EN Increase in national compliance of labour rights (freedom of association and collective bargaining) based on International Labour Organization (ILO) textual sources and national legislation, by sex and migrant status
EN Increase in national compliance of labour rights (freedom of association and collective bargaining) based on International Labour Organization (ILO) textual sources and national legislation, by sex and migrant status
TR Cinsiyet ve göçmenlik statüsüne göre, Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) metin kaynakları ve ulusal mevzuata dayalı olarak çalışma hakları mevzuatının uyumlulaştırılmasındaki artış (dernek ve toplu pazarlık özgürlüğü)
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
national | ulusal |
sex | cinsiyet |
status | statü |
sources | kaynakları |
increase | artış |
freedom | özgürlüğü |
rights | hakları |
and | ve |
international | uluslararası |
by | göre |
based | dayalı |
EN Shortened to VW, Volkswagen is a German automaker founded in 1937 by the German Labour Front, a Nazi labour union, and headquartered in Wolfsburg
TR VW'ye kısaltılmış Volkswagen, 1937'de Nazi işçi sendikası olan Alman İşçi Cephesi tarafından kurulan ve merkezi Wolfsburg'da bulunan bir Alman otomobil üreticisidir
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
founded | kurulan |
by | tarafından |
is | bulunan |
and | ve |
EN We initiated a project together with The Governership of Ordu. The project aimed to keep children away from hazelnut groves, laying the foundation of our Child Labour Program.
TR Ordu Valiliği ile yaptığımız işbirliği ile çocukların fındık bahçelerinden uzak tutulmasını hedefleyen ve çocuk işçiliği ile mücadelemizin temellerini oluşturan projemize başladık.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
labour | iş |
children | çocukların |
child | çocuk |
our | ve |
with | ile |
EN We aim to create awareness on the issue of child labour and encourage all authorities and stakeholders to act upon it.
TR “Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil” sloganıyla yürüttüğümüz kampanyayla çocuk işçilerle ilgili kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve ilgili mercileri sorumluluk almaya teşvik etmeyi hedefliyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
awareness | farkındalık |
encourage | teşvik |
all | de |
and | ve |
EN We visit the families and employers of child labourers. We inform them about the rights violations child labour entails and about children’s development.
TR Çalışan tarım işçisi ve mülteci çocukların aileleri ve işverenlerini ziyaret ediyor, çocukların çalışmaları durumunda maruz kaldıkları hak ihlalleri, çocuk hakları ve çocuk gelişimi konusunda bilgilendiriyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
visit | ziyaret |
and | ve |
labour | iş |
child | çocuk |
rights | hakları |
of | konusunda |
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
as | uygun |
in | da |
social | sosyal |
dangerous | tehlikeli |
or | veya |
EN A due diligence system helps importers and companies to identify risks of, for example, forced labour (UK Modern Slavery act) and illegal logging (EU timber regulation).
TR Burada devreye giren durum tespiti, ithalatçıların ve şirketlerin zorla çalıştırma (Birleşik Krallık Modern Kölelik Yasası) ve yasa dışı madde ticareti (AB kereste yönetmeliği) gibi riskleri tespit etmesine yardımcı olur.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
helps | yardımcı olur |
risks | riskleri |
modern | modern |
eu | ab |
regulation | yönetmeliği |
companies | şirketlerin |
act | yasası |
and | ve |
a | yardımcı |
to | etmesine |
identify | tespit |
of | gibi |
EN SUPPORT TO LIFE RELEASED A STATEMENT FOR “WORLD DAY AGAINST CHILD LABOUR”.
TR Hayata Destek, 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliği ile Mücadele Günü özelinde bir açıklama yaptı
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
support | destek |
world | dünya |
day | günü |
a | bir |
EN With 12 June World Day Against Child Labour providing us a channel to make our voices heard, we invite all individuals to becoming conscious consumers.”
TR 12 Haziran Dünya Çocuk İşçiliğiyle Mücadele Günü’nün açtığı kanalla bir kez daha sesimizi yükseltiyor; tüm bireyleri bilinçli tüketiciler olmaya davet ediyoruz.” diye ekledi.
EN According to the International Labour Organization, there are close to 200 million child workers in the world
TR Uluslararası Çalışma Örgütü’ne göre dünyada 200 milyona yakın çocuk işçi var
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
close | yakın |
child | çocuk |
international | uluslararası |
in the world | dünyada |
the | var |
EN We will keep on striving to end all types of child labour.”
TR Çocuk işçiliğinin bütün türlerinin sonlandırılması için çalışmalarımızı sürdüreceğiz.” dedi.
EN We initiated a project together with The Governership of Ordu. The project aimed to keep children away from hazelnut groves, laying the foundation of our Child Labour Program.
TR Ordu Valiliği ile yaptığımız işbirliği ile çocukların fındık bahçelerinden uzak tutulmasını hedefleyen ve çocuk işçiliği ile mücadelemizin temellerini oluşturan projemize başladık.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
labour | iş |
children | çocukların |
child | çocuk |
our | ve |
with | ile |
EN We aim to create awareness on the issue of child labour and encourage all authorities and stakeholders to act upon it.
TR “Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil” sloganıyla yürüttüğümüz kampanyayla çocuk işçilerle ilgili kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve ilgili mercileri sorumluluk almaya teşvik etmeyi hedefliyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
awareness | farkındalık |
encourage | teşvik |
all | de |
and | ve |
EN We visit the families and employers of child labourers. We inform them about the rights violations child labour entails and about children’s development.
TR Çalışan tarım işçisi ve mülteci çocukların aileleri ve işverenlerini ziyaret ediyor, çocukların çalışmaları durumunda maruz kaldıkları hak ihlalleri, çocuk hakları ve çocuk gelişimi konusunda bilgilendiriyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
visit | ziyaret |
and | ve |
labour | iş |
child | çocuk |
rights | hakları |
of | konusunda |
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
as | uygun |
in | da |
social | sosyal |
dangerous | tehlikeli |
or | veya |
EN There are excellent opportunities for well-trained, qualified professionals in the German labour market. The most sought-after jobs and valuable tips for foreign applicants.
TR Demografik değişimde üç önemli eğilim belirleyici rol oynuyor: Düşük doğum oranları, ortalama yaşam süresinin artması ve nüfusun yaşlanması.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
most | de |
labour | iş |
and | ve |
EN Climate change and automation: challenges that also have an impact on the labour market. These degree programs prepare people to meet them.
TR İklim değişikliği ve otomasyon; iş piyasasına damgasını vuran zorlu görevler. Tanıtacağımız anabilim dalları bu yolda eğitiyor.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
change | değişikliği |
automation | otomasyon |
labour | iş |
these | bu |
to | e |
and | ve |
market | piyasası |
EN 8.2. Achieve higher levels of economic productivity through diversification, technological upgrading and innovation, including through a focus on high-value added and labour-intensive sectors
TR 8.2. Yüksek katma değerli ve emek-yoğun sektörlere odaklanarak ve çeşitlendirme, teknoloji geliştirme ve yenilik getirme aracılığıyla ekonomik verimliliğin daha yüksek seviyelere çekilmesi
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
economic | ekonomik |
value | değerli |
and | ve |
innovation | yenilik |
high | yüksek |
higher | daha yüksek |
of | in |
added | katma |
through | aracılığıyla |
including | de |
EN 8.7.1. Proportion and number of children aged 5-17 years engaged in child labour, by sex and age
TR 8.7.1. Cinsiyet ve yaşa göre 5-17 yaş arası çalışan çocukların sayısı ve oranı
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
of | ın |
by | göre |
sex | cinsiyet |
in | arası |
children | çocukların |
and | ve |
age | yaş |
EN 8.8. Protect labour rights and promote safe and secure working environments for all workers, including migrant workers, in particular women migrants, and those in precarious employment
TR 8.8. Çalışanların haklarının korunması ve özellikle kadın göçmenler olmak üzere göçmen işçiler ve güvencesiz işlerde çalışan insanlar dâhil bütün çalışanlar için güvenli çalışma ortamlarının geliştirilmesi
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
women | kadın |
rights | hakları |
and | ve |
environments | ortamlar |
workers | çalışanlar |
all | özellikle |
EN 8.b. By 2020, develop and operationalize a global strategy for youth employment and implement the Global Jobs Pact of the International Labour Organization
TR 8.b. 2020’ye kadar genç istihdamı için küresel bir strateji geliştirilmesi ve uygulamaya konması ve Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO)’nün Küresel İstihdam Paktı’nın uygulanması
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
strategy | strateji |
employment | istihdam |
youth | genç |
and | ve |
global | küresel |
international | uluslararası |
for | için |
a | bir |
of | in |
EN 10.4.1. Labour share of GDP, comprising wages and social protection transfers
TR 10.4.1. Ücretler ve sosyal koruma transferlerini içeren işgücünün GSYH'deki payı
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
labour | iş |
and | ve |
social | sosyal |
protection | koruma |
of | içeren |
share | payı |
EN The firm supports employers, C-Suite members and labour unions to understand, protect and assert their rights in this context, often advising clients in contentious, cross-border, or transactional circumstances.
TR Çalışanlara, üst düzey yöneticilere, işçi sendikalarına sahip oldukları hakları anlamaları, korumaları ve gerekli olduğunda savunabilmeleri için rehberlik yapar.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
rights | hakları |
and | ve |
EN Efficacy of vaginal douching before the application of Dinoprostone pessary in labour induction, a randomized controlled study
TR Doğum indüksiyonunda Dinoproston peser yerleştirilmesi öncesi vajinal duşun etkinliği, bir randomize kontrollü çalişma
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
before | öncesi |
controlled | kontrollü |
a | bir |
EN We initiated a project together with The Governership of Ordu. The project aimed to keep children away from hazelnut groves, laying the foundation of our Child Labour Program.
TR Ordu Valiliği ile yaptığımız işbirliği ile çocukların fındık bahçelerinden uzak tutulmasını hedefleyen ve çocuk işçiliği ile mücadelemizin temellerini oluşturan projemize başladık.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
labour | iş |
children | çocukların |
child | çocuk |
our | ve |
with | ile |
EN We aim to create awareness on the issue of child labour and encourage all authorities and stakeholders to act upon it.
TR “Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil” sloganıyla yürüttüğümüz kampanyayla çocuk işçilerle ilgili kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve ilgili mercileri sorumluluk almaya teşvik etmeyi hedefliyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
awareness | farkındalık |
encourage | teşvik |
all | de |
and | ve |
EN We visit the families and employers of child labourers. We inform them about the rights violations child labour entails and about children’s development.
TR Çalışan tarım işçisi ve mülteci çocukların aileleri ve işverenlerini ziyaret ediyor, çocukların çalışmaları durumunda maruz kaldıkları hak ihlalleri, çocuk hakları ve çocuk gelişimi konusunda bilgilendiriyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
visit | ziyaret |
and | ve |
labour | iş |
child | çocuk |
rights | hakları |
of | konusunda |
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
as | uygun |
in | da |
social | sosyal |
dangerous | tehlikeli |
or | veya |
EN We initiated a project together with The Governership of Ordu. The project aimed to keep children away from hazelnut groves, laying the foundation of our Child Labour Program.
TR Ordu Valiliği ile yaptığımız işbirliği ile çocukların fındık bahçelerinden uzak tutulmasını hedefleyen ve çocuk işçiliği ile mücadelemizin temellerini oluşturan projemize başladık.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
labour | iş |
children | çocukların |
child | çocuk |
our | ve |
with | ile |
EN We aim to create awareness on the issue of child labour and encourage all authorities and stakeholders to act upon it.
TR “Bu İş Çocuk Oyuncağı Değil” sloganıyla yürüttüğümüz kampanyayla çocuk işçilerle ilgili kamuoyunda farkındalık yaratmayı ve ilgili mercileri sorumluluk almaya teşvik etmeyi hedefliyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
awareness | farkındalık |
encourage | teşvik |
all | de |
and | ve |
EN We visit the families and employers of child labourers. We inform them about the rights violations child labour entails and about children’s development.
TR Çalışan tarım işçisi ve mülteci çocukların aileleri ve işverenlerini ziyaret ediyor, çocukların çalışmaları durumunda maruz kaldıkları hak ihlalleri, çocuk hakları ve çocuk gelişimi konusunda bilgilendiriyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
visit | ziyaret |
and | ve |
labour | iş |
child | çocuk |
rights | hakları |
of | konusunda |
EN “Child labour is defined as a child’s involvement in dangerous activities that may impede a child’s cognitive, social or educational development
TR Çocuk işçiliği, çocuğun yaşına uygun olmayan ya da zihinsel, sosyal veya eğitsel gelişimlerine zarar verebilecek tehlikeli faaliyetlerle uğraşmasıdır
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
as | uygun |
in | da |
social | sosyal |
dangerous | tehlikeli |
or | veya |
EN A due diligence system helps importers and companies to identify risks of, for example, forced labour (UK Modern Slavery act) and illegal logging (EU timber regulation).
TR Burada devreye giren durum tespiti, ithalatçıların ve şirketlerin zorla çalıştırma (Birleşik Krallık Modern Kölelik Yasası) ve yasa dışı madde ticareti (AB kereste yönetmeliği) gibi riskleri tespit etmesine yardımcı olur.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
helps | yardımcı olur |
risks | riskleri |
modern | modern |
eu | ab |
regulation | yönetmeliği |
companies | şirketlerin |
act | yasası |
and | ve |
a | yardımcı |
to | etmesine |
identify | tespit |
of | gibi |
EN The firm supports employers, C-Suite members and labour unions to understand, protect and assert their rights in this context, often advising clients in contentious, cross-border, or transactional circumstances.
TR Çalışanlara, üst düzey yöneticilere, işçi sendikalarına sahip oldukları hakları anlamaları, korumaları ve gerekli olduğunda savunabilmeleri için rehberlik yapar.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
rights | hakları |
and | ve |
EN There are excellent opportunities for well-trained, qualified professionals in the German labour market. The most sought-after jobs and valuable tips for foreign applicants.
TR Demografik değişimde üç önemli eğilim belirleyici rol oynuyor: Düşük doğum oranları, ortalama yaşam süresinin artması ve nüfusun yaşlanması.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
most | de |
labour | iş |
and | ve |
EN Climate change and automation: challenges that also have an impact on the labour market. These degree programs prepare people to meet them.
TR İklim değişikliği ve otomasyon; iş piyasasına damgasını vuran zorlu görevler. Tanıtacağımız anabilim dalları bu yolda eğitiyor.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
change | değişikliği |
automation | otomasyon |
labour | iş |
these | bu |
to | e |
and | ve |
market | piyasası |
EN Previously, the qualified lawyer has held office, among others, as Federal Minister of Labour and First Mayor of Hamburg
TR Hukukçu olan Scholz, ondan önce Federal Çalışma Bakanı ve Hamburg Belediye Başkanı olarak görev yaptı
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
federal | federal |
hamburg | hamburg |
and | ve |
has | olan |
the | önce |
of | olarak |
EN They have committed themselves to implementing goals such as the abolition of child labour.
TR Bu şirketler çocuk işçiliğini sona erdirme ve benzeri hedefler için kendi iradeleriyle yükümlülük altına giriyorlar.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
child | çocuk |
goals | hedefler |
of | in |
they | ve |
to | için |
EN Its main goal is to improve the protection of human rights in global supply chains and ensure observance of fundamental principles, such as the prohibition of child or forced labour
TR Yasayla ulaşılmak istenen ana hedef, küresel tedarik zincirlerinde insan haklarının korunmasının iyileştirilmesi, çocuk işçiliği ya da zorla çalıştırma yasakları gibi temel standartların gözetilmesi
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
goal | hedef |
protection | korunması |
human | insan |
global | küresel |
supply | tedarik |
child | çocuk |
main | ana |
in | da |
fundamental | temel |
rights | hakları |
EN Germany’s new government | Immigration and labour
TR Almanya’nın yeni hükümeti | Göç ve iş gücü
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
new | yeni |
government | hükümeti |
and | ve |
EN According to figures published by industry, labour shortages will increase substantially in German companies
TR İş dünyasından gelen verilere göre, Alman şirketlerinde personel sıkıntısı hızla artıyor
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
german | alman |
in | gelen |
by | göre |
EN Crowd working or crowdsourcing is a form of division of labour that became possible only through digitization
TR Crowdworking veya Crowdsourcing, iş bölümünün ancak dijitalizasyonun başlamasıyla mümkün olan bir biçimidir
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
or | veya |
possible | mümkün |
EN Every sixth person in the German labour force works in the health industry, amounting to 7.6 million people. The industry branch generates around 370 billion euros.
TR Almanya’daki çalışanların altıda biri sağlık sektöründe çalışıyor; bu da 7,6 milyon kişi demek. Bu alanda yaratılan değer, yaklaşık 370 milyar avro.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
health | sağlık |
industry | sektör |
million | milyon |
billion | milyar |
euros | avro |
works | çalışıyor |
in | da |
the | biri |
EN The EU is a huge labour market. Completing a training programme in an EU country and thus being able to live and work in currently 28 member states is a unique model worldwide and one that offers many development opportunities
TR AB, devasa bir iş piyasası. Bir AB ülkesinde meslek eğitiminden mezun olmak ve böylelikle şu an itibariyle 28 AB ülkesinde yaşayıp çalışabilmek, sayısız gelişme olanağı sunan, dünya çapında eşi bulunmayan bir modeldir.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
eu | ab |
offers | sunan |
development | gelişme |
market | piyasası |
in | ülkesinde |
and | ve |
many | sayısız |
a | bir |
worldwide | çapında |
being | ya |
EN Are the requirements for foreign skilled workers appropriate? The draft law balances labour market needs with legitimate domestic and asylum considerations
TR Nitelikli yabancı işçilerden karşılamaları beklenen kriterler makul sınırlarda mı? Yasa tasarısı iş piyasasının talepleri ve iç politika ve sığınma politikası bağlamındaki haklı çekinceler arasında bir denge kuruyor
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
law | yasa |
market | piyasası |
foreign | yabancı |
and | ve |
the | arasında |
EN In comparison with other countries, the German education system is in principle relatively well adapted to the needs of the labour market
TR Genelde Alman üniversitelerinin piyasa koşullarına uygunluk bakımından dünyadaki yeri gayet iyi
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
well | iyi |
market | piyasa |
EN Hakan Demir’s grandfather came to Germany from Turkey in 1970 as a skilled worker under a labour recruitment agreement
TR Hakan Demir’in dedesi Türkiye ile yapılan işe alım anlaşması kapsamında 1970 yılında kalifiye işçi olarak Almanya’ya gelmiş
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
turkey | türkiye |
labour | iş |
agreement | anlaşması |
to | e |
EN Refugees in Germany | Integration in the labour market
TR Almanya’da mülteciler | İş piyasasına entegrasyon
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
refugees | mülteciler |
integration | entegrasyon |
market | piyasası |
EN In addition to this the refugees need to be informed early and comprehensively about how the German labour market functions
TR Ayrıca mültecilerin Almanya’daki iş piyasasının nasıl işlediği konusunda erken aşamalarda ve kapsamlı bir şekilde bilgilendirilmesi gerekiyor
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
refugees | mültecilerin |
need | gerekiyor |
early | erken |
labour | iş |
market | piyasası |
and | ve |
the | şekilde |
how | nasıl |
EN And offers designed to prepare people for the labour market must be suitable for the person in question
TR Bir diğer etkense iş piyasasına hazırlık sürecindeki seçeneklerin kişiye uyması
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
market | piyasası |
person | kişiye |
Nampilake terjemahan 50 saka 50