TR ADA, iş, okul, ulaşım ve genel halka açık tüm kamu ve özel yerler de dahil olmak üzere kamu hayatının her alanında engelli bireylere karşı ayrımcılığı yasaklayan bir sivil hak yasasıdır
"kamu" f'Tork jista' jiġi tradott fil-Ingliż kliem/frażijiet li ġejjin:
kamu | government public the public |
TR ADA, iş, okul, ulaşım ve genel halka açık tüm kamu ve özel yerler de dahil olmak üzere kamu hayatının her alanında engelli bireylere karşı ayrımcılığı yasaklayan bir sivil hak yasasıdır
EN The ADA is a civil rights law that prohibits discrimination against individuals with disabilities in all areas of public life, including jobs, schools, transportation, and all public and private places that are open to the general public
Tork | Ingliż |
---|---|
okul | schools |
ulaşım | transportation |
açık | open |
özel | private |
yerler | places |
sivil | civil |
TR 16.6.1. Sektör,bütçe kodu ve benzerlerine göre orijinal bütçenin oranı olarak birincil kamu harcamaları 16.6.2. Son kamu hizmeti tecrübelerinden memnun kalan nüfusun oranı
EN 16.6.1. Primary government expenditures as a proportion of original approved budget, by sector (or by budget codes or similar) 16.6.2. Proportion of the population satisfied with their last experience of public services
Tork | Ingliż |
---|---|
sektör | sector |
bütçe | budget |
kodu | codes |
orijinal | original |
birincil | primary |
kamu | public |
son | last |
hizmeti | services |
TR Kamu kurumlarındaki (ulusal ve yerel yasama, kamu hizmeti ve yargı) pozisyonların dağılımının ulusal dağılımlara (cinsiyet, yaş, engelliler ve nüfus gruplarına göre) oranı 16.7.2
EN Proportions of positions (by sex, age, persons with disabilities and population groups) in public institutions (national and local legislatures, public service, and judiciary) compared to national distributions 16.7.2
Tork | Ingliż |
---|---|
kamu | public |
ulusal | national |
yerel | local |
hizmeti | service |
cinsiyet | sex |
yaş | age |
nüfus | population |
ın | of |
grupları | groups |
TR 17.17. Ortaklıkların deneyim ve kaynak sağlama stratejileri paydasına dayanan kamu, kamu-özel ve sivil toplum ortaklıklarının teşvik edilmesi ve desteklenmesi
EN 17.17. Encourage and promote effective public, public-private and civil society partnerships, building on the experience and resourcing strategies of partnerships
Tork | Ingliż |
---|---|
deneyim | experience |
ve | and |
stratejileri | strategies |
sivil | civil |
ın | of |
TR Engelli federal çalışanların ve kamu üyelerinin, engelli olmayan Federal çalışanlara ve kamu üyelerinin erişimine ve kullanımına açık olan bilgilere ve hizmetlere erişim ve kullanım hakkı olması gerekir.
EN Federal employees and members of the public who have disabilities must have access to and use of information and services that is comparable to the access and use available to non-disabled Federal employees and members of the public.
Tork | Ingliż |
---|---|
federal | federal |
ve | and |
kamu | public |
bilgilere | information |
kullanım | use |
ın | of |
TR Bu sertifika İspanya'daki tüm resmi kurumlarla kamu kuruluşlarında ve kamu hizmetlerinin bağımlı olduğu hizmet sağlayıcıları için geçerli olan güvenlik standartlarını belirler.
EN This certification establishes security standards that apply to all government agencies and public organizations in Spain, and service providers on which the public services are dependent on.
Tork | Ingliż |
---|---|
sertifika | certification |
kamu | public |
sağlayıcıları | providers |
geçerli | apply |
olan | are |
güvenlik | security |
standartları | standards |
TR ADA, iş, okul, ulaşım ve genel halka açık tüm kamu ve özel yerler de dahil olmak üzere kamu hayatının her alanında engelli bireylere karşı ayrımcılığı yasaklayan bir sivil hak yasasıdır
EN The ADA is a civil rights law that prohibits discrimination against individuals with disabilities in all areas of public life, including jobs, schools, transportation, and all public and private places that are open to the general public
Tork | Ingliż |
---|---|
okul | schools |
ulaşım | transportation |
açık | open |
özel | private |
yerler | places |
sivil | civil |
TR Pamuk tedarik zinciriyle bağlantılı, kamu yararına ve kamu yararına hizmet eden herhangi bir kar amacı gütmeyen kuruluş.
EN Any not-for-profit organisation that serves the public interest and common good, connected to the cotton supply chain.
TR Ortak çalışmayı kolaylaştıran platformlar ve ortaklık programları sağlarız. Kamu da dahil olmak üzere diğer paydaşların araştırma dünyasına çekilmesine yardımcı oluruz.
EN We provide platforms and partner in programs that facilitate collaboration. We help bring other stakeholders, including the public, into the world of research.
Tork | Ingliż |
---|---|
platformlar | platforms |
programları | programs |
sağlarız | we provide |
diğer | other |
araştırma | research |
dünyasına | world |
ın | of |
TR Son dokuz yılda bu eşsiz program hakem denetiminin gazeteciler, karar alıcılar ve kamu tarafından daha iyi anlaşılması için çalışmaktadır.
EN For the past nine years this unique programme has worked to promote an understanding of peer review among journalists, policymakers and the public.
Tork | Ingliż |
---|---|
dokuz | nine |
eşsiz | unique |
program | programme |
gazeteciler | journalists |
kamu | public |
TR Çocuk işçiliği ile ilgili kamu, sivil toplum, akademi ve sendika temsilcileri gibi konuyla ilgili çalışma yürüten tüm paydaşları yan yana getirdiğimiz yuvarlak masa toplantıları organize ediyoruz.
EN We organize round table meetings that bring together all stakeholders such as public authorities, civil society actors, academics and syndicate representatives.
Tork | Ingliż |
---|---|
sivil | civil |
temsilcileri | representatives |
yuvarlak | round |
organize | organize |
TR Geyre Beldesinde Devlete ait kamu personeli lojmanı yoktur
EN There are no public personnel housing in Geyre town
Tork | Ingliż |
---|---|
kamu | public |
personeli | personnel |
yoktur | no |
TR "Washington DC'nin turistik bölgesi! Beyaz Saray, sanattan tarihe müzeler, anıtlar, kamu binaları ve yeşil alanlardan oluşan bir yer."
EN "I live 3 blocks from the Capitol Bldg & I consider the Mall my back yard so, I invite you to come and enjoy my yard. Many things go on during the year so, there is usually something for everyone."
TR İnsani yardım alanında akademik çalışmalara da katkı sağlıyor. Doktora derecesini Bilkent Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü'nden alan Karaosmanoğlu, çeşitli üniversitelerde dersler verdi.
EN Karaosmanoğlu has also contributed to academic studies in the area of humanitarian aid. She received her PhD from Bilkent University Political Science and Public Administration and has taught classes at various universities in Turkey.
Tork | Ingliż |
---|---|
yardım | aid |
akademik | academic |
bilimi | science |
kamu | public |
yönetimi | administration |
çeşitli | various |
TR Ekonomik ve sosyal kalkınma konularında kamu ve özel sektördeki birikimini iş birlikleri kurgulama odağında kullanarak ortak değer yaratma amaçlı fayda tasarımı üzerinde çalışmaktadır
EN She uses her experience in public and private sector on economic and social development issues with a focus on construction of business collaborations and works on utility design to create common value
Tork | Ingliż |
---|---|
ekonomik | economic |
ve | and |
sosyal | social |
özel | private |
değer | value |
TR Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı, geçici ve uzun dönemli kalkınma programlarını fonlayan bir Alman kamu bağışçısıdır
EN The German Federal Ministry of Economic Cooperation and Development is a German public donor for transitional and long-term development programmes
Tork | Ingliż |
---|---|
alman | german |
federal | federal |
ekonomik | economic |
kalkınma | development |
uzun | long |
kamu | public |
TR Olumsuzluklarla mücadelede, kamu-sivil toplum işbirliğine büyük önem atfettiklerini belirten Karaosmanoğlu; “Hayata Destek olarak, sorunların çözümü için kurumların tek başına mücadelesinin yeterli olmayacağının farkındayız
EN Karaosmanoğlu stated that they value the importance of public-civil society cooperation in tackling adversities, and said, “We at Support to Life are aware that the efforts of institutions alone are not enough to solve the problems
Tork | Ingliż |
---|---|
önem | importance |
destek | support |
kurumların | institutions |
yeterli | enough |
TR Bu özel günün amacı, sivil toplum sektörüne daha aktif bir katılım sağlanması için ilham vermek ve STK'ların hem kendi aralarının, hem de kamu ve özel sektör ile kurdukları ortaklık alanlarının genişlemesini teşvik etmek
EN Purpose of this special day is to inspire more active participation in the civil society sector and encourage expansion of cooperation NGOs establish among each other and with public and private sectors
Tork | Ingliż |
---|---|
amacı | purpose |
sivil | civil |
aktif | active |
katılım | participation |
sektör | sector |
teşvik | encourage |
günü | day |
TR Alman Federal Ekonomik İş Birliği ve Kalkınma Bakanlığı, geçici ve uzun dönemli kalkınma programlarını fonlayan bir Alman kamu bağışçısıdır
EN The German Federal Ministry of Economic Cooperation and Development is a German public donor for transitional and long-term development programmes
Tork | Ingliż |
---|---|
alman | german |
federal | federal |
ekonomik | economic |
kalkınma | development |
uzun | long |
kamu | public |
TR Golden Frog'un kurucuları Ron ve Carolyn Yokubaitis, kamu internetinin ortaya çıktığı 1994'ten beri (Web'den önce!) kendi internet işlerine sahip olmuş ve bunu yürütmüş olan deneyimli İnternet kullanıcılarıdır
EN Golden Frog's founders, Ron and Carolyn Yokubaitis, are Internet veterans who have owned and operated Internet businesses since the dawn of the public Internet in 1994 (before the Web!)
Tork | Ingliż |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
kamu | public |
önce | before |
TR 1994 yılında Ron öğrenci veya kamu görevlisi olmayan "yıkanmamışlar" için İnternet erişimi seçeneklerinin yetersizliğini anladı
EN In 1994, Ron recognized the lack of Internet access options for the "unwashed"—those who were not a student or government employee
Tork | Ingliż |
---|---|
öğrenci | student |
veya | or |
olmayan | not |
erişimi | access |
TR Sonix ile bir BAA'ya giren herhangi bir müşteri, Kamu Sağlığı Bilgilerini (PHI) işlemek ve depolamak için Sonix'in HIPAA uygun hizmetlerini kullanabilir
EN Any customer that enters into a BAA with Sonix can use Sonix’s HIPAA-eligible services to process and store Public Health Information (PHI)
Tork | Ingliż |
---|---|
sonix | sonix |
müşteri | customer |
kamu | public |
sağlığı | health |
bilgilerini | information |
phi | phi |
depolamak | store |
hipaa | hipaa |
hizmetlerini | services |
TR Başlık II: Kamu Hizmetleri: Devlet ve Yerel Yönetimler
EN Title II: Public Services: State and Local Government
Tork | Ingliż |
---|---|
başlık | title |
kamu | public |
hizmetleri | services |
ve | and |
ii | ii |
TR Gelenek 10: ITAA'nın dış meseleler hakkında hiçbir fikri yoktur, bu nedenle ITAA adı asla kamu tartışmasına girmemelidir.
EN Tradition 10: ITAA has no opinion on outside issues, hence the ITAA name ought never be drawn into public controversy.
Tork | Ingliż |
---|---|
gelenek | tradition |
itaa | itaa |
dış | outside |
adı | name |
asla | never |
kamu | public |
TR Altyapı ve Kamu-Özel Sektör Ortaklıkları
EN Consulting, Services and Outsourcing Agreements
Tork | Ingliż |
---|---|
ve | and |
TR Ayrıca, günlük kullanımının Latin Amerika ülkesindeki işletmelere, bireylere ve kamu sektörü hizmetlerine fayda sağlaması beklenmektedir.
EN In addition, its everyday use is expected to benefit businesses, individuals, and public sector services in the Latin American country.
Tork | Ingliż |
---|---|
ayrıca | in addition |
günlük | everyday |
latin | latin |
amerika | american |
işletmelere | businesses |
ve | and |
kamu | public |
hizmetlerine | services |
fayda | benefit |
TR Eski bir yerleşim birimi olan Karacasu?da klasik ev tipi ahşap olup son yıllarda betonarme ev yapımında yoğun bir artış gözlenmektedir. İlçe Merkezinde, toplam 60 kamu konutu ve sosyal konut bulunmaktadır.
EN Karacasu, an old residential unit, is a classic house type wood, and in recent years there has been an intense increase in the construction of reinforced concrete houses. There are 60 public housing and social housing in the district center.
Tork | Ingliż |
---|---|
eski | old |
klasik | classic |
tipi | type |
son | recent |
yoğun | intense |
artış | increase |
kamu | public |
sosyal | social |
TR Çocuk işçiliği ile ilgili kamu, sivil toplum, akademi ve sendika temsilcileri gibi konuyla ilgili çalışma yürüten tüm paydaşları yan yana getirdiğimiz yuvarlak masa toplantıları organize ediyoruz.
EN We organize round table meetings that bring together all stakeholders such as public authorities, civil society actors, academics and syndicate representatives.
Tork | Ingliż |
---|---|
sivil | civil |
temsilcileri | representatives |
yuvarlak | round |
organize | organize |
TR Türkiye, tam 15 yıldır tüm kamu yapılarının ve toplu taşıma araçlarının engellilerin erişimine…
EN As part of the Europe Day events, under the moderation of our chairman Dr. Levent Korkut, we talked…
Tork | Ingliż |
---|---|
ın | of |
TR Başlık III: Özel İşletmeler Tarafından İşletilen Kamu Konaklama ve Hizmetler
EN Title III: Public Accommodations and Services Operated by Private Entities
Tork | Ingliż |
---|---|
başlık | title |
kamu | public |
hizmetler | services |
TR Federal olarak finanse edilen kamu hizmeti duyurularının kapalı altyazı yazılmasını gerektirir
EN It requires closed captionining of any federally funded public service announcements
Tork | Ingliż |
---|---|
kamu | public |
hizmeti | service |
kapalı | closed |
gerektirir | requires |
TR Gay0Day'de Mükemmel twink adam alır hung İngiliz penis & kaba eyersiz Seks içinde kamu
EN Consummate Twink Man Gets Hung British Penis & Coarse Bareback Sex in PUBLIC at Gay0Day
Tork | Ingliż |
---|---|
adam | man |
seks | sex |
kamu | public |
TR Gay0Day'de Kamu Ajan ünlü sıcak pov becerdin Ginebra Bellucci gibi bakmak
EN Public Agent celebrity look a like Ginebra Bellucci fucked in hot pov at Gay0Day
Tork | Ingliż |
---|---|
de | at |
kamu | public |
sıcak | hot |
gibi | like |
TR Yazın meydana gelen bir sel felaketi Ahr Vadisi’ni sular altında bırakmıştı. Bireysel yardımlar ve kamu desteği, yaraların sarılması için insanlara umut veriyor.
EN The Ahr Valley suffered devastating flooding in the summer – private and state help is giving local people hope as they rebuild their lives
Tork | Ingliż |
---|---|
vadisi | valley |
desteği | help |
insanlara | people |
umut | hope |
TR Kamu ve özel sektörden 3.500’ün üzerinde işveren 13,4 milyon çalışanıyla iş yerinde fırsat eşitliğini hayata geçirmek için “Çeşitlilik Paktı” birliğinde bir araya geldi.
EN More than 3,500 public and private employers with a total of 13.4 million employees have signed up to the “Diversity Charta” to achieve equal workplace opportunities.
Tork | Ingliż |
---|---|
kamu | public |
özel | private |
milyon | million |
fırsat | opportunities |
TR Kentsel politikaların veriye dayalı geliştirilmeleri; uygulanan politikaların etkilerinin ölçülmesi ve kamu kurumlarının hesapverebilirliği açılarından büyük önem taşıyor
EN Development of data-driven urban policies is very important to measure the effects of the implemented policies and the accountability of public institutions
Tork | Ingliż |
---|---|
kentsel | urban |
veriye | data |
ve | and |
kamu | public |
büyük | important |
ın | of |
kurumların | institutions |
TR Türkiye'de Kamu ve Özel Sektör Çalışan LGBTİ+'ların Durumu Araştırması
EN Situation of Lesbian, Gay, Bisexual, Trans, Intersex and Plus Employees in Public and Private Sector in Turkey
Tork | Ingliż |
---|---|
türkiye | turkey |
kamu | public |
ve | and |
sektör | sector |
durumu | situation |
ın | of |
TR Voyeur yakalar teşhirci kız arkadaşı çıplak yürüyüş üzerinde bir kamu plaj
EN The dominating slut and self-sucking wang by dragomys
TR Doxy elimden ve hareketsiz içinde kamu Seks
EN Hunk anal bonks wife and her step sister
Tork | Ingliż |
---|---|
ve | and |
TR Açıklama: Baker plaj şaşırtıcı yasal yaş genç kamu içinde pürüzsüz aşk tünel gösterilen doğallar garb gider hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle
EN Description: View Astounding legal age teenager at baker beach goes in natures garb showing smooth love tunnel in public hd as completely free
Tork | Ingliż |
---|---|
açıklama | description |
plaj | beach |
yasal | legal |
yaş | age |
genç | teenager |
kamu | public |
pürüzsüz | smooth |
aşk | love |
hd | hd |
tamamen | completely |
ücretsiz | free |
TR Kamu hike ve sikme içinde the orman lalin kız bbw walks geri ile boşalmak üzerinde yüz kısa version
EN Hawt lesbo films a pov movie of her girlfriend licking her cum-hole
TR Kamu, sivil toplum ve Birleşmiş Milletler kuruluşları Engelli Göçmenlerin Koruma Hizmetlerine Erişimi Çalıştayları’nda buluştu. Çalıştaylar, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) koordinasyonunda, Sığınmacılar ve Göçme...
EN Public sector, civil society and United Nations organizations came together at the “Increasing Access of Refugees with Disabilities to Protection Services Workshops”. The workshops were held in Ankara and Izmir within t...
Tork | Ingliż |
---|---|
sivil | civil |
ve | and |
milletler | nations |
koruma | protection |
hizmetlerine | services |
erişimi | access |
nda | at |
TR Kamu, sivil toplum ve Birleşmiş Milletler kuruluşları Engelli Göçmenlerin Koruma Hizmetlerine Erişimi Çalıştayları’nda buluştu. Çalıştaylar, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) koordinasyonunda,... Daha fazla
EN Public sector, civil society and United Nations organizations came together at the “Increasing Access of Refugees with Disabilities to Protection Services Workshops”. The workshops were held in... Read more
Tork | Ingliż |
---|---|
sivil | civil |
ve | and |
milletler | nations |
koruma | protection |
hizmetlerine | services |
erişimi | access |
TR Sosyal kooperatifleri diğer kooperatif türlerinden ayıran asıl nokta “kamu yararını” temel amaç olarak görmeleridir
EN The main point that distinguishes social cooperatives from other types of cooperatives is that they see the “public interest” as their main purpose
Tork | Ingliż |
---|---|
sosyal | social |
diğer | other |
nokta | point |
kamu | public |
temel | main |
amaç | purpose |
TR Sosyal kooperatiflerde, kamu yararı amacını gerçekleştirmek için yerel yönetimler, faydalanıcılar, çalışanlar gibi farklı bileşenler bir arada hareket etmektedir
EN In social cooperatives, different components such as local governments, beneficiaries, employees, local governments act together to realize the purpose of public benefit
Tork | Ingliż |
---|---|
sosyal | social |
kamu | public |
yerel | local |
çalışanlar | employees |
farklı | different |
bileşenler | components |
TR Sosyal kooperatifler ile kamu yetkilileri arasındaki iletişimi kurmak amacıyla proje uygulama illerinde yuvarlak masa toplantıları yapılacaktır.
EN Roundtable meetings will be held in project implementation provinces to establish communication between social cooperatives and public authorities.
Tork | Ingliż |
---|---|
sosyal | social |
kamu | public |
arasındaki | between |
proje | project |
uygulama | implementation |
TR Etkinlik, Batı Balkanlar ve Türkiye'den 50 kadar STK ve kamu kurumu temsilcisini bir araya getirecek.
EN The event will gather up to 50 CSO and public institutions representatives from Western Balkans and Turkey.
Tork | Ingliż |
---|---|
etkinlik | event |
batı | western |
türkiye | turkey |
kamu | public |
TR Başvurular Türkiye’de bulunan çocuk istismarı alanında çalışmalar yürüten tüm STK, Kamu Kurumları ve diğer aktörlerin katılımına açıktır.
EN Applications are open to all NGOs, Public Institutions, and other actors working in the field of child abuse in Turkey.
Tork | Ingliż |
---|---|
başvurular | applications |
türkiye | turkey |
çocuk | child |
tüm | all |
kamu | public |
ve | and |
diğer | other |
TR Başvuru sahipleri bir akademik kuruma, kâr amacı gütmeyen kuruluşa, kamu kurumuna, çevresel bir girişime veya bir şirketteki yenilikçi bir projeye bağlı olabilir.
EN Applicants can be affiliated with an academic institution, nonprofit organization, government entity, environmental startup, or innovative project within a company.
Tork | Ingliż |
---|---|
akademik | academic |
çevresel | environmental |
veya | or |
yenilikçi | innovative |
projeye | project |
olabilir | can |
TR Dengeli ve şeffaf mekanizmaların oluşturulmasını destekleyerek STK’lar ve Kamu Sektörü arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi,
EN Strengthening the cooperation between CSOs and the Public Sector by supporting the establishment of balanced and transparent mechanisms,
Tork | Ingliż |
---|---|
dengeli | balanced |
ve | and |
şeffaf | transparent |
kamu | public |
ın | of |
Li turi 50 minn 50 traduzzjonijiet