EN Local meetups are great for many reasons: sharing knowledge, swapping stories, exchanging ideas, solving problems, exchanging resources, networking - that’s why we love to join, love to sponsor, and love to host one every now and then.
EN Local meetups are great for many reasons: sharing knowledge, swapping stories, exchanging ideas, solving problems, exchanging resources, networking - that’s why we love to join, love to sponsor, and love to host one every now and then.
TR Sektörel buluşmalar; bilgi-birikim paylaşımı, fikir ve kaynak alışverişi, problem çözümü ve networking için harikadır. İşte bu yüzden bu tarz buluşmalara katılmayı, sponsor olmayı ve ev sahipliği yapmayı çok seviyoruz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
ideas | fikir |
resources | kaynak |
sponsor | sponsor |
are | ev |
and | ve |
now | bu |
sharing | paylaşımı |
knowledge | bilgi |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN If you want to love what you do and love the team your work with, you’ll want to explore opportunities at Sonix.
TR Yaptığınız işi sevmek ve birlikte çalıştığınız ekibi sevmek istiyorsanız Sonix'te fırsatları keşfetmek isteyeceksiniz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
you do | yaptığınız |
if you want | istiyorsanız |
team | ekibi |
work | iş |
do | işi |
opportunities | fırsatları |
and | ve |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Express your love with a grand romantic gesture: a luxurious weekend getaway brimming with romance. We'll deliver the perfect details. You just bring the love
TR Aşkınızı büyük bir romantik jestle ifade edin: Romantizm ile dolup taşan lüks bir hafta sonu. Mükemmel ayrıntıları biz sağlayacağız. Siz sadece aşkınızı getirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
luxurious | lüks |
brimming | taşan |
perfect | mükemmel |
romantic | romantik |
weekend | hafta sonu |
details | ayrıntıları |
grand | büyük |
bring | getirin |
romance | romantizm |
a | bir |
the | sadece |
EN Thus began the love for cars, and the love for speed and power.
TR Böylece araba sevgisi, hız ve güç sevgisi başladı.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
thus | böylece |
and | ve |
speed | hız |
power | güç |
the | araba |
EN If you want to love what you do and love the team your work with, you’ll want to explore opportunities at Sonix.
TR Yaptığınız işi sevmek ve birlikte çalıştığınız ekibi sevmek istiyorsanız Sonix'te fırsatları keşfetmek isteyeceksiniz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
you do | yaptığınız |
if you want | istiyorsanız |
team | ekibi |
work | iş |
do | işi |
opportunities | fırsatları |
and | ve |
EN Journal subscription price list for librarians and agents
TR Kütüphaneciler ve temsilciler için dergi aboneliği fiyat listesi
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
journal | dergi |
price | fiyat |
list | listesi |
and | ve |
for | için |
EN Our agents speak Turkish, German, English and Polish to answer your queries.
TR Ekibimizde sorularına Türkçe, Almanca İngilizce ve Lehçe yanıt verecek çalışma arkadaşlarımız bulunmaktadır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
polish | lehçe |
answer | yanıt |
to | e |
turkish | türk |
and | ve |
EN 10 time-saving real estate automation tools for agents
TR Yalnızlığın sırları: Yalnız kalmak ve yalnızlığı seçmek arasındaki fark...
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
for | arasındaki |
EN Sonix is the #1 choice for attorneys, paralegals, judges, clerks, law enforcement officers, and insurance agents
TR Sonix avukatlar, avukat yardımcıları, yargıçlar, katipler, kolluk kuvvetleri ve sigorta acenteleri için #1 seçimidir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
sonix | sonix |
and | ve |
insurance | sigorta |
for | için |
EN Stock agents operate on the stock exchange on behalf and account of another person by proxy.
TR Borsa ajanları, başkasının adına ve hesabına vekil sıfatıyla borsada alım satım yapmaktadırlar.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
exchange | borsa |
behalf | adına |
and | ve |
account | hesabı |
proxy | vekil |
of | nın |
EN Unlike stock agents, stockbrokers only act as intermediaries in stock trading.
TR Borsa ajanlarından farklı olarak borsa simsarları, borsa alım satımlarında yalnızca aracılık yapmaktadırlar.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
unlike | farklı |
only | yalnızca |
EN Philosophically, we wanted to use more of our budget to compensate our agents rather than spend time and money on marketing materials
TR Pazarlama materyallerine zaman ve para harcamak yerine, bütçemizi daha çok acentalarımız için kullanmayı önceliyoruz
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
time | zaman |
marketing | pazarlama |
of | in |
and | ve |
to | için |
more | daha |
EN Building a self-service culture inside your company is a challenging objective that can help your business a lot: Reduce first response time, improve customer happiness, train new agents or improve search engine
TR Şirketinizde bir self servis kültürü oluşturmak, işinize çok yardımcı olabilecek zorlu bir hedeftir: İlk müdahale süresini kısaltın, müşteri mutluluğunu artırın, yeni temsilciler eğitin veya arama motorunu iyileştirin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
improve | iyileştirin |
customer | müşteri |
new | yeni |
self | self |
service | servis |
business | iş |
is | oluşturmak |
or | veya |
search | arama |
can | olabilecek |
help | yardımcı |
culture | kültürü |
EN Our ticketing software will help your agents to keep an eye on customer support requests in one central shared inbox while taking advantages from all the features included.
TR Biletleme yazılımımız, dahil olan tüm özelliklerden yararlanırken acentelerinizin tek bir merkezi paylaşılan gelen kutusunda müşteri destek taleplerini takip etmelerine yardımcı olacaktır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
customer | müşteri |
central | merkezi |
included | dahil |
help | yardımcı |
support | destek |
will | olacaktır |
shared | paylaşılan |
software | yazılım |
all | tüm |
EN We offer a free live chat software that you can install on your website with no limitation! You can have two agents to answer your website visitors in real time
TR Web sitenize hiçbir sınırlama olmaksızın yükleyebileceğiniz ücretsiz bir canlı sohbet yazılımı sunuyoruz! Web sitenizin ziyaretçilerine gerçek zamanlı olarak cevap vermek için iki temsilciniz olabilir
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
website | web |
no | hiçbir |
answer | cevap |
free | ücretsiz |
live | canlı |
your website | sitenizin |
time | zamanlı |
chat | sohbet |
real | gerçek |
a | bir |
software | yazılımı |
two | iki |
with | olmaksızın |
to | için |
we offer | sunuyoruz |
EN The system or tool creates a 'ticket' which documents customer requests and interactions over time, making it easier for customer service agents to resolve complicated issues.
TR Sistem veya araç, zaman içinde müşteri isteklerini ve etkileşimlerini belgeleyen ve müşteri hizmetleri temsilcilerinin karmaşık sorunları çözmesini kolaylaştıran bir "bilet" oluşturur.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
creates | oluşturur |
ticket | bilet |
requests | isteklerini |
complicated | karmaşık |
time | zaman |
customer | müşteri |
and | ve |
issues | sorunları |
system | sistem |
the | araç |
or | veya |
service | hizmetleri |
EN Most of the other live chat service providers such as Zendesk, LiveAgent, Hubspot or Olark, are billing per agents
TR Hubspot veya Olark gibi diğer canlı sohbet hizmeti sağlayıcılarının çoğu, temsilci başına faturalandırıyor
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
service | hizmeti |
live | canlı |
other | diğer |
chat | sohbet |
or | veya |
EN That's why we have a billing system that doesn't rely on agents but on websites
TR Bu nedenle acentelere değil web sitelerine dayanan bir faturalandırma sistemimiz var
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
billing | faturalandırma |
but | de |
websites | web |
a | bir |
EN Our unlimited plan offer an unlimited number of agents for a flat price, nothing more.
TR Sınırsız planımız, sabit bir fiyata sınırsız sayıda temsilci sunar, başka bir şey değil.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
unlimited | sınırsız |
offer | sunar |
price | fiyata |
plan | plan |
nothing | bir şey |
for | şey |
our | de |
a | sayıda |
EN You can add unlimited agents in your team for free
TR Ekibinize ücretsiz olarak sınırsız temsilci ekleyebilirsiniz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
unlimited | sınırsız |
free | ücretsiz |
you can add | ekleyebilirsiniz |
in | olarak |
EN Through your live chat, allow your agents to offer a walkthrough to your customers
TR Canlı sohbetiniz aracılığıyla, temsilcilerinizin müşterilerinize bir yol haritası sunmasına izin verin
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
live | canlı |
to your customers | müşterilerinize |
a | bir |
EN You can also use it to test extensions and agents built into the container image against the Lambda Extensions API.
TR Bu aracı, container görüntüsüne yerleştirilen uzantıları ve aracıları Lambda Uzantıları API'si üzerinde test etmek için de kullanabilirsiniz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
container | container |
image | görüntü |
lambda | lambda |
test | test |
the | aracı |
and | ve |
can | ne |
extensions | uzantıları |
against | için |
EN Travel Agents - Raffles Hotels and Resorts - Luxury Hotels & Resorts - Raffles Hotels
TR Seyahat Acenteleri - Raffles Hotels & Resorts - Lüks Otel ve Resortlar - Raffles Oteller
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
travel | seyahat |
raffles | raffles |
and | ve |
luxury | lüks |
hotels | hotels |
EN Famous Agents Travel Agent Education & Rewards Programme
TR Famous Agents Seyahat Acenteleri Eğitim ve Ödül Programı
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
travel | seyahat |
education | eğitim |
programme | program |
EN Famous Agents is the industry’s most exciting travel agent education and recognition programme
TR Famous Agents piyasanın en heyecan verici seyahat acenteleri eğitim ve takdir programıdır
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
most | en |
exciting | heyecan verici |
travel | seyahat |
education | eğitim |
and | ve |
EN As a Famous Agents member, you’ll become an expert on Raffles Hotels & Resorts, Fairmont Hotels & Resorts, and Swissotel Hotels & Resorts, and earn fabulous rewards for yourself.
TR Bir Famous Agents üyesi olarak, siz de Raffles Hotels & Resorts, Fairmont Hotels & Resorts ve Swissotel Hotels & Resorts üzerine uzman olacak ve kendiniz için harika ödüller kazanacaksınız.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
become | olacak |
raffles | raffles |
fairmont | fairmont |
swissotel | swissotel |
member | üyesi |
rewards | ödüller |
and | ve |
on | üzerine |
as | olarak |
hotels | hotels |
EN The MB1000 is constructed of materials that withstand common industrial cleaning agents.
TR MB1000, yaygın endüstriyel temizlik ürünlerine dayanıklı malzemelerden üretilmiştir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
of | ın |
materials | malzemelerden |
common | yaygın |
industrial | endüstriyel |
cleaning | temizlik |
EN The increase of the particle surface caused by the comminution results in a considerably better dissolution rate and bioavailability of the agents and therefore the APIs act faster.
TR Ufalama işlemine bağlı olarak parçacık yüzeyinin büyümesiyle birlikte çözünme hızı ve dolayısıyla etken maddelerin biyolojik aktivitesi kısmen ciddi şekilde artırılabilir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
and | ve |
the | şekilde |
therefore | dolayısıyla |
of | birlikte |
EN Phospholipids, Vitamin B5 & Allantoin prevent dryness & irritation, and act as calming agents to keep your skin healthy, dewy & fresh.
TR Fosfolipidler, B5 Vitamini ve Allantoin kuruluğu ve tahrişi önler ve cildinizi sağlıklı, nemli ve taze tutmak için sakinleştirici madde görevi görür.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
fresh | taze |
healthy | sağlıklı |
to | için |
and | ve |
to keep | tutmak |
EN All messages from WhatsApp appear in Jivo and are distributed between agents. This means that clients will get an answer to their question faster and choose your company over competitors.
TR WhatsApp'tan gelen tüm mesajlar Jivo'da görünür ve temsilciler arasında dağıtılır. Bu, müşterilerin sorularına daha hızlı yanıt alacakları ve rakipler yerine şirketinizi seçecekleri anlamına gelir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
answer | yanıt |
competitors | rakipler |
clients | müşterilerin |
faster | hızlı |
in | da |
this | bu |
will | gelir |
messages | mesajlar |
all | tüm |
and | ve |
between | arası |
EN Assign tasks in Jivo and distribute clients among agents. You will have access to messages with clients, and if something goes wrong, you can improve the output.
TR Müşterileri temsilciler arasında dağıtın, görevler atayın ve hatırlatmalar kurun. Müşterilerinizle mesajlara erişebileceksiniz ve işler ters giderse süreci her zaman iyileştirebilirsiniz.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
tasks | görevler |
in | da |
and | ve |
to | her |
the | arasında |
EN The client clicks on a button on the site or writes a message in WhatsApp using the phone number that you put on the site or in social networks. All messages will appear in the Jivo app and agents can work with them immediately.
TR Müşteri sitedeki bir butona tıklar ya da sitenize veya sosyal ağlara koyduğunuz telefon numarasını kullanarak WhatsApp'ta bir mesaj yazar. Tüm mesajlar Jivo uygulamasında görünecektir ve temsilcileriniz uygulamadan yanıtlayabilecektir.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
client | müşteri |
social | sosyal |
in | da |
phone | telefon |
app | uygulaması |
message | mesaj |
number | numarası |
all | tüm |
and | ve |
or | veya |
messages | mesajlar |
a | bir |
using | kullanarak |
EN Impossible to track how well and quickly the agents respond to customers
TR Temsilcilerin müşterilere ne kadar iyi ve hızlı yanıt verdiğini izlemek imkansızdır
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
respond | yanıt |
to | kadar |
quickly | hızlı |
well | yanı |
and | ve |
customers | müşterilere |
EN After a visitor requests a Callback, all your agents' phones ring at once
TR Bir ziyaretçi geri arama isteğinde bulunduğunda, görevlendirdiğiniz tüm temsilcilerin telefonları bir kere çaldırılır
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
visitor | ziyaretçi |
phones | telefonlar |
all | tüm |
a | bir |
EN When one of the agents answers the call, all other phones stop ringing and Jivo calls the visitor
TR Temsilcilerden biri aramayı cevapladığında, diğer tüm telefonlar çalmayı bırakır ve Jivo online destek ziyaretçiyi arar
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
other | diğer |
phones | telefonlar |
all | tüm |
and | ve |
EN You can add any number of agents to receive incoming calls, however, simultaneous dialing will be done for no more than 9 numbers
TR Gelen çağrıları almak için rasgele sayıda temsilci ekleyebilirsiniz, ancak eşzamanlı arama en fazla 9 numara için yapılacaktır
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
calls | arama |
however | ancak |
number of | sayıda |
numbers | a |
of | in |
more | fazla |
you can add | ekleyebilirsiniz |
EN If you assign more than 9 agents to receive calls for a website, then each call received will be sent to a random selection of 9 registered numbers and these ones will be dialed.
TR Bir web sitesi için çağrı almak için 9'dan fazla temsilci atarsanız, alınan her çağrı, tesadüfen seçilmiş 9 kayıtlı numaradan birine gönderilir ve bu kişi çağrıyı alır.
ਅੰਗਰੇਜ਼ੀ | ਤੁਰਕੀ |
---|---|
received | alınan |
call | çağrı |
registered | kayıtlı |
these | bu |
ones | bir |
and | ve |
more | fazla |
be | kişi |
{Totalresult} ਅਨੁਵਾਦਾਂ ਵਿੱਚੋਂ 50 ਦਿਖਾ ਰਿਹਾ ਹੈ