TR AWS Lambda, altyapı ve yürütme düzeylerinde güvenlik ve ayrım sağlamak için Amazon EC2 ile aynı teknikleri kullanır.
터키어의 "güvenlik ve ayrım"는 다음 영어 단어/구로 번역될 수 있습니다.
TR AWS Lambda, altyapı ve yürütme düzeylerinde güvenlik ve ayrım sağlamak için Amazon EC2 ile aynı teknikleri kullanır.
EN AWS Lambda uses the same techniques as Amazon EC2 to provide security and separation at the infrastructure and execution levels.
터키어 | 영어 |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
altyapı | infrastructure |
yürütme | execution |
güvenlik | security |
amazon | amazon |
kullanır | uses |
TR AWS Lambda, altyapı ve yürütme düzeylerinde güvenlik ve ayrım sağlamak için Amazon EC2 ile aynı teknikleri kullanır.
EN AWS Lambda uses the same techniques as Amazon EC2 to provide security and separation at the infrastructure and execution levels.
터키어 | 영어 |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
altyapı | infrastructure |
yürütme | execution |
güvenlik | security |
amazon | amazon |
kullanır | uses |
TR İhtiyaç sahipleri arasında ayrım gözetmeden hayatı destekleriz.
EN We plan our interventions according to our own needs assessment analyses and identify our priorities in supporting life without involving political, economic or military interests.
터키어 | 영어 |
---|---|
hayatı | life |
TR Tedarikçilerimizle ilişkilerimizde ayrım göz etmiyor, adil rekabet ortamı içerisinde hareket edebilmelerini sağlıyoruz
EN We do not discriminate between our suppliers in our relationships and ensure they can act in fair competition environment
터키어 | 영어 |
---|---|
adil | fair |
rekabet | competition |
içerisinde | in |
TR İnsani yardım ilkeleri çerçevesinde faaliyet yürüten Hayata Destek insanlık, tarafsızlık, ayrım gözetmeme, bağımsızlık ve hesap verebilirlik ilkelerine bağlıdır
EN Support to Life acts in accord with humanitarian aid principles and upholds principles of humanity, neutrality, impartiality, independence and accountability
터키어 | 영어 |
---|---|
ilkeleri | principles |
ve | and |
TR İnsani yardım ilkeleri çerçevesinde faaliyet yürüten Hayata Destek insanlık, tarafsızlık, ayrım gözetmeme, bağımsızlık ve hesap verebilirlik ilkelerine bağlıdır
EN Support to Life acts in accord with humanitarian aid principles and upholds principles of humanity, neutrality, impartiality, independence and accountability
터키어 | 영어 |
---|---|
ilkeleri | principles |
ve | and |
터키어 | 영어 |
---|---|
buradaki | here |
temel | main |
TR İhtiyaç sahipleri arasında ayrım gözetmeden hayatı destekleriz.
EN We plan our interventions according to our own needs assessment analyses and identify our priorities in supporting life without involving political, economic or military interests.
터키어 | 영어 |
---|---|
hayatı | life |
TR Tedarikçilerimizle ilişkilerimizde ayrım göz etmiyor, adil rekabet ortamı içerisinde hareket edebilmelerini sağlıyoruz
EN We do not discriminate between our suppliers in our relationships and ensure they can act in fair competition environment
터키어 | 영어 |
---|---|
adil | fair |
rekabet | competition |
içerisinde | in |
TR *Ad alanları, AWS ortamınızdaki hizmetler arasında ayrım yapmanıza yardımcı olur
EN *Namespaces help you identify services across your AWS environment
터키어 | 영어 |
---|---|
aws | aws |
arasında | across |
TR Bu işlem gücü sayesinde Celgene, kötü huylu ve iyi huylu hücreler arasında ayrım yapmak için derin öğrenme modelleri eğitebiliyor
EN With this compute power, Celgene can train deep learning models to distinguish between malignant cells and benign cells
터키어 | 영어 |
---|---|
gücü | power |
derin | deep |
öğrenme | learning |
modelleri | models |
TR Yirminci yüzyılın sonlarındaki büyük devrim, Berlingo! Temmuz 1996?da ortaya çıkan ilk nesil, daha fazla ayrım ve rahatlık getirerek kodları tekrar sarsıyor
EN The other great revolution of the late twentieth century, called Berlingo! The very first generation appeared in July 1996 again shakes the codes by bringing more distinction and comfort
터키어 | 영어 |
---|---|
temmuz | july |
ilk | first |
nesil | generation |
kodları | codes |
ın | of |
TR Etnisite, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, ekonomik durum, siyasal görüş, felsefi eğilim ve dini inanç açısından hiçbir ayrım gözetmez.
EN absolutely avoids any form of discrimination based on ethnicity, age, gender, sexual orientation, economic status, political view, philosophical inclination or religious faith.
터키어 | 영어 |
---|---|
yaş | age |
ekonomik | economic |
durum | status |
görüş | view |
dini | religious |
TR İhtiyaç sahipleri arasında ayrım gözetmeden hayatı destekleriz.
EN We plan our interventions according to our own needs assessment analyses and identify our priorities in supporting life without involving political, economic or military interests.
터키어 | 영어 |
---|---|
hayatı | life |
TR Tedarikçilerimizle ilişkilerimizde ayrım göz etmiyor, adil rekabet ortamı içerisinde hareket edebilmelerini sağlıyoruz
EN We do not discriminate between our suppliers in our relationships and ensure they can act in fair competition environment
터키어 | 영어 |
---|---|
adil | fair |
rekabet | competition |
içerisinde | in |
TR İhtiyaç sahipleri arasında ayrım gözetmeden hayatı destekleriz.
EN We plan our interventions according to our own needs assessment analyses and identify our priorities in supporting life without involving political, economic or military interests.
터키어 | 영어 |
---|---|
hayatı | life |
TR Tedarikçilerimizle ilişkilerimizde ayrım göz etmiyor, adil rekabet ortamı içerisinde hareket edebilmelerini sağlıyoruz
EN We do not discriminate between our suppliers in our relationships and ensure they can act in fair competition environment
터키어 | 영어 |
---|---|
adil | fair |
rekabet | competition |
içerisinde | in |
TR *Ad alanları, AWS ortamınızdaki hizmetler arasında ayrım yapmanıza yardımcı olur
EN *Namespaces help you identify services across your AWS environment
터키어 | 영어 |
---|---|
aws | aws |
arasında | across |
TR Etnisite, yaş, cinsiyet, cinsel yönelim, ekonomik durum, siyasal görüş, felsefi eğilim ve dini inanç açısından hiçbir ayrım gözetmez.
EN absolutely avoids any form of discrimination based on ethnicity, age, gender, sexual orientation, economic status, political view, philosophical inclination or religious faith.
터키어 | 영어 |
---|---|
yaş | age |
ekonomik | economic |
durum | status |
görüş | view |
dini | religious |
TR Yirminci yüzyılın sonlarındaki büyük devrim, Berlingo! Temmuz 1996?da ortaya çıkan ilk nesil, daha fazla ayrım ve rahatlık getirerek kodları tekrar sarsıyor
EN The other great revolution of the late twentieth century, called Berlingo! The very first generation appeared in July 1996 again shakes the codes by bringing more distinction and comfort
터키어 | 영어 |
---|---|
temmuz | july |
ilk | first |
nesil | generation |
kodları | codes |
ın | of |
TR Yirminci yüzyılın sonlarındaki büyük devrim, Berlingo! Temmuz 1996?da ortaya çıkan ilk nesil, daha fazla ayrım ve rahatlık getirerek kodları tekrar sarsıyor
EN The other great revolution of the late twentieth century, called Berlingo! The very first generation appeared in July 1996 again shakes the codes by bringing more distinction and comfort
터키어 | 영어 |
---|---|
temmuz | july |
ilk | first |
nesil | generation |
kodları | codes |
ın | of |
TR Google Analytics size metrikler ve boyutlar şeklinde bilgi sağlar ve yeni başlayanların çoğu bu ikisi arasında ayrım yapmakta zorlanır
EN Google Analytics provides you with info in the form of metrics and dimensions, and many beginners have trouble making a distinction between the two
터키어 | 영어 |
---|---|
analytics | analytics |
size | you |
boyutlar | dimensions |
sağlar | provides |
çoğu | many |
ikisi | two |
TR Mürekkepler, ayrım ve ekran frekansı
EN Inks, separation, and screen frequency
TR Veri merkezinde biyometrik güvenlik ve kamera gözetimi, büyük çitler, güvenlik görevlileri gibi ek gelişmiş güvenlik önlemleri kullanılmaktadır
EN The data center uses biometric security as well as additional advanced security measures such as camera surveillance, big fences, security guards
터키어 | 영어 |
---|---|
veri | data |
güvenlik | security |
kamera | camera |
büyük | big |
ek | additional |
gelişmiş | advanced |
önlemleri | measures |
TR Güvenlik Bilgisayarlar Dijital Internet güvenliği Güvenlik teşkilatı Siber güvenlik Gizem Soyguncu Anonim Bilgisayar korsanı Siyah ve beyaz
EN Security Computers Digital Internet security Security agency Cyber security Mystery Robber Anonymous Hacker Black and white
터키어 | 영어 |
---|---|
internet | internet |
siber | cyber |
anonim | anonymous |
ve | and |
TR Maske Dijital Güvenlik Piramit Bilgisayar korsanı Bilgi teknolojileri güvenliği Güvenlik teşkilatı Siber Siber güvenlik Siber kafe Yüz Siyah Sarı Üçgen Anonim
EN Mask Digital Security Pyramid Hacker It security Security agency Cyber Cyber security Cyber cafe Face Black Yellow Triangle Anonymous
터키어 | 영어 |
---|---|
maske | mask |
dijital | digital |
siber | cyber |
kafe | cafe |
yüz | face |
siyah | black |
sarı | yellow |
anonim | anonymous |
터키어 | 영어 |
---|---|
zebra | zebra |
android | android |
mobil | mobile |
cihazlar | devices |
ömür | lifetime |
desteği | support |
TR Fiziksel Güvenlik, Ağ Güvenliği ve güvenlik duvarı Uygulamamızın altyapısı ve kullanıcı bilgi veritabanlarımız Sadece Hosting adlı bir veri merkezinde saklanmaktadır. Bize sektördeki en gelişmiş güvenlik duvarlarını sağlıyorlar.
EN Physical Security, Network Security, and the firewall infrastructure of our app and our user information databases are stored in a data center called Sadece Hosting. They provide us with the most advanced firewalls in the industry.
터키어 | 영어 |
---|---|
altyapısı | infrastructure |
kullanıcı | user |
hosting | hosting |
en | most |
gelişmiş | advanced |
TR Güvenlik grubu: Kendi güvenlik duvarı kurallarınızı oluşturun veya varsayılan VPC güvenlik grubunu seçin.
EN Security group: Create your own firewall rules or select the default VPC security group.
터키어 | 영어 |
---|---|
güvenlik | security |
grubu | group |
oluşturun | create |
veya | or |
varsayılan | default |
vpc | vpc |
seçin | select |
TR Criminal Justice Information (CJI) için uygun güvenlik sağlanması ve CJIS Güvenlik Politikası ile uyumluluğun korunması için CJI'ye yalnızca yetkili kişilerin erişebilmesine olanak sağlanması için çeşitli güvenlik denetimleri gerekir
EN Properly securing Criminal Justice Information (CJI) and maintaining compliance with the CJIS Security Policy requires a number of security controls aimed at ensuring only authorized individuals have access to the CJI
터키어 | 영어 |
---|---|
güvenlik | security |
politikası | policy |
yetkili | authorized |
denetimleri | controls |
터키어 | 영어 |
---|---|
android | android |
güncellemeleri | updates |
güvenlik | security |
desteği | support |
kolay | convenient |
TR Web Uygulaması Güvenlik Duvarı (WAF) ile gelişmiş güvenlik
EN Enhanced security with Web Application Firewall (WAF)
터키어 | 영어 |
---|---|
web | web |
uygulaması | application |
güvenlik | security |
ile | with |
gelişmiş | enhanced |
TR Siber güvenlik tehditleri hakkında güncel bilgilerden haberdar olmak için bloglarımızı kontrol edin ve uzmanlardan güvenlik ipuçları alın.
EN Check our blogs to stay up-to-date on current cyber-threats and get expert security tips.
터키어 | 영어 |
---|---|
siber | cyber |
tehditleri | threats |
ipuçları | tips |
TR Özgürlük; güvenlik, refah ve aydınlanmaya nihayet sahip olduğumuzda keyfini çıkarabileceğimiz bir lüks değil; aksine onsuz ne güvenlik, ne refah ne de aydınlanma sahibi olamayacağımız için tüm bunların öncüsüdür.
EN Freedom is not a luxury that we can indulge in when at last we have security and prosperity and enlightenment; it is, rather, antecedent to all of these, for without it we cannot have security nor prosperity nor enlightenment.
터키어 | 영어 |
---|---|
güvenlik | security |
refah | prosperity |
lüks | luxury |
TR Güvenlik:Decred'in benzersiz hibrid PoW/PoS mutabakat mekanizmasına saldırmak yalnızca bir PoW'a saldırmaktan 20 kat daha masraflıdır çünkü hibrid sistemde katmanlı güvenlik bulunur
EN Secure: Decred's unique hybrid PoW/PoS consensus mechanism is more than 20x more expensive to attack than PoW alone because it provides layered security
터키어 | 영어 |
---|---|
mutabakat | consensus |
TR Güvenlik uzmanları, sertifika denetim aracını bazı durumlarda kullanmak için yapılandırılır: - Tüm ağdaki SSL sertifikalarına ve sonlandırma uç noktalarına gerçek zamanlı, kapsamlı bir genel bakışla güvenlik temellerini oluşturmak
EN Security professionals are configured to use the certificate audit tool in some situations: - Establish security basics with a real-time, comprehensive overview of SSL certificates and termination endpoints on the entire network
터키어 | 영어 |
---|---|
güvenlik | security |
denetim | audit |
tüm | entire |
ssl | ssl |
gerçek | real |
kapsamlı | comprehensive |
TR Bir Güvenlik grubu oluşturmak ve güvenlik ile ilgili endişeleri belirlemek ve azaltmak amacıyla bu ekibin tüm kaynaklarınıza salt okunur şekilde erişimini sağlamak için AWS Organizations’ı kullanabilirsiniz
EN You can use AWS Organizations to create a Security group and provide them read-only access to all of your resources to identify and mitigate security concerns
터키어 | 영어 |
---|---|
güvenlik | security |
grubu | group |
tüm | all |
aws | aws |
kaynakları | resources |
터키어 | 영어 |
---|---|
sonix | sonix |
sistemleri | systems |
ve | and |
터키어 | 영어 |
---|---|
izleme | monitoring |
güvenlik | security |
personeli | staff |
düzenli | regular |
içerir | include |
터키어 | 영어 |
---|---|
güvenlik | security |
tehditleri | threats |
yönetmek | manage |
sistemlerini | systems |
olay | event |
bildirimleri | notifications |
tüm | all |
sürekli | continuously |
TR Güvenlik analizi sonucunda sitenizin olası güvenlik açıklarını gösterir ve önerilerde bulunur.
EN The system automatically shows you vulnerabilities and gives advice.
터키어 | 영어 |
---|---|
gösterir | shows |
ve | and |
터키어 | 영어 |
---|---|
nedenle | why |
zebra | zebra |
entegre | integrating |
proaktif | proactively |
터키어 | 영어 |
---|---|
olan | are |
güvenlik | security |
터키어 | 영어 |
---|---|
size | you |
güvenlik | security |
güncellemeleri | updates |
sistemi | os |
TR 4. Fiziksel Güvenlik, Ağ Güvenliği ve Güvenlik Duvarı
EN 4. Physical Security, Network Security, and the Firewall
터키어 | 영어 |
---|---|
fiziksel | physical |
ve | and |
TR Fiziksel Güvenlik, Ağ Güvenliği ve Güvenlik Duvarı
EN Physical Security, Network Security, and the Firewall
터키어 | 영어 |
---|---|
fiziksel | physical |
ve | and |
TR ISO/IEC 27032:2012 Siber güvenlik durumunu iyileştirmek, bu etkinliğin benzersiz yönlerini ve diğer güvenlik etki alanlarına olan bağımlılıklarını ortaya çıkarmak için rehberlik sağlar.
EN ISO/IEC 27032:2012 provides guidance for improving the state of Cybersecurity, drawing out the unique aspects of that activity, and its dependencies on other security domains
터키어 | 영어 |
---|---|
iso | iso |
iec | iec |
güvenlik | security |
iyileştirmek | improving |
benzersiz | unique |
diğer | other |
olan | its |
rehberlik | guidance |
sağlar | provides |
TR İç Güvenlik ve Güvenlik ile ilgili kurumlar ve birimler
EN Institutions and Agencies related to Security and Homeland Security
터키어 | 영어 |
---|---|
güvenlik | security |
ilgili | related |
kurumlar | institutions |
TR Boyut Güvenlik Genel Müdürü Okan DANYILDIZ; “ISAF Yurt İçinde Güvenlik alanında etkinliğini kanıtlamış, alternatifi olmayan tek organizasyon
EN Boyut Guvenlik General Manager Okan DANYILDIZ: “ISAF is the only organization that proved its efficiency domestically in the area of security
터키어 | 영어 |
---|---|
güvenlik | security |
genel | general |
müdürü | manager |
organizasyon | organization |
alanı | area |
TR “ISAF güvenlik fuarı, Türkiye güvenlik sektöründe 20 yıldır yön vererek büyük başarılara imza atmıştır
EN “The ISAF security exhibition achieved great success by guiding the Turkish security industry for 20 years
터키어 | 영어 |
---|---|
güvenlik | security |
yıldır | years |
büyük | great |
50 번역 중 50 표시 중