EN Not all websites are created to make money. But quality information deserves to be found. Which is why we want to support website owners who can’t justify investing in a professional SEO tool.
EN Not all websites are created to make money. But quality information deserves to be found. Which is why we want to support website owners who can’t justify investing in a professional SEO tool.
TR Web sitelerinin tümü para kazanmak için değildir. Ancak kaliteli bilgi, aranarak bulunmayı hak eder. Bu nedenle, profesyonel bir SEO aracına yatırım yapmalarının haklı sebebi olmayan web sitesi sahiplerini desteklemek istiyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
quality | kaliteli |
information | bilgi |
seo | seo |
tool | aracı |
all | tüm |
professional | profesyonel |
to support | desteklemek |
we | istiyoruz |
but | ancak |
why | bu |
investing | yatırım |
a | bir |
to | için |
EN It?s hard to quantify, but it?s not hard to see: in any community, culture is everything
TR Kelimelerle ifade etmek zor olsa da kolaylıkla görülebilmektedir ki her topluluk için küştür çok önemli bir dinamiktir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
hard | zor |
community | topluluk |
in | da |
EN For maximum speed we designed the QcK Hard with a hard polyethylene surface optimized for low and high CPI tracking movements using enhanced texture for pin-point accuracy.
TR Maksimum hız sunmak üzere, düşük ve yüksek CPI izleme hareketleri için optimize edilmiş sert polietilen yüzeye sahip QcK Hard'ı, nokta atışı doğruluğu için gelişmiş doku kullanarak tasarladık.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
speed | hız |
qck | qck |
hard | sert |
optimized | optimize |
tracking | izleme |
point | nokta |
enhanced | gelişmiş |
and | ve |
maximum | maksimum |
high | yüksek |
low | düşük |
designed | için |
using | kullanarak |
EN Amway compensates and celebrates the hard work and accomplishments of those around us. We understand true success is achieved when earned the right way: through hard work and helping others.
TR Amway çevremizdekilerin zorlu çalışmalarını ve başarılarını ödüllendirir ve kutlar. Gerçek başarıya zorlu çalışmayla ve başkalarına yardım ederek doğru yoldan kazanıldığı zaman ulaşıldığını biliyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
amway | amway |
success | başarı |
helping | yardım |
others | başkaları |
when | zaman |
true | gerçek |
and | ve |
we understand | biliyoruz |
right | doğru |
the | ederek |
EN It?s hard to quantify, but it?s not hard to see: in any community, culture is everything
TR Kelimelerle ifade etmek zor olsa da kolaylıkla görülebilmektedir ki her topluluk için küştür çok önemli bir dinamiktir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
hard | zor |
community | topluluk |
in | da |
EN Semi hard and hard cheese: Swiss cheese, Cheddar, Edam, Gouda, Colby, Muenster, Parmesan, Pecorino and Romano
TR Yarı sert ve sert peynir: İsviçre peyniri, Çedar, Edam, Gouda, Colby, Muenster, Parmesan, Pecorino ve Romano
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
hard | sert |
and | ve |
cheese | peynir |
semi | yarı |
EN We can help you succeed with the production of a wide variety of high-quality cheeses, including hard cheese and semi-hard cheese, Cheddar cheese, pasta filata, liquid filled cheese and cottage cheese.
TR Aralarında sert peynir ve yarı sert peynir, Çedar peyniri, pasta filata, sıvı halde doldurulmuş peynir ve cottage peynirinin bulunduğu çok çeşitli yüksek kalite peynirlerin üretiminde başarılı olmanıza yardımcı olabiliriz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
hard | sert |
cheese | peynir |
semi | yarı |
liquid | sıvı |
quality | kalite |
high | yüksek |
and | ve |
help | yardımcı |
including | e |
the | çok |
EN Whey is a by-product of manufacturing of hard, semi-hard and soft cheese
TR Peynir altı suyu sert, yarı sert ve yumuşak peynir imalatının bir yan ürünüdür
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
manufacturing | imalat |
hard | sert |
soft | yumuşak |
cheese | peynir |
semi | yarı |
and | ve |
a | bir |
EN Sweet whey is manufactured from hard and semi-hard cheeses, and acid whey is produced from cottage cheese and quark
TR Tatlı peynir altı suyu sert ve yarı sert peynirlerden imal edilirken asitli peynir altı suyu, cottage peyniri ve kuarktan üretilir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
hard | sert |
cheese | peynir |
sweet | tatlı |
semi | yarı |
and | ve |
is | altı |
EN 1995 Through acquisition of Tebel MKT, we broaden our competence's to include equipment for the manufacture of hard and semi-hard cheeses
TR 1995 Tebel MKT'nin satın alınmasıyla, yetkinliğimizi sert ve yarı sert peynir üretim ekipmanlarını da içerecek şekilde genişlettik
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
of | ın |
equipment | ekipmanlar |
hard | sert |
semi | yarı |
and | ve |
through | da |
the | şekilde |
EN Ensuring security without making things too hard for non-technical users is challenging
TR Teknik bilgisi olmayan kullanıcılar için süreçleri çok zorlaştırmadan güvenliği sağlamak zorlu bir iştir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
technical | teknik |
security | güvenliği |
for | için |
is | bir |
users | kullanıcılar |
EN There is growing demand for open access and we are working hard to meet that option for researchers
TR Açık erişim yönünde artan bir talep bulunuyor ve araştırmacılar için bu seçeneği sağlayabilmek adına çok çalışıyoruz
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
growing | artan |
demand | talep |
open | açık |
access | erişim |
option | seçeneği |
researchers | araştırmacılar |
we are working | çalışıyoruz |
and | ve |
EN Links are how search engines discover new pages and judge their "authority." It's hard to rank for competitive terms without links.
TR Bağlantılar, arama motorlarının yeni sayfaları nasıl keşfettiği ve "yetkilerini" nasıl değerlendirdiğiyle alakalıdır. Bağlantılar olmadan rekabetçi terimlerde sıralamaya girmek zordur.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
new | yeni |
competitive | rekabetçi |
without | olmadan |
pages | sayfaları |
search | arama |
and | ve |
links | bağlantılar |
engines | motorları |
how | nasıl |
EN Find the “low-hanging fruit” among your keyword ideas. Our KD score calculates how hard it will be to rank for your keyword based on the current top-ranking pages.
TR Anahtar kelime fikirleriniz arasındaki en kolay hedefi bulun. KD skorumuz, şu an ilk sıralarda yer alan sayfalara dayanarak anahtar kelimeniz için sıralanmanın ne kadar zor olacağını hesaplar.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
find | bulun |
based on | dayanarak |
hard | zor |
will | olacağını |
keyword | anahtar |
EN Keywords Explorer helps you determine how hard it would be to rank in the top 10 search results for a given keyword. It does this by calculating a Keyword Difficulty score from 1 to 100, with 100 being the hardest.
TR Anahtar Kelimeler Gezgini, belirli bir anahtar kelime için en iyi 10 arama sonucunda sıralanmanın ne kadar zor olacağını belirlemenize yardımcı olur. Bunu, 1’den 100’e kadar olan bir skalada Anahtar Kelime Zorluk puanı hesaplayarak yapar.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
helps | yardımcı olur |
hard | zor |
difficulty | zorluk |
search | arama |
a | yardımcı |
does | ne |
top | en |
the | kelimeler |
it | bunu |
EN Find out how hard it'll be to rank in the top 10 for any keyword.
TR Herhangi bir anahtar kelime için ilk 10’da sıralanmanın ne kadar zor olacağını öğrenin.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
hard | zor |
find out | öğrenin |
in | da |
top | bir |
any | herhangi |
EN Comprising the year’s most popular journal article summaries, expert opinion pieces and news from leading international conferences, the hard-bound PracticeUpdate Year Book is a must-read for healthcare professionals worldwide
TR Yılın en popüler dergi makalesi özetlerini, uzmanların fikirlerini ve önemli uluslararası konferanslardan haberleri içeren ciltli PracticeUpdate Almanağı tüm dünyadaki sağlık uzmanlarının mutlaka okuması gereken bir yayındır
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
popular | popüler |
journal | dergi |
news | haberleri |
healthcare | sağlık |
professionals | uzmanlar |
must | gereken |
most | en |
international | uluslararası |
and | ve |
year | yıl |
EN A single mother, Emira works hard to meet the needs of herself and her...
TR Hayata Destek Direktörü Sema Genel Karaosmanoğlu, Taliban’ın yönetimi...
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
of | ın |
EN Our goal is to provide maximum protection to our users against all possible threats and the Mailfence security team works hard to do just that
TR Hedefimiz, kullanıcılarımıza olası tüm tehditlere karşı maksimum koruma sağlamaktır ve Mailfence güvenlik ekibi bunu yapmak için çok çalışmaktadır
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
maximum | maksimum |
threats | tehditlere |
our goal | hedefimiz |
possible | olası |
mailfence | mailfence |
security | güvenlik |
team | ekibi |
protection | koruma |
and | ve |
all | tüm |
users | kullanıcılar |
against | için |
the | bunu |
EN We cannot claim that our system is 100% secure - no one can offer that level of security - but we work hard to offer you the highest level of protection possible.
TR Sistemimizin% 100 güvenli olduğunu iddia edemeyiz - hiç kimse bu düzeyde bir güvenlik sunamaz - ancak size mümkün olan en yüksek düzeyde koruma sunmak için çok çalışıyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
work | çalışıyoruz |
security | güvenlik |
protection | koruma |
level | düzeyde |
is | olduğunu |
possible | mümkün |
of | in |
highest | en yüksek |
the | size |
but | ancak |
EN "Tiny live blues music place with an attitude. Worth a visit if you want some quiet music with a nice cocktail or beer. Hard to find a seat during weekends."
TR "Çok sıcak, çok keyifli bir mekan. İyi müzik ve keyifli bir akşam içşn mutlaka uğrayın. Fiyatlarda gayet makul."
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
music | müzik |
place | mekan |
you | ve |
a | bir |
EN Sophisticated anti-malware removes threats including spyware, adware, keyloggers, XSS attacks & hard-to-detect fileless trojans.
TR Gelişmiş kötü amaçlı yazılımdan koruma, casus yazılım, reklam yazılımı, tuş kaydedici, XSS saldırıları ve algılanması zor dosyasız trojanlar gibi tehditleri önler.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
threats | tehditleri |
sophisticated | gelişmiş |
hard | zor |
to | gibi |
EN We work hard to make professional logo design easy and accessible for everyone.We are always here to help you
TR Profesyonel logo tasarımını herkes için kolay ve erişilebilir hale getirmek için çok çalışıyoruz.Her zaman size yardımcı olmak için buradayız
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
work | çalışıyoruz |
logo | logo |
easy | kolay |
accessible | erişilebilir |
help | yardımcı |
professional | profesyonel |
and | ve |
always | her zaman |
EN Reap the reward of hard work and invest in the things you care about most
TR Sıkı çalışmanın ödülünü alın ve en çok önemsediğiniz şeylere yatırım yapın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
invest | yatırım |
most | en |
and | ve |
the | çok |
EN With our readymade Summer Camp Job Application Forms doing the hard work for you, you’ll have no trouble finding great camp leaders for the best summer ever.
TR Zor işi sizin için yapan hazır Yaz Kampı İş Başvuru Formlarımız sayesinde, şimdiye kadarki en iyi yaz için harika kamp liderleri bulmakta hiç sorun yaşamayacaksınız.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
summer | yaz |
hard | zor |
application | başvuru |
job | iş |
great | harika |
no | hiç |
for | için |
forms | formlar |
best | en |
the | sizin |
with | sayesinde |
EN Hard copies can be supplied on request.
TR Talep üzerine basılı kopyalar temin edilebilir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
request | talep |
on | üzerine |
can be | edilebilir |
EN It would require 18 months to excavate the hard rock on which Mount Ulriken rests.
TR Ulriken'in Dağı'nın üzerinde durduğu sert kayayı kazmak 18 ay sürecekti.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
months | ay |
hard | sert |
mount | dağı |
EN "The free events here in the summer are awesome, although trying to enjoy the park otherwise can be hard during tourist season. The beat time is fall or spring early in the morning- no one's there!"
TR "Bir çok sanat eserini görebileceğiniz bir açık hava müzesi demek yanlış olmaz. Yazın sıcaktan bunalan, kışın buz pateni yapmak isteyen, baharda ise canı canlı müzik çeken tüm Chicago’lular burada"
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
free | açık |
summer | yaz |
ones | bir |
to | tüm |
is | hava |
EN Styx /stɪks/ is an American rock band from Chicago that formed in 1972 and became famous for its albums released in the late 1970s and early 1980s. They are best known for melding hard rock… read more
TR Styx, 1970 yılında Chicago, ABD'de kurulmuş Amerikalı rock müzik grubu. Kuruluşunun öyküsü 1960'lı yılların başlarına kadar uzanmaktadır. Grup 1970'li yıllarda ve 1980… Devamını oku
EN Styx /stɪks/ is an American rock band from Chicago that formed in 1972 and became famous for its albums released in the late 1970s and early 1980s. They are best known for melding hard rock guitar balanced with acoustic guitar, synthes… read more
TR Styx, 1970 yılında Chicago, ABD'de kurulmuş Amerikalı rock müzik grubu. Kuruluşunun öyküsü 1960'lı yılların başlarına kadar uzanmaktadır. Grup 1970'li yıllarda ve 1980'li yılların başlarında müzik piyasasında söz… Devamını oku
EN Extend your reach and get more torque to screws in hard-to-reach places
TR Erişebilme alanınızı artırın ve ulaşılması zor yerlerde vidalarınıza daha fazla dönme momenti sağlayın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
hard | zor |
and | ve |
get | sağlayın |
EN ESD-safe tweezers with angled, pointed tips for hard-to-reach places
TR Erişimi zor yerler için açılı, sivri uçlu elektrostatiğe karşı güvenli cımbız
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
places | yerler |
hard | zor |
EN Not all parts or sellers are created equal. And sometimes it’s hard to tell apart the good, the bad, and the inconsistent. We’ve spent more than a decade vetting sources and suppliers.
TR Tüm parçalar ya da satıcılar eşit olarak yaratılmamıştır. Üstelik zaman zaman iyiyi, kötüyü ve güvenilmez olanı ayırmak da zordur. On yıldan uzun bir süredir kaynakları ve tedarikçileri değerlendirme olanağına sahip olduk.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
parts | parçalar |
bad | kötü |
sources | kaynakları |
and | ve |
its | olan |
all | tüm |
equal | eşit |
more | de |
a | bir |
EN We take our work seriously, relentlessly pursue excellence, and have fun doing hard things together.
TR İşimizi ciddiye alıyor, durmaksızın mükemmelliğin peşinde koşuyor ve birlikte zor işleri yapmaktan keyif alıyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
work | iş |
hard | zor |
together | birlikte |
and | ve |
EN Cute legal age teenager is hard nailing action
TR Erkekler patron bangs onun karısı içinde kölelik
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
is | onun |
EN Papa Roach is a hard rock band from Vacaville, California. Formed in 1993, it consists of Jacoby Shaddix (vocals), Jerry Horton (guitar), Tobin Esperance (bass), and Tony Palermo (drums). … read more
TR Papa Roach 1993 senesinde Kaliforniya'da kuruldu. Grubun solisti (Jacoby Shaddix) ve davulcusu (Dave Buckner) lise futbol takımı seçmelerinde tanıştılar. Sürekli müzikten konuşan ik… Devamını oku
EN Papa Roach is a hard rock band from Vacaville, California. Formed in 1993, it consists of Jacoby Shaddix (vocals), Jerry Horton (guitar), … read more
TR Papa Roach 1993 senesinde Kaliforniya'da kuruldu. Grubun solisti (Jacoby Shaddix) ve davulcusu (Dave Buckner) lise futbol takımı se… Devamını oku
EN A single mother, Emira works hard to meet the needs of herself and her...
TR Hayatını kendi ayakları üzerinde durarak idame ettirmek kuşkusuz herkes...
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
the | üzerinde |
to | herkes |
EN Quickly hard-code your subtitles right into your video for easy sharing anywhere.
TR Altyazılarınızı her yerde kolayca paylaşmak için videonuzun içine hızla sabit kodlayın.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
sharing | paylaşmak |
your video | videonuzun |
quickly | hızla |
easy | kolayca |
subtitles | altyazılar |
for | için |
anywhere | her |
into | içine |
EN If you employ an assistant to help with scribing, it adds additional costs and is really hard to scale this across multiple medical facilities
TR Eğer karalama konusunda yardımcı olması için bir asistan çalıştırırsanız, ek maliyetler ekler ve bunu birden fazla tıbbi tesis genelinde ölçeklendirmek gerçekten zordur
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
really | gerçekten |
medical | tıbbi |
help | yardımcı |
if | eğer |
additional | ek |
and | ve |
it | bunu |
EN You know how hard it is to find that phrase or dialogue from a video you’d created a few months back. Well now that’s easy with Sonix.
TR Birkaç ay önce oluşturduğunuz bir videodan bu cümleyi ya da diyaloğu bulmanın ne kadar zor olduğunu biliyorsun. Sonix ile bu çok kolay.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
hard | zor |
dialogue | diyaloğu |
months | ay |
easy | kolay |
sonix | sonix |
is | olduğunu |
now | bu |
a | birkaç |
EN Burn subtitles right into your video. Hard-coded subtitles allow you to share on any platform.
TR Altyazıları doğrudan videonuzun içine yazdır. Kodlanmış altyazılar, herhangi bir platformda paylaşmanıza izin verir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
allow | izin verir |
share | paylaş |
platform | platformda |
right | doğrudan |
your video | videonuzun |
any | herhangi |
EN Searching through audio or video is really hard. With Sonix you can quickly scan and search through coaching session by searching text, not audio or video. Pinpoint parts of your coaching sessions in seconds.
TR Ses veya video üzerinden arama yapmak gerçekten zor. Sonix ile hızlı bir şekilde tarama ve ses veya video arama yaparak koçluk oturumu aracılığıyla arama yapabilirsiniz. Koçluk seanslarınızın bölümlerini saniyeler içinde tespit edin.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
video | video |
hard | zor |
scan | tarama |
session | oturumu |
pinpoint | tespit |
seconds | saniyeler |
search | arama |
by | yaparak |
really | gerçekten |
sonix | sonix |
you can | yapabilirsiniz |
or | veya |
in | içinde |
through | aracılığıyla |
EN Let us help you repurpose your content. You have already done the hard work—you've created some amazing content. Now, comes the tedious part: distributing that content across every marketing channel possible.
TR İçeriğinizi yeniden amaçlamanıza yardımcı olalım. Zor işi zaten yaptınız, inanılmaz içerikler yarattınız. Şimdi, sıkıcı kısım geliyor: Bu içeriği mümkün olan her pazarlama kanalında dağıtmak.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
help | yardımcı |
hard | zor |
work | işi |
tedious | sıkıcı |
content | içeriği |
marketing | pazarlama |
your | bu |
now | yeniden |
have | olan |
possible | mümkün |
already | zaten |
you | her |
EN You know how hard it is to find that phrase or dialogue from a video you’d created a few months back
TR Birkaç ay önce oluşturduğunuz bir videodan bu cümleyi ya da diyaloğu bulmanın ne kadar zor olduğunu biliyorsun
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
hard | zor |
dialogue | diyaloğu |
months | ay |
is | olduğunu |
know | ne |
you | bu |
a | birkaç |
EN And in most cases, they’re hard to remember, as these URLs are just strings of random letters and numbers
TR Ve çoğu durumda, hatırlamak zordur, çünkü bu URL'ler sadece rastgele harf ve sayı dizesidir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
cases | durumda |
random | rastgele |
and | ve |
these | bu |
most | çoğu |
to | çünkü |
EN Have you ever wondered how to make a video animation in 2D with no video making background? Our 2D animation software templates do all the hard work for you, providing top-notch flat visuals.
TR Video oluşturma konusunda tecrübeniz olmadan bir animasyon videosunun nasıl hazırlanacağını hiç merak ettiniz mi? 2D animasyon aracımız işin zor kısmını üstleniyor ve mükemmel görseller elde etmenizi sağlıyor.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
video | video |
animation | animasyon |
hard | zor |
work | iş |
visuals | görseller |
top | mükemmel |
with | olmadan |
a | bir |
our | ve |
how | nasıl |
EN Now you can create any kind of video content with the help of our 400+ customizable video templates with minimal effort. Our team has worked hard to guarantee your professional result !
TR Artık 400+ kişiselleştirilebilir video şablonunun yardımıyla hiç zahmet çekmeden her türlü video içeriğini oluşturabilirsiniz. Ekibimiz, profesyonel bir sonucu garanti etmek için büyük gayret gösterdi.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
video | video |
customizable | kişiselleştirilebilir |
guarantee | garanti |
result | sonucu |
with the help of | yardımıyla |
our team | ekibimiz |
help | yardım |
professional | profesyonel |
EN After all the hard work and sleepless nights, it’s time to announce your film release! Make a spectacular video to introduce your movie to the world
TR Büyük emekler ve uykusuz gecelerden sonra filminiz yayına giriyor! Filminizi tüm dünyaya tanıtmak için sansasyonel bir video hazırlayın
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
world | dünyaya |
video | video |
its | in |
all | tüm |
and | ve |
a | bir |
the | sonra |
EN Cartoon videos are a light-hearted way to promote your product without having to do a hard sell
TR Çizgi videolar, ürününüzü agresif şekilde satmayı hedeflemediğiniz durumlarda eğlenceli bir tanıtım için idealdir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
videos | videolar |
a | bir |
to | için |
{Totalresult} ਅਨੁਵਾਦਾਂ ਵਿੱਚੋਂ 50 ਦਿਖਾ ਰਿਹਾ ਹੈ