EN Backlink and Rank Tracker make it easy to monitor changes, but our website needed also regular SEO audits
"needed also regular" dalam bahasa Inggris dapat diterjemahkan ke dalam kata/frasa Turki berikut:
EN Backlink and Rank Tracker make it easy to monitor changes, but our website needed also regular SEO audits
TR Backlink ve Rank Tracker, değişiklikleri izlemeyi kolaylaştırsada web sitemizin düzenli seoanaliz ihtiyacı vardı
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
backlink | backlink |
tracker | tracker |
changes | değişiklikleri |
website | web |
regular | düzenli |
rank | rank |
and | ve |
EN Backlink and Rank Tracker make it easy to monitor changes, but our website needed also regular SEO audits
TR Backlink ve Rank Tracker, değişiklikleri izlemeyi kolaylaştırsada web sitemizin düzenli seoanaliz ihtiyacı vardı
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
backlink | backlink |
tracker | tracker |
changes | değişiklikleri |
website | web |
regular | düzenli |
rank | rank |
and | ve |
EN Regular meetings are held with the private sector companies across our country. Through these regular meetings, it will be ensured that the entire sector is informed about the exhibition.
TR Ülkemizin dört bir yanında bulunan özel sektör firmaları ile düzenli görüşülmektedir. Bu düzenli görüşmeler vasıtası ile tüm sektörün fuarı bilmesi sağlanacaktır.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
these | bu |
companies | firmaları |
sector | sektör |
the | özel |
is | bulunan |
EN Discover how Industry 4.0 can help you deliver what is needed, when it’s needed.
TR Endüstri 4.0'ın ihtiyaç duyulan şeyi ihtiyaç duyulan zamanda sağlamakta size nasıl yardımcı olabileceğini keşfedin.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
discover | keşfedin |
industry | endüstri |
you | size |
needed | ihtiyaç |
help | yardımcı |
when | zamanda |
how | nasıl |
EN You can also get the program to compile custom reports on a regular basis, depending on how frequently you want to see how your rankings and search volume have changed.
TR Sıralamalarınızın ve arama hacminizin nasıl değiştiğini ne sıklıkla görmek istediğinize bağlı olarak programın düzenli olarak özel raporlar derlemesini de sağlayabilirsiniz.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
reports | raporlar |
regular | düzenli |
rankings | sıralamalarını |
search | arama |
changed | değişti |
you can | sağlayabilirsiniz |
program | programı |
and | ve |
depending | bağlı olarak |
how | nasıl |
EN Eating a healthy diet also helps us maintain our physical health and wellness in recovery, as does scheduling in and attending regular medical and dental appointments
TR Sağlıklı bir diyet yemek, düzenli tıbbi ve dişçilik randevularını planlamak ve bunlara katılmak gibi, fiziksel sağlığımızı ve iyileşme sürecinde sağlığımızı korumamıza da yardımcı olur
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
helps | yardımcı olur |
physical | fiziksel |
health | sağlığı |
regular | düzenli |
medical | tıbbi |
healthy | sağlıklı |
a | yardımcı |
as | gibi |
and | ve |
in | da |
EN "Mini cannoli's are to die for! The regular ones are better than the chocolate ones. Also - incredible decaf coffee (for late night drop ins)"
TR "40 senelik bir İtalyan pastanesi ????"
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ones | bir |
EN "Mini cannoli's are to die for! The regular ones are better than the chocolate ones. Also - incredible decaf coffee (for late night drop ins)"
TR "40 senelik bir İtalyan pastanesi ????"
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ones | bir |
EN "Mini cannoli's are to die for! The regular ones are better than the chocolate ones. Also - incredible decaf coffee (for late night drop ins)"
TR "40 senelik bir İtalyan pastanesi ????"
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ones | bir |
EN "Mini cannoli's are to die for! The regular ones are better than the chocolate ones. Also - incredible decaf coffee (for late night drop ins)"
TR "40 senelik bir İtalyan pastanesi ????"
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ones | bir |
EN "Mini cannoli's are to die for! The regular ones are better than the chocolate ones. Also - incredible decaf coffee (for late night drop ins)"
TR "40 senelik bir İtalyan pastanesi ????"
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ones | bir |
EN "Mini cannoli's are to die for! The regular ones are better than the chocolate ones. Also - incredible decaf coffee (for late night drop ins)"
TR "40 senelik bir İtalyan pastanesi ????"
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ones | bir |
EN "Mini cannoli's are to die for! The regular ones are better than the chocolate ones. Also - incredible decaf coffee (for late night drop ins)"
TR "40 senelik bir İtalyan pastanesi ????"
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ones | bir |
EN "Mini cannoli's are to die for! The regular ones are better than the chocolate ones. Also - incredible decaf coffee (for late night drop ins)"
TR "40 senelik bir İtalyan pastanesi ????"
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ones | bir |
EN "Mini cannoli's are to die for! The regular ones are better than the chocolate ones. Also - incredible decaf coffee (for late night drop ins)"
TR "40 senelik bir İtalyan pastanesi ????"
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ones | bir |
EN "Mini cannoli's are to die for! The regular ones are better than the chocolate ones. Also - incredible decaf coffee (for late night drop ins)"
TR "40 senelik bir İtalyan pastanesi ????"
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ones | bir |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN We also conduct regular internal and external penetration tests and remediate according to severity for any results found.
TR Ek olarak düzenli kurum içi ve kurum dışı penetrasyon testleri yürütülür ve bulunan sonuçların şiddetine göre çözümler getirilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
found | bulunan |
and | ve |
to | olarak |
EN Also in The Netherlands ITA stands for International Theatre Amsterdam so still a bit more SEO work needed by the new Italian carrier.
TR Ayrıca Hollanda?da ITA, International Theatre Amsterdam?ın kısaltmasıdır, bu nedenle yeni İtalyan operatörün hala biraz daha SEO çalışması yapması gerekiyor.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
amsterdam | amsterdam |
seo | seo |
international | international |
work | çalışması |
new | yeni |
in | da |
still | hala |
bit | biraz |
more | daha |
EN We also came up with a definition of the problem that needed to be solved and a solution
TR Ayrıca çözülmesi gereken sorunun tanımını yaptık ve bir çözüm bulduk
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
needed | gereken |
solution | çözüm |
and | ve |
a | bir |
EN This is usually done in German or English; if needed, consultation is also available in ten other languages
TR Asli olarak Almanca ve İngilizce dillerinde sunulan danışmanlık hizmetinden ihtiyaç halinde on farklı dilde daha yararlanmak mümkün
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ten | on |
needed | ihtiyaç |
available | mümkün |
in | halinde |
other | farklı |
usually | daha |
german | ve |
is | olarak |
EN They also provide much needed workload processing capacity that extends on-premise and cloud capabilities.
TR Ayrıca, şirket içi ve bulut özelliklerini genişleten çok ihtiyaç duyulan iş yükü işleme kabiliyeti sağlarlar.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
processing | işleme |
cloud | bulut |
needed | ihtiyaç |
and | ve |
EN We also came up with a definition of the problem that needed to be solved and a solution
TR Ayrıca çözülmesi gereken sorunun tanımını yaptık ve bir çözüm bulduk
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
needed | gereken |
solution | çözüm |
and | ve |
a | bir |
EN Not only do you recognize their logo, but you are also aware that the brand is there to offer you bandages and care when needed. In return, you’re most likely to choose this brand specifically.
TR Sadece logolarını tanımakla kalmaz, aynı zamanda markanın ihtiyaç duyduğunuzda size bandaj ve bakım sunmak için orada olduğunun da farkındasınızdır. Bunun karşılığında da büyük olasılıkla bu markayı özellikle tercih edersiniz.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
care | bakım |
choose | tercih |
needed | ihtiyaç |
specifically | özellikle |
this | bu |
when | zamanda |
in | da |
and | ve |
the | aynı |
brand | için |
EN Read more on the papers, the statement, the Campaign, its partners, and regular updates.
TR Makaleler, beyan, Kampanya, ortakları ve düzenli güncellemeler hakkında daha fazla bilgi edinin.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
campaign | kampanya |
regular | düzenli |
updates | güncellemeler |
partners | ortakları |
on | hakkında |
read | ve |
EN They are published as a separate issue of the journal or as part of a regular issue, and they are usually funded by sources other than the journal’s publisher.
TR Derginin ayrı bir sayısı ya da normal bir sayının bir bölümü olarak basılırlar ve genelde finansmanları derginin yayıncısı dışında kaynaklar tarafından sağlanır.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
journal | derginin |
regular | normal |
separate | ayrı |
and | ve |
by | tarafından |
a | bir |
EN Follow us on twitter for regular updates!
TR Düzenli güncellemeler için bizi twitter'da takip edin!
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
follow | takip |
regular | düzenli |
updates | güncellemeler |
us | bizi |
for | için |
EN Ahrefs will start tracking data and will send you regular updates.
TR Ahrefs, verileri izlemeye başlayacak ve size düzenli güncellemeler gönderecektir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
data | verileri |
regular | düzenli |
updates | güncellemeler |
and | ve |
EN If your trial isn’t canceled within 7 days, we’ll automatically bill you for a regular monthly subscription
TR Deneme süreciniz 7 gün içinde iptal edilmezse, sizi otomatik şekilde normal bir aylık abonelik için faturalandırırız
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
trial | deneme |
automatically | otomatik |
regular | normal |
monthly | aylık |
subscription | abonelik |
for | için |
days | gün |
EN With our livelihoods programs, we aim to enable disaster-affected communities and individuals to access sources of regular income and lead independent lives.
TR Afetten etkilenen birey ve toplulukların kendi ayakları üzerinde durmalarını ve gelir elde edebilecekleri fırsatlara erişebilmelerini hedefliyoruz.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
communities | toplulukların |
individuals | birey |
income | gelir |
affected | etkilenen |
and | ve |
with | elde |
to | üzerinde |
EN Our teams arrive in disaster-struck locations within 48-hours and conduct regular needs assessments to plan our next step.
TR Afete müdahale ekiplerimizi gerekli ekipmanlarla afet bölgesine 48 saat içinde ulaştırıyor, acil yardım operasyonu süresince ihtiyaç analizlerimizi güncelleyerek bir sonraki adımımızı planlıyoruz.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
disaster | afet |
hours | saat |
needs | ihtiyaç |
next | sonraki |
step | adım |
in | içinde |
EN Even though he is working in a short-term employment project, he is not anxious anymore when he wakes up to a brand new day and he says he’s feeling happy; psychologically and financially relieved because he has a job and regular income
TR Kısa süreli bir işte çalışıyor olsa da yeni bir güne uyandığında artık kaygı değil, memnuniyet hissediyor; bir işi ve düzenli bir geliri olduğu için psikolojik ve maddi olarak rahatladığını belirtiyor
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
regular | düzenli |
short | kısa |
term | süreli |
and | ve |
in | da |
job | iş |
even | bir |
anymore | artık |
is | olduğu |
has | ne |
new | yeni bir |
EN Regardless of how big your site is and how many users it has, you should have a regular site audit
TR Siteniz ne kadar büyük olursa olsun ve kaç kullanıcısı olursa olsun, düzenli bir site denetimi yaptırmalısınız
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
site | site |
users | kullanıcı |
regular | düzenli |
audit | denetimi |
your site | siteniz |
how many | kaç |
big | büyük |
a | bir |
and | ve |
is | olsun |
should | ne |
EN So instead of launching a regular non-Cross Turismo estate, is Porsche looking to launch a slightly taller version of the saloon?
TR Elektrikli Jeep Wrangler'a ait olabilir mi?
EN The group is based on a number of regular group members such as Stuart Elliot and Ian Bairnson, complemented with varying lead vocals such as Colin Blunstone (the Zombies), Chris Rainbow and Gary Brooker (Procol Harum)
TR Alan Parsons'ın müzik kariyer oldukça önemli bir geçmişe dayanır
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
a | bir |
EN With Fairmont Email Offers you will receive regular updates on special offers and promotions that fit your travel interests. Simply send us some details about you and your personal interests below.
TR Fairmont E-Posta Teklifleriyle seyahat ilgilerinize uyan özel teklif ve promosyonlarla ilgili düzenli güncellemeler alacaksınız. Sadece aşağıda bize siz ve kişisel ilgileriniz hakkında biraz ayrıntı verin.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
fairmont | fairmont |
regular | düzenli |
updates | güncellemeler |
you will receive | alacaksınız |
posta | |
travel | seyahat |
below | aşağıda |
send | e |
personal | kişisel |
simply | sadece |
about | hakkında |
and | ve |
on | ilgili |
us | bize |
special | teklif |
EN The “Re-Start 2021: Let’s Catch up and Celebrate” was held online, which was not a regular digital meeting that you may realize
TR „Liberalizmin kalesi“ olarak kabul edilen üniversitede yaşananlar sıradan bir idari atamayla sınırlı değil
EN Each I.T.A.A. group ought to be fully self-supporting, declining outside contributions. We have no dues or fees. Our fellowship’s regular monthly expenses amount to 100 US dollars; i
TR Her ITAA grubu, dışarıdan katkıları reddederek tamamen kendi kendini desteklemelidir. Herhangi bir aidatımız veya ücretimiz yoktur. Bursumuzun aylık düzenli giderleri 100 ABD Doları tutarındadır; ben
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
group | grubu |
outside | dış |
regular | düzenli |
monthly | aylık |
dollars | dolar |
no | yoktur |
self | kendini |
us | abd |
fully | tamamen |
or | veya |
i | ben |
amount | bir |
to | her |
EN Generally, a sponsor will have regular phone calls with you about your progress, listen to your struggles, and share their own experience
TR Genellikle bir sponsor, ilerlemeniz hakkında sizinle düzenli telefon görüşmeleri yapacak, mücadelelerinizi dinleyecek ve kendi deneyimlerini paylaşacaktır
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
generally | genellikle |
regular | düzenli |
share | paylaş |
sponsor | sponsor |
phone | telefon |
will | yapacak |
about | hakkında |
a | bir |
and | ve |
Menampilkan 50 dari 50 terjemahan