TR Ürün ve süreçlerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi
터키어의 "geliştirilmesi"는 다음 영어 단어/구로 번역될 수 있습니다.
geliştirilmesi | developing development marketing |
TR Ürün ve süreçlerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi
EN develop and improve product and processes
터키어 | 영어 |
---|---|
ve | and |
süreçlerin | processes |
TR Research4Life kaynakları politikaların ve tıbbi prosedürlerin daha bilinçli olarak geliştirilmesi ve yardım kurumunun benzer araştırmalar yürüten gruplarla ilgili gerekli bilgileri edinmesi için kaynak sağlamaktadır.
EN Research4Life sources provide information for the development of policies and medical procedures and enable the charity to obtain essential information about groups performing related research.
터키어 | 영어 |
---|---|
kaynakları | sources |
tıbbi | medical |
geliştirilmesi | development |
araştırmalar | research |
gerekli | essential |
bilgileri | information |
TR Aracımızın sorumluluğunda sitenize içerik denetmeni koyun ve geliştirilmesi gereken sayfaları bulun
EN Put your site content audit under our tool’s care and find the pages that need improvement
터키어 | 영어 |
---|---|
içerik | content |
ve | and |
sayfaları | pages |
bulun | find |
TR Tezos akıllı kontratları destekler ve merkeziyetsiz uygulamalar geliştirilmesi için bir platform sunar
EN Tezos supports smart contracts and offers a platform to build decentralized applications
터키어 | 영어 |
---|---|
akıllı | smart |
destekler | supports |
merkeziyetsiz | decentralized |
uygulamalar | applications |
platform | platform |
sunar | offers |
TR Neyin geliştirilmesi gerektiği ve neyin yankı uyandırdığını keşfetmek için içeriklerinizi sıralayın ve analiz edin.
EN Analyze and sort your content assets to discover what resonates well and what needs further improvement.
터키어 | 영어 |
---|---|
keşfetmek | discover |
içeriklerinizi | your content |
analiz | analyze |
TR „Code & Context“ anabilim dalının öğrencileri bu nedenle, inovatif teknolojilerin sorumluluk bilinciyle geliştirilmesi, tasarımı ve uygulanmasıyla meşgul oluyorlar
EN In the Code & Context degree program, students therefore deal with the responsible development, design and implementation of innovative technologies
터키어 | 영어 |
---|---|
ve | and |
ın | of |
TR Son derece geniş bir topluluk yazılımın geliştirilmesi ve iyileştirilmesine katılır. Böylece maliyetler düşer, verimlilik artar.
EN An extremely wide community participates in the development and improvement of software, decreasing costs and improving efficiency.
터키어 | 영어 |
---|---|
geniş | wide |
topluluk | community |
geliştirilmesi | development |
verimlilik | efficiency |
yazılımı | software |
TR Tatlı su ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir su kullanımı için sürdürülebilir finansman mekanizmalarının geliştirilmesi ve uygulanması.
EN -The development and implementation of sustainable financing mechanisms for freshwater ecosystem conservation and sustainable water use
터키어 | 영어 |
---|---|
su | water |
sürdürülebilir | sustainable |
kullanımı | use |
geliştirilmesi | development |
uygulanması | implementation |
TR Tarımda kaliteli eğitimin geliştirilmesi,
EN Advancement of Quality Education in Agriculture
터키어 | 영어 |
---|---|
kaliteli | quality |
TR Sosyal girişimlerin vizyonlarının geliştirilmesi.
EN Advancement of Social Initiatives that Enhance their Vision
터키어 | 영어 |
---|---|
sosyal | social |
ın | of |
TR Örgüt içi demokrasilerin pekiştirilmesi; STÖ’lerin yurtiçi ve yurtdışında kendi aralarında ve devlet/yerel yönetim veya özel sektör gibi diğer alanlarla iletişim ve işbirliğinin geliştirilmesi,
EN consolidating intra-organizational democracy; developing CSOs' engagement in communication and cooperation, both within the country and abroad, among themselves as well as with central/local public administrations or private sector
터키어 | 영어 |
---|---|
yerel | local |
sektör | sector |
iletişim | communication |
geliştirilmesi | developing |
TR AB Projelerinin Geliştirilmesi ve Yönetimi
EN Development and Management of EU Projects
터키어 | 영어 |
---|---|
ab | eu |
geliştirilmesi | development |
ve | and |
yönetimi | management |
TR Etki alanlarının, yönetişimlerinin ve savunuculuk, idari ve finansal kaynak bulma becerileri gibi kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi için STK’larda kapasite oluşturulması,
EN Building capacity in CSOs to improve their domains, governance, and institutional capacities such as advocacy, administrative and financial sourcing skills,
터키어 | 영어 |
---|---|
savunuculuk | advocacy |
idari | administrative |
finansal | financial |
becerileri | skills |
kurumsal | institutional |
kapasite | capacity |
TR Akdeniz Kadın Fonu, Akdeniz bölgesindeki kadınların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi için çalışır ve bunun için bölgedeki kadın hareketini destekler.
EN The Mediterranean Women's Fund works for the improvement of women's living conditions and gender equality in the Mediterranean region and supports the women's movement in the region to this end.
터키어 | 영어 |
---|---|
akdeniz | mediterranean |
bölgesindeki | the region |
yaşam | living |
çalışır | works |
destekler | supports |
TR 3.4. 2030’a kadar bulaşıcı olmayan hastalıklardan kaynaklanan erken ölümlerin, bu hastalıkların önlenmesi ve tedavisi yoluyla üçte bir oranında azaltılması ve akıl ve ruh sağlığının ve esenliğinin geliştirilmesi
EN 3.4. By 2030, reduce by one third premature mortality from non-communicable diseases through prevention and treatment and promote mental health and well-being
터키어 | 영어 |
---|---|
önlenmesi | prevention |
ruh | mental |
TR 5.b. Kadınların güçlenmelerinin ilerletilmesi için özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri olmak üzere etkinleştirme teknolojisinin kullanımının geliştirilmesi
EN 5.b. Enhance the use of enabling technology, in particular information and communications technology, to promote the empowerment of women
터키어 | 영어 |
---|---|
bilgi | information |
iletişim | communications |
teknolojileri | technology |
kullanımının | the use of |
TR 8.8. Çalışanların haklarının korunması ve özellikle kadın göçmenler olmak üzere göçmen işçiler ve güvencesiz işlerde çalışan insanlar dâhil bütün çalışanlar için güvenli çalışma ortamlarının geliştirilmesi
EN 8.8. Protect labour rights and promote safe and secure working environments for all workers, including migrant workers, in particular women migrants, and those in precarious employment
터키어 | 영어 |
---|---|
kadın | women |
bütün | all |
çalışma | working |
TR 8.b. 2020’ye kadar genç istihdamı için küresel bir strateji geliştirilmesi ve uygulamaya konması ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün Küresel İstihdam Paktı’nın uygulanması
EN 8.b. By 2020, develop and operationalize a global strategy for youth employment and implement the Global Jobs Pact of the International Labour Organization
터키어 | 영어 |
---|---|
genç | youth |
strateji | strategy |
TR 10.5. Küresel finans piyasalarının ve kurumlarının düzenlenmesi ve denetlenmesinin geliştirilmesi ve bu tür düzenlemelerin hayata geçirilmelerinin güçlendirilmesi
EN 10.5. Improve the regulation and monitoring of global financial markets and institutions and strengthen the implementation of such regulations
터키어 | 영어 |
---|---|
küresel | global |
finans | financial |
ve | and |
ın | of |
kurumların | institutions |
TR 12.b. İstihdam yaratan ve yerel kültür ve ürünlerini teşvik eden sürdürülebilir bir turizm için sürdürülebilir kalkınma etkilerini denetlemeye olanak sağlayan araçlar geliştirilmesi ve uygulanması
EN 12.b. Develop and implement tools to monitor sustainable development impacts for sustainable tourism that creates jobs and promotes local culture and products
터키어 | 영어 |
---|---|
yerel | local |
kültür | culture |
ürünlerini | products |
sürdürülebilir | sustainable |
turizm | tourism |
araçlar | tools |
TR 16.3. Hukukun üstünlüğünün ulusal ve uluslararası düzeylerde geliştirilmesi ve herkesin adalete eşit biçimde erişiminin güvence altına alınması
EN 16.3. Promote the rule of law at the national and international levels and ensure equal access to justice for all
터키어 | 영어 |
---|---|
ve | and |
uluslararası | international |
herkesin | all |
eşit | equal |
TR 16.a Özellikle gelişmekte olan ülkelerde şiddeti önlemek ve terör ve suçla mücadele etmek için her düzeyde kapasite geliştirilmesi adına ilgili ulusal kurumların uluslararası işbirliği yoluyla ilgili ulusal kurumların güçlendirilmesi
EN 16.a Strengthen relevant national institutions, including through international cooperation, for building capacity at all levels, in particular in developing countries, to prevent violence and combat terrorism and crime
터키어 | 영어 |
---|---|
a | a |
önlemek | prevent |
mücadele | combat |
düzeyde | levels |
kapasite | capacity |
ilgili | relevant |
ulusal | national |
kurumların | institutions |
uluslararası | international |
işbirliği | cooperation |
TR 11.3. 2030’a kadar bütün ülkelerde kapsayıcı ve sürdürülebilir kentleşmenin geliştirilmesi ve katılımcı, entegre ve sürdürülebilir insan yerleşimlerinin planlanması ve yönetilmesi için kapasitenin güçlendirilmesi
EN 11.3. By 2030, enhance inclusive and sustainable urbanization and capacity for participatory, integrated and sustainable human settlement planning and management in all countries
터키어 | 영어 |
---|---|
bütün | all |
kapsayıcı | inclusive |
sürdürülebilir | sustainable |
katılımcı | participatory |
entegre | integrated |
insan | human |
TR 17.7.1. Çevreye duyarlı teknolojilerin geliştirilmesi, transferi, yayılması ve yayılmasını teşvik eden gelişmekte olan ülkeler için onaylanmış toplam fon tutarı
EN 17.7.1. Total amount of approved funding for developing countries to promote the development, transfer, dissemination and diffusion of environmentally sound technologies
터키어 | 영어 |
---|---|
transferi | transfer |
ülkeler | countries |
onaylanmış | approved |
toplam | total |
TR Sistemik konular Politika ve kurumsal tutarlılık 17.13. Politika koordinasyonu ve tutarlılığı yoluyla küresel makroekonomik istikrarın geliştirilmesi
EN Systemic issues Policy and institutional coherence 17.13. Enhance global macroeconomic stability, including through policy coordination and policy coherence
터키어 | 영어 |
---|---|
konular | issues |
politika | policy |
kurumsal | institutional |
küresel | global |
TR 13.3. İklim değişikliği azaltım, iklim değişikliğine uyum, etkinin azaltılması ve erken uyarı konularında eğitimin, farkındalık yaratmanın ve insani ve kurumsal kapasitenin geliştirilmesi
EN 13.3. Improve education, awareness-raising and human and institutional capacity on climate change mitigation, adaptation, impact reduction and early warning
터키어 | 영어 |
---|---|
değişikliği | change |
iklim | climate |
ve | and |
erken | early |
uyarı | warning |
farkındalık | awareness |
kurumsal | institutional |
터키어 | 영어 |
---|---|
grubun | group |
gayrimenkul | real estate |
yeni | new |
yatırım | investment |
ve | and |
hukuki | legal |
takibi | track |
nihai | final |
geliştirilmesi | developing |
ın | of |
TR Golden Frog kullanıcı gizliliğine saygı gösterirken aynı zamanda açık ve güvenli İnternet deneyimini korumak üzere uygulama ve hizmetlerin geliştirilmesi için çalışan küresel bir hizmet sağlayıcıdır
EN Golden Frog is a global service provider committed to developing applications and services that preserve an open and secure Internet experience while respecting user privacy
터키어 | 영어 |
---|---|
golden | golden |
frog | frog |
kullanıcı | user |
açık | open |
deneyimini | experience |
geliştirilmesi | developing |
küresel | global |
TR Moroğlu Arseven, mevzuatın geliştirilmesi ve değiştirilmesine ilişkin idari süreçlerde aktif olarak görev alır ve Gümrükler Genel Müdürlüğü’ne sık sık görüş bildirir.
EN Our firm actively participates in administrative processes for improving and modifying regulations, frequently submitting position papers to the Turkish Customs Directorate.
터키어 | 영어 |
---|---|
idari | administrative |
sık | frequently |
TR Bu amaçla; kapsamlı risk değerlendirmesi, strateji geliştirilmesi, müzakerelerde destek verir ve temsil eder
EN The firm supports clients to structure and participate in tailored arbitration and mediation processes, including insight on practical aspects of strategy and timing
터키어 | 영어 |
---|---|
strateji | strategy |
ve | and |
TR Tezos akıllı kontratları destekler ve merkeziyetsiz uygulamalar geliştirilmesi için bir platform sunar
EN Tezos supports smart contracts and offers a platform to build decentralized applications
터키어 | 영어 |
---|---|
akıllı | smart |
destekler | supports |
merkeziyetsiz | decentralized |
uygulamalar | applications |
platform | platform |
sunar | offers |
TR Görme Engelli Bireyler için Mobil Uyarı Ve Yönlendirme Sisteminin Geliştirilmesi
EN DEVELOPMENT OF MOBILE WARNING AND GUIDANCE SYSTEM FOR THE VISUALLY IMPAIRED PEOPLE
터키어 | 영어 |
---|---|
mobil | mobile |
uyarı | warning |
geliştirilmesi | development |
TR Sığır Brusellozunun Serolojik Teşhisinde Lateral Flow Temelli Hızlı Tanı Kiti Geliştirilmesi
EN Developing Lateral Flow Assay Based Rapid Diagnosis Kit for Serologic Diagnosis of Cattle Brucellosis
터키어 | 영어 |
---|---|
temelli | based |
hızlı | rapid |
kiti | kit |
geliştirilmesi | developing |
TR Oklüzal Dikey Boyutunun Tahmini İçin Matematiksel Bir Formülün Geliştirilmesi
EN Developing A Mathematical Formula to Estimate The Occlusal Vertical Dimension.
터키어 | 영어 |
---|---|
dikey | vertical |
geliştirilmesi | developing |
TR Ürün ve süreçlerin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi
EN develop and improve product and processes
터키어 | 영어 |
---|---|
ve | and |
süreçlerin | processes |
TR Sakairi, “Böyle bir yerin geliştirilmesi aslında daha çok bir deney gibiydi” diyor
EN “Developing a place like this was something more of an experiment originally,” Sakairi says
터키어 | 영어 |
---|---|
geliştirilmesi | developing |
diyor | says |
TR Tatlı su ekosisteminin korunması ve sürdürülebilir su kullanımı için sürdürülebilir finansman mekanizmalarının geliştirilmesi ve uygulanması.
EN -The development and implementation of sustainable financing mechanisms for freshwater ecosystem conservation and sustainable water use
터키어 | 영어 |
---|---|
su | water |
sürdürülebilir | sustainable |
kullanımı | use |
geliştirilmesi | development |
uygulanması | implementation |
TR Örgüt içi demokrasilerin pekiştirilmesi; STÖ’lerin yurtiçi ve yurtdışında kendi aralarında ve devlet/yerel yönetim veya özel sektör gibi diğer alanlarla iletişim ve işbirliğinin geliştirilmesi,
EN consolidating intra-organizational democracy; developing CSOs' engagement in communication and cooperation, both within the country and abroad, among themselves as well as with central/local public administrations or private sector
터키어 | 영어 |
---|---|
yerel | local |
sektör | sector |
iletişim | communication |
geliştirilmesi | developing |
TR AB Projelerinin Geliştirilmesi ve Yönetimi
EN Development and Management of EU Projects
터키어 | 영어 |
---|---|
ab | eu |
geliştirilmesi | development |
ve | and |
yönetimi | management |
TR Etki alanlarının, yönetişimlerinin ve savunuculuk, idari ve finansal kaynak bulma becerileri gibi kurumsal kapasitelerinin geliştirilmesi için STK’larda kapasite oluşturulması,
EN Building capacity in CSOs to improve their domains, governance, and institutional capacities such as advocacy, administrative and financial sourcing skills,
터키어 | 영어 |
---|---|
savunuculuk | advocacy |
idari | administrative |
finansal | financial |
becerileri | skills |
kurumsal | institutional |
kapasite | capacity |
TR Akdeniz Kadın Fonu, Akdeniz bölgesindeki kadınların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi için çalışır ve bunun için bölgedeki kadın hareketini destekler.
EN The Mediterranean Women's Fund works for the improvement of women's living conditions and gender equality in the Mediterranean region and supports the women's movement in the region to this end.
터키어 | 영어 |
---|---|
akdeniz | mediterranean |
bölgesindeki | the region |
yaşam | living |
çalışır | works |
destekler | supports |
TR „Code & Context“ anabilim dalının öğrencileri bu nedenle, inovatif teknolojilerin sorumluluk bilinciyle geliştirilmesi, tasarımı ve uygulanmasıyla meşgul oluyorlar
EN In the Code & Context degree program, students therefore deal with the responsible development, design and implementation of innovative technologies
터키어 | 영어 |
---|---|
ve | and |
ın | of |
TR Yararlı hayvan yetiştiriciliğinde değişiklik olanaklarının geliştirilmesi için Federal Tarım Bakanı Julia Klöckner 2019’da Borchert Komisyonu’nu görevlendirdi
EN In 2019, Federal Agriculture Minister Julia Klöckner set up the Borchert Commission to develop options for reorganizing livestock farming
터키어 | 영어 |
---|---|
federal | federal |
komisyonu | commission |
TR Ama sekreterlik, iklim değişikliğinin getirdiği sonuçlardan korunmaya yönelik teknolojilerin geliştirilmesi için devletlere ve kuruluşlara da destek veriyor.
EN The Secretariat also supports states and institutions in developing technologies to protect against the consequences of climate change.
터키어 | 영어 |
---|---|
iklim | climate |
geliştirilmesi | developing |
TR Aşının seri bir şekilde geliştirilmesi kadar önemli olan diğer iki unsur da, mümkün olan en hızlı şekilde üretimi ve dağıtımı
EN Just as important as the rapid development of the vaccine is the fastest possible production and delivery for the vaccine
터키어 | 영어 |
---|---|
geliştirilmesi | development |
önemli | important |
olan | is |
mümkün | possible |
TR „Dirt-Torpedo“nun geliştirilmesi tamamen sanal olarak başladı
EN At first, the development of the Dirt-Torpedo was exclusively virtual
터키어 | 영어 |
---|---|
geliştirilmesi | development |
sanal | virtual |
TR Ortak hedef: Kuzey Denizi’ndeki enerji üretiminin geliştirilmesi.
EN Their joint objective is to expand energy production in the North Sea.
터키어 | 영어 |
---|---|
ortak | joint |
kuzey | north |
ndeki | in |
enerji | energy |
TR Bremenli bilim kadını, uluslararası bir araştırma birliğinde ileri derecede karmaşık iklim modellerini kıyaslayabilen ve böylelikle daha tam hava tahminleri yapılabilmesini sağlayan bir aracın geliştirilmesi çalışmalarını yönetiyor
EN In an international research alliance, the Bremen-based scientist heads the development of a tool that can compare highly complex climate models, making predictions more accurate
터키어 | 영어 |
---|---|
uluslararası | international |
karmaşık | complex |
iklim | climate |
modellerini | models |
tam | accurate |
geliştirilmesi | development |
TR Kömürden Çıkış ve Yenilenebilir Enerjilerin Geliştirilmesi
EN Phasing out coal and expanding renewable energies
터키어 | 영어 |
---|---|
ve | and |
yenilenebilir | renewable |
TR Bu meslek dalına yönelik eğitimde turistik ürün ve hizmetlerin geliştirilmesi ve pazarlanmasının yanı sıra müşteri danışmanlığı da öğreniliyor.
EN Trainees for this occupation learn how to develop and market tourist products and services. They also advise customers.
터키어 | 영어 |
---|---|
bu | this |
ürün | products |
hizmetlerin | services |
müşteri | customers |
50 번역 중 50 표시 중