EN You can try and set up regular outreach calls with specific members. Maybe you call the same person on the same day at the same time every week. Maybe you set up a daily call with your sponsor.
EN You can try and set up regular outreach calls with specific members. Maybe you call the same person on the same day at the same time every week. Maybe you set up a daily call with your sponsor.
TR Belirli üyelerle düzenli sosyal yardım aramaları yapmayı deneyebilir ve ayarlayabilirsiniz. Belki her hafta aynı gün aynı saatte aynı kişiyi ararsınız. Belki de sponsorunuzla günlük bir görüşme ayarladınız.
język angielski | turecki |
---|---|
regular | düzenli |
outreach | sosyal yardım |
maybe | belki |
calls | aramaları |
daily | günlük |
at | de |
and | ve |
same | bir |
the | aynı |
day | gün |
EN Or maybe it's for the hotter Subaru BRZ?
TR Civic yeni neslinde bir miktar sadeleşeceğe benziyor!
język angielski | turecki |
---|---|
the | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Halloween is coming up soon and Phemex is sure many of our users have had some horror stories regarding their crypto experience. Maybe you’ve sent crypto to the wrong address, or your big investment……
TR 27 Ekim Çarşamba günü UTC 02:00 ile 05:00 arasında 3 saat sürecek bir sistem bakımı ve iyileştirmesi planladık. İyileştirme sırasında, AAVE/USDT, YFI/USDT, COMP/USDT, ATOM/USDT, LUNA/……
EN Complex workflows and tedious activities make work harder. Sonix strives to make working with audio and video delightful... and maybe a little bit magical.
TR Karmaşık iş akışları ve sıkıcı faaliyetler işleri daha da zorlaştırır. Sonix, ses ve video ile çalışmayı keyifli hale getirmeye çalışıyor... ve belki biraz büyülü.
język angielski | turecki |
---|---|
complex | karmaşık |
activities | faaliyetler |
video | video |
maybe | belki |
tedious | sıkıcı |
sonix | sonix |
make | da |
working | iş |
with | ile |
EN Are you a professional hair stylist? Or maybe you own a hair salon? Your unique hair logo is waiting for you. Try and get it today!
TR Profesyonel bir saç tasarımcısı mısınız? Ya da kuaför salonu mu işletiyorsunuz? Saç temalı özel logonuz sizi bekliyor. Hemen deneyin ve logonuz bugün elinizde olsun!
język angielski | turecki |
---|---|
try | deneyin |
hair | saç |
are you | mısınız |
today | bugün |
professional | profesyonel |
and | ve |
is | olsun |
EN If lots of people try to visit the site at the same time, the pipe becomes filled; site slows down and maybe even does not respond at all
TR Eğer aynı anda çok fazla kişi sitenizi ziyaret etmeye çalışırsa, boru dolar; site yavaşlar ve hatta belki hiç yanıt vermeyebilir
język angielski | turecki |
---|---|
people | kişi |
site | site |
maybe | belki |
if | eğer |
and | ve |
respond | yanıt |
to | etmeye |
visit | ziyaret |
the | aynı |
EN Maybe it's not a responsive template, and ру can't see it on his mobile
TR Belki duyarlı bir şablon değildir ve ру onu cep telefonunda göremez
Transliteracja Belki duyarlı bir şablon değildir ve ru onu cep telefonunda göremez
EN In order to benefit from personalised service and advise, choose an Amway Business Owner. Maybe you know one already, if not, we will suggest someone near you.
TR Kişisel hizmet ve tavsiye avantajından faydalanmak için bir Amway Serbest Girişimcisi seçin. Belki zaten tanıdığınız biri vardır, yoksa size yakın birini önereceğiz.
język angielski | turecki |
---|---|
benefit | avantaj |
service | hizmet |
choose | seçin |
amway | amway |
maybe | belki |
and | ve |
already | zaten |
someone | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Do you use multiple music services? One for curating, one for Hi-Fi? Or maybe you are a playlist curator and want to spread your playlists everywhere? If so, Sync is the solution!
TR Birden fazla müzik servisi mi kullanıyorsunuz? Biri küratörlük, diğeri Hi-Fi için mi? Ya da belki bir çalma listesi küratörüsünüz ve çalma listelerinizi her yerde paylaşmak istiyorsunuz. Eğer öyleyse, çözümünüz Senkronizasyon!
język angielski | turecki |
---|---|
music | müzik |
maybe | belki |
if | eğer |
and | ve |
everywhere | her yerde |
EN The following links indicate the 800 CCN STIC guidelines and tools that maybe used to align with the security controls described in the ENS.
TR Aşağıdaki bağlantılar, ENS’de açıklanan güvenlik kontrolleriyle uyum sağlamak için kullanılabilecek 800 CCN STIC kurallarını ve araçlarını gösterir.
język angielski | turecki |
---|---|
guidelines | kuralları |
and | ve |
security | güvenlik |
tools | araçlarını |
the | aşağıdaki |
to | sağlamak |
links | bağlantılar |
EN If lots of people try to visit the site at the same time, the pipe becomes filled; site slows down and maybe even does not respond at all
TR Eğer aynı anda çok fazla kişi sitenizi ziyaret etmeye çalışırsa, boru dolar; site yavaşlar ve hatta belki hiç yanıt vermeyebilir
język angielski | turecki |
---|---|
people | kişi |
site | site |
maybe | belki |
if | eğer |
and | ve |
respond | yanıt |
to | etmeye |
visit | ziyaret |
the | aynı |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Getting the big moment right requires inspiration and maybe a fairy godmother. Our event planners are happy to take on the role by offering innovative ideas and creative flourishes.
TR Büyük anı doğru yapmak, ilham ve belki bir iyilik perisi gerektirir. Etkinlik planlayıcılarımız yenilikçi fikirler ve yaratıcı süslemeler sunma rolünü üzerlerine almaktan mutluluk duyar.
język angielski | turecki |
---|---|
big | büyük |
requires | gerektirir |
inspiration | ilham |
maybe | belki |
event | etkinlik |
ideas | fikirler |
role | rol |
moment | anı |
innovative | yenilikçi |
creative | yaratıcı |
and | ve |
a | bir |
EN Oops, looks like the requested page was not found. Maybe you have entered the wrong address.
TR Oops, görünüşe göre istenen sayfa bulunamadı. Yanlış adres girmiş olabilirsiniz.
język angielski | turecki |
---|---|
page | sayfa |
address | adres |
like | göre |
wrong | yanlış |
EN What do Germans eat? Maybe not what you might have expected.
TR Almanlar neler yiyor? Pek çoklarının düşündüğü gibi değil!
język angielski | turecki |
---|---|
germans | almanlar |
what | neler |
not | değil |
EN Don’t miss: Take a look at one of the icons of pop art in the original: Roy Lichtenstein’s “M-Maybe”.
TR Atlamayın: Pop artın ikonlaşmış eserlerinden birinin orijinalini görme şansı: Roy Lichtenstein’ın “M-Maybe” adlı tablosu.
EN The sought-after discos and bars in the west of the city are disguised during the daytime, maybe as studios or bicycle shops
TR Kentin batısındaki kıpır kıpır diskotekler ve barlar gündüz kah bir atölyeye, kah bir bisiklet dükkanına dönüşüyor
język angielski | turecki |
---|---|
west | batı |
city | kentin |
and | ve |
EN And maybe this type of communication has also influenced my literary work
TR Muhtemelen bu tür bir iletişim benim edebiyat çalışmalarımı da etkilemiştir
język angielski | turecki |
---|---|
type | tür |
communication | iletişim |
my | benim |
also | da |
this | bu |
EN Complex workflows and tedious activities make work harder. Sonix strives to make working with audio and video delightful... and maybe a little bit magical.
TR Karmaşık iş akışları ve sıkıcı faaliyetler işleri daha da zorlaştırır. Sonix, ses ve video ile çalışmayı keyifli hale getirmeye çalışıyor... ve belki biraz büyülü.
język angielski | turecki |
---|---|
complex | karmaşık |
activities | faaliyetler |
video | video |
maybe | belki |
tedious | sıkıcı |
sonix | sonix |
make | da |
working | iş |
with | ile |
EN Suddenly, oat-based beverages are everywhere - maybe even in your own cup of coffee this morning. Popularity of oat drinks is just getting started.
TR Sıvı gıda üreticileri, yulaf bazlı içecekleri üretimlerine dahil etmeden önce bir hattı dönüştürmenin veya yeni bir hat eklemenin artılarını ve eksilerini düşünmelidir.
język angielski | turecki |
---|---|
oat | yulaf |
based | bazlı |
in | da |
even | bir |
your | ve |
EN But when we tell you we’re the largest food processing and packaging company in the world, with more than 5000 patents, then maybe not.
TR Ancak size 5000'i aşkın patentimizle dünya çapındaki en büyük gıda prosesi ve paketleme şirketi olduğumuzu söylersek, durum değişebilir.
język angielski | turecki |
---|---|
world | dünya |
food | gıda |
and | ve |
packaging | paketleme |
company | şirketi |
more | aşkın |
largest | büyük |
you | size |
EN Maybe you’ve been involved in some conflict and wonder if that has driven them to hide away in the internet
TR Belki bir çatışmaya karıştınız ve bunun onları internette saklanmaya itip itmediğini merak ediyorsunuz
język angielski | turecki |
---|---|
maybe | belki |
internet | internette |
and | ve |
them | onları |
EN It looks like nothing was found at this location. Maybe try one of the links below or a search?
TR Bu konumda hiçbir şey bulunamadı gibi görünüyor. Belki aşağıdaki bağlantılardan birini veya bir aramayı deneyin?
język angielski | turecki |
---|---|
maybe | belki |
try | deneyin |
links | bağlantı |
this | bu |
or | veya |
the | aşağıdaki |
a | bir |
nothing | bir şey |
of | gibi |
at | şey |
EN "It's four—maybe more—restaurants in one! Breakfast: sleepy, quiet, delicious. Lunch: hopping; sit at the bar at back. Afternoon: get bread and cured meat to go. Evening: slammed; yummers."
TR "Nefis italyan servis 10 numara"
EN "It's four—maybe more—restaurants in one! Breakfast: sleepy, quiet, delicious. Lunch: hopping; sit at the bar at back. Afternoon: get bread and cured meat to go. Evening: slammed; yummers."
TR "Nefis italyan servis 10 numara"
EN "It's four—maybe more—restaurants in one! Breakfast: sleepy, quiet, delicious. Lunch: hopping; sit at the bar at back. Afternoon: get bread and cured meat to go. Evening: slammed; yummers."
TR "Nefis italyan servis 10 numara"
EN "It's four—maybe more—restaurants in one! Breakfast: sleepy, quiet, delicious. Lunch: hopping; sit at the bar at back. Afternoon: get bread and cured meat to go. Evening: slammed; yummers."
TR "Nefis italyan servis 10 numara"
EN "It's four—maybe more—restaurants in one! Breakfast: sleepy, quiet, delicious. Lunch: hopping; sit at the bar at back. Afternoon: get bread and cured meat to go. Evening: slammed; yummers."
TR "Nefis italyan servis 10 numara"
EN "It's four—maybe more—restaurants in one! Breakfast: sleepy, quiet, delicious. Lunch: hopping; sit at the bar at back. Afternoon: get bread and cured meat to go. Evening: slammed; yummers."
TR "Nefis italyan servis 10 numara"
EN "It's four—maybe more—restaurants in one! Breakfast: sleepy, quiet, delicious. Lunch: hopping; sit at the bar at back. Afternoon: get bread and cured meat to go. Evening: slammed; yummers."
TR "Nefis italyan servis 10 numara"
EN "It's four—maybe more—restaurants in one! Breakfast: sleepy, quiet, delicious. Lunch: hopping; sit at the bar at back. Afternoon: get bread and cured meat to go. Evening: slammed; yummers."
TR "Nefis italyan servis 10 numara"
EN "It's four—maybe more—restaurants in one! Breakfast: sleepy, quiet, delicious. Lunch: hopping; sit at the bar at back. Afternoon: get bread and cured meat to go. Evening: slammed; yummers."
TR "Nefis italyan servis 10 numara"
EN "It's four—maybe more—restaurants in one! Breakfast: sleepy, quiet, delicious. Lunch: hopping; sit at the bar at back. Afternoon: get bread and cured meat to go. Evening: slammed; yummers."
TR "Nefis italyan servis 10 numara"
EN "It's four—maybe more—restaurants in one! Breakfast: sleepy, quiet, delicious. Lunch: hopping; sit at the bar at back. Afternoon: get bread and cured meat to go. Evening: slammed; yummers."
TR "Nefis italyan servis 10 numara"
EN We don't support this service yet; maybe soon!
TR Bu hizmeti henüz desteklemiyoruz ama yakında olabilir!
język angielski | turecki |
---|---|
soon | yakında |
service | hizmeti |
this | bu |
yet | henüz |
we | ama |
EN Probably a fine setup and take your confirmations maybe. That's just what my setup is.
TR Kırmızı stop beyazlar hedef Yatırım tavsiyesi değildir Bol şanslar Saygılarımla
język angielski | turecki |
---|---|
your | değildir |
EN Probably a fine setup and take your confirmations maybe. That's just what my setup is.
TR Kırmızı stop beyazlar hedef Yatırım tavsiyesi değildir Bol şanslar Saygılarımla
język angielski | turecki |
---|---|
your | değildir |
EN Probably a fine setup and take your confirmations maybe. That's just what my setup is.
TR Kırmızı stop beyazlar hedef Yatırım tavsiyesi değildir Bol şanslar Saygılarımla
język angielski | turecki |
---|---|
your | değildir |
Pokazuję 50 z 50 tłumaczeń