EN Selfie Culture Damaging Teens (Selfie or Self-obscenity)
EN Selfie Culture Damaging Teens (Selfie or Self-obscenity)
TR Çocuk Sömürüsü Yaygın: Çocukları Derin Karanlık Ağdan Uzakta Kalmaya Koruyun
EN Get a free set of two Artistry Studio™ selfie lights
TR Artistry Studio™ Selfie Lambası Hediye
EN This new SUV features Citroën?s graphic signature using two tiered lights. These lights showcase the expressive front end and a light signature reflecting the identity of the brand new models.
TR Bu yeni SUV, Citroën?in iki katmanlı ışığı kullanarak grafik imzasını taşıyor. Bu ışıklar, etkileyici ön uç ve yepyeni modellerin kimliğini yansıtan bir ışık imzasını sergilemektedir.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
citroën | citroën |
graphic | grafik |
signature | imzası |
reflecting | yansıtan |
suv | suv |
light | ışık |
new | yeni |
brand new | yepyeni |
and | ve |
this | bu |
a | bir |
of | in |
using | kullanarak |
EN This new SUV features Citroën?s graphic signature using two tiered lights. These lights showcase the expressive front end and a light signature reflecting the identity of the brand new models.
TR Bu yeni SUV, Citroën?in iki katmanlı ışığı kullanarak grafik imzasını taşıyor. Bu ışıklar, etkileyici ön uç ve yepyeni modellerin kimliğini yansıtan bir ışık imzasını sergilemektedir.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
citroën | citroën |
graphic | grafik |
signature | imzası |
reflecting | yansıtan |
suv | suv |
light | ışık |
new | yeni |
brand new | yepyeni |
and | ve |
this | bu |
a | bir |
of | in |
using | kullanarak |
EN This new SUV features Citroën?s graphic signature using two tiered lights. These lights showcase the expressive front end and a light signature reflecting the identity of the brand new models.
TR Bu yeni SUV, Citroën?in iki katmanlı ışığı kullanarak grafik imzasını taşıyor. Bu ışıklar, etkileyici ön uç ve yepyeni modellerin kimliğini yansıtan bir ışık imzasını sergilemektedir.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
citroën | citroën |
graphic | grafik |
signature | imzası |
reflecting | yansıtan |
suv | suv |
light | ışık |
new | yeni |
brand new | yepyeni |
and | ve |
this | bu |
a | bir |
of | in |
using | kullanarak |
EN Customizing your Influencer Contract Template is as easy as adding a filter to a selfie! In just a few clicks, you can upload your logo, include social media campaign details, and provide your terms and conditions
TR Araç Kiralama Sözleşmesi Formunu kullanarak hızlıca müşteri bilgilerini kaydedebilir ve saniyeler içinde sözleşme hazırlayabilirsiniz
ინგლისური | თურქული |
---|---|
details | bilgilerini |
contract | sözleşme |
and | ve |
in | içinde |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN Take your Global Goals Selfie and tell everyone
TR Küresel amaçlarınla bir selfie çek ve herkese anlat
ინგლისური | თურქული |
---|---|
global | küresel |
everyone | herkese |
and | ve |
EN This well-known selfie was taken at a refugee facility in Berlin in 2015.
TR 2015’te bu tanınmış “özçekim resmi”, Berlin’deki bir mülteci yurdunda çekildi.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
a | bir |
refugee | mülteci |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN "Can get disgusting the amount of selfie sticks and selfies going on. But it's worth a look. Amazing views, good walk that's unique. Would of loved to have my bicycle here."
TR "rüyalarımdaki kadar güzel pasifik bu köprü ile bir başka güzel, enfes bir manzara..."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
good | güzel |
the | başka |
unique | ile |
amount | bir |
to | kadar |
EN "Gift ideas. Besides books (which is always a good gift), pleasantly surprised to find all sorts of knick-knacks at their stationary section. Micro lights, metallic puzzles, magnetic hourglass, etc"
TR "Sadece içinde kaybolmak bile zevkli, aradığınız her kitabı bulabilirsiniz. uygun fiyat aramayın."
ინგლისური | თურქული |
---|---|
to | bile |
a | içinde |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Imagine a sophisticated terrace with skyline views and twinkling lights
TR Şehir silüeti manzaraları ve pırıltılı ışıklarla sofistike bir teras hayal edin
ინგლისური | თურქული |
---|---|
sophisticated | sofistike |
terrace | teras |
views | manzaralar |
and | ve |
a | bir |
EN Capital Lights music, videos, stats, and photos | Last.fm
TR Capital Lights müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
ინგლისური | თურქული |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
and | ve |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
EN Girl Sitting and Looking at Letter Lights
TR Oturan ve Işıklı Harflere Bakan Kız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
girl | kız |
and | ve |
EN • Static cornering lights provide an additional beam of light to illuminate the inside of bends, improving visibility and safety.
TR • Statik viraj lambaları, virajların iç kısmını aydınlatmak, görüş ve güvenliği iyileştirmek için ek bir ışık demeti sağlar.
EN At the rear, the strong shoulders of the C3 AIRCROSS underline its width and strength of character. The 3D-effect rear lights bear a familiar resemblance with New C3 and C-Aircross concept car.
TR Arkada, C3 AIRCROSS?un güçlü omuzları, karakterinin genişliğini ve gücünü vurgulamaktadır. 3D efektli arka ışıklar, Yeni C3 ve C-Aircross konsept otomobiliyle tanıdık bir benzerlik taşıyor.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
rear | arka |
c | c |
strength | güç |
familiar | tanıdık |
new | yeni |
concept | konsept |
aircross | aircross |
strong | güçlü |
and | ve |
a | bir |
EN Helping Retail Keep their Lights On this Holiday Season with SD-WAN
TR Bulut Güvenliğinde Yeni Bir Dönem - Evident ve RedLock
ინგლისური | თურქული |
---|---|
keep | güvenli |
their | ve |
with | bir |
EN Compact and reusable, M-300 has a replaceable lithium battery, IP67 protection against dust and water, and LED status lights
TR Kompakt ve yeniden kullanılabilir M-300 göstergeleri, değiştirilebilir bir lityum pile, toza ve suya karşı IP67 korumasına ve LED durum ışıklarına sahiptir
ინგლისური | თურქული |
---|---|
compact | kompakt |
has | sahiptir |
lithium | lityum |
protection | koruması |
water | suya |
led | led |
status | durum |
and | ve |
a | bir |
against | karşı |
EN Imagine a sophisticated terrace with skyline views and twinkling lights
TR Şehir silüeti manzaraları ve pırıltılı ışıklarla sofistike bir teras hayal edin
ინგლისური | თურქული |
---|---|
sophisticated | sofistike |
terrace | teras |
views | manzaralar |
and | ve |
a | bir |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Imagine a sophisticated terrace with skyline views and twinkling lights
TR Şehir silüeti manzaraları ve pırıltılı ışıklarla sofistike bir teras hayal edin
ინგლისური | თურქული |
---|---|
sophisticated | sofistike |
terrace | teras |
views | manzaralar |
and | ve |
a | bir |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Thermo-Therapy preps skin and infuses the nourishing serum deep below skin’s surface with the help of T‑Sonic™ pulsations while rejuvenating red LED lights stimulate collagen production.
TR Cildinizi derinlemesine beslerken tüm stresi ortadan kaldıran ısıtmalı bir yüz masajı için Termo-Terapi, T‑Sonic™ titreşimleriyle birleşir.
EN Imagine a sophisticated terrace with skyline views and twinkling lights
TR Şehir silüeti manzaraları ve pırıltılı ışıklarla sofistike bir teras hayal edin
ინგლისური | თურქული |
---|---|
sophisticated | sofistike |
terrace | teras |
views | manzaralar |
and | ve |
a | bir |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Imagine a sophisticated terrace with skyline views and twinkling lights
TR Şehir silüeti manzaraları ve pırıltılı ışıklarla sofistike bir teras hayal edin
ინგლისური | თურქული |
---|---|
sophisticated | sofistike |
terrace | teras |
views | manzaralar |
and | ve |
a | bir |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Imagine a sophisticated terrace with skyline views and twinkling lights
TR Şehir silüeti manzaraları ve pırıltılı ışıklarla sofistike bir teras hayal edin
ინგლისური | თურქული |
---|---|
sophisticated | sofistike |
terrace | teras |
views | manzaralar |
and | ve |
a | bir |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Imagine a sophisticated terrace with skyline views and twinkling lights
TR Şehir silüeti manzaraları ve pırıltılı ışıklarla sofistike bir teras hayal edin
ინგლისური | თურქული |
---|---|
sophisticated | sofistike |
terrace | teras |
views | manzaralar |
and | ve |
a | bir |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Imagine a sophisticated terrace with skyline views and twinkling lights
TR Şehir silüeti manzaraları ve pırıltılı ışıklarla sofistike bir teras hayal edin
ინგლისური | თურქული |
---|---|
sophisticated | sofistike |
terrace | teras |
views | manzaralar |
and | ve |
a | bir |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Imagine a sophisticated terrace with skyline views and twinkling lights
TR Şehir silüeti manzaraları ve pırıltılı ışıklarla sofistike bir teras hayal edin
ინგლისური | თურქული |
---|---|
sophisticated | sofistike |
terrace | teras |
views | manzaralar |
and | ve |
a | bir |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Imagine a sophisticated terrace with skyline views and twinkling lights
TR Şehir silüeti manzaraları ve pırıltılı ışıklarla sofistike bir teras hayal edin
ინგლისური | თურქული |
---|---|
sophisticated | sofistike |
terrace | teras |
views | manzaralar |
and | ve |
a | bir |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
EN Imagine a sophisticated terrace with skyline views and twinkling lights
TR Şehir silüeti manzaraları ve pırıltılı ışıklarla sofistike bir teras hayal edin
ინგლისური | თურქული |
---|---|
sophisticated | sofistike |
terrace | teras |
views | manzaralar |
and | ve |
a | bir |
EN And we realize it isn’t just a matter of turning off lights or planting an organic garden, although these are important
TR Ve, sadece ışıkları kapatmak veya organik bahçeler yapmaktan, ki bunlar da önemli, daha fazlası olduğunun farkındayız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
organic | organik |
lights | ışıkları |
important | önemli |
and | ve |
or | veya |
are | bunlar |
ნაჩვენებია 50 სულ 50 თარგმანიდან