EN Your Agreement with us becomes effective upon registration of your Account or upon signing any additional agreement with us and is valid for unspecified period.
EN Your Agreement with us becomes effective upon registration of your Account or upon signing any additional agreement with us and is valid for unspecified period.
TR Bizimle olan Anlaşmanız Hesabınızın kaydı veya bizimle herhangi bir ek sözleşme imzalanması üzerine yürürlüğe girer ve belirtilmemiş bir süre için geçerlidir.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
agreement | sözleşme |
additional | ek |
valid | geçerlidir |
period | süre |
with us | bizimle |
your account | hesabınızın |
registration | kaydı |
account | hesabı |
or | veya |
upon | e |
for | için |
any | herhangi |
and | ve |
is | olan |
of | in |
EN For more than a decade we’ve been crawling the entire web and developing professional SEO tools to help people optimize their websites
TR On yıldan fazla bir süredir tüm web’i tarayıp insanların web sitelerini optimize etmelerine yardımcı olmak için profesyonel SEO araçları geliştiriyoruz
ინგლისური | თურქული |
---|---|
seo | seo |
optimize | optimize |
tools | araçları |
professional | profesyonel |
help | yardımcı |
people | insanlar |
web | web |
more | fazla |
EN With over a decade of practical experience in SEO and digital marketing, there's nothing that excites him more than perfectly optimized and scalable processes.
TR SEO ve dijital pazarlamada on yılı aşkın pratik deneyimiyle, onu mükemmel şekilde optimize edilmiş ve ölçeklenebilir süreçlerden daha fazla heyecanlandıran hiçbir şey yoktur.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
of | ın |
practical | pratik |
perfectly | mükemmel |
scalable | ölçeklenebilir |
seo | seo |
a | bir |
optimized | optimize |
and | ve |
in | aşkın |
digital | dijital |
EN The decade began with a backlash against disco music in the United States, and a movement away from the orchestral arrangements that had characterized much… read more
TR Çünkü bu dönem, sadece ülkemizde değil bütün dünyada kültürün biraz daha az tüketi… Devamını oku
EN Not all parts or sellers are created equal. And sometimes it’s hard to tell apart the good, the bad, and the inconsistent. We’ve spent more than a decade vetting sources and suppliers.
TR Tüm parçalar ya da satıcılar eşit olarak yaratılmamıştır. Üstelik zaman zaman iyiyi, kötüyü ve güvenilmez olanı ayırmak da zordur. On yıldan uzun bir süredir kaynakları ve tedarikçileri değerlendirme olanağına sahip olduk.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
parts | parçalar |
bad | kötü |
sources | kaynakları |
and | ve |
its | olan |
all | tüm |
equal | eşit |
more | de |
a | bir |
EN Ben Pimental of Protocol published a deep dive Q&A with CEO Peter Smith on Blockchain.com’s growth and industry momentum over the last decade.
TR Ben Pimental of Protocol, CEO Peter Smith ile Blockchain.com'un son on yılda büyümesi ve sektördeki ivmesi hakkında derin bir soru-cevap yayınladı.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
ceo | ceo |
peter | peter |
smith | smith |
last | son |
blockchain | blockchain |
and | ve |
deep | derin |
a | bir |
on | hakkında |
with | ile |
EN In his five-decade career Elton John has sold more than 300 million records, making him one of the best-selling music artists in the world
TR 11 yaşında, Kraliyet Müzik Akademisi'nden burs kazandı
ინგლისური | თურქული |
---|---|
music | müzik |
his | ya |
EN The war has been going on for a decade, and in order to
TR Mart ayının başından bu yana Duma, Zamalka, Ain Tarma, Madira, Bait Sawa ve Güney bölgesindeki kamplarda, barınaklarda kalan 3370?den fazla haneye gıda sepetleri dağıtıldı.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
in | da |
and | ve |
EN A decade after the outbreak of the Syrian civil war, a court in Koblenz pronounces a historic verdict.
TR Almanya Savunma Bakanı Christine Lambrecht, yeni yıldaki ilk gezisinde Ürdün ve Irak’taki Alman askerlerini ziyaret etti.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
the | alman |
EN A decade after the outbreak of the Syrian civil war, a court in Germany pronounces a historic verdict.
TR Bu Çarşamba günü Dışişleri Bakanı Annalena Baerbock, Rusya ve Ukrayna arasında kriz yaşanırken Washington’a bir ziyaret gerçekleştiriyor.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
a | bir |
the | arasında |
EN AWS has joined the .NET Foundation as a corporate sponsor. AWS has a long-standing commitment to .NET, with a decade of experience running Microsoft Windows and .NET on AWS.
TR AWS, .NET Foundation'a kurumsal sponsor olarak katıldı. AWS'de Microsoft Windows ve .NET'i çalıştırma konusunda on yıllık bir deneyime sahip olan AWS, .NET ile uzun zamandır kararlılıkla çalışıyor.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
aws | aws |
net | net |
corporate | kurumsal |
experience | deneyime |
sponsor | sponsor |
joined | katıldı |
long | uzun |
microsoft | microsoft |
windows | windows |
and | ve |
with | ile |
EN The number of international members of staff at higher education institutions also rose by about two thirds in the last decade, and stands at 10 percent
TR Alman üniversitelerinde öğrenim gören yabancı öğrencilerin (uluslararası öğrenciler) sayısında da son on yılda yaklaşık üçte ikilik bir artış var ve toplam öğrenci sayısı içindeki oranları yüzde 10 düzeyinde
ინგლისური | თურქული |
---|---|
last | son |
percent | yüzde |
education | öğrenim |
international | uluslararası |
thirds | üçte |
at | nda |
in | da |
and | ve |
the | alman |
of | bir |
EN The decade began with a backlash against disco music in the United States, and a movement away from the orchestral arrangements that had characterized much… read more
TR Çünkü bu dönem, sadece ülkemizde değil bütün dünyada kültürün biraz daha az tüketi… Devamını oku
EN In his five-decade career Elton John has sold more than 300 million records, making him one of the best-selling music artists in the world
TR 11 yaşında, Kraliyet Müzik Akademisi'nden burs kazandı
ინგლისური | თურქული |
---|---|
music | müzik |
his | ya |
EN This happened in the first decade of the 1800’s and by 1839, tin-coated steel containers were widely in use
TR Bu olay, 1800'lerin ilk on yılında gerçekleşti ve 1839 yılı itibarıyla kalay kaplı çelik kaplar yaygın olarak kullanılıyordu
ინგლისური | თურქული |
---|---|
widely | yaygın olarak |
use | kullan |
steel | çelik |
and | ve |
this | bu |
first | ilk |
the | olarak |
EN Sustainability is also embedded as a pillar of our Strategy 2030, which will guide our company over the next decade and beyond.
TR Sürdürülebilirlik, aynı zamanda firmamıza önümüzdeki on yıl ve sonrasında rehberlik edecek olan 2030 Stratejimizin bir temeli olarak benimsenmiştir.
EN With the global demand for milk set to overtake supply within a decade, the dairy industry is facing immense pressure
TR Süte olan talep miktarı arz miktarını 10 yıl içerisinde geçeceği için süt ürünleri sanayisi çok ciddi bir baskı altındadır
ინგლისური | თურქული |
---|---|
demand | talep |
supply | arz |
milk | süt |
EN Ben Pimental of Protocol published a deep dive Q&A with CEO Peter Smith on Blockchain.com’s growth and industry momentum over the last decade.
TR Ben Pimental of Protocol, CEO Peter Smith ile Blockchain.com'un son on yılda büyümesi ve sektördeki ivmesi hakkında derin bir soru-cevap yayınladı.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
ceo | ceo |
peter | peter |
smith | smith |
last | son |
blockchain | blockchain |
and | ve |
deep | derin |
a | bir |
on | hakkında |
with | ile |
EN You will receive an invoice upon successful payment of the upgrade
TR Yükseltme işleminin başarılı bir şekilde ödenmesininardından bir fatura alırsınız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
upgrade | yükseltme |
successful | başarılı |
the | şekilde |
of | bir |
EN Check or money order (US only, upon request)
TR Çek veya havale (yalnızca ABD, istek üzerine)
ინგლისური | თურქული |
---|---|
us | abd |
request | istek |
upon | üzerine |
or | veya |
only | yalnızca |
EN All articles in open access journals which are published by Elsevier have undergone peer review and upon acceptance are immediately and permanently free for everyone to read and download.
TR Elsevier tarafından yayınlanan açık erişimli dergilerdeki tüm makaleler hakem denetiminden geçmiştir ve kabul edilmelerinden sonra anında ve kalıcı olarak herkes tarafından okunabilir ve indirilebilir hale gelirler.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
access | erişimli |
published | yayınlanan |
acceptance | kabul |
elsevier | elsevier |
open | açık |
by | tarafından |
all | tüm |
permanently | kalıcı olarak |
read | ve |
in | anında |
EN We do this via high-quality scientific content that experts make time to read and consistently rely upon to make important research, diagnosis and treatment decisions.
TR Bunu, uzmanların okumak için zaman ayırdığı ve önemli araştırma, teşhis ve tedavi kararları almak için her zaman güvendiği yüksek kaliteli bilimsel içerikler vasıtasıyla yaparız.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
do | yapar |
time | zaman |
treatment | tedavi |
important | önemli |
high | yüksek |
research | araştırma |
scientific | bilimsel |
quality | kaliteli |
decisions | kararlar |
read | ve |
EN We aim to create awareness on the issue of child labour and encourage all authorities and stakeholders to act upon it.
TR “Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil” sloganıyla yürüttüğümüz kampanyayla çocuk işçilerle ilgili kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve ilgili mercileri sorumluluk almaya teşvik etmeyi hedefliyoruz.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
awareness | farkındalık |
encourage | teşvik |
all | de |
and | ve |
EN We will inform you of relevant exemptions we rely upon when responding to any request you make.
TR Yaptığınız herhangi bir talebe yanıt verirken dayandığımız ilgili muafiyetler hakkında sizi bilgilendireceğiz.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
relevant | ilgili |
to | hakkında |
any | herhangi |
of | sizi |
EN Open the VPN application, enter the code received upon registration and connect to one of the server locations.
TR VPN uygulamasını açın, kayıt sırasında alınan kodu girin ve sunucu konumlarından birine bağlanın.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
open | açın |
vpn | vpn |
enter | girin |
code | kodu |
received | alınan |
connect | bağlanın |
of | ın |
registration | kayıt |
and | ve |
server | sunucu |
locations | konumlar |
application | uygulamasını |
to | birine |
EN Open the VPN application for Windows, enter the code received upon registration and connect to one of the server locations.
TR Windows için VPN uygulamasını açın, kayıt sırasında alınan kodu girin ve sunucu konumlarından birine bağlanın.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
open | açın |
vpn | vpn |
windows | windows |
code | kodu |
received | alınan |
connect | bağlanın |
registration | kayıt |
and | ve |
of | in |
server | sunucu |
locations | konumlar |
application | uygulamasını |
enter | girin |
EN Open the VPN application for Android, enter the code received upon registration and connect to one of the server locations.
TR Android için VPN uygulamasını açın, kayıt sırasında alınan kodu girin ve sunucu konumlarından birine bağlanın.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
open | açın |
vpn | vpn |
android | android |
code | kodu |
received | alınan |
connect | bağlanın |
registration | kayıt |
and | ve |
of | in |
server | sunucu |
locations | konumlar |
application | uygulamasını |
enter | girin |
EN Open the VPN application for iOS, enter the code received upon registration and connect to one of the server locations.
TR iOS için VPN uygulamasını açın, kayıt sırasında alınan kodu girin ve sunucu konumlarından birine bağlanın.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
open | açın |
vpn | vpn |
ios | ios |
code | kodu |
received | alınan |
connect | bağlanın |
registration | kayıt |
and | ve |
of | in |
server | sunucu |
locations | konumlar |
application | uygulamasını |
enter | girin |
EN Open the VPN application for MacOS, enter the code received upon registration and connect to one of the server locations.
TR MacOS için VPN uygulamasını açın, kayıt sırasında alınan kodu girin ve sunucu konumlarından birine bağlanın.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
open | açın |
vpn | vpn |
macos | macos |
code | kodu |
received | alınan |
connect | bağlanın |
registration | kayıt |
and | ve |
of | in |
server | sunucu |
locations | konumlar |
application | uygulamasını |
enter | girin |
EN Upon clicking on «Print», you’ll be taken to the website of your selected printing service to place your order.
TR "Yazdır"a tıkladıktan sonra, siparişinizi vermek için seçtiğiniz baskı hizmetinin web sitesine yönlendirileceksiniz.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
service | hizmetinin |
order | sipariş |
website | web |
of | in |
to | için |
the | sonra |
EN It is the passenger's responsibility to collect the baggage upon arrival at the airport. Only the passenger whose name is mentioned on the baggage tag can collect the baggage.
TR Varış havalimanında bagajın teslim alınması, yolcunun kendi sorumluluğundadır. Bagaj, sadece etiket kısmında ismi yazılı bulunan yolcu tarafından alınabilir.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
baggage | bagaj |
airport | havalimanı |
passenger | yolcu |
name | ismi |
tag | etiket |
arrival | varış |
at | nda |
is | bulunan |
EN Upon returning to Fairmont Heritage Place you are welcomed back to the familiar, a community of neighbors and friends
TR Fairmont Heritage Place'e döndüğünüzde, tanıdık bir yerde, komşularınız ve arkadaşlarınız tarafından karşılanırsınız
ინგლისური | თურქული |
---|---|
fairmont | fairmont |
back | döndüğünüzde |
familiar | tanıdık |
friends | arkadaşlar |
heritage | heritage |
you are welcomed | karşılanırsınız |
place | yerde |
and | ve |
a | bir |
EN Our hotels have been called upon for starring roles in historic events
TR Otellerimiz tarihi olaylarda başrol oynadı
ინგლისური | თურქული |
---|---|
historic | tarihi |
EN Members must present their card upon check-in at the hotel (or their member number if they have not yet received their card)
TR Üyeler otele giriş sırasında kartlarını göstermelidir (veya kartlarını henüz almamışlarsa üyelik numarasını belirtmelidir)
ინგლისური | თურქული |
---|---|
at | nda |
number | numarası |
yet | henüz |
in | sırasında |
or | veya |
EN Upon news announcing that refugees’ passage from Turkey to Europe would not be interfered with, large numbers of refugees and migrants from various towns headed towards border area on the west
TR Mültecilerin Türkiye’den Avrupa’ya geçişine engel olunmayacağı yönündeki haberlerin gündeme gelmesiyle pek çok kentten çok sayıda mülteci ve göçmen batı sınır bölgesine doğru yola çıktı
ინგლისური | თურქული |
---|---|
border | sınır |
west | batı |
and | ve |
towards | da |
to | doğru |
the | çok |
EN Additional charge: Hardcode subtitles into your video upon export.
TR Ek ücret: Dışa aktarma sırasında videonuzun içine Hardcode altyazıları.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
additional | ek |
into | içine |
export | dışa |
charge | ücret |
your video | videonuzun |
subtitles | altyazılar |
EN Quickly and easily label and organize your media upon import.
TR İçe aktardığınızda medyanızı hızlı ve kolay bir şekilde etiketleyin ve düzenleyin
ინგლისური | თურქული |
---|---|
upon | e |
quickly | hızlı |
and | ve |
easily | kolay |
EN The Algorand blockchain offers the ideal foundation upon which to build this borderless economy, as it is truly decentralized, secure and scalable, something that has not been possible for existing platforms to date
TR Algorand blockchaini, mevcut platformlar tarafından henüz sağlanamayan bu sınırlar ötesi ekonominin üzerinde kurulacağı ideal temeli tam anlamıyla merkeziyetsiz, güvenli ve ölçeklenebilir olmasıyla sunuyor
ინგლისური | თურქული |
---|---|
offers | sunuyor |
ideal | ideal |
foundation | temeli |
decentralized | merkeziyetsiz |
platforms | platformlar |
scalable | ölçeklenebilir |
and | ve |
this | bu |
existing | mevcut |
that | tam |
not | henüz |
the | üzerinde |
EN Algorand will continue to build upon its protocol with several planned advancements:
TR Algorand planlı birkaç geliştirme ile protokolü üzerine inşa etmeye devam edecek:
ინგლისური | თურქული |
---|---|
continue | devam |
build | inşa |
will | edecek |
to | etmeye |
protocol | protokolü |
EN We aim to create awareness on the issue of child labour and encourage all authorities and stakeholders to act upon it.
TR “Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil” sloganıyla yürüttüğümüz kampanyayla çocuk işçilerle ilgili kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve ilgili mercileri sorumluluk almaya teşvik etmeyi hedefliyoruz.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
awareness | farkındalık |
encourage | teşvik |
all | de |
and | ve |
EN Upon purchasing this service, our expert will create you a strategy to acquire the domain name {0}. We establish contact with the domain name owner and negotiate on your behalf.
TR Bu hizmeti satın almanız durumunda, uzmanımız {0} adresini satın almanız için bir strateji oluşturur.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
purchasing | satın |
service | hizmeti |
strategy | strateji |
this | bu |
expert | uzman |
to | için |
create | oluşturur |
a | bir |
EN ElastiCache adds automatic write throttling, intelligent swap memory management, and failover enhancements to improve upon the availability and manageability of open source Redis
TR ElastiCache otomatik yazma kısıtlama, akıllı takas belleği yönetimi ve yük devretme geliştirmelerini ekleyerek açık kaynak Redis çözümünün erişilebilirlik ve yönetilebilirlik özelliklerini geliştirir
ინგლისური | თურქული |
---|---|
automatic | otomatik |
swap | takas |
management | yönetimi |
and | ve |
availability | erişilebilirlik |
open | açık |
source | kaynak |
elasticache | elasticache |
intelligent | akıllı |
to | ekleyerek |
redis | redis |
EN Experience our Legendary welcome upon arrival and enjoy thoughtful attentions that will make your stay memorable.
TR Varışta Efsanevi karşılamamızı deneyimleyin ve konaklamanızı unutulmaz kılacak ince düşünceli detayların keyfini çıkarın.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
legendary | efsanevi |
arrival | varış |
enjoy | keyfini |
memorable | unutulmaz |
your stay | konaklamanızı |
make | var |
and | ve |
EN One bottle of champagne per stay and a bouquet of flowers in your room upon arrival
TR Konaklama başına, otele vardığınız zaman odanızda bir şişe şampanya ve çiçek buketi
ინგლისური | თურქული |
---|---|
stay | konaklama |
upon | e |
and | ve |
a | bir |
EN Please let us know the age of your kids upon booking.- Hotel house cancellation policy applies (flexible)
TR Lütfen rezervasyon sırasında çocuklarınızın yaşını bize bildirin.- Otelin iptal politikası geçerlidir (esnek)
ინგლისური | თურქული |
---|---|
age | yaşın |
booking | rezervasyon |
cancellation | iptal |
applies | geçerlidir |
flexible | esnek |
policy | politikası |
please | lütfen |
us | bize |
EN Your refund process will be launched and completed within 3 to 5 working days, upon receipt of the item.
TR Abiye ürünlerinde bu süre 24 saattir. İade etmek için sitemiz üzerinden sefamerve kullanıcınız ile giriş yapıp iade kaydı oluşturmanız gerekmektedir.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
of | in |
days | bu |
EN The association also touched upon the importance of a decision to suspend execution and annulment from the court as soon as possible.
TR Dernek, mahkemeden bir an önce yürütmeyi durdurma ve iptal kararı çıkmasının önemine de değindi.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
decision | karar |
and | ve |
the | önce |
EN Upon news announcing that refugees’ passage from Turkey to Europe would not be interfered with, large numbers of refugees and migrants from various towns headed towards border area on the west
TR Mültecilerin Türkiye’den Avrupa’ya geçişine engel olunmayacağı yönündeki haberlerin gündeme gelmesiyle pek çok kentten çok sayıda mülteci ve göçmen batı sınır bölgesine doğru yola çıktı
ინგლისური | თურქული |
---|---|
border | sınır |
west | batı |
and | ve |
towards | da |
to | doğru |
the | çok |
EN All information you provide upon registration must be accurate, complete and up-to-date
TR Kayıt sırasında verdiğiniz tüm bilgiler doğru, eksiksiz ve güncel olmalıdır
ინგლისური | თურქული |
---|---|
information | bilgiler |
registration | kayıt |
up-to-date | güncel |
complete | eksiksiz |
and | ve |
all | tüm |
must | olmalıdır |
EN A person who is not a party to this Agreement has no right to rely upon or enforce any term of this Agreement.
TR Bu Anlaşmaya taraf olmayan bir kişinin bu Anlaşmanın herhangi bir şartına güvenme veya bu hakkı uygulama hakkı yoktur.
ინგლისური | თურქული |
---|---|
party | taraf |
agreement | anlaşmanın |
right | hakkı |
no | yoktur |
person | kişinin |
or | veya |
this | bu |
any | herhangi |
a | bir |
ნაჩვენებია 50 სულ 50 თარგმანიდან