EN Keep pace with the fast growth in knowledge
"high pace while" dalam Bahasa Inggeris boleh diterjemahkan ke dalam perkataan/frasa Orang Turki berikut:
EN Keep pace with the fast growth in knowledge
TR Hızla artan bilgiye ayak uydurun
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
fast | hızla |
knowledge | bilgiye |
EN Grow your business at your own pace
TR İşinizi kendi temponuzda büyütebilirsiniz
EN The warehousing industry is changing. Legacy mobile computers and operating systems can't keep pace with increasing demands and complexity. Now is the time to modernise for the future with Android.
TR Depo endüstrisi değişiyor. Eskiden kullanılmakta olan mobil bilgisayarlar ve işletim sistemleri, artan talepler ve karmaşık işlemlere yetişemiyor. Şimdi geleceğimizi Android ile modernleştirme zamanı.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
computers | bilgisayarlar |
systems | sistemleri |
increasing | artan |
the time | zamanı |
and | ve |
is | olan |
mobile | mobil |
time | zaman |
android | android |
industry | endüstrisi |
with | ile |
EN If you’re going to keep pace with new demands and keep devices secure, upgrade the devices workers use day in and day out.
TR Yeni taleplere yetişmek ve cihazları güvenli halde tutmak istiyorsanız, çalışanların kullandığı cihazlarda her daim güvenlik güncellemeleri yapmalısınız.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
new | yeni |
and | ve |
devices | cihazlar |
to keep | tutmak |
EN The lifestyle industry continues to evolve at a rapid pace
TR Yaşam tarzı sektörü hızla evrim geçirmeye devam ediyor
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
industry | sektör |
continues | devam ediyor |
EN Keep pace with the fast growth in knowledge
TR Hızla artan bilgiye ayak uydurun
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
fast | hızla |
knowledge | bilgiye |
EN The warehousing industry is changing. Legacy mobile computers and operating systems can't keep pace with increasing demands and complexity. Now is the time to modernise for the future with Android.
TR Depo endüstrisi değişiyor. Eskiden kullanılmakta olan mobil bilgisayarlar ve işletim sistemleri, artan talepler ve karmaşık işlemlere yetişemiyor. Şimdi geleceğimizi Android ile modernleştirme zamanı.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
computers | bilgisayarlar |
systems | sistemleri |
increasing | artan |
the time | zamanı |
and | ve |
is | olan |
mobile | mobil |
time | zaman |
android | android |
industry | endüstrisi |
with | ile |
EN If you are planning to stay in Abu Dhabi for a few months or years, theres no better way to travel other than by renting a car.Travel with ease and at your pace
TR Abu Dhabi'de birkaç ay veya yıl kalmayı planlıyorsanız, araba kiralamaktan başka daha iyi bir yol yoktur.Kolayca ve hızınızda seyahat edin
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
abu | abu |
months | ay |
way | yol |
no | yoktur |
other | başka |
or | veya |
travel | seyahat |
car | araba |
better | daha iyi |
and | ve |
a | birkaç |
years | bir |
ease | kolayca |
EN A city of culture with its own pace of life
TR Kendi ritmi olan bir kültür şehri
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
culture | kültür |
city | şehri |
own | kendi |
EN Since a lot of the campaigning is also taking place on social media and digital platforms, the pace is fast
TR Yarış önemli ölçüde sosyal medya ve dijital platformlarda gerçekleştiğinden çok hızlı bir tempoda ilerliyor
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
fast | hızlı |
social | sosyal |
and | ve |
platforms | platformlarda |
media | medya |
digital | dijital |
EN The fast pace of digitization has spurred edge computing growth
TR Dijitalleşmenin hızlı temposu, edge bilişim büyümesini teşvik etti
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
fast | hızlı |
edge | edge |
EN Moreover, we’ve been able to stay at the very top in the iGaming industry, which has been evolving and developing at a very fast pace lately.
TR Dahası, son zamanlarda çok hızlı bir şekilde gelişen ve gelişen iGaming endüstrisinin zirvesinde kalmayı başarmayı bildik.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
industry | endüstrisinin |
fast | hızlı |
and | ve |
the | şekilde |
top | en |
a | bir |
EN The digital world continues to move at a lightning pace
TR Dijital dünya yıldırım hızıyla ilerlemeye devam ediyor
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
world | dünya |
digital | dijital |
continues | devam ediyor |
EN Collective action, innovative products and operating models, and unconventional partnerships will be necessary to accelerate the current pace of change towards a more sustainable tomorrow.
TR Mevcut değişim hızını daha sürdürülebilir bir yarına doğru artırmak için kolektif eylem, yenilikçi ürünler ve işletme modelleri ile geleneksel olmayan ortaklıklar gerekli olacak.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
action | eylem |
innovative | yenilikçi |
models | modelleri |
partnerships | ortaklıklar |
necessary | gerekli |
change | değişim |
sustainable | sürdürülebilir |
and | ve |
products | ürünler |
of | in |
to | için |
more | daha |
EN Oracle Red Bull Racing sets the pace with Zoom
TR Zoom, Moffitt Cancer Center?de Hasta Bakımı ve Çalışan Gelişimi Olanaklarını Geliştirdi
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
zoom | zoom |
EN That means having a great quality camera that keeps pace with the educator and an interactive whiteboard experience so all students can participate
TR Bu, eğitimciyle aynı hızda ilerleyen mükemmel kalitede bir kameraya ve tüm öğrencilerin katılabilmesi için etkileşimli bir beyaz tahta deneyimine sahip olmak anlamına gelir
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
means | anlamına |
interactive | etkileşimli |
whiteboard | beyaz tahta |
experience | deneyimine |
and | ve |
quality | kalitede |
great | mükemmel |
all | tüm |
having | için |
the | beyaz |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN Drive better decisions by capturing market needs, industry trends and buyer feedback exactly when you need it. Keep pace with the speed your market moves at.
TR Tam ihtiyaç duyduğunuz anda pazardaki beklentileri, sektör trendlerini ve müşteri geri bildirimlerini öğrenerek daha iyi kararlar verin. İş yaptığınız pazarın hızına ayak uydurun.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
industry | sektör |
feedback | geri |
market | pazar |
speed | hız |
better | daha iyi |
need | ihtiyaç |
and | ve |
the | anda |
it | tam |
EN It increases operational efficiency while reducing risks with its know-how and project experience while also selecting and procuring new technologies and software and hardware products as well as adjusting the processes to new technologies.
TR Bu sayede Assan Bilişim A.Ş, tüm grup şirketlerimize destek ve iş çözümleri ile beraber kendi marka değerlerine, yüksek ölçekli kârlılıklarına ve performanslarına zemin hazırlamış olmaktadır.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
and | ve |
its | bu |
EN While the cloud took a while to catch on, organizations are increasingly adopting cloud-first IT strategies.
TR Bulutu yakalamak biraz zaman alırken, kuruluşlar giderek daha fazla bulut öncelikli BT stratejilerini benimsiyor.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
organizations | kuruluşlar |
strategies | stratejilerini |
cloud | bulut |
while | zaman |
it | bt |
EN Do you eat while using internet and technology or forget to eat while using internet and technology?
TR İnternet ve teknolojiyi kullanırken yemek mi yiyorsunuz yoksa internet ve teknolojiyi kullanırken mi yemeyi unutuyorsunuz?
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
eat | yemek |
internet | internet |
technology | teknolojiyi |
or | yoksa |
while using | kullanırken |
and | ve |
EN 5. Have you ever watched at inappropriate times (such as the night before a big deadline, while driving, while with family or friends or when you’re supposed to be working or studying)?
TR 5. Hiç uygunsuz zamanlarda izlediniz mi (örneğin, büyük bir son teslim tarihinden önceki gece, araba kullanırken, aileniz veya arkadaşlarınızla veya çalışmanız veya ders çalışmanız gerektiği zaman)?
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
inappropriate | uygunsuz |
night | gece |
big | büyük |
friends | arkadaşlar |
when | zaman |
or | veya |
to | hiç |
a | bir |
the | araba |
with | önceki |
EN While Binance Chain offers a high-throughput targeting active crypto trades, it lacks in the programmability department
TR Binance Chain, aktif kripto işlemlerini hedefleyen yüksek verim sunarken, programlanabilirlik bölümü yoktur
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
binance | binance |
active | aktif |
crypto | kripto |
high | yüksek |
department | bölümü |
EN Dozens of products belonging to the toy & education category that educate your children while entertaining are offered to you on our website. You can view our category to purchase high quality and affordable toy & education products.
TR Kız ve erkek çocukları için eğlendirirken eğiten oyuncak & eğitim kategorisine ait onlarca ürün çeşidi beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki oyuncak & eğitim sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
education | eğitim |
purchase | sahip olmak |
quality | kaliteli |
affordable | uygun |
our category | kategorimizi |
of | in |
and | ve |
products | ürün |
EN The group was formed in 1994 as Kara's Flowers while its members were still in high school and originally consisted of Adam Levine (lead vocals, guitar), Jesse Carmichael (guitar, backing voc… read more
TR Bağlı bulundukları Reprise şirketinin etiketiyle çıkan ilk çalışmaları "The Fourth World&quo… Devamını oku
EN The group was formed in 1994 as Kara's Flowers while its members were still in high school and originally consisted of Adam Levine (lead vocals, guitar), Jesse Carmichael (guitar, backing vocals) Mickey Madden (bass guitar) and Ryan Dusick (drums)
TR Bağlı bulundukları Reprise şirketinin etiketiyle çıkan ilk çalışmaları "The Fourth World" özellikle ergenlerce beğeni kazandı
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
in | ilk |
EN They recorded their first demos while they were in high school
TR sıradan giriş yaptı ve Eylül 2005'ten bu yana 1 milyondan fazla sattı
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
were | bu |
their | ve |
EN Theta is building a peer-to-peer (P2P) mesh network that aims to solve these current issues while using a blockchain to serve as an incentive layer to keep the delivery network at a consistently high level of performance.
TR Theta eşler arasında çalışan bir ağ yaratarak bu mevcut sorunları çözmeyi, bir teşvik katmanı olarak blockchain kullanarak dağıtım ağını yüksek performansta tutmayı hedeflemektedir.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
network | ağı |
layer | katmanı |
blockchain | blockchain |
high | yüksek |
these | bu |
at | nda |
issues | sorunları |
using | kullanarak |
EN A general trend is low sensitivity users may like a lighter mouse, while high sensitivity users may prefer a heavier mouse
TR Genel eğilim, düşük duyarlılık kullanıcıları daha hafif bir mouse seviyor olabilir, öte yandan yüksek duyarlılık kullanıcıları daha ağır mouse tercih edebilir
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
general | genel |
low | düşük |
prefer | tercih |
mouse | mouse |
high | yüksek |
users | kullanıcıları |
a | bir |
may | olabilir |
EN Over the past 5 years, we helped millions of customers get broadcast quality videos and animations, logos, graphics, presentations, and professional websites while keeping high quality standards at the core
TR Son 5 yıl içinde milyonlarca müşterinin yayın kalitesinde videolar ve animasyonlar ile logo, grafik, sunum ve profesyonel web siteleri oluşturmasını sağlarken, yüksek kalite standartlarından asla taviz vermedik
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
years | yıl |
videos | videolar |
animations | animasyonlar |
logos | logo |
graphics | grafik |
presentations | sunum |
high | yüksek |
quality | kalite |
and | ve |
professional | profesyonel |
websites | siteleri |
standards | standartları |
EN Smile wide for up to 11,000 high-intensity Sonic pulsations per minute, creating micro-sweeps to fully break up plaque, while gently massaging the gums
TR Dakikada 11.000'e kadar ulaşabilen, mikro hareketler ile plağı tamamen parçalarken diş etlerine nazikçe masaj yapan Sonik titreşimler sayesinde dilediğiniz gibi gülümseyin.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
fully | tamamen |
micro | mikro |
the | gibi |
EN While Binance Chain offers a high-throughput targeting active crypto trades, it lacks in the programmability department
TR Binance Chain, aktif kripto işlemlerini hedefleyen yüksek verim sunarken, programlanabilirlik bölümü yoktur
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
binance | binance |
active | aktif |
crypto | kripto |
high | yüksek |
department | bölümü |
EN Dozens of products belonging to the toy & education category that educate your children while entertaining are offered to you on our website. You can view our category to purchase high quality and affordable toy & education products.
TR Kız ve erkek çocukları için eğlendirirken eğiten oyuncak & eğitim kategorisine ait onlarca ürün çeşidi beğeninize sunuluyor. Kaliteli ve uygun fiyatlardaki oyuncak & eğitim sahip olmak için kategorimizi inceleyebilirsiniz.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
education | eğitim |
purchase | sahip olmak |
quality | kaliteli |
affordable | uygun |
our category | kategorimizi |
of | in |
and | ve |
products | ürün |
EN This increases the speed and agility of your application development, even within large teams, while enforcing high security standards.
TR Bu, büyük ekiplerde bile uygulama geliştirme faaliyetlerinizin hızını ve çevikliğini artırırken, bir yandan da yüksek güvenlik standartlarını uygular.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
security | güvenlik |
development | geliştirme |
high | yüksek |
this | bu |
application | uygulama |
large | büyük |
and | ve |
speed | hız |
even | bir |
standards | standartları |
EN The high-quality thermal compound provides a longer lifespan of eliminating dry-out or cracking while in use. Non-electrical conductive compound ensures better safety measures for you and your system.
TR Yüksek kaliteli termal bileşik, kullanım sırasında kurumayı veya çatlamayı ortadan kaldıran daha uzun bir kullanım ömrü sağlar. Elektriksel iletken olmayan bileşik, siz ve sisteminiz için daha iyi güvenlik önlemleri sağlar.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
thermal | termal |
measures | önlemleri |
high | yüksek |
provides | sağlar |
safety | güvenlik |
quality | kaliteli |
better | daha iyi |
longer | daha uzun |
of | in |
or | veya |
use | kullanım |
a | bir |
and | ve |
for | için |
EN The hydraulic bearing self-lubricates with a high quality, friction-reducing substance, which lowers operation noise while improving thermal efficiency. The seal cap prevents lubricant leakage and extends the lifespan of the unit.
TR Hidrolik rulman, çalışma gürültüsünü azaltan ve termal verimliliği artıran yüksek kaliteli, sürtünmeyi azaltan bir madde ile kendi kendini yağlar. Conta kapağı yağlayıcı sızıntısını önler ve ünitenin ömrünü uzatır.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
hydraulic | hidrolik |
high | yüksek |
quality | kaliteli |
substance | madde |
noise | gürültü |
thermal | termal |
efficiency | verimliliği |
prevents | önler |
self | kendini |
and | ve |
of the | çalışma |
a | bir |
with | ile |
EN This probably explains why, according to figures published by Johns Hopkins University, Germany recorded approximately 690 deaths per one million inhabitants at the end of January 2021, while the totals in other countries were more than twice as high.
TR Almanya Johns Hopkins Üniversitesi’ne göre Ocak 2021’in sonunda milyon kişi başına yaklaşık 690 ölüm kaydederken, diğer ülkelerde bu sayının iki kattan fazla olmasının nedenleri buralarda aranabilir.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
million | milyon |
january | ocak |
germany | almanya |
other | diğer |
countries | ülkelerde |
this | bu |
more | fazla |
in | yaklaşık |
by | göre |
the end | sonunda |
EN A scalable approach for managing IT equipment will minimize growing pains, while keeping performance high.
TR BT ekipmanlarını yönetmek için ölçeklendirilebilir bir yaklaşım, performansı yüksek tutarken büyüyen ağrıları en aza indirecektir.
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
approach | yaklaşım |
managing | yönetmek |
equipment | ekipmanlar |
growing | büyüyen |
high | yüksek |
a | bir |
for | için |
it | bt |
EN 3ds Max offers a robust toolset for modelling, intuitive texturing and shading and high-quality rendering while Maya offers powerful tools for character creation, lifelike animation and detailed simulations
TR 3ds Max; modelleme, pratik dokulandırma, gölgeleme ve yüksek kaliteli görüntüleme için güçlü bir araç seti sunar, Maya ise karakter oluşturma, gerçeğe yakın animasyon ve ayrıntılı simülasyonlar için güçlü araçlar sunar
Bahasa Inggeris | Orang Turki |
---|---|
offers | sunar |
modelling | modelleme |
maya | maya |
creation | oluşturma |
animation | animasyon |
detailed | ayrıntılı |
max | max |
and | ve |
powerful | güçlü |
high | yüksek |
quality | kaliteli |
tools | araçlar |
character | karakter |
for | için |
a | bir |
Menunjukkan 50 daripada 50 terjemahan