EN Integrate with many business apps such as Google Sheets, Slack, Mailchimp, and many others to automate your workflows. Moreover, you can integrate your forms with many other applications via Zapier.
"many" di Îngilîzî de dikare bi van Tirkî peyv/hevokên jêrîn were wergerandin:
EN Integrate with many business apps such as Google Sheets, Slack, Mailchimp, and many others to automate your workflows. Moreover, you can integrate your forms with many other applications via Zapier.
TR Mailchimp ve diğerleri gibi birçok iş uygulamasıyla entegre edin. Ayrıca formlarınızı Zapier üzerinden birçok uygulama ile entegre edebilirsiniz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
others | diğerleri |
zapier | zapier |
integrate | entegre |
you can | edebilirsiniz |
to | ayrıca |
with | ile |
many | çok |
such | bir |
and | ve |
forms | formlar |
as | gibi |
EN In this process, we provided training and mentoring support to many institutions in many areas including Protection, Child Protection, Child Safeguarding, Core Humanitarian Standards and Basic Project Cycle Management.
TR Bu süreçte çok sayıda kuruma başta Koruma, Çocuk Koruma, Çocuk Güvenliği, Temel İnsani Yardım Standartları, Temel Proje Döngüsü Yönetimi olmak üzere birçok alanda eğitim ve mentörlük desteği sağladık.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
process | süreç |
training | eğitim |
project | proje |
management | yönetimi |
in | da |
protection | koruma |
this | bu |
and | ve |
standards | standartları |
basic | temel |
support | desteği |
cycle | döngüsü |
EN Many different manufacturers make many different products
TR Birçok farklı üretici birçok farklı ürün üretmektedir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
products | ürün |
many | çok |
different | farklı |
EN No. Open as many boards and add as many widgets as you need; there are no limits.
TR Hayır, herhangi bir sınır yok. İhtiyacınız olduğu kadar pano oluşturabilir ve araç ekleyebilirsiniz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
add | ekleyebilirsiniz |
and | ve |
as | kadar |
no | yok |
EN But did you know there are many, many more? And these days can be the perfect prompt for your next social media activity.Targeting lesser-known marketing holidays gives your business a better chance of getting noticed
TR Ama bunlardan çok daha fazlası olduğunu biliyor muydunuz? Ve bu özel günler, bir sonraki sosyal medya içeriğiniz için mükemmel bir seçim olabilir.Daha az bilinen özel günleri hedeflemek, işletmenizin fark edilme şansını artırır
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
perfect | mükemmel |
business | iş |
known | bilinen |
your business | işletmenizin |
more | fazlası |
but | ama |
social | sosyal |
getting | için |
be | olabilir |
media | medya |
and | ve |
these | bu |
next | sonraki |
of | in |
EN No. Open as many boards and add as many widgets as you need; there are no limits. Learn more.
TR Hayır, herhangi bir sınır yok. İhtiyacınız olduğu kadar pano oluşturabilir ve araç ekleyebilirsiniz. Dafa fazla bilgi.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
more | fazla |
add | ekleyebilirsiniz |
as | kadar |
no | yok |
EN Common industry use cases include ad exchanges, credit ratings and many other data consortia that would otherwise take many years to form among competing companies.
TR Yaygın endüstri kullanım alanları arasında, reklam borsaları, kredi derecelendirmeleri ve diğer rakip şirketlerden faydanıldığında yıllarca sürebilecek diğer pek çok veri konsorsiyumu bulunmaktadır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
common | yaygın |
industry | endüstri |
ad | reklam |
credit | kredi |
data | veri |
use | kullanım |
other | diğer |
many | pek |
and | ve |
EN In this process, we provided training and mentoring support to many institutions in many areas including Protection, Child Protection, Child Safeguarding, Core Humanitarian Standards and Basic Project Cycle Management.
TR Bu süreçte çok sayıda kuruma başta Koruma, Çocuk Koruma, Çocuk Güvenliği, Temel İnsani Yardım Standartları, Temel Proje Döngüsü Yönetimi olmak üzere birçok alanda eğitim ve mentörlük desteği sağladık.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
process | süreç |
training | eğitim |
project | proje |
management | yönetimi |
in | da |
protection | koruma |
this | bu |
and | ve |
standards | standartları |
basic | temel |
support | desteği |
cycle | döngüsü |
EN GNU/Linux is no harder to use than Windows, and has many more capabilities. It just takes a dozen minutes to get familiar with a distribution like the ones we recommend for newcomers, which come in with many programs installed.
TR GNU/Linux'u kullanmak Windows'tan daha zor değildir ve daha fazla özelliğe sahiptir. Yeni gelenler için önerdiklerimiz gibi, kurulu birçok programla birlikte gelen bir dağıtımı tanımak sadece birkaç dakika sürer.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
takes | sürer |
minutes | dakika |
distribution | dağıtım |
in | da |
ones | bir |
many | çok |
and | ve |
has | sahiptir |
to use | kullanmak |
a | birkaç |
EN Many people find that Windows, an otherwise decent piece of software, withdraws so many rights from them, that it is not worth them using it. macOS is not much better, either.
TR Pek çok insan, başka türlü iyi bir yazılım olan Windows'un kendilerinden çok fazla hakkı aldığını ve kullanmaya değmediğini düşünmektedir. macOS de bundan daha iyi değildir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
people | insan |
software | yazılım |
macos | macos |
rights | hakkı |
using | kullanmaya |
from | bundan |
many | pek |
much | de |
better | daha iyi |
otherwise | başka |
not | değildir |
is | olan |
of | bir |
EN As a result of the conflict in Syria that started in 2011, many residential buildings were left unused of which many suffered destruction due to military operations. WATAN, working with local councils and initiatives in the
TR ”Suriye?nin kuzeybatısında su ve sanitasyon sektörlerinin desteklenmesi ve kamp koordinasyonu? projesi 7 ay önce SCHF ile ortaklaşa başladı.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
a | a |
syria | suriye |
to | ile |
and | ve |
EN You need to have only one language version of a page referenced in your hreflang. However, in many parts of the world, many countries share a common language. For example,...
TR Web sitesi dizinlerini ve hassas dosyaları taramak, sitenizi test etmedeki önemli görevlerden biridir. Gizli dizinleri tespit etmek veya bir web sitesindeki gizli dizinleri bulmak için tarama gereklidir. Web Sitesi Dizini...
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
version | veya |
of | in |
your | ve |
EN Common industry use cases include ad exchanges, credit ratings and many other data consortia that would otherwise take many years to form among competing companies.
TR Yaygın endüstri kullanım alanları arasında, reklam borsaları, kredi derecelendirmeleri ve diğer rakip şirketlerden faydanıldığında yıllarca sürebilecek diğer pek çok veri konsorsiyumu bulunmaktadır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
common | yaygın |
industry | endüstri |
ad | reklam |
credit | kredi |
data | veri |
use | kullanım |
other | diğer |
many | pek |
and | ve |
EN In this process, we provided training and mentoring support to many institutions in many areas including Protection, Child Protection, Child Safeguarding, Core Humanitarian Standards and Basic Project Cycle Management.
TR Bu süreçte çok sayıda kuruma başta Koruma, Çocuk Koruma, Çocuk Güvenliği, Temel İnsani Yardım Standartları, Temel Proje Döngüsü Yönetimi olmak üzere birçok alanda eğitim ve mentörlük desteği sağladık.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
process | süreç |
training | eğitim |
project | proje |
management | yönetimi |
in | da |
protection | koruma |
this | bu |
and | ve |
standards | standartları |
basic | temel |
support | desteği |
cycle | döngüsü |
EN In this process, we provided training and mentoring support to many institutions in many areas including Protection, Child Protection, Child Safeguarding, Core Humanitarian Standards and Basic Project Cycle Management.
TR Bu süreçte çok sayıda kuruma başta Koruma, Çocuk Koruma, Çocuk Güvenliği, Temel İnsani Yardım Standartları, Temel Proje Döngüsü Yönetimi olmak üzere birçok alanda eğitim ve mentörlük desteği sağladık.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
process | süreç |
training | eğitim |
project | proje |
management | yönetimi |
in | da |
protection | koruma |
this | bu |
and | ve |
standards | standartları |
basic | temel |
support | desteği |
cycle | döngüsü |
EN Due to its reliability and flexibility in design options, injection moulding is used in many industries, including packaging, consumer & electronics, automotive, medical and many more.
TR Tasarım seçeneklerinde sunduğu güvenilirlik ve esneklik nedeniyle enjeksiyon kalıplama paketleme, tüketici elektroniği, otomotiv, tıp ve daha birçok sektörde kullanılmaktadır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
reliability | güvenilirlik |
flexibility | esneklik |
design | tasarım |
injection | enjeksiyon |
packaging | paketleme |
consumer | tüketici |
automotive | otomotiv |
medical | tıp |
and | ve |
many | çok |
due | bir |
EN Due to its reliability and flexibility in design options, injection moulding is used in many industries, including packaging, consumer & electronics, automotive, medical and many more.
TR Tasarım seçeneklerinde sunduğu güvenilirlik ve esneklik nedeniyle enjeksiyon kalıplama paketleme, tüketici elektroniği, otomotiv, tıp ve daha birçok sektörde kullanılmaktadır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
reliability | güvenilirlik |
flexibility | esneklik |
design | tasarım |
injection | enjeksiyon |
packaging | paketleme |
consumer | tüketici |
automotive | otomotiv |
medical | tıp |
and | ve |
many | çok |
due | bir |
EN Due to its reliability and flexibility in design options, injection moulding is used in many industries, including packaging, consumer & electronics, automotive, medical and many more.
TR Tasarım seçeneklerinde sunduğu güvenilirlik ve esneklik nedeniyle enjeksiyon kalıplama paketleme, tüketici elektroniği, otomotiv, tıp ve daha birçok sektörde kullanılmaktadır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
reliability | güvenilirlik |
flexibility | esneklik |
design | tasarım |
injection | enjeksiyon |
packaging | paketleme |
consumer | tüketici |
automotive | otomotiv |
medical | tıp |
and | ve |
many | çok |
due | bir |
EN Due to its reliability and flexibility in design options, injection moulding is used in many industries, including packaging, consumer & electronics, automotive, medical and many more.
TR Tasarım seçeneklerinde sunduğu güvenilirlik ve esneklik nedeniyle enjeksiyon kalıplama paketleme, tüketici elektroniği, otomotiv, tıp ve daha birçok sektörde kullanılmaktadır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
reliability | güvenilirlik |
flexibility | esneklik |
design | tasarım |
injection | enjeksiyon |
packaging | paketleme |
consumer | tüketici |
automotive | otomotiv |
medical | tıp |
and | ve |
many | çok |
due | bir |
EN Due to its reliability and flexibility in design options, injection moulding is used in many industries, including packaging, consumer & electronics, automotive, medical and many more.
TR Tasarım seçeneklerinde sunduğu güvenilirlik ve esneklik nedeniyle enjeksiyon kalıplama paketleme, tüketici elektroniği, otomotiv, tıp ve daha birçok sektörde kullanılmaktadır.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
reliability | güvenilirlik |
flexibility | esneklik |
design | tasarım |
injection | enjeksiyon |
packaging | paketleme |
consumer | tüketici |
automotive | otomotiv |
medical | tıp |
and | ve |
many | çok |
due | bir |
EN "Oase of silence where you can relax or do some excersise. It is a huge island with many sport yards, relaxing park zones, cute forest zoo and many culture and refreshing spots surrounded by nature."
TR "Harika bir park muzik esliginde dans eden fiskiye ve iki veya daha cok kisilik bisikletlerle yada akulu arabalarla yapilacak park turu cok keyifli. Bahar ve yaz aylarinda gidilmeli"
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
park | park |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
EN "Oase of silence where you can relax or do some excersise. It is a huge island with many sport yards, relaxing park zones, cute forest zoo and many culture and refreshing spots surrounded by nature."
TR "Harika bir park muzik esliginde dans eden fiskiye ve iki veya daha cok kisilik bisikletlerle yada akulu arabalarla yapilacak park turu cok keyifli. Bahar ve yaz aylarinda gidilmeli"
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
park | park |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
EN "Oase of silence where you can relax or do some excersise. It is a huge island with many sport yards, relaxing park zones, cute forest zoo and many culture and refreshing spots surrounded by nature."
TR "Harika bir park muzik esliginde dans eden fiskiye ve iki veya daha cok kisilik bisikletlerle yada akulu arabalarla yapilacak park turu cok keyifli. Bahar ve yaz aylarinda gidilmeli"
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
park | park |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
EN "Oase of silence where you can relax or do some excersise. It is a huge island with many sport yards, relaxing park zones, cute forest zoo and many culture and refreshing spots surrounded by nature."
TR "Harika bir park muzik esliginde dans eden fiskiye ve iki veya daha cok kisilik bisikletlerle yada akulu arabalarla yapilacak park turu cok keyifli. Bahar ve yaz aylarinda gidilmeli"
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
park | park |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
EN "Oase of silence where you can relax or do some excersise. It is a huge island with many sport yards, relaxing park zones, cute forest zoo and many culture and refreshing spots surrounded by nature."
TR "Harika bir park muzik esliginde dans eden fiskiye ve iki veya daha cok kisilik bisikletlerle yada akulu arabalarla yapilacak park turu cok keyifli. Bahar ve yaz aylarinda gidilmeli"
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
park | park |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
EN "Oase of silence where you can relax or do some excersise. It is a huge island with many sport yards, relaxing park zones, cute forest zoo and many culture and refreshing spots surrounded by nature."
TR "Harika bir park muzik esliginde dans eden fiskiye ve iki veya daha cok kisilik bisikletlerle yada akulu arabalarla yapilacak park turu cok keyifli. Bahar ve yaz aylarinda gidilmeli"
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
park | park |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
EN "Oase of silence where you can relax or do some excersise. It is a huge island with many sport yards, relaxing park zones, cute forest zoo and many culture and refreshing spots surrounded by nature."
TR "Harika bir park muzik esliginde dans eden fiskiye ve iki veya daha cok kisilik bisikletlerle yada akulu arabalarla yapilacak park turu cok keyifli. Bahar ve yaz aylarinda gidilmeli"
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
park | park |
and | ve |
or | veya |
a | bir |
EN WalletConnect is a protocol used by many crypto wallets that allows you to easily connect with the many DApps of decentralized finance (DeFi)
TR WalletConnect, merkeziyetsiz finanstaki (DeFi) çok sayıda DApp'e kolayca bağlanmanıza imkan tanıyan birçok kripto cüzdanı tarafından kullanılan bir protokoldür
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
crypto | kripto |
wallets | cüzdan |
decentralized | merkeziyetsiz |
defi | defi |
easily | kolayca |
by | tarafından |
a | sayıda |
many | birçok |
used | kullanılan |
EN Discover over 2,960 journals, 48,300 books, and many iconic reference works.Free shipping. No minimum order.
TR 2.960'tan fazla akademik dergi, 48.300'den fazla kitap ve pek çok önemli referans çalışmasını keşfedin.Ücretsiz kargo. Minimum sipariş miktarı yok.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
discover | keşfedin |
journals | dergi |
books | kitap |
reference | referans |
minimum | minimum |
order | sipariş |
no | yok |
and | ve |
many | pek |
EN As one of the world?s leading open access publishers, Elsevier publishes over 500 full open access journals and has helped many societies embrace open access.
TR Dünyanın önde gelen açık erişimli yayıncılarından biri olan Elsevier, 500'den fazla tam açık erişimli dergi yayınlamakta ve birçok toplumun açık erişimi benimsemesine yardımcı olmuştur.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
open | açık |
full | tam |
journals | dergi |
elsevier | elsevier |
access | erişimi |
and | ve |
world | dünyanın |
many | çok |
one | bir |
has | olan |
EN We understand how these markets operate, have well established and growing offices in Beijing, Shanghai, Shenzhen, Moscow, Chennai, Mumbai and many more, and are well connected to the key stakeholders.
TR Bu pazarların nasıl işlediğini biliyoruz ve Pekin, Şanghay, Shenzhen, Moskova, Chennai, Mumbai ve birçok şehirde kurduğumuz ve geliştirdiğimiz ofislerimizle önemli paydaşlarla bağlantı halindeyiz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
shenzhen | shenzhen |
moscow | moskova |
key | önemli |
connected | bağlantı |
these | bu |
and | ve |
we understand | biliyoruz |
many | çok |
how | nasıl |
EN Come and meet experts in your field and enjoy world class content at one of the many events that Elsevier proudly hosts or participates in every years.
TR Alanınızda çalışan uzmanlarla tanışın ve Elsevier'in her yıl gururla düzenlediği veya katıldığı pek çok etkinlikten birinde birinci sınıf içeriklerle tanışın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
meet | tanışın |
experts | uzmanlarla |
class | sınıf |
years | yıl |
many | pek |
or | veya |
and | ve |
of | her |
EN For locations where many people share the same IP address (e.g., corporations and conferences), our rate limits may be too strict. If you believe you are using Twitter normally, please let us know.
TR Birçok kişinin aynı IP adresini paylaştığı konumlar (kuruluşlar ve konferanslar gibi) için hız limitlerimiz fazla kısıtlı olabilir. Twitter'ı normal bir şekilde kullandığınızı düşünüyorsanız lütfen bizi haberdar edin.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
locations | konumlar |
share | paylaş |
ip | ip |
address | adresini |
conferences | konferanslar |
and | ve |
please | lütfen |
be | olabilir |
us | bizi |
the | aynı |
many | çok |
same | bir |
EN “By using Semrush, my team saves a lot of time by working on the right content and in a more data-driven way. Semrush is my right hand for many tasks, it helps me and my team to strategize.”
TR ''Semrush kullanarak, takım arkadaşlarım doğru içerik üzerinde ve veriye dayalı şekilde çalışarak çok fazla zaman kazanıyor. Semrush, bir çok görev için benim sağ elim, bana ve ekibime strateji konusunda yardımcı oluyor.''
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
semrush | semrush |
and | ve |
content | içerik |
data | veriye |
working | çalışarak |
time | zaman |
tasks | görev |
a | yardımcı |
team | takım |
the | şekilde |
more | fazla |
using | kullanarak |
right | sağ |
my | benim |
EN Ahrefs’ proprietary data is what makes the platform unique in the first place. But we take things a step further by bringing you many unique features that give you a real edge over your competitors.
TR Ahrefs’in tescilli verileri, esas olarak platformu benzersiz kılan şeydir. Ancak size rakipleriniz üzerinde gerçek bir avantaj sağlayan birçok benzersiz özellik daha getirerek işleri bir adım ileri taşıyoruz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
proprietary | tescilli |
platform | platformu |
place | iş |
features | özellik |
by | getirerek |
step | adım |
further | ileri |
real | gerçek |
data | verileri |
unique | benzersiz |
many | çok |
the | size |
but | ancak |
EN Ahrefs has been a must-have in my marketing toolkit for many years.
TR Ahrefs, uzun yıllardır pazarlama araç takımımın olmazsa olmazı.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
my | mı |
marketing | pazarlama |
toolkit | araç |
ahrefs | ahrefs |
EN Our many partnerships help to foster communication, build insights and enable individual and collective advancement in scientific research and healthcare.
TR Kurduğumuz sayısınız ortaklık sayesinde iletişimi artırıyor, konuların iç yüzünü ortaya çıkarıyor, bilimsel araştırmalarda ve sağlık sektöründe bireysel ve toplu olarak ilerlenme sağlanmasına yardımcı oluyoruz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
communication | iletişimi |
individual | bireysel |
healthcare | sağlık |
help | yardımcı |
and | ve |
scientific | bilimsel |
to | sayesinde |
EN In the below we briefly list the many initiatives that we undertake to translate this vision into actual steps.
TR Aşağıda bu vizyonu fiili adımlara dönüştürmek için sorumluluk üstlendiğimiz pek çok inisiyatifin listesini görebilirsiniz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
list | listesini |
vision | vizyonu |
this | bu |
in | da |
many | pek |
EN Capturing research results in digital form has many advantages:
TR Araştırma sonuçlarının dijital olarak tutulmasının pek çok avantajı bulunmaktadır:
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
research | araştırma |
digital | dijital |
in | olarak |
many | pek |
has | bulunmaktadır |
EN For many years, the integrity of health and medical research and its reporting has been improved by requiring the adherence to reporting guidelines like CONSORT
TR Uzun yıllar boyunca, sağlık ve tıp alanındaki araştırmaların doğruluğu ve bunların raporlanması CONSORT gibi raporlama kurallarına uyulması istenerek iyileştirilmiştir
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
years | yıllar |
reporting | raporlama |
guidelines | kuralları |
health | sağlık |
medical | tıp |
and | ve |
the | gibi |
research | araştırmalar |
EN Over time, Elsevier plans to roll out the use of this taxonomy across many more journals.
TR Zaman içinde, Elsevier bu taksonominin kullanımını daha fazla dergiye yaymak istemektedir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
time | zaman |
of | ın |
elsevier | elsevier |
this | bu |
use | kullanım |
to | içinde |
EN Many institutes and organizations now deliver specific training on UB so familiarize yourself with what?s available where you work and take advantage of whatever is on offer.
TR Pek çok enstitü ve kuruluş artık bilinçsiz önyargıyla ilgili özel eğitimler vermektedir, bu yüzden çalıştığınız yerde sunulan imkanları öğğrenin ve size sunulanlardan yararlanın.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
organizations | kuruluş |
on | ilgili |
many | pek |
and | ve |
now | bu |
is | artık |
so | bu yüzden |
of | özel |
EN Many of Elsevier’s peer-reviewed journals offer the possibility to publish a collection of articles on a common theme in the form of a Supplement.
TR Elsevier'in hakem denetimli dergilerinin pek çoğu bir Ek biçiminde ortak bir konudaki makale koleksiyonlarının basılmasına imkân verir.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
common | ortak |
the | çoğu |
many | pek |
a | bir |
EN The result of the excavation, many statues, reliefs and valuable works of art, relating to the age of the prehistory and history, and taken under protection by the theater, were found
TR Kazılar sonucu tarih öncesi ve tarih sonrası devirlere ait, tiyatronun koruma altına alınmış kısmı ve çok sayıdaki heykel ve kabartmalar kadar, birçok değerli sanat eseri bulunmuştur
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
result | sonucu |
valuable | değerli |
art | sanat |
history | tarih |
protection | koruma |
and | ve |
by | altına |
to | kadar |
the | çok |
EN Also, many statues were found in the building stage.
TR Ayrıca sahne binasında birçok heykel bulundu.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
stage | sahne |
also | ayrıca |
many | çok |
EN Export the data CSV or Excel file and work with the table right in the spreadsheet. You can choose how many domains to export, then sort out the data to narrow down the results.
TR Veriyi CSV veya Excel dosyası şeklinde dışa aktarın ve elektronik çizelgedeki tablo ile çalışın. Ne kadar alan adının dışa aktarılacağını seçebilir daha sonra da sonuçları daraltmak için veriyi sınıflandırabilirsiniz.
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
data | veriyi |
csv | csv |
excel | excel |
table | tablo |
file | dosyası |
in | da |
and | ve |
or | veya |
results | sonuçları |
export | dışa |
can | ne |
domains | alan adı |
with | ile |
EN <strong>Clicks Per Search</strong> — shows how many different search results people click, on average, after searching for this keyword.
TR <strong>Arama Başına Tıklama</strong> — insanların bu anahtar kelimeyi arattıktan sonra ortalama kaç adet arama sonucuna tıkladığını gösterir.
EN I have learned so many things from this video! Thank you so much Ahrefs and Sam for this amazing and value-loaded video!
TR Bu videodan oldukça fazla şey öğrendim! Ahrefs ve Sam’e bu harika ve değer yüklü video için çok teşekkür ederim!
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
video | video |
ahrefs | ahrefs |
value | değer |
thank you | teşekkür |
this | bu |
amazing | harika |
and | ve |
for | için |
much | de |
EN Is there a limit on how many pages I can crawl?
TR Kaç sayfa tarayabileceğime dair bir limit var mı?
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
pages | sayfa |
how many | kaç |
a | bir |
on | dair |
EN In many countries, government sponsored programmes collect massive amounts of data from the Internet
TR Pek çok ülkede, hükümet destekli programlar Internet'ten büyük miktarlarda veri toplar
Îngilîzî | Tirkî |
---|---|
government | hükümet |
data | veri |
countries | ülkede |
massive | büyük |
many | pek |
the | çok |
{Endresult} ji 50 wergeran nîşan dide