TR 26 yaşındayım ve hatırlayabildiğim kadarıyla internet ve teknolojiyle zorlayıcı bir ilişkim oldu
TR 26 yaşındayım ve hatırlayabildiğim kadarıyla internet ve teknolojiyle zorlayıcı bir ilişkim oldu
EN I?m 26 years old, and I have had a compulsive relationship to the internet and technology for as far back as I can remember
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
internet | internet |
TR Ekim 2016'dan itibaren Mitsubishi, Nissan'ın üçte biri (% 34) oldu ve bu nedenle Renault – Nissan'ın bir parçası oldu –Mitsubishi Alliance
EN From October 2016 onwards, Mitsubishi has been one-third (34%) owned by Nissan and thus is a part of the Renault–Nissan–Mitsubishi Alliance
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ekim | october |
nissan | nissan |
parçası | part |
TR İçerik stratejimizi planlamak için Ahrefs verilerini kullanmak, blogumuza yapılan ziyaretleri önceki yıla oranla %200’den fazla artırmamıza yardımcı oldu.
EN Using Ahrefs’ data to plan our content strategy helped us increase visits to our blog by over 200% compared to the previous year.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
verilerini | data |
ziyaretleri | visits |
önceki | previous |
TR Ahrefs tüm SEO çalışmalarımızı kolaylaştırmamızı sağlıyor. Bu, onu kullanmaya başladığımızdan bu yana oturumlarda ve gelirlerde %170’lik bir artışa neden oldu.
EN Ahrefs enables us to streamline all of our SEO efforts. This resulted in a 170% YOY increase in sessions and revenue since we started using it.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
tüm | all |
bu | this |
onu | it |
kullanmaya | using |
TR Bu esnada, direktör Herman Robbers’in Hollanda'nın Berne Konvansiyonuna girişinde rol oynaması sayesinde, Elsevier’in yazarları kitaplarının telif hakları konusunda oldukça fazla özgürlük sahibi oldu
EN At the same time, director Herman Robbers’ involvement in the Dutch accession into the Berne Convention allowed Elsevier’s authors a great deal of freedom concerning the copyrights to their books
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
hollanda | dutch |
elsevier | elsevier |
telif | copyrights |
özgürlük | freedom |
kitapları | books |
TR İlk bölümünün 1 Mayıs 1940'ta piyasaya çıkarılması planlanmış olsa da, savaş tehdidi Elsevier'in ansiklopediyi bir sır olarak tutmasına neden oldu
EN Although the first part was set to be released on the 1 May 1940, the threat of war caused Elsevier to keep the Encyclopaedia a secret
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
savaş | war |
elsevier | elsevier |
oldu | was |
bölümünü | part |
TR Hakem Bulucu > Expert Lookup oldu
EN Reviewer Finder becomes > Expert Lookup
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bulucu | finder |
TR Bu videolar ve içerik oluşturma kursu, trafikte %307 artış elde etmeme yardımcı oldu. 3 ayda toplam 1,3k ziyaretçiden, ayda 25k ziyaretçiye ve 40 potansiyel müşteriye.
EN These videos and the content generation course, helped me get a 307% increase in traffic. From 1.3k visitors to 25k/month in 3 months and 40 leads.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
videolar | videos |
ve | and |
içerik | content |
artış | increase |
elde | get |
TR Toplum Merkezi sayımız dört oldu
EN Our Community Center number has reached four
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
toplum | community |
merkezi | center |
dört | four |
TR Yıl sonu itibariyle İstanbul, Hatay, Şanlıurfa şehirlerinde Hayata Destek Evi adını verdiğimiz toplam dört toplum merkezimiz oldu.
EN By the end of the year, we had a total of four community centers in the cities of Istanbul, Hatay and Şanlıurfa, which we named Support to Life House.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yıl | year |
sonu | end |
destek | support |
toplam | total |
toplum | community |
verdiğimiz | we |
TR Ekip kütüphaneleri ziyaret etti ve kütüphanelerden birinde bir Çocuk Köşesi oluşturulmasına yardımcı oldu.
EN The team visited libraries and helped to create a Children's Corner at one library.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ekip | team |
ziyaret | visited |
TR Corendon Airlines, Beşiktaş TRC İnşaat Kadın Basketbol Takımı’na sponsor oldu
EN Corendon Airlines Become Sponsor of Beşiktaş TRC İnşaat Women’s Basketball Team
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
corendon | corendon |
airlines | airlines |
takımı | team |
ın | of |
TR Ulriken Tüneli projesinin karmaşık tasarım ve inşaat zorluklarıyla başa çıkmak için, Norconsult’un Bina Bilgi Modellemesi (BIM) kullanımı, şirketin disiplinleri daha verimli bir şekilde koordine etmesine yardımcı oldu
EN To tackle the Ulriken Tunnel project’s complex design and construction challenges, Norconsult’s use of Building Information Modeling (BIM) helped the company coordinate across disciplines more efficiently
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
tüneli | tunnel |
karmaşık | complex |
bilgi | information |
verimli | efficiently |
TR Bu yedinci geri çağırma oldu.
EN The integrity of its fuel line connector has been in question since 2018.
TR MotorsportDays.com ve MotorsportDays.live ailenin yeni üyeleri oldu.
EN Motorsport Network introduces a new exclusive online marketplace dedicated to Ferrari, enabling affluent buyers and sellers the ability to interact and transact on the most revered luxury sports car.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ve | and |
yeni | new |
TR Bu uğurlu başlangıç ile Fairmont Hotels & Resorts markası doğmuş oldu.
EN With this auspicious beginning, Fairmont Hotels & Resorts brand was born.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
başlangıç | beginning |
fairmont | fairmont |
oldu | was |
TR Lizzie Mcguire adlı tv serisiyle ünlü oldu.Bir Külkedisi Masalı,Sürüsün… Devamını oku
EN After gaining fame for her … read more
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
bir | for |
devamını | more |
oku | read |
TR Lizzie Mcguire adlı tv serisiyle ünlü oldu.Bir Külkedisi Masalı,Sürüsüne Bereket,Sesini Duyur,Roma’da Aşk,Bay Mükemmel ,Sosyete kar… Devamını oku
EN After gaining fame for her starring role on the television show Lizzie McGuire, she wen… read more
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
devamını | more |
oku | read |
TR Lizzie Mcguire adlı tv serisiyle ünlü oldu.Bir Külkedisi Masalı,Sürüsüne Bereket,Sesini Duyur,Roma’da Aşk,Bay Mükemmel ,Sosyete… Devamını oku
EN After gaining fame for her starring role on the television show Lizzie McGuire, she… read more
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
devamını | more |
oku | read |
TR "Royals" 12 Ekim 2013 tarihli Billboard Hot 100 listesinde zirvede yer alınca, Lorde Amerikan müzik listelerinde zirveye yükselen ilk Yeni Zelandalı şarkıcı oldu
EN She released her first EP, The Love Club EP, in March 2013, and her first single, Royals, in June 2013
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yer | in |
TR Aynı dönemde Türkiye Kalite Derneği'nin kuruluşunda aktif rol aldı, Kalite Ödülünün ilk denetçilerinden oldu
EN During the same period, she played an active role in the foundation of Turkish Quality Association and became one of the first auditors of Quality Award
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kalite | quality |
derneği | association |
aktif | active |
rol | role |
oldu | became |
TR Danışan, meslek elemanı ve destek ekipleri işbirliğinde teslim ettiğimiz bu paketler, ekip ruhunun önemini de bize bir kez daha hatırlatmış oldu.
EN These packages, which we delivered in collaboration with the clients, professionals and support teams, reminded us once again of the importance of team spirit.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
destek | support |
teslim | delivered |
paketler | packages |
TR İstanbul’da yürüttüğümüz vaka takibi çalışmalarımız kapsamında Manat’ın hayatına destek olarak hayalleri olan, hayat dolu bir kız çocuğunun yüzünü gülümsettik ve dünyalar bizim oldu.
EN It was invigorating for all of us in Istanbul field office to see a young girl full of hope and dreams smile and rejoice again.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
dolu | full |
kız | girl |
TR “İki oğlum evlendi ve çocukları oldu,” diyor torunlarından birini öperken
EN “Two of my sons got married and had kids,” she says as she kisses one of her grandchildren
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ve | and |
diyor | says |
TR Sonix, hukuk mesleğindeki birçok kişinin aşağıdakileri yazmasına yardımcı oldu:
EN Sonix has helped many folks in the legal profession transcribe the following:
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
sonix | sonix |
hukuk | legal |
birçok | many |
TR Telefonunuzu aşırı derecede kullanmaktan ve mesaj yazmaktan eklem ağrınız veya tendinitiniz oldu mu?
EN Have you had joint pain or tendinitis from handling and texting your phone excessively?
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
telefonunuzu | your phone |
ve | and |
veya | or |
TR Uykusuz kalmak benim yeni varsayılan durumum oldu
EN Being sleep deprived became my new default state
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
benim | my |
yeni | new |
varsayılan | default |
oldu | became |
TR Bu, internet kullanımını gizlediğim yerde bir gizlilik ve utanç döngüsü yarattı, bu benim için daha fazla sorun yarattı, bu bende daha çok kaçma isteği uyandırdı, bu da daha çok kullanmama neden oldu
EN This created a cycle of secrecy and shame where I was hiding the internet usage, which caused more problems for me, which made me want to escape even more, which made me use more
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
internet | internet |
döngüsü | cycle |
sorun | problems |
oldu | was |
kullanımı | usage |
TR Yıllardır utandığım ve gizli tuttuğum bir şeyi birine anlatabilme deneyimi inanılmaz derecede özgürleştiriciydi ve başkalarının kendi deneyimlerini paylaşmasını duymak yalnız olmadığımı anlamama yardımcı oldu
EN The experience of being able to tell somebody about something I?d felt ashamed about and kept secret for years was so incredibly liberating, and to hear others share their own experience with this helped me realize I wasn?t alone
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yıllardır | for years |
gizli | secret |
deneyimi | experience |
inanılmaz | incredibly |
oldu | was |
TR Bunu hayatımda pek çok kez kontrol etmeye çalıştım ve işe yarayan tek şey, neler yaşadığımı anlayan bir grup başka bağımlıya katılmak oldu
EN I tried to control this so many times in my life, and the only thing that has worked is joining a group of other addicts who understand what I?m going through
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kez | times |
grup | group |
başka | other |
hayatı | life |
TR İntro şablonlarımız birçok YouTuber'a yardımcı oldu
EN Our Intro templates will help many YouTubers
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
birçok | many |
TR Renderforest şirketimiz için başından bu yana harika bir araç oldu
EN Renderforest has been great for our company
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
renderforest | renderforest |
harika | great |
TR Digibyte, SegWit'i yükleyen dünyanın ilk blok zinciri oldu
EN Digibyte became the world's first blockchain to install SegWit
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
dünyanın | world |
ilk | first |
oldu | became |
TR Ethereum işlem ücretlerindeki artış, DeFi kullanıcıları için ciddi sürtüşme ve maliyetlere neden oldu
EN The rise in Ethereum transactions fees has caused serious friction and costs for DeFi users
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ethereum | ethereum |
işlem | transactions |
kullanıcıları | users |
ciddi | serious |
TR Toplum Merkezi sayımız dört oldu
EN Our Community Center number has reached four
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
toplum | community |
merkezi | center |
dört | four |
TR Yıl sonu itibariyle İstanbul, Hatay, Şanlıurfa şehirlerinde Hayata Destek Evi adını verdiğimiz toplam dört toplum merkezimiz oldu.
EN By the end of the year, we had a total of four community centers in the cities of Istanbul, Hatay and Şanlıurfa, which we named Support to Life House.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
yıl | year |
sonu | end |
destek | support |
toplam | total |
toplum | community |
verdiğimiz | we |
TR “İki oğlum evlendi ve çocukları oldu,” diyor torunlarından birini öperken
EN “Two of my sons got married and had kids,” she says as she kisses one of her grandchildren
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ve | and |
diyor | says |
TR Türkiye LPG kullanımında Avrupa'nın birincisi oldu
EN Petrol price rises continue to break records in the UK
TR Symantec, ister etki alanı düzeyinde, ister şirket düzeyinde veya genişletilmiş doğrulama sertifikasında olsun, SSL sertifikaları için seçkin bir sağlayıcı oldu
EN Symantec has been a premium provider of SSL certificates, whether at the domain level, company level or extended validation certificate
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
symantec | symantec |
alanı | domain |
düzeyinde | level |
şirket | company |
veya | or |
genişletilmiş | extended |
ssl | ssl |
sağlayıcı | provider |
TR Gay0Day'de Gay Porno adam çıplak ben vardı daha hastalar için izle ama benim deney ile ashton oldu değil
EN Gay porn man naked I had more patients to watch but my experiment with Ashton was not at Gay0Day
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
gay | gay |
porno | porn |
adam | man |
vardı | had |
hastalar | patients |
oldu | was |
değil | not |
TR Koronavirüs salgınının küresel olarak turizm üzerinde daha büyük ve daha uzun bir etkisi oldu, ancak birkaç ülke vatandaşların uluslararası seyahat etmesini yasakladı ve bu da Disney Parks üzerindeki etkileri artırdı.
EN The Coronavirus pandemic has had a bigger and longer impact on tourism globally but several countries have banned citizens from travelling internationally which has compounded the impacts on Disney Parks.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
koronavirüs | coronavirus |
turizm | tourism |
etkisi | impact |
birkaç | several |
vatandaşların | citizens |
uluslararası | internationally |
seyahat | travelling |
TR çok yardımcı oldu ve bana birçok fikir verdi. karar vermeden önce birkaç seçenek oluşturdu
EN Very helpful, advise before purchase. The design team was good and added lovely details. They kept adjusting until it was perfect. I would choose Turbo Logo again.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
oldu | was |
bana | i |
karar | choose |
önce | before |
TR 2019, Google arama sonuçlarında birbirinden farklı yenilikler gördüğümüz ve hem küçük hem de büyük çapta güncellemelerin gerçekleştiği bir yıl oldu
EN Search query data is very useful information - it tells you exactly what the user typed into a search engine to see your ad
TR Yeni Federal Hükümet belli oldu
EN Baerbock advocates international cooperation
TR Acil Hizmete Dönük Sağlık Uzman Grubu (SEEG) pandeminin kontrol altına alınmasında sayısız ülkeye destek oldu.
EN What tasks are the governmental agencies and offices responsible for in Germany and in Europe? Here you will find links to the state, politics and democracy. And you can also contact public authorities and take advantage of services for the citizens.
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
destek | services |
TR Zorlu yarışın kazananı onlar oldu:
EN They are the winners of an exhaustive competition:
TR 2012 Kuaishou, Çin'in kısa video endüstrisinde, kullanıcıların mobilaygıtlarda kısa videolar oluşturmasına, yüklemesine ve görüntülemesine olanaktanıyan ilk hamle oldu
EN 2012 Kuaishou became the first mover in China's short video industry that enabled users to create, upload and view short videos on mobile devices
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kısa | short |
oluşturmasına | to create |
ilk | first |
oldu | became |
TR Ve tahmin edin ne oldu? Kaynak kodla birlikte gelen yazılımlarda virüsler ve casus yazılımlar etkili değildir ve fazladan güvenlik satın alınmaz
EN And guess what? On software that comes with source code, viruses and spyware aren't effective, and security isn't bought on extra
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
kaynak | source |
yazılımlar | software |
etkili | effective |
değildir | isn |
güvenlik | security |
TR Hayatlarında yaptıkları ilk değişiklik kendilerini enfeksiyondan korumak için aldıkları önlemleri daha da katı hale getirmek oldu: “Arkadaşlarımızla görüşmeyi bıraktık
EN Their first reaction has been to make the measures they took to protect themselves from the infection even stricker: “We stopped seeing our friends
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
ilk | first |
önlemleri | measures |
TR Ancak 2020, küresel ölçekte zorlu bir yıl oldu
EN However, 2020 has been a difficult year for the whole world
Tyrkisk | Engelsk |
---|---|
küresel | world |
yıl | year |
Viser 50 av 50 oversettelser