EN Semrush Rank is calculated based on the estimated traffic a domain gets from Google’s first 10 results pages
"sitter who gets"をトルコ語に翻訳します
英語からトルコ語へのフレーズ"sitter who gets"の50翻訳の50を表示しています
英語からsitter who getsのトルコ語への翻訳
英語
トルコ語
TR Semrush Sıralaması, bir alan adının Google'ın ilk 10 sonuç sayfasından aldığı tahmini trafiğe dayanarak hesaplanır
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| semrush | semrush |
| calculated | hesaplanır |
| estimated | tahmini |
| rank | sıralaması |
| results | sonuç |
| based on | dayanarak |
| domain | alan adı |
| first | ilk |
| pages | sayfası |
EN <strong>Return Rate</strong> — a unique Ahrefs metric that compares which keyword gets more repeat searches using a relative scale.
TR <strong>Geri Dönüş Oranı</strong> - Göreceli bir ölçek kullanarak hangi anahtar kelimenin daha fazla sayıda tekrar aratıldığını kıyaslar.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| strong | strong |
| rate | oranı |
| scale | ölçek |
| using | kullanarak |
| keyword | anahtar |
| return | dönüş |
| which | hangi |
| more | fazla |
| a | sayıda |
EN From junior content marketer to technical SEO advisor, each team member gets the data and tools they need to transform insights into action.
TR Junior içerik pazarlamacısından teknik SEO danışmanına kadar ekibin her üyesi, sezgilerini eyleme dönüştürmek için ihtiyaçları olan veri ve araçları edinir.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| technical | teknik |
| seo | seo |
| member | üyesi |
| content | içerik |
| data | veri |
| tools | araçları |
| need | ihtiyaç |
| and | ve |
EN Have help at your fingertips, always. Your team gets a dedicated Ahrefs account manager to show you the ropes of the platform, expedite your requests, and help provide resources to reach your goals.
TR Yardım her zaman elinizin altında olsun. Ekibinize, platformu size göstermek, isteklerinizi hızlandırmak ve hedeflerinize ulaşmanız için kaynak sağlamaya yardımcı olmak için özel bir Ahrefs hesap yöneticisi verilir.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| account | hesap |
| manager | yöneticisi |
| platform | platformu |
| resources | kaynak |
| your goals | hedeflerinize |
| ahrefs | ahrefs |
| help | yardımcı |
| at | nda |
| always | her zaman |
| and | ve |
| show | göstermek |
| the | size |
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| providing | sağlayan |
| human | insan |
| views | görüntülenme |
| intelligent | akıllı |
| were | bu |
| more | daha |
| and | ve |
| of | bir |
EN SEO Mistakes: Why 91% of Content Gets No Organic Traffic
TR SEO Hataları: Neden İçeriklerin %91’i Hiç Organik Trafik Almaz
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| seo | seo |
| why | neden |
| organic | organik |
| traffic | trafik |
| no | hiç |
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| experience | deneyimini |
| friends | arkadaşlar |
| stay | takip |
| share | paylaş |
| better | iyi |
| what | ne |
| listening | dinleme |
| to | kadar |
EN Here you can find out who makes similar content and who gets visits from the same sources as you do
TR Burada kimlerin benzer içerikler yaptığını ve sizinle aynı kaynaklardan kimlerin ziyaret ettiğini öğrenebilirsiniz
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| similar | benzer |
| visits | ziyaret |
| sources | kaynaklardan |
| who | kimlerin |
| and | ve |
| the | aynı |
| here | burada |
EN Website SEO Checker gets and analyzes all URLs from a website
TR Web Sitesi SEO Denetleyicisi, sitede tespit edilen tüm URL'leri analiz eder
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| seo | seo |
| all | tüm |
EN The time I spent at Support to Life gets back to me as great value, makes me feel good and empowers me to do more for myself and for others
TR Hayata Destek Evi’nde geçirdiğim zamanlar bana büyük bir zenginlik olarak dönüyor, beni iyi hissettiriyor, hem kendim hem başkaları için daha fazlasını yapmak için beni güçlü kılıyor
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| support | destek |
| more | fazlasını |
| others | başkaları |
| me | beni |
| value | bir |
| to life | hayata |
| i | bana |
| great | büyük |
EN An attractive design is not enough! FOREX and crypto businesses should portray a specialised look and logic to their audience so that your business gets the right message across and highlights your products in the most visually appealing way.
TR Etkileyici bir tasarım yeterli değildir! FOREX ve kripto işletmeleri özel bir görünüme sahip olarak doğru mesajları vermeli ve ürünlerini en iyi şekilde görünür hale getirmelidirler. Böylece daha fazla müşteri kazanılabilecektir.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| enough | yeterli |
| forex | forex |
| crypto | kripto |
| design | tasarım |
| business | iş |
| most | en |
| products | ürünlerini |
| and | ve |
| the | şekilde |
| not | değildir |
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| asset | varlık |
| works | iş |
| way | yol |
| and | ve |
| together | birlikte |
| greater | daha büyük |
| well | iyi |
| a | bir |
| no | yoktur |
EN Integrating automated chatbot software to a conversational expeirence mean that the end user gets a quick, slick experience – without any friction or frustration
TR Otomatik sohbet robotu yazılımını bir konuşma deneyimine entegre etmek, son kullanıcının herhangi bir sürtüşme veya hayal kırıklığı olmadan hızlı ve şık bir deneyim yaşaması anlamına gelir
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| automated | otomatik |
| software | yazılımını |
| integrating | entegre |
| user | kullanıcının |
| without | olmadan |
| quick | hızlı |
| experience | deneyim |
| end | son |
| or | veya |
| a | bir |
| any | herhangi |
EN Tennis pro Rafael Nadal gets free Kia EV6, he'll be promoting EVs
TR VW, emisyon manipülasyon cihazını kullanmaya devam mı ediyor?
EN These groups run staking services in exchange for a fee, which is automatically deducted when the delegator gets selected to be a block producer.
TR Blok üreticileri bu stake servislerini belirli bir ücret karşılığı yapar, bu ücret de ilgili delege blok üreticisi olarak seçildiği zaman otomatik olarak kesilir.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| staking | stake |
| block | blok |
| fee | ücret |
| these | bu |
| when | zaman |
| automatically | otomatik olarak |
EN Twisted Families - Luke Adams Gets a Surprise Visit from his Stepfather and he is not Happy about it at Gay0Day
TR Gay0Day'de Çarpık Aileler - Luke Adams, Üvey Babasından Sürpriz Bir Ziyaret Yaptı ve Bundan Mutlu Değil
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| families | aileler |
| visit | ziyaret |
| and | ve |
| at | de |
| from | bundan |
| a | bir |
| happy | mutlu |
| not | değil |
EN Consummate Twink Man Gets Hung British Penis & Coarse Bareback Sex in PUBLIC at Gay0Day
TR Gay0Day'de Mükemmel twink adam alır hung İngiliz penis & kaba eyersiz Seks içinde kamu
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| man | adam |
| sex | seks |
| public | kamu |
| in | içinde |
| at | mükemmel |
EN Old dad police man gay sax free film xxx Serial Tagger gets caught in the at Gay0Day
TR Gay0Day'de Eski baba polis adam gay sax ücretsiz film XXX seri etiketleyici alır yakalandı içinde bu
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| old | eski |
| man | adam |
| gay | gay |
| film | film |
| xxx | xxx |
| day | bu |
| police | polis |
| free | ücretsiz |
| in | içinde |
EN Desi Indian Gay Man Gets his Ass Breeding by a Northeast Boy(compilations) at Gay0Day
TR Gay0Day'de Desi Hint gay adam alır onun göt üreme tarafından bir kuzeydoğu çocuk (derlemeler)
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| indian | hint |
| gay | gay |
| man | adam |
| his | onun |
| boy | çocuk |
| by | tarafından |
| a | bir |
EN Jousting his segment, he gets: ? 4 connectivity technologies including Citroën Connect Nav and Mirror Screen (Apple Car Play / Android Auto) or smartphone-free charging ? 20 driving assistance technologies
TR Segmentine katılmak için, aldı: ? Citroën Baglantı Navigasyonu ve Ayna Ekranı (Apple Araba Oynatıcısı/ Android Oto) veya akıllı telefon şarjı dahil 4 bağlantı teknolojisi ? 20 sürüş yardım teknolojisi
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| technologies | teknolojisi |
| citroën | citroën |
| mirror | ayna |
| screen | ekran |
| car | araba |
| assistance | yardım |
| apple | apple |
| and | ve |
| android | android |
| or | veya |
| his | in |
| including | dahil |
EN If you love our products and are an advocate for the brand, or if you’re just a fan of the passion that gets poured into building SteelSeries products then, we want to equip and reward you.
TR Ürünlerimizi seviyorsanız ve markanın destekçisiyseniz veya SteelSeries ürünlerini oluşturan tutkunun hayranıysanız sizi ürünlerle donatıp ödüllendirmek isteriz.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| brand | markanın |
| steelseries | steelseries |
| products | ürünlerini |
| and | ve |
| or | veya |
EN Every MyPostcard comes with a satisfaction guarantee.If a card gets lost or damaged, we replace it free of charge.
TR Her kartpostalın bir memnuniyet garantisi vardır:Bir kart kaybolursa veya hasar görürse, bir kez daha ücretsiz göndeririz
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| guarantee | garantisi |
| card | kart |
| free | ücretsiz |
| or | veya |
| a | bir |
| of | her |
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| holding | holding |
| if | olursa |
| country | ülke |
| better | iyi |
| everyone | herkes |
| more | daha |
EN HTML5 contact form page template, coming soon template, contact form WordPress theme guarantees that everyone gets all the information they need
TR HTML5 iletişim formu sayfası şablonu, çok yakında şablonu, iletişim formu WordPress teması, herkesin ihtiyaç duyduğu tüm bilgileri almasını garanti eder
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| soon | yakında |
| guarantees | garanti |
| page | sayfası |
| template | şablonu |
| wordpress | wordpress |
| all | tüm |
| information | bilgileri |
| the | çok |
| need | ihtiyaç |
| contact | iletişim |
| form | formu |
| everyone | herkesin |
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| patient | hasta |
| identity | kimlik |
| management | yönetimi |
| solutions | çözümleri |
| enable | sağlar |
| and | ve |
| so | böylece |
| right | doğru |
| more | fazlasını |
| time | zamanda |
| the | şekilde |
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| market | pazarlama |
| faster | hızlı |
| easier | daha kolay |
| leading | lider |
| and | ve |
EN Never miss a deadline. Easily visualize important dates, milestones, and set dependencies for your projects to make sure everything gets done on time.
TR Asla bir teslim tarihini kaçırmayın. Her şeyin zamanında yapıldığından emin olmak için önemli tarihleri, kilometre taşlarını kolayca görselleştirin ve projeleriniz için bağımlılıkları ayarlayın.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| on time | zamanında |
| important | önemli |
| easily | kolayca |
| time | zaman |
| never | asla |
| a | bir |
| and | ve |
EN One employee gets one number. The client does not have a company contact in WhatsApp
TR Her çalışan ayrı bir numara ile çalışır. Müşteri şirket numarası değil, çalışan numaralarını kaydeder
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| client | müşteri |
| employee | çalışan |
| company | şirket |
| number | numarası |
| a | bir |
| the | değil |
EN You can easily optimize depending on how many views the page gets, the average amount of time spent on the page, and more.
TR Ayrıca, geri-arama aracının verimliliğini artırmak için farklı koşullar ayarlayabilirsiniz.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| you | farklı |
| of | in |
| more | ayrıca |
EN Agents no longer have to constantly switch between email and chat apps. Plus, work gets distributed amongst team members for maximum productivity. See your response times improve dramatically.
TR Artık temsilcilerinizin e-posta kutusu ve temsilci uygulaması arasında git gel yapması gerekmeyecek. Her mesaja tek bir yerden cevap verebilecek ve cevaplama sürenizi önemli ölçüde azaltacaksınız.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| no longer | artık |
| posta | |
| response | cevap |
| between | arası |
| and | ve |
| to | her |
EN JivoChat gets access to Instagram messages through the official Messenger API for Instagram. This ensures stable work of the integration without any risk to your Instagram account.
TR JivoChat, Instagram mesajlarına resmi Instagram API aracılığıyla erişir. Bu, Instagram hesabınız için herhangi bir güvenlik ve gizlilik riski olmadan bağlantının istikrarlı çalışmasını sağlar.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| official | resmi |
| api | api |
| ensures | sağlar |
| risk | riski |
| jivochat | jivochat |
| stable | istikrarlı |
| without | olmadan |
| this | bu |
| account | hesabı |
| messages | mesajlar |
| your | ve |
| of | in |
| any | herhangi |
EN Desktop app fixes errors in messages, remembers and suggests phrases, gets complete visitor info. Use notifications and don't miss any requests. Never miss a conversation with notifications that work even in the background.
TR Masaüstü uygulaması, mesajlardaki hataları düzeltir, cümleleri hatırlar ve önerir, detaylı ziyaretçi bilgisini gösterir. Bildirimleri kullanın ve sohbetleri kaçırmayın. Arkaplanda çalışan bildirimlerle hiçbir sohbeti kaçırmayın.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| visitor | ziyaretçi |
| notifications | bildirimleri |
| desktop | masaüstü |
| a | bir |
| app | uygulaması |
| and | ve |
| never | hiç |
| use | kullanın |
| errors | hataları |
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| providing | sağlayan |
| human | insan |
| views | görüntülenme |
| intelligent | akıllı |
| were | bu |
| more | daha |
| and | ve |
| of | bir |
EN “As a result, the way the space gets used may end up being different to what was originally intended, and this can be a real struggle.”
TR “Sonuç olarak, bu alanın kullanılma şeklinin başlangıçta amaçlanandan farklı olmasına neden olabilir ve bu gerçek bir mücadele olabilir.”
EN These groups run staking services in exchange for a fee, which is automatically deducted when the delegator gets selected to be a block producer.
TR Blok üreticileri bu stake servislerini belirli bir ücret karşılığı yapar, bu ücret de ilgili delege blok üreticisi olarak seçildiği zaman otomatik olarak kesilir.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| staking | stake |
| block | blok |
| fee | ücret |
| these | bu |
| when | zaman |
| automatically | otomatik olarak |
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| patient | hasta |
| identity | kimlik |
| management | yönetimi |
| solutions | çözümleri |
| enable | sağlar |
| and | ve |
| so | böylece |
| right | doğru |
| more | fazlasını |
| time | zamanda |
| the | şekilde |
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| vital | hayati |
| your content | içeriğinizi |
| who | kimin |
| decide | karar |
| to | geri |
| or | veya |
EN If you?re trying to stick to a budget then the rest of the party could travel in taxis, but you could need up to three cars depending on the size of your party and whether the groom gets a car too.
TR Bir bütçeye bağlı kalmaya çalışıyorsanız, grubun geri kalanı taksilerle seyahat edebilir, ancak partinizin büyüklüğüne ve damadın da araba alıp almamasına bağlı olarak en fazla üç araca ihtiyacınız olabilir.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| could | olabilir |
| size | büyüklüğüne |
| budget | bütçeye |
| in | da |
| travel | seyahat |
| need | ihtiyacınız |
| to | geri |
| car | araba |
| a | bir |
| depending | bağlı olarak |
| and | ve |
EN Jousting his segment, he gets: ? 4 connectivity technologies including Citroën Connect Nav and Mirror Screen (Apple Car Play / Android Auto) or smartphone-free charging ? 20 driving assistance technologies
TR Segmentine katılmak için, aldı: ? Citroën Baglantı Navigasyonu ve Ayna Ekranı (Apple Araba Oynatıcısı/ Android Oto) veya akıllı telefon şarjı dahil 4 bağlantı teknolojisi ? 20 sürüş yardım teknolojisi
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| technologies | teknolojisi |
| citroën | citroën |
| mirror | ayna |
| screen | ekran |
| car | araba |
| assistance | yardım |
| apple | apple |
| and | ve |
| android | android |
| or | veya |
| his | in |
| including | dahil |
EN Jousting his segment, he gets: ? 4 connectivity technologies including Citroën Connect Nav and Mirror Screen (Apple Car Play / Android Auto) or smartphone-free charging ? 20 driving assistance technologies
TR Segmentine katılmak için, aldı: ? Citroën Baglantı Navigasyonu ve Ayna Ekranı (Apple Araba Oynatıcısı/ Android Oto) veya akıllı telefon şarjı dahil 4 bağlantı teknolojisi ? 20 sürüş yardım teknolojisi
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| technologies | teknolojisi |
| citroën | citroën |
| mirror | ayna |
| screen | ekran |
| car | araba |
| assistance | yardım |
| apple | apple |
| and | ve |
| android | android |
| or | veya |
| his | in |
| including | dahil |
EN We can do even more here to ensure that the vaccine swiftly gets to poorer regions too
TR Aşının hızla yoksul bölgelere de ulaşması için bu konuda daha fazla şey yapabiliriz
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| vaccine | aşı |
| here | bu |
EN And if only one person reads this text or gets thinking when they sees a fully laden freight bike travelling through Cologne, then I will have achieved quite a lot.”
TR Ve bu yazıyı sadece bir kişi okursa, ya da yüklenmiş durumda Köln’de dolaşan bir yük bisikleti görüp bunun üzerine düşünmeye başlarsa, çok şey başardım demektir.“
EN Germany gets the best marks when it comes to work – it comes in fifth out of 58 countries worldwide. It is among the top 3 countries when it comes to the economic situation and job security.
TR Almanya değerlendirmede en iyi sonuçları iş hayatı konusunda alarak dünya çapında 58 ülke arasında 5. sırada bulunuyor. Ekonomik durum ve güvenceli iş yerleri açısından Almanya, ilk üçte yer alıyor.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| economic | ekonomik |
| situation | durum |
| and | ve |
| germany | almanya |
| countries | ülke |
| in | ilk |
| worldwide | çapında |
| best | iyi |
| to | konusunda |
| the | arasında |
EN “As a result, the way the space gets used may end up being different to what was originally intended, and this can be a real struggle.”
TR “Sonuç olarak, bu alanın kullanılma şeklinin başlangıçta amaçlanandan farklı olmasına neden olabilir ve bu gerçek bir mücadele olabilir.”
EN Never miss a deadline. Easily visualize important dates, milestones, and set dependencies for your projects to make sure everything gets done on time.
TR Asla bir teslim tarihini kaçırmayın. Her şeyin zamanında yapıldığından emin olmak için önemli tarihleri, kilometre taşlarını kolayca görselleştirin ve projeleriniz için bağımlılıkları ayarlayın.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| on time | zamanında |
| important | önemli |
| easily | kolayca |
| time | zaman |
| never | asla |
| a | bir |
| and | ve |
EN Create an off-page SEO strategy that gets the right sites linking to yours. All using legitimate ‘white hat’ techniques that the search engines love.
TR Doğru sitelerin sizinkine bağlantı vermesini sağlayan bir sayfa dışı SEO stratejisi oluşturun. Tüm bunları arama motorlarının sevdiği meşru 'beyaz şapka' tekniklerini kullanarak yapın.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| seo | seo |
| strategy | stratejisi |
| sites | sitelerin |
| legitimate | meşru |
| linking | bağlantı |
| page | sayfa |
| create | oluşturun |
| search | arama |
| to | yapın |
| all | tüm |
| using | kullanarak |
| white | beyaz |
| right | doğru |
| engines | motorları |
EN This will count the pixels and characters for you to ensure that neither of them gets clipped.
TR Bu, hiçbirinin kırpılmadığından emin olmanız için pikselleri ve karakterleri sayacaktır.
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| characters | karakterleri |
| neither | hiç |
| this | bu |
| of | in |
| and | ve |
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| transform | dönüştürün |
| work | iş |
| million | milyonu |
| proven | kanıtlanmış |
| users | kullanıcı |
| and | ve |
| 英語 | トルコ語 |
|---|---|
| permissions | izinleri |
| file | dosya |
| the | ile |
50翻訳の50を表示しています
類似の翻訳
every house sitter book your sitter sitter should pet sitter gets brand gets gets done gets access friend gets team gets massive tits gets everyone gets even gets website gets company gets audience gets gets everyone content gets keyword gets gets easier gets info users gets abella danger gets gets data gets better business gets gets back data gets everything gets client gets gets an orgasm gets lighter going wife gets fucked card gets lost gets thinking gets fucked girl gets her gets put technology gets domain gets he gets gets anal star gets her teen gets fucked wet pussy gets pussy gets fucked hard cock gets leading technology gets luke adams gets everyone gets better
アラブ
イタリアの
インドネシア語
オランダの
スウェーデンの
スペイン語
チェコ語
トルコ語
ドイツ人
ノルウェー語
ハンガリー語
フィンランド語
フランス語
ベトナム語
ポルトガル語
ロシア
中国語
日本
研磨
韓国語