TR Yeni üyelerin iki yıl içerisinde sürdürülebilir enerji ve iklim değişikliğine uyum için bir eylem planı sunması ve her iki yılda bir ilerleme raporu vermesi gerekiyor.
"içerisinde sürdürülebilir enerji" på Tyrkisk kan oversettes til følgende Engelsk ord/setninger:
TR Yeni üyelerin iki yıl içerisinde sürdürülebilir enerji ve iklim değişikliğine uyum için bir eylem planı sunması ve her iki yılda bir ilerleme raporu vermesi gerekiyor.
EN New members must publish a Sustainable Energy and Climate Action Plan within two years and a progress report every two years after that.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yeni | new |
sürdürülebilir | sustainable |
enerji | energy |
iklim | climate |
eylem | action |
planı | plan |
ilerleme | progress |
raporu | report |
gerekiyor | must |
TR Grup genelinde hayata geçirilen enerji verimliliği projeleri ve farkındalık çalışmaları sonucunda enerji yoğunluklarını azaltıyor ve yenilenebilir enerji kaynaklarından elektrik üretiyoruz.
EN As a result of energy efficiency projects and awareness-raising activities implemented throughout the Group, we reduce energy intensities and generate electricity from renewable energy sources.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
verimliliği | efficiency |
projeleri | projects |
ve | and |
farkındalık | awareness |
çalışmaları | activities |
yenilenebilir | renewable |
ın | of |
TR Alman-Çin Enerji Ortaklığı kapsamında günümüzde aktif olan çalışma grupları “Enerji” ve “Enerji Verimliliği” başlıklarını taşıyor
EN Within the framework of the German-Chinese Energy Partnership, the two working groups “Energy” and “Energy Efficiency” are currently active
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
enerji | energy |
ortaklığı | partnership |
aktif | active |
olan | are |
çalışma | working |
grupları | groups |
verimliliği | efficiency |
ın | of |
TR Domain sahibi satıcı, ikinci el domaine gelen satın alma talebini en geç 7 gün içerisinde onaylamalıdır. Eğer 7 gün içerisinde herhangi bir cevap verilmemesi durumunda talep ve satış işlemi iptal edilir.
EN The domain owner must approve the purchase demand for the second-hand domain, within 7 days at the latest. If no response is given within 7 days, the request and sale will be canceled.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sahibi | owner |
ikinci | second |
el | hand |
gün | days |
eğer | if |
herhangi | no |
cevap | response |
satış | sale |
TR Domain sahibi satıcı, ikinci el domaine gelen satın alma talebini en geç 7 gün içerisinde onaylamalıdır. Eğer 7 gün içerisinde herhangi bir cevap verilmemesi durumunda talep ve satış işlemi iptal edilir.
EN The domain owner must approve the purchase demand for the second-hand domain, within 7 days at the latest. If no response is given within 7 days, the request and sale will be canceled.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sahibi | owner |
ikinci | second |
el | hand |
gün | days |
eğer | if |
herhangi | no |
cevap | response |
satış | sale |
TR 20 yıl içerisinde Almanya’daki yenilenebilir enerji payı, yüzde üçten yüzde 40’ın üzerine çıktı
EN Within 20 years, the value of renewable energy in Germany rose from three to over 40 per cent
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yıl | years |
almanya | germany |
yenilenebilir | renewable |
enerji | energy |
yüzde | per cent |
TR WTI ham petrol, Brent ham petrol ve doğal gaz işlemleri için likidite sunuyoruz. Enerji likiditesi B2Broker'ın önemli bir çalışma alanıdır, müşterilerin tüm Enerji likidite gereksinimlerinin güvenle sağlanmasına olanak tanır.
EN We offer liquidity for trading on WTI crude
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
likidite | liquidity |
TR Enerji, Altyapı Hizmetleri ve Yenilenebilir Enerji
EN Energy, Utilities and Renewables
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
enerji | energy |
altyapı | utilities |
ve | and |
TR Enerji ve teknolojiyle ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: yenilenebilir enerji kaynakları, çevre teknolojisi.
EN Renewable energy, environmental technology: current information and background on energy and technology
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
enerji | energy |
ve | and |
güncel | current |
bilgiler | information |
yenilenebilir | renewable |
çevre | environmental |
TR 7.2.1. Toplam nihai enerji tüketimindeki yenilenebilir enerji payı
EN 7.2.1. Renewable energy share in the total final energy consumption
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
toplam | total |
nihai | final |
enerji | energy |
yenilenebilir | renewable |
TR Kibar Enerji 2011 yılında, Türkiye Enerji Piyasası’nda doğalgazın ithalat ve toptan satışını yapmak üzere, Kibar Grubu bünyesinde kurulmuştur
EN The company was founded under the umbrella of Kibar Group in 2011 with the aim of importing and wholesaling natural gas in the Turkish Energy Market
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
enerji | energy |
piyasası | market |
ın | of |
yılında | in |
TR Kibar Enerji, özel sektörün artan oranda rol aldığı liberalleşen Türkiye Enerji Piyasası’nın önde gelen oyuncularından biri olmayı hedeflemektedir.
EN Kibar Enerji aims to become one of the most prominent actors in the Turkish Energy Market, which has become more liberal due to the involvement of the private sector.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
enerji | energy |
piyasası | market |
TR Yenilenebilir enerji kaynaklarına yaptığımız yatırımlar sonucunda son 5 yıldır elektrik tüketimimizin %70'ine kadar ulaşan kısmını, yenilenebilir enerji kaynaklarından üretiyoruz.
EN Thanks to our investments in renewable energy sources, up to 70% of our electricity consumption in the last 5 years was produced from renewable sources.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yenilenebilir | renewable |
son | last |
yıldır | years |
TR Son iki yılda Kibar Grubu bünyesinde 50’den fazla enerji verimliliği projesi gerçekleştiren holding, bu çalışmalar sonucunda enerji yoğunluğunu yüzde 42 azalttı.
EN The holding company reduced its energy density by 42 percent by implementing more than 50 energy efficiency projects within Kibar Group in the last two years.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
enerji | energy |
verimliliği | efficiency |
holding | holding |
yüzde | percent |
TR Bluetooth Parıldakları düşük enerji teknolojisi kullanır ve işletim modları, yoğun endüstriyel ortamlarda konum hassasiyetini artıran Bluetooth® düşük enerji özellikleriyle uyumludur
EN Bluetooth Beacons use low-energy technology, and their operating modes are compatible with Bluetooth® low-energy specifications to enhance location precision in dense industrial environments
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bluetooth | bluetooth |
düşük | low |
enerji | energy |
teknolojisi | technology |
ve | and |
endüstriyel | industrial |
ortamlarda | environments |
konum | location |
TR Bluetooth Parıldakları düşük enerji teknolojisi kullanır ve işletim modları, yoğun endüstriyel ortamlarda konum hassasiyetini artıran Bluetooth® düşük enerji özellikleriyle uyumludur
EN Bluetooth Beacons use low-energy technology, and their operating modes are compatible with Bluetooth® low-energy specifications to enhance location precision in dense industrial environments
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bluetooth | bluetooth |
düşük | low |
enerji | energy |
teknolojisi | technology |
ve | and |
endüstriyel | industrial |
ortamlarda | environments |
konum | location |
TR Enerji, Altyapı Hizmetleri ve Yenilenebilir Enerji
EN Energy, Utilities and Renewables
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
enerji | energy |
altyapı | utilities |
ve | and |
TR ASPİLSAN Enerji olarak vizyonumuz ülkemizin teknoloji ve yenilenebilir enerji hedeflerine ulaşabilmesini sağlamak adına yenilikçi yaklaşımlar geliştirmektir
EN Our mission at ASPİLSAN Enerji is to develop creative techniques that will enable our country to meet its technology and renewable energy goals
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
enerji | energy |
teknoloji | technology |
yenilenebilir | renewable |
hedeflerine | goals |
yenilikçi | creative |
TR Seri, %90’a kadar enerji verimliliğiyle tasarruf sağlar ve 80 PLUS Gold sertifikasına sahiptir. Güç kaynağı, maksimum enerji tasarrufu için Intel’in her nesilden işlemcisiyle uyum sağlayacak şekilde optimize edilmiştir.
EN Saves energy through its high energy efficiency up to 90% and is certified to 80 PLUS® Gold. The series has been optimized to work with all generations of Intel’s processors to achieve maximum energy saving.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
seri | series |
enerji | energy |
tasarruf | saving |
sahiptir | has |
maksimum | maximum |
her | all |
TR Enerji ve teknolojiyle ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları: yenilenebilir enerji kaynakları, çevre teknolojisi.
EN Renewable energy, environmental technology: current information and background on energy and technology
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
enerji | energy |
ve | and |
güncel | current |
bilgiler | information |
yenilenebilir | renewable |
çevre | environmental |
TR Bu projelerin hedefi partnerleri yenilenebilir enerjilerin yapılandırılması ve gelişimi, enerji verimliliğinin arttırılması ve modern enerji teknolojilerinin yaygınlaştırılması konusunda desteklemek
EN The primary goal is to support the partner countries with regard to expanding renewable energies, improving energy efficiency and promoting the use of modern energy technologies
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yenilenebilir | renewable |
ve | and |
enerji | energy |
modern | modern |
TR Merkezi olmayan, dijital ve karbon salımına yol açmayan bir enerji tedariki: Enerji sektörünün önünde aşması gereken büyük zorluklar var
EN Decentralization, digitization and decarbonisation: the energy industry is facing major challenges
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
enerji | energy |
büyük | major |
zorluklar | challenges |
TR yerel enerji ihtiyacı ve enerji altyapısı,
EN local energy requirements and the energy infrastructure,
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yerel | local |
enerji | energy |
ve | and |
altyapısı | infrastructure |
TR Bazı Doğu Avrupa ülkelerinin liderleri de, özellikle ülkelerinin enerji tedariki çok güçlü bir biçimde fosil enerji kaynaklarına dayandığı için çekingen tavır sergiliyorlar.
EN Several Eastern European heads of state and government are also hesitant, above all, because the energy supply systems of their countries are very strongly dependent on fossil fuels.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
avrupa | european |
enerji | energy |
TR Enerji endüstrisi bir yere gitmiyor, ama enerji kaynağı yakıt ekonomisinden elektrik enerjisine doğru kayıyor
EN The energy industry isn’t going away, but the source of energy is shifting from a fuel economy to an electric one
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
endüstrisi | industry |
kaynağı | source |
yakıt | fuel |
TR WTI ham petrol, Brent ham petrol ve doğal gaz işlemleri için likidite sunuyoruz. Enerji likiditesi B2Broker'ın önemli bir çalışma alanıdır, müşterilerin tüm Enerji likidite gereksinimlerinin güvenle sağlanmasına olanak tanır.
EN We offer liquidity for trading on WTI crude
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
likidite | liquidity |
TR Önce Enerji Verimliliği: sürdürülebilir bir gelecek için standart belirlemek
EN The measure of a man is what he does with power — Plato (428/427–348/347 B.C.E.) ? A call to action for COP26
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
enerji | power |
TR Almanya’nın iklim koruma ve sürdürülebilir enerji tedariki adına yürüttüğü uluslararası çalışmalar.
EN These portals provide interesting information on political concepts and you’ll find out how citizens and entrepreneurs can learn to act more responsibly.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ve | and |
TR 7.b.1. Sürdürülebilir kalkınma hizmetlerine teknoloji transferi ve altyapıya finansman aktarımı şeklinde yapılan doğrudan yabancı yatırımların ve GSYH'nın yüzdesi olarak enerji verimliliğindeki yatırımlar
EN 7.b.1. Investments in energy efficiency as a percentage of GDP and the amount of foreign direct investment in financial transfer for infrastructure and technology to sustainable development services
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
kalkınma | development |
hizmetlerine | services |
teknoloji | technology |
transferi | transfer |
doğrudan | direct |
enerji | energy |
TR Türkiye’de kendi sektöründe, tüketilen enerjinin sürdürülebilir bir şekilde verimli kullanılması esasına dayanan ISO 50001 Enerji
EN Turkey in its sector, sustainable efficient use of the energy consumed in a way which
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
türkiye | turkey |
sürdürülebilir | sustainable |
verimli | efficient |
kullanılması | use |
enerji | energy |
TR İklim ve kalkınma ortaklıkları üzerinden partner ülkelerin sürdürülebilir enerji için önemli teknolojilere erişimlerinin sağlanması hedefleniyor.
EN Climate and development partnerships are to be used to make important technologies available to partner countries for sustainable development.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kalkınma | development |
partner | partner |
ülkelerin | countries |
sürdürülebilir | sustainable |
önemli | important |
TR Sürdürülebilir enerji: Almanya’da bir otlak üzerine kurulmuş rüzgâr türbini.
EN Sustainable energy: wind turbine on sheep pastures in Germany
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
enerji | energy |
almanya | germany |
rüzgâr | wind |
TR Almanya’nın iklim koruma ve sürdürülebilir enerji tedariki adına yürüttüğü uluslararası çalışmalar.
EN What Germany does on an international level to promote climate protection and a sustainable energy supply.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
almanya | germany |
iklim | climate |
koruma | protection |
ve | and |
sürdürülebilir | sustainable |
enerji | energy |
uluslararası | international |
TR Bu bağlamda önemli üç sütun söz konusu: iklim koruma ve karbon salımından arınma, uyum sağlama becerisinin güçlendirilmesi ve sürdürülebilir bir enerji temini
EN Three pillars are important here: climate protection and decarbonisation, increasing adaptability and a sustainable energy supply
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
önemli | important |
iklim | climate |
koruma | protection |
sürdürülebilir | sustainable |
enerji | energy |
TR Enerji tasarrufunun neden sürdürülebilir bir işletme anlamına geldiğini keşfedin
EN Read more about Increased production capacity at Arla Foods
TR Ağaç dikiyor, sürdürülebilir bira üretiyor ya da kentleri yeşillendiriyorlar. Bu şirketler, yaşamımızı daha sürdürülebilir kılıyor.
EN They plant trees, brew sustainable beer or green the city. These enterprises are bringing sustainable changes to our lives.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ağaç | plant |
sürdürülebilir | sustainable |
bira | beer |
TR Tatlı su ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir su kullanımı için sürdürülebilir finansman mekanizmalarının geliştirilmesi ve uygulanması.
EN -The development and implementation of sustainable financing mechanisms for freshwater ecosystem conservation and sustainable water use
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
su | water |
sürdürülebilir | sustainable |
kullanımı | use |
geliştirilmesi | development |
uygulanması | implementation |
TR 12.1.1. Bir öncelik ya da ulusal politikalardaki bir hedef olarak sürdürülebilir tüketim ve üretimi (SCP) yaygınlaştıran ya da sürdürülebilir tüketim ve üretim SCP - Ulusal Eylem Planları'na sahip ülke sayısı
EN 12.1.1. Number of countries with sustainable consumption and production (SCP) national action plans or SCP mainstreamed as a priority or a target into national policies
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
öncelik | priority |
ulusal | national |
hedef | target |
sürdürülebilir | sustainable |
tüketim | consumption |
üretim | production |
eylem | action |
TR 12.b. İstihdam yaratan ve yerel kültür ve ürünlerini teşvik eden sürdürülebilir bir turizm için sürdürülebilir kalkınma etkilerini denetlemeye olanak sağlayan araçlar geliştirilmesi ve uygulanması
EN 12.b. Develop and implement tools to monitor sustainable development impacts for sustainable tourism that creates jobs and promotes local culture and products
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yerel | local |
kültür | culture |
ürünlerini | products |
sürdürülebilir | sustainable |
turizm | tourism |
araçlar | tools |
TR 12.b.1. Üzerinde uzlaşılmış izleme ve değerlendirme araçları bulunan sürdürülebilir turizm stratejilerinin ya da politikalar ve uygulanan sürdürülebilir eylem planlarının sayısı
EN 12.b.1. Number of sustainable tourism strategies or policies and implemented action plans with agreed monitoring and evaluation tools
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
izleme | monitoring |
değerlendirme | evaluation |
sürdürülebilir | sustainable |
turizm | tourism |
politikalar | policies |
eylem | action |
sayısı | number |
ın | of |
TR Sürdürülebilir kalkınma için okyanusları, denizleri ve deniz kaynaklarını korumak ve sürdürülebilir kullanmak
EN Conserve and sustainably use the oceans, seas and marine resources for sustainable development
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kalkınma | development |
deniz | marine |
kullanmak | use |
kaynakları | resources |
TR 11.3. 2030’a kadar bütün ülkelerde kapsayıcı ve sürdürülebilir kentleşmenin geliştirilmesi ve katılımcı, entegre ve sürdürülebilir insan yerleşimlerinin planlanması ve yönetilmesi için kapasitenin güçlendirilmesi
EN 11.3. By 2030, enhance inclusive and sustainable urbanization and capacity for participatory, integrated and sustainable human settlement planning and management in all countries
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bütün | all |
kapsayıcı | inclusive |
sürdürülebilir | sustainable |
katılımcı | participatory |
entegre | integrated |
insan | human |
TR Tatlı su ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir su kullanımı için sürdürülebilir finansman mekanizmalarının geliştirilmesi ve uygulanması.
EN -The development and implementation of sustainable financing mechanisms for freshwater ecosystem conservation and sustainable water use
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
su | water |
sürdürülebilir | sustainable |
kullanımı | use |
geliştirilmesi | development |
uygulanması | implementation |
TR Sürdürülebilir GelişimAltınay, müşterileri için yenilikçi teknolojilerle daha verimli sistemler geliştirebilmek adına 2018 yılında kurduğu AR-GE Merkezi ile sürdürülebilir gelişimi öncelemektedir
EN Sustainable DevelopmentIn order to develop more efficient systems with innovative technologies for its customers, Altınay prioritizes sustainable development with the R & D Center it established in 2018
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sürdürülebilir | sustainable |
müşterileri | customers |
yenilikçi | innovative |
verimli | efficient |
sistemler | systems |
merkezi | center |
TR Ağaç dikiyor, sürdürülebilir bira üretiyor ya da kentleri yeşillendiriyorlar. Bu şirketler, yaşamımızı daha sürdürülebilir kılıyor.
EN They plant trees, brew sustainable beer or green the city. These enterprises are bringing sustainable changes to our lives.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ağaç | plant |
sürdürülebilir | sustainable |
bira | beer |
TR Tedarikçilerimizle ilişkilerimizde ayrım göz etmiyor, adil rekabet ortamı içerisinde hareket edebilmelerini sağlıyoruz
EN We do not discriminate between our suppliers in our relationships and ensure they can act in fair competition environment
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
adil | fair |
rekabet | competition |
içerisinde | in |
TR Türkiye içerisinde veya dışında farketmez, sana özel bir numaramız var
EN You can contact us in Turkey and abroad on a special number
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
türkiye | turkey |
özel | special |
TR Afrodisias Antik Kenti, İlçemize 13 km mesafede bulunan Geyre Beldesi sınırları içerisinde yer almaktadır
EN The ancient city of Aphrodisias is located within the boundaries of the town of Geyre, 13 km from our district
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
afrodisias | aphrodisias |
antik | ancient |
km | km |
bulunan | located |
sınırları | boundaries |
içerisinde | within |
TR Günlük olarak güncellenen veriler, optimizasyon çabalarınızın organik ve ücretli aramalardaki anahtar kelime sıralamanızdaki ilerlemeye zaman içerisinde nasıl yardım ettiğini gösterir
EN Daily updated data shows you how your optimization efforts help your keyword ranking progress in paid and organic search over time
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
günlük | daily |
veriler | data |
optimizasyon | optimization |
organik | organic |
ücretli | paid |
zaman | time |
yardım | help |
gösterir | shows |
TR Bu çerezler, kullanıcıların site içerisinde nasıl hareket ettiklerini ve içeriklere ne şekilde ulaştıklarını gözlemler
EN These cookies monitor how visitors move around the Website and how they reach it
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
çerezler | cookies |
site | website |
hareket | move |
Viser 50 av 50 oversettelser