EN Determination of the Frequency of Low Back Pain, Affecting Factors and the Relationship between Low Back Pain and Physical Activity Level in Women aged 15-49
EN Determination of the Frequency of Low Back Pain, Affecting Factors and the Relationship between Low Back Pain and Physical Activity Level in Women aged 15-49
TR 15-49 Yaş Aralığındaki Kadınlarda Bel Ağrısı Sıklığı, Etkileyen Faktörler ve Bel Ağrısının Fiziksel Aktivite Düzeyi ile İlişkisinin Belirlenmesi
英語 | トルコ語 |
---|---|
determination | belirlenmesi |
affecting | etkileyen |
factors | faktörler |
physical | fiziksel |
level | düzeyi |
aged | yaş |
and | ve |
the | ile |
英語 | トルコ語 |
---|---|
usb | usb |
windows | windows |
computer | bilgisayar |
uwb | uwb |
tags | etiketleri |
low | düşük |
channel | kanal |
and | ve |
a | bir |
software | yazılımını |
using | kullanarak |
application | uygulama |
英語 | トルコ語 |
---|---|
facial | yüz |
of | ın |
low | düşük |
points | noktaları |
help | yardımcı |
英語 | トルコ語 |
---|---|
massage | masaj |
low | düşük |
help | yardımcı |
ease | sağlar |
to | için |
more | daha |
英語 | トルコ語 |
---|---|
massage | masaj |
skin | cilt |
blood | kan |
helping | yardımcı olur |
reduce | azaltmaya |
low | düşük |
a | yardımcı |
flow | akışını |
of | in |
and | ve |
to | geri |
below | için |
英語 | トルコ語 |
---|---|
led | led |
low | düşük |
work | çalışır |
and | ve |
red | kırmızı |
to | sağlamak |
together | için |
enhance | daha |
英語 | トルコ語 |
---|---|
usb | usb |
windows | windows |
computer | bilgisayar |
uwb | uwb |
tags | etiketleri |
low | düşük |
channel | kanal |
and | ve |
a | bir |
software | yazılımını |
using | kullanarak |
application | uygulama |
EN SORT EDITOR`S PICKS NEWEST TO OLDEST OLDEST TO NEWEST PRICE HIGH TO LOW PRICE LOW TO HIGH DISCOUNTED ITEMS FIRST BACK IN STOCK
TR SIRALAMA EDİTÖRÜN SEÇİMİ YENİDEN ESKİYE ESKİDEN YENİYE FİYATA GÖRE AZALAN FİYATA GÖRE ARTAN ÖNCE İNDİRİMDEKİLER YENİLENENLER
EN Run distributed ML applications faster with a purpose-built, low-latency, and low-jitter channels for inter-instance communications
TR Bulut sunucuları arası iletişimlere yönelik amaca özel geliştirilmiş, düşük gecikmeli ve düşük sapmalı kanallar ile dağıtılmış makine öğrenimi uygulamalarını daha hızlı çalıştırın
英語 | トルコ語 |
---|---|
channels | kanallar |
purpose | amaca |
low | düşük |
distributed | dağıtılmış |
faster | hızlı |
run | çalıştırın |
and | ve |
applications | uygulamalar |
with | ile |
a | özel |
EN Earn additional income with a low-risk, low-cost business model
TR Düşük riskli ve düşük maliyetli bir iş modeliyle ek gelir
英語 | トルコ語 |
---|---|
additional | ek |
income | gelir |
low | düşük |
cost | maliyetli |
a | bir |
EN Starting a business with Amway is a low-cost and low-risk way to earn extra money for that extra thing you want, part-time or full-time - you decide
TR Amway ile iş kurmak ekstra para kazanmak için düşük maliyetli ve düşük yatırımlı bir yöntemdir ve istediğiniz bu ekstra şey için yarı zamanlı mı, yoksa tam zamanlı mı çalışacağınıza siz karar verirsiniz
英語 | トルコ語 |
---|---|
amway | amway |
extra | ekstra |
low | düşük |
cost | maliyetli |
you want | istediğiniz |
time | zamanlı |
or | yoksa |
and | ve |
decide | karar |
full | tam |
a | bir |
EN Amway offers a low-cost, low-risk opportunity for you to earn extra income based on your achievements.
TR Amway size, kendi başarılarınıza dayalı olarak ekstra gelir elde edebileceğiniz, düşük maliyetli, düşük riskli bir fırsat sunuyor.
英語 | トルコ語 |
---|---|
amway | amway |
offers | sunuyor |
opportunity | fırsat |
extra | ekstra |
income | gelir |
low | düşük |
cost | maliyetli |
a | bir |
based | dayalı |
英語 | トルコ語 |
---|---|
bluetooth | bluetooth |
technology | teknolojisi |
location | konum |
industrial | endüstriyel |
environments | ortamlarda |
low | düşük |
energy | enerji |
with | kullanır |
use | kullan |
and | ve |
英語 | トルコ語 |
---|---|
typical | tipik |
bluetooth | bluetooth |
ultra | ultra |
energy | enerji |
power | gücü |
these | bu |
low | düşük |
EN SORT EDITOR`S PICKS NEWEST TO OLDEST OLDEST TO NEWEST PRICE HIGH TO LOW PRICE LOW TO HIGH DISCOUNTED ITEMS FIRST BACK IN STOCK
TR SIRALAMA EDİTÖRÜN SEÇİMİ YENİDEN ESKİYE ESKİDEN YENİYE FİYATA GÖRE AZALAN FİYATA GÖRE ARTAN ÖNCE İNDİRİMDEKİLER YENİLENENLER
EN Run distributed ML applications faster with a purpose-built, low-latency, and low-jitter channels for inter-instance communications
TR Bulut sunucuları arası iletişimlere yönelik amaca özel geliştirilmiş, düşük gecikmeli ve düşük sapmalı kanallar ile dağıtılmış makine öğrenimi uygulamalarını daha hızlı çalıştırın
英語 | トルコ語 |
---|---|
channels | kanallar |
purpose | amaca |
low | düşük |
distributed | dağıtılmış |
faster | hızlı |
run | çalıştırın |
and | ve |
applications | uygulamalar |
with | ile |
a | özel |
英語 | トルコ語 |
---|---|
bluetooth | bluetooth |
technology | teknolojisi |
location | konum |
industrial | endüstriyel |
environments | ortamlarda |
low | düşük |
energy | enerji |
with | kullanır |
use | kullan |
and | ve |
英語 | トルコ語 |
---|---|
typical | tipik |
bluetooth | bluetooth |
ultra | ultra |
energy | enerji |
power | gücü |
these | bu |
low | düşük |
EN All issues found are divided into three groups, depending on their severity: errors, warnings, and notices. We’ll also take into account the frequency of detected issues, and show you what needs immediate attention.
TR Bulunan tüm sorunlar önemine göre üçe ayrıldı: hatalar, uyarılar ve bildirimler. Ayrıca tespit edilen sorunların sıklığını da dikkate alacağız ve neyin derhal ilgilenilmesi gerektiğini göstereceğiz.
英語 | トルコ語 |
---|---|
errors | hatalar |
notices | bildirimler |
of | ın |
immediate | derhal |
all | tüm |
depending | göre |
are | bulunan |
and | ve |
what | neyin |
issues | sorunları |
EN The Arctis Pro’s onboard equalizer lets you tweak each frequency via the OLED screen to craft your perfect sound on the fly with no software required
TR Arctis Pro’nun tümleşik ekolayzeri, mükemmel sesi anında hiçbir yazılım gerektirmeden oluşturmak için OLED ekranı üzerinden her frekansla oynamanıza izin verir
英語 | トルコ語 |
---|---|
oled | oled |
screen | ekran |
no | hiçbir |
software | yazılım |
arctis | arctis |
perfect | mükemmel |
the | oluşturmak |
英語 | トルコ語 |
---|---|
content | içerik |
sharing | paylaşım |
profile | profil |
photo | fotoğraf |
short | kısa |
time | sürede |
you | size |
type | tür |
as | gibi |
and | çok |
英語 | トルコ語 |
---|---|
publish | yayınlayın |
relevant | ilgili |
correct | doğru |
英語 | トルコ語 |
---|---|
content | içeriği |
time | zaman |
anyone | herkes |
important | önemli |
for | için |
type | tür |
and | ve |
such | bu |
EN The GameDAC’s onboard 10-band equalizer lets you tweak each frequency via the OLED screen to craft your perfect sound on the fly with no software required.
TR GameDAC’in tümleşik 10 bantlı ekolayzeri, mükemmel sesi anında hiçbir yazılım gerektirmeden oluşturmak için OLED ekranı üzerinden her frekansla oynamanıza izin verir.
英語 | トルコ語 |
---|---|
oled | oled |
screen | ekran |
no | hiçbir |
software | yazılım |
perfect | mükemmel |
the | oluşturmak |
EN Frequency rates of fatal and non-fatal occupational injuries, by sex and migrant status 8.8.2
TR Cinsiyet ve göçmen durumuna göre, ölümcül ve ölümcül olmayan iş kazalarının sıklık oranları 8.8.2
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
by | göre |
sex | cinsiyet |
of | nın |
英語 | トルコ語 |
---|---|
security | güvenlik |
risks | riskleri |
and | ve |
EN With the frequency set by you, your inner circle gatherings now provide a greater a level of support and organisation that will propel your project and players to new heights.
TR Profesyonel oyundaki menajerlerden alınmış gerçek içgörülere dayanan bu yeni bileşen, projenizi ve oyuncularınızı yükseklere taşıyacak gelişmiş bir organizasyonel destek seviyesi sağlar.
英語 | トルコ語 |
---|---|
provide | sağlar |
level | seviyesi |
support | destek |
players | oyuncular |
your project | projenizi |
new | yeni |
now | bu |
that | gerçek |
a | bir |
and | ve |
EN With Synchronization, no need to update your playlists on each music service. Set frequency and sync method and you are ready to go ! Learn more
TR Senkronizasyon ile her müzik hizmetindeki çalma listelerinizi güncellemenize gerek yok. Sadece senkronizasyon sıklığını ve yöntemini ayarlamanız yeterli! Daha fazla bilgi edinin
英語 | トルコ語 |
---|---|
need | gerek |
music | müzik |
to | her |
no | yok |
EN Depending on your needs, your Syncs could have different settings. Set your Sync method, the execution frequency or randomized option. More options will be coming soon!
TR İhtiyaçlarınıza bağlı olarak, Senkronizasyonlarınızın farklı ayarları olabilir. Senkronizasyon yönteminizi ve aralığını ayarlayın veya rastgele seçeneğini etkinleştirin. Yakında daha fazla seçeneğiniz olacak!
英語 | トルコ語 |
---|---|
settings | ayarlar |
option | seçeneğini |
soon | yakında |
your | ve |
different | farklı |
or | veya |
be | olabilir |
depending | bağlı olarak |
set | ayarlayın |
英語 | トルコ語 |
---|---|
silicone | silikon |
of | ın |
helping | yardımcı olur |
reduce | azaltmaya |
lower | düşük |
device | cihaz |
and | ve |
to | geri |
EN Mobile apps provide the highest average order value, frequency of purchase and recurring customer rate.
TR Mobil uygulamalar en yüksek ortalama sipariş değerini, satın alma sıklığını ve tekrarlayan müşteri oranını sağlar.
英語 | トルコ語 |
---|---|
mobile | mobil |
provide | sağlar |
average | ortalama |
of | ın |
and | ve |
customer | müşteri |
order | sipariş |
purchase | satın |
rate | oranı |
apps | uygulamalar |
highest | en yüksek |
EN FREQUENCY OF THE PUBLICATION ? Kıbrıs Türk Psikiyatri ve Psikoloji Dergisi
TR YAYIN SIKLIĞI ? Kıbrıs Türk Psikiyatri ve Psikoloji Dergisi
EN An evaluation of the effect on depression and anxiety levels of the frequency of providing informing to the relatives of patients treated in intensive care unit
TR Yoğun bakım ünitesinde tedavi gören hastaların yakınlarının bilgilendirilme sıklığının depresyon ve anksiyete düzeylerine etkisinin değerlendirilmesi
英語 | トルコ語 |
---|---|
effect | etkisinin |
and | ve |
intensive | yoğun |
care | bakım |
of | nın |
EN Erratum: Frequency of occult hepatitis B and C infections in hemodialysis patients
TR Düzeltme: Hemodiyaliz hastalarında okült hepatit B ve hepatit C enfeksiyonu sıklığı
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
c | c |
patients | hastalar |
EN Frequency of borderline personality disorder in patients with polycystic ovary syndrome and its relation with aggression
TR Polikistik over sendromu tanılı hastalarda borderline kişilik bozukluğu görülme sıklığı ve agresyon ile ilişkisi
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
EN The Frequency of Rectovaginal Group B Streptococci in Third Trimester Pregnant Women and Affecting Factors
TR Son Trimester Gebelerin Rektovajinal Grup B Streptokok Koloni Sıklığı ve Etkileyen Faktörler
英語 | トルコ語 |
---|---|
group | grup |
and | ve |
affecting | etkileyen |
factors | faktörler |
EN Frequency of metabolic syndrome in patients with osteoarthritis and affecting factors
TR OSTEOARTRİTLİ HASTALARDA METABOLİK SENDROM SIKLIĞI VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER
英語 | トルコ語 |
---|---|
and | ve |
EN Determination of the frequency of ‘Pediculus humanus capitis’ in girls at a dormitory in Ordu province
TR Ordu İlindeki Bir Kız Öğrenci Pansiyonundaki Öğrencilerde ‘Pediculus humanus capitis’ Sıklığının Belirlenmesi
英語 | トルコ語 |
---|---|
determination | belirlenmesi |
girls | kız |
a | bir |
EN Detection of Rotavirus and Enteric Adenovirus Frequency In Children with Acute Gastroenteritis Attending to Our Hospital: A Sivas-Scale Retrospective Study
TR Hastanemize Başvuran Akut Gastroenteritli Çocuklarda Rotavirüs ve Enterik Adenovirüs Sıklığının Araştırılması: Sivas Ölçekli Retrospektif Bir Çalışma
英語 | トルコ語 |
---|---|
acute | akut |
a | bir |
and | ve |
EN Since Lambda scales automatically, the performance remains consistently high as the event frequency increases
TR Lambda otomatik olarak ölçeklendirme yaptığı için olay sıklığı arttıkça performans da tutarlı olarak yüksek düzeyde kalır
英語 | トルコ語 |
---|---|
lambda | lambda |
performance | performans |
high | yüksek |
event | olay |
automatically | otomatik olarak |
the | olarak |
英語 | トルコ語 |
---|---|
security | güvenlik |
risks | riskleri |
and | ve |
英語 | トルコ語 |
---|---|
find | bulun |
share | paylaşın |
quickly | hızlı |
and | ve |
easily | kolay |
英語 | トルコ語 |
---|---|
data | veri |
likely | muhtemelen |
project | proje |
survey | anket |
working | çalışıyor |
or | veya |
a | bir |
英語 | トルコ語 |
---|---|
histogram | histogram |
data | veri |
visualization | görselleştirme |
set | seti |
type | tür |
a | bir |
within | içindeki |
英語 | トルコ語 |
---|---|
vertical | dikey |
charts | grafikler |
often | sık |
occurs | meydana |
and | ve |
most | en |
always | her zaman |
for | için |
highest | en yüksek |
the | oluşturmak |
英語 | トルコ語 |
---|---|
find | bulun |
add | ekleyin |
visme | visme |
download | indirin |
create | oluşturun |
graph | grafik |
and | ve |
design | tasarım |
英語 | トルコ語 |
---|---|
histogram | histogram |
online | çevrimiçi |
your data | verilerinizi |
step | adım |
first | ilk |
getting | için |
with | kullanmaya |
all | tüm |
and | ve |
of | in |
the | nin |
英語 | トルコ語 |
---|---|
charts | grafikler |
used | kullanılır |
data | veri |
occurs | meydana |
specifically | özellikle |
of | in |
different | farklı |
50翻訳の50を表示しています