EN An all-in-one solution for starting your own business from scratch. We have the know-how to help you launch your own FOREX brokerage in less than 3 weeks. We take care of all the technical issues while saving you money.
Англи хэл дээрх "own while"-г дараах Турк үг/ хэллэг рүү орчуулж болно:
EN An all-in-one solution for starting your own business from scratch. We have the know-how to help you launch your own FOREX brokerage in less than 3 weeks. We take care of all the technical issues while saving you money.
TR Hepsi bir arada çözümümüz ile sıfırdan da başlayabilirsiniz. Yalnızca 3 haftada FOREX brokerlik şirketinizi kurmanız için gerekli bilgi birikimine sahibiz. Tüm teknik detaylarla ilgilenirken birçok masraftan kurtulmanızı sağlıyoruz.
Англи | Турк |
---|---|
forex | forex |
technical | teknik |
from scratch | sıfırdan |
know-how | bilgi |
in | da |
of | in |
all | tüm |
launch | ile |
we have | sahibiz |
EN Space: While many industries own space where they can deploy edge sites, others may not. For example, telecommunication companies lease, rather than own, cell towers.
TR Yer: Birçok sektörde, edge tesislerin yerleştirebileceği bir alan bulunsa da, bazı sektörlerde bulunmayabilir. Örneğin, telekomünikasyon şirketleri hücre kulelerine sahip olmak yerine onları kiralamaktadır.
Англи | Турк |
---|---|
cell | hücre |
edge | edge |
companies | şirketleri |
can | olmak |
many | çok |
not | bazı |
for | alan |
while | da |
they | onlar |
own | sahip |
EN An all-in-one solution for starting your own business from scratch. We have the know-how to help you launch your own FOREX brokerage in less than 3 weeks. We take care of all the technical issues while saving you money.
TR Hepsi bir arada çözümümüz ile sıfırdan da başlayabilirsiniz. Yalnızca 3 haftada FOREX brokerlik şirketinizi kurmanız için gerekli bilgi birikimine sahibiz. Tüm teknik detaylarla ilgilenirken birçok masraftan kurtulmanızı sağlıyoruz.
Англи | Турк |
---|---|
forex | forex |
technical | teknik |
from scratch | sıfırdan |
know-how | bilgi |
in | da |
of | in |
all | tüm |
launch | ile |
we have | sahibiz |
EN Amway appeals to people who want to make their own decisions, set their own goals and achieve their own level of success
TR Amway kendi kararlarını vermek isteyen, kendi hedeflerini belirleyen ve kendi başarı düzeylerini gerçekleştiren insanlara değer vermektedir
Англи | Турк |
---|---|
amway | amway |
people | insanlara |
want | isteyen |
success | başarı |
decisions | kararlar |
make | vermek |
and | ve |
EN It increases operational efficiency while reducing risks with its know-how and project experience while also selecting and procuring new technologies and software and hardware products as well as adjusting the processes to new technologies.
TR Bu sayede Assan Bilişim A.Ş, tüm grup şirketlerimize destek ve iş çözümleri ile beraber kendi marka değerlerine, yüksek ölçekli kârlılıklarına ve performanslarına zemin hazırlamış olmaktadır.
Англи | Турк |
---|---|
and | ve |
its | bu |
EN While the cloud took a while to catch on, organizations are increasingly adopting cloud-first IT strategies.
TR Bulutu yakalamak biraz zaman alırken, kuruluşlar giderek daha fazla bulut öncelikli BT stratejilerini benimsiyor.
Англи | Турк |
---|---|
organizations | kuruluşlar |
strategies | stratejilerini |
cloud | bulut |
while | zaman |
it | bt |
EN Do you eat while using internet and technology or forget to eat while using internet and technology?
TR İnternet ve teknolojiyi kullanırken yemek mi yiyorsunuz yoksa internet ve teknolojiyi kullanırken mi yemeyi unutuyorsunuz?
Англи | Турк |
---|---|
eat | yemek |
internet | internet |
technology | teknolojiyi |
or | yoksa |
while using | kullanırken |
and | ve |
EN 5. Have you ever watched at inappropriate times (such as the night before a big deadline, while driving, while with family or friends or when you’re supposed to be working or studying)?
TR 5. Hiç uygunsuz zamanlarda izlediniz mi (örneğin, büyük bir son teslim tarihinden önceki gece, araba kullanırken, aileniz veya arkadaşlarınızla veya çalışmanız veya ders çalışmanız gerektiği zaman)?
Англи | Турк |
---|---|
inappropriate | uygunsuz |
night | gece |
big | büyük |
friends | arkadaşlar |
when | zaman |
or | veya |
to | hiç |
a | bir |
the | araba |
with | önceki |
EN Any DNS queries while connected. We rely on our own secure DNS servers, so your queries are also protected from exposure to 3rd parties.
TR Bağlıyken herhangi bir DNS sorgusu. Kendi güvenli DNS sunucularımıza güveniyoruz. Bu nedenle sorgularınız 3. şahısların maruz kalmasına karşı da korunur.
Англи | Турк |
---|---|
dns | dns |
connected | bağlı |
also | da |
protected | korunur |
any | herhangi |
EN While SoftMaker continues to own the Software, you will have certain rights to use the Software after your acceptance of this license agreement
TR Yazılımın sahibi halen SoftMaker olmakla birlikte, bu lisans sözleşmesini kabul ettikten sonra Yazılımı kullanma konusunda bir takım haklara sahip olacaksınız
Англи | Турк |
---|---|
license | lisans |
softmaker | softmaker |
you will | olacaksınız |
this | bu |
own | sahibi |
software | yazılım |
the | kabul |
EN Almost 90 per cent of people in Germany aged 14 and above own a smartphone, while almost 95 per cent of them use it every day
TR Almanya’da 14 yaş üstü kesimin hemen hemen yüzde 90’ı akıllı telefon sahibi, yüzde 95’i telefonunu her gün kullanıyor
Англи | Турк |
---|---|
almost | hemen |
aged | yaş |
per cent | yüzde |
own | sahibi |
smartphone | akıllı telefon |
use | kullan |
day | gün |
of | her |
EN While SoftMaker continues to own the Software, you will have certain rights to use the Software after your acceptance of this license agreement
TR Yazılımın sahibi halen SoftMaker olmakla birlikte, bu lisans sözleşmesini kabul ettikten sonra Yazılımı kullanma konusunda bir takım haklara sahip olacaksınız
Англи | Турк |
---|---|
license | lisans |
softmaker | softmaker |
you will | olacaksınız |
this | bu |
own | sahibi |
software | yazılım |
the | kabul |
EN Almost 90 per cent of people in Germany aged 14 and above own a smartphone, while almost 95 per cent of them use it every day
TR Almanya’da 14 yaş üstü kesimin hemen hemen yüzde 90’ı akıllı telefon sahibi, yüzde 95’i telefonunu her gün kullanıyor
Англи | Турк |
---|---|
almost | hemen |
aged | yaş |
per cent | yüzde |
own | sahibi |
smartphone | akıllı telefon |
use | kullan |
day | gün |
of | her |
EN Any DNS queries while connected. We rely on our own secure DNS servers, so your queries are also protected from exposure to 3rd parties.
TR Bağlıyken herhangi bir DNS sorgusu. Kendi güvenli DNS sunucularımıza güveniyoruz. Bu nedenle sorgularınız 3. şahısların maruz kalmasına karşı da korunur.
Англи | Турк |
---|---|
dns | dns |
connected | bağlı |
also | da |
protected | korunur |
any | herhangi |
EN While we do not yet have our own wording for the Twelve Concepts, the wording of AA?s concepts can be found here, which may serve as a useful reference.
TR On İki Kavram için henüz kendi ifadelerimiz olmasa da, AA'nın kavramlarının ifadeleri bulunabilir buradayararlı bir referans olarak hizmet edebilir.
Англи | Турк |
---|---|
serve | hizmet |
reference | referans |
can be found | bulunabilir |
yet | henüz |
of | in |
a | bir |
for | için |
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
Англи | Турк |
---|---|
technical | teknik |
maintenance | bakım |
repair | onarım |
erhan | erhan |
a | olan |
and | ve |
working | çalışıyor |
EN Create your own profile, track what you listen to, and get cool stuff like your own music charts and new music recommendations.
TR Kendi profilini oluştur, dinlediklerini takip et, kendi müzik listelerin ve yeni müzik tavsiyeleri gibi harika işlevlerden faydalan.
Англи | Турк |
---|---|
create | oluştur |
profile | profilini |
music | müzik |
new | yeni |
track | takip |
and | ve |
EN Starting your own business gives you more choice. You can be your own boss and work in a way that suits you ― all with the support we provide.
TR Kendi işinizi kurmak size daha fazla seçenek sunar. Sağladığımız destekle kendi işinizin patronu olabilir ve kendinize uyan şekilde iş yapabilirsiniz.
Англи | Турк |
---|---|
support | destekle |
and | ve |
you | size |
more | fazla |
EN Learning from decades of experience, we make the necessary investment to provide a premium service. We own and manage 100% of our own servers, hardware, DNS and network.
TR Onlarca yıllık deneyimlerimizden edindiğimiz bilgi ile, premium hizmet sağlamak için gerekli yatırımları yapıyoruz. Sunucularımızın, donanımlarımızın, DNS ve ağlarımızın %100'üne sahibiz ve onları biz yönetiyoruz.
Англи | Турк |
---|---|
decades | onlarca |
experience | bilgi |
necessary | gerekli |
premium | premium |
service | hizmet |
dns | dns |
network | ağ |
a | a |
and | ve |
of | in |
to | sağlamak |
we | biz |
EN Do you spend more time reading about other people’s fun activities or posting about your own fun activities, than you do actually spending time on your own fun activities?
TR Diğer insanların eğlenceli aktiviteleri hakkında okumaya veya kendi eğlenceli aktiviteleriniz hakkında gönderiler yazmaya gerçekten kendi eğlenceli aktivitelerinize ayırdığınız zamandan daha mı fazla zaman harcıyorsunuz?
Англи | Турк |
---|---|
fun | eğlenceli |
actually | gerçekten |
other | diğer |
time | zaman |
or | veya |
about | hakkında |
more | fazla |
EN Each AWS Lambda function runs in its own isolated environment, with its own resources and file system view
TR AWS Lambda işlevlerinin her biri, kendi kaynaklarına ve dosya sistemi görünümüne sahip olan yalıtılmış bir ortamda çalışır
Англи | Турк |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
file | dosya |
system | sistemi |
and | ve |
resources | kaynaklar |
view | görünümü |
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
Англи | Турк |
---|---|
technical | teknik |
maintenance | bakım |
repair | onarım |
erhan | erhan |
a | olan |
and | ve |
working | çalışıyor |
EN Description: View Tangent femdom copulates him with his own cum hd as completely free. BDSM porn xxx Tangent femdom copulates him with his own cum video.
TR Açıklama: Teğet femdom onu kendi cum ile kopyalar hd tamamen ücretsiz olarak görüntüle. Bdsm Porno xxx Teğet femdom onu kendi cum ile kopyalar video.
Англи | Турк |
---|---|
description | açıklama |
hd | hd |
completely | tamamen |
bdsm | bdsm |
free | ücretsiz |
video | video |
as | olarak |
own | kendi |
view | ile |
porn | porno |
xxx | xxx |
EN Starting your own business gives you more choice. You can be your own boss with all the support we provide and develop in line with your personal ambitions.
TR Kendi işinizi kurmak size daha fazla seçenek sunar. Sağladığımız destekle kendi işinizin patronu olabilir ve işinizi kişisel isteklerinize paralel olarak geliştirebilirsiniz.
Англи | Турк |
---|---|
business | iş |
support | destekle |
be | olabilir |
personal | kişisel |
and | ve |
the | size |
EN Do you have a passion for skincare and oral care? Tell everyone about FOREO and earn money at the same time! If you are a blogger or own your own website, we would love for you to join our affiliate program
TR Deri ve ağız bakımına karşı tutkunuz var mı? Herkese FOREO'dan bahsedin ve aynı zamanda para kazanın! Blog yazarıysanız ya da kendinize ait bir siteniz varsa, ortaklık programımıza katılmanızdan memnuniyet duyarız
Англи | Турк |
---|---|
time | zamanda |
earn | kazanın |
if | varsa |
care | bakım |
program | programı |
and | ve |
the | aynı |
same | bir |
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
Англи | Турк |
---|---|
technical | teknik |
maintenance | bakım |
repair | onarım |
erhan | erhan |
a | olan |
and | ve |
working | çalışıyor |
EN Now, Erhan working as a welder (his own profession) in the Technical Works Department’s Maintenance and Repair Unit of Küçükçekmece Municipality and earns his own living
TR Şimdi Erhan, Küçükçekmece Belediyesi’ne bağlı Teknik İşler Müdürlüğü, Bakım Onarım Birimi'nde kendi mesleği olan kaynakçılıkta çalışıyor ve geçimini kendi sağlıyor
Англи | Турк |
---|---|
technical | teknik |
maintenance | bakım |
repair | onarım |
erhan | erhan |
a | olan |
and | ve |
working | çalışıyor |
EN Each AWS Lambda function runs in its own isolated environment, with its own resources and file system view
TR AWS Lambda işlevlerinin her biri, kendi kaynaklarına ve dosya sistemi görünümüne sahip olan yalıtılmış bir ortamda çalışır
Англи | Турк |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
file | dosya |
system | sistemi |
and | ve |
resources | kaynaklar |
view | görünümü |
EN Learning from decades of experience, we make the necessary investment to provide a premium service. We own and manage 100% of our own servers, hardware, DNS and network.
TR Onlarca yıllık deneyimlerimizden edindiğimiz bilgi ile, premium hizmet sağlamak için gerekli yatırımları yapıyoruz. Sunucularımızın, donanımlarımızın, DNS ve ağlarımızın %100'üne sahibiz ve onları biz yönetiyoruz.
Англи | Турк |
---|---|
decades | onlarca |
experience | bilgi |
necessary | gerekli |
premium | premium |
service | hizmet |
dns | dns |
network | ağ |
a | a |
and | ve |
of | in |
to | sağlamak |
we | biz |
EN Scatter plots are often part of an infographic, presentation or report that shares a variety of different data sets, but they can also be found on their own. It's easy to create your own scatter graph with Visme.
TR Serpilme Diyagramları genellikle çeşitli farklı veri kümelerini paylaşan bir infografik, sunum veya raporun parçasıdır, ancak kendi başlarına da bulunabilirler. Visme ile kendi serpilme diyagramını oluşturmak çok kolaydır.
Англи | Турк |
---|---|
often | genellikle |
infographic | infografik |
presentation | sunum |
data | veri |
easy | kolaydır |
visme | visme |
part | parçası |
also | da |
or | veya |
variety | çeşitli |
different | farklı |
but | ancak |
to | e |
EN Add in your own branded fonts and colors to make it your own
TR Kendi markanızı oluşturmak için kendi markalı yazı tiplerinizi ve renklerinizi ekleyin
Англи | Турк |
---|---|
add | ekleyin |
branded | markalı |
and | ve |
make | oluşturmak |
to | için |
EN It has its own biomass heating plant to produce electricity – the waste heat it generates is used to heat its own building as well as a neighbouring company, and also dries the construction timber in a sustainable manner
TR Firmanın kendi biyokütle termik santrali elektrik üretiyor, elde edilen artık ısıyla hem firmanın kendi yeri, hem de bir başka komşu firma ısıtılıyor ve inşaatta kullanılan kurutuluyor
Англи | Турк |
---|---|
electricity | elektrik |
and | ve |
also | de |
company | firma |
the | başka |
is | artık |
a | bir |
used | kullanılan |
EN The people of the Erzgebirge got their own back in their own way: by immortalizing the authorities with wooden figures, painting them with fanciful uniforms and weapons – and putting them to work cracking hard nuts.
TR Erzgebirge sakinleri kendi usulleriye intikam aldılar: Otoriteleri ahşap figürler olarak ebedileştirdiler, onları fantezi yüklü üniformalarla, silahlarla resimleştirip onlara bundan sonra sürekli çetin cevizler kırdırttılar.
Англи | Турк |
---|---|
wooden | ahşap |
the | sonra |
them | onları |
EN Respondents who found this important gave Germany as their home, or the place where their own language is spoken, or the place where they own a piece of land or a house
TR Bu boyutu önemseyen katılımcılar memleketi Almanya olarak veya kendi dillerinin konuşulduğu yer olarak veya bir arazi veya ev sahibi oldukları yer olarak belirtiyorlar
Англи | Турк |
---|---|
germany | almanya |
this | bu |
land | arazi |
or | veya |
a | bir |
house | ev |
of | yer |
EN There are many ways to measure SEO visibility and each expert will have their own way, but we wanted to go a step further and make our own calculation taking into account two main parameters:
TR SEO görünürlüğünü ölçmenin oldukça fazla yolu vardır ve her bir uzmanın kendi yaklaşım yolu da söz konusudur ama biz, bir adım daha ileri gidip iki ana parametreyi dikkate alarak kendi hesaplamamızı gerçekleştirdik:
Англи | Турк |
---|---|
seo | seo |
expert | uzman |
main | ana |
step | adım |
way | yolu |
visibility | görünürlüğünü |
but | ama |
many | oldukça |
and | ve |
we | biz |
further | da |
a | bir |
to | her |
two | iki |
EN When you own crypto, what you really own is a private key that gives you access to your coins
TR Kripto sahibi olduğunuzda, gerçekten sahip olduğunuz şey, coin'lerinize erişmenizi sağlayan bir özel anahtardır
Англи | Турк |
---|---|
crypto | kripto |
really | gerçekten |
own | sahibi |
EN Create your own profile, track what you listen to, and get cool stuff like your own music charts and new music recommendations.
TR Kendi profilini oluştur, dinlediklerini takip et, kendi müzik listelerin ve yeni müzik tavsiyeleri gibi harika işlevlerden faydalan.
Англи | Турк |
---|---|
create | oluştur |
profile | profilini |
music | müzik |
new | yeni |
track | takip |
and | ve |
EN Do you spend more time reading about other people’s fun activities or posting about your own fun activities, than you do actually spending time on your own fun activities?
TR Diğer insanların eğlenceli aktiviteleri hakkında okumaya veya kendi eğlenceli aktiviteleriniz hakkında gönderiler yazmaya gerçekten kendi eğlenceli aktivitelerinize ayırdığınız zamandan daha mı fazla zaman harcıyorsunuz?
Англи | Турк |
---|---|
fun | eğlenceli |
actually | gerçekten |
other | diğer |
time | zaman |
or | veya |
about | hakkında |
more | fazla |
EN Upload your own branded fonts and colors to make it your own
TR Kendi markanızı oluşturmak için kendi markalı yazı tiplerinizi ve renklerinizi yükleyin
Англи | Турк |
---|---|
upload | yükleyin |
branded | markalı |
and | ve |
make | oluşturmak |
to | için |
EN Having your own store with its own URL also helps you scale your brand and build credibility
TR Kendi markanızı içeren bir domain uzantısına sahip bir e-ticaret sitenizin olması, markanızı büyütmenize ve itibar kazanmanıza da yardımcı olur
Англи | Турк |
---|---|
helps | yardımcı olur |
your brand | markanızı |
with | içeren |
brand | e |
and | ve |
EN Immerse yourself in the master-crafted Port City where you collect and manage your own fleet full of awesome ships! Progress through the time and story by completing the quests and rule your ship empire from with your own strategy decisions!
TR Müthiş gemilerle dolu kendi filonuzu toplayıp yönettiğiniz usta yapımı Liman Şehri'ne kendinizi bırakın! Görevleri tamamlayarak zaman ve hikayede ilerleyin ve kendi strateji kararlarınızla gemi imparatorluğunuzu yönetin!
Англи | Турк |
---|---|
manage | yönetin |
strategy | strateji |
time | zaman |
decisions | kararlar |
full of | dolu |
and | ve |
EN The Print & eBook bundle option provides instant digital access to your book content while you wait for your delivery.
TR Basılı ve e-Kitap seti seçeneği ile teslim edilmesini beklerken kitabınızın içeriğine dijital olarak anında erişebilirsiniz.
Англи | Турк |
---|---|
option | seçeneği |
instant | anında |
access | erişebilirsiniz |
delivery | teslim |
digital | dijital |
your | ve |
book | kitap |
to | e |
EN While we appreciate your enthusiasm, in order to control abuse, we limit how often you can do this.
TR Coşkunu anlıyor olsak da kötüye kullanımı kontrol altında tutmak için ne sıklıkta bunu yapabileceğini kısıtlıyoruz.
Англи | Турк |
---|---|
you | in |
can | ne |
control | kontrol |
in | da |
to | için |
EN Maintain your existing DNS infrastructure while using Cloudflare DNS as a secondary DNS or in a hidden primary setup. We support TSIG authentication for zone transfers.
TR Cloudflare DNS'i ikincil DNS olarak veya gizli bir birincil kurulumda kullanarak mevcut DNS altyapınıza sahip olmaya devam edebilirsiniz. Bölge aktarımları için TSIG kimlik doğrulamasını destekliyoruz.
Англи | Турк |
---|---|
dns | dns |
infrastructure | altyapı |
secondary | ikincil |
hidden | gizli |
primary | birincil |
authentication | kimlik |
cloudflare | cloudflare |
using | kullanarak |
or | veya |
for | için |
EN While all our learning materials and some of the tools will stay free - consider supporting us by subscribing to Ahrefs.
TR Tüm öğrenme materyallerimiz ve araçlarımızın bazıları ücretsiz olsa da Ahrefs’e abone olarak bizi desteklemeyi düşünebilirsiniz.
Англи | Турк |
---|---|
free | ücretsiz |
subscribing | abone |
and | ve |
while | da |
all | tüm |
some | bazı |
us | bizi |
the | olsa |
tools | araçları |
EN 1. Over 90% of our journals offer the option to publish open access and make an article permanently available, immediately, at a price below industry average while delivering above-average quality.
TR 1. Dergilerimizin %90'ından fazlası bir makaleyi ortalamanın üstünde bir kaliteyle sektörün altında bir fiyata açık erişimli olarak yayınlama ve anında sürekli olarak kullanılabilir hale getirme seçeneğini sağlar.
Англи | Турк |
---|---|
offer | sağlar |
option | seçeneğini |
publish | yayınlama |
access | erişimli |
price | fiyata |
below | altında |
industry | sektör |
open | açık |
and | ve |
available | kullanılabilir |
at | nda |
of | üstünde |
article | bir |
EN Elsevier is working with partners, promoting science literacy and research integrity while making efforts to tackle unconscious bias in the publishing process.
TR Elsevier ortaklar ile birlikte çalışarak, bilim okuryazarlığını ve araştırma doğruluğunu teşvik ederken, yayınlama sürecinde bilinçsiz önyargının önüne geçmek için çaba sarf etmektedir.
Англи | Турк |
---|---|
partners | ortaklar |
unconscious | bilinçsiz |
publishing | yayınlama |
process | sürecinde |
elsevier | elsevier |
working | çalışarak |
promoting | teşvik |
research | araştırma |
science | bilim |
and | ve |
to | için |
EN You have to understand new medications and breakthrough therapies while managing patients with complicated conditions and comorbidities
TR Karmaşık rahatsızlıklara ve komorbiditelere sahip hastaları yönetirken, aynı zamanda yeni ilaçları ve tedavileri anlamanız gerekiyor
Англи | Турк |
---|---|
new | yeni |
while | zamanda |
complicated | karmaşık |
with | aynı |
have to | gerekiyor |
and | ve |
patients | hastaları |
to | sahip |
EN These answers, based on the latest evidence, help physicians to reduce unnecessary referrals, tests and treatments, while contributing to improved care outcomes and higher patient satisfaction.
TR En son kanıtlara dayalı olan bu cevaplar doktorların gereksiz yapılan sevkleri, testleri ve tedavileri azaltabilmesini sağlamanın yanında, bakım sonuçlarının iyileştirilmesine ve hasta memnuniyetinin artmasına katkı sağlar.
Англи | Турк |
---|---|
answers | cevaplar |
unnecessary | gereksiz |
care | bakım |
outcomes | sonuçları |
patient | hasta |
and | ve |
these | bu |
to | yanında |
latest | en |
the latest | son |
based | dayalı |
EN Our data enables discovery of great growth opportunities, while workflow and tracking solutions help users run experiments continuously and more accurately measure results.
TR Verilerimiz, büyük gelişme imkanları sunarken, iş akışı ve izleme çözümleri kullanıcıların sürekli olarak deneyler gerçekleştirmesine ve daha doğru sonuçlar elde etmesine imkan sağlar.
Англи | Турк |
---|---|
tracking | izleme |
continuously | sürekli |
solutions | çözümleri |
more | daha |
great | büyük |
and | ve |
users | kullanıcılar |
{Totalresult} орчуулгын 50 -г харуулж байна