EN Local meetups are great for many reasons: sharing knowledge, swapping stories, exchanging ideas, solving problems, exchanging resources, networking - that’s why we love to join, love to sponsor, and love to host one every now and then.
EN Local meetups are great for many reasons: sharing knowledge, swapping stories, exchanging ideas, solving problems, exchanging resources, networking - that’s why we love to join, love to sponsor, and love to host one every now and then.
TR Sektörel buluşmalar; bilgi-birikim paylaşımı, fikir ve kaynak alışverişi, problem çözümü ve networking için harikadır. İşte bu yüzden bu tarz buluşmalara katılmayı, sponsor olmayı ve ev sahipliği yapmayı çok seviyoruz.
영어 | 터키어 |
---|---|
ideas | fikir |
resources | kaynak |
sponsor | sponsor |
are | ev |
and | ve |
now | bu |
sharing | paylaşımı |
knowledge | bilgi |
EN If you've been trying to tackle knowledge management inside your company, you've already been put in front of a knowledge base also known as a knowledge management system
TR Şirketinizde bilgi yönetimiyle uğraşmaya çalışıyorsanız, zaten bilgi yönetim sistemi olarak da bilinen bir bilgi tabanının önüne geçmişsinizdir
영어 | 터키어 |
---|---|
been | ne |
knowledge | bilgi |
base | tabanı |
known | bilinen |
system | sistemi |
management | yönetim |
in | da |
a | bir |
already | zaten |
EN If you've been trying to tackle knowledge management inside your company, you've already been put in front of a knowledge base also known as a knowledge management system
TR Şirketinizde bilgi yönetimiyle uğraşmaya çalışıyorsanız, zaten bilgi yönetim sistemi olarak da bilinen bir bilgi tabanının önüne geçmişsinizdir
영어 | 터키어 |
---|---|
been | ne |
knowledge | bilgi |
base | tabanı |
known | bilinen |
system | sistemi |
management | yönetim |
in | da |
a | bir |
already | zaten |
EN The Mendeley Research Network connects researchers across different fields and territories, offering a platform for exchanging ideas, collaboration and new opportunities
TR Mendeley Araştırma Ağı farklı alanlarda ve bölgelerde çalışan araştırmacıların aralarında bağlantı kurarak fikir alışverişi yapmak, ortak çalışmak ve yeni fırsatlar keşfetmek için bir platform sağlar
영어 | 터키어 |
---|---|
mendeley | mendeley |
research | araştırma |
platform | platform |
ideas | fikir |
opportunities | fırsatlar |
new | yeni |
network | ağı |
researchers | araştırmacılar |
and | ve |
for | için |
different | farklı |
EN Actions we can take to respond in the moment when an incident occurs outside of a meeting (such as on a phone call, while exchanging messages, or in person).
TR Toplantı dışında bir olay meydana geldiğinde (telefon görüşmesi sırasında, mesaj alışverişi sırasında veya şahsen) yanıt vermek için yapabileceğimiz eylemler.
영어 | 터키어 |
---|---|
respond | yanıt |
incident | olay |
occurs | meydana |
meeting | toplantı |
phone | telefon |
actions | eylemler |
outside | dışında |
of | in |
or | veya |
a | bir |
to | için |
EN Token operations, exchanging and storing value, managing and creating Digital Assets;
TR Token işlemleri, Dijital Varlıkları takas etmek ve depolamak, yaratmak ve yönetmek.
영어 | 터키어 |
---|---|
token | token |
operations | işlemleri |
and | ve |
managing | yönetmek |
creating | yaratmak |
digital | dijital |
assets | varlıklar |
EN For exchanging our rich diversities and experiences and being able to cooperate…
TR Zengin farklılıklarımız ve deneyimlerimizi paylaşıp ortaklaşabilmek için…
EN The Mendeley Research Network connects researchers across different fields and territories, offering a platform for exchanging ideas, collaboration and new opportunities
TR Mendeley Araştırma Ağı farklı alanlarda ve bölgelerde çalışan araştırmacıların aralarında bağlantı kurarak fikir alışverişi yapmak, ortak çalışmak ve yeni fırsatlar keşfetmek için bir platform sağlar
영어 | 터키어 |
---|---|
mendeley | mendeley |
research | araştırma |
platform | platform |
ideas | fikir |
opportunities | fırsatlar |
new | yeni |
network | ağı |
researchers | araştırmacılar |
and | ve |
for | için |
different | farklı |
EN When accessing a website, your device is exchanging info with it using your IP.
TR Bir web sitesine erişirken, cihazın web sitesiyle IP adresini kullanarak bilgi alışverişi yapar.
영어 | 터키어 |
---|---|
info | bilgi |
ip | ip |
website | web |
device | cihaz |
using | kullanarak |
a | bir |
EN Actions we can take to respond in the moment when an incident occurs outside of a meeting (such as on a phone call, while exchanging messages, or in person)
TR Toplantı dışında bir olay meydana geldiğinde (telefon görüşmesinde, mesaj alışverişi sırasında veya şahsen) yanıt vermek için yapabileceğimiz eylemler
영어 | 터키어 |
---|---|
respond | yanıt |
incident | olay |
occurs | meydana |
meeting | toplantı |
phone | telefon |
actions | eylemler |
outside | dışında |
of | in |
or | veya |
a | bir |
to | için |
EN Build technical knowledge on current industry topics: Knovel provides a wide range of essential technical information so that it is easier to develop knowledge in new areas
TR Güncel sektör konularında teknik bilgiler edinmek: Knovel yeni alanlardaki bilginin geliştirilmesini kolaylaştırmak için çok çeşitli temel teknik bilgiler sağlar
영어 | 터키어 |
---|---|
technical | teknik |
industry | sektör |
topics | konuları |
knovel | knovel |
provides | sağlar |
easier | kolaylaştırmak |
new | yeni |
information | bilgiler |
current | güncel |
of | in |
a | temel |
to | için |
EN With Crisp knowledge management system, you can build a multilingual knowledge center to fit with your customers
TR Crisp bilgi yönetim sistemi ile müşterilerinize uygun çok dilli bir bilgi merkezi oluşturabilirsiniz
영어 | 터키어 |
---|---|
crisp | crisp |
management | yönetim |
system | sistemi |
center | merkezi |
a | bir |
EN Everything you need to build an internal knowledge base is available within our internal knowledge base software
TR Dahili bir bilgi tabanı oluşturmak için ihtiyacınız olan her şey dahili bilgi tabanı yazılımımızda mevcuttur
영어 | 터키어 |
---|---|
knowledge | bilgi |
base | tabanı |
internal | dahili |
software | yazılım |
is | oluşturmak |
available | mevcuttur |
you need | ihtiyacınız |
EN Do you find it too difficult and troublesome to create a website? You don't need coding knowledge. Manage your website easily without needing any technical knowledge.
TR Site kurmak zor ve zahmetli bir iş gibi mi geliyor ? Kod bilgisine ihtiyacınız yok. Hiçbir teknik bilgiye ihtiyacınız olmadan , kolayca web sitenizi yönetin.
영어 | 터키어 |
---|---|
difficult | zor |
manage | yönetin |
technical | teknik |
easily | kolayca |
without | olmadan |
website | web |
need | ihtiyacınız |
and | ve |
a | bir |
EN Build technical knowledge on current industry topics: Knovel provides a wide range of essential technical information so that it is easier to develop knowledge in new areas
TR Güncel sektör konularında teknik bilgiler edinmek: Knovel yeni alanlardaki bilginin geliştirilmesini kolaylaştırmak için çok çeşitli temel teknik bilgiler sağlar
영어 | 터키어 |
---|---|
technical | teknik |
industry | sektör |
topics | konuları |
knovel | knovel |
provides | sağlar |
easier | kolaylaştırmak |
new | yeni |
information | bilgiler |
current | güncel |
of | in |
a | temel |
to | için |
EN Do you find it too difficult and troublesome to create a website? You don't need coding knowledge. Manage your website easily without needing any technical knowledge.
TR Site kurmak zor ve zahmetli bir iş gibi mi geliyor ? Kod bilgisine ihtiyacınız yok. Hiçbir teknik bilgiye ihtiyacınız olmadan , kolayca web sitenizi yönetin.
영어 | 터키어 |
---|---|
difficult | zor |
manage | yönetin |
technical | teknik |
easily | kolayca |
without | olmadan |
website | web |
need | ihtiyacınız |
and | ve |
a | bir |
EN With over 20 years of knowledge and expertise in the processing and packaging of coconut beverages, the range of solutions offered includes product development, technical and consumer knowledge, innovative packaging and processing solutions
TR Hindistan cevizi içeceklerinin işlenmesi ve paketlenmesinde 20 yılı aşkın bilgi ve deneyimle sunulan çözümler ürün geliştirme, teknik bilgiler ve tüketici bilgileri, yenilikçi paketleme ve proses çözümlerini içeriyor
영어 | 터키어 |
---|---|
of | ın |
processing | işlenmesi |
packaging | paketleme |
offered | sunulan |
development | geliştirme |
technical | teknik |
consumer | tüketici |
innovative | yenilikçi |
solutions | çözümler |
product | ürün |
years | yıl |
and | ve |
in | aşkın |
expertise | bilgi |
EN This includes product development, technical knowledge, consumer knowledge, and innovative packaging and processing solutions
TR Bu, ürün gelişimini, teknik bilgiyi, müşteri bilgisini ve yenilikçi paketleme ve işleme çözümlerini içermektedir
영어 | 터키어 |
---|---|
technical | teknik |
innovative | yenilikçi |
packaging | paketleme |
processing | işleme |
product | ürün |
this | bu |
and | ve |
EN With over 20 years of knowledge and expertise in the processing and packaging of coconut beverages, the range of solutions offered includes product development, technical and consumer knowledge, innovative packaging and processing solutions.
TR Hindistan cevizi içeceklerinin işlenmesi ve paketlenmesinde 20 yılı aşkın bilgi ve deneyimle sunulan çözümler ürün geliştirme, teknik bilgiler ve tüketici bilgileri, yenilikçi paketleme ve işleme çözümlerini içeriyor.
영어 | 터키어 |
---|---|
of | ın |
packaging | paketleme |
offered | sunulan |
development | geliştirme |
technical | teknik |
consumer | tüketici |
innovative | yenilikçi |
solutions | çözümler |
product | ürün |
years | yıl |
and | ve |
processing | işleme |
in | aşkın |
expertise | bilgi |
EN Everything you need to build an internal knowledge base is available within our internal knowledge base software
TR Dahili bir bilgi tabanı oluşturmak için ihtiyacınız olan her şey dahili bilgi tabanı yazılımımızda mevcuttur
영어 | 터키어 |
---|---|
knowledge | bilgi |
base | tabanı |
internal | dahili |
software | yazılım |
is | oluşturmak |
available | mevcuttur |
you need | ihtiyacınız |
EN Fully responsive design knowledge base app to make your knowledge article stand out.
TR Cihaza bağlı olarak bilgi makalenizi öne çıkarın
영어 | 터키어 |
---|---|
knowledge | bilgi |
out | ne |
to | olarak |
EN With Crisp knowledge management system, you can build a multilingual knowledge base to fit with your customers
TR Crisp bilgi yönetim sistemi ile müşterilerinize uygun çok dilli bir bilgi merkezi oluşturabilirsiniz
영어 | 터키어 |
---|---|
crisp | crisp |
management | yönetim |
system | sistemi |
a | bir |
EN We help researchers to make new discoveries, collaborate with their colleagues and give them the knowledge they need to find funding
TR Araştırmacıların yeni keşifler yapmalarına, meslektaşlarıyla işbirlikleri yapmalarına yardımcı oluruz ve finansman bulmak için ihtiyaç duydukları bilgileri onlara sağlarız
영어 | 터키어 |
---|---|
new | yeni |
funding | finansman |
help | yardımcı |
researchers | araştırmacılar |
need | ihtiyaç |
and | ve |
give | için |
EN Our goal is to expand the boundaries of knowledge for the benefit of humanity.
TR Hedefimiz insanlık namına bilginin sınırlarını genişletmektir.
영어 | 터키어 |
---|---|
boundaries | sınırları |
of | ın |
our goal | hedefimiz |
EN SSRN is helping students and professors share research findings prior to publication, ensuring early access to essential knowledge
TR SSRN öğrenciler ve öğretim üyelerinin araştırma sonuçlarını daha yayınlanmadan bulmasına yardımcı olarak elzem bilgilere erken erişim sağlar
영어 | 터키어 |
---|---|
research | araştırma |
ensuring | sağlar |
early | erken |
access | erişim |
students | öğrenciler |
and | ve |
EN We are giving authors a platform to explain their ideas in their own words, shaping the knowledge they share to fit different types of learning
TR Yazarlara fikirlerini kendi sözcükleriyle açıklamaları için bir platform vererek, paylaştıkları bilgileri farklı öğrenme türlerine uyacak şekilde biçimlendiriyoruz
영어 | 터키어 |
---|---|
platform | platform |
ideas | fikirlerini |
knowledge | bilgileri |
share | paylaş |
fit | uyacak |
types | türlerine |
the | şekilde |
of | in |
learning | öğrenme |
different | farklı |
EN From digital and print advertising to medical reference books, congress coverage and reprints, we have the knowledge and influential decision makers at our fingertips to get your message noticed.
TR Dijital ve basılı reklamlardan, tıbbi referans kitaplarına, kongre haberleri ve tekrar baskılarına kadar pek çok alanda, mesajınızın duyulabilmesine yardımcı olacak bilgiye ve etkili karar alıcılara sahibiz.
영어 | 터키어 |
---|---|
digital | dijital |
baskı | |
medical | tıbbi |
reference | referans |
decision | karar |
message | mesaj |
to | kadar |
the | olacak |
and | ve |
books | kitaplar |
we have | sahibiz |
EN Create content that ranks (no expert knowledge required)
TR Sıralanan içerikler oluşturun (uzman bilgisi gerekmez)
영어 | 터키어 |
---|---|
create | oluşturun |
expert | uzman |
knowledge | bilgisi |
EN Expand your SEO and marketing knowledge with detailed tutorials and case studies.
TR Detaylı konu anlatımları ve vaka incelemeleriyle SEO ve pazarlama bilgilerinizi arttırın.
영어 | 터키어 |
---|---|
seo | seo |
marketing | pazarlama |
case | vaka |
detailed | detaylı |
with | konu |
and | ve |
EN Interactive training courses guide attendees through a topic and test their knowledge along the way.
TR Etkileşimli eğitim kursları katılımcılara belirli bir konuda rehberlik sağlamakta ve bu esnada bilgilerini sınamaktadır.
영어 | 터키어 |
---|---|
interactive | etkileşimli |
guide | rehberlik |
attendees | katılımcı |
training | eğitim |
courses | kursları |
through | e |
and | ve |
EN Research data are the foundation on which scientific and medical knowledge is built
TR Araştırma verileri bilimsel ve tıbbi bilginin üstüne inşa edildiği temeli oluşturur
영어 | 터키어 |
---|---|
data | verileri |
foundation | temeli |
medical | tıbbi |
built | inşa |
research | araştırma |
scientific | bilimsel |
and | ve |
EN Armed with this provisional acceptance of their work, authors can perform the research in the knowledge that the results themselves will not determine the article's publication
TR Çalışmaları bu şekilde koşullu olarak kabul edilen yazarlar, araştırmalarını, makalenin yayınlanmasına etki edecek olan şeyin sonuçların kendisi olmayacağını bilerek yapabilmektedir
영어 | 터키어 |
---|---|
authors | yazarlar |
this | bu |
will | edecek |
research | araştırmalar |
the | kabul |
EN Our clinical search engine thinks and works the way you do, making it easier to find and apply relevant knowledge.
TR Aynen sizin gibi düşünüp çalışarak ilgili bilgilerin bulunması ve uygulanmasını kolaylaştıran klinik arama motorumuz.
영어 | 터키어 |
---|---|
clinical | klinik |
relevant | ilgili |
search | arama |
and | ve |
EN Helps radiologists to fine tune their diagnostic skills and increase their knowledge.
TR Radyologların tanı koyma becerilerini geliştirmesine ve bilgilerini artırmasına yardımcı olur.
영어 | 터키어 |
---|---|
helps | yardımcı olur |
and | ve |
EN Performance management, professional development, skills training and knowledge acquisition tools to help develop and maintain a high-performing team
TR Yüksek performanslı bir ekip kurulması ve devamlılığına yardımcı olmak için Performans yönetimi, profesyonel gelişim, beceri eğitimi ve bilgi edinme araçları
영어 | 터키어 |
---|---|
management | yönetimi |
development | gelişim |
training | eğitimi |
team | ekip |
high | yüksek |
performance | performans |
tools | araçları |
professional | profesyonel |
and | ve |
help | yardımcı |
to | için |
EN Ensures your staff?s knowledge and skills are reflective of best practices and current evidence
TR Çalışanlarınızın bilgi ve becerilerinin en iyi uygulamaları ve geçerli kanıtları yansıttığından emin olun
영어 | 터키어 |
---|---|
of | ın |
practices | uygulamalar |
current | geçerli |
are | olun |
and | ve |
best | en |
EN Standardise, measure and document knowledge with over 1,300 evidence-based skills and robust competency management.
TR Elsevier, bakım süreci boyunca güvenilir, otoriter içerikler sağlayan güçlü bir çevrimiçi ürün setiyle hemşireler ve diğer klinisyenlere destek olmaktadır.
영어 | 터키어 |
---|---|
robust | güçlü |
and | ve |
with | bir |
EN Enables you to quickly translate knowledge into actionable orders.
TR Bilgiyi hızlı bir şekilde eyleme geçirilebilir hale dönüştürmenizi sağlar.
영어 | 터키어 |
---|---|
enables | sağlar |
knowledge | bilgiyi |
to | bir |
EN Makes it easy to find and apply relevant knowledge
TR İlgili bilgilerin bulunması ve uygulanmasını kolaylaştırır
영어 | 터키어 |
---|---|
easy | kolaylaştırır |
and | ve |
EN ClinicalKey is the clinical search engine that thinks and works the way you do, making it easier to find and apply relevant knowledge.
TR ClinicalKey, aynen sizin gibi düşünüp çalışarak ilgili bilgilerin bulunması ve uygulanmasını kolaylaştıran klinik bir arama motorudur.
영어 | 터키어 |
---|---|
clinical | klinik |
relevant | ilgili |
clinicalkey | clinicalkey |
search | arama |
and | ve |
EN Keep pace with the fast growth in knowledge
TR Hızla artan bilgiye ayak uydurun
영어 | 터키어 |
---|---|
fast | hızla |
knowledge | bilgiye |
EN The clinical search engine that thinks and works the way you do, making it easier to find and apply relevant knowledge.
TR Aynen sizin gibi düşünüp çalışarak ilgili bilgilerin bulunması ve uygulanmasını kolaylaştıran klinik arama motoru.
영어 | 터키어 |
---|---|
clinical | klinik |
engine | motoru |
relevant | ilgili |
search | arama |
and | ve |
EN Helps radiologists fine tune their diagnostic skills and increase their knowledge.
TR Radyologların tanı koyma becerilerini geliştirmesine ve bilgilerini artırmasına yardımcı olur.
영어 | 터키어 |
---|---|
helps | yardımcı olur |
and | ve |
EN World-class knowledge when and where you need it
TR İhtiyacınız Olan Yerde ve Zamanda Birinci Sınıf Bilgiler
영어 | 터키어 |
---|---|
it | olan |
when | zamanda |
class | sınıf |
and | ve |
EN Quickly translate knowledge into actionable orders.
TR Bilgiyi hızla kullanılabilir talimatlar haline getirin.
영어 | 터키어 |
---|---|
quickly | hızla |
knowledge | bilgiyi |
into | haline |
EN Strengthen expertise in their field – With medicine changing all the time, physicians can build and strengthen their knowledge through access to the most current research and findings in their field.
TR Alanlarındaki uzmanlığı güçlendirmek – Tıp sürekli olarak değiştiğinden, doktorlar alanlarındaki en güncel araştırmalara ve bulgulara erişerek bilgilerini artırabilir ve güçlendirebilir.
EN Education solutions: Provide educational programmes that uplift the expertise and knowledge of your target market and create a sustainable groundswell in demand and a stronger brand image.
TR Eğitim çözümleri: Hedef piyasanızın uzmanlık ve bilgisini yükselten ve sürdürülebilir talep artışı ve daha güçlü bir marka imajı yaratan eğitim programları sağlayın.
영어 | 터키어 |
---|---|
provide | sağlayın |
expertise | uzmanlık |
target | hedef |
sustainable | sürdürülebilir |
demand | talep |
solutions | çözümleri |
programmes | programları |
brand | marka |
a | bir |
and | ve |
education | eğitim |
EN But the issue with these resources is that their content is unorganized. There's no clear starting point or pathway to SEO knowledge.
TR Ancak bu kaynaklarla ilgili sorun, içeriklerinin düzenli olmamasıdır. SEO bilgisine ulaşan net bir başlangıç noktası veya gidiş yolu yoktur.
영어 | 터키어 |
---|---|
issue | sorun |
resources | kaynaklarla |
clear | net |
seo | seo |
starting | başlangıç |
point | noktası |
no | yoktur |
these | bu |
or | veya |
EN These six chapters are all you need to build a strong foundation of SEO knowledge and start ranking higher in Google
TR Bu altı bölüm, SEO bilgisi konusunda güçlü bir temel oluşturmak ve Google’da daha üstlerde sıralanmaya başlamak için ihtiyacınız olan tek şey
영어 | 터키어 |
---|---|
seo | seo |
start | başlamak |
strong | güçlü |
these | bu |
and | ve |
you need | ihtiyacınız |
build | oluşturmak |
EN Our certification course is designed to equip you with the knowledge and analytical skills to make intelligent marketing decisions using Ahrefs’ tools and data.
TR Sertifika kursumuz, sizi Ahrefs’in araçlarını ve verilerini kullanarak akıllıca pazarlama kararları almanız için gerekli bilgi ve analitik becerilerle donatmak üzere tasarlanmıştır.
영어 | 터키어 |
---|---|
certification | sertifika |
analytical | analitik |
intelligent | akıllı |
marketing | pazarlama |
tools | araçlarını |
and | ve |
decisions | kararlar |
using | kullanarak |
data | verilerini |
50 번역 중 50 표시 중