TR Web siteni günlük olarak kötü amaçlı yazılımlara ve diğer risklere karşı tarar ve kötü amaçlı bir şey tespit edilirse sana uyarı gönderir. Bu bir “alarm sistemi” olarak işler, ama düzeltmeyi içermez.
"ama düzeltmeyi" ਦਾ ਅਨੁਵਾਦ ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ ਵਿੱਚ ਕਰੋ
ਤੁਰਕੀ ਤੋਂ ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ ਵਿੱਚ "ama düzeltmeyi" ਵਾਕੰਸ਼ ਦੇ 50 ਅਨੁਵਾਦਾਂ ਵਿੱਚੋਂ 50 ਦਿਖਾ ਰਿਹਾ ਹੈ
ama düzeltmeyi ਦੇ ਅਨੁਵਾਦ
ਤੁਰਕੀ ਵਿੱਚ "ama düzeltmeyi" ਨੂੰ ਹੇਠਾਂ ਦਿੱਤੇ ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ ਸ਼ਬਦਾਂ/ਵਾਕਾਂਸ਼ਾਂ ਵਿੱਚ ਅਨੁਵਾਦ ਕੀਤਾ ਜਾ ਸਕਦਾ ਹੈ:
| ama | a about all already also an and any are as at be best but by do does don’t easily few first for from great has have how however i if in the including is is not it it is it’s just like make many more more than much need no not of of the on one or other our out own people really see so terms than that the the best their there there are these they this this is to to the top up us we were what where which with without yet you your |
{ssearch} ਦਾ ਤੁਰਕੀ ਤੋਂ ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ ਦਾ ਅਨੁਵਾਦ
ਤੁਰਕੀ
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ
EN Scans your website daily for malware and other risks and will send you an alert if something malicious is detected. This acts as an “alarm system” but does not include remediation.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| web | website |
| günlük | daily |
| diğer | other |
| tarar | scans |
| bu | this |
| sistemi | system |
TR Ama ya birden daha büyük bir değer, örneğin 3 eklemek isterseniz? '$a++' ifadesini birkaç kez yazabilirsiniz, ama bunun pek verimli ya da kullanışlı yöntem olmadığı oldukça açık
EN But what if you want to add more than one to it, for instance 3? You could write '$a++' multiple times, but this is obviously not a very efficient or comfortable way
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| kez | times |
| verimli | efficient |
| yöntem | way |
| oldukça | very |
TR Hayır, ama günleri ve haftaları sayıyorum. Aşı olacağım zaman, sıramın ne zaman geleceğine bağlı. Gerçi ben doktorum ve sağlık sistemininin bir elemanıyım, ama doğrudan hastalarla çalışmıyorum.
EN No, but I am counting the days and weeks. The timing will simply depend on when it’s my turn. Although I’m a doctor and employed within the healthcare system, I don’t work directly with patients.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| hayır | no |
| zaman | days |
| bağlı | depend |
| sağlık | healthcare |
| doğrudan | directly |
| mı | my |
TR "Emerald Buddha'nin altin kiyafeti yaz, yagmur, kista degisiyor. Iceride dikkatlice bakin. Fotolardaki gibi dev bir Buddha beklemeyin. Ama saray buyuk. 500 Baht giris fiyati ama fazlasiyla deger."
EN "Beside the Emerald Buddha in the temple, You will see the Green Giant statue and others.The characters of Ramayana Epic!! Also other gorgeous architectures. Don't miss if you have a chance to visit!!"
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| ama | you |
TR Hızlı, güvenli kararlar için cevaplara hızlı erişimBaşka hiçbir ilaç referansı en yüksek vasıflı hasta bakımına katkı sağlayan hızlı ama bilinçli kararlar alınması için daha hızlı bakım noktası cevapları sağlamamaktadır.
EN Top speed-to-answer for quick, confident decisionsNo other drug reference provides point-of-care answers faster, for rapid yet well-informed decisions that contribute to the highest caliber patient care.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| kararlar | decisions |
| ilaç | drug |
| yüksek | top |
| hasta | patient |
| katkı | contribute |
| bakım | care |
| noktası | point |
| cevapları | answers |
TR Araştırma işi benzersiz bir iştir. Olasılıklarla doludur ama aynı zamanda pek çok zorluk içerir.
EN The business of research is unique. Full of possibilities, yet charged with challenges.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| araştırma | research |
TR Bu durumları genelde irdeleyen hakemler ya da editörler tespit edebilmektedir, ama olası sorunları tutarlı bir şekilde belirlemek için sistematik bir süreç gerekmektedir.
EN Such instances are occasionally found by sharp-eyed reviewers or editors, but a systematic process is needed to consistently identify potential problems.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| editörler | editors |
| olası | potential |
| sorunları | problems |
| süreç | process |
TR Bazı dergilerimiz gönderilen görüntüleri manuel bir görüntü işleme sürecinden geçirmeye başlamış durumdadır, ama bu taramanın tüm gönderimlerde yapılması yarı otomatik bir süreç gerektirecektir.
EN Some of our journals already pass submitted images through a manual image screening process, but bringing such screening to all submissions will require a semi-automated process.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| gönderilen | submitted |
| manuel | manual |
| tüm | all |
| yarı | semi |
| otomatik | automated |
TR Açık erişimli e-kitaplar için telif ücreti ödenmez ama yazarlar talebe istinaden baskı (POD) versiyonunun satışından telif ücreti alacaktır
EN No royalty is paid on the open access e-book but authors will receive a royalty from sales of the POD version
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| açık | open |
| ama | but |
| yazarlar | authors |
TR Ama doğru bakış açısıyla,
EN But with the right perspective,
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| ama | but |
TR Bu senaryoda makaleniz için bir Makale Yayınlama Ücreti ödemeniz gerekmez, ama makaleniz açık erişimli hale gelir ve bir CC lisansı seçmeniz istenir.
EN You will not need to pay an Article Publishing Charge for your paper in this scenario, but your paper will be made open access and you will be asked to make a choice of CC license.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| makale | article |
| yayınlama | publishing |
| açık | open |
| gelir | will |
| lisansı | license |
TR Arkadaşlarınızın sizi kolayca fark edebilmeleri için kendi adınızı kullanıcı adınız (\"Kullanıcı Adı\") olarak kullanmanızı tavsiye ediyor ama zorunlu tutmuyoruz.
EN We recommend, but do not require, that you use your own name as your user name (“User Name”) so your friends can recognize you more easily.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| kolayca | easily |
TR Hizmetlerin kullanımı bu bölüm de dahil ama bunlarla sınırlı olmamak şartıyla herhangi bir yargı yetkisinde bu Kullanım Koşullarının tüm hükümlerini yürürlüğe koymamaya yetkili değildir
EN Use of the Services is not authorized in any jurisdiction that does not give effect to all provisions of these Terms of Use, including without limitation, this section
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| bu | this |
| bölüm | section |
| dahil | including |
| yetkili | authorized |
TR Oyunlar için VPN’ yi ücretsiz indirebilirsiniz, ama hız kısıtlamaları olmadan dünya çapındaki sunuculara erişmekle ilgileniyorsanız şayet, ücretli bir hesap kullanmanızı tavsiye ediyoruz.
EN You can download VPN for games for free, but if you are interested in connecting to worldwide servers without speed limits, we recommend using a paid account.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| oyunlar | games |
| vpn | vpn |
| indirebilirsiniz | you can download |
| hız | speed |
| olmadan | without |
| dünya | worldwide |
| sunuculara | servers |
| ücretli | paid |
| hesap | account |
TR Ciddi şeyler yapıyoruz ama tutkuyla
EN We do serious things but with passion
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| ciddi | serious |
| şeyler | things |
TR Doğrulanamayan bir ileti mutlaka sorun anlamına gelmez. Ama kesinlikle alarm alarmı vermeli.
EN A message that can’t be validated does not necessarily mean trouble. But it certainly ought to raise an alarm.
TR Ama kazıp çıkarabileceğimiz rezervler tükeniyor.
EN But we’re running out of stuff to mine.
TR Ama her lastik patladığında Ford'dan yetkili bir mühendisi mi arayacaksın? Tabii ki hayır
EN But are you going to call out a Ford engineer every time you get a flat? Of course not
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| her | every |
| tabii | of course |
| hayır | not |
TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.
EN Recycling is better than throwing stuff away. But it’s not a solution—and it’s not nearly as “green” as electronics manufacturers want you to believe.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| çözüm | solution |
| değildir | not |
| yeşil | green |
TR Bir alan adının transfer bedeli uzantısına bağlıdır, ama genel olarak standart yenileme fiyatından ucuzdur
EN The price of transferring a domain name depends on the extension, but it normally costs less than the standard renewal price
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| standart | standard |
| yenileme | renewal |
TR Bunları şimdilik sepetinden çıkardık, ama yeniden giriş yaptığında otomatik olarak doğru sepete eklenecekler
EN We've moved these out of your cart for now but they'll automatically be added to the correct cart when you log back in
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| yeniden | back |
TR Bazı içerikleri yeni biçime uydurmak için ayarlaman gerekir, ama bunu yapmak kolaydır ve sitende bulunan hiçbir içeriği de kaybetmezsin.
EN You may need to adjust some content to fit the new format, but it’s easy to do and you’ll retain any content you already have on your site.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| içeriği | content |
TR Yapabilirsin. Satın aldığın her SiteLock planı sadece bir web sitesini koruyacaktır. Ama, ürünü istediğin sayıda web sitesini kapsayacak şekilde birden fazla kere satın alabilirsin.
EN You can. Each plan of SiteLock you purchase will protect just one website. However, you can purchase the product multiple times to cover however many websites you’d like.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| satın | purchase |
| planı | plan |
| ürünü | product |
| şekilde | like |
TR Analizlere liderlik etme isteğinizi anlıyoruz ama sahip olduğunuz rakamlarla ilgili herhangi bir sorunuzda memnuniyet duyarız. Tecrübeli analitik ve veri yorumcularımız görüşlerini sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyacaktır.
EN We appreciate your drive to lead the analysis, but you are more than welcome to ask us any question regarding the figures you got. Our seasoned analytics and data interpreters will be happy to share their vision with you.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| analitik | analytics |
| veri | data |
TR Farklı türden bilgiyi toplamak için farklı yollar mevcut ama veri tabanımızın yüksek kalite standardı aynı kalıyor.
EN There are different methods for gathering different types of information but the high standard of quality across our databases remains the same.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| farklı | different |
| ama | but |
| yüksek | high |
| standardı | standard |
TR Videolarınızı erişilebilir, aranabilir ve daha ilgi çekici hale getirin. Otomatik ama yeterince esnek, böylece özelleştirebilir ve mükemmelliğe ince ayar yapabilirsiniz.
EN Make your videos accessible, searchable, and more engaging. Automated but flexible enough so you can customize and fine-tune to perfection.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| videolarınızı | your videos |
| erişilebilir | accessible |
| aranabilir | searchable |
| ve | and |
| otomatik | automated |
| yeterince | enough |
| esnek | flexible |
| böylece | so |
| özelleştirebilir | customize |
TR "Fiyatlar ucuz. Kendi California şarapları hem ucuz ve hem de lezzetli.. Süper kaliteli şarap var mı? Yok tabii ki. Ama gündelik içimler için uygun.."
EN "Cheapest wine shop in the village. Worth walk from West Village."
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| şarap | wine |
TR Örneğin, ‘Wait But Why’ iyi dönüşüm sağlayan ama marka üzerinde kalan açılır pencereler oluşturma konusunda başarılı bir iş çıkarıyor.
EN For example, Wait But Why does a great job of using popups that convert well but stay on brand.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| marka | brand |
TR Logaster, kişiselleştirilmiş bir logo ile markalı bir e-posta imzası oluşturmanıza olanak sağlayan online bir hizmettir.Ama önce yaratıcı ve göz alıcı bir logoya ihtiyacınız var
EN Logaster is an brand identity builder which allows you to create a branded email signature with a personalized logo.But first you need a creative and eye-catching logo
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| logaster | logaster |
| kişiselleştirilmiş | personalized |
| markalı | branded |
| e-posta | |
| oluşturmanıza | create |
| yaratıcı | creative |
| göz | eye |
TR Düşündüğünden daha hızlı ve kolay!Ama önce yaratıcı ve göz alıcı bir logoya ihtiyacınız var
EN It's faster and easier than you think!But first you need a creative and eye-catching logo
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| hızlı | faster |
| kolay | easier |
| yaratıcı | creative |
| göz | eye |
TR Sosyal medya sayfalarınız için orijinal kapaklar ve profil resimleri oluşturmak için Logaster’ın akıllı araçlarını kullanın! Ama önce yaratıcı ve göz alıcı bir logoya ihtiyacınız var
EN Use Logaster brand identity builder to create original covers and profile images for your social media pages! But first you need a creative and eye-catching logo
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| orijinal | original |
| profil | profile |
| resimleri | images |
| logaster | logaster |
| kullanın | use |
| yaratıcı | creative |
| göz | eye |
TR Logaster marka kimliği oluşturucu ile, birkaç tıklamayla kapsamlı bir marka kitabı elde edebilirsiniz!Ama önce yaratıcı ve göz alıcı bir logoya ihtiyacınız var
EN With Logaster brand identity builder, you can get a comprehensive brandbook in a few clicks!But first you need a creative and eye-catching logo
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| logaster | logaster |
| kimliği | identity |
| oluşturucu | builder |
| kapsamlı | comprehensive |
| elde | get |
| yaratıcı | creative |
| göz | eye |
TR Web siteniz için fark edilir bir site ikonu almak ve web sitenizi tarayıcılarda öne çıkarmak için Logaster’ı kullanın!Ama önce yaratıcı ve göz alıcı bir logoya ihtiyacınız var
EN Use Logaster brand identity builder to get a recognizable favicon for your website and make your website stand out on browsers!But first you need a creative and eye-catching logo
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| siteniz | your website |
| almak | get |
| logaster | logaster |
| kullanın | use |
| yaratıcı | creative |
| göz | eye |
TR "Salmon bagelına bayıldım. Genel olarak her şey çok güzel. Daha kekleri yemedim ama birazdan gelecek. Yalnız mekan çok küçük haberiniz olaun ve hep dolu :))"
EN "Hands down the best breakfast we had during our visit to Barcelona. Really nice coffee and sandwiches, and the guys running the shop were extremely friendly."
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| ama | we |
TR "Inanilmaz bir barselona sehir manzarasi ve deniz manzarasi. Biraz ruzgarliydu kaleyi dolasmak ama sakin huzurlu bi ortami vae. Bahceleri cok guzel"
EN "The hill of Montjuïc offers a variety of areas to explore, including parks, gardens and a historic castle. It's also the destination of two cable cars - the perfect attraction for families with kids."
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| ama | it |
TR İlerliyoruz. Ama senin yardımınla çok daha ileri gidebiliriz.
EN We are moving forward. But with your help we can go much further.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| senin | your |
TR "SteelSeries yeni Arctis Pro kulaklıklar için yüksek ücret talep ediyor olabilir, ama her kuruşuna değer."
EN ?SteelSeries may demand a high price for the new Arctis Pro headsets, but they're worth every penny.?
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| steelseries | steelseries |
| arctis | arctis |
| kulaklıklar | headsets |
| yüksek | high |
| talep | demand |
| olabilir | may |
TR Bluetooth’u var ama bu oyunculuk için kullanılan kablosuz yöntemi değil
EN It does include Bluetooth, but this is not the wireless method used for gaming
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| oyunculuk | gaming |
| yöntemi | method |
TR Ay'a seyahat hiç kolay değil. Gün be gün, santim santim ilerliyoruz. Gereğini yerine getirenlere, mücadelede kalanlara, asla ama asla pes etmeyenlere değer veriyoruz. Sabredeceğiz.
EN A ride to the moon is never smooth. We advance inch by inch, day by day. We value those who execute, who stay in the fight, who never, ever give up. We will persevere.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| a | a |
| gün | day |
| ama | we |
| değer | value |
TR Evdeyiz Ama Hepimiz Güvende Miyiz?
EN We're Home, But Are We All Safe?
TR Ama zamanda geriye gidemeyeceğimize göre, yola devam etmek zorundaydık.
EN But since we could not travel back in time, we had to continue forward.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| zamanda | time |
| etmek | to |
TR Doğrusu, alışmadık ama kabullendik
EN Truthfully, we did not get used to this life but we accepted it
TR Kripto piyasası her zaman dolandırıcılar, suçlular, hacker saldırıları ve diğer yasa dışı faaliyetlerle ilişkilendirildi ama bu artık bitti. 2020-21 d...
EN The crypto market was always associated with scammers, criminals, hacker attacks, and other illegal activities; meanwhile, those times are over. The p...
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| kripto | crypto |
| piyasası | market |
| zaman | times |
| ve | and |
| diğer | other |
TR Ama bundan daha fazlası, bu bizim internetteki şifreleme ile ilgili yasa değişikliğine karşı cevabımızdır.
EN But more than that, it is our answer to the Internet's Second Amendment promise of encryption.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| şifreleme | encryption |
TR Ama bu problemlere karşın, biz anladık ki tüm harikalarıyla bu okyanus iyidir. Bir damla kirli su, kıtalar arasında bizi bağlayan ve birleştireni yok edemez. Ve yani internette yapamaz.
EN But despite these problems, we understand that the ocean, in all its wonder, is good. That one drop of dirty water does not destroy what binds and connects us across continents. And so too does the Internet.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| okyanus | ocean |
| su | water |
| yok | not |
| yani | so |
TR O ilk olarak İnterneti Steward Brand'ın kitabından, "Cybernetics Frontiers II", öğrendi ve 1984'te Austin'de ki Teksas üniversitesindeki bir Yapay Zeka Konferansı'na katılmayı denedi ilk defa ama erişimi reddedildi.
EN He first learned of the Internet in 1976 from Steward Brand's book, "Cybernetics Frontiers II" and attempted to log on for the first time in 1984 at an Artificial Intelligence Conference at the University of Texas in Austin, TX but was refused access.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| austin | austin |
| zeka | intelligence |
| defa | time |
| erişimi | access |
| ii | ii |
TR Ama başkalarının hayatını daha iyi yapmak kendi şirketimizle başlar
EN But making others' lives better starts with our own company
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| başlar | starts |
TR Hızlı, doğru ve uygun fiyatlı transkriptler kritik öneme sahiptir, ama bu Sonix için sadece başlangıç noktasıdır.
EN Fast, accurate, and affordable transcripts are critical, but that's just the starting point for Sonix.
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| hızlı | fast |
| uygun | affordable |
| transkriptler | transcripts |
| kritik | critical |
| sahiptir | are |
| sonix | sonix |
| başlangıç | starting |
TR Hızlı ve doğru transkriptler almak kritik, ama bu sadece başlangıç noktası
EN Getting fast, accurate transcripts is critical, but it's just the starting point
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| hızlı | fast |
| transkriptler | transcripts |
| almak | getting |
| kritik | critical |
| başlangıç | starting |
| noktası | point |
TR Duygularıma bir tekme atmak için her zaman bir sonraki ilginç medya parçasını arıyordum, ama zaten tükettiğim büyük miktarda uyuştuğum için bu daha da zorlaşıyordu
EN I was always searching for the next interesting piece of media to give a kick to my emotions, but as I was becoming numbed by the great amount I had already consumed, this was getting harder
| ਤੁਰਕੀ | ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ |
|---|---|
| ilginç | interesting |
| medya | media |
| zaten | already |
| büyük | great |
{Totalresult} ਅਨੁਵਾਦਾਂ ਵਿੱਚੋਂ 50 ਦਿਖਾ ਰਿਹਾ ਹੈ
ਮਿਲਦੇ-ਜੁਲਦੇ ਅਨੁਵਾਦ
ama ama bunu tartistik ama simdi envanterlerini kolay ama peki ama ama bir sonraki kekleri yemedim ama ama her kuruÅŸuna ama makaleniz açık ama önce yaratıcı mütevazı ama etkili asla ama asla severiz ama bunu gelirli ama mutlu ama bu sayede ama el sıkışma ama körili sosis ama mesele bu sizi tanımıyorum ama daralıyor ama henüz vardı ama hiçbiri ama finans krizinin yeniyim ama yine ama uzaktan görüntülü ama zorunlu ama yine de ama bu rapor ama hız kısıtlamaları içilmesi süper ama ama hataların sayısı ama bu sıralar ama dikkat ama biz termal de dahil ama ama öyle otomatik ama yeterince ama sonra iki ama sosyal bilimler ama samsung varış yeri ama alan ama her ama kazıp çıkarabileceğimiz ilk defa ama zordur ama buna ama gerçekten izle ama benim ama gündelik içimler ama dedi̇ği̇m gi̇bi̇
ਅਰਬ
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ
ਇਤਾਲਵੀ
ਇੰਡੋਨੇਸ਼ੀਆਈ
ਕੋਰੀਆਈ
ਚੀਨੀ
ਜਪਾਨੀ
ਜਰਮਨ
ਡੱਚ
ਥਾਈ
ਪੁਰਤਗਾਲੀ
ਪੋਲਿਸ਼
ਫ੍ਰੈਂਚ
ਰੂਸੀ
ਵੀਅਤਨਾਮੀ
ਸਪੈਨਿਸ਼
ਸਵੀਡਿਸ਼