EN Repaired electronics give people access to low-cost electronics and help them access the awesome benefits of technology
"electronics" på Engelsk kan oversettes til følgende Tyrkisk ord/setninger:
electronics | bir elektronik |
EN Repaired electronics give people access to low-cost electronics and help them access the awesome benefits of technology
TR Tamir edilmiş elektronik cihazlar insanların, düşük maliyetli elektronik cihazlara erişimini sağlar ve teknolojinin harika avantajlarından faydalanmalarına yardımcı olur
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
electronics | elektronik |
and | ve |
awesome | harika |
benefits | avantajlar |
of | ın |
technology | teknolojinin |
low | düşük |
cost | maliyetli |
help | yardımcı |
give | sağlar |
people | insanlar |
EN Repaired electronics give people access to low-cost electronics and help them access the awesome benefits of technology
TR Tamir edilmiş elektronik cihazlar insanların, düşük maliyetli elektronik cihazlara erişimini sağlar ve teknolojinin harika avantajlarından faydalanmalarına yardımcı olur
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
electronics | elektronik |
and | ve |
awesome | harika |
benefits | avantajlar |
of | ın |
technology | teknolojinin |
low | düşük |
cost | maliyetli |
help | yardımcı |
give | sağlar |
people | insanlar |
EN Our waste electronics are polluting drinking water and harming ecosystems around the world. It’s time to fix the problem.
TR Atık elektroniklerimiz, dünya çapında içme suyunu kirletiyor ve ekosistemlere zarar veriyor. Bu sorunu çözme zamanı.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
waste | atık |
time | zaman |
problem | sorunu |
around | çapında |
world | dünya |
its | bu |
and | ve |
EN When electronics end up in landfills, toxics like lead, mercury, and cadmium leach into the soil and water.
TR Elektronikler atık arazilerine gittiği zaman kurşun, cıva ve kadmiyum gibi zehirli maddeler, toprak ve suyun içine işler.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
soil | toprak |
when | zaman |
in | içine |
the | gibi |
and | ve |
EN Even so, encouraging a global market for used electronics does more good than harm:
TR Öyle bile olsa, küresel piyasayı kullanılmış elektroniğe yönlendirmenin zararından çok faydası var:
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
global | küresel |
harm | zarar |
used | kullanılmış |
even | bile |
EN Recycling electronics is a waste of energy.
TR Elektronikleri geri dönüştürmek enerji israfıdır.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
energy | enerji |
a | dönüştürmek |
EN Recycling is better than throwing stuff away. But it’s not a solution—and it’s not nearly as “green” as electronics manufacturers want you to believe.
TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
solution | çözüm |
green | yeşil |
and | da |
not | değildir |
but | ama |
a | bir |
to | hatta |
EN Electronics Manufacturing Eats a Hole in the Earth Every Day
TR Elektronik Üretimi Dünyada Her Gün Bir Delik Açıyor
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
electronics | elektronik |
hole | delik |
a | bir |
every | her |
EN By weight, electronics require far more resources than any other product.
TR Ağırlık hesabı yapıldığında elektronikler, diğer tüm ürünlerden çok daha fazla kaynak gerektirir.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
weight | ağırlık |
require | gerektirir |
resources | kaynak |
any | tüm |
other | diğer |
EN The best shot we have at reducing the environmental impact of our electronics is to keep them around for as long as possible.
TR Elektroniklerimizin çevresel etkisini azaltmak için elimizden gelen en iyi şey, onları mümkün olduğunca uzun süre kullanmaktır.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
reducing | azaltmak |
impact | etkisini |
long | uzun |
possible | mümkün |
environmental | çevresel |
of | in |
the | gelen |
best | en |
EN It extends the life of electronics: users can replace broken components, put in a better battery, or upgrade to higher-capacity RAM whenever they want
TR Elektroniğin ömrünü uzatır: Kullanıcılar istedikleri zaman bozuk bileşenleri değiştirebilir, daha iyi bir pil takabilir veya daha yüksek kapasiteli bir RAM'e geçebilir
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
components | bileşenleri |
battery | pil |
whenever | zaman |
they want | istedikleri |
higher | yüksek |
better | daha iyi |
of | in |
or | veya |
users | kullanıcılar |
a | bir |
EN to unlock and jailbreak the software in our electronics
TR cihazlarımızdaki yazılımın kilidini kırıp, zincirlerinden kurtarmak için
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
unlock | kilidini |
software | yazılım |
to | için |
EN Fixing our out-of-use electronics will employ people and bridge the digital divide.
TR Kullanılmayan elektronik cihazlarımızı düzeltmek, insanları iş sağlayacak ve dijital uçurumu köprüleyecektir.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
electronics | elektronik |
digital | dijital |
people | insanları |
and | ve |
EN Singapore | Cocktail Bars, Art Galleries, Electronics Stores
TR Kokteyl Barları, Sanat Galerileri, Elektronik Mağazaları | Singapore
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
singapore | singapore |
cocktail | kokteyl |
art | sanat |
electronics | elektronik |
EN Hose ideal for liquid cooling supply lines when leak free connections around electronics are required
TR Elektroniklerin etrafında sızdırmaz bağlantı kurulması gerektiğinde, sıvı soğutmalı şebeke hatları için bu hortum idealdir
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
hose | hortum |
ideal | idealdir |
liquid | sıvı |
for | için |
EN Protects your electronics from electrostatic discharge (ESD) damage during repairs
TR Onarım sırasında elektronik aletlerinizi elektrostatiğe karşı güvenli özelliği (ESD) ile hasardan korur
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
protects | korur |
electronics | elektronik |
during | sırasında |
from | karşı |
EN Anti-static tool with pointed and flat ends for safely prying cables and sensitive electronics
TR Güvenle kabloları yerinden oynatmak ve hassas elektronikler için sivri uçlu ve düz uçlu antistatik alet
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
flat | düz |
safely | güvenle |
sensitive | hassas |
cables | kabloları |
and | ve |
for | için |
EN Quality electronics parts - iFixit
TR Kaliteli elektronik parçalar - iFixit
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
quality | kaliteli |
electronics | elektronik |
parts | parçalar |
ifixit | ifixit |
EN We scour the world’s electronics markets for the best quality parts
TR En kaliteli parçalar için dünyadaki tüm elektronik pazarlarını tarıyoruz
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
electronics | elektronik |
best | en |
quality | kaliteli |
parts | parçalar |
for | için |
EN Tools designed by repair professionals especially for electronics repair
TR Onarım profesyonelleri tarafından özellikle elektronik onarımı için tasarlanmış aletler
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
tools | aletler |
repair | onarım |
professionals | profesyonelleri |
electronics | elektronik |
especially | özellikle |
by | tarafından |
designed | tasarlanmış |
EN At Maersk, we build your technology and electronics supply chain solutions around key enablers that produce high quality results.
TR Maersk'te, teknoloji ve elektronik tedarik zinciri çözümlerinizi, yüksek kalitede sonuçlar üreten önemli olanak sağlayıcıları merkeze alarak inşa ederiz.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
build | inşa |
technology | teknoloji |
electronics | elektronik |
supply | tedarik |
chain | zinciri |
high | yüksek |
quality | kalitede |
key | önemli |
and | ve |
around | in |
EN The German industry has a share of 22.9% in gross value production; The highest share among the G7 countries has a serious part in the electronics industry, machinery manufacturing and chemistry
TR Almanya endüstrisi, gayri safi değer üretiminde % 22,9’luk pay sahibidir; G7 ülkeleri arasındaki en yüksek pay elektronik endüstrisi, makina imalatı ve kimya alanında ciddi söz sahibidir
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
value | değer |
serious | ciddi |
electronics | elektronik |
manufacturing | imalat |
chemistry | kimya |
and | ve |
highest | en yüksek |
in | arasındaki |
EN Major industries are telecommunications, electronics, automobiles, aviation and weapons
TR Başlıca sanayi kolları telekomünikasyon, elektronik, otomobil, havacılık ve silahtır
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
industries | sanayi |
telecommunications | telekomünikasyon |
electronics | elektronik |
and | ve |
EN Abstract Digital Technology Satellite Circuit Physics Hardware Telecom Bluetooth Symmetrical Web Electronics Futuristic Corporation Programming Software Digital agency High technology Purple Blue Gradient
TR Öz Dijital Teknoloji Uydu Devre Fizik Donanım Telekom Bluetooth Simetrik Ağ Elektronik Fütüristik Şirket Programlama Yazılım Dijital ajans Yüksek teknoloji Mor Mavi Gradyan
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
physics | fizik |
bluetooth | bluetooth |
electronics | elektronik |
programming | programlama |
agency | ajans |
high | yüksek |
purple | mor |
blue | mavi |
gradient | gradyan |
digital | dijital |
technology | teknoloji |
hardware | donanım |
software | yazılım |
EN Most other gaming audio electronics use very basic chipsets which leads to a mediocre sound quality
TR Çoğu diğer oyunculuk ses elektroniği oldukça temel yonga setleri kullanarak ortalama ses kalitesi elde ediyor
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
gaming | oyunculuk |
very | oldukça |
quality | kalitesi |
other | diğer |
audio | ses |
to | kullanarak |
EN Advanced capture of high-density 1D/2D barcodes common in electronics manufacturing.
TR Elektronik üretiminde yaygın olarak karşılaşılan yüksek yoğunluklu 1/2 boyutlu barkodları gelişmiş bir şekilde yakalama.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
capture | yakalama |
common | yaygın |
electronics | elektronik |
high | yüksek |
advanced | gelişmiş |
of | bir |
EN With Maersk as your partner, take advantage of our deep understanding of the Technology & Electronics industry to build a more efficient supply chain.
TR Daha verimli bir tedarik zinciri oluşturmak için, partneriniz olarak Maersk'i seçin ve Teknoloji ve Elektronik sektörüne yönelik köklü bilgi birikimimizden yararlanın.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
take | ne |
technology | teknoloji |
electronics | elektronik |
industry | sektör |
supply | tedarik |
chain | zinciri |
efficient | verimli |
a | bir |
your | ve |
the | oluşturmak |
EN For Technology and Electronics, it's key that products reach their destination on time and as planned as missing a season can deem the products near obsolete
TR Teknoloji ve Elektronik konusunda, bir sezonun kaçırılması ürünlerin neredeyse ıskartaya çıkarılması anlamına gelebileceğinden, ürünlerin varış noktasına zamanında ve planlanan şekilde ulaşması son derece önemlidir
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
technology | teknoloji |
electronics | elektronik |
time | zaman |
near | neredeyse |
on time | zamanında |
products | ürünlerin |
and | ve |
a | bir |
the | şekilde |
EN Discover how we worked with our customer - a world-leader in the computer, communications, and consumer electronics - to resolve supply chain delay, which was mainly caused by exception management.
TR Genelde istisna yönetiminden kaynaklanan tedarik zinciri gecikmelerini çözümlemek için -bilgisayar, iletişim ve tüketici elektroniği alanlarında bir dünya lideri olan- müşterimiz ile nasıl birlikte çalıştığımızı öğrenin.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
computer | bilgisayar |
communications | iletişim |
consumer | tüketici |
supply | tedarik |
chain | zinciri |
exception | istisna |
world | dünya |
leader | lideri |
and | ve |
a | bir |
by | kaynaklanan |
how | nasıl |
EN ICS is composed of 61 multinational companies in the sectors of textile, retail, footwear but also electronics and furniture.
TR ICS, büyün bir çoğunluğu Fransız ve tekstil, perakende satış, ayakkabının yanı sıra elektronik ve mobilya ile sınırlı olmaksızın birçok sektörde 61 çok uluslu perakende satıcı ve markalardan meydana gelmektir.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
multinational | uluslu |
textile | tekstil |
electronics | elektronik |
furniture | mobilya |
retail | perakende |
and | ve |
EN SHT ELECTRONICS IS AT ISAF EXHIBITION FOR THE FIRST TIME
TR SHT ELEKTRONİK İLK KEZ ISAF FUARI’NDA
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
time | kez |
EN Our waste electronics are polluting drinking water and harming ecosystems around the world. It’s time to fix the problem.
TR Atık elektroniklerimiz, dünya çapında içme suyunu kirletiyor ve ekosistemlere zarar veriyor. Bu sorunu çözme zamanı.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
waste | atık |
time | zaman |
problem | sorunu |
around | çapında |
world | dünya |
its | bu |
and | ve |
EN When electronics end up in landfills, toxics like lead, mercury, and cadmium leach into the soil and water.
TR Elektronikler atık arazilerine gittiği zaman kurşun, cıva ve kadmiyum gibi zehirli maddeler, toprak ve suyun içine işler.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
soil | toprak |
when | zaman |
in | içine |
the | gibi |
and | ve |
EN Recycling electronics is a waste of energy.
TR Elektronikleri geri dönüştürmek enerji israfıdır.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
energy | enerji |
a | dönüştürmek |
EN Recycling is better than throwing stuff away. But it’s not a solution—and it’s not nearly as “green” as electronics manufacturers want you to believe.
TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
solution | çözüm |
green | yeşil |
and | da |
not | değildir |
but | ama |
a | bir |
to | hatta |
EN Even so, encouraging a global market for used electronics does more good than harm:
TR Öyle bile olsa, küresel piyasayı kullanılmış elektroniğe yönlendirmenin zararından çok faydası var:
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
global | küresel |
harm | zarar |
used | kullanılmış |
even | bile |
EN The best shot we have at reducing the environmental impact of our electronics is to keep them around for as long as possible.
TR Elektroniklerimizin çevresel etkisini azaltmak için elimizden gelen en iyi şey, onları mümkün olduğunca uzun süre kullanmaktır.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
reducing | azaltmak |
impact | etkisini |
long | uzun |
possible | mümkün |
environmental | çevresel |
of | in |
the | gelen |
best | en |
EN It extends the life of electronics: users can replace broken components, put in a better battery, or upgrade to higher-capacity RAM whenever they want
TR Elektroniğin ömrünü uzatır: Kullanıcılar istedikleri zaman bozuk bileşenleri değiştirebilir, daha iyi bir pil takabilir veya daha yüksek kapasiteli bir RAM'e geçebilir
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
components | bileşenleri |
battery | pil |
whenever | zaman |
they want | istedikleri |
higher | yüksek |
better | daha iyi |
of | in |
or | veya |
users | kullanıcılar |
a | bir |
EN Electronics Manufacturing Eats a Hole in the Earth Every Day
TR Elektronik Üretimi Dünyada Her Gün Bir Delik Açıyor
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
electronics | elektronik |
hole | delik |
a | bir |
every | her |
EN By weight, electronics require far more resources than any other product.
TR Ağırlık hesabı yapıldığında elektronikler, diğer tüm ürünlerden çok daha fazla kaynak gerektirir.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
weight | ağırlık |
require | gerektirir |
resources | kaynak |
any | tüm |
other | diğer |
EN to unlock and jailbreak the software in our electronics
TR cihazlarımızdaki yazılımın kilidini kırıp, zincirlerinden kurtarmak için
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
unlock | kilidini |
software | yazılım |
to | için |
EN The German industry has a share of 22.9% in gross value production; The highest share among the G7 countries has a serious part in the electronics industry, machinery manufacturing and chemistry
TR Almanya endüstrisi, gayri safi değer üretiminde % 22,9’luk pay sahibidir; G7 ülkeleri arasındaki en yüksek pay elektronik endüstrisi, makina imalatı ve kimya alanında ciddi söz sahibidir
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
value | değer |
serious | ciddi |
electronics | elektronik |
manufacturing | imalat |
chemistry | kimya |
and | ve |
highest | en yüksek |
in | arasındaki |
EN Due to its reliability and flexibility in design options, injection moulding is used in many industries, including packaging, consumer & electronics, automotive, medical and many more.
TR Tasarım seçeneklerinde sunduğu güvenilirlik ve esneklik nedeniyle enjeksiyon kalıplama paketleme, tüketici elektroniği, otomotiv, tıp ve daha birçok sektörde kullanılmaktadır.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
reliability | güvenilirlik |
flexibility | esneklik |
design | tasarım |
injection | enjeksiyon |
packaging | paketleme |
consumer | tüketici |
automotive | otomotiv |
medical | tıp |
and | ve |
many | çok |
due | bir |
EN • Limited electronics – 2 schematics, 2 layers, 80cm2 board area
TR • Sınırlı elektronikler - 2 şema, 2 katman, 80 cm2 kart alanı
EN AutoCAD is used in architectural drafting, civil drafting, mechanical drafting, electrical drafting, electronics, aeronautical drafting and more.
TR AutoCAD mimari taslaklarda, inşaat taslaklarında, mekanik taslaklarda, elektrik taslaklarında, elektronikte, havacılık taslaklarında ve daha pek çok alanda kullanılır.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
autocad | autocad |
used | kullanılır |
mechanical | mekanik |
aeronautical | havacılık |
electrical | elektrik |
and | ve |
architectural | mimari |
drafting | inşaat |
more | pek |
EN AutoCAD is used in architectural drafting, civil drafting, mechanical drafting, electrical drafting, electronics, aeronautical drafting and more.
TR AutoCAD mimari taslaklarda, inşaat taslaklarında, mekanik taslaklarda, elektrik taslaklarında, elektronikte, havacılık taslaklarında ve daha pek çok alanda kullanılır.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
autocad | autocad |
used | kullanılır |
mechanical | mekanik |
aeronautical | havacılık |
electrical | elektrik |
and | ve |
architectural | mimari |
drafting | inşaat |
more | pek |
EN Due to its reliability and flexibility in design options, injection moulding is used in many industries, including packaging, consumer & electronics, automotive, medical and many more.
TR Tasarım seçeneklerinde sunduğu güvenilirlik ve esneklik nedeniyle enjeksiyon kalıplama paketleme, tüketici elektroniği, otomotiv, tıp ve daha birçok sektörde kullanılmaktadır.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
reliability | güvenilirlik |
flexibility | esneklik |
design | tasarım |
injection | enjeksiyon |
packaging | paketleme |
consumer | tüketici |
automotive | otomotiv |
medical | tıp |
and | ve |
many | çok |
due | bir |
EN Due to its reliability and flexibility in design options, injection moulding is used in many industries, including packaging, consumer & electronics, automotive, medical and many more.
TR Tasarım seçeneklerinde sunduğu güvenilirlik ve esneklik nedeniyle enjeksiyon kalıplama paketleme, tüketici elektroniği, otomotiv, tıp ve daha birçok sektörde kullanılmaktadır.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
reliability | güvenilirlik |
flexibility | esneklik |
design | tasarım |
injection | enjeksiyon |
packaging | paketleme |
consumer | tüketici |
automotive | otomotiv |
medical | tıp |
and | ve |
many | çok |
due | bir |
EN AutoCAD is used in architectural drafting, civil drafting, mechanical drafting, electrical drafting, electronics, aeronautical drafting and more.
TR AutoCAD mimari taslaklarda, inşaat taslaklarında, mekanik taslaklarda, elektrik taslaklarında, elektronikte, havacılık taslaklarında ve daha pek çok alanda kullanılır.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
autocad | autocad |
used | kullanılır |
mechanical | mekanik |
aeronautical | havacılık |
electrical | elektrik |
and | ve |
architectural | mimari |
drafting | inşaat |
more | pek |
EN Due to its reliability and flexibility in design options, injection moulding is used in many industries, including packaging, consumer & electronics, automotive, medical and many more.
TR Tasarım seçeneklerinde sunduğu güvenilirlik ve esneklik nedeniyle enjeksiyon kalıplama paketleme, tüketici elektroniği, otomotiv, tıp ve daha birçok sektörde kullanılmaktadır.
Engelsk | Tyrkisk |
---|---|
reliability | güvenilirlik |
flexibility | esneklik |
design | tasarım |
injection | enjeksiyon |
packaging | paketleme |
consumer | tüketici |
automotive | otomotiv |
medical | tıp |
and | ve |
many | çok |
due | bir |
Viser 50 av 50 oversettelser