EN Yet despite national targets to raise the proportion of total energy production that is accounted for by clean energies to 35 percent by 2024, no dynamic development has yet been forthcoming
"yet easy" во Англиски може да се преведе во следните Турски зборови/фрази:
EN Yet despite national targets to raise the proportion of total energy production that is accounted for by clean energies to 35 percent by 2024, no dynamic development has yet been forthcoming
TR Her ne kadar Meksika 2024 yılına kadar yenilenebilir enerjilerin toplam elektrik üretimindeki payını yüzde 35’e yükseltmeye yönelik resmi bir plan oluşturmuş olsa da bugüne kadar bu doğrultuda dinamik bir gelişim sağlanamadı
Англиски | Турски |
---|---|
energy | elektrik |
percent | yüzde |
dynamic | dinamik |
development | gelişim |
EN Trust Wallet is intuitive and easy to understand yet packed with tons of useful features.
TR Trust Cüzdan sezgisel ve kolay anlaşılır olmasına rağmen birçok kullanışlı özelliğe sahiptir.
Англиски | Турски |
---|---|
wallet | cüzdan |
trust | trust |
useful | kullanışlı |
to | e |
intuitive | sezgisel |
easy | kolay |
and | ve |
yet | bir |
EN Easy-to-use, reliable, and durable, LUNA™ 3 delivers gentle, yet efficient deep cleanse and a momentary look of rejuvenated skin
TR Kullanımı kolay, güvenilir ve dayanıklı LUNA™ 3, nazik ve etkili bir derinlemesine temizlik, ayrıca anında canlanmış bir cilt görünümü sağlar
EN This management and tracking software is totally customizable to fit small & medium size businesses who want to track and manage their inventory in an easy yet smart way.
TR Bu yönetim ve izleme yazılımı, envanterlerini kolay ama akıllı bir şekilde izlemek ve yönetmek isteyen küçük ve orta ölçekli işletmelere uyacak şekilde tamamen özelleştirilebilir.
Англиски | Турски |
---|---|
totally | tamamen |
fit | uyacak |
medium | orta |
businesses | işletmelere |
want | isteyen |
easy | kolay |
smart | akıllı |
customizable | özelleştirilebilir |
management | yönetim |
small | küçük |
manage | yönetmek |
tracking | izleme |
this | bu |
and | ve |
software | yazılımı |
EN Trust Wallet is intuitive and easy to understand yet packed with tons of useful features.
TR Trust Cüzdan sezgisel ve kolay anlaşılır olmasına rağmen birçok kullanışlı özelliğe sahiptir.
Англиски | Турски |
---|---|
wallet | cüzdan |
trust | trust |
useful | kullanışlı |
to | e |
intuitive | sezgisel |
easy | kolay |
and | ve |
yet | bir |
EN This management and tracking software is totally customizable to fit small & medium size businesses who want to track and manage their inventory in an easy yet smart way.
TR Bu yönetim ve izleme yazılımı, envanterlerini kolay ama akıllı bir şekilde izlemek ve yönetmek isteyen küçük ve orta ölçekli işletmelere uyacak şekilde tamamen özelleştirilebilir.
Англиски | Турски |
---|---|
totally | tamamen |
fit | uyacak |
medium | orta |
businesses | işletmelere |
want | isteyen |
easy | kolay |
smart | akıllı |
customizable | özelleştirilebilir |
management | yönetim |
small | küçük |
manage | yönetmek |
tracking | izleme |
this | bu |
and | ve |
software | yazılımı |
EN This management and tracking software is totally customizable to fit small & medium size businesses who want to track and manage their inventory in an easy yet smart way.
TR Bu yönetim ve izleme yazılımı, envanterlerini kolay ama akıllı bir şekilde izlemek ve yönetmek isteyen küçük ve orta ölçekli işletmelere uyacak şekilde tamamen özelleştirilebilir.
Англиски | Турски |
---|---|
totally | tamamen |
fit | uyacak |
medium | orta |
businesses | işletmelere |
want | isteyen |
easy | kolay |
smart | akıllı |
customizable | özelleştirilebilir |
management | yönetim |
small | küçük |
manage | yönetmek |
tracking | izleme |
this | bu |
and | ve |
software | yazılımı |
EN When setting up a site you get a list of keywords to put in the rank tracker, this makes it easy for someone who don't have any keywords tracked for their site yet.
TR Bir site kurarken, sıralama izleyiciye koymak için bir anahtar kelime listesi alırsınız, bu, siteleri için henüz izlenen herhangi bir anahtar kelimesi olmayan biri için kolaylık sağlar.
Англиски | Турски |
---|---|
list | listesi |
rank | sıralama |
site | site |
this | bu |
keywords | anahtar |
yet | henüz |
put | için |
any | herhangi |
a | bir |
EN The books concentrate our vast know-how and provides in-depth, yet easy-to-understand, information on manufacturing processes regarding the mentioned areas
TR Kitaplar kapsamlı bilgi birikimimize odaklanarak bahsedilen alanlarla ilgili üretim süreçleri hakkında detaylı ancak anlaşılır bilgiler sunmaktadır
Англиски | Турски |
---|---|
books | kitaplar |
the | ancak |
processes | süreçleri |
manufacturing | üretim |
to | hakkında |
information | bilgi |
on | ilgili |
EN The book concentrates our vast know-how and provides in-depth, yet easy-to-understand, information on manufacturing processes
TR Kitap kapsamlı bilgi birikimimize odaklanarak üretim süreçleri hakkında detaylı ancak anlaşılır bilgiler sunmaktadır
Англиски | Турски |
---|---|
book | kitap |
processes | süreçleri |
the | ancak |
manufacturing | üretim |
information | bilgiler |
to | hakkında |
EN Easy to open. Easy to remove battery.
TR Açması kolay. Pili çıkarması kolay.
Англиски | Турски |
---|---|
easy | kolay |
EN "The reason why I really like Hexnode and ended up going with them was because it was really easy to use, really easy to get it set up and running with my Mac and all the other equipment we had
TR "Hexnode'u gerçekten sevmemin ve onlarla devam etmemin nedeni, kullanımının gerçekten kolay olması, Mac'im ve sahip olduğumuz diğer tüm ekipmanlarla kurulumu ve çalıştırması gerçekten kolay olmasıydı
Англиски | Турски |
---|---|
really | gerçekten |
easy | kolay |
my | mı |
other | diğer |
reason | nedeni |
all | tüm |
and | ve |
use | kullanım |
the | onlarla |
EN The bright 500 nit display is easy to see in just about any lighting condition, while the optional ultra-bright 1000 nit View Anywhere® display is easy to see, even in direct sunlight.
TR 500 nit parlak ekranı neredeyse her türlü ışık ortamında görmek kolaydır, opsiyonel ultra parlak 1.000 nit View Anywhere® ekranı güneş ışığında bile kolayca görülebilir.
Англиски | Турски |
---|---|
bright | parlak |
display | ekran |
optional | opsiyonel |
ultra | ultra |
easy | kolaydır |
anywhere | her |
EN Keep your tablets secure while giving users easy, instant access. Every model includes the Windows Hello camera for facial recognition or add the optional fingerprint reader, enabling easy two-factor authentication.
TR Kullanıcılara kolay ve anında erişim imkanı sunarken, tabletlerinizi güvende tutun. Tüm modeller yüz tanıma için Windows Hello kamerasına sahiptir veya opsiyonel parmak izi okuyucu ekleyerek iki faktörlü doğrulamayı etkinleştirin.
Англиски | Турски |
---|---|
instant | anında |
access | erişim |
model | modeller |
windows | windows |
facial | yüz |
recognition | tanıma |
optional | opsiyonel |
easy | kolay |
your | ve |
or | veya |
users | kullanıcı |
reader | okuyucu |
EN Our easy-to-use, fully customizable document templates give you a quick and easy starting point to create your documents
TR Kolay kullanılan, tamamen özelleştirilebilen şablonlarımız belgelerinizi oluşturmanız için hızlı ve kolay bir başlangıç noktası sağlar
Англиски | Турски |
---|---|
fully | tamamen |
your documents | belgelerinizi |
starting | başlangıç |
point | noktası |
easy | kolay |
quick | hızlı |
give | için |
a | bir |
and | ve |
EN "The reason why I really like Hexnode and ended up going with them was because it was really easy to use, really easy to get it set up and running with my Mac and all the other equipment we had
TR "Hexnode'u gerçekten sevmemin ve onlarla devam etmemin nedeni, kullanımının gerçekten kolay olması, Mac'im ve sahip olduğumuz diğer tüm ekipmanlarla kurulumu ve çalıştırması gerçekten kolay olmasıydı
Англиски | Турски |
---|---|
really | gerçekten |
easy | kolay |
my | mı |
other | diğer |
reason | nedeni |
all | tüm |
and | ve |
use | kullanım |
the | onlarla |
EN White cheese ticks all the right boxes: on-trend, high-margin and easy to get into. Our best-practice lines for white cheese make it easy to get started
TR Beyaz peynirle ilgili tüm doğru seçenekler: yükselen trend, yüksek marj ve kolay başlangıç. Beyaz peynir için en iyi uygulama hatlarımız kullanmaya başlamayı kolaylaştırır
Англиски | Турски |
---|---|
trend | trend |
cheese | peynir |
practice | uygulama |
best | iyi |
and | ve |
high | yüksek |
on | ilgili |
all | tüm |
white | beyaz |
EN It is easy to use. It also offers different templates of surveys to choose from. forms.app is very useful in all kinds of industries. It is so easy to administer.
TR Kullanımı çok kolay. Ayrıca, aralarından seçim yapabileceğiniz farklı anket şablonları sunar. forms.app her türlü endüstride çok kullanışlıdır ve formları yönetmek çok kolay.
Англиски | Турски |
---|---|
easy | kolay |
offers | sunar |
useful | kullanışlı |
templates | şablonları |
different | farklı |
app | app |
choose | seçim |
forms | formları |
surveys | anket |
use | kullanımı |
EN DNS is a mission-critical component for any online business. Yet this component is often overlooked and forgotten, until something breaks.
TR DNS, tüm çevrim içi işletmeler için iş açısından kritik bir bileşendir. Yine de bu bileşen genellikle ikinci planda kalır ve bir şeyler bozulana kadar pek akla gelmez.
Англиски | Турски |
---|---|
dns | dns |
component | bileşen |
often | genellikle |
critical | kritik |
this | bu |
and | ve |
business | iş |
for | için |
a | bir |
EN See which sites have yet to link to you
TR Henüz size bağlantı kurmamış olan siteleri görün
Англиски | Турски |
---|---|
sites | siteleri |
yet | henüz |
link | bağlantı |
see | görün |
you | size |
which | olan |
EN Top speed-to-answer for quick, confident decisionsNo other drug reference provides point-of-care answers faster, for rapid yet well-informed decisions that contribute to the highest caliber patient care.
TR Hızlı, güvenli kararlar için cevaplara hızlı erişimBaşka hiçbir ilaç referansı en yüksek vasıflı hasta bakımına katkı sağlayan hızlı ama bilinçli kararlar alınması için daha hızlı bakım noktası cevapları sağlamamaktadır.
Англиски | Турски |
---|---|
reference | referans |
decisions | kararlar |
patient | hasta |
drug | ilaç |
contribute | katkı |
point | noktası |
answers | cevapları |
care | bakım |
highest | en yüksek |
faster | hızlı |
EN The business of research is unique. Full of possibilities, yet charged with challenges.
TR Araştırma işi benzersiz bir iştir. Olasılıklarla doludur ama aynı zamanda pek çok zorluk içerir.
Англиски | Турски |
---|---|
research | araştırma |
unique | benzersiz |
business | iş |
the | aynı |
yet | bir |
EN Tulalip hasn't followed anybody yet.
TR Tulalip henüz kimseyi takip etmedi.
Англиски | Турски |
---|---|
followed | takip |
yet | henüz |
EN The excavation of the bath has not yet finished
TR Hamamın kazısı henüz bitmemiştir
Англиски | Турски |
---|---|
of | ın |
yet | henüz |
EN It’s a fair question, and while there’s no way for us to answer it entirely without bias (obviously, we think our tool is best), we didn’t want to create yet another tedious side-by-side comparison of features
TR Güzel bir soru, bu soruyu tamamen önyargısız şekilde yanıtlamamızın bir yolu olmasa da (tabii ki, en iyisinin kendi aracımız olduğunu düşünüyoruz) sıkıcı bir özellikler kıyaslaması tablosu hazırlamak istemedik
Англиски | Турски |
---|---|
entirely | tamamen |
tool | aracı |
tedious | sıkıcı |
features | özellikler |
best | en |
and | şekilde |
way | yolu |
is | olduğunu |
its | bu |
a | bir |
question | soru |
EN Let’s celebrate the unsung, the unseen and the as yet unknown
TR Şimdi söylenmemişi, görülmemişi ve henüz bilinmeyeni kutlama zamanı
Англиски | Турски |
---|---|
and | ve |
yet | henüz |
EN As these are new journals, they do not have a Journal Impact Factor or CiteScore yet
TR Bunlar yeni dergiler oldukları için, henüz Dergi Etki faktörleri veya CiteScore'ları yoktur
Англиски | Турски |
---|---|
new | yeni |
impact | etki |
journal | dergi |
or | veya |
yet | henüz |
journals | dergiler |
are | bunlar |
they | için |
EN "It is so majestic yet calming. Built on the site where the tomb of Constantine the great and later the Church of Justinian stood, thus symbolising a new era of sovereignty. An architectural beauty."
TR "Fatih cami bir semtle özdeşleşmiş en ihtişamlı camilerden biri. Çevresi bu ihtişamdan etkilenmiş. Nedense hep büyük cenazelere ev sahibidir. Böyle hatırlanır. Gidip görmeli."
Англиски | Турски |
---|---|
majestic | büyük |
so | öyle |
a | bir |
where | en |
EN Don't have an account yet? Create new account
TR Henüz hesabın yok mu? YENİ HESAP OLUŞTUR
Англиски | Турски |
---|---|
yet | henüz |
account | hesabı |
EN chuyentactical hasn't listened to any music yet.
TR chuyentactical henüz hiç müzik dinlemedi.
Англиски | Турски |
---|---|
music | müzik |
yet | henüz |
to | hiç |
EN e1zauqd125 hasn't listened to any music yet.
TR e1zauqd125 henüz hiç müzik dinlemedi.
Англиски | Турски |
---|---|
music | müzik |
yet | henüz |
to | hiç |
EN legoktm isn't interested in or going to any events yet.
TR legoktm henüz bir etkinlikle ilgilenmiyor veya gitmiyor.
Англиски | Турски |
---|---|
legoktm | legoktm |
yet | henüz |
or | veya |
to | bir |
EN legoktm has no playlists yet. Why not send them some suggestions to start one?
TR legoktm adlı kullanıcının henüz çalma listesi yok. Bir tane oluşturması için ona birkaç öneri göndermeye ne dersin?
Англиски | Турски |
---|---|
legoktm | legoktm |
suggestions | öneri |
no | yok |
yet | henüz |
to | birkaç |
them | için |
EN Nobody has posted anything yet. Be the first to leave a shout for legoktm
TR Kimse henüz hiçbir mesaj bırakmadı. legoktm için ilk mesaj bırakan sen ol.
Англиски | Турски |
---|---|
nobody | kimse |
has | hiç |
legoktm | legoktm |
a | bir |
yet | henüz |
first | ilk |
EN We don‘t have an album for this track yet.
TR Bu parça için henüz albüm yok.
Англиски | Турски |
---|---|
album | albüm |
yet | henüz |
this | bu |
for | için |
EN Work orders provide details for any upcoming services that have yet to be performed and billed for, making them the precursors to invoices
TR Bir iş emrinde, gerçekleştirilen ve faturalandırılacak olan hizmetlere dair detaylar yer alır ve bu özelliğinden dolayı faturalardan önce gönderilen belge niteliği taşır
Англиски | Турски |
---|---|
details | detaylar |
services | hizmetlere |
and | ve |
the | önce |
have | bu |
be | olan |
EN vidIQ identifies keywords that millions of potential viewers are searching for – yet no content exists
TR VidIQ milyonlarca izleyicinin potansiyel - içeriği bulunmayan - anahtar sözcüklerini bile belirler
Англиски | Турски |
---|---|
vidiq | vidiq |
potential | potansiyel |
content | içeriği |
keywords | anahtar |
EN vidIQ identifies keywords that millions of potential viewers are searching for — yet no content exists
TR vidIQ, milyonlarca potansiyel izleyecilerin aradığı -henüz mevcut olmayan içeriklerin bile- anahtar kelimeleri belirler
Англиски | Турски |
---|---|
vidiq | vidiq |
potential | potansiyel |
no | olmayan |
keywords | anahtar |
are | mevcut |
EN With our Summer Camp Consent Forms ready to go, you can send your worries on vacation and focus on making this summer the best (and safest) one yet!
TR Kullanıma hazır Yaz Kampı Onay Formlarımızla, endişelerinizi tatile gönderebilir ve bu yazı şimdiye kadarki en iyi (ve en güvenli) yazı yapmaya odaklanabilirsiniz!
Англиски | Турски |
---|---|
summer | yaz |
focus | odaklanabilirsiniz |
safest | en güvenli |
ready | hazır |
this | bu |
to | güvenli |
forms | formlar |
and | ve |
best | en |
EN Not sure yet? Learn more about VPN
TR Henüz emin değil misiniz? VPN hakkında daha fazla bilgi edinin
Англиски | Турски |
---|---|
learn | bilgi |
vpn | vpn |
sure | emin |
about | hakkında |
yet | henüz |
not | değil |
EN The electric truck's UI and other upcoming features we have yet to see are revealed.
TR Yoksa bu parça olası bir Subaru BRZ STI'a mı ait?
Англиски | Турски |
---|---|
have | bu |
EN firenzeihl7 isn't interested in or going to any events yet.
TR firenzeihl7 henüz bir etkinlikle ilgilenmiyor veya gitmiyor.
Англиски | Турски |
---|---|
yet | henüz |
or | veya |
to | bir |
EN firenzeihl7 hasn't listened to any albums by this artist yet.
TR firenzeihl7 henüz bu sanatçının hiçbir albümünü dinlemedi.
Англиски | Турски |
---|---|
artist | sanatçı |
this | bu |
yet | henüz |
any | bir |
EN zeldman isn't interested in or going to any events yet.
TR zeldman henüz bir etkinlikle ilgilenmiyor veya gitmiyor.
Англиски | Турски |
---|---|
zeldman | zeldman |
yet | henüz |
or | veya |
to | bir |
EN Nobody has posted anything yet. Be the first to share your thoughts about this album!
TR Kimse henüz hiçbir mesaj bırakmadı. Bu albüm hakkında düşüncelerini paylaşan ilk sen ol!
Англиски | Турски |
---|---|
nobody | kimse |
share | paylaş |
album | albüm |
anything | hiçbir |
your thoughts | düşüncelerini |
yet | henüz |
this | bu |
about | hakkında |
first | ilk |
EN Roguelazer isn't interested in or going to any events yet.
TR Roguelazer henüz bir etkinlikle ilgilenmiyor veya gitmiyor.
Англиски | Турски |
---|---|
yet | henüz |
or | veya |
to | bir |
EN Roguelazer has no playlists yet. Why not send them some suggestions to start one?
TR Roguelazer adlı kullanıcının henüz çalma listesi yok. Bir tane oluşturması için ona birkaç öneri göndermeye ne dersin?
Англиски | Турски |
---|---|
suggestions | öneri |
no | yok |
yet | henüz |
to | birkaç |
them | için |
EN The best trip is the one we haven't taken yet... Find it on the Accor All app on the Apple store and Google Play.
TR En iyi yolculuk henüz çıkmadığımızdır… Apple Store ve Google Play’deki Accor All uygulamasında bulun.
Англиски | Турски |
---|---|
trip | yolculuk |
find | bulun |
all | all |
app | uygulaması |
yet | henüz |
and | ve |
best | iyi |
EN Members must present their card upon check-in at the hotel (or their member number if they have not yet received their card)
TR Üyeler otele giriş sırasında kartlarını göstermelidir (veya kartlarını henüz almamışlarsa üyelik numarasını belirtmelidir)
Англиски | Турски |
---|---|
at | nda |
number | numarası |
yet | henüz |
in | sırasında |
or | veya |
EN Rising over the slopes of the Bosphorus, surveying centuries of history, yet silhouetted against the modern skyline of Istanbul, the Fairmont heritage of distinction and style comes to Istanbul.
TR Boğaz’ın eteklerinde yükselerek yüzyıllarca tarihe tanıklık ederken, İstanbul’un modern şehir silüetine bakan bir konumla Fairmont’un seçkinlik ve tarz mirası İstanbul’a geliyor.
Англиски | Турски |
---|---|
modern | modern |
style | tarz |
and | ve |
heritage | miras |
Се прикажуваат 50 од 50 преводи