EN For us, an inclusive and locally well-coordinated civil society is a key building block for sustainable humanitarian aid.
"check locally" ing Basa inggris bisa diterjemahake menyang Wong Turki tembung/frasa:
EN For us, an inclusive and locally well-coordinated civil society is a key building block for sustainable humanitarian aid.
TR Etkin bir insani yardım ve afetle mücadele stratejisi için sivil toplumun güçlendirme çalışmaları yürütüyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
civil | sivil |
society | toplumun |
aid | yardım |
and | ve |
for | için |
a | bir |
EN Locally hosted and total control over our servers
TR Yerel olarak barındırılan ve sunucularımız üzerinde tam kontrol
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
control | kontrol |
over | üzerinde |
locally | yerel olarak |
and | ve |
EN Client-based infrastructure ensures that keys are stored locally, on your device
TR Müşteri odaklı altyapı sayesinde anahtarların cihazınızda lokal olarak tutulması garanti altına alınır.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
keys | anahtarları |
client | müşteri |
infrastructure | altyapı |
device | cihaz |
your | sayesinde |
EN It manages this very fast because no requests are made to the server and it searching locally in JavaScript using the CSS History Knocker
TR Bunu çok hızlı yönetir çünkü sunucuya hiçbir istek yapılmaz ve CSS History Knocker'ı kullanarak yerel olarak JavaScript'te arama yapar
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
searching | arama |
css | css |
fast | hızlı |
no | hiçbir |
and | ve |
locally | yerel olarak |
server | sunucuya |
using | kullanarak |
because | çünkü |
to | yapar |
EN End the meeting & save the recordingOnce your meeting is over, you’ll be sent a link to the recording. Simply open the link and download the recording to save it locally.
TR Toplantıyı sonlandırın ve kaydı kaydedinToplantınız bittiğinde, kayda bir bağlantı gönderilecektir. Bağlantıyı açın ve yerel olarak kaydetmek için kaydı indirin.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
save | kaydetmek |
open | açın |
download | indirin |
recording | kaydı |
link | bağlantıyı |
locally | yerel olarak |
meeting | toplantı |
a | bir |
and | ve |
to | için |
EN The Lambda Runtime Interface Emulator is a proxy for the Lambda Runtime API,which allows customers to locally test their Lambda function packaged as a container image
TR Lambda Runtime Interface Emulator, müşterilere container görüntüsü olarak paketlenmiş Lambda işlevlerini yerel olarak test etme olanağı tanıyan Lambda Çalışma Zamanı API'si için bir proxy'dir
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
lambda | lambda |
customers | müşterilere |
test | test |
container | container |
image | görüntü |
runtime | runtime |
interface | interface |
packaged | paketlenmiş |
their | in |
the | etme |
locally | yerel olarak |
a | bir |
EN It allows you to locally test your functions using familiar tools such as cURL and the Docker CLI (when testing functions packaged as container images)
TR İşlevlerinizi cURL ve Docker CLI gibi aşina olduğunuz araçları kullanarak yerel bir şekilde test etmenize olanak tanır (container görüntüleri olarak paketlenmiş işlevleri test ederken)
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
locally | yerel |
functions | işlevleri |
docker | docker |
container | container |
cli | cli |
packaged | paketlenmiş |
tools | araçları |
you | etmenize |
test | test |
using | kullanarak |
and | ve |
images | görüntüleri |
the | şekilde |
as | gibi |
EN It allows you to use the docker run or docker-compose up command to locally test your lambda application.
TR Bu sayede, docker run veya docker-compose up komutunu kullanarak lambda uygulamanızı yerel olarak test edebilirsiniz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
docker | docker |
test | test |
lambda | lambda |
locally | yerel olarak |
or | veya |
EN Q: What function behaviors can I test locally with the emulator?
TR S: Öykünücü ile hangi davranışları yerel olarak test edebilirim?
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
test | test |
locally | yerel olarak |
with | ile |
EN Q: Do I need an Arm-based development machine to create, build, and test functions powered by Graviton2 processors locally?
TR S: Graviton2 işlemciler tarafından yerel olarak desteklenen işlevleri oluşturmak, geliştirmek ve test etmek için Arm tabanlı bir geliştirme makinesine ihtiyacım var mı?
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
functions | işlevleri |
processors | işlemciler |
development | geliştirme |
and | ve |
based | tabanlı |
test | test |
need | ihtiyacı |
locally | yerel olarak |
by | tarafından |
do | var |
EN For us, an inclusive and locally well-coordinated civil society is a key building block for sustainable humanitarian aid.
TR Etkin bir insani yardım ve afetle mücadele stratejisi için sivil toplumun güçlendirme çalışmaları yürütüyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
civil | sivil |
society | toplumun |
aid | yardım |
and | ve |
for | için |
a | bir |
EN Located within the same hotel complex, the Fairmont Lounge offers locally-inspired favorites.
TR Mirèio Provençal esintili yemekler sunan birahane tarzı şık bir restorandır.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
offers | sunan |
same | bir |
EN With central locations that offer safe and stylish comfort, each apartment features both Swiss quality and locally inspired flair
TR Güvenli ve tarz sahibi bir konfor sunan merkezi konumlu dairelerden her biri, İsviçre kalitesiyle yerel hayattan ilham alan özellikleri bir arada sunuyor
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
central | merkezi |
comfort | konfor |
locally | yerel |
features | özellikleri |
and | ve |
offer | sunuyor |
both | bir |
EN Local search requests are increasing, and being available locally is becoming more and more important for local businesses
TR Yerel aramaların artmasıyla yerel olarak hedef kitleye erişilebilir olmak işletmeler için giderek daha önemli hale geliyor
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
businesses | işletmeler |
local | yerel |
important | önemli |
available | erişilebilir |
locally | yerel olarak |
more | daha |
are | olmak |
and more | giderek |
EN Being Locally Reachable With Local Search
TR Yerel Aramalarla Erişilebilir Olmak
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
being | olmak |
local | yerel |
EN Local search queries are rising and being locally reachable is becoming more important
TR Yerel aramaların giderek arttığı günümüzde, yerel olarak erişilebilir olmak daha da önemli hale geliyor
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
local | yerel |
important | önemli |
locally | yerel olarak |
more | daha |
are | olmak |
EN How The Global Brand Oleg Cassini Grew Locally With Search
TR Uluslararası Marka Oleg Cassini, “Search” Odaklı Stratejilerle Yerel Büyümesini Sağladı.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
brand | marka |
locally | yerel |
EN STGM wants to support many organizations with this Program, which is a cut out fit for organizations that work with a rights-based approach locally
TR Yerelde hak temelli yaklaşımla çalışmalar yürüten örgütler için biçilmiş kaftan olan bu Program ile STGM birçok örgüte destek vermek istiyor
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
stgm | stgm |
wants | istiyor |
program | program |
based | temelli |
support | destek |
a | bir |
this | bu |
is | olan |
many | çok |
with | ile |
EN Google dominates the search market locally, Samsung and Apple are the largest players in the mobile ecosystems market
TR Google, arama motorlarına hakim olarak görünüyor, Samsung ve Apple mobil ekosistem pazarında hala en büyük oyuncular
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
samsung | samsung |
players | oyuncular |
mobile | mobil |
apple | apple |
market | pazar |
and | ve |
search | arama |
the | olarak |
EN Frequent updates will enhance your security, and LifeGuard makes them easy to install at your discretion, either locally or remotely.
TR Sık sık yapılan güncellemeler güvenlik seviyenizi artıracak, LifeGuard ise bunları ister lokal ister uzaktan olmak üzere isteğinize bağlı olarak kurmanıza izin verecektir.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
frequent | sık |
updates | güncellemeler |
security | güvenlik |
remotely | uzaktan |
to | olmak |
or | ise |
EN The FIUs will conduct queries and searches on behalf of the requesting counterpart and, if such queries and searches are conducted locally, provide all information to be obtained.
TR MİB?ler, talepte bulunan muadilleri adına araştırmalar yapacak ve bu araştırmalar yurtiçinde yapılmışsa elde edebilecekleri bütün bilgileri vereceklerdir.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
information | bilgileri |
are | bulunan |
and | ve |
obtained | elde |
such | bu |
will | yapacak |
to | bütün |
behalf | adına |
EN The judicial proceedings concerning the same facts as those related to the request have already been initiated locally and provision of such information impedes or impairs such proceedings,
TR Talebe ilişkin olaylar hakkında hâlihazırda başlatılmış adli yargılamanın bulunması ve bu bilgileri vermenin bu tür adli yargılamaları engellemesi veya bunlara zarar vermesi,
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
of | ın |
information | bilgileri |
to | hakkında |
and | ve |
or | veya |
been | bu |
EN Client-based infrastructure ensures that keys are stored locally, on your device
TR Müşteri odaklı altyapı sayesinde anahtarların cihazınızda lokal olarak tutulması garanti altına alınır.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
keys | anahtarları |
client | müşteri |
infrastructure | altyapı |
device | cihaz |
your | sayesinde |
EN For us, an inclusive and locally well-coordinated civil society is a key building block for sustainable humanitarian aid.
TR Etkin bir insani yardım ve afetle mücadele stratejisi için sivil toplumun güçlendirme çalışmaları yürütüyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
civil | sivil |
society | toplumun |
aid | yardım |
and | ve |
for | için |
a | bir |
EN For us, an inclusive and locally well-coordinated civil society is a key building block for sustainable humanitarian aid.
TR Etkin bir insani yardım ve afetle mücadele stratejisi için sivil toplumun güçlendirme çalışmaları yürütüyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
civil | sivil |
society | toplumun |
aid | yardım |
and | ve |
for | için |
a | bir |
EN The Lambda Runtime Interface Emulator is a proxy for the Lambda Runtime API,which allows customers to locally test their Lambda function packaged as a container image
TR Lambda Runtime Interface Emulator, müşterilere container görüntüsü olarak paketlenmiş Lambda işlevlerini yerel olarak test etme olanağı tanıyan Lambda Çalışma Zamanı API'si için bir proxy'dir
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
lambda | lambda |
customers | müşterilere |
test | test |
container | container |
image | görüntü |
runtime | runtime |
interface | interface |
packaged | paketlenmiş |
their | in |
the | etme |
locally | yerel olarak |
a | bir |
EN It allows you to locally test your functions using familiar tools such as cURL and the Docker CLI (when testing functions packaged as container images)
TR İşlevlerinizi cURL ve Docker CLI gibi aşina olduğunuz araçları kullanarak yerel bir şekilde test etmenize olanak tanır (container görüntüleri olarak paketlenmiş işlevleri test ederken)
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
locally | yerel |
functions | işlevleri |
docker | docker |
container | container |
cli | cli |
packaged | paketlenmiş |
tools | araçları |
you | etmenize |
test | test |
using | kullanarak |
and | ve |
images | görüntüleri |
the | şekilde |
as | gibi |
EN It allows you to use the docker run or docker-compose up command to locally test your lambda application.
TR Bu sayede, docker run veya docker-compose up komutunu kullanarak lambda uygulamanızı yerel olarak test edebilirsiniz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
docker | docker |
test | test |
lambda | lambda |
locally | yerel olarak |
or | veya |
EN Q: What function behaviors can I test locally with the emulator?
TR S: Öykünücü ile hangi davranışları yerel olarak test edebilirim?
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
test | test |
locally | yerel olarak |
with | ile |
EN Q: Do I need an Arm-based development machine to create, build, and test functions powered by Graviton2 processors locally?
TR S: Graviton2 işlemciler tarafından yerel olarak desteklenen işlevleri oluşturmak, geliştirmek ve test etmek için Arm tabanlı bir geliştirme makinesine ihtiyacım var mı?
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
functions | işlevleri |
processors | işlemciler |
development | geliştirme |
and | ve |
based | tabanlı |
test | test |
need | ihtiyacı |
locally | yerel olarak |
by | tarafından |
do | var |
EN STGM wants to support many organizations with this Program, which is a cut out fit for organizations that work with a rights-based approach locally
TR Yerelde hak temelli yaklaşımla çalışmalar yürüten örgütler için biçilmiş kaftan olan bu Program ile STGM birçok örgüte destek vermek istiyor
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
stgm | stgm |
wants | istiyor |
program | program |
based | temelli |
support | destek |
a | bir |
this | bu |
is | olan |
many | çok |
with | ile |
EN The FIUs will conduct queries and searches on behalf of the requesting counterpart and, if such queries and searches are conducted locally, provide all information to be obtained.
TR MİB?ler, talepte bulunan muadilleri adına araştırmalar yapacak ve bu araştırmalar yurtiçinde yapılmışsa elde edebilecekleri bütün bilgileri vereceklerdir.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
information | bilgileri |
are | bulunan |
and | ve |
obtained | elde |
such | bu |
will | yapacak |
to | bütün |
behalf | adına |
EN The judicial proceedings concerning the same facts as those related to the request have already been initiated locally and provision of such information impedes or impairs such proceedings,
TR Talebe ilişkin olaylar hakkında hâlihazırda başlatılmış adli yargılamanın bulunması ve bu bilgileri vermenin bu tür adli yargılamaları engellemesi veya bunlara zarar vermesi,
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
of | ın |
information | bilgileri |
to | hakkında |
and | ve |
or | veya |
been | bu |
EN Located within the same hotel complex, the Fairmont Lounge offers locally-inspired favorites.
TR Mirèio Provençal esintili yemekler sunan birahane tarzı şık bir restorandır.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
offers | sunan |
same | bir |
EN Located within the same hotel complex, the Fairmont Lounge offers locally-inspired favorites.
TR Mirèio Provençal esintili yemekler sunan birahane tarzı şık bir restorandır.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
offers | sunan |
same | bir |
EN Located within the same hotel complex, the Fairmont Lounge offers locally-inspired favorites.
TR Mirèio Provençal esintili yemekler sunan birahane tarzı şık bir restorandır.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
offers | sunan |
same | bir |
EN Located within the same hotel complex, the Fairmont Lounge offers locally-inspired favorites.
TR Mirèio Provençal esintili yemekler sunan birahane tarzı şık bir restorandır.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
offers | sunan |
same | bir |
EN With central locations that offer safe and stylish comfort, each apartment features both Swiss quality and locally inspired flair
TR Güvenli ve tarz sahibi bir konfor sunan merkezi konumlu dairelerden her biri, İsviçre kalitesiyle yerel hayattan ilham alan özellikleri bir arada sunuyor
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
central | merkezi |
comfort | konfor |
locally | yerel |
features | özellikleri |
and | ve |
offer | sunuyor |
both | bir |
EN Locally concentrated: Local networks, with small sites connected to a larger central facility, often in a campus setting. Examples include healthcare, education, and industrial operations.
TR Yerel olarak odaklanmış: Genellikle kampüs ortamında, daha büyük bir merkezi tesise bağlı küçük tesislere sahip yerel ağlar. Buna örnek olarak sağlık hizmetleri, eğitim ve endüstriyel operasyonlar verilebilir.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
networks | ağlar |
small | küçük |
central | merkezi |
often | genellikle |
setting | ortam |
education | eğitim |
industrial | endüstriyel |
operations | operasyonlar |
connected | bağlı |
local | yerel |
larger | daha büyük |
locally | yerel olarak |
healthcare | sağlık |
and | ve |
to | sahip |
a | bir |
in | örnek |
EN Even if you only do business locally, having an idea of what’s working well for similar businesses around the world will allow you to come up with the right target keywords and performance metrics
TR Yalnızca yerel olarak iş yapıyor olsanız bile, dünyanın dört bir yanındaki benzer işletmelerde nelerin işe yaradığına dair fikir sahibi olmanız, doğru hedef anahtar kelimeleri ve performans ölçümlerini bulmanızı sağlayacaktır
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
idea | fikir |
well | yanı |
similar | benzer |
world | dünyanın |
keywords | anahtar |
performance | performans |
locally | yerel olarak |
and | ve |
target | hedef |
business | iş |
even | bir |
the | kelimeleri |
to | bile |
of | dair |
EN You can separate these results locally or see them from a global viewpoint
TR Bu sonuçları yerel olarak ayırabilir veya küresel bir bakış açısıyla görebilirsiniz
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
global | küresel |
these | bu |
locally | yerel olarak |
or | veya |
results | sonuçları |
a | bir |
EN End the meeting & save the recordingOnce your meeting is over, you’ll be sent a link to the recording. Simply open the link and download the recording to save it locally.
TR Toplantıyı sonlandırın ve kaydı kaydedinToplantınız bittiğinde, kayda bir bağlantı gönderilecektir. Bağlantıyı açın ve yerel olarak kaydetmek için kaydı indirin.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
save | kaydetmek |
open | açın |
download | indirin |
recording | kaydı |
link | bağlantıyı |
locally | yerel olarak |
meeting | toplantı |
a | bir |
and | ve |
to | için |
EN We have worked together to provide consumers with locally produced quality milk and improve smallholder dairy farmers’ livelihoods.
TR Yeni içecek ürünleri için şurup bölmesinin kapasitesini artırmak genelde zordur. Ancak akıllı teknoloji, teknik sınırlamaların ve alan sınırlamalarının üstesinden gelerek maliyet tasarrufu sağlar.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
provide | sağlar |
improve | artırmak |
we | ancak |
and | ve |
to | için |
EN Local Storage (Flash and HTML5): The most common browsers clear your locally stored data when you choose to delete/clear your cookies and web browsing data; consult the “Help” function of your browser for more details
TR Yerel Saklama (Flash ve HTML5): En yaygın tarayıcılarda, çerezlerinizi ve web tarama verilerinizi silmeyi/temizlemeyi seçtiğinizde bu veriler silinir, daha fazla ayrıntı için tarayıcınızın "Yardım" işlevini kullanın
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
storage | saklama |
common | yaygın |
browsing | tarama |
data | veriler |
local | yerel |
most | en |
web | web |
and | ve |
help | yardım |
more | fazla |
EN Rather not upload your files and work with them offline? Try Sejda Desktop. Same features as the online service, and the files never leave your computer. Use all your locally installed fonts.
TR Dosyalarınızı yüklemeyip çevrimdışı çalışmayı mı tercih edersiniz? Try Sejda Desktop. Online hizmetle aynı özelliklere sahip ve dosyalar asla bilgisayarınızdan çıkmaz. Yerel olarak yüklü tüm yazı tiplerini kullanın.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
online | online |
your files | dosyalarınızı |
offline | çevrimdışı |
installed | yüklü |
computer | bilgisayar |
service | hizmetle |
use | kullanın |
never | asla |
locally | yerel olarak |
all | tüm |
files | dosyaları |
and | ve |
the | aynı |
EN Your 12-words backup and private keys are stored locally on your device and strongly encrypted
TR 12 kelimelik yedekleme ve özel anahtarlarınız cihazınızda yerel olarak depolanır ve güçlü bir şekilde şifrelenir
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
backup | yedekleme |
keys | anahtarları |
encrypted | şifrelenir |
device | cihaz |
locally | yerel olarak |
and | ve |
EN The most important information, such as your private keys and backup phrase, is stored locally on your device and is strongly encrypted
TR Özel anahtarlarınız ve yedekleme ifadeniz gibi en önemli bilgiler cihazınızda yerel olarak depolanır ve güçlü bir şekilde şifrelenir
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
information | bilgiler |
keys | anahtarları |
backup | yedekleme |
encrypted | şifrelenir |
device | cihaz |
most | en |
locally | yerel olarak |
important | önemli |
and | ve |
the | şekilde |
as | gibi |
EN Check on-page SEO for any landing page in just one click. Check meta tags, keyword density, images, links, hreflang tags, page speed, etc.
TR Tek bir tıkla herhangi bir açılış sayfası için sayfa içi SEO değerlendirmesi yapın. Meta etiketleri, anahtar kelime yoğunluğunu, resimleri, bağlantıları, hreflang etiketlerini, sayfa hızını vb. kontrol edin.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
seo | seo |
click | tıkla |
meta | meta |
tags | etiketleri |
images | resimleri |
etc | vb |
any | herhangi |
links | bağlantıları |
speed | hız |
for | için |
EN If you don’t check-in online, you may need to pay for check-in at the airport
TR Online check-in yapılmazsa, havaalanında check-in işlemi için ödeme yapılması gerekebilir
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
you | in |
online | online |
airport | havaalanı |
at | nda |
pay | ödeme |
EN Check your website and discover your mistakes with our free mobile compatibility tool. Do not forget to check your site to fix all your shortcomings about mobile compatibility and improve your page experience.
TR Ücretsiz mobil uyumluluk aracımız ile sitenizi kontrol edin ve hatalarınızı keşfedin. Mobil uyumluluk hakkında tüm eksiklerinizi gidermek ve sayfa deneyiminizi iyileştirmek için sitenizi kontrol etmeyi unutmayın.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
discover | keşfedin |
mobile | mobil |
compatibility | uyumluluk |
tool | aracı |
improve | iyileştirmek |
experience | deneyiminizi |
your site | sitenizi |
page | sayfa |
all | tüm |
about | hakkında |
and | ve |
Nampilake terjemahan 50 saka 50