TR CKC ile hindistan cevizinin muazzam potansiyelini hayata geçirerek, tam entegre hindistan cevizi çözümlerinde gıda endüstrisinin tercih edilen tedarikçisi olmayı hedefliyoruz
TR CKC ile hindistan cevizinin muazzam potansiyelini hayata geçirerek, tam entegre hindistan cevizi çözümlerinde gıda endüstrisinin tercih edilen tedarikçisi olmayı hedefliyoruz
EN Recognizing the tremendous potential of the coconut, with the CKC we aim to become the food industry’s preferred supplier of fully integrated coconut solutions
თურქული | ინგლისური |
---|---|
potansiyelini | potential |
tam | fully |
entegre | integrated |
gıda | food |
TR Bunun yapılacak en doğru şey olduğuna ve aynı zamanda müşterilerimizin ve tüketicilerin tercih ettiği paketleme tedarikçisi olmayı sürdürmemiz açısından da büyük önem taşıdığına inanıyoruz.
EN We believe this is the right thing to do and is also vital to remaining the packaging supplier of choice for our customers and for consumers.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
şey | thing |
tüketicilerin | consumers |
tercih | choice |
paketleme | packaging |
inanıyoruz | we believe |
TR Symantec, rakip güvenlik tedarikçisi Comodo'nun, araştırmacılardan gelen rakip raporlara göre SSL dijital sertifikalar pazarının lideri olarak gasp edildiğine dair iddialarını boşa çıkardı
EN Symantec voided claims that rival security vendor Comodo was hijacked as the leader of the SSL digital certificates market, according to competing reports from researchers
თურქული | ინგლისური |
---|---|
symantec | symantec |
güvenlik | security |
comodo | comodo |
ssl | ssl |
dijital | digital |
sertifikalar | certificates |
lideri | leader |
TR Her Zaman Yakın, Büyük Parça Tedarikçisi
EN Ready to deliver globally from close proximity
თურქული | ინგლისური |
---|---|
yakın | close |
TR Toyota tedarikçisi Denso'nun alt kuruluşu olan Denso Wave bunu, otomobil üretimi için lojistik işlemlerini hızlandırmak amacıyla bileşenleri işaretlemek üzere geliştirmiştir
EN Denso Wave, a Japanese subsidiary of the Toyota supplier Denso, developed them for marking components in order to accelerate logistics processes for their automobile production
თურქული | ინგლისური |
---|---|
toyota | toyota |
otomobil | automobile |
lojistik | logistics |
amacıyla | in order to |
TR Kibar Grubu’nun otomotiv yatırımlarından biri olan Assan Hanil, 1997 yılında Güney Koreli Seoyon E-Hwa ortaklığıyla kurulmuş, otomotiv sektöründe ana parça tedarikçisi olarak üretime başlamıştır.
EN As one of the automotive investments of Kibar Group, Assan Hanil was founded in 1997 in partnership with South Korean Seoyon E-Hwa and started production as a main parts supplier in the automotive industry.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
grubu | group |
otomotiv | automotive |
olan | was |
assan | assan |
güney | south |
ana | main |
TR Aynı zamanda tüketicilerin ürün ve hizmetlerin gerçek tedarikçisi, kökeni veya özellikleri hakkında yanıltılmasını da engellemeyi amaçlamaktadır.
EN The concept also extends to preventing consumers from being misled about the true provider, origin, or characteristics of goods and services.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
tüketicilerin | consumers |
hizmetlerin | services |
gerçek | true |
özellikleri | characteristics |
hakkında | about |
ın | of |
TR Symantec, rakip güvenlik tedarikçisi Comodo'nun, araştırmacılardan gelen rakip raporlara göre SSL dijital sertifikalar pazarının lideri olarak gasp edildiğine dair iddialarını boşa çıkardı
EN Symantec voided claims that rival security vendor Comodo was hijacked as the leader of the SSL digital certificates market, according to competing reports from researchers
თურქული | ინგლისური |
---|---|
symantec | symantec |
güvenlik | security |
comodo | comodo |
ssl | ssl |
dijital | digital |
sertifikalar | certificates |
lideri | leader |
TR Her Zaman Yakın, Büyük Parça Tedarikçisi
EN Ready to deliver globally from close proximity
თურქული | ინგლისური |
---|---|
yakın | close |
TR Modifiye edilmiş özel araçların en önemli küresel tedarikçisi olan RMA Grubu, Aralık 2021’de çoğunluk hissesini alarak ALTINAY ModCenter ile ortak olmuştur.
EN In December 2021 RMA Group acquired a majority shareholding in the Altınay ModCenter business. RMA are major global supplier of modified special vehicles.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
özel | special |
önemli | major |
küresel | global |
olan | are |
grubu | group |
aralık | december |
TR İş girişleri (genellikle Alfa Corse veya Autodelta adı altında) ve özel girişler aracılığıyla hem inşaatçı hem de motor tedarikçisi olarak yarışmıştır
EN It has competed both as a constructor and an engine supplier, via works entries (usually under the name Alfa Corse or Autodelta), and private entries
თურქული | ინგლისური |
---|---|
genellikle | usually |
veya | or |
adı | name |
özel | private |
aracılığıyla | via |
motor | engine |
TR Vakfın destekleyicileri arasında çok sayıda büyük holding var; örneğin Alman Demiryolları Deutsche Bahn, ticaret firması Otto Group, enerji tedarikçisi EnBW ya da spor malzemeleri üreticisi Puma...
EN The foundation’s supporters include numerous large businesses, such as Deutsche Bahn (rail transport), Otto Group (retail), EnBW (energy) and Puma (sporting goods).
თურქული | ინგლისური |
---|---|
büyük | large |
group | group |
enerji | energy |
TR Türkiye ülkesinde Düğün Tedarikçisi grupları | Meetup
EN Wedding Vendor groups in Australia | Meetup
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ülkesinde | in |
düğün | wedding |
grupları | groups |
meetup | meetup |
TR Dünya genelindeki Düğün Tedarikçisi Meetup gruplarında olup bitenleri öğrenin ve yakınınızdakilerle buluşmaya başlayın.
EN Find out what's happening in Wedding Vendor Meetup groups around the world and start meeting up with the ones near you.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
dünya | world |
genelindeki | in |
düğün | wedding |
olup | up |
öğrenin | find out |
ve | and |
başlayın | start |
grupları | groups |
TR Dünya çapında binlerce tedarikçisi bulunan küresel bir şirket olarak, sorumlu dış tedarik uygulamalarını teşvik etme fırsatımız var
EN As a global company with many thousands of suppliers around the world, we have an opportunity to promote responsible sourcing practices
თურქული | ინგლისური |
---|---|
çapında | around |
şirket | company |
sorumlu | responsible |
fırsatı | opportunity |
TR Hem faaliyetlerindeki hem de kendi tedarik zincirlerindeki verimlilikleri tanımlamak ve CO2 emisyonlarını azaltmak için ambalaj malzemesi tedarikçisi ortaklarımızla yakından çalışıyoruz.
EN We work closely with packaging material supplier partners to identify efficiencies and reduce CO2 emissions, both in their operations and through their own supply chains.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
tedarik | supply |
azaltmak | reduce |
ambalaj | packaging |
malzemesi | material |
yakından | closely |
ortakları | partners |
TR 1991 Gıda, gıda prosesi ve tarım endüstrilerinde dünyanın en büyük ekipman tedarikçisi ve tesislerinden biri olan Alfa Laval'ın Tetra Pak tarafından satın alım işlemleri tamamlandı
EN 1991 Tetra Pak acquisition of Alfa Laval, one of the world's largest suppliers of equipment and plants to the food industry, processing industries and agriculture, is finalised
თურქული | ინგლისური |
---|---|
gıda | food |
tarım | agriculture |
ekipman | equipment |
olan | is |
tetra | tetra |
TR ZOOM VE BAĞLI KURULUŞLARI VE ONLARIN HER BİR TEDARİKÇİSİ VE LİSANS VERENİ AŞAĞIDAKİLERİNDEN HİÇBİRİNDEN SORUMLU OLMAYACAKTIR:
EN ZOOM AND ITS AFFILIATES AND EACH OF THEIR LICENSORS, AND SUPPLIERS WILL NOT BE LIABLE FOR ANY:
TR Ayrıca Research4Life'ı geliştirmek için teknik ve iletişim uzmanlığımızı sağlamaktayız ve 2020 yılına kadar programa dahil olmayı taahhüt etmiş durumdayız.
EN We also provide technical and communications expertise to advance Research4Life, and have committed to the program through 2020.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
teknik | technical |
iletişim | communications |
TR Kamp dışında yaşayan mültecilere destek olmayı amaçlayan projelerimiz kapsamında Hatay’ın Altınözü ilçesinde ilk toplum merkezimizi kurduk.
EN We opened our first Community Center in Hatay’s Altınözü district with the aim of enabling access to basic rights and providing psycho-social social.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ilk | first |
ın | of |
TR Bu itibarla, Hizmet yoluyla temas ettiğiniz herhangi bir bireyle olan ilişkilerinizde mantık dahilinde önlem anlamayı ve son derece dikkatli olmayı kabul etmektesiniz, özellikle de bu kişilerle şahsen buluşmayı planlıyorsanız
EN As such, you agree to take reasonable precautions and exercise the utmost personal care in all interactions with any individual you come into contact with through the Services, particularly if you decide to meet such individuals in person
თურქული | ინგლისური |
---|---|
temas | contact |
özellikle | particularly |
TR Ünlü "Doge" internet karikatürüne dayanan bu dijital para, logo olarak bu karikatürün Shiba Inu köpeğini taşımaktadır ve Bitcoin'in daha az ciddi ve eğlenceli alternatifi olmayı hedefler
EN Based on the famous "Doge" internet meme, the digital currency carries the meme's Shiba Inu dog as its logo and aims to be a more light-hearted and fun alternative to Bitcoin
თურქული | ინგლისური |
---|---|
doge | doge |
internet | internet |
logo | logo |
bitcoin | bitcoin |
eğlenceli | fun |
TR Bitcoin projesi kaynaklı olan Dash, dünyadaki en kullanıcı dostu ve ölçeklendirilebilir ödeme sistemi olmayı hedeflemektedir.
EN Based on the Bitcoin project, Dash aims to be the most user-friendly and scalable payments system in the world.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bitcoin | bitcoin |
projesi | project |
dash | dash |
dünyadaki | in the world |
en | most |
kullanıcı | user |
dostu | friendly |
ve | and |
ödeme | payments |
sistemi | system |
TR Dash dünyadaki en kullanıcı dostu ve ölçeklenebilir ödeme sistemi olmayı amaçlamaktadır. Bu sorunu taşınabilir, pahalı olmayan, bölünebilir ve hızlı bir kripto para formuyla yapmaya çalışır.
EN Dash aims to be the most user-friendly and scalable payments system in the world. It tries to solves this problem with a form of cryptocurrency that is portable, inexpensive, divisible and fast.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
dash | dash |
dünyadaki | in the world |
en | most |
kullanıcı | user |
dostu | friendly |
ölçeklenebilir | scalable |
ödeme | payments |
sistemi | system |
olmayı | to be |
bu | this |
sorunu | problem |
taşınabilir | portable |
hızlı | fast |
TR Nişan partileri, evlilik öncesi partiler ve prova yemekleri düğün kadar unutulmaz olmayı hak ediyor. Her bir etkinliğin aşkınız kadar mükemmel olmasını sağlamanıza yardım ediyoruz.
EN Engagement parties, pre-wedding parties and rehearsal dinners deserve to be as memorable as your wedding. We help you make each event as perfect as your love.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
unutulmaz | memorable |
her | each |
mükemmel | perfect |
yardım | help |
TR Birinin sponsoru veya sorumluluk ortağı olmayı düşünebilirsiniz
EN You could consider being somebody’s co-sponsor or accountability partner
თურქული | ინგლისური |
---|---|
veya | or |
sorumluluk | accountability |
ortağı | partner |
TR Bu kadar büyük bir taahhütle uğraşmak yerine, bir ömür boyu ayık olmayı düşünmüyoruz; Sadece önümüzdeki 24 saat ayık olmaya çalışıyoruz
EN Instead of dealing with such a big commitment, we do not think about being sober for a whole lifetime; we just work on being sober for the next 24 hours
თურქული | ინგლისური |
---|---|
büyük | big |
ömür | lifetime |
saat | hours |
TR Gelişmelerden haberdar olmak için E-Bülten'inimize abone olmayı unutmayın!
EN Subscribe and get fresh, actionable social media tips and tricks straight to your inbox.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
olmak | get |
abone | subscribe |
TR Kurulduktan kısa bir süre sonra tüm dünyayı adeta kasıp kavuran Facebook, gün geçtikçe daha da büyüyen, gelişen bir yer olmayı başardı
EN Facebook swept the world very quickly after its establishment and continued growing and developing day by day
თურქული | ინგლისური |
---|---|
büyüyen | growing |
TR Çalışmalarınızı önceden planlamayı, bu çalışmaları tüm kanallardan duyurmayı, net olmayı ve etkili görseller kullanmayı ihmal etmeyin!
EN Be sure to plan your efforts in advance, announce your strategies and offers from all possible platforms, and be clear while using effective visuals!
თურქული | ინგლისური |
---|---|
tüm | all |
net | clear |
ve | and |
etkili | effective |
görseller | visuals |
kullanmayı | using |
TR Konuşmaları sınıflandırmaya ve yönlendirmeye yardımcı olduğu için organizasyonel konularda yardımcı olmayı amaçlamaktadır.
EN It is aimed at helping regarding organizational matters because it helps to classify and route conversations.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
olduğu | is |
TR VeChain şirketlerin blockchaini benimsemelerini sağlayacak blockchain olmayı hedefler
EN VeChain aims to be a blockchain that can have real enterprise adoption
თურქული | ინგლისური |
---|---|
blockchain | blockchain |
olmayı | to be |
TR Proje, nesnelerin interneti (IoT) uygulamalarını mümkün kılmayı, işlem masraflarını düşürmeyi ve değişen teknolojilere uyum sağlayacak kadar esnek olmayı amaçlamaktadır.
EN The project wants to enable internet-of-things (IoT) applications, reduce transaction costs, and be flexible enough to adapt to changing technologies.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
proje | project |
interneti | internet |
işlem | transaction |
ve | and |
esnek | flexible |
uygulamaları | applications |
TR Daha kısa blok süresi ile Groestlcoin günlük ödemeler için daha fonksiyonel olmayı amaçlamaktadır
EN With a shorter block period than Bitcoin, Groestlcoin aims to be more functional for everyday payments
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kısa | shorter |
blok | block |
süresi | period |
günlük | everyday |
ödemeler | payments |
fonksiyonel | functional |
olmayı | to be |
TR Kamp dışında yaşayan mültecilere destek olmayı amaçlayan projelerimiz kapsamında Hatay’ın Altınözü ilçesinde ilk toplum merkezimizi kurduk.
EN We opened our first Community Center in Hatay’s Altınözü district with the aim of enabling access to basic rights and providing psycho-social social.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
ilk | first |
ın | of |
TR Stake işlemi sürekli çevrimiçi olmayı gerektirdiği için bazıları sahip oldukları Mina?yı başkalarına stakelemek isteyebilir
EN Because staking requires nodes to be online, some may choose to delegate their Mina to staking pools
თურქული | ინგლისური |
---|---|
stake | staking |
çevrimiçi | online |
için | to |
bazıları | some |
mina | mina |
TR Dünya daha önce görülmemiş böylesi krizden geçerken çalışanlarımızın, misafirlerimizin ve ortaklarımızın sağlığı, güvenliği ve esenliği en yüksek önceliğimiz olmayı sürdürmektedir.
EN The health, safety and well-being of our staff, guests and partners remains our top priority as the World goes through this unprecedented crisis.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
dünya | world |
ve | and |
sağlığı | health |
güvenliği | safety |
yüksek | top |
ın | of |
TR Sektörel buluşmalar; bilgi-birikim paylaşımı, fikir ve kaynak alışverişi, problem çözümü ve networking için harikadır. İşte bu yüzden bu tarz buluşmalara katılmayı, sponsor olmayı ve ev sahipliği yapmayı çok seviyoruz.
EN Local meetups are great for many reasons: sharing knowledge, swapping stories, exchanging ideas, solving problems, exchanging resources, networking - that’s why we love to join, love to sponsor, and love to host one every now and then.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
paylaşımı | sharing |
kaynak | resources |
TR Bu bebek umutsuz olmayı arzuluyor.çakıcı, acı, vibe
EN Indian sissy crossdresser getting stuffed by chubby dad in a-hole
TR STÖ’lerin bilgi, ekonomik güç ve cesaret eksikliklerini giderecek çalışmalarla verimliliklerinin artırılmasına yardımcı olmayı hedefler.
EN aiming to help CSOs improve their efficiency through specific studies and actions designed to fill in their gaps in terms of information, financial means and assertiveness.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
bilgi | information |
ve | and |
TR Benzer amaçlı uluslararası kurumlarla işbirliği yapmayı, kendi işlevini geliştirmeye hizmet edecek ağlara üye olmayı amaçlar.
EN aiming to engage in cooperation with international organizations pursuing similar ends and join networks that may contribute to its functions.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
benzer | similar |
uluslararası | international |
işbirliği | cooperation |
TR Kibar Enerji, özel sektörün artan oranda rol aldığı liberalleşen Türkiye Enerji Piyasası’nın önde gelen oyuncularından biri olmayı hedeflemektedir.
EN Kibar Enerji aims to become one of the most prominent actors in the Turkish Energy Market, which has become more liberal due to the involvement of the private sector.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
enerji | energy |
piyasası | market |
TR Perakende lojistiği çözümlerimiz tedarik zincirinizi daha esnek kılmayı ve çok kanallı çözümlere yönelik sürekli trend dahil olmak üzere, perakende manzarasındaki değişikleri yönetmenizde size yardımcı olmayı hedefler.
EN Our retail logistics solutions are here to make your supply chain more resilient and help you manage changes in the retail landscape including the continuing trend towards omnichannel solutions.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
perakende | retail |
tedarik | supply |
ve | and |
trend | trend |
size | you |
TR Her zaman güncel olmayı sürdürebilmek için uzun vadeli çözümler
EN Long-term solutions to stay relevant
თურქული | ინგლისური |
---|---|
için | to |
uzun | long |
vadeli | term |
çözümler | solutions |
TR Nişan partileri, evlilik öncesi partiler ve prova yemekleri düğün kadar unutulmaz olmayı hak ediyor. Her bir etkinliğin aşkınız kadar mükemmel olmasını sağlamanıza yardım ediyoruz.
EN Engagement parties, pre-wedding parties and rehearsal dinners deserve to be as memorable as your wedding. We help you make each event as perfect as your love.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
unutulmaz | memorable |
her | each |
mükemmel | perfect |
yardım | help |
TR Nişan partileri, evlilik öncesi partiler ve prova yemekleri düğün kadar unutulmaz olmayı hak ediyor. Her bir etkinliğin aşkınız kadar mükemmel olmasını sağlamanıza yardım ediyoruz.
EN Engagement parties, pre-wedding parties and rehearsal dinners deserve to be as memorable as your wedding. We help you make each event as perfect as your love.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
unutulmaz | memorable |
her | each |
mükemmel | perfect |
yardım | help |
TR Kullanıcılar, Mobiroller?ı kullanarak YouTube Hizmet Şartları?na tabi olmayı kabul eder. (https://www.youtube.com/t/terms) Hizmetle bağlantılı olarak gösterilen ticari markalar, ilgili sahiplerinin mülkiyetindedir.
EN Users are agreeing to be bound by the YouTube Terms of Service by using Mobiroller. (https://www.youtube.com/t/terms) Trademarks shown in conjunction with the service are the property of their respective owners.
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kullanıcılar | users |
youtube | youtube |
https | https |
t | t |
gösterilen | shown |
ilgili | respective |
TR Kullanıcılar, Mobiroller?ı kullanarak YouTube Hizmet Şartları?na tabi olmayı kabul eder
EN Users are agreeing to be bound by the YouTube Terms of Service by using Mobiroller
თურქული | ინგლისური |
---|---|
kullanıcılar | users |
youtube | youtube |
hizmet | service |
olmayı | to be |
TR Ken Burns'e benzer şekilde, web sitemizi kullanarak bir ortaklık programı katılımcısı olmayı kabul ediyorsunuz
EN Similar to Ken Burns, using our website you agree to become an affiliate program participant
თურქული | ინგლისური |
---|---|
benzer | similar |
web | website |
sitemizi | our website |
programı | program |
TR Ünlü "Doge" internet karikatürüne dayanan bu dijital para, logo olarak bu karikatürün Shiba Inu köpeğini taşımaktadır ve Bitcoin'in daha az ciddi ve eğlenceli alternatifi olmayı hedefler
EN Based on the famous "Doge" internet meme, the digital currency carries the meme's Shiba Inu dog as its logo and aims to be a more light-hearted and fun alternative to Bitcoin
თურქული | ინგლისური |
---|---|
doge | doge |
internet | internet |
logo | logo |
bitcoin | bitcoin |
eğlenceli | fun |
ნაჩვენებია 50 სულ 50 თარგმანიდან