NL Sommige bedrijven bieden maandelijks een auto huren zonder aanbetaling, maar zij brengen een hoger verzekeringsbedrag in rekening of brengen uw creditcard in rekening.
NL Sommige bedrijven bieden maandelijks een auto huren zonder aanbetaling, maar zij brengen een hoger verzekeringsbedrag in rekening of brengen uw creditcard in rekening.
TR Bazı şirketler aylık depozitosuz araç kiralama hizmeti sunar, ancak daha yüksek bir sigorta tutarı veya kredi kartınızdan ücret alırlar.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
bieden | sunar |
maandelijks | aylık |
huren | kiralama |
bedrijven | şirketler |
auto | araç |
NL Maak direct vanaf de registratie onderscheid tussen Privé en Zakelijke apparaten. Stel voor beide verschillende beleidsregels in.
TR Kayıttan itibaren Kişisel ve Kurumsal cihazlar arasında ayrım yapın. Her ikisi için de farklı politikalar belirleyin.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
maak | yapın |
en | ve |
zakelijke | kurumsal |
apparaten | cihazlar |
verschillende | farklı |
NL Gebruik beide verbindingen gelijktijdig of onafhankelijk voor maximale flexibiliteit.
TR Maksimum esneklik için iki bağlantıyı aynı anda veya bağımsız olarak kullanın.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
gebruik | kullanın |
of | veya |
onafhankelijk | bağımsız |
maximale | maksimum |
flexibiliteit | esneklik |
NL Als er enige verwarring ontstaat, of als er een detail over het hoofd wordt gezien, kunnen beide partijen op elk moment teruggrijpen naar de thread om eerdere informatie over het dossier te bekijken
TR Herhangi bir karışıklık varsa veya bir ayrıntı gözden kaçırılırsa, her iki taraf da davayla ilgili geçmiş bilgileri gözden geçirmek için herhangi bir noktada konuya geri dönebilir
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
informatie | bilgileri |
NL Op basis van onze ervaring met beide platforms hebben we geen enkele moeite om te zeggen dat de virtuele desktops van Citrix prima konden dienen ter vervanging van wat we deden met VMware Horizon View
TR İki platformdaki deneyimlerimize dayanarak, Citrix’in VMware Horizon View ile yaptıklarımızın yerini alabilecek bir sanal masaüstü çözümü sunduğunu söylemek bizim için kolaydı
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
virtuele | sanal |
citrix | citrix |
NL De variantpaginabuilder die software maakt, en de productbestemmingspagina gebruiken beide premium bootstrap-sjablonen voor e-learning met één WordPress-thema voor elke les
TR Yazılım yapan değişken sayfa oluşturucu ve ürün açılış sayfası, her ders için bir WordPress temasıyla e-öğrenme için premium önyükleme şablonları kullanır
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
software | yazılım |
en | ve |
gebruiken | kullanır |
wordpress | wordpress |
premium | premium |
bootstrap | önyükleme |
sjablonen | şablonları |
NL Hoe je 1-1-vergaderingen kunt houden die voor beide partijen goed uitpakken
TR Karşılıklı olarak yararlı 1-1 toplantılar nasıl yapılır
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
vergaderingen | toplantılar |
NL #MondayMotivation en #MotivationMonday kunnen bijvoorbeeld beide worden aangeduid met #MondayMotivation.
TR Örneğin, #MondayMotivation ve #MotivationMonday beraberce #MondayMotivation olarak sunulabilir.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
en | ve |
met | in |
NL Hoe je 1-1-vergaderingen kunt houden die voor beide partijen goed uitpakken
TR Karşılıklı olarak yararlı 1-1 toplantılar nasıl yapılır
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
vergaderingen | toplantılar |
NL Tegenwoordig zie je veel supercars naast Nissan Patrols en Toyota Land-Cruisers rijden, die beide een vergelijkbaar niveau van respect op de weg oogsten.
TR Bugün, Nissan Patrols ve Toyota Land-Cruisers ile birlikte yollarda benzer düzeyde saygı gören birçok süper otomobil görebilirsiniz.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
nissan | nissan |
en | ve |
toyota | toyota |
vergelijkbaar | benzer |
niveau | düzeyde |
NL Een fantastisch uitzicht met de zee aan beide kanten en een maximumsnelheid van 140 km/u maakt het een favoriet onder de lokale bevolking
TR Her iki tarafta deniz manzarası ve 140 km / s'ye varan azami hız sınırı, yerliler arasında bir favori haline getiriyor
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
en | ve |
NL Beide dingen doen brengt een man veel vreugde, maar ze op dezelfde dag doen maakt het een complete extatische ervaring.
TR Her iki şeyi yapmak bir erkeğe çok sevinç verir, ancak aynı gün yapmak onu tamamen kendinden geçmiş bir deneyim haline getirir.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
doen | yapmak |
ervaring | deneyim |
maakt | haline |
NL Geen vrijwaring van enige bepaling van deze of een andere Overeenkomst met Protected.net Group zal van kracht zijn, als dit niet expliciet door beide partijen schriftelijk en ondertekend is verklaard.
TR İşbu Anlaşmanın veya Protected.net Group ile yapılan diğer anlaşmaların hükümlerinden feragat edilmemesi, her iki tarafça yazılı olarak açıkça ifade edilmediği ve imzalanmadığı sürece geçerli olacaktır.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
andere | diğer |
net | net |
group | group |
zal | olacaktır |
en | ve |
NL Maak direct vanaf de registratie onderscheid tussen Privé en Zakelijke apparaten. Stel voor beide verschillende beleidsregels in.
TR Kayıttan itibaren Kişisel ve Kurumsal cihazlar arasında ayrım yapın. Her ikisi için de farklı politikalar belirleyin.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
maak | yapın |
en | ve |
zakelijke | kurumsal |
apparaten | cihazlar |
verschillende | farklı |
NL Hoe je 1-1-vergaderingen kunt houden die voor beide partijen goed uitpakken
TR Karşılıklı olarak yararlı 1-1 toplantılar nasıl yapılır
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
vergaderingen | toplantılar |
NL Deze telt de pixels en tekens voor u om ervoor te zorgen dat geen van beide wordt geschoren.
TR Bu, hiçbirinin kırpılmadığından emin olmanız için pikselleri ve karakterleri sayacaktır.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
en | ve |
geen | hiç |
NL Als beide end-to-end encryptie hebben, waarom is Signal dan de favoriet voor privacy?
TR Siber zorbalığı ve tacizi önlemek için yardımcı olabilecek paylaşım yapma ipuçları.
NL Er zijn twee belangrijke vormen van gegevens die u kunt verzamelen van Google Analytics, en ze kunnen beide nuttig zijn, afhankelijk van wat u probeert te doen
TR Google Analytics'ten toplayabileceğiniz iki ana veri biçimi vardır ve ne yapmaya çalıştığınıza bağlı olarak her ikisi de yararlı olabilir
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
zijn | vardır |
gegevens | veri |
analytics | analytics |
en | ve |
NL Hier is wat u moet weten over beide:
TR İşte her ikisi hakkında bilmeniz gerekenler:
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
weten | bilmeniz |
over | hakkında |
NL Gebruik beide verbindingen gelijktijdig of onafhankelijk voor maximale flexibiliteit.
TR Maksimum esneklik için iki bağlantıyı aynı anda veya bağımsız olarak kullanın.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
gebruik | kullanın |
of | veya |
onafhankelijk | bağımsız |
maximale | maksimum |
flexibiliteit | esneklik |
NL Als er enige verwarring ontstaat, of als er een detail over het hoofd wordt gezien, kunnen beide partijen op elk moment teruggrijpen naar de thread om eerdere informatie over het dossier te bekijken
TR Herhangi bir karışıklık varsa veya bir ayrıntı gözden kaçırılırsa, her iki taraf da davayla ilgili geçmiş bilgileri gözden geçirmek için herhangi bir noktada konuya geri dönebilir
NL Op beide oorschelpen gaat automatisch een rood lampje aan wanneer u in gesprek bent. De functie kan ook handmatig geactiveerd worden door de gebruiker wanneer die bezig is en niet gestoord wil worden
TR Kulaklığın iki tarafında da bulunan ve “rahatsız etmeyin” sinyali olarak kullanılan kırmızı ışıklar arama sırasında otomatik olarak etkinleşir veya kullanıcı tarafından manuel olarak etkinleştirilebilir
NL Ja. Dit product werkt op beide systemen.
TR Evet. Her iki işletim sistemi ile uyumludur.
NL Quandoo heeft twee apps voor het reserveren van restaurants: Quandoo voor iOS en Quandoo voor Android. Met beide apps kunnen gasten restaurants vinden en reserveringen maken – wanneer ze maar willen en waar ze ook zijn.
TR Quandoo'nun iki restoran rezervasyon uygulaması vardır - iOS için Quandoo ve Android için Quandoo. Her iki uygulama da yemek yiyenlerin restoran bulmasına ve hızlı ve hareket halindeyken rezervasyon yapmasına olanak tanır.
NL Over het algemeen verlengt u de richtingslijn met ongeveer een derde van de afstand tot het volgende ankerpunt dat u wilt tekenen. (U kunt een of beide kanten van de richtingslijn later aanpassen.)
TR Genel olarak, yön çizgisini, çizmeyi planladığınız bir sonraki bağlantı noktasına olan mesafenin yaklaşık üçte biri kadar uzatın. (Yön çizgisinin bir ya da her iki tarafını daha sonra ayarlayabilirsiniz.)
NL Beide partijen kunnen de site gebruiken zonder te worden beoordeeld en kunnen vanuit deze site verbindingen opbouwen
TR Her iki taraf da siteyi yargılanmadan kullanabilir ve bu siteden bağlantılar kurabilir
NL U kunt uw webcamera activeren tijdens de privéchat door op het relevante pictogram op uw videochatscherm of via uw computerinstellingen te klikken. De video-optie is alleen mogelijk met toestemming van beide partners.
TR Özel sohbet sırasında görüntülü sohbet ekranındaki ilgili simgeye tıklayarak veya bilgisayar ayarlarından web kameranızı aktif hale getirebilirsiniz. Video seçeneği yalnızca her iki ortağın da onayı ile mümkündür.
NL Voor beide accounts gebruik je dan hetzelfde e‑mailadres en wachtwoord
TR Her iki hesapta da oturum açmak için aynı e-postayı ve parolayı kullanırsınız
NL Wat betreft het beveiligingsniveau is er geen verschil tussen een gratis SSL-certificaat of SSL-certificaten waarvoor u moet betalen. Beide bieden een sterke versleuteling, zodat uw site en uw bezoekers veilig met elkaar kunnen worden verbonden.
TR Güvenlik seviyesi ile ilgili, ücretsiz ve ücretli SSL sertifikaları arasında hiçbir fark yoktur. Her ikisi de sitenizi ve ziyaretçilerini güvenle bağlamak için güçlü şifreleme sağlar.
NL naast het uitklapmenu bij Conversie-content om te zien of mensen iets hebben gedaan met alleen je organische content, alleen betaalde content of beide soorten content.
TR simgesine (Dönüşüm içerikleri kısmının altındadır) tıklayın.
NL Je hoeft geen expert te zijn om mensen bijeen te brengen en gedeelde interesses te verkennen.
TR İnsanları bir araya getirmek ve ortak ilgi alanlarını keşfetmek için uzman olmanıza gerek yok.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
hoeft | gerek |
geen | yok |
en | ve |
gedeelde | ortak |
interesses | ilgi |
verkennen | keşfetmek |
om | için |
NL Het e-mailen van relevante bloggers en journalisten om ze op de hoogte te brengen van jouw content.
TR Onlara içeriğiniz hakkında bahsetmek için ilgili blogger ve gazetecilere e-posta yazmak.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
relevante | ilgili |
en | ve |
NL Als je je proefperiode niet binnen 7 dagen annuleert brengen we je een gewoon maandelijks abonnement in rekening
TR Deneme süreciniz 7 gün içinde iptal edilmezse, sizi otomatik şekilde normal bir aylık abonelik için faturalandırırız
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
dagen | gün |
maandelijks | aylık |
abonnement | abonelik |
je | sizi |
NL Onze Meetups brengen vaders samen voor playdates, dagjes uit voor vaders, educatieve workshops en speciale evenementen."
TR Meetup etkinliklerimiz sayesinde babalar oyun buluşmaları, Babalar Gecesi, eğitim amaçlı atölyeler ve özel etkinliklerle bir araya geliyor."
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
samen | araya |
en | ve |
NL Voeg beweging toe aan uw merkstrategie met video's en animatie. Of het nu is voor sociale media, uw website of uw YouTube-kanaal, video's zijn een geweldige manier om uw boodschap sneller en duidelijker over te brengen.
TR Videolar ve animasyonlarla marka stratejinize hareket katın. Sosyal medyanız, web siteniz veya YouTube kanalınız fark etmeksizin videolar, mesajınızı daha hızlı ve daha açık bir şekilde karşı tarafa sunmak için harika yöntemlerdir.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
video | videolar |
en | ve |
sociale | sosyal |
geweldige | harika |
youtube | youtube |
sneller | hızlı |
manier | şekilde |
NL De echte gebruikerstest goeroes adviseren 5 testen per type toestel (desktop, mobiel, tablet) om ongeveer 80% van de bestaande problemen met een website op welk moment dan ook, en voor een bepaald testscenario, aan het licht te brengen.
TR Kullanılabilirlik uzmanları her cihaz tipi (masaüstü bilgisayar, cep telefonu, tablet) için 5 testin bir web sitesindeki ve belirli bir test senaryosundaki sorunların %80'ini ortaya çıkarmak için yeterli olduğunu öne sürüyor.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
testen | test |
tablet | tablet |
website | web |
en | ve |
bepaald | belirli |
desktop | masaüstü |
NL Begin met een controle en we brengen je direct op de hoogte wanneer er kritieke fouten zijn.
TR Denetimden başladığınızda, kritik bir şey olduğunda sizi bilgilendireceğiz.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
wanneer | olduğunda |
kritieke | kritik |
je | sizi |
NL Ontdek welke zoekwoorden en in welke landen het meeste verkeer naar uw concurrenten brengen en uw eigen SEO-strategie verbeteren
TR Hangi anahtar kelimelerin ve hangi ülkelerin rakiplerinize en fazla trafik getirdiğini öğrenin ve kendi SEO stratejinizi geliştirin
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
en | ve |
verkeer | trafik |
seo | seo |
NL Een brochure is een essentieel instrument in je marketing gereedschapskist dat helpt de details over je dienst, evenement of productaanbod over te brengen
TR Bir broşür pazarlama araç takımınızdaki sunduğunuz hizmetler, etkinlikler veya ürün teklifleri hakkındaki ayrıntıları iletmenize yardımcı olan, kritik önemde bir araçtır
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
marketing | pazarlama |
details | ayrıntıları |
is | olan |
NL Visme geeft je alle mogelijkheden die je nodig hebt om aangepaste brochures te maken om je visie tot leven te brengen en indruk te maken op je publiek
TR Visme vizyonunuzu hayata geçirmek ve hedef kitlenizin ilgisini çekmek üzere özelleştirilmiş broşürler oluşturmak için ihtiyaç duyduğunuz tüm özellikleri sunar
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
maken | oluşturmak |
leven | hayata |
en | ve |
visme | visme |
aangepaste | özelleştirilmiş |
nodig | ihtiyaç |
NL We dienden documenten in bij de FCC om deze alarmerende activiteiten onder hun aandacht te brengen, maar werden genegeerd
TR Onların bu yaptıklarına dikkat çekmek ve uyarmak adına FCC ile birlikte çeşitli başvurularda bulunmamıza rağmen görmezden gelindik
NL Deze regeling stond het "Internet" providers niet toe om kosten in rekening te brengen bij andere providers als ze hun services gebruikten of deelden met anderen
TR Bu düzenleme "internet erişimi" sağlayıcılarının kendi hizmetlerini kullanmaları veya paylaşmaları karşılığında diğer sağlayıcılardan ücret talep etmesine izin vermedi
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
internet | internet |
andere | diğer |
kosten | ücret |
NL Ondanks het feit dat elke megabyte of gigabyte hetzelfde kost zoeken providers naar het in rekening te brengen van de inhoud en de waarde die ze er aan denken te kunnen ontlenen.
TR Her megabayt ya da gigabaytın maliyeti aynı olmasına rağmen sağlayıcılar içerik için ücret talep etmenin ve türettikleri değer karşılığında ücret almanın yollarını aramaktadır.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
of | ya |
kost | maliyeti |
inhoud | içerik |
en | ve |
waarde | değer |
hetzelfde | aynı |
NL Sonix is wereldleider op het gebied van geautomatiseerde transcriptie, vertaling en ondertiteling. We brengen binnenkort onze real-time transcriptieservice vrij!
TR Sonix, otomatik transkripsiyon, çeviri ve altyazılar alanında dünya lideridir. Gerçek zamanlı transkripsiyon hizmetimizi yakında piyasaya sürüyoruz!
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
sonix | sonix |
geautomatiseerde | otomatik |
transcriptie | transkripsiyon |
en | ve |
binnenkort | yakında |
vertaling | çeviri |
real | gerçek |
NL We geven je binnen enkele minuten een transcript. Er kunnen een paar fouten zijn, gebruik onze krachtige editor om eenvoudig correcties aan te brengen. Vervolgens kunt u eenvoudig uw nauwkeurige transcripties markeren en delen.
TR Dakika içinde sana bir transkript vereceğiz. Birkaç hata olabilir, düzeltmeleri kolayca yapmak için güçlü editörümüzü kullanın. Ardından, doğru transkriptlerinizi kolayca vurgulayın ve paylaşın.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
minuten | dakika |
transcript | transkript |
fouten | hata |
gebruik | kullanın |
je | sana |
krachtige | güçlü |
NL Er kunnen een paar fouten zijn, gebruik onze krachtige editor om eenvoudig correcties aan te brengen. Deel het dan gemakkelijk met anderen.
TR Birkaç hata olabilir, düzeltmeleri kolayca yapmak için güçlü editörümüzü kullanın. Sonra kolayca başkalarıyla paylaşın.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
fouten | hata |
gebruik | kullanın |
deel | paylaşın |
krachtige | güçlü |
NL Er kunnen een paar fouten zijn, gebruik onze krachtige editor om eenvoudig correcties aan te brengen. Doorzoek het transcript eenvoudig naar belangrijke momenten en deel ze eenvoudig met anderen.
TR Birkaç hata olabilir, düzeltmeleri kolayca yapmak için güçlü editörümüzü kullanın. Kolayca anahtar anlar için transkript arama ve kolayca başkalarıyla paylaşın.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
fouten | hata |
gebruik | kullanın |
transcript | transkript |
deel | paylaşın |
krachtige | güçlü |
NL Er kunnen een paar fouten zijn, gebruik onze krachtige editor om eenvoudig correcties aan te brengen
TR Birkaç hata olabilir, düzeltmeleri kolayca yapmak için güçlü editörümüzü kullanın
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
fouten | hata |
gebruik | kullanın |
krachtige | güçlü |
NL We weten dat je strakke deadlines hebt en dat je een eenvoudige manier nodig hebt om je transcripties naadloos naar je transcribers te brengen
TR Son teslim tarihleriniz olduğunu biliyoruz ve transkriptlerinizi transkripterlerinize sorunsuz bir şekilde aktarmak için kolay bir yola ihtiyacınız var
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
naadloos | sorunsuz |
manier | şekilde |
NL We geven je binnen enkele minuten een transcript. Er kunnen een paar fouten zijn, gebruik onze krachtige editor om eenvoudig correcties aan te brengen. Stuur dan het voltooide transcript naar je klanten.
TR Dakika içinde sana bir transkript vereceğiz. Birkaç hata olabilir, düzeltmeleri kolayca yapmak için güçlü editörümüzü kullanın. Ardından, bitmiş transkripti istemcilerinize gönderin.
Hollenskur | Tyrkneska |
---|---|
minuten | dakika |
fouten | hata |
gebruik | kullanın |
stuur | gönderin |
je | sana |
krachtige | güçlü |
Sýnir 50 af 50 þýðingum