Преведи "örneğinde olduğu gibi" на Англиски

Се прикажуваат 50 од 50 преводи на фразата "örneğinde olduğu gibi" од Турски на Англиски

Превод на Турски до Англиски од örneğinde olduğu gibi

Турски
Англиски

TR Bizim gezilerimizin gücü iş birliğinden geliyor ve zaten gazeteciliğin geleceği bu: en son “Pandora Papers” örneğinde olduğu gibi büyük araştırmacı gazetecilik projeleri, iş birliğiyle hayat buluyor

EN The strength of our tours lies in collaboration, and that’s definitely where the future of journalism lies

Турски Англиски
gazetecilik journalism

TR Bizim gezilerimizin gücü iş birliğinden geliyor ve zaten gazeteciliğin geleceği bu: en son “Pandora Papers” örneğinde olduğu gibi büyük araştırmacı gazetecilik projeleri, iş birliğiyle hayat buluyor

EN The strength of our tours lies in collaboration, and that’s definitely where the future of journalism lies

Турски Англиски
gazetecilik journalism

TR Almanya’da da, Correctiv örneğinde olduğu gibi, buna benzer çok sayıda dosya mevcut.

EN There are many such dossiers in Germany, too, for example those provided by Correctiv.

Турски Англиски
almanya germany
da in

TR Ayrıca Alman Akademik Değişim Servisi’nın (DAAD) „Uluslararası Dijital Hareketlilik ve İşbirliği“ (IMKD) örneğinde olduğu gibi, farklı acil programlar, dijital üniversitenin start almasına destek veriyor.    

EN In addition, various fast-track programmes are supporting the digital university launch, e.g. the ‘International Mobility and Cooperation Digital’ (IMKD) programme of the German Academic Exchange Service (DAAD).

Турски Англиски
ayrıca in addition
alman german
akademik academic
değişim exchange
uluslararası international
dijital digital
farklı various

TR Kuraklık, burada Kenya örneğinde olduğu gibi yaşam dayanaklarını tehdit ediyor.

EN Drought, like here in Kenya, threatens the basis of life.

Турски Англиски
kuraklık drought
burada here
kenya kenya
gibi like
yaşam life
ın of

TR Bunların çoğu, hazır güç kaynaklarının yakınındaki kurak bölgede bulunurken, diğerleri okyanus kıyısında veya hatta bir petrol platformuna kurulu bilgi işlem kaynakları örneğinde olduğu gibi su üzerinde olabilir.

EN While most are located on dry land near readily available power sources, others can be oceanfront or even located on top of water, as in the case of compute resources installed on an oil rig.

Турски Англиски
çoğu most
hazır available
diğerleri others
veya or
hatta even
petrol oil
su water

TR Web sitesi ve içeriği, Hizmetlerimiz, Uygulamalarımız ve / veya Verilerimiz olduğu gibi ve mevcut olduğu şekilde sunulur

EN The Website and its content, our Services, Applications and/or Data are delivered on an as is and as available basis

Турски Англиски
içeriği content
veya or
uygulamalar services
uygulamaları applications

TR Platform, "OLDUĞU GİBİ" VE "MEVCUT OLDUĞU ŞEKİLDE" SAĞLANMAKTADIR

EN THE Platform IS PROVIDED "AS IS" AND "AS AVAILABLE"

TR Platform, "OLDUĞU GİBİ" VE "MEVCUT OLDUĞU ŞEKİLDE" SAĞLANMAKTADIR

EN THE Platform IS PROVIDED "AS IS" AND "AS AVAILABLE"

TR Platform, "OLDUĞU GİBİ" VE "MEVCUT OLDUĞU ŞEKİLDE" SAĞLANMAKTADIR

EN THE Platform IS PROVIDED "AS IS" AND "AS AVAILABLE"

TR Her insanın olduğu gibi bizim de bir iki hatamız oluyor, Last.fm'in tüm özelliklerini sürekli olarak güncelleyip geliştirerek, yeni bulunan hataları çözümlüyoruz ve öneri algoritmalarımız gibi şeylerde küçük değişiklikler yapıyoruz

EN Like human beings, we have the odd fault or two and were constantly updating and improving every aspect of Last.fm, ironing out new-found bugs and making subtle changes to things like our recommendation algorithms

Турски Англиски
last last
yeni new
bulunan found
değişiklikler changes

TR Personelimiz, bildirdiğiniz alan adının kötüye kullanılıp kullanılmadığını (kötü amaçlı yazılım, spam gibi) kontrol eder. Burada biletin durumu kontrol aşamasında olduğu gibi güncellenir

EN Our staff checks whether the reported domain name is misused (such as malware, spam) that you report. Here the status of the ticket is updated as in the checking phase.

Турски Англиски
spam spam
durumu status
olduğu is

TR Olduğu gibi sunun veya içeriği cilalayın ve gerektiği gibi ayarlayın.

EN Present as is or polish content and adjust as needed.

Турски Англиски
olduğu is
sunun present
veya or
içeriği content

TR Örneğin “Post”, “Tier” ya da “Koch” gibi P, T ve K ünsüzleriyle başlayan sözcüklerde olduğu gibi

EN Examples include P, T and K in ‘Post’, ‘Tier’ or ‘Koch’

Турски Англиски
post post
t t
k k

TR Her insanın olduğu gibi bizim de bir iki hatamız oluyor, Last.fm'in tüm özelliklerini sürekli olarak güncelleyip geliştirerek, yeni bulunan hataları çözümlüyoruz ve öneri algoritmalarımız gibi şeylerde küçük değişiklikler yapıyoruz

EN Like human beings, we have the odd fault or two and were constantly updating and improving every aspect of Last.fm, ironing out new-found bugs and making subtle changes to things like our recommendation algorithms

Турски Англиски
last last
yeni new
bulunan found
değişiklikler changes

TR Oyunlarımız açık havada oynanmak üzere tasarlanmıştır. Doğa yürüyüşü, bisiklet sürme veya parkta spor yapma gibi tüm açık hava aktivitelerinde olduğu gibi, herkesi dikkatli olmaya ve güvenli şekilde oynamaya davet ediyoruz.

EN Our games are designed to be played outdoors. As with any outdoor activity like hiking, biking, or playing sports in a park, we encourage everyone to exercise caution and play safely.

Турски Англиски
tasarlanmıştır designed
spor sports
güvenli safely

TR Çeşitliliğin araştırmalarda yenilikler yapılması için vazgeçilmez olduğu ve cinsiyet eşitliğinin de bunu sağlamakta kilit rolde olduğu yönünde yaygın olarak kabul edilen bir görüş bulunmaktadır

EN There is widespread agreement that fostering diversity is integral to innovation in research, and gender equality is key to achieving this

Турски Англиски
cinsiyet gender
kilit key
kabul agreement

TR Örneğin, 1 çıktısı olan bir işlemin, 1 ödeme olduğu varsayılırken, 10 çıktısı olan bir işlemin 9 ödeme olduğu varsayılır

EN For example, a transaction with 1 output is assumed to be 1 payment, and a transaction with 10 outputs is assumed to be 9 payments

TR Yavaş yavaş bana ne olduğu, nasıl ve neden olduğu konusunda daha derin bir farkındalık kazandım ve sağlıksız davranışlardan uzak durmama yardımcı olacak araçlar öğrenmeye başladım

EN I slowly gained deeper awareness of what was happening to me, and how and why it happened, and I started to learn tools to help me stay away from unhealthy behavior

Турски Англиски
farkındalık awareness
uzak away
araçlar tools

TR Müşterilerinizin ne kadar bağlı olduğu ile işinizin ne kadar karlı olduğu arasında doğrudan bir ilişki olduğunu anlamanız artık çok kolay.

EN It's now easy for your to understand that there is a direct correlation between how engaged your customers are and how profitable your business is.

Турски Англиски
müşterilerinizin your customers
karlı profitable
doğrudan direct
artık now
kolay easy

TR Ticaret Odası'nın arama motorundaki isim arama fonksiyonuyla ise, yalnızca şahsın üyesi olduğu yönetim kurulu gösteriliyor ancak şahsın hangi firmalarda hisselerinin olduğu gösterilmiyor (eğer mevzu bahis şirket "Limited" değilse)

EN The name search function in the chamber's search engine only indicates if the person is a member of the Board of Directors and (unless a company is a 'Limited') does not show which companies they own shares in

Турски Англиски
isim name
üyesi member of
olduğu is
kurulu board
limited limited

TR Çeşitliliğin araştırmalarda yenilikler yapılması için vazgeçilmez olduğu ve cinsiyet eşitliğinin de bunu sağlamakta kilit rolde olduğu yönünde yaygın olarak kabul edilen bir görüş bulunmaktadır

EN There is widespread agreement that fostering diversity is integral to innovation in research, and gender equality is key to achieving this

Турски Англиски
cinsiyet gender
kilit key
kabul agreement

TR Okulların, anaokullarının ve kreşlerin ­kapalı olduğu veya kısıtlamalar çerçevesinde sınırlı bir kesime dönük olarak açık olduğu bu dönemde aileleri desteklemek Federal Hükümet’in merkezi ­hedeflerinden biri oldu

EN A key concern of the Federal Government is providing support for families when schools and childcare centres are closed or only working to a very limited extent

Турски Англиски
kapalı closed
olduğu is
veya or
sınırlı limited
desteklemek support
federal federal
hükümet government

TR Müşterilerinizin ne kadar bağlı olduğu ile işinizin ne kadar karlı olduğu arasında doğrudan bir ilişki olduğunu anlamanız artık çok kolay.

EN It's now easy for you to understand that there is a direct correlation between how engaged your customers are and how profitable your business is.

TR İyi bir internet bağlantınız olduğu sürece, Zoom hizmetlerinin kullanılabilir olduğu her yerden Zoom Webinars’a katılabilirsiniz

EN As long as you have a decent internet connection, you can participate in or attend Zoom Webinars from anywhere Zoom services are available

TR Bu kimlik bilgilerinin ne olduğu, nasıl çalıştığı veya bunlara neden ihtiyacımız olduğu konusunda kafanız karıştıysa bununla ilgili daha fazla bilgiyi SSH, SFTP, FTP Kimlik Bilgileri kılavuzumuzda bulabilirsiniz.

EN If youre confused about what these credentials are, how they work, or why we need them, you can read more about that in our SSH, SFTP, FTP Credentials guide.

TR Orta çizgiler, çevrimiçi alışveriş veya e-postaları kontrol etme gibi teknolojiyle ilgili davranışlar, yaklaşan bir son tarih veya seyahat gibi teknolojiyle ilgili olmayan durumlar veya yalnızlık veya korku gibi zor duygular olabilir

EN Middle lines could be tech-related behaviors such as online shopping or checking email, non-tech related situations such as an approaching deadline or travel, or difficult emotions like loneliness or fear

Турски Англиски
orta middle
çevrimiçi online
alışveriş shopping
veya or
kontrol checking
ilgili related
seyahat travel
korku fear
zor difficult

TR Soytarı arketipine örnek olarak Ace Ventura gibi filmler, Muppets gibi karakterler ve Old Spice, Doritos ve Geico gibi markalar gösterilebilir.

EN Examples of the Jester archetype include movies such as Ace Ventura, characters like the Muppets, and brands like Old Spice, Doritos, and Geico.

TR Örnekler arasında Charlie ve Çikolata Fabrikası gibi filmler, Andy Warhol ve Pablo Picasso gibi insanlar ve Crayola, Apple ve Adobe gibi markalar yer almaktadır.

EN Examples include movies like Charlie and Chocolate Factory, people like Andy Warhol and Pablo Picasso, and brands like Crayola, Apple, and Adobe.

TR ''Semrush Google, Trends, Moz, Hootsuite ve SimilarWeb'in bir arada olduğu bir anahtar kelime arama aracı gibi.''

EN “Semrush is like a keyword research tool, Google Trends, Moz, Hootsuite and SimilarWeb in one.”

Турски Англиски
semrush semrush
moz moz
olduğu is
aracı tool

TR İkinci Dünya Savaşını takip eden yıllarda, Elsevier bugün olduğu gibi varlıklı bir şirket değildi

EN In the decades preceding World War II, Elsevier was not the prosperous company we know today

Турски Англиски
dünya world
elsevier elsevier
bugün today
şirket company

TR Bilinçsiz önyargıyı fark etmek ve bastırmak bir beceridir ve tüm becerilerde olduğu gibi hatırlanması/pratiğinin yapılması gerekir

EN Recognizing and suppressing unconscious bias is a skill and like any other skill; you need to keep refreshing/practising regularly

Турски Англиски
bilinçsiz unconscious
olduğu is
siz you

TR Bu nedenle iş süreçlerinde olduğu gibi ürün ve hizmet alımlarımızda doğru tedarikçilere ulaşabilmeyi ve uzun vadeli iş birlikleri kurabilmeyi önemsiyoruz.

EN Thus, we care about accessing the correct suppliers and establishing long-term cooperation in our product and service procurements as in our business processes.

Турски Англиски
ürün product
uzun long
vadeli term

TR Tüm paydaşlarımızla olduğu gibi tedarikçilerimzle de açık ve şeffaf iletişim kurmayı taahüt ederiz

EN We undertake to form open and transparent communication with our suppliers as all our stakeholders

Турски Англиски
tüm all
açık open
şeffaf transparent
iletişim communication

TR Web sitesinde verilen tüm bilgiler, açık veya zımni herhangi bir garanti olmaksızın "olduğu gibi" verilmektedir

EN All information provided on the Website is provided "as is" without any warranty, express or implied

Турски Англиски
verilen provided
bilgiler information
garanti warranty
olmaksızın without
olduğu is
gibi as

TR Son olarak, diğer hizmetlerde olduğu gibi, mükemmel değiliz ve sınırlarımız var

EN Finally, like any other service, we are not perfect and have limitations

Турски Англиски
diğer other
mükemmel perfect

TR Tüm web sitelerinde olduğu gibi Last.fm'in de hizmetleri ve yazılımı zaman içinde hem görüntülenen içerik hem de sunulan işlevsellik bakımından değişiklik gösterecektir

EN As with all websites, Last.fm, its services and software will change over time, both in terms of the content displayed and the functionality offered

Турски Англиски
tüm all
last last
hizmetleri services
yazılımı software
zaman time
içerik content
sunulan offered
işlevsellik functionality
değişiklik change

TR Last.fm'i, tüm yazılımlarını ve hizmetlerini kullandığında anlaşmayı "olduğu gibi" kabul etmiş sayılırsın

EN When you use Last.fm and all of its software and services, you accept itas is

Турски Англиски
last last
tüm all
hizmetlerini services
olduğu is
kabul accept
ın of

TR Bir diğer avantaj da stake ettiğiniz coinlerin değerinin ASIC ve diğer madencilik donanımlarında olduğu gibi azalmak yerine, sadece piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkileneceği gerçeğidir

EN Another benefit is that the value of your staked coins doesn't depreciate unlike with ASICs and other mining hardware

Турски Англиски
avantaj benefit
madencilik mining
olduğu is

TR "South station’a yakın ve Boston’da her yerde olduğu gibi ücretsiz WiFi mevcut."

EN "If you're looking for a safe place to run, Boston Common is almost exactly 1 mile around! (it's also the meeting place for our guided runs: http://www.freedomtrailrun.com/)"

Турски Англиски
a a
yakın around
boston boston
da also
her for
yerde place
gibi to

TR Gerçekleşen Değerde, BTC fiyatları, Piyasa Değerinde olduğu gibi mevcut fiyattan değil, son hareket ettikleri zaman geçerli olan fiyattan hesaplanır.

EN In Realised Value, BTC prices are taken at the time they last moved, instead of the current price like in Market Value

Турски Англиски
btc btc
gibi like
son last

TR Bu dönemde özellikle yeni doğan bebekler ve kronik rahatsızlığı olanlar gibi kırılgan grupların karşı karşıya olduğu risk çok daha büyüktü

EN Occurring just before the pandemic hit Turkey, this development caused concern among internationally protected refugees

Турски Англиски
bu this

TR Bu dönemde özellikle yeni doğan bebekler ve kronik rahatsızlığı olanlar gibi kırılgan grupların karşı karşıya olduğu risk çok daha büyüktü

EN Occurring just before the pandemic hit Turkey, this development caused concern among internationally protected refugees

Турски Англиски
bu this

TR Benzer olarak sansürün ve kontrolün gerekli olduğuna inananlar olduğu gibi

EN There are those who believe that censorship and control are necessary

Турски Англиски
gerekli necessary
kontrolü control

TR 2012 yılında Twitter ile olduğu gibi bazı şirketler ortaklarının çıkarlarını koruyorlar

EN Some companies protect the interests of their partners as was the case with Twitter in 2012

Турски Англиски
twitter twitter
gibi as
bazı some
şirketler companies
ortakları partners

TR Standart plan, tek kullanıcılı kullandıkça öde planıdır. Önden transkripsiyon saatleri satın alın ve ihtiyacınız olduğu gibi kullanın. Küçük bir transkripsiyon projeniz varsa bu mükemmeldir.

EN The Standard plan is a single-user pay-as-you-go plan. You purchase transcription hours up front and use them as you need them. This is perfect if you have a small transcription project.

Турски Англиски
standart standard
transkripsiyon transcription
saatleri hours
olduğu is
kullanın use
küçük small
bu this
varsa if

TR Telaşlı ve dikkatim dağılıyor, her zaman olduğu gibi çoklu görev yapmaya ve başarısız olmaya çalışıyorum

EN I get hectic and distracted, try to multitask and fail, as always

Турски Англиски
başarısız fail

TR Facebook?ta amaç tıpkı diğer sosyal medya platformlarında olduğu gibi insanlar arasında yoğun bir etkileşim yaratmaktır

EN The purpose of Facebook is to create intense interactions between people, just like other social media platforms

Турски Англиски
facebook facebook
amaç purpose
diğer other
olduğu is
insanlar people
yoğun intense

TR Bu bağlamda, yorum ve beğeniler diğer sosyal medya platformlarında olduğu gibi Instagram?ın da en önemli dinamiklerindendir

EN In this regard, comments and likes are among the most important dynamics of Instagram, just like on other social media platforms

Турски Англиски
bu this
yorum comments
diğer other
instagram instagram
en most

TR Markanızın güçlü taraflarını video pazarlama süreçlerinde ortaya koyarak kitlenizle etkili bir şekilde buluşabilirsiniz.Vimeo?da Youtube?da olduğu gibi video içi reklam bulunmaz

EN By revealing the strengths of your brand through video marketing processes, you can meet your audience effectively.There are no in-video advertisements on Vimeo, in contrast to YouTube

Турски Англиски
markanızın your brand
pazarlama marketing
youtube youtube
reklam advertisements

Се прикажуваат 50 од 50 преводи