EN In the vast majority of cases, this will be Google, but there are fringe cases in which you’ll want to SERP check on search engines like Yandex, which are exclusive to places like Russia.
"both cases" dalam bahasa Inggris dapat diterjemahkan ke dalam kata/frasa Turki berikut:
EN In the vast majority of cases, this will be Google, but there are fringe cases in which you’ll want to SERP check on search engines like Yandex, which are exclusive to places like Russia.
TR Vakaların büyük çoğunluğunda bu Google olacaktır, ancak Rusya gibi yerlere özel olan Yandex gibi arama motorlarında SERP kontrolü yapmak isteyeceğiniz istisnai durumlar da vardır.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
vast | büyük |
serp | serp |
yandex | yandex |
russia | rusya |
check | kontrol |
this | bu |
in | da |
to | yapmak |
search | arama |
engines | motorları |
will | olacaktır |
EN In all cases, we follow generally accepted standards and security measures to protect the personal data submitted to us, both during transmission and once we receive it
TR Her durumda, bize gönderilen kişisel verileri hem aktarım sırasında hem de aldıktan sonra korumak için genel kabul görmüş standartları ve güvenlik önlemlerini takip ederiz
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
follow | takip |
generally | genel |
data | verileri |
submitted | gönderilen |
security | güvenlik |
and | ve |
standards | standartları |
both | de |
during | sırasında |
personal | kişisel |
us | bize |
EN In both cases, you have the opportunity to add various elements and sections to your site
TR Her iki durumda da sitenize çeşitli ögeleri ve bölümleri ekleme imkanına sahipsiniz
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
sections | bölümleri |
you have | sahipsiniz |
in | da |
the | durumda |
and | ve |
various | çeşitli |
to | her |
your site | sitenize |
to add | ekleme |
EN In all other cases, both operands will be converted to integers and the result will be an integer.
TR Tüm diğer durumlarda, her iki terim tamsayıya dönüştürülür ve sonuç tamsayı olur.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
cases | durumlarda |
result | sonuç |
other | diğer |
and | ve |
all | tüm |
the | iki |
will | olur |
EN In all cases, we follow generally accepted standards and security measures to protect the personal data submitted to us, both during transmission and once we receive it
TR Her durumda, bize gönderilen kişisel verileri hem aktarım sırasında hem de aldıktan sonra korumak için genel kabul görmüş standartları ve güvenlik önlemlerini takip ederiz
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
follow | takip |
generally | genel |
data | verileri |
submitted | gönderilen |
security | güvenlik |
and | ve |
standards | standartları |
both | de |
during | sırasında |
personal | kişisel |
us | bize |
EN In both cases, you have the opportunity to add various elements and sections to your site
TR Her iki durumda da sitenize çeşitli ögeleri ve bölümleri ekleme imkanına sahipsiniz
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
sections | bölümleri |
you have | sahipsiniz |
in | da |
the | durumda |
and | ve |
various | çeşitli |
to | her |
your site | sitenize |
to add | ekleme |
EN This sample house rental agreement template specifies the following details: Contact details of both parties; property, rent, and payment details; terms and conditions; rights and responsibilities of both parties
TR Araç Kiralama Sözleşmesi Formunu kullanarak hızlıca müşteri bilgilerini kaydedebilir ve saniyeler içinde sözleşme hazırlayabilirsiniz
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
details | bilgilerini |
and | ve |
rental | kiralama |
agreement | sözleşmesi |
the | araç |
of | kullanarak |
EN An easy and informative article that descri-bes the differences between spot and margin trading platforms. This is a great starting point to get familiarised with both both kinds of trading.
TR Spot ve margin işlem platformları arasındaki farkları açıklayan sade ve bilgilendirici bir makale. Her iki işlem türüyle tanışmak için harika bir başlangıç noktası.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
informative | bilgilendirici |
trading | işlem |
platforms | platformlar |
spot | spot |
starting | başlangıç |
point | noktası |
and | ve |
great | harika |
differences | farklar |
kinds | tür |
article | bir |
between | arasındaki |
EN If your company develops applications that run on Zebra devices and you sell Zebra products, you can participate in PartnerConnect as both an ISV partner and a reseller—and take advantage of the wide-ranging benefits available in both tracks.
TR Şirketiniz Zebra cihazlarında kullanılan uygulamalar geliştiriyor ve Zebra ürünleri satıyorsa, PartnerConnect'e hem ISV ortağı hem de satıcı olarak katılın ve her iki seçenekte sunulan kapsamlı avantajlardan yararlanın.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
zebra | zebra |
applications | uygulamalar |
products | ürünleri |
partner | ortağı |
and | ve |
the | kullanılan |
both | hem |
EN An easy and informative article that descri-bes the differences between spot and margin trading platforms. This is a great starting point to get familiarised with both both kinds of trading.
TR Spot ve margin işlem platformları arasındaki farkları açıklayan sade ve bilgilendirici bir makale. Her iki işlem türüyle tanışmak için harika bir başlangıç noktası.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
informative | bilgilendirici |
trading | işlem |
platforms | platformlar |
spot | spot |
starting | başlangıç |
point | noktası |
and | ve |
great | harika |
differences | farklar |
kinds | tür |
article | bir |
between | arasındaki |
EN For non-web applications, RDP connections, and private routing, utilize one comprehensive client across Internet and application access use cases
TR Web dışı uygulamalar, RDP bağlantıları ve özel yönlendirme için internet ve uygulama erişimi kullanımları söz konusu olduğunda kapsamlı, tek bir istemci kullanın
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
client | istemci |
connections | bağlantıları |
comprehensive | kapsamlı |
internet | internet |
applications | uygulamalar |
and | ve |
application | uygulama |
web | web |
for | için |
private | özel |
access | erişimi |
EN Using evidence-based content, you will be able to quickly manage in-the-moment decisions and research complex cases requiring in-depth investigation
TR Kanıt tabanlı içerikler kullanarak gerektiğinde hızlı kararlar alabilecek ve derinlemesine inceleme gerektiren karmaşık vakaları araştırabileceksiniz
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
decisions | kararlar |
complex | karmaşık |
evidence | kanıt |
quickly | hızlı |
based | tabanlı |
and | ve |
using | kullanarak |
EN In some cases, for example where we see strong appetite for or take up of gold open access in a journal, we might assess the journal?s publication model accordingly.
TR Bazı durumlarda, örneğin bir dergideki altın açık erişim için güçlü bir talep ya da kullanım olduğunu görmemiz halinde, derginin yayınlama modelini buna uygun olarak değerlendirmeye alabiliriz.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
cases | durumlarda |
gold | altın |
open | açık |
access | erişim |
journal | derginin |
model | modelini |
strong | güçlü |
some | bazı |
of | in |
a | bir |
in | da |
for | için |
EN In all cases, they are subject to the terms of this Privacy Policy.
TR Her durumda, bu Gizlilik Politikasının şartlarına tabidirler.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
this | bu |
policy | politikası |
the | durumda |
privacy | gizlilik |
to | her |
EN In most cases, an update for a security problem will be available within minutes/hours of the original report
TR Çoğu durumda, bir güvenlik sorunu için bir güncelleme orijinal raporun dakika/saat içinde hazır olacaktır
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
update | güncelleme |
security | güvenlik |
problem | sorunu |
available | hazır |
original | orijinal |
minutes | dakika |
the | durumda |
of | in |
in | içinde |
will | olacaktır |
EN Content Explorer Filters and Use Cases
TR İçerik Gezgini Filtreleri ve Kullanım Alanları
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
and | ve |
use | kullanım |
EN Guides on popular and new link building strategies. Cases and examples how to get backlinks to a newborn website and improve link profile in a cheapest way.
TR Popüler ve yeni bağlantı kurma stratejileri hakkında rehberlik eder. Yeni doğmuş bir web sitesine nasıl geri dönüleceğine ve bağlantı profilini en ucuz şekilde nasıl geliştireceğine dair örnekler
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
popular | popüler |
new | yeni |
strategies | stratejileri |
profile | profilini |
cheapest | en ucuz |
link | bağlantı |
website | web |
and | ve |
examples | örnekler |
a | bir |
to | geri |
how | nasıl |
EN The open frame structure with unique Panoramic Viewing design advanced the Core P3 visual presentation, that permit users to show off their dedication and skill set unlike any other cases on the market.
TR Benzersiz Panoramik Görüntüleme tasarımına sahip açık çerçeve yapısı, kullanıcıların piyasadaki diğer durumlardan farklı olarak kendi özveri ve becerilerini ortaya koymalarını sağlayan Core P3 görsel sunumunu geliştirmiştir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
panoramic | panoramik |
frame | çerçeve |
on the market | piyasadaki |
core | core |
unique | benzersiz |
visual | görsel |
other | diğer |
unlike | farklı |
design | tasarım |
open | açık |
structure | yapısı |
to | sahip |
and | ve |
the | olarak |
users | kullanıcılar |
EN In extreme cases, the problem could set the vehicles on fire.
TR Ciddi bir yangın tehlikesi mevcut.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
fire | yangın |
the | bir |
EN Ultra-thin pick for slicing adhesive and separating screens and cases
TR Ekran ve kasaların yapışkanını sıyırmak ve ayırmak için ultra ince açıcı
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
ultra | ultra |
and | ve |
for | için |
EN We have come a long way, but we are also aware that there are many women who cannot get in touch with us at a time when it is so difficult to identify cases and reach people.
TR Oldukça önemli de bir yol kat etmeyi başardık, ancak vakaları tespit etmenin ve kişilere ulaşmanın böylesine güç olduğu bir dönemde bizimle iletişime geçemeyen çok sayıda kadın olduğunun da bilincindeyiz.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
way | yol |
with us | bizimle |
women | kadın |
in | da |
is | olduğu |
and | ve |
a | sayıda |
identify | tespit |
but | ancak |
at | de |
touch | iletişime |
EN Sonix Medical Transcription can serve several use cases:
TR Sonix Tıbbi Transkripsiyon birkaç kullanım vakalarına hizmet edebilir:
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
sonix | sonix |
medical | tıbbi |
transcription | transkripsiyon |
can | edebilir |
several | birkaç |
serve | hizmet |
use | kullanım |
EN In other cases, messaging or email might be the better option
TR Diğer durumlarda, mesajlaşma veya e-posta daha iyi bir seçenek olabilir
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
cases | durumlarda |
messaging | mesajlaşma |
option | seçenek |
other | diğer |
posta | |
be | olabilir |
better | daha iyi |
or | veya |
EN In some cases, it may be best to temporarily cut off contact with the member who is making us uncomfortable. Speaking with another member may help us to make that decision.
TR Bazı durumlarda, bizi rahatsız eden üyeyle geçici olarak teması kesmek en iyisi olabilir. Başka bir üyeyle konuşmak bu kararı vermemize yardımcı olabilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
cases | durumlarda |
contact | temas |
uncomfortable | rahatsız |
decision | karar |
best | en |
help | yardımcı |
off | bir |
us | bizi |
be | olabilir |
may | bu |
some | bazı |
temporarily | geçici olarak |
the | başka |
EN forms.app provides you with dozens of form templates prepared and categorized elaborately according to their types and use cases
TR forms.app, türlerine ve kullanım durumlarına göre özenle hazırlanmış ve kategorilere ayrılmış düzinelerce form şablonu sunar
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
provides | sunar |
types | türlerine |
app | app |
use | kullanım |
form | form |
templates | şablonu |
and | ve |
EN And in most cases, they’re hard to remember, as these URLs are just strings of random letters and numbers
TR Ve çoğu durumda, hatırlamak zordur, çünkü bu URL'ler sadece rastgele harf ve sayı dizesidir
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
cases | durumda |
random | rastgele |
and | ve |
these | bu |
most | çoğu |
to | çünkü |
EN The customer support response time is under 60 minutes in most cases
TR Destek ekibimizin geri dönüş süresi çoğu durumda 60 dakikadan kısadır
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
support | destek |
minutes | süresi |
EN Your payment may be marked as fraud. In such cases, the system automatically blocks your account and sends you a refund. Contact our support team to resolve the issue.
TR Ödemeniz, dolandırıcılık şeklinde görülmüş olabilir. Bu tür durumlarda, sistem hesabınızı otomatik olarak engeller ve paranızı iade eder. Sorunu çözmek için destek ekibimizle irtibata geçin.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
cases | durumlarda |
contact | irtibata |
support | destek |
your account | hesabınızı |
account | hesabı |
system | sistem |
automatically | otomatik olarak |
be | olabilir |
and | ve |
such | bu |
to | için |
the | olarak |
EN The more customers you have interacting with your company higher the volume of customer support and service cases will be
TR Şirketinizle ne kadar çok müşteri etkileşime girerseniz, müşteri desteği ve hizmet vakalarının hacmi o kadar yüksek olur
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
volume | hacmi |
support | desteği |
service | hizmet |
customer | müşteri |
higher | yüksek |
and | ve |
the | çok |
will | olur |
EN It will allow for decentralized apps (DApps) to be built on top of the platform to enable use cases that span esports, entertainment, and peer-to-peer streaming.
TR E-spor, eğlence ve eşler arasında yayın gibi kullanım alanlarını mümkün kılmak için platform üzerinde merkeziyetsiz uygulamaların (DApp'ler) inşa edilmesine olanak sağlar.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
decentralized | merkeziyetsiz |
entertainment | eğlence |
built | inşa |
and | ve |
platform | platform |
that | mümkün |
use | kullanım |
apps | uygulamaları |
of | in |
the | gibi |
on | üzerinde |
EN Common industry use cases include ad exchanges, credit ratings and many other data consortia that would otherwise take many years to form among competing companies.
TR Yaygın endüstri kullanım alanları arasında, reklam borsaları, kredi derecelendirmeleri ve diğer rakip şirketlerden faydanıldığında yıllarca sürebilecek diğer pek çok veri konsorsiyumu bulunmaktadır.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
common | yaygın |
industry | endüstri |
ad | reklam |
credit | kredi |
data | veri |
use | kullanım |
other | diğer |
many | pek |
and | ve |
EN In those cases, you would need to provide the libraries targeted to arm64
TR Bu gibi durumlarda arm64'ü hedefleyen kitaplıkları tedarik etmeniz gerekir
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
cases | durumlarda |
those | bu |
the | gibi |
EN Lambda@Edge is optimized for latency-sensitive use cases where your end viewers are distributed globally
TR Lambda@Edge, son görüntüleyicilerinizin dünyanın farklı yerlerinde bulunduğu ve gecikme açısından hassas durumlarda kullanılmak üzere optimize edilmiştir
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
lambda | lambda |
use | kullan |
cases | durumlarda |
your | ve |
end | son |
edge | edge |
where | farklı |
latency | gecikme |
sensitive | hassas |
optimized | optimize edilmiş |
is | bulunduğu |
are | dünyanın |
EN In some cases, AWS offers functionality (such as security features), enablers, and legal agreements (such as the AWS Data Processing Agreement and Business Associate Addendum) to support customer compliance.
TR Bazı durumlarda AWS tarafından müşteri uyumluluğunu desteklemeye yönelik belirli işlevler (güvenlik özellikleri gibi), kolaylaştırıcılar ve yasal sözleşmeler (AWS Veri İşleme Sözleşmesi ve İş Ortağı Eki gibi) sunulur.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
cases | durumlarda |
aws | aws |
legal | yasal |
data | veri |
business | iş |
customer | müşteri |
to support | desteklemeye |
features | özellikleri |
agreement | sözleşmesi |
associate | ortağı |
security | güvenlik |
and | ve |
some | bazı |
EN In such cases, to reach the domain owner and bargaining to restore it, is a difficult and troublesome process
TR Bu gibi durumlarda alan adı sahibine ulaşmak ve alan adını geri almak için pazarlık yapmak zor ve zahmetli bir süreçtir
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
cases | durumlarda |
difficult | zor |
process | süreç |
and | ve |
to | geri |
domain | alan adı |
a | bir |
in | için |
such | bu |
the | gibi |
EN - Only residential (personal) telephone bills or lists are accepted for certificates requested on behalf of an individual and in some cases on behalf of sole owners
TR - Bir şahıs adına ve bazı durumlarda tek sahipler için talep edilen sertifikalar için yalnızca konut (kişisel) telefon faturalarını veya listeleri kabul ediliyor
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
telephone | telefon |
lists | listeleri |
accepted | kabul |
certificates | sertifikalar |
requested | talep |
cases | durumlarda |
personal | kişisel |
or | veya |
and | ve |
some | bazı |
of | in |
behalf | adına |
for | için |
EN Used in cases where server authentication involves the use of an extended key, indicating that an SSL Certificate for a website can be used to identify a server
TR Bir web sitesi için bir SSL Sertifikasının, bir sunucuyu tanımlamak için kullanılabileceğini gösteren sunucu kimlik doğrulamasının genişletilmiş bir anahtar kullanımını içerdiği durumlarda kullanılır
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
cases | durumlarda |
server | sunucu |
key | anahtar |
ssl | ssl |
extended | genişletilmiş |
certificate | sertifikası |
authentication | kimlik |
used | kullanılır |
of | in |
a | bir |
use | kullanım |
identify | tanımlamak |
EN DigiCert leads the market in providing value-added tools that are in most cases open source
TR DigiCert, çoğu durumda açık kaynaklı olan katma değerli araçlar sağlama konusunda pazara liderlik ediyor
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
market | pazara |
open | açık |
digicert | digicert |
source | kaynaklı |
are | olan |
added | katma |
value | değerli |
in | konusunda |
tools | araçlar |
EN Amazon ElastiCache for Redis offers a fast, in-memory data store to power live streaming use cases
TR Amazon ElastiCache for Redis, canlı akış kullanım örneklerini desteklemek için hızlı ve bellek içi veri deposu sunar
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
amazon | amazon |
offers | sunar |
data | veri |
elasticache | elasticache |
redis | redis |
live | canlı |
streaming | akış |
fast | hızlı |
memory | bellek |
use | kullanım |
EN Pursuant to article 2 of the Amendment Regulation, in order for employee’s 3 months’ wages to be paid, the employee is required to apply to the Turkish Employment Agency (“Agency”) in person, except in cases of force majeure.
TR Değişiklik Yönetmeliği’nin 2. maddesi uyarınca işçinin 3 aylık ücret alacağının ödenebilmesi için yapacağı başvuruda mücbir hâller dışında işçinin Türkiye İş Kurumu’na (“Kurum”) şahsen müracaatı aranmaktadır.
EN But of course, this is just the tip of the iceberg; you can view more use cases here.
TR Bunlar kullanım alanlarının sadece küçük bir kısmıdır; daha fazla kullanım örneğini burada görebilirsiniz.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
use | kullanım |
EN Walt Disney World Florida had begun a phased opening in July but rising cases of Coronavirus in Florida might delay this further.
TR Walt Disney World Florida, Temmuz ayında aşamalı bir açılışa başlamıştı, ancak Florida?da artan Koronavirüs vakaları bunu daha da geciktirebilir.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
disney | disney |
florida | florida |
opening | açılış |
july | temmuz |
rising | artan |
coronavirus | koronavirüs |
world | world |
in | da |
had | daha |
a | bir |
but | ancak |
this | bunu |
EN In many cases it may be too late to cancel your order
TR Çoğu durumda, siparişinizi iptal etmek için çok geç olabilir
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
cancel | iptal |
order | sipariş |
late | geç |
be | olabilir |
it | durumda |
EN In some cases, you might be subjected to customs, import taxes or brokerage fee when ordering from steelseries.com. Please check with your local customs office for your local rules and regulations.
TR Bazı durumlarda steelseries.com’dan sipariş verdiğinizde gümrük vergisi, ithalat vergisi veya aracılık ücretine tabi olabilirsiniz. Yerel kural ve yönetmelikler için lütfen yerel gümrük ofisine danışın.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
cases | durumlarda |
local | yerel |
steelseries | steelseries |
ordering | sipariş |
rules | kural |
or | veya |
please | lütfen |
and | ve |
some | bazı |
EN (1) We cover you in all cases of contractual and non-contractual liability in the event of malicious intent and gross negligence in accordance with the statutory provisions for compensation or refund of futile expenditure.
TR (1) Kanuni hükümler uyarınca kasıtlı veya ve ağır ihmal durumunda, her türlü sözleşme ve harici yükümlülüğün zararı veya boşuna yapılan harcamaların değiştirilmesi konusunda size karşı sorumluyuz.
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
contractual | sözleşme |
provisions | hükümler |
in accordance with | uyarınca |
and | ve |
or | veya |
the | size |
EN With the increase in COVID-19 cases, a new project was launched
TR WATAN, YILLIK PERSONEL TOPLANTISINI ÜÇ GÜN BOYUNCA TÜRKİYE MERSİN?DE GERÇEKLEŞTİRDİ
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
in | boyunca |
EN At the same time, the FATF has started to document such cases and also to reform its guidance so that it can better protect civic space
TR Aynı zamanda, FATF bu tür vakaları belgelemeye ve aynı zamanda sivil alanı daha iyi koruyabilmesi için kılavuzunu yeniden düzenlemeye başlamıştır
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
time | zamanda |
and | ve |
better | daha iyi |
space | alan |
has | bu |
the | aynı |
to | için |
EN Number of verified cases of killing, kidnapping, enforced disappearance, arbitrary detention and torture of journalists, associated media personnel, trade unionists and human rights advocates in the previous 12 months 16.10.2
TR Önceki 12 ay içinde öldürme, adam kaçırma, zorla kaybedilme, keyfi gözaltı ve eziyete uğrayan gazeteci, ilişkili medya personeli, sendikacı ve insan hakları savunucularına ilişkin doğrulanmış vaka sayısı 16.10.2
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
and | ve |
associated | ilişkili |
media | medya |
personnel | personeli |
human | insan |
months | ay |
verified | doğrulanmış |
rights | hakları |
in | içinde |
EN While 9,166 of these investigations ended in decisions of non-prosecution, 7,790 of them turned into court cases
TR Bu soruşturmaların 9 bin 166’sında ‘kovuşturmaya yer yok’ kararı çıkarken, 7 bin 790’ında kamu davası açıldı
bahasa Inggris | Turki |
---|---|
investigations | soruşturmalar |
decisions | karar |
these | bu |
EN 36 of these investigations turned into court cases and the editors are on trial based on claims of “terror propaganda”.
TR Bu dayanışma kampanyasına katılan 56 kişiden 50'sine soruşturma açıldı, 36'sının dosyası davaya dönüştü ve bu kişiler “terör propagandası” suçlamasıyla yargılanıyordu.
Menampilkan 50 dari 50 terjemahan