EN In practice, it can also be challenging to monitor and maintain service levels within cross-border arrangements
"cross border arrangements" -г Турк руу орчуулах
Англи -с Турк руу орчуулсан "cross border arrangements" хэллэгийн 50 орчуулгын 50 -г харуулж байна
Англи-г {хайлт}-ын Турк руу орчуулах
Англи
Турк
TR Uygulamada, sınır ötesi yasal düzenlemeler nedeniyle; hizmet sürecinin takibi ve korunması zor olabilmektedir
| Англи | Турк |
|---|---|
| service | hizmet |
| border | sınır |
| and | ve |
| to | nedeniyle |
EN If the border doesn’t snap to the desired edge, click once to add a fastening point manually and to keep the border from moving
TR Kenarlık, istenen kenara yapışmazsa, birleşme noktasını elle eklemek ve kenarlığın hareket etmesini engellemek için bir kez daha tıklatın
| Англи | Турк |
|---|---|
| point | noktası |
| and | ve |
| to add | eklemek |
| a | bir |
| to | etmesini |
EN With a fully distributed supply, bridging opportunities such as foreign exchange transactions and fast cross-border transfers can be confidently facilitated over a decentralized network.
TR Tamamen dağıtılmış bir tedarik ile, döviz işlemleri ve hızlı sınır ötesi transferler gibi köprüleme fırsatları, merkezi olmayan bir ağ üzerinden güvenle kolaylaştırılabilir.
| Англи | Турк |
|---|---|
| fully | tamamen |
| supply | tedarik |
| transactions | işlemleri |
| decentralized | merkezi olmayan |
| distributed | dağıtılmış |
| fast | hızlı |
| border | sınır |
| and | ve |
| a | bir |
| opportunities | fırsatları |
| with | ile |
| as | gibi |
| over | üzerinden |
EN After three difficult days at the border, we could cross into Turkey
TR Sınırda üç zorlu gün geçirdikten sonra Türkiye'ye giriş yapabildik
| Англи | Турк |
|---|---|
| the | gün |
EN After three difficult days at the border, we could cross into Turkey
TR Sınırda üç zorlu gün geçirdikten sonra Türkiye'ye giriş yapabildik
| Англи | Турк |
|---|---|
| the | gün |
EN Depending on your country of origin, a 6.3% base fee, in the amount of 0.30 USD and a Variable Cross-Border Fee may apply. ALL FEES will be paid and deducted by the payee before sending it to your Account Balance.
TR Mense ülkenize bagli olarak 6.3% taban ücret 0,30 ABD dolari ve Degisken Sinir Ötesi Ücret uygulanabilir. TÜM ÜCRETLER, Hesap Bakiyenize göndermeden önce alacakli tarafindan ödenecek ve tutardan düsülecektir.
| Англи | Турк |
|---|---|
| account | hesap |
| fee | ücret |
| and | ve |
EN Wanted: young German and African managers. A new initiative is fostering cross-border business cooperation.
TR Türkiye kökenli girişimcilerin Alman ekonomisi üzerindeki şekillendirici etkisi her geçen gün daha da artıyor. Beş başarı hikayesi.
| Англи | Турк |
|---|---|
| german | alman |
| a | her |
EN The firm supports employers, C-Suite members and labour unions to understand, protect and assert their rights in this context, often advising clients in contentious, cross-border, or transactional circumstances.
TR Çalışanlara, üst düzey yöneticilere, işçi sendikalarına sahip oldukları hakları anlamaları, korumaları ve gerekli olduğunda savunabilmeleri için rehberlik yapar.
| Англи | Турк |
|---|---|
| rights | hakları |
| and | ve |
EN Investigations regularly involve cross-border cooperation to help clients address allegations or suspicions about sensitive issues
TR Soruşturmalar, müvekkillerin iddia ve şüphelere karşı harekete geçebilmelerini sağlamak için sınırlar ötesi iş birliği gerektirmektedir
| Англи | Турк |
|---|---|
| investigations | soruşturmalar |
| clients | müvekkillerin |
| to | sağlamak |
EN The firm often advises on issues which carry cross-border elements or inter-jurisdiction liability considerations.
TR Uyumluluk uygulamaları alanındaki engin deneyimi, özellikle bilgi teknolojileri ile yolsuzluk, kara para aklama ve terör karşıtı sorunların kesişim noktasında faaliyet gösteren müvekkiller için özel bir önem taşır.
| Англи | Турк |
|---|---|
| which | ve |
| issues | sorunları |
| the | özel |
EN For instance, assisting with image and brand protection issues, often in cross-border contexts.
TR Örneğin; uluslararası ölçekte, imaj ve marka koruması hakkında danışmanlık desteği gibi.
| Англи | Турк |
|---|---|
| brand | marka |
| protection | koruması |
| and | ve |
| for | hakkında |
EN After three difficult days at the border, we could cross into Turkey
TR Sınırda üç zorlu gün geçirdikten sonra Türkiye'ye giriş yapabildik
| Англи | Турк |
|---|---|
| the | gün |
EN After three difficult days at the border, we could cross into Turkey
TR Sınırda üç zorlu gün geçirdikten sonra Türkiye'ye giriş yapabildik
| Англи | Турк |
|---|---|
| the | gün |
EN Depending on your country of origin, a 6.3% base fee, in the amount of 0.30 USD and a Variable Cross-Border Fee may apply. ALL FEES will be paid and deducted by the payee before sending it to your Account Balance.
TR Mense ülkenize bagli olarak 6.3% taban ücret 0,30 ABD dolari ve Degisken Sinir Ötesi Ücret uygulanabilir. TÜM ÜCRETLER, Hesap Bakiyenize göndermeden önce alacakli tarafindan ödenecek ve tutardan düsülecektir.
| Англи | Турк |
|---|---|
| account | hesap |
| fee | ücret |
| and | ve |
EN The firm supports employers, C-Suite members and labour unions to understand, protect and assert their rights in this context, often advising clients in contentious, cross-border, or transactional circumstances.
TR Çalışanlara, üst düzey yöneticilere, işçi sendikalarına sahip oldukları hakları anlamaları, korumaları ve gerekli olduğunda savunabilmeleri için rehberlik yapar.
| Англи | Турк |
|---|---|
| rights | hakları |
| and | ve |
EN The firm often advises on issues which carry cross-border elements or inter-jurisdiction liability considerations.
TR Uyumluluk uygulamaları alanındaki engin deneyimi, özellikle bilgi teknolojileri ile yolsuzluk, kara para aklama ve terör karşıtı sorunların kesişim noktasında faaliyet gösteren müvekkiller için özel bir önem taşır.
| Англи | Турк |
|---|---|
| which | ve |
| issues | sorunları |
| the | özel |
EN EU Environment Commissioner Virginijus Sinkevičius on biodiversity, sustainability and the need for cross-border cooperation.
TR AB Çevre Komiseri Sinkevičius ile biyolojik çeşitlilik, süreklilik ve sınırları aşan bir işbirliğinin gereği üzerine.
| Англи | Турк |
|---|---|
| eu | ab |
| and | ve |
| on | üzerine |
EN Hi fellow Phemexers, At roughly 6:00 UTC on Sept. 29, 2022, Phemex will add a new feature allowing users to adjust leverage in cross-margin mode for contract trading. If you have been using cross-m……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, VIP deneyimini tatma zamanı geldi! Size, artık tüm özel üyelerimiz için mevcut olan VIP yükseltme deneyimini içeren en son güncellemelerimizi tanıtmak için ……
EN We care about our passengers and provide assistance for those who request special arrangements for their trip.
TR İhtiyaçlarınıza önem veriyoruz ve yolculuğunuz için özel düzenlemeler yapabiliyoruz.
| Англи | Турк |
|---|---|
| and | ve |
| for | için |
EN The decade began with a backlash against disco music in the United States, and a movement away from the orchestral arrangements that had characterized much… read more
TR Çünkü bu dönem, sadece ülkemizde değil bütün dünyada kültürün biraz daha az tüketi… Devamını oku
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN This Agreement is the complete statement of the Agreement between the parties on the subject matter, and merges and supersedes all other or prior understandings, purchase orders, agreements and arrangements
TR Bu Sözleşme konusuyla ilgili olarak taraflar arasındaki tam Sözleşme beyanıdır ve tüm diğer ya da önceki anlaşmaları, satınalma siparişlerini, sözleşmeleri ve düzenlemeleri birleştirip bunların yerine geçer
| Англи | Турк |
|---|---|
| agreement | sözleşme |
| parties | taraflar |
| other | diğer |
| orders | sipariş |
| agreements | sözleşmeleri |
| and | ve |
| this | bu |
| all | tüm |
| on | ilgili |
| complete | tam |
| between | arasındaki |
| the | olarak |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN Moroğlu Arseven has significant experience helping clients to establish, manage and terminate their distribution, franchising and agency arrangements in Turkey
TR Moroğlu Arseven; Türkiye’de franchising ve distribütörlük sözleşmeleri akdedilmesine, bunların yönetilmesine ve feshedilmesine yönelik büyük deneyim sahibidir
| Англи | Турк |
|---|---|
| moroğlu | moroğlu |
| arseven | arseven |
| experience | deneyim |
| and | ve |
| to | yönelik |
EN We focus on structuring these arrangements so that they support and strengthen commercial activity, as well as seamlessly integrate with our client?s existing processes and relationships.
TR Bu konudaki danışmanlık kapsamında; strateji planlaması, risk değerlendirmesi, müzakere desteği ve mevzuatauyum çalışmaları, uyuşmazlık çözümü ve fesih süreçleri yer almaktadır.
| Англи | Турк |
|---|---|
| s | s |
| processes | süreçleri |
| these | bu |
| support | desteği |
| and | ve |
EN We advise on all aspects of establishing, managing and terminating outsourced or offshored arrangements
TR Moroğlu Arseven; müvekkilleri dış kaynak kullanımı veya off-shore anlaşmalarının akdedilmesi, yönetilmesi ve feshedilmesinin her aşamasında destekler
| Англи | Турк |
|---|---|
| and | ve |
| or | veya |
| of | her |
EN Moroğlu Arseven has significant experience assisting clients with all aspects of their sale and lease arrangements, including real estate as well as substantial assets and industrial equipment
TR Moroğlu Arseven müvekkillere gayrimenkullerin yanı sıra önemli varlıkların ve endüstriyel teçhizatın satış ve kiralama sözleşmelerinin her aşamasında destek sağlar
| Англи | Турк |
|---|---|
| moroğlu | moroğlu |
| arseven | arseven |
| industrial | endüstriyel |
| significant | önemli |
| sale | satış |
| assets | varlıklar |
| and | ve |
| of | her |
EN As a result, it is crucial to carefully consider contractual arrangements, ensuring they include effective mechanisms for dealing with disputes.
TR Sonuç olarak, sözleşmelerle ilgili yasal düzenlemeleri dikkatli değerlendirmek ve bunların anlaşmazlıklarla başa çıkmada etkili mekanizmalar içermelerini sağlamak çok önemlidir.
| Англи | Турк |
|---|---|
| effective | etkili |
| to | sağlamak |
| result | sonuç |
| include | ve |
| as | olarak |
EN The firm has significant experience assisting parties on both the customer and provider side of these arrangements, as well as interested parties like insurers, underwriters and financers
TR Moroğlu Arseven; müşteri ve sağlayıcı, sigorta şirketleri, sigortacılar ve finansörler gibi ilgili taraflara danışmanlık verme konusunda son derece deneyimlidir
| Англи | Турк |
|---|---|
| provider | sağlayıcı |
| customer | müşteri |
| on | ilgili |
| and | ve |
EN We care about our passengers and provide assistance for those who request special arrangements for their trip.
TR İhtiyaçlarınıza önem veriyoruz ve yolculuğunuz için özel düzenlemeler yapabiliyoruz.
| Англи | Турк |
|---|---|
| and | ve |
| for | için |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN This Agreement is the complete statement of the Agreement between the parties on the subject matter, and merges and supersedes all other or prior understandings, purchase orders, agreements and arrangements
TR Bu Sözleşme konusuyla ilgili olarak taraflar arasındaki tam Sözleşme beyanıdır ve tüm diğer ya da önceki anlaşmaları, satınalma siparişlerini, sözleşmeleri ve düzenlemeleri birleştirip bunların yerine geçer
| Англи | Турк |
|---|---|
| agreement | sözleşme |
| parties | taraflar |
| other | diğer |
| orders | sipariş |
| agreements | sözleşmeleri |
| and | ve |
| this | bu |
| all | tüm |
| on | ilgili |
| complete | tam |
| between | arasındaki |
| the | olarak |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN We'll help you make the perfect arrangements, arrange for special activities or spa treatments and do everything we can to ensure your new life begins with memories that will last a lifetime.
TR Mükemmel düzenlemeler yapmanıza yardımcı olacağız, özel aktiviteleri veya spa bakımlarınız düzenleyeceğiz ve yeni yaşamınızın hiç unutmayacağınız anılarla başlamasını sağlamak için yapabileceğimiz her şeyi yapacağız.
| Англи | Турк |
|---|---|
| spa | spa |
| life | yaşam |
| new | yeni |
| perfect | mükemmel |
| help | yardımcı |
| or | veya |
| and | ve |
| ensure | sağlamak için |
| to | sağlamak |
| for | için |
EN We advise on all aspects of establishing, managing and terminating outsourced or offshored arrangements
TR Moroğlu Arseven; müvekkilleri dış kaynak kullanımı veya off-shore anlaşmalarının akdedilmesi, yönetilmesi ve feshedilmesinin her aşamasında destekler
| Англи | Турк |
|---|---|
| and | ve |
| or | veya |
| of | her |
EN Wouldn’t a European or even global arrangement make more sense than a German one? Of course, arrangements of this kind are all the more effective, the broader their scope
TR Almanya çapında bir düzenleme yerine Avrupa düzeyinde hatta küresel düzeyde bir düzenleme daha mantıklı olmaz mıydı? Bu tür düzenlemelerin etkinliği, elbette geçerlilik alanlarının genişliğine bağlı
| Англи | Турк |
|---|---|
| european | avrupa |
| global | küresel |
| german | almanya |
| this | bu |
| kind | tür |
| even | bir |
| more | daha |
| of course | elbette |
EN We all hope that the health arrangements will be sufficient and that athletes from as many nations as possible will be able to take part
TR Hepimiz, sağlık konseptlerinin yeterli olmasını ve mümkün olduğunca çok ülkeden sporcunun katılabilmesini umuyoruz
| Англи | Турк |
|---|---|
| health | sağlık |
| sufficient | yeterli |
| we | hepimiz |
| and | ve |
| possible | mümkün |
EN The decade began with a backlash against disco music in the United States, and a movement away from the orchestral arrangements that had characterized much… read more
TR Çünkü bu dönem, sadece ülkemizde değil bütün dünyada kültürün biraz daha az tüketi… Devamını oku
EN Growing numbers of Tetra Pak personnel around the world are benefiting from flexible working arrangements giving employees more flexibility in where they work
TR Üretim proseslerimizin verimliliğine ek olarak binalarımızın kalitesi, operasyonlarımızın sürdürülebilirliği açısından önemli bir fark yaratmaktadır.
| Англи | Турк |
|---|---|
| from | açısından |
EN Read more - Flexible working arrangements (FWA)
TR Daha fazlasını okuyun - "Yeşil binalar" ile etkimizi nasıl azaltıyoruz
| Англи | Турк |
|---|---|
| more | fazlasını |
| read | okuyun |
EN Press Release Concerning Increased Refugee Movements at the Western Border
TR 20 Haziran Dünya Mülteciler Günü
{Totalresult} орчуулгын 50 -г харуулж байна
Үүнтэй төстэй орчуулгууд
cross border arrangements cross border cross border degrees cross border cooperation arrangements flexible arrangements request special arrangements special arrangements perfect arrangements structuring these arrangements contractual arrangements offshored arrangements arrangements giving employees arrangements for assistance lease arrangements border border area swiss border border between river border german swiss border border with russia border with greece border region a border html border with belarus border from moving southern border headed towards border using border gateway pazarkule border crossing western border keep the border a red border remove all border cross discipline platforms cross cross promote cross section cross boundaries cross functional cross referencing cross selling cross site scripting national red cross cross between cross platform cross compatible red cross blue cross
Араб
Вьетнам
Герман
Голланд
Индонез
Испани
Итали
Норвеги
Орос
Польш
Португал
Солонгос
Турк
Унгар
Финланд
Франц
Хятад
Чех
Швед
Япон