EN Packaged medicines are Automobile, Vehicle Parts, Refined Oil, Valves, shoes, olive oil and olive.
EN Packaged medicines are Automobile, Vehicle Parts, Refined Oil, Valves, shoes, olive oil and olive.
TR Paketlenmiş ilaçlar, Otomobil, Araç Parçaları, Rafine Petrol, Vanalar, ayakkabı, zeytinyağı ve zeytindir.
အင်္ဂလိပ်စာ | တူရကီ |
---|---|
automobile | otomobil |
parts | parçalar |
oil | petrol |
and | ve |
packaged | paketlenmiş |
vehicle | araç |
shoes | ayakkabı |
EN There are 3 continuous olive oil plants in our district. There are also leather processing workshops with different capacities.
TR İlçemizde sezonluk olarak çalışan 3 kontinü sistem Zeytinyağı Fabrikası mevcuttur. Ayrıca, değişik kapasitede deri işleme atölyeleri mevcuttur.
အင်္ဂလိပ်စာ | တူရကီ |
---|---|
leather | deri |
processing | işleme |
are | mevcuttur |
also | ayrıca |
in | olarak |
our | de |
EN Industry: Leather, ceramics, olive processing and weaving are the most important industries
TR Sanayi: İlçede dericilik, seramikçilik, zeytin işletmeciliği ve dokumacılık en önemli sanayi kollarının başından gelmektedir
အင်္ဂလိပ်စာ | တူရကီ |
---|---|
and | ve |
most | en |
important | önemli |
EN There are currently 12 small, medium-sized leather, 25 ceramic and 7 olive farms
TR Hali hazırda küçük veya orta ölçekli 12 deri, 25 seramik ve 7 zeytin işletmesi mevcuttur
အင်္ဂလိပ်စာ | တူရကီ |
---|---|
small | küçük |
leather | deri |
and | ve |
medium | orta |
there | veya |
are | mevcuttur |
EN At the same time, olive processing is carried out in houses
TR Aynı zamanda, evlerde zeytin işletmeciliği yapılmaktadır
အင်္ဂလိပ်စာ | တူရကီ |
---|---|
time | zamanda |
the | aynı |
EN It is the first in the world in olive oil production
TR Zeytinyağı üretiminde dünya birincisidir
အင်္ဂလိပ်စာ | တူရကီ |
---|---|
world | dünya |
EN The Olive Leaf Extract Induced Phenoloxidase Activity Changes in Galleria mellonella Hemolymph
TR Galleria Mellonella Hemolenfinde Zeytin Yaprağı Ekstraktı Kaynaklı Fenoloksidaz Aktivitesi Değişimleri
EN There are 3 continuous olive oil plants in our district. There are also leather processing workshops with different capacities.
TR İlçemizde sezonluk olarak çalışan 3 kontinü sistem Zeytinyağı Fabrikası mevcuttur. Ayrıca, değişik kapasitede deri işleme atölyeleri mevcuttur.
အင်္ဂလိပ်စာ | တူရကီ |
---|---|
leather | deri |
processing | işleme |
are | mevcuttur |
also | ayrıca |
in | olarak |
our | de |
EN Industry: Leather, ceramics, olive processing and weaving are the most important industries
TR Sanayi: İlçede dericilik, seramikçilik, zeytin işletmeciliği ve dokumacılık en önemli sanayi kollarının başından gelmektedir
အင်္ဂလိပ်စာ | တူရကီ |
---|---|
and | ve |
most | en |
important | önemli |
EN There are currently 12 small, medium-sized leather, 25 ceramic and 7 olive farms
TR Hali hazırda küçük veya orta ölçekli 12 deri, 25 seramik ve 7 zeytin işletmesi mevcuttur
အင်္ဂလိပ်စာ | တူရကီ |
---|---|
small | küçük |
leather | deri |
and | ve |
medium | orta |
there | veya |
are | mevcuttur |
EN At the same time, olive processing is carried out in houses
TR Aynı zamanda, evlerde zeytin işletmeciliği yapılmaktadır
အင်္ဂလိပ်စာ | တူရကီ |
---|---|
time | zamanda |
the | aynı |
EN 500 Thousand People Band Together for the Immortal Tree: "Don't Touch My Olive!"
TR Gölgelerden Uzak Savunuculuk Hibeleri: Çocuğun Cinsel İstismarına Son Verme - Ignite Filantropi - Kız ve Erkek Çocuklarına Karşı Şiddete Son Vermeyi Teşvik Etme
အင်္ဂလိပ်စာ | တူရကီ |
---|---|
for | karşı |
the | etme |
EN In her bathroom for example, Verena Klaus uses no more than a small piece of soap made from olive oil, a wooden toothbrush, toothpaste powder and coconut oil for removing make-up
TR Verena Klaus, örneğin banyosunda zeytin yağından yapılmış küçük bir sabun, tahta bir diş fırçası, diş macunu tozu ve makyajını silmek için hindistan cevizi yağından daha fazlasına ihtiyaç duymuyor
အင်္ဂလိပ်စာ | တူရကီ |
---|---|
klaus | klaus |
small | küçük |
made | yapılmış |
and | ve |
more | daha |
a | bir |
of | in |
for | için |
ဘာသာပြန်ချက်များကို 13 မှ 13 ကိုပြနေသည်