TR Zorlayıcı olarak dahil olduğum başka davranışlar var mı? Bunlar yeni internet ve teknoloji davranışları veya seks, yemek yeme, okuma, bağımlılık, iş, madde bağımlılığı vb. gibi diğer zorlayıcı davranışlar olabilir.
"ilgili davranışlar" თურქული-ში შეიძლება ითარგმნოს შემდეგ ინგლისური სიტყვებად/ფრაზებად:
TR Zorlayıcı olarak dahil olduğum başka davranışlar var mı? Bunlar yeni internet ve teknoloji davranışları veya seks, yemek yeme, okuma, bağımlılık, iş, madde bağımlılığı vb. gibi diğer zorlayıcı davranışlar olabilir.
EN Are there other behaviors I am engaging in compulsively? These may be new internet and technology behaviors or other compulsive behaviors, such as sex, eating, reading, codependency, work, substance abuse, etc.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
yeni | new |
internet | internet |
teknoloji | technology |
veya | or |
seks | sex |
okuma | reading |
madde | substance |
TR Orta çizgiler, çevrimiçi alışveriş veya e-postaları kontrol etme gibi teknolojiyle ilgili davranışlar, yaklaşan bir son tarih veya seyahat gibi teknolojiyle ilgili olmayan durumlar veya yalnızlık veya korku gibi zor duygular olabilir
EN Middle lines could be tech-related behaviors such as online shopping or checking email, non-tech related situations such as an approaching deadline or travel, or difficult emotions like loneliness or fear
თურქული | ინგლისური |
---|---|
orta | middle |
çevrimiçi | online |
alışveriş | shopping |
veya | or |
kontrol | checking |
ilgili | related |
seyahat | travel |
korku | fear |
zor | difficult |
TR Rüşvet niteliğinde davranışlar yolsuzlukla mücadeleye ilişkin yasa maddeleri ve ilgili mevzuatı ihlal etmektedir
EN Actions that qualify as bribe breach legal provisions on fight against corruption and the relevant regulations
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ve | and |
ilgili | relevant |
ihlal | breach |
TR Rüşvet niteliğinde davranışlar yolsuzlukla mücadeleye ilişkin yasa maddeleri ve ilgili mevzuatı ihlal etmektedir
EN Actions that qualify as bribe breach legal provisions on fight against corruption and the relevant regulations
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ve | and |
ilgili | relevant |
ihlal | breach |
TR Rüşvet niteliğinde davranışlar yolsuzlukla mücadeleye ilişkin yasa maddeleri ve ilgili mevzuatı ihlal etmektedir
EN Actions that qualify as bribe breach legal provisions on fight against corruption and the relevant regulations
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ve | and |
ilgili | relevant |
ihlal | breach |
TR Rüşvet niteliğinde davranışlar yolsuzlukla mücadeleye ilişkin yasa maddeleri ve ilgili mevzuatı ihlal etmektedir
EN Actions that qualify as bribe breach legal provisions on fight against corruption and the relevant regulations
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ve | and |
ilgili | relevant |
ihlal | breach |
TR Last.fm oldukça açık ve saygılı bir topluluktur ve böyle kalmasını istiyoruz. Topluluk Kurallarımızda neleri kabul edilemez davranışlar olarak gördüğümüz açıkça belirtilmektedir.
EN Last.fm has a pretty open and respectful community, and we want it to stay that way. Our Community Guidelines lay down in clear terms what we consider unacceptable behaviour.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
last | last |
oldukça | pretty |
topluluk | community |
TR Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar ITAA'da uygun değildir
EN Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in ITAA
თურქული | ინგლისური |
---|---|
diğer | other |
yönelik | towards |
cinsel | sexual |
veya | or |
ayrımcı | discriminatory |
yorumlar | comments |
itaa | itaa |
da | in |
uygun | appropriate |
TR Ayrıca onlardan senaryonun "Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar toplantıda uygun değildir" yazan bölümünü tekrar etmelerini isteyebiliriz.
EN We can also ask them to repeat the section of the script that states “Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in the meeting.”
თურქული | ინგლისური |
---|---|
diğer | other |
cinsel | sexual |
ayrımcı | discriminatory |
yorumlar | comments |
uygun | appropriate |
bölümünü | section |
TR Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar ITAA'da uygun değildir."
EN Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in ITAA.”
თურქული | ინგლისური |
---|---|
diğer | other |
yönelik | towards |
cinsel | sexual |
veya | or |
ayrımcı | discriminatory |
yorumlar | comments |
itaa | itaa |
da | in |
uygun | appropriate |
TR Gruplar, tekrar tekrar uygunsuz davranışlar sergileyen kişiler için iki veya üç grev politikası uygulayabilir. Son çare olarak, rahatsız edici üyeden bir süreliğine toplantılara katılmayı bırakması istenebilir.
EN Groups may consider a two- or three- strike policy for people who repeatedly act out inappropriate behavior. As a last resort, the disruptive member may be asked to stop attending meetings for a period of time.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gruplar | groups |
uygunsuz | inappropriate |
kişiler | people |
veya | or |
politikası | policy |
son | last |
TR Diğer üyelere yönelik saldırgan veya cinsel içerikli yorumlar veya davranışlar toplantıda uygun değildir. Birinin uygunsuz davrandığını düşünüyorsanız, lütfen sandalyeye veya başka bir güvenilir üyeye ulaşın.
EN Comments or behavior of an aggressive or sexual nature directed towards other members are not appropriate in the meeting. If you believe somebody has acted inappropriately, please reach out to the chair or to another trusted member.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
veya | or |
cinsel | sexual |
yorumlar | comments |
uygun | appropriate |
uygunsuz | inappropriately |
güvenilir | trusted |
üyeye | member |
TR Ancak bilinmeyen uygulamalar ve davranışlar halen TotalAV? Koruma Bulutu’nda gerçek zamanlı olarak izlenmekte ve sorgulanmaktadır, bu sayede kötü amaçlı yazılımlar ve en yeni tehditler gelişmiş yöntemlerle tespit edilmektedir.
EN However, any unknown apps and behaviours are still monitored in real-time and queried against the TotalAV? Protection Cloud, this offers up to the minute advanced detections of malware and the very latest threats.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bilinmeyen | unknown |
totalav | totalav |
koruma | protection |
bulutu | cloud |
gerçek | real |
bu | this |
gelişmiş | advanced |
TR ARAÇ SÜRÜCÜLERİNDEKİ AGRESİF DAVRANIŞLAR
EN AGGRESSIVE BEHAVIORS OF VEHICLE DRIVERS
TR Bu yöntem sırf geçmişteki davranışlar için değil, aynı zamanda da yaklaşan kararlar için kullanılabilir ve bu aynı şekilde her firmaya da tavsiye edilebilir
EN You can apply this approach not only to past actions, but also to upcoming decisions; we also recommend it for companies
თურქული | ინგლისური |
---|---|
değil | not |
da | also |
yaklaşan | upcoming |
kararlar | decisions |
TR Ancak bilinmeyen uygulamalar ve davranışlar halen TotalAV? Koruma Bulutu’nda gerçek zamanlı olarak izlenmekte ve sorgulanmaktadır, bu sayede kötü amaçlı yazılımlar ve en yeni tehditler gelişmiş yöntemlerle tespit edilmektedir.
EN However, any unknown apps and behaviours are still monitored in real-time and queried against the TotalAV? Protection Cloud, this offers up to the minute advanced detections of malware and the very latest threats.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bilinmeyen | unknown |
totalav | totalav |
koruma | protection |
bulutu | cloud |
gerçek | real |
bu | this |
gelişmiş | advanced |
TR Last.fm oldukça açık ve saygılı bir topluluktur ve böyle kalmasını istiyoruz. Topluluk Kurallarımızda neleri kabul edilemez davranışlar olarak gördüğümüz açıkça belirtilmektedir.
EN Last.fm has a pretty open and respectful community, and we want it to stay that way. Our Community Guidelines lay down in clear terms what we consider unacceptable behaviour.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
last | last |
oldukça | pretty |
topluluk | community |
TR Kapsayıcı beceriler ve davranışlar oluşturma
EN Build inclusive skills and behaviours
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kapsayıcı | inclusive |
ve | and |
oluşturma | build |
TR Bir alkoliğin güvenli bir şekilde bir bardak bira içmek için rezervasyon yaptıramaması gibi, bizim için rezervasyon yaptırılsa bile asla güvenli olmayan belirli teknik davranışlar vardır
EN Just as an alcoholic cannot safely bookend drinking a glass of beer, for us there are certain tech behaviors that are simply never safe to engage in, even when bookended
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bira | beer |
asla | never |
belirli | certain |
teknik | tech |
TR Bastırıyor olabileceğimiz herhangi bir ihtiyaç, kırgınlık, duygu veya stresle temasa geçmek için günlüğe kaydederiz. Sahip olduğumuz dürtüler veya meşgul olduğumuz yararsız davranışlar hakkında yazıyoruz.
EN We journal to get in touch with any needs, resentments, feelings, or stresses that we may be suppressing. We write about any urges we have or unhelpful behaviors we’re engaging in.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ihtiyaç | needs |
TR İyileşmeme daha iyi öncelik vermek için bırakmam gereken alışkanlıklar, davranışlar, araçlar, ilişkiler veya taahhütler var mı?
EN Are there any habits, behaviors, devices, relationships, or commitments that I need to let go of in order to better prioritize my recovery?
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ilişkiler | relationships |
TR Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar ITAA'da uygun değildir
EN Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in ITAA
თურქული | ინგლისური |
---|---|
diğer | other |
yönelik | towards |
cinsel | sexual |
veya | or |
ayrımcı | discriminatory |
yorumlar | comments |
itaa | itaa |
da | in |
uygun | appropriate |
TR Ayrıca onlardan senaryonun "Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar toplantıda uygun değildir" yazan bölümünü tekrar etmelerini isteyebiliriz.
EN We can also ask them to repeat the section of the script that states “Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in the meeting.”
თურქული | ინგლისური |
---|---|
diğer | other |
cinsel | sexual |
ayrımcı | discriminatory |
yorumlar | comments |
uygun | appropriate |
bölümünü | section |
TR Diğer üyelere yönelik saldırgan, cinsel veya ayrımcı nitelikteki yorumlar veya davranışlar ITAA'da uygun değildir."
EN Comments or behavior of an aggressive, sexual, or discriminatory nature directed towards other members are not appropriate in ITAA.”
თურქული | ინგლისური |
---|---|
diğer | other |
yönelik | towards |
cinsel | sexual |
veya | or |
ayrımcı | discriminatory |
yorumlar | comments |
itaa | itaa |
da | in |
uygun | appropriate |
TR Gruplar, tekrar tekrar uygunsuz davranışlar sergileyen kişiler için iki veya üç grev politikası uygulayabilir. Son çare olarak, rahatsız edici üyeden bir süreliğine toplantılara katılmayı bırakması istenebilir.
EN Groups may consider a two- or three- strike policy for people who repeatedly act out inappropriate behavior. As a last resort, the disruptive member may be asked to stop attending meetings for a period of time.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gruplar | groups |
uygunsuz | inappropriate |
kişiler | people |
veya | or |
politikası | policy |
son | last |
TR Kendini yaralama ve zararlı davranışlar
EN Self-injury and harmful behaviour
TR Belirli uygulamalar için madde uygunluğuyla ilgili görünürlük ve boru döşeme, kimya mühendisliği ve işleme ile EHS uyumluluğuyla ilgili en iyi uygulama verilerini edinerek geliştirme ve üretimle ilgili zorlukların üstesinden gelin.
EN Tackle development and production challenges by gaining visibility on substance suitability for specific applications and best practice data relevant to piping, chemical engineering and processing and EHS compliance.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
madde | substance |
görünürlük | visibility |
kimya | chemical |
işleme | processing |
verilerini | data |
geliştirme | development |
TR Cinsiyet eşitsizliğiyle ilgili müdahaleler ve politikaların hayata geçirilmesinde veri odaklı kararların desteklenmesi için cinsiyet eşitsizliği ve önyargısıyla ilgili kritik sorunlar sağlıklı çalışmalarla incelenmelidir
EN Critical issues related to gender disparity and bias must be examined by sound studies to support a data-informed approach to implementing interventions and policy related to gender inequality
თურქული | ინგლისური |
---|---|
cinsiyet | gender |
ilgili | related |
veri | data |
kritik | critical |
sorunlar | issues |
TR Bir sipariş vermek veya sipariş durumuyla ilgili bilgi almak, bir makale yayınlamak, bir kitap yayınlamak veya çevrimiçi platformlar ve çözümlerle ilgili sorular veya yorumlarınız varsa, lütfen Destek Merkezimizi ziyaret edin.
EN If you have a question or comment about placing an order or order status, publishing an article, publishing a book or online platforms and solutions, please visit our Support Centre.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
sipariş | order |
veya | or |
makale | article |
kitap | book |
çevrimiçi | online |
platformlar | platforms |
ziyaret | visit |
varsa | if |
TR * Elsevier'den ilgili ürünler, hizmetler ve etkinliklerle ilgili olarak özel teklif ve promosyonları almak istiyorum (ilaç şirketleri gibi ortaklardan gelen içerikler dahil)
EN * I wish to receive special offers and promotions from Elsevier about related products, services and events (including content from partners such as pharma companies)
თურქული | ინგლისური |
---|---|
elsevier | elsevier |
ürünler | products |
hizmetler | services |
teklif | offers |
şirketleri | companies |
TR Hollanda ve uluslararası kitap tarihinin çeşitli yönleriyle ilgili pek çok eser vermiştir ve halihazırda Leiden'de on yedinci yüzyıldaki kitap ticaretiyle ilgili bir çalışma yapmaktadır.
EN He has published widely on various aspects of Dutch and international book history and is currently working on a study of the seventeenth-century book trade in Leiden.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
hollanda | dutch |
uluslararası | international |
kitap | book |
halihazırda | currently |
çalışma | working |
TR “Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil” sloganıyla yürüttüğümüz kampanyayla çocuk işçilerle ilgili kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve ilgili mercileri sorumluluk almaya teşvik etmeyi hedefliyoruz.
EN We aim to create awareness on the issue of child labour and encourage all authorities and stakeholders to act upon it.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
çocuk | child |
farkındalık | awareness |
ve | and |
teşvik | encourage |
TR Çocuk işçiliği ile ilgili kamu, sivil toplum, akademi ve sendika temsilcileri gibi konuyla ilgili çalışma yürüten tüm paydaşları yan yana getirdiğimiz yuvarlak masa toplantıları organize ediyoruz.
EN We organize round table meetings that bring together all stakeholders such as public authorities, civil society actors, academics and syndicate representatives.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
sivil | civil |
temsilcileri | representatives |
yuvarlak | round |
organize | organize |
TR Web sitelerine eriştiğinizde veya www.whoer.net dahil Whoer VPN ile ilgili hizmetleri kullandığınızda veya hizmetlerimizle ilgili olarak bizimle iletişime geçtiğinizde kişisel verilerinizi toplarız
EN We collect your personal data when you access the websites or use the services related to Whoer VPN, including www.whoer.net, or contact us regarding our services
თურქული | ინგლისური |
---|---|
veya | or |
whoer | whoer |
vpn | vpn |
hizmetleri | services |
iletişime | contact |
TR Saklama veya elde etme süreleriyle ilgili olarak, çeşitli amaçlar için kullanılan çeşitli veri türleri için geçerli özel koşullar ilgili bölümlerde belirtilmiştir
EN Concerning storage or retention periods, the specific terms applicable to the various types of data used for various purposes are noted in their respective sections
თურქული | ინგლისური |
---|---|
saklama | storage |
veya | or |
çeşitli | various |
veri | data |
türleri | types |
koşullar | terms |
TR Control Union Sertifikasyon Hizmetleri onayladığı bir ürün, süreç, hizmet veya kuruluşun ilgili gözetim veya sertifikasyon standardı gerekliliklerini yerine getirdiğine dair tüm ilgili taraflara garanti ve güven sağlamayı amaçlar
EN Control Union Certifications aims to provide assurance and confidence to all interested parties that a product, process, service or organisation that it certified fulfils the requirements of the relevant inspection or certification standard
თურქული | ინგლისური |
---|---|
control | control |
union | union |
sertifikasyon | certification |
ürün | product |
süreç | process |
veya | or |
ilgili | relevant |
standardı | standard |
garanti | assurance |
güven | confidence |
TR Pazarlama, marka çalışmaları ve video oluşturma süreçleriyle ilgili yararlı bilgilerin yanı sıra sunduğumuz özelliklerle ilgili güncellemeleri blogumuzda bulabilirsiniz
EN Find useful tips on marketing, branding and video production, as well as our new feature updates on our blog
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ve | and |
video | video |
yararlı | useful |
yanı | well |
güncellemeleri | updates |
TR Yeni bloklar ve işlemlerle ilgili veri sağlayan, düşük gecikmeli yayın soket kanalıdır. Bloklar, işlemler ve adreslerle ilgili bildirimlere abone olun ve bir olay gerçekleştiğinde bir işlem bloğunu açıklayan bir JSON nesnesi alın.
EN Low-latency streaming socket channel providing data on new blocks and transactions. Subscribe for notifications on blocks, transactions, or addresses, and receive JSON objects describing a transaction block when an event occurs.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
yeni | new |
bloklar | blocks |
veri | data |
sağlayan | providing |
düşük | low |
soket | socket |
abone | subscribe |
olay | event |
json | json |
alın | receive |
kanalı | channel |
TR Bir ürün seçmeme yardım et Lisansla ilgili sorular Satın alma süreciyle ilgili sorular/sorunlar Son satın alma işlemi için fatura talep edin Yanlış ürün satın alındı
EN Help me to choose a product License questions Purchasing process questions/issues Request an invoice for a recent purchase Wrong product purchased
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ürün | product |
yardım | help |
sorular | questions |
sorunlar | issues |
son | recent |
işlemi | process |
talep | request |
yanlış | wrong |
TR Aynı zamanda, sadece girişiminiz ile ilgili değil gündemle ilgili paylaşımlarda da bulunmalısınız.
EN At the same time, you should share posts about not only your enterprise but also current events.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
zamanda | time |
değil | not |
da | also |
TR “Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil” sloganıyla yürüttüğümüz kampanyayla çocuk işçilerle ilgili kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve ilgili mercileri sorumluluk almaya teşvik etmeyi hedefliyoruz.
EN We aim to create awareness on the issue of child labour and encourage all authorities and stakeholders to act upon it.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
çocuk | child |
farkındalık | awareness |
ve | and |
teşvik | encourage |
TR Çocuk işçiliği ile ilgili kamu, sivil toplum, akademi ve sendika temsilcileri gibi konuyla ilgili çalışma yürüten tüm paydaşları yan yana getirdiğimiz yuvarlak masa toplantıları organize ediyoruz.
EN We organize round table meetings that bring together all stakeholders such as public authorities, civil society actors, academics and syndicate representatives.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
sivil | civil |
temsilcileri | representatives |
yuvarlak | round |
organize | organize |
TR Aşağıdaki liste içerisinden ilgili dil üzerine tıklayarak ilgili dil için sözlüğü indirin
EN Download a dictionary by clicking on the respective language in the list below
თურქული | ინგლისური |
---|---|
liste | list |
ilgili | respective |
dil | language |
tıklayarak | by clicking |
indirin | download |
TR Bu bizimle ilgili değil, seninle ilgili.
EN It’s not about us... it’s about you.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ilgili | about |
değil | not |
TR Aradığın sorunun cevabı aşağıdaki sayfalarda olabilir. Değişiklik/iade kuralları, bagaj hakkı, koltuk ücretleri ve hizmetlerle ilgili diğer birçok bilgiye web sitemizin ilgili sayfalarından ulaşabilirsin.
EN The answer to your question may be found in the following pages. You can find change/cancel&refund rules, baggage allowance, seat charges and many other information about services from the relevant pages of our website.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
cevabı | answer |
değişiklik | change |
kuralları | rules |
bagaj | baggage |
koltuk | seat |
diğer | other |
birçok | many |
bilgiye | information |
web | website |
TR - Seçin -UNFPA çalışmaları hakkında genel bilgilerUNFPA web sitesi ile ilgili sorularİnsan Kaynakları ile İlgili SorularMedya sorularıTedarik sorularıTelif hakkı sorguları
EN - Select -General information on the work of UNFPAInquiries concerning the UNFPA websiteQuestions related to Human ResourcesMedia inquiriesProcurement inquiriesCopyright inquiries
თურქული | ინგლისური |
---|---|
seçin | select |
genel | general |
ilgili | related |
TR İlgili her anlaşma gereği tehlikeli atıklar ve diğer kimyasallarla ilgili bilgi aktarım taahhütü bulunan, uluslararası çok taraflı anlaşmalara dahil olan tarafların sayısı 12.4.2
EN Number of parties to international multilateral environmental agreements on hazardous waste, and other chemicals that meet their commitments and obligations in transmitting information as required by each relevant agreement 12.4.2
თურქული | ინგლისური |
---|---|
her | each |
anlaşma | agreement |
ve | and |
diğer | other |
ilgili | relevant |
uluslararası | international |
sayısı | number |
ın | of |
TR 16.a Özellikle gelişmekte olan ülkelerde şiddeti önlemek ve terör ve suçla mücadele etmek için her düzeyde kapasite geliştirilmesi adına ilgili ulusal kurumların uluslararası işbirliği yoluyla ilgili ulusal kurumların güçlendirilmesi
EN 16.a Strengthen relevant national institutions, including through international cooperation, for building capacity at all levels, in particular in developing countries, to prevent violence and combat terrorism and crime
თურქული | ინგლისური |
---|---|
a | a |
önlemek | prevent |
mücadele | combat |
düzeyde | levels |
kapasite | capacity |
ilgili | relevant |
ulusal | national |
kurumların | institutions |
uluslararası | international |
işbirliği | cooperation |
TR Ali Kibar, yerli otomobille ilgili belli bir yön alındığını belirterek, kendilerinin de işi alan firmanın talepte bulunması durumunda donanım, koltuk, iş ve tasarımla ilgili konularda destek olabileceklerini söyledi.
EN Announcing that a new course has been taken regarding the domestic automobile, Ali Kibar said that they are ready to provide support on issues such as equipment, seats, business and design if the company that carries out the operation requests it.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
de | out |
destek | support |
TR E-posta adresinizi yalnızca Web Sitesinde veya Uygulamada ilgili bir onay verdiyseniz ürünle ilgili pazarlama mesajlarımızı paylaşmak için kullanırız
EN We only use your e-mail address for sharing our product related marketing messages if you have given a respective consent on the Website or in the Application
თურქული | ინგლისური |
---|---|
adresinizi | address |
veya | or |
pazarlama | marketing |
paylaşmak | sharing |
kullanır | use |
ნაჩვენებია 50 სულ 50 თარგმანიდან