EN You will be pleased with the generous commission of each sale. Withdrawal of money in 24 hours on request. Make your site, blog or channel work for you.
EN You will be pleased with the generous commission of each sale. Withdrawal of money in 24 hours on request. Make your site, blog or channel work for you.
TR Her satışın cömert komisyonundan memnun kalacaksınız. Talep üzerine 24 saat içinde para çekme. Sitenizin, blogunuzun veya kanalınızın sizin için çalışmasını sağlayın.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
hours | saat |
request | talep |
your site | sitenizin |
channel | kanal |
or | veya |
in | içinde |
for | için |
on | üzerine |
EN That's our promise for your generous contributions to our platform and your tireless efforts to repair what you own.
TR Bu, senin sitemize yaptığın cömert katkılar ve sahip olduğun cihazları tamir etme konusundaki bitmek tükenmek bilmez sabrına karşılık bizim sana verdiğimiz bir söz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
promise | söz |
repair | tamir |
and | ve |
to | sahip |
EN With its tall, ingenious layout, New Citroën C3 AIRCROSS combines class leading interior space with exceptional comfort: 5 seats with generous leg and head room.
TR Uzun, zekice tasarlanmış düzeni ile New Citroën C3 AIRCROSS, sınıfının önde gelen iç mekanını olağanüstü bir konforla birleştiriyor: Cömert bir bacak ve başlıklı 5 koltuk.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
layout | düzeni |
new | new |
citroën | citroën |
c | c |
class | sınıf |
interior | iç mekan |
head | baş |
aircross | aircross |
and | ve |
exceptional | bir |
EN The Global Goals campaign would not be possible without the enlightened and generous support of our partners, and we would like to thank:
TR Küresel Amaçlar kampanyasının gerçekleşebilmesi, kampanya ortaklarımızın desteği olmadan mümkün olamazdı. Hepsine teşekkür etmek isteriz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
global | küresel |
support | desteği |
possible | mümkün |
without | olmadan |
to | etmek |
campaign | kampanya |
of | nın |
EN A premium VPN app like CyberGhost VPN is your go-to option if you’re looking for best-in-class privacy and security in Japan - along with top performance. Try us out with our generous 45-day money-back guarantee.
TR CyberGhost VPN gibi premium VPN uygulamaları, Japonya’da birinci sınıf performans, gizlilik ve güvenlik arıyorsanız ilk tercihiniz olmalıdır. 45 gün para iade garantisi ile hizmetimizi deneyin.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
premium | premium |
vpn | vpn |
cyberghost | cyberghost |
performance | performans |
try | deneyin |
guarantee | garantisi |
class | sınıf |
privacy | gizlilik |
security | güvenlik |
day | gün |
and | ve |
to | gibi |
EN With its tall, ingenious layout, New Citroën C3 AIRCROSS combines class leading interior space with exceptional comfort: 5 seats with generous leg and head room.
TR Uzun, zekice tasarlanmış düzeni ile New Citroën C3 AIRCROSS, sınıfının önde gelen iç mekanını olağanüstü bir konforla birleştiriyor: Cömert bir bacak ve başlıklı 5 koltuk.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
layout | düzeni |
new | new |
citroën | citroën |
c | c |
class | sınıf |
interior | iç mekan |
head | baş |
aircross | aircross |
and | ve |
exceptional | bir |
EN With its tall, ingenious layout, New Citroën C3 AIRCROSS combines class leading interior space with exceptional comfort: 5 seats with generous leg and head room.
TR Uzun, zekice tasarlanmış düzeni ile New Citroën C3 AIRCROSS, sınıfının önde gelen iç mekanını olağanüstü bir konforla birleştiriyor: Cömert bir bacak ve başlıklı 5 koltuk.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
layout | düzeni |
new | new |
citroën | citroën |
c | c |
class | sınıf |
interior | iç mekan |
head | baş |
aircross | aircross |
and | ve |
exceptional | bir |
EN You will be pleased with the generous commission of each sale. Withdrawal of money in 24 hours on request. Make your site, blog or channel work for you.
TR Her satışın cömert komisyonundan memnun kalacaksınız. Talep üzerine 24 saat içinde para çekme. Sitenizin, blogunuzun veya kanalınızın sizin için çalışmasını sağlayın.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
hours | saat |
request | talep |
your site | sitenizin |
channel | kanal |
or | veya |
in | içinde |
for | için |
on | üzerine |
EN The new package has a slim profile with rounded corners and a generous opening to facilitate pouring and drinking from the package
TR Yeni ambalajın köşeleri yuvarlatılmış ince bir profili ve ambalajdaki sıvıyı dökmek ve ambalajdan içmek için oldukça geniş bir kapak açıklığı bulunmaktadır
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
profile | profili |
new | yeni |
and | ve |
to | için |
a | bir |
EN Chef Christian Constant creates generous seasonal bistronomic cuisine in a modern and friendly atmosphere. His dishes are served in "cocottes" (traditional cast iron pots) for a unique flair.
TR Şef Christian Constant, modern ve cana yakın bir atmosferde cömert, mevsime özgü bistronomi mutfağı yaratır. Onun yemekleri, benzersiz bir deneyim için "cocottes" (geleneksel döküm tencereler) içinde sunulur.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
modern | modern |
traditional | geleneksel |
and | ve |
unique | benzersiz |
his | in |
in | içinde |
for | için |
EN When everyone in your group wants something different to eat, come to The World Eatery. Here the specialties of the house are favourites from the four corners of the globe - often in generous portions made to share.
TR Grubunuzdaki herkes farklı birşeyler yemek istediğinde The World Eatery'ye gelin. Burada sunulan spesiyaller dünyanın dört bir köşesinden favorilerdir ve genelde paylaşılabilecek cömert porsiyonlarda sunulurlar.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
eat | yemek |
often | genelde |
your | ve |
world | dünyanın |
different | farklı |
EN The Caregiver is caring and generous, always looking to protect others from harm.
TR Bakıcı şefkatli ve cömerttir, her zaman başkalarını zarardan korumaya çalışır.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
and | ve |
others | başkaları |
to | her |
always | her zaman |
EN Elsevier is a global information analytics business that helps institutions and professionals advance healthcare, open science and improve performance for the benefit of humanity
TR Elsevier, kurumlar ve profesyonellerin insanlığa fayda sağlamak üzere sağlık sektörünün geliştirmesi, bilimi açık hale getirmesi ve performansı artırmasına yardımcı olan küresel bir bilgi analiz şirketidir
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
global | küresel |
analytics | analiz |
healthcare | sağlık |
open | açık |
benefit | fayda |
elsevier | elsevier |
information | bilgi |
and | ve |
science | bilimi |
a | yardımcı |
is | olan |
EN Our goal is to expand the boundaries of knowledge for the benefit of humanity.
TR Hedefimiz insanlık namına bilginin sınırlarını genişletmektir.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
boundaries | sınırları |
of | ın |
our goal | hedefimiz |
EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
more | daha |
collaborative | ortak |
open | açık |
benefit | fayda |
society | topluma |
working | çalışarak |
inclusive | kapsayıcı |
transparent | şeffaf |
world | dünyası |
we believe | inanıyoruz |
and | ve |
research | araştırma |
a | bir |
of | birlikte |
performance | performans |
EN Most journals and editors benefit from the guidance of an Editorial Board, which provides expert advice on content, helps to attract new authors and encourage submissions and lends a helping hand with peer review.
TR Çoğu dergi ve editör, içerikler konusunda uzman tavsiyeleri sağlayan, yeni yazarlar çekmeye yardımcı olan, gönderimleri teşvik eden ve hakem denetimi konusunda destek sağlayan bir Editörlük Kurulunun rehberliğinden yararlanabilir.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
journals | dergi |
expert | uzman |
new | yeni |
authors | yazarlar |
encourage | teşvik |
hand | sağ |
review | denetimi |
a | yardımcı |
and | ve |
guidance | destek |
to | konusunda |
EN Growing open source projects can benefit from formal rules for making decisions.
TR Büyüyen açık kaynak projeleri, karar almak için resmi kurallardan yararlanabilir.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
growing | büyüyen |
open | açık |
source | kaynak |
projects | projeleri |
formal | resmi |
decisions | karar |
for | için |
EN ReusableThe key benefit for the wider research community of having research data being shared is the ability to reuse this data
TR Yeniden kullanılabilirGenel olarak araştırma camiası için verilerin paylaşılmasının en önemli faydası, bu verileri yeniden kullanabilme imkanı sağlamasıdır
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
research | araştırma |
key | önemli |
this | bu |
data | verileri |
of | in |
EN Maximizing the benefit from existing, proven infrastructure
TR Mevcut, kanıtlanmış altyapının faydalarından maksimum seviyede yararlanılması
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
existing | mevcut |
infrastructure | altyapı |
proven | kanıtlanmış |
EN Whether you are looking to reach your targets via print or digital, we provide a distinctive way to showcase your original articles, where you can benefit from an informed and relevant readership
TR Hedeflerinize ulaşmayı ister basılı ister dijital olarak istiyor olun, özgün makalelerinizi sergilemeniz için, bilgili ve uygun okurlara ulaşabileceğiniz seçkin bir yöntem sağlarız
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
way | yöntem |
informed | bilgili |
original | özgün |
we provide | sağlarız |
provide | sağlar |
relevant | uygun |
digital | dijital |
and | ve |
to | için |
EN Stand out from the crowd with reproductions of your cutting-edge articles on high-quality paper that can be fully customised to appeal to niche audiences across every speciality. Benefit from associating your
TR En iyi makalelerinizin, her uzmanlık alanındaki niş kitlelere hitap edecek şekilde tam olarak kişiselleştirilebilir, yüksek kaliteli kağıt üzerindeki reprodüksiyonlarıyla öne çıkın. Markanızı dünyaca saygı duyulan
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
paper | kağıt |
speciality | uzmanlık |
high | yüksek |
quality | kaliteli |
on | üzerindeki |
can | ne |
the | şekilde |
to | her |
EN Benefit from the perfect opportunity to share authoritative and original content in a format that resonates with medical professionals who are pushed for time
TR Güvenilir ve özgün içerikleri, deneyimli tıp uzmanlarının arasında yankı uyandıran bir formatta paylaşma fırsatından yararlanın
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
medical | tıp |
professionals | uzmanlar |
original | özgün |
and | ve |
opportunity | fırsat |
a | bir |
share | paylaş |
the | arasında |
EN The average number of monthly searches of a particular keyword over 12 months. Estimate the keyword’s value and benefit for your rankings.
TR 12 ay boyunca belirli bir anahtar kelimenin ortalama aylık arama sayısı. Anahtar kelimenin değerini tahmin edin ve sıralamalarınız için fayda sağlayın.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
average | ortalama |
searches | arama |
estimate | tahmin |
benefit | fayda |
rankings | sıralamalarını |
monthly | aylık |
months | ay |
for | için |
of | in |
and | ve |
value | bir |
EN Papers published in the open access mirror journal will be published on ScienceDirect and benefit from the same level of visibility and discoverability only available on this industry-leading platform
TR Açık erişimli ayna dergide yayınlanan makaleler ScienceDirect'te yayınlanır ve yalnızca bu sektör lideri platformda mevcut olan aynı seviyedeki görünürlük ve keşfedilebilirlikten yararlanır
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
published | yayınlanan |
access | erişimli |
mirror | ayna |
visibility | görünürlük |
platform | platformda |
industry | sektör |
leading | lideri |
this | bu |
open | açık |
and | ve |
the | aynı |
EN Commitment to the Access of Benefit Sharing with all the parties in your supply chain.
TR Tedarik zincirinizdeki tüm taraflarla beraber Fayda Paylaşımı Erişimine bağlılık.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
benefit | fayda |
parties | taraflarla |
supply | tedarik |
access | erişimine |
all | tüm |
sharing | paylaşımı |
with | beraber |
EN Asil College serves with the concept of boutique school, because it defends that every student have to benefit of schools technological and social facilities equally
TR Asil Okulları her öğrencinin okulun teknolojik ve sosyal imkanlarından eşit düzeyde yararlanması gerektiğini savunduğu için Butik Okul konseptiyle eğitim ve öğretim hizmeti vermektedir
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
boutique | butik |
technological | teknolojik |
social | sosyal |
and | ve |
school | okul |
schools | okullar |
because | için |
EN Benefit from free DNS, routing and parking page
TR Ücretsiz DNS, yönlendime ve park sayfasından yararlanın
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
dns | dns |
and | ve |
parking | park |
page | sayfası |
EN Customer Product Order Setup Template is designed for any company looking to provide order details regarding customer or core product, the benefit of a product. You can modify the template based on your specific business needs.
TR Oto Servis İş Emri Formu, sayfalar dolusu evrakla uğraşmadan araç servis ve bakım hizmeti veren işletmelerin süreç yönetimlerine ve hızlıca Oto Servis İş Emri oluşturmasına yardımcı olur.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
the | araç |
a | yardımcı |
business | iş |
template | formu |
your | ve |
can | olur |
EN Learn more about how photographers can benefit from using online forms.
TR Fotoğrafçıların online formlardan nasıl yararlandıklarını öğrenmek için şu blog yazımıza göz atabilirsiniz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
online | online |
how | nasıl |
learn | öğrenmek |
from | için |
EN Another benefit is that the value of your staked coins doesn't depreciate unlike with ASICs and other mining hardware
TR Bir diğer avantaj da stake ettiğiniz coinlerin değerinin ASIC ve diğer madencilik donanımlarında olduğu gibi azalmak yerine, sadece piyasa fiyatlarındaki dalgalanmalardan etkileneceği gerçeğidir
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
benefit | avantaj |
mining | madencilik |
other | diğer |
is | olduğu |
value | bir |
and | ve |
another | bir diğer |
EN In addition, its everyday use is expected to benefit businesses, individuals, and public sector services in the Latin American country.
TR Ayrıca, günlük kullanımının Latin Amerika ülkesindeki işletmelere, bireylere ve kamu sektörü hizmetlerine fayda sağlaması beklenmektedir.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
everyday | günlük |
benefit | fayda |
businesses | işletmelere |
individuals | bireylere |
and | ve |
public | kamu |
services | hizmetlerine |
latin | latin |
to | ayrıca |
american | amerika |
use | kullanım |
sector | sektör |
EN Benefit from our advanced security tools made available across Windows, Mac, Android & iOS.
TR Windows, Mac, Android ve iOS’teki gelişmiş güvenlik araçlarımızdan faydalanın.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
our | ve |
security | güvenlik |
windows | windows |
mac | mac |
android | android |
advanced | gelişmiş |
tools | araçları |
EN Bane NOR has also gotten additional benefit from the game as a visual aid for emergency responders
TR Bane NOR ayrıca acil durum müdahalecileri için görsel bir yardım olarak oyundan ek fayda sağladı
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
benefit | fayda |
aid | yardım |
emergency | acil durum |
additional | ek |
visual | görsel |
also | ayrıca |
for | için |
a | bir |
EN As an added benefit, you can exchange their interest in Fairmont Heritage Place for vacations at any Fairmont hotel or resort worldwide
TR İlave bir avantaj olarak, Fairmont Heritage Place’teki paylarını dünya çapındaki herhangi bir Fairmont otel veya tatil köyü ile değiştirebilirsiniz
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
benefit | avantaj |
fairmont | fairmont |
place | iş |
vacations | tatil |
heritage | heritage |
at | de |
hotel | otel |
or | veya |
any | herhangi |
worldwide | çapındaki |
EN (Available to owners opting in the Owners Benefit Program).
TR (Mülk Sahipleri Avantaj Programı’nı seçen mülk sahipleri için mevcuttur).
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
available | mevcuttur |
benefit | avantaj |
owners | sahipleri |
program | programı |
to | için |
EN All civil society actors may benefit from Networks-Platforms Database if they seek for opportunities of intra-civil society cooperation.
TR Ağlar-Platformlar Veritabanı'ndan sivil toplum içi işbirlikleri oluşturmak isteyen bütün sivil toplum aktörleri yararlanabilir.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
all | bütün |
civil | sivil |
society | toplum |
database | veritabanı |
EN “Kibar Volunteers,” which brings all volunteering activities within the body of Kibar Holding and the Group Companies together under one roof, aim to contribute more to the benefit of society
TR Kibar Holding ve Grup Şirketlerinde yapılan tüm gönüllülük çalışmalarını tek çatı altında buluşturan “Kibar Gönüllülleri”, toplum yararına daha fazla katkı sağlamayı amaçlıyor
EN The tools were designed for the user and to benefit the user directly
TR Araçlar kullanıcıyı düşünerek ve kullanıcının yararına tasarlanmıştır
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
and | ve |
user | kullanıcı |
the user | kullanıcının |
tools | araçlar |
designed | tasarlanmış |
EN There are countless ways you can gain valuable feedback from both current and potential customers. Now is the time to offer them a benefit or two!
TR Değer verdiğiniz insanların fikirlerini almanın birçok yolu var. forms.app sizin için en etkili ve hızlı yöntemi sunar.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
ways | yolu |
offer | sunar |
a | bir |
countless | çok |
and | ve |
both | de |
the | sizin |
EN The second vital benefit is authentication
TR SSL / TLS?nin ikinci çok önemli yararı, kimlik doğrulamadır
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
second | ikinci |
authentication | kimlik |
the | nin |
EN It helps prevent website impersonation.Another major benefit of an SSL/TLS connection is data integrity
TR Websitelerinde kimlik taklitlerini önlemeye yardımcı olur.SSL / TLS bağlantısının bir diğer önemli yararı da veri bütünlüğüdür
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
helps | yardımcı olur |
data | veri |
major | önemli |
ssl | ssl |
tls | tls |
connection | bağlantı |
integrity | bütünlüğü |
another | bir diğer |
of | bir |
EN We invite you to be with us to benefit from the relationships and collaborations created by this exciting event that will take place for the first time in this feature, which covers the fields of IT and Technology sectors in our country.
TR Ülkemizde bilişim ve teknoloji alanlarını kapsayan bu özellikte ilk kez gerçekleşecek bu heyecan verici etkinliğin yaratacağı ilişkiler ve iş birliklerinden faydalanmak üzere sizleri aramızda olmaya davet ediyoruz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
invite | davet |
relationships | ilişkiler |
exciting | heyecan verici |
time | kez |
technology | teknoloji |
this | bu |
of | in |
and | ve |
first | ilk |
EN Using Crisp will help your team benefit from an incredible shared inbox experience
TR Crisp'i kullanmak, ekibinizin inanılmaz bir paylaşılan gelen kutusu deneyiminden yararlanmasına yardımcı olacaktır
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
using | kullanmak |
incredible | inanılmaz |
shared | paylaşılan |
inbox | gelen kutusu |
your team | ekibinizin |
help | yardımcı |
will | olacaktır |
an | bir |
from | gelen |
EN It will also benefit applications that need temporary storage of data, such as batch and log processing and applications that need caches and scratch files.
TR Ayrıca, toplu ve günlük işleme gibi verilerin geçici olarak depolanmasını gerektiren uygulamalar ve ara belleklere ve geçici dosyalara ihtiyaç duyan uygulamalar için de uygundur.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
applications | uygulamalar |
temporary | geçici |
data | verilerin |
processing | işleme |
need | ihtiyaç |
and | ve |
of | in |
as | gibi |
EN A little background info is great: why you're doing this, who stands to benefit from the guide, what people need to do to prepare for the guide
TR Biraz arka plan bilgisi vermek harikadır: neden bunu yapıyorsunuz, kim bu kılavuzdan faydalanacak, insanların kılavuz için ne gibi hazırlıklar yapması gerekiyor
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
background | arka plan |
guide | kılavuz |
need | gerekiyor |
what | ne |
this | bu |
people | insanlar |
why | neden |
who | kim |
EN Norton Security Seal is always an added benefit
TR Norton Security Seal her zaman ek bir avantajdır
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
security | security |
added | ek |
always | her zaman |
EN GeoTrust also allows you to add SAN to your extended validation certificates.These certificates offer all the features and benefits of True BusinessID certification with additional SANs but with the added benefit of the green address bar
TR GeoTrust, genişletilmiş doğrulama sertifikalarınıza SAN eklemenize de olanak tanır.Bu sertifikalar, True BusinessID sertifikasının tüm özelliklerini ve avantajlarını ek SAN'larla birlikte, ancak yeşil adres çubuğunun ek avantajıyla sunar
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
geotrust | geotrust |
san | san |
offer | sunar |
benefits | avantajlar |
benefit | avantaj |
address | adres |
extended | genişletilmiş |
to add | eklemenize |
true | true |
features | özelliklerini |
these | bu |
additional | ek |
certificates | sertifikaları |
validation | doğrulama |
all | tüm |
and | ve |
green | yeşil |
EN These certificates offer all the features and benefits of True BusinessID certification with additional SANs but with the added benefit of the green address bar
TR Bu sertifikalar, True BusinessID sertifikasının tüm özelliklerini ve avantajlarını ek SAN'larla birlikte, ancak yeşil adres çubuğunun ek avantajıyla sunar
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
certificates | sertifikalar |
offer | sunar |
benefits | avantajlar |
benefit | avantaj |
address | adres |
true | true |
features | özelliklerini |
these | bu |
all | tüm |
and | ve |
additional | ek |
with | birlikte |
green | yeşil |
EN You can benefit from our discounted prices and unique services for all our SSL certificates.
TR Tüm SSL sertifikalarımızdaki indirimli fiyat ve benzersiz hizmetlerimizden sizde yararlanabilirsiniz.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
discounted | indirimli |
prices | fiyat |
unique | benzersiz |
ssl | ssl |
all | tüm |
and | ve |
certificates | sertifikaları |
EN The applicants can benefit from the fund only once, based on the lien minutes which can be considered as a certificate of insolvency, for their employment relations with the same employer.
TR Aynı işverenle olan iş ilişkilerinde aciz vesikası mahiyetindeki haciz tutanağına dayanılarak fondan bir kez yararlanılabilir.
Basa inggris | Wong Turki |
---|---|
employment | iş |
the | aynı |
same | bir |
Nampilake terjemahan 50 saka 50