EN The role of Mean platelet volume (MPV), Platelet Distribution Width (PDW), Neutrophil‑to‑lymphocyte ratio (NLR), Red Cell Distribution Width (RDW), and Platelet-to- lymphocyte ratio (PLR) in predicting acute fetal distress
EN The role of Mean platelet volume (MPV), Platelet Distribution Width (PDW), Neutrophil‑to‑lymphocyte ratio (NLR), Red Cell Distribution Width (RDW), and Platelet-to- lymphocyte ratio (PLR) in predicting acute fetal distress
TR Ortalama Platelet Hacmi (MPV), Platelet Dağılım Genişliği (PDW), Nötrofil/Lenfosit Oranı (NLR), Red Cell Dağılım Genişliği (RDW), ve Platelet/Lenfosit Oranının (PLR) Fetal Distresi Öngörmedeki Yeri
Англи | Турк |
---|---|
volume | hacmi |
and | ve |
EN The Relationship Between Impulsivity Level and Neutrophil / Lymphocyte Ratio, Platelet/ Lymphocyte Ratio and Mean Platelet Volume in Individuals Diagnosed with Gambling Disorder
TR Nötrofil/Lenfosit Oranı, Platelet/ Lenfosit Oranı Ve Ortalama Trombosit Hacmi Arasındaki Ilişki
Англи | Турк |
---|---|
relationship | ilişki |
and | ve |
volume | hacmi |
between | ortalama |
EN Can Neutrophil to Lymphocyte Ratio and Monocyte to Lymphocyte Ratio Be Used in the Diagnosis of Childhood Tuberculosis?
TR Nötrofil Lenfosit Oranı ve Monosit Lenfosit Oranı Çocukluk Çağı Tuberkülozu Tanısında Kullanılabilir mi?
Англи | Турк |
---|---|
and | ve |
EN Styx /stɪks/ is an American rock band from Chicago that formed in 1972 and became famous for its albums released in the late 1970s and early 1980s. They are best known for melding hard rock guitar balanced with acoustic guitar, synthes… read more
TR Styx, 1970 yılında Chicago, ABD'de kurulmuş Amerikalı rock müzik grubu. Kuruluşunun öyküsü 1960'lı yılların başlarına kadar uzanmaktadır. Grup 1970'li yıllarda ve 1980'li yılların başlarında müzik piyasasında söz… Devamını oku
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
Англи | Турк |
---|---|
orange | portakal |
bright | parlak |
balanced | dengeli |
elegant | şık |
sweet | tatlı |
a | bir |
EN Provides refreshing effect and a balanced sleep via thermal transfer. Thanks to special filling material, maximum comfort with minimum weight is being aimed.
TR Serinletici etki ve ısı transferi ile dengeli bir uyku sağlar.Özel dolgu malzemesi sayesinde minimum ağırlıkla maksimum konfor hedeflenir.
Англи | Турк |
---|---|
provides | sağlar |
effect | etki |
balanced | dengeli |
sleep | uyku |
material | malzemesi |
maximum | maksimum |
comfort | konfor |
minimum | minimum |
and | ve |
a | bir |
transfer | transferi |
EN The principle of organic agriculture is the sustainable production of food from balanced and fertile soil.
TR Organik tarım prensibi, dengeli ve verimli topraktan sürdürülebilir gıda üretimine dayanır.
Англи | Турк |
---|---|
organic | organik |
agriculture | tarım |
sustainable | sürdürülebilir |
food | gıda |
balanced | dengeli |
production | üretimine |
and | ve |
EN The mission of the UNESCO-Aschberg programme is to improve the social and economic protection of artists, decent employment and the balanced circulation of cultural goods and services.
TR UNESCO-Aschberg programının misyonu; sanatçıların sosyal ve ekonomik olarak korunmasını, insana yakışır iş imkanları ve istihdamı ile kültürel ürünlerin ve hizmetlerin dolaşımını iyileştirmektir.
Англи | Турк |
---|---|
mission | misyonu |
social | sosyal |
economic | ekonomik |
protection | korunması |
employment | istihdam |
cultural | kültürel |
and | ve |
artists | sanatçılar |
and services | hizmetlerin |
EN Strengthening the cooperation between CSOs and the Public Sector by supporting the establishment of balanced and transparent mechanisms,
TR Dengeli ve şeffaf mekanizmaların oluşturulmasını destekleyerek STK’lar ve Kamu Sektörü arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi,
Англи | Турк |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
and | ve |
of | ın |
balanced | dengeli |
transparent | şeffaf |
public | kamu |
between | arasındaki |
sector | sektör |
EN Well-balanced diet with food supplements, minerals, vitamins, active lifestyle products, weight management and holistic beauty solutions.
TR Takviye edici gıda ürünleri, mineraller, vitaminler, aktif yaşam tarzı ürünleri, kilo kontrolü ve bütünsel güzellik çözümleriyle dengeli beslenme.
Англи | Турк |
---|---|
food | gıda |
active | aktif |
weight | kilo |
beauty | güzellik |
products | ürünleri |
balanced | dengeli |
and | ve |
EN We all know that a balanced diet helps us stay healthy and active
TR Dengeli bir diyetin sağlıklı ve aktif bir yaşam sürmemize yardımcı olduğunu hepimiz biliyoruz
Англи | Турк |
---|---|
know | biliyoruz |
balanced | dengeli |
active | aktif |
healthy | sağlıklı |
we | hepimiz |
and | ve |
a | yardımcı |
that | yaşam |
all | ya |
EN A gentle cleanser and balanced conditioner provide nourishment to keep hair looking healthier in one simple step. Perfect for daily cleansing and styling
TR Güçlendirici uygulama şekillendirmeden önce saçı onarır ve derinlemesine yumuşatır; saçın derinliklerine kadar çalışırken her saç telini kuvvetlendirir ve korur
Англи | Турк |
---|---|
hair | saç |
and | ve |
to | her |
EN The mission of the UNESCO-Aschberg programme is to improve the social and economic protection of artists, decent employment and the balanced circulation of cultural goods and services.
TR UNESCO-Aschberg programının misyonu; sanatçıların sosyal ve ekonomik olarak korunmasını, insana yakışır iş imkanları ve istihdamı ile kültürel ürünlerin ve hizmetlerin dolaşımını iyileştirmektir.
Англи | Турк |
---|---|
mission | misyonu |
social | sosyal |
economic | ekonomik |
protection | korunması |
employment | istihdam |
cultural | kültürel |
and | ve |
artists | sanatçılar |
and services | hizmetlerin |
EN Strengthening the cooperation between CSOs and the Public Sector by supporting the establishment of balanced and transparent mechanisms,
TR Dengeli ve şeffaf mekanizmaların oluşturulmasını destekleyerek STK’lar ve Kamu Sektörü arasındaki işbirliğinin güçlendirilmesi,
Англи | Турк |
---|---|
strengthening | güçlendirilmesi |
and | ve |
of | ın |
balanced | dengeli |
transparent | şeffaf |
public | kamu |
between | arasındaki |
sector | sektör |
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
Англи | Турк |
---|---|
orange | portakal |
bright | parlak |
balanced | dengeli |
elegant | şık |
sweet | tatlı |
a | bir |
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
Англи | Турк |
---|---|
orange | portakal |
bright | parlak |
balanced | dengeli |
elegant | şık |
sweet | tatlı |
a | bir |
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
Англи | Турк |
---|---|
orange | portakal |
bright | parlak |
balanced | dengeli |
elegant | şık |
sweet | tatlı |
a | bir |
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
Англи | Турк |
---|---|
orange | portakal |
bright | parlak |
balanced | dengeli |
elegant | şık |
sweet | tatlı |
a | bir |
EN The resulting taste is a smooth full-bodied spirit, with the warmth of sweet orange spice coupled with an elegant, bright, balanced finish.
TR Sonuç olarak, şık, parlak ve dengeli bir dokunuşla birleşen tatlı portakal baharatının sıcaklığının yanında hoş, güçlü bir tat ortaya çıktı.
Англи | Турк |
---|---|
orange | portakal |
bright | parlak |
balanced | dengeli |
elegant | şık |
sweet | tatlı |
a | bir |
EN The fan speed controller and LED lighting switch located at the side of the cooling pad enables an intuitive fan speed adjustment helping create a balanced cooling performance.
TR Soğutma yastığının yanında bulunan fan hız kontrol cihazı ve LED aydınlatma anahtarı, dengeli bir soğutma performansı oluşturmaya yardımcı olan sezgisel bir fan hız ayarı sağlar.
Англи | Турк |
---|---|
fan | fan |
speed | hız |
switch | anahtar |
located | bulunan |
side | yan |
cooling | soğutma |
enables | sağlar |
intuitive | sezgisel |
balanced | dengeli |
create | oluşturmaya |
and | ve |
lighting | aydınlatma |
at | nda |
a | yardımcı |
led | led |
EN This entails a balanced distribution not only of resources, such as an intact environment, but also of burdens and obligations, for example with regard to the costs of the energy transition.
TR Burada söz konusu olan, kaynakların dengeli bir dağılımı olduğu gibi - örneğin bozulmamış bir çevre -, görev ve sorumlulukların da - örneğin, enerji alanındaki dönüşümün maliyeti - dengeli bir dağılımı.
Англи | Турк |
---|---|
balanced | dengeli |
costs | maliyeti |
energy | enerji |
environment | çevre |
and | ve |
the | burada |
of | in |
resources | kaynaklar |
as | gibi |
EN Provides refreshing effect and a balanced sleep via thermal transfer. Thanks to special filling material, maximum comfort with minimum weight is being aimed.
TR Serinletici etki ve ısı transferi ile dengeli bir uyku sağlar.Özel dolgu malzemesi sayesinde minimum ağırlıkla maksimum konfor hedeflenir.
Англи | Турк |
---|---|
provides | sağlar |
effect | etki |
balanced | dengeli |
sleep | uyku |
material | malzemesi |
maximum | maksimum |
comfort | konfor |
minimum | minimum |
and | ve |
a | bir |
transfer | transferi |
EN The principle of organic agriculture is the sustainable production of food from balanced and fertile soil.
TR Organik tarım prensibi, dengeli ve verimli topraktan sürdürülebilir gıda üretimine dayanır.
Англи | Турк |
---|---|
organic | organik |
agriculture | tarım |
sustainable | sürdürülebilir |
food | gıda |
balanced | dengeli |
production | üretimine |
and | ve |
EN We believe a precision regulation approach can inform a reasonably-balanced governance framework for facial recognition systems
TR Hassas bir düzenleme yaklaşımının, yüz tanıma sistemleri için makul ölçüde dengeli bir yönetişim çerçevesini şekillendirebileceğine inanıyoruz
Англи | Турк |
---|---|
precision | hassas |
regulation | düzenleme |
facial | yüz |
recognition | tanıma |
systems | sistemleri |
balanced | dengeli |
we believe | inanıyoruz |
approach | yaklaşım |
a | bir |
for | için |
EN Styx is an American rock band from Chicago that formed in 1972 and became famous for its albums released in the late 1970s and early 1980s. They are best known for melding hard rock guitar balanced with acoustic guitar, synthesizers mi… read more
TR Styx, 1970 yılında Chicago, ABD'de kurulmuş Amerikalı rock müzik grubu. Kuruluşunun öyküsü 1960'lı yılların başlarına kadar uzanmaktadır. Grup 1970'li yıllarda ve 1980'li yılların başlarında müzik piyasasında söz… Devamını oku
EN Add icons, shapes or illustrations from the left-hand graphics panel. Customize the colors and sizes and arrange them into a balanced composition.
TR Soldaki grafik panelinden simgeler, şekiller veya çizimler ekleyin. Renkleri ve boyutları özelleştirin ve bunları dengeli bir kompozisyonda düzenleyin.
Англи | Турк |
---|---|
add | ekleyin |
icons | simgeler |
graphics | grafik |
colors | renkleri |
balanced | dengeli |
customize | özelleştirin |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
EN Add icons and shapes from the left-hand graphics panel. Customize the colors and sizes and arrange them into a balanced composition.
TR Soldaki grafik panelinden simgeler ve şekiller ekleyin. Renkleri ve boyutları özelleştirin ve bunları dengeli bir kompozisyon halinde düzenleyin.
Англи | Турк |
---|---|
add | ekleyin |
icons | simgeler |
graphics | grafik |
colors | renkleri |
balanced | dengeli |
customize | özelleştirin |
and | ve |
the | bunları |
a | bir |
EN Enjoy your favorite tunes distortion-free, carefully balanced, and crystal clear.
TR Bozulmayan, özenle dengelenen ve net bir şekilde duyulan favori parçalarınızın keyfini çıkarın.
Англи | Турк |
---|---|
enjoy | keyfini |
favorite | favori |
clear | net |
and | ve |
EN Learn the desktop vs mobile traffic ratio and user engagement
TR Masaüstü vs mobil trafik oranlarını ve kullanıcı etkileşimlerini öğrenin
Англи | Турк |
---|---|
mobile | mobil |
traffic | trafik |
desktop | masaüstü |
user | kullanıcı |
EN The reading-writing ratio is approximately 99%
TR Okuma – yazma oranı yaklaşık % 99?dur
Англи | Турк |
---|---|
approximately | yaklaşık |
EN Enable variable ratio steering, maintain manual steering capability and equalise lock-to-lock turns
TR Değişken oranlı direksiyonu etkinleştirin, manuel direksiyon kabiliyetini koruyun ve direksiyonun tur dönüşlerini eşitleyin
Англи | Турк |
---|---|
enable | etkinleştirin |
variable | değişken |
manual | manuel |
and | ve |
EN Stablecoins can be pegged to various kinds of assets, for example USD Coin (USDC), Paxos (PAX), and TrueUSD (TUSD) are tokens backed on a 1:1 ratio by money held in bank accounts
TR Sabit coinler, SD Coin (USDC), Paxos (PAX), ve TrueUSD (TUSD) gibi farklı türlerde varlıklara sabitlenebilir ve banka hesaplarında tutulan paralarla 1'e 1 oranında desteklenen tokenlardır
Англи | Турк |
---|---|
coin | coin |
backed | desteklenen |
bank | banka |
accounts | hesaplar |
various | farklı |
and | ve |
EN This page's ratio of text to HTML code is below 15 percent, this means that your website probably needs more text content.
TR Web sayfanın yazı/metin oranı %15'in altında, web sitenizin daha fazla metin içeriğine, yazıya ihtiyacı var!
Англи | Турк |
---|---|
below | altında |
your website | sitenizin |
website | web |
needs | ihtiyacı |
text | metin |
of | var |
EN This situation is much more evident in the ratio of girls dropping out of the educational system.”
TR Bu durum, kız çocuklarının eğitimden kopma oranlarına bakıldığında çok daha belirgin.”
EN Liquidity to Volume ratio (CO/Vol based) on this market is good, and volume seems to be accurately represented.
TR Bir markette likidite iyi ise hacim doğru gösterilmiştir.
Англи | Турк |
---|---|
liquidity | likidite |
good | iyi |
be | ise |
volume | hacim |
to | doğru |
EN Liquidity to Volume ratio (CO/Vol based) on this market is average, reported volume by exchange can be higher, than it is in reality.
TR Bir markette likidite ortalama ise, borsa tarafından raporlanan hacim daha fazla olabilir bu durumda onu gerçek kabul ederiz.
Англи | Турк |
---|---|
liquidity | likidite |
average | ortalama |
exchange | borsa |
reality | gerçek |
volume | hacim |
this | bu |
by | tarafından |
be | olabilir |
EN Liquidity to Volume ratio (CO/Vol based) on this market is bad, there is high probability that volume is inflated (e.g. wash-trading), or market isn't liquid enough (low volume exchange).
TR Bir markette likidite azsa, yüksek ihtimalle hacim sahtedir (hayali işlemler), ya da market yeteri kadar likit değildir (düşük hacimli borsa)
Англи | Турк |
---|---|
liquidity | likidite |
low | düşük |
exchange | borsa |
high | yüksek |
volume | hacim |
market | market |
or | değildir |
to | kadar |
EN View a content analysis. Check your text/html ratio, headings and etc.
TR Site SEO Analizi ile sayfanızdaki içerik/kod (html/content) oranını görüntüleyebilirsiniz.
Англи | Турк |
---|---|
analysis | analizi |
html | html |
content | içerik |
view | ile |
EN 3.1. By 2030, reduce the global maternal mortality ratio to less than 70 per 100,000 live births
TR 3.1. 2030’a kadar küresel anne ölüm oranının her 100.000 doğumda 70’in altına indirilmesi
Англи | Турк |
---|---|
global | küresel |
by | altına |
to | her |
EN 3.1.1. Maternal mortality ratio 3.1.2. Proportion of births attended by skilled health personnel
TR 3.1.1. Anne ölüm oranı 3.1.2. Uzman sağlık personeli katılımıyla yaptırılan doğumların oranı
Англи | Турк |
---|---|
of | ın |
health | sağlık |
personnel | personeli |
EN 11.3.1. Ratio of land consumption rate to population growth rate 11.3.2. Proportion of cities with a direct participation structure of civil society in urban planning and management that operate regularly and democratically
TR 11.3.1. (Yerleşim amaçlı) Arazi tüketim oranının nüfus artış hızına oranı 11.3.2. Düzenli ve demokratik işleyen kentsel planlama ve kent yönetimine, sivil toplumun doğrudan katılım mekanizması bulunan şehirlerin oranı
Англи | Турк |
---|---|
land | arazi |
consumption | tüketim |
population | nüfus |
direct | doğrudan |
participation | katılım |
civil | sivil |
society | toplumun |
and | ve |
regularly | düzenli |
planning | planlama |
cities | şehirlerin |
urban | kentsel |
rate | oranı |
management | yönetimine |
of | nın |
EN By 2050, there will be more citizens living in cities than in rural areas by a ratio of 2:1
TR 2050 yılı itibariyle, şehirlerde yaşayan vatandaşların sayısı, kırsal alanlarda yaşayanlardan 2:1 oranında daha fazla olacak
Англи | Турк |
---|---|
citizens | vatandaşların |
living | yaşayan |
rural | kırsal |
of | ın |
a | sayısı |
will | olacak |
EN Stablecoins can be pegged to various kinds of assets, for example USD Coin (USDC), Paxos (PAX), and TrueUSD (TUSD) are tokens backed on a 1:1 ratio by money held in bank accounts
TR Sabit coinler, SD Coin (USDC), Paxos (PAX), ve TrueUSD (TUSD) gibi farklı türlerde varlıklara sabitlenebilir ve banka hesaplarında tutulan paralarla 1'e 1 oranında desteklenen tokenlardır
Англи | Турк |
---|---|
coin | coin |
backed | desteklenen |
bank | banka |
accounts | hesaplar |
various | farklı |
and | ve |
EN Relationship between mortality and baseline platelet to lymphocyte ratio in hemodialysis patients
TR Hemodiyaliz hastalarında bazal trombosit lenfosit oranı ile mortalite arasındaki ilişki
Англи | Турк |
---|---|
relationship | ilişki |
patients | hastalar |
between | arasındaki |
to | ile |
EN The Correlation of Preoperative Neutrophil-to-Lymphocyte Ratio with Neck Ultrasonography and Pathological Findings in Patients with Differentiated Thyroid Cancer
TR Diferansiye Tiroid Kanserli Hastalarda Preoperatif Nötrofil / Lenfosit Oranının Boyun Ultrasonografisi ve Patolojik Bulgularla İlişkisi
Англи | Турк |
---|---|
neck | boyun |
and | ve |
of | nın |
EN THE RELATIONSHIP BETWEEN NEUTROPHIL-LYMPHOCYTE RATIO AND RHEUMATIC HEART VALVE DISEASE IN PREGNANT WOMEN
TR Nötrofil-lenfosit Oranının Hamile Kadınlarda Romatizmal Kalp Kapağı Hastalığını Öngörme Yeteneği
Англи | Турк |
---|---|
heart | kalp |
disease | hastalığı |
EN Can neutrophil lymphocyte ratio be a marker in stage 1 testicular tumor occult metastasis parameters?
TR Nötrofil lenfosit oranı evre 1 testis tümöründe okkült metastaz parametrelerinde belirteç olabilir mi?
Англи | Турк |
---|---|
be | olabilir |
EN Monocyte to HDL Ratio in The Prediction of Carotid Artery Intima-Media Thickness
TR Karotis Arter Intima-Media Kalınlığının Tahmininde Monosit-HDL Oranı
Англи | Турк |
---|---|
of | nın |
EN COULD ALBUMIN / GLOBULIN RATIO BE AN EARLY PREDICTIVE MARKER IN PREDICTING THE DEVELOPMENT OF POSTOPERATIVE ATRIAL FIBRILLATION ?
TR Streptozotosin Diyabeti Oluşturulan Ratlarda Protein Oksidasyonunun Değerlendirilmesi
EN The reading-writing ratio is approximately 99%
TR Okuma – yazma oranı yaklaşık % 99?dur
Англи | Турк |
---|---|
approximately | yaklaşık |
{Totalresult} орчуулгын 50 -г харуулж байна