EN Our questions were answered in cooperation with Markus Liesen (department head at the city planning office) and Harald Schaich (deputy head/department head of Department 2 – natural conservation) from Freiburg.
"should head off" dalam bahasa Inggris dapat diterjemahkan ke dalam kata/frasa Turki berikut:
EN Our questions were answered in cooperation with Markus Liesen (department head at the city planning office) and Harald Schaich (deputy head/department head of Department 2 – natural conservation) from Freiburg.
TR Soruların cevapları, Freiburg’dan Markus Liesen (Şehir Planlama Dairesi Başkanı) ve Harald Schaich (Daire Başkan Vekili / Doğa Koruma - Seksiyon 2’nin başkanı) ile işbirliği içinde ortaya çıktı.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
planning | planlama |
natural | doğa |
conservation | koruma |
cooperation | işbirliği |
and | ve |
in | içinde |
with | ile |
EN Bank Animals Coyote Leo African Leopard Cheetah Wildcat Head tiger Head Beast Predator Angry Feline Orange Orange tiger Wildlife Wild Tiger
TR Banka Hayvanlar Çakal Aslan Afrikalı Leopar Çita Yaban kedisi Baş kaplan Baş Canavar Yırtıcı Kızgın Kedi Portakal Turuncu kaplan Yaban hayatı Vahşi Kaplan
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
bank | banka |
animals | hayvanlar |
wild | yaban |
head | baş |
orange | portakal |
EN With its heat sensitive structure, takes the shape of head and neck regions and adapts to the body. The corrugated texture on the upper side massages the head and neck regions during the night and increases sleeping comfort.
TR Isıya duyarlı yapısı ile baş ve boyun bölgesinin şeklini alır ve vücuda uyum sağlar.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
takes | alır |
neck | boyun |
sensitive | duyarlı |
head | baş |
and | ve |
structure | yapısı |
EN Why settle for second best? Our Antivirus Pro protection plan competes head to head and comes out on top within industry malware detection tests.
TR Neden daha azıyla yetinesiniz? Antivirus Pro koruma planımız, sektördeki kötü amaçlı yazılım tespit testlerinde rakipleriyle başa baş mücadele ediyor ve birinci geliyor.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
protection | koruma |
head | baş |
malware | kötü amaçlı yazılım |
detection | tespit |
pro | pro |
and | ve |
plan | plan |
why | neden |
EN Don’t settle for second best. Our Antivirus Pro protection plan competes head to head and comes out on top in industry malware detection tests.
TR En iyiden aşağısını kabul etmeyin. Antivirus Pro koruma planımız, sektördeki kötü amaçlı yazılım tespit testlerinde rakipleriyle başa baş yarışıyor ve önde geliyor.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
protection | koruma |
head | baş |
malware | kötü amaçlı yazılım |
detection | tespit |
best | en |
pro | pro |
and | ve |
plan | plan |
EN Go head-to-head in Versus Mode, beat the clock to build an elite team in the newly-improved Fantasy Draft or show who can deliver the goods over a season in an Online Career Mode.
TR Karşı Karşıya Modunda başa baş yarışın, yakın zamanda geliştirilmiş Fantezi Draft modunda elit bir kadro kurmak için zamanla yarışın veya Çevrimiçi Kariyer Modunda bir sezonda kimin başarılı olabileceğini gösterin.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
show | gösterin |
career | kariyer |
head | baş |
improved | geliştirilmiş |
who | kimin |
or | veya |
a | bir |
EN ISSA™ 2 Sensitive Set features a 100% medical-grade soft silicone brush head and was created for sensitive gums, making it impossible to overbrush or irritate. Hybrid brush head included.
TR ISSA™ 2 Hassas Set, %100 medikal sınıf yumuşak silikon fırça başlığına sahiptir ve hassas diş etleri için yaratılmıştır, bu da aşırı fırçalamayı veya tahrişi imkansız hale getirir. Hibrit fırça başlığı dahildir.
EN The Federal Republic of Germany is a parliamentary democracy; Federal President Frank-Walter Steinmeier has been head of state since 2017, and Federal Chancellor Olaf Scholz head of government since 2021
TR Federal Almanya Cumhuriyeti parlamenter demokrasiyle yönetilir, devletin başkanı, 2017 yılından beri Cumhurbaşkanı Frank-Walter Steinmeier, başbakan ise 2021 yılından beri Şansölye Olaf Scholz
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
federal | federal |
republic | cumhuriyeti |
head | baş |
scholz | scholz |
germany | almanya |
president | başkan |
the | ise |
EN With its heat sensitive structure, takes the shape of head and neck regions and adapts to the body. The corrugated texture on the upper side massages the head and neck regions during the night and increases sleeping comfort.
TR Isıya duyarlı yapısı ile baş ve boyun bölgesinin şeklini alır ve vücuda uyum sağlar.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
takes | alır |
neck | boyun |
sensitive | duyarlı |
head | baş |
and | ve |
structure | yapısı |
EN Why settle for second best? Our Antivirus Pro protection plan competes head to head and comes out on top within industry malware detection tests.
TR Neden daha azıyla yetinesiniz? Antivirus Pro koruma planımız, sektördeki kötü amaçlı yazılım tespit testlerinde rakipleriyle başa baş mücadele ediyor ve birinci geliyor.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
protection | koruma |
head | baş |
malware | kötü amaçlı yazılım |
detection | tespit |
pro | pro |
and | ve |
plan | plan |
why | neden |
EN Don’t settle for second best. Our Antivirus Pro protection plan competes head to head and comes out on top in industry malware detection tests.
TR En iyiden aşağısını kabul etmeyin. Antivirus Pro koruma planımız, sektördeki kötü amaçlı yazılım tespit testlerinde rakipleriyle başa baş yarışıyor ve önde geliyor.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
protection | koruma |
head | baş |
malware | kötü amaçlı yazılım |
detection | tespit |
best | en |
pro | pro |
and | ve |
plan | plan |
EN It's time for a head-to-head battle! In one of our great 2 player games, you can compete against a friend or another player
TR Sonuna kadar savaşma zamanı! Harika 2 kişilik oyunlarımızdan birini bir arkadaşınıza veya başka birine karşı oynayabilirsiniz
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
time | zaman |
great | harika |
another | başka |
or | veya |
games | oyunlar |
a | bir |
to | karşı |
EN In order to ensure a positive impact, comprehensive analyses should be performed and a roadmap should be determined.Brands need to shake off the noise of standard communications and seek to be different
TR İyi bir etki bırakmak adına kapsamlı analizler yapılmalı ve yol haritası belirlenmelidir
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
impact | etki |
comprehensive | kapsamlı |
and | ve |
off | bir |
EN Say good-bye to finding the buttons on your laptop to switch/off the volume and control fan speed. Easy turn on and off the volume on right side; convenient on/off controlling knob for the fan on the left to adjust the fan speed.
TR Sesi kapatmak ve fan hızını kontrol etmek için dizüstü bilgisayarınızdaki düğmeleri bulmaya elveda deyin. Sağ tarafta sesi kolayca açmak ve kapatmak; sol taraftakini ise fan hızını ayarlamak açmak / kapatmak kullanın.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
fan | fan |
easy | kolayca |
adjust | ayarlamak |
control | kontrol |
right | sağ |
laptop | dizüstü |
left | sol |
the | ise |
and | ve |
speed | hız |
EN With the head-up display, the driver can see key driving information continuously without taking their eyes off the road. Information is displayed in colour on a retractable panel in the driver?s line of vision.
TR Projeksiyon ile sürücü, gözlerini yoldan ayırmadan sürekli sürüş bilgilerini görebiliyor. Bilgi, sürücünün görüş alanındaki geri çekilebilir panelde renkli olarak görüntülenir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
continuously | sürekli |
s | s |
colour | renkli |
driver | sürücü |
information | bilgi |
line | ile |
vision | görüş |
EN With the head-up display, the driver can see key driving information continuously without taking their eyes off the road. Information is displayed in colour on a retractable panel in the driver?s line of vision.
TR Projeksiyon ile sürücü, gözlerini yoldan ayırmadan sürekli sürüş bilgilerini görebiliyor. Bilgi, sürücünün görüş alanındaki geri çekilebilir panelde renkli olarak görüntülenir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
continuously | sürekli |
s | s |
colour | renkli |
driver | sürücü |
information | bilgi |
line | ile |
vision | görüş |
EN With the head-up display, the driver can see key driving information continuously without taking their eyes off the road. Information is displayed in colour on a retractable panel in the driver?s line of vision.
TR Projeksiyon ile sürücü, gözlerini yoldan ayırmadan sürekli sürüş bilgilerini görebiliyor. Bilgi, sürücünün görüş alanındaki geri çekilebilir panelde renkli olarak görüntülenir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
continuously | sürekli |
s | s |
colour | renkli |
driver | sürücü |
information | bilgi |
line | ile |
vision | görüş |
EN However, just coming up with keyword ideas off of the top of your head isn't enough to ensure that your page ranks well on search engines such as Google, Bing, or Yahoo
TR Ancak, sadece aklınıza gelen anahtar kelime fikirleri sayfanızın Google, Bing veya Yahoo gibi arama motorlarında üst sıralarda yer almasını sağlamak için yeterli değildir
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ideas | fikirleri |
yahoo | yahoo |
bing | bing |
to | sağlamak |
or | veya |
ensure | sağlamak için |
with | üst |
of | in |
enough | yeterli |
search | arama |
engines | motorları |
EN SBI LIFE 1350, witnessing classical inverted head and shoulder breakout on weekly charts. Target can be 1450 to 1520. invalid below 1280 on weekly closing basis. Entry should be above 1350 on weekly basis
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
to | olarak |
EN SBI LIFE 1350, witnessing classical inverted head and shoulder breakout on weekly charts. Target can be 1450 to 1520. invalid below 1280 on weekly closing basis. Entry should be above 1350 on weekly basis
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
to | olarak |
EN SBI LIFE 1350, witnessing classical inverted head and shoulder breakout on weekly charts. Target can be 1450 to 1520. invalid below 1280 on weekly closing basis. Entry should be above 1350 on weekly basis
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
to | olarak |
EN SBI LIFE 1350, witnessing classical inverted head and shoulder breakout on weekly charts. Target can be 1450 to 1520. invalid below 1280 on weekly closing basis. Entry should be above 1350 on weekly basis
TR Uyarı : Burada yazdıklarım Al/Sat önerisi olarak algılanmamalı kişisel görüş olarak düşünülmelidir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
to | olarak |
EN Lovers of coffee, tea and pastries should head to Café Scribe
TR Kahve, çay ve hamur işleri severler Café Scribe'a uğramalıdırlar
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
coffee | kahve |
and | ve |
tea | çay |
EN An amendment request by addendum should be duly substantiated and should include all necessary information for the Contracting Authority (is EUD under the direct management modality) for taking an informed decision on the request.
TR Zeyilname yoluyla yapılan bir değişiklik talebi gerekçelendirilmeli ve Sözleşme Makamının (doğrudan yönetim usulüne göre AB Türkiye Delegasyonu) gerekli kararı alabilmesi için ilgili tüm bilgileri içermelidir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
amendment | değişiklik |
information | bilgileri |
direct | doğrudan |
management | yönetim |
decision | karar |
on | ilgili |
should | ne |
all | tüm |
necessary | gerekli |
and | ve |
request | talebi |
by | göre |
the | bir |
EN This has led many governments to question whether they should control citizens' right to encrypt data or communications and if governments should have the right to decrypt private information.
TR Bu da çoğu hükümeti, vatandaşların verilerini ve iletişimlerini şifreleme hakkını kontrol edip etmemelerini ya da hükümetlerin gizli bilgilerin şifresini çözme hakkına sahip olup olmamalarını sorgulamaya itti.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
control | kontrol |
citizens | vatandaşların |
data | verilerini |
private | gizli |
information | bilgilerin |
this | bu |
the | olup |
to | sahip |
right | hakkını |
and | ve |
EN Brands on Twitter should not forget that correct information, speed, and humor are all decisive, and they should build all their strategies on these points
TR Markalar Twitter?da; doğru bilgi, hız ve mizahın belirleyici olduğunu unutmamalıdır ve tüm stratejilerini bunun üzerine kurgulamalıdır
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
brands | markalar |
information | bilgi |
speed | hız |
strategies | stratejilerini |
all | tüm |
on | üzerine |
and | ve |
EN It is important to note that not every customer message should be a ticket, that's why there should be different ways of interactif with companies, whether it's conversational or through a ticket system
TR Her müşteri mesajının bir bilet olmaması gerektiğine dikkat etmek önemlidir, bu yüzden ister sohbet ister bir bilet sistemi aracılığıyla şirketlerle etkileşimin farklı yolları olmalıdır
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
customer | müşteri |
ticket | bilet |
ways | yollar |
should be | olmalıdır |
system | sistemi |
important | önemlidir |
message | mesaj |
should | olmalı |
different | farklı |
its | bu |
EN If you will define SSL on only 1 domain name, you should buy a standard SSL certificate, and if you have an E-Commerce site, you should buy EV SSL or OV SSL certificate to provide higher prestige and reliability
TR Sadece 1 adet alan adı üzerinde SSL tanımlayacaksanız standart SSL sertifikası, E-Ticaret siteniz varsa daha yüksek prestij ve güvenilirlik sağlamak amacıyla EV SSL veya OV SSL sertifikası satın almalısınız
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ssl | ssl |
buy | satın |
standard | standart |
ev | ev |
ov | ov |
reliability | güvenilirlik |
certificate | sertifikası |
name | adı |
or | veya |
higher | daha yüksek |
if | varsa |
and | ve |
to | sağlamak |
domain | alan |
on | üzerinde |
EN If you are going to define SSL on only 1 domain name, you should buy a standard SSL certificate, and if you have an e-commerce site, you should buy EV SSL or OV SSL certificate to provide higher prestige and reliability
TR Sadece 1 adet alan adı üzerinde ssl tanımlayacaksanız standart ssl sertifikası, e-ticaret siteniz varsa daha yüksek prestij ve güvenilirlik sağlamak amacıyla EV SSL veya OV SSL sertifikası satın almalısınız
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ssl | ssl |
buy | satın |
standard | standart |
ov | ov |
reliability | güvenilirlik |
certificate | sertifikası |
name | adı |
ev | ev |
higher | daha yüksek |
if | varsa |
to | sağlamak |
and | ve |
or | veya |
domain | alan |
on | üzerinde |
EN Firewall should be used or attention should be paid to port status on routers on gateways to prevent unauthorized connections
TR Güvenlik duvarı kullanılmalıdır ya da yetkisiz bağlantıları önlemek için ağ geçitlerindeki yönlendiricilerdeki port durumlarına dikkat edilmelidir
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
attention | dikkat |
unauthorized | yetkisiz |
connections | bağlantıları |
to | için |
prevent | önlemek |
EN Privacy impact assessment should be applied in AI studies where high risk is foreseen in terms of protection of personal data, and the legality of data processing activity should be decided within this framework.
TR Kişisel verilerin korunması açısından yüksek risk öngörülen YZ çalışmalarında mahremiyet etki değerlendirmesi uygulanmalı ve veri işleme faaliyetinin hukuka uygunluğuna bu çerçevede karar verilmelidir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
impact | etki |
high | yüksek |
risk | risk |
processing | işleme |
within | de |
protection | korunması |
in terms of | açısından |
and | ve |
this | bu |
data | veri |
personal | kişisel |
EN Risk assessment procedures for the protection of personal data should be adopted and an implementation matrix should be established on the basis of sector/application/hardware/software.
TR Kişisel verilerin korunmasına yönelik risk değerlendirme prosedürleri benimsenmeli ve sektör/uygulama/donanım/yazılım temelinde bir uygulama matrisi oluşturulmalıdır.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
risk | risk |
assessment | değerlendirme |
protection | korunması |
data | verilerin |
sector | sektör |
and | ve |
hardware | donanım |
software | yazılım |
application | uygulama |
personal | kişisel |
EN The new dual sensor system combines true 1 to 1 tracking with breakthrough state-of-the art lift off distance detection. For the first time ever, you are in complete control - even on lift off.
TR Yeni ikili algılayıcı sistemi, gerçek birebir takibi son teknoloji kalkış mesafesi uzaklık algılama özelliği ile birleştiriyor. İlk defa tam olarak kontrol sizde, kalkışta bile.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
dual | ikili |
system | sistemi |
true | gerçek |
tracking | takibi |
detection | algılama |
complete | tam |
control | kontrol |
new | yeni |
off | ile |
EN The world’s most advanced sensor system, the TrueMove3+ combines true 1 to 1 tracking with breakthrough state-of-the art lift off distance detection. For the first time ever, you are in complete control - even on lift off.
TR Dünyanın en gelişimiş sensör sistemi TrueMove3+ gerçek 1'e izlemeyle teknoloji harikası yerden kaldırma tespitini bir arada sunuyor. İlk defa tam olarak kontrol sizde, kalkışta bile.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
system | sistemi |
true | gerçek |
time | defa |
control | kontrol |
most | en |
complete | tam |
off | bir |
EN While most gaming mice process lift off distance from a single primary sensor, the Rival 600 deploys a state-of-the-art dedicated depth sensor to achieve the world’s lowest and most accurate lift off distance
TR Çoğu oyun mouseu’ları kalkış mesafesini tek bir birincil algılayıcıdan işlerken Rival 600, dünyanın en düşük ve en doğru kalkış mesafesini elde etmek için son teknoloji özel bir derinlik algılayıcısı kullanır
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
process | iş |
primary | birincil |
state-of-the-art | son |
achieve | elde |
rival | rival |
most | en |
and | ve |
lowest | en düşük |
off | bir |
gaming | oyun |
EN While most gaming mice process lift off distance from a single primary sensor, the Rival 650 deploys a state-of-the-art dedicated depth sensor to achieve the world’s lowest and most accurate lift off distance
TR Çoğu oyun mouseu’ları kalkış mesafesini tek bir birincil algılayıcıdan işlerken Rival 650, dünyanın en düşük ve en doğru kalkış mesafesini elde etmek için son teknoloji özel bir derinlik algılayıcısı kullanır
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
process | iş |
primary | birincil |
state-of-the-art | son |
achieve | elde |
rival | rival |
most | en |
and | ve |
lowest | en düşük |
off | bir |
gaming | oyun |
EN With the TrueMove3+, we take our TrueMove3 and pair it with a dedicated lift off sensor to optimize lift off distance
TR TrueMove3+ ile birlikte, TrueMove3 sensörümüzü kaldırma mesafesini iyileştirmek için ayrı olarak yerden kaldırma tespiti yapan bir sensörle eşleştirdik
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
sensor | sensörü |
off | ile |
to | için |
EN You bought it, it should last, and you should be able to fix it—so buy repairable smartphones.
TR Satın aldınız, uzun ömürlü olmalı ve tamir edebilmelisiniz - bu yüzden tamir edilebilir telefonlar satın alın.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
should | olmalı |
fix | tamir |
so | yüzden |
buy | satın |
and | ve |
EN You bought it, it should last, and you should be able to fix it—so buy repairable laptops.
TR Satın aldınız, uzun ömürlü olmalı ve tamir edebilmelisiniz - bu yüzden tamir edilebilir dizüstü bilgisayarlar satın alın.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
should | olmalı |
fix | tamir |
so | yüzden |
buy | satın |
and | ve |
EN If you will define SSL on only 1 domain name, you should buy a standard SSL certificate, and if you have an E-Commerce site, you should buy EV SSL or OV SSL certificate to provide higher prestige and reliability
TR Sadece 1 adet alan adı üzerinde SSL tanımlayacaksanız standart SSL sertifikası, E-Ticaret siteniz varsa daha yüksek prestij ve güvenilirlik sağlamak amacıyla EV SSL veya OV SSL sertifikası satın almalısınız
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ssl | ssl |
buy | satın |
standard | standart |
ev | ev |
ov | ov |
reliability | güvenilirlik |
certificate | sertifikası |
name | adı |
or | veya |
higher | daha yüksek |
if | varsa |
and | ve |
to | sağlamak |
domain | alan |
on | üzerinde |
EN If you are going to define SSL on only 1 domain name, you should buy a standard SSL certificate, and if you have an e-commerce site, you should buy EV SSL or OV SSL certificate to provide higher prestige and reliability
TR Sadece 1 adet alan adı üzerinde ssl tanımlayacaksanız standart ssl sertifikası, e-ticaret siteniz varsa daha yüksek prestij ve güvenilirlik sağlamak amacıyla EV SSL veya OV SSL sertifikası satın almalısınız
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ssl | ssl |
buy | satın |
standard | standart |
ov | ov |
reliability | güvenilirlik |
certificate | sertifikası |
name | adı |
ev | ev |
higher | daha yüksek |
if | varsa |
to | sağlamak |
and | ve |
or | veya |
domain | alan |
on | üzerinde |
EN Firewall should be used or attention should be paid to port status on routers on gateways to prevent unauthorized connections
TR Güvenlik duvarı kullanılmalıdır ya da yetkisiz bağlantıları önlemek için ağ geçitlerindeki yönlendiricilerdeki port durumlarına dikkat edilmelidir
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
attention | dikkat |
unauthorized | yetkisiz |
connections | bağlantıları |
to | için |
prevent | önlemek |
EN An amendment request by addendum should be duly substantiated and should include all necessary information for the Contracting Authority (is EUD under the direct management modality) for taking an informed decision on the request.
TR Zeyilname yoluyla yapılan bir değişiklik talebi gerekçelendirilmeli ve Sözleşme Makamının (doğrudan yönetim usulüne göre AB Türkiye Delegasyonu) gerekli kararı alabilmesi için ilgili tüm bilgileri içermelidir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
amendment | değişiklik |
information | bilgileri |
direct | doğrudan |
management | yönetim |
decision | karar |
on | ilgili |
should | ne |
all | tüm |
necessary | gerekli |
and | ve |
request | talebi |
by | göre |
the | bir |
EN Privacy impact assessment should be applied in AI studies where high risk is foreseen in terms of protection of personal data, and the legality of data processing activity should be decided within this framework.
TR Kişisel verilerin korunması açısından yüksek risk öngörülen YZ çalışmalarında mahremiyet etki değerlendirmesi uygulanmalı ve veri işleme faaliyetinin hukuka uygunluğuna bu çerçevede karar verilmelidir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
impact | etki |
high | yüksek |
risk | risk |
processing | işleme |
within | de |
protection | korunması |
in terms of | açısından |
and | ve |
this | bu |
data | veri |
personal | kişisel |
EN Risk assessment procedures for the protection of personal data should be adopted and an implementation matrix should be established on the basis of sector/application/hardware/software.
TR Kişisel verilerin korunmasına yönelik risk değerlendirme prosedürleri benimsenmeli ve sektör/uygulama/donanım/yazılım temelinde bir uygulama matrisi oluşturulmalıdır.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
risk | risk |
assessment | değerlendirme |
protection | korunması |
data | verilerin |
sector | sektör |
and | ve |
hardware | donanım |
software | yazılım |
application | uygulama |
personal | kişisel |
EN Nevertheless, debate continues about whether vaccination should be made the prerequisite, for example, for attendance of events or whether care staff should be obliged to have a vaccination
TR Yine de aşının örneğin etkinliklere katılabilmek için ön koşul olarak belirlenmesi ve sağlık bakımı personelinin aşı olmakla yükümlü kılınmasının gerekip gerekmediği hakkında tartışmalar var
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
vaccination | aşı |
care | bakım |
of | in |
about | hakkında |
EN City planners should have more courage to try out new things, and should stick to their guns when they face resistance or criticism, be it with regard to passive house developments or free local public transport.
TR Şehir planlamacıların yenilikler konusunda daha cesur olmaları ve enerji tüketmeyen konut alanları ya da ücretsiz toplu taşıma gibi konularda eleştiriler ve karşı tavırlar olsa bile çözümde ısrarcı olmaları gerekiyor.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
transport | taşıma |
free | ücretsiz |
and | ve |
out | da |
have | ya |
EN The first economic stimulus programs to get the economy going again have already been outlined. What mistakes should be avoided, what course should be set?
TR Ekonomiyi yeniden canlandırmak için şimdiden ekonomik program hazırlıkları yapılıyor. Hangi hatalardan kaçınılması, hangi yol ayrımlarına gidilmesi gerekir?
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
again | yeniden |
already | şimdiden |
economic | ekonomik |
to | için |
EN This has led many governments to question whether they should control citizens' right to encrypt data or communications and if governments should have the right to decrypt private information.
TR Bu da çoğu hükümeti, vatandaşların verilerini ve iletişimlerini şifreleme hakkını kontrol edip etmemelerini ya da hükümetlerin gizli bilgilerin şifresini çözme hakkına sahip olup olmamalarını sorgulamaya itti.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
control | kontrol |
citizens | vatandaşların |
data | verilerini |
private | gizli |
information | bilgilerin |
this | bu |
the | olup |
to | sahip |
right | hakkını |
and | ve |
EN The players? goal is to move checkers into their home board and then bear them off. The first player to bear off their checkers wins the game.
TR Oyunun amacı, taşlarınızı evin içine taşımak ve ardından tahtadan çıkarmaktır. Taşını tahtadan çıkaran ilk oyuncu oyunu kazanır.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
player | oyuncu |
goal | amacı |
game | oyunu |
and | ve |
first | ilk |
Menampilkan 50 dari 50 terjemahan