EN Specifically, any tables that begin with your WordPress table prefix and also have a unique key or primary key
EN Specifically, any tables that begin with your WordPress table prefix and also have a unique key or primary key
TR Özellikle, WordPress tablo önekinizle başlayan ve aynı zamanda benzersiz bir anahtarı veya birincil anahtarı olan tüm tablolar
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
tables | tablolar |
wordpress | wordpress |
table | tablo |
primary | birincil |
or | veya |
unique | benzersiz |
key | anahtar |
and | ve |
EN Select Use preshared key for authentication from the Type of VPN and enter your pre-shared key into the Key field. Click OK.
TR VPN tipinden Kimlik doğrulaması için önceden paylaşılan anahtarı kullanı seçin ve Anahtar alanına önceden paylaşılan anahtarınızı girin. Tamama tıklayın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
authentication | kimlik |
vpn | vpn |
shared | paylaşılan |
key | anahtar |
of | in |
click | tıklayın |
and | ve |
enter | girin |
pre | önceden |
EN Check Use pre-shared key for authentication check-box and enter your pre-shared key into the Key field. Click OK button.
TR Kimlik doğrulama için önceden paylaşılan anahtarı kullan kutusunu işaretleyin ve Anahtar alanına önceden paylaşılan anahtarı girin. Tamam düğmesine tıklayın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
click | tıklayın |
button | düğmesine |
shared | paylaşılan |
authentication | kimlik doğrulama |
and | ve |
enter | girin |
pre | önceden |
EN ADSL connection was made to all of our Primary Class Primary Schools and computers were sent to these schools through the Ministry of Transport.
TR Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okullarımızın hepsine ADSL bağlantısı yapılmış ve bu okullarımıza Ulaştırma Bakanlığı kanalı ile bilgisayarlar gönderilmiştir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
schools | okullar |
computers | bilgisayarlar |
ministry | bakanlığı |
connection | bağlantı |
and | ve |
these | bu |
made | yapılmış |
EN 4.2. By 2030, ensure that all girls and boys have access to quality early childhood development, care and pre-primary education so that they are ready for primary education
TR 4.2. 2030’a kadar bütün kız ve erkek çocuklarının onları ilköğretime hazır hale getirecek kaliteli okul öncesi eğitimine erişimlerinin güvence altına alınması
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
quality | kaliteli |
early | ilk |
ready | hazır |
girls | kız |
and | ve |
by | altına |
are | onları |
EN ADSL connection was made to all of our Primary Class Primary Schools and computers were sent to these schools through the Ministry of Transport.
TR Birleştirilmiş Sınıflı İlköğretim Okullarımızın hepsine ADSL bağlantısı yapılmış ve bu okullarımıza Ulaştırma Bakanlığı kanalı ile bilgisayarlar gönderilmiştir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
schools | okullar |
computers | bilgisayarlar |
ministry | bakanlığı |
connection | bağlantı |
and | ve |
these | bu |
made | yapılmış |
EN Our keystore allows you to generate a key pair but also to import your already existing OpenPGP key pair
TR Anahtar depomuz, bir anahtar çifti oluşturmanıza ve aynı zamanda zaten var olan OpenPGP anahtar çiftinizi içe aktarmanıza izin verir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
allows | izin verir |
key | anahtar |
to | e |
pair | çifti |
your | ve |
EN Also, to prevent a strong adversary from cracking-down a private key, the default length of every generated key pair has been set to 4096 bits (generated with strong entropy)
TR Ayrıca, özel anahtar aşağı kırma-güçlü bir düşman önlemek için, her üretilen anahtar çifti varsayılan uzunluğu (güçlü entropi ile oluşturulan) 4096 bit için ayarlanmış
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
key | anahtar |
default | varsayılan |
length | uzunluğu |
generated | oluşturulan |
down | aşağı |
strong | güçlü |
also | ayrıca |
pair | çifti |
prevent | önlemek |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN Easily search across your transcripts to find key moments, highlight key soundbites, and quickly export snippets to social media.
TR Önemli anları bulmak, anahtar ses bitelerini vurgulamak ve parçacıkları sosyal medyaya hızlı bir şekilde aktarmak için transkriptlerinizde kolayca arama yapın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
key | anahtar |
highlight | vurgulamak |
media | medyaya |
moments | anları |
easily | kolayca |
search | arama |
social | sosyal |
to | yapın |
and | ve |
EN Highlight key soundbites for other team members to use. Comment and make notes alongside key parts of the transcript like Google docs.
TR Diğer ekip üyelerinin kullanacağı tuş ses bitelerini vurgulayın. Google belgeleri gibi transkriptin önemli kısımlarıyla birlikte yorum yapın ve not alın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
other | diğer |
comment | yorum |
members | üyelerinin |
team | ekip |
to | yapın |
and | ve |
the | gibi |
key | tuş |
EN Search transcripts in seconds and pinpoint key information and data. You can also search across all your transcripts to isolate key themes.
TR Transkriptleri saniyeler içinde arayın ve anahtar bilgileri ve verileri kesin. Anahtar temaları ayırmak için tüm transkriptlerinizde de arama yapabilirsiniz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
search | arama |
transcripts | transkriptleri |
seconds | saniyeler |
key | anahtar |
themes | temaları |
you can | yapabilirsiniz |
data | verileri |
all | tüm |
and | ve |
in | içinde |
information | bilgileri |
EN The public key of the certificate will not match the public key of the original certificate
TR Sertifikanın genel anahtarı, orijinal sertifikanın genel anahtarıyla eşleşmeyecektir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
public | genel |
of | ın |
certificate | sertifikanın |
original | orijinal |
key | anahtar |
EN A digital certificate includes fields such as key usage and extended key usage that determine the purpose of a certificate
TR Dijital sertifika, bir sertifikanın amacını belirleyen anahtar kullanımı ve genişletilmiş anahtar kullanımı gibi alanlar içerir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
includes | içerir |
key | anahtar |
purpose | amacı |
extended | genişletilmiş |
certificate | sertifika |
and | ve |
usage | kullanım |
digital | dijital |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN The public key of the certificate will not match the public key of the original certificate
TR Sertifikanın genel anahtarı, orijinal sertifikanın genel anahtarıyla eşleşmeyecektir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
public | genel |
of | ın |
certificate | sertifikanın |
original | orijinal |
key | anahtar |
EN A digital certificate includes fields such as key usage and extended key usage that determine the purpose of a certificate
TR Dijital sertifika, bir sertifikanın amacını belirleyen anahtar kullanımı ve genişletilmiş anahtar kullanımı gibi alanlar içerir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
includes | içerir |
key | anahtar |
purpose | amacı |
extended | genişletilmiş |
certificate | sertifika |
and | ve |
usage | kullanım |
digital | dijital |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN It’s not about handing in the key at checkout; it’s about keeping the key and handing it down from generation to generation
TR Anahtarın çıkışta bırakıldığı değil, saklanarak kuşaktan kuşağa aktarıldığı yerdir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
at | de |
key | anahtar |
the | değil |
EN Easily search across your transcripts to find key moments, highlight key soundbites, and quickly export snippets to social media.
TR Önemli anları bulmak, anahtar ses bitelerini vurgulamak ve parçacıkları sosyal medyaya hızlı bir şekilde aktarmak için transkriptlerinizde kolayca arama yapın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
key | anahtar |
highlight | vurgulamak |
media | medyaya |
moments | anları |
easily | kolayca |
search | arama |
social | sosyal |
to | yapın |
and | ve |
EN Highlight key soundbites for other team members to use. Comment and make notes alongside key parts of the transcript like Google docs.
TR Diğer ekip üyelerinin kullanacağı tuş ses bitelerini vurgulayın. Google belgeleri gibi transkriptin önemli kısımlarıyla birlikte yorum yapın ve not alın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
other | diğer |
comment | yorum |
members | üyelerinin |
team | ekip |
to | yapın |
and | ve |
the | gibi |
key | tuş |
EN Search transcripts in seconds and pinpoint key information and data. You can also search across all your transcripts to isolate key themes.
TR Transkriptleri saniyeler içinde arayın ve anahtar bilgileri ve verileri kesin. Anahtar temaları ayırmak için tüm transkriptlerinizde de arama yapabilirsiniz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
search | arama |
transcripts | transkriptleri |
seconds | saniyeler |
key | anahtar |
themes | temaları |
you can | yapabilirsiniz |
data | verileri |
all | tüm |
and | ve |
in | içinde |
information | bilgileri |
EN Vitamin C is a key quality factor for orange juice so the amount of vitamin C that is retained after processing and packaging is of key interest..
TR C vitamini portakal suyu için temel bir kalite faktörüdür, bu yüzden proses ve paketlemeden sonra kalan C vitamini miktarı içecek sektörünün çok ilgilendiği..
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
c | c |
quality | kalite |
and | ve |
orange | portakal |
so | bu yüzden |
amount | miktarı |
of | in |
for | için |
the | sonra |
a | bir |
EN To delete an area from the path, hold down the Alt key (Windows) or Option key (Mac) while you click. You can also click and drag in a direction to remove larger sections.
TR Bir alanı yoldan silmek için Alt tuşuna (Windows) veya Option tuşuna (Mac) basarak tıklatın. Ayrıca, daha büyük bölümleri kaldırmak için kenarları tıklatıp bir yöne doğru sürükleyebilirsiniz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
delete | silmek |
windows | windows |
mac | mac |
remove | kaldırmak |
sections | bölümleri |
larger | daha büyük |
area | alan |
can | ne |
or | veya |
a | bir |
key | büyük |
also | ayrıca |
EN Press the open square bracket key ([) to decrease the Magnetic Pen width by 1 pixel; press the close square bracket key (]) to increase the pen width by 1 pixel.
TR Mıknatıslı Kalem kalınlığını 1 piksel azaltmak için köşeli parantez aç ([) tuşuna basın; kalem kalınlığını 1 piksel artırmak için köşeli parantez kapa (]) tuşuna basın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
press | basın |
key | tuş |
to | için |
increase | artırmak |
EN Websites will get a public and private key after successfully acquiring or purchasing SSL certificates. When users access the website, their browser will request the public key to verify its identity.
TR Bir web sitesi SSL sertifikasını başarıyla aldığında genel ve özel bir anahtar alır. Kullanıcılar web sitesine eriştiğinde, tarayıcıları güvenilir olup olmadığını doğrulamak için SSL sertifikasını ve genel anahtarı ister.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
get | al |
public | genel |
successfully | başarıyla |
ssl | ssl |
browser | tarayıcı |
the | olup |
and | ve |
its | in |
users | kullanıcılar |
to | için |
EN Maintain your existing DNS infrastructure while using Cloudflare DNS as a secondary DNS or in a hidden primary setup. We support TSIG authentication for zone transfers.
TR Cloudflare DNS'i ikincil DNS olarak veya gizli bir birincil kurulumda kullanarak mevcut DNS altyapınıza sahip olmaya devam edebilirsiniz. Bölge aktarımları için TSIG kimlik doğrulamasını destekliyoruz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
dns | dns |
infrastructure | altyapı |
secondary | ikincil |
hidden | gizli |
primary | birincil |
authentication | kimlik |
cloudflare | cloudflare |
using | kullanarak |
or | veya |
for | için |
EN The primary goal of blogging for business
TR İşletmeler için blog yazmanın ana amacı
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
goal | amacı |
of | in |
for | için |
EN Preschool, Primary and Secondary Education
TR Okulöncesi, İlk ve Orta Öğretim
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
and | ve |
EN In the 2008-2009 Academic Year, a total of 797 students are transferred to 6 primary schools selected as centers and lunch is given to these students.
TR 2008-2009 Eğitim Öğretim Yılında toplam 797 öğrenci merkez seçilen 6 ilköğretim okuluna taşınmakta ve bu öğrencilere öğle yemeği verilmektedir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
in | yılında |
year | yıl |
to | e |
and | ve |
these | bu |
EN In addition, METEM has kindergarten in Applied Kindergarten, Ataeymir, Yenice, Geyre, Ataköy, Yaykın, Işıklar, Alemler and Atatürk Primary Schools
TR Ayrıca, METEM bünyesinde Uygulamalı Anasınıfı, Ataeymir, Yenice, Geyre, Ataköy, Yaykın, Işıklar, Alemler ve Atatürk İlköğretim Okullarında anasınıfı mevcuttur
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
has | mevcuttur |
and | ve |
atatürk | atatürk |
schools | okullar |
in addition | ayrıca |
EN Eaton's hydraulic product image gallery is a marketing resource provided for projects that require high quality images of Eaton's primary products
TR Eaton’ın hidrolik ürün görüntüleri galerisi, Eaton’ın temel ürünlerinin yüksek kaliteli görüntülerini gerektiren projeler için sağlanan bir pazarlama kaynağıdır
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
hydraulic | hidrolik |
marketing | pazarlama |
projects | projeler |
high | yüksek |
quality | kaliteli |
image | görüntü |
product | ürün |
of | in |
provided | sağlanan |
images | görüntüleri |
EN To assess the quality of internal optimization, it’s important to check the following factors: page size, description, meta title, h1-h6 tags, HTTP status code, URL structure, display in SERP. It is all primary tasks of website SEO analysis.
TR Dahili optimizasyonun kalitesini değerlendirmek için aşağıdaki faktörleri kontrol etmek önemlidir: sayfa boyutu, açıklama, meta başlığı, h1-h6 etiketleri, HTTP durum kodu, URL yapısı, SERP'de görüntüleme.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
assess | değerlendirmek |
quality | kalitesini |
factors | faktörleri |
size | boyutu |
description | açıklama |
meta | meta |
tags | etiketleri |
http | http |
status | durum |
code | kodu |
url | url |
important | önemlidir |
page | sayfa |
of | in |
structure | yapısı |
the | aşağıdaki |
internal | dahili |
all | de |
check | kontrol |
EN xCurrent is the platform’s primary product
TR xCurrent platformun başlıca ürünüdür
EN At Yeux (French for eyes), our primary focus is to bring awareness to eye care and eye health across the globe
TR Yeux?ta (Fransızcada göz), öncelikli odağımız, dünya genelinde göz bakımı ve göz sağlığı konusunda farkındalık yaratmaktır
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
awareness | farkındalık |
globe | dünya |
health | sağlığı |
care | bakım |
and | ve |
to | konusunda |
eye | göz |
EN As a primary dwelling or a getaway retreat, your whole-ownership home can be enjoyed through all seasons and will become a legacy for generations to come
TR Bu rezidanslar asıl eviniz ya da kaçamak yeriniz olabilir, bununla birlikte buradan edineceğiniz mülkü tüm mevsimlerde kullanabilir ve çocuklarınıza miras bırakabilirsiniz
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
or | buradan |
primary | asıl |
be | olabilir |
ownership | miras |
all | tüm |
and | ve |
come | bu |
through | da |
EN In addition to their primary instruments, each member is proficient in several others
TR Forever şarkısı oldukça catchy
EN M83 is a French-American electronic music project formed in Antibes, Alpes-Maritimes in 2001 and currently based in Los Angeles, United States. The band's primary member is vocalist, s… read more
TR Adını dünyadan milyonlarca kilometre uzaktaki spiral bir galaksinin adından alan 2001 yılında Nicolas Fromageau ve Anthony Gonzalez tarafından kurulan M83, asıl çıkışını gerçekleştirdiği… Devamını oku
EN Our climate and the quality of the air we breathe depend on it. Throughout history, it has served a primary role in trade and commerce, exploration and discovery.
TR İklimimiz ve soluduğumuz havanın kalitesi buna bağlı. Tarih boyunca alışveriş ve ticarette, araştırma ve keşifte birincil bir rol oynadı.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
history | tarih |
primary | birincil |
role | rol |
depend | bağlı |
and | ve |
quality | kalitesi |
a | bir |
EN As you are conducting primary research and recording phone calls, meetings, teleconferences, etc
TR Birincil araştırma ve kayıt telefon görüşmeleri, toplantılar, telekonferanslar, vb
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
primary | birincil |
research | araştırma |
recording | kayıt |
phone | telefon |
meetings | toplantılar |
{Endresult} ji 50 wergeran nîşan dide