TR 5.5.1. Yerel yönetimler ve ulusal parlementolardaki kadınların sandalye oranı 5.5.2. Yöneticilik pozisyonlarındaki kadınların oranı
A {search} török nyelven a következő angol szavakra/kifejezésekre fordítható:
kadınların | women |
kız | girl girls |
TR 5.5.1. Yerel yönetimler ve ulusal parlementolardaki kadınların sandalye oranı 5.5.2. Yöneticilik pozisyonlarındaki kadınların oranı
EN 5.5.1. Proportion of seats held by women in national parliaments and local governments 5.5.2. Proportion of women in managerial positions
török | angol |
---|---|
yerel | local |
ve | and |
ulusal | national |
ın | of |
TR Almanya’da kadınların seçme seçilme hakkı 100 yaşında: Kadınların seçimi farklı mı?
EN 100 years of women’s suffrage in Germany: do women vote differently?
török | angol |
---|---|
almanya | germany |
da | in |
ın | of |
TR İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi pek çok alanda bugüne dek yüz binlerce insanın hayatına dokunan ve kimseyi geride bırakmadan kadınların, kız çocuklarının ve en...
EN Having touched the lives of hundreds of thousands of people with works in areas including human rights, gender equality, sexual and reproductive health and rights and continuing to work for women, girls and the most vul...
török | angol |
---|---|
hakları | rights |
kız | girls |
ın | of |
insan | people |
TR İklim krizi ve COVID-19 pandemisi sürerken, UNFPA kadınların ve kız çocuklarının artan ihtiyaçlarına dikkat çekiyor
EN UNFPA draws attention to the rising needs of women and girls due to the climate crisis and the COVID-19 pandemic
török | angol |
---|---|
krizi | crisis |
ve | and |
pandemisi | pandemic |
unfpa | unfpa |
kız | girls |
artan | rising |
dikkat | attention |
ihtiyaçları | needs |
ın | of |
TR 5.c. Toplumsal cinsiyet eşitliğinin ilerletilmesi ve kadınların ve kız çocuklarının her düzeyde güçlenmeleri için sağlam politikaların ve yasal olarak uygulanabilir mevzuatların kabul edilmesi ve güçlendirilmesi
EN 5.c. Adopt and strengthen sound policies and enforceable legislation for the promotion of gender equality and the empowerment of all women and girls at all levels
török | angol |
---|---|
c | c |
cinsiyet | gender |
kız | girls |
düzeyde | levels |
TR Geçim kaynağına erişim ve ekonomik özgürlük, tüm kadınların;...
EN Gade continues to work at the job she got in the scope of our short-term...
török | angol |
---|---|
ın | of |
TR Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi Programı Kolaylaştırıcı Rehberi
EN "I Had to Succeed for My Daughter"
TR Kadınların haklarına erişimini desteklemek için öncelikle bu haklardan yaygın biçimde haberdar olmalarını sağlamak gerekiyor
EN We have a good news! As Support to Life, we have implemented a series of 'new' in order to continue our communication with our beneficiaries efficiently during the pandemic
török | angol |
---|---|
desteklemek | support |
TR "Bold Betties topluluğu, kadınların cesur yönlerini keşfetmelerini sağlar
EN "The Bold Betties community helps women discover their bold
TR Biz kadınların doğayla, diğer kadınlarla ve kendileriyle bağ kurmasına yardımcı oluruz
EN We connect women with nature, one another, and themselves
török | angol |
---|---|
biz | we |
diğer | another |
ve | and |
TR Kadın cinayetlerini önlemeyenlere ayna: Unutmamak İçin Görsel Sandık “Kaybettiğimiz kadınların…
EN A special press release for the International Day of Girls on October 11, published by the Support…
török | angol |
---|---|
ın | of |
TR Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi Programı Kolaylaştırıcı Rehberi
EN "I Had to Succeed for My Daughter"
TR Kadınların ağırlıklı olarak izlediği bir makyaj kanalına, hedef kitleye uygun markalar reklam verebilir
EN Brands suitable for the target audience can advertise on makeup channels predominantly watched by women
török | angol |
---|---|
makyaj | makeup |
hedef | target |
uygun | suitable |
markalar | brands |
TR ‘Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi’ Atölyelerinden...
EN Amina is a mother of five and lives in Adana, Turkey. She has had to overcome...
török | angol |
---|---|
ın | of |
TR ‘Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi’ Atölyelerinden...
EN Amina is a mother of five and lives in Adana, Turkey. She has had to overcome...
török | angol |
---|---|
ın | of |
TR Kadınların haklarına erişimini desteklemek için öncelikle bu haklardan yaygın biçimde haberdar olmalarını sağlamak gerekiyor
EN We have a good news! As Support to Life, we have implemented a series of 'new' in order to continue our communication with our beneficiaries efficiently during the pandemic
török | angol |
---|---|
desteklemek | support |
TR Geçim kaynağına erişim ve ekonomik özgürlük, tüm kadınların;...
EN #SupportToLifeDuringPandemic Fatima escaped conflict-ridden Syria, but not the...
TR Kadınların çatışmaları önlemeye katkılarını ve Almanya’nın onları nasıl desteklediğini açıklıyoruz. Dört soru ve yanıtları.
EN Germany is supporting the Vaccine Alliance Gavi and its campaign with more than 2 billion euros – here you can find out why.
török | angol |
---|---|
almanya | germany |
TR Almanya’da kadınların toplumdaki ve iş yaşamındaki konumu
EN How women live and work in Germany
török | angol |
---|---|
almanya | germany |
TR UNFPA’in yeni “Dünya Nüfus Durumu” raporuna göre, kadınların neredeyse yarısı kendi bedenleri üzerinde söz sahibi olma ve karar verme hakkından...
EN Nearly half of all women are denied their bodily autonomy, says new United Nations Population Fund, UNFPA, report, My Body is My Own. Violations...
török | angol |
---|---|
unfpa | unfpa |
yeni | new |
nüfus | population |
raporuna | report |
neredeyse | nearly |
TR İnsan hakları, toplumsal cinsiyet eşitliği, cinsel sağlık ve üreme sağlığı ve hakları gibi pek çok alanda bugüne dek yüz binlerce insanın hayatına dokunan ve kimseyi geride bırakmadan kadınların,... Daha fazla
EN Having touched the lives of hundreds of thousands of people with works in areas including human rights, gender equality, sexual and reproductive health and rights and continuing to work for women,... Read more
török | angol |
---|---|
hakları | rights |
ın | of |
insan | people |
TR UNFPA, 16 Günlük Aktivizm kapsamında Dijital Şiddete dikkat çekmek amacıyla "Bodyright" kampanyasını başlatıyor! Tüm dünyada, kadınların %85’i dijital şiddete tanık olurken, ...
EN In scope of 16 Days of Activism, UNFPA kicks of the "Bodyright" campaign to bring attention to #DigitalViolence! Gloablly, 85% of women reported witnessing online violence, and...
török | angol |
---|---|
unfpa | unfpa |
dijital | online |
dikkat | attention |
ın | of |
TR Son dönemde yapılan bir araştırma, COVID-19’a yakalanan hamile kadınların ölüm riskinin diğerlerine göre 10 kat daha fazla olduğunu gösteriyor
EN A recent study shows that pregnant women infected with the virus face 10 times higher risk of death
török | angol |
---|---|
son | recent |
araştırma | study |
ölüm | death |
TR Kadın Adayları Destekleme Derneği (KA.DER), kadınların her alanda eşit olarak temsil edilmelerini…
EN Members of Istanbul Bilgi University Faculty of Law and Human Rights Law Practice and Research…
TR Rapor, Türkiye’de mevcut şiddetle mücadele mekanizmalarının bugün hala kadınların şiddetsiz bir yaşama adım atmalarını sağlama kapasitesinden uzak olduğunu gösteriyor.
EN The report shows that the existing mechanisms to combat violence in Turkey are still far from their capacity to enable women to take a step towards a life without violence.
török | angol |
---|---|
rapor | report |
türkiye | turkey |
mücadele | combat |
TR COVID-19 salgınının kadınların hayatına etkisi üzerine yapılan Salgında Kadın Olmak Araştırması’nın raporu yayımlandı.
EN The report of Being a Woman in a Pandemic, which examines the impact of the COVID-19 outbreak on women's lives, has been published.
török | angol |
---|---|
etkisi | impact |
raporu | report |
TR Refakatsiz çocuklar, sokakta çalışan ve yaşayan çocuklar, AIDS, tıbbi bakım, bilgisayar okur yazarlığı, eğitim, engellilik, kadınların güçlendirilmesi ve insani yardım.
EN Unaccompanied minors, children working and living on the street, AIDS, medical care, computer literacy, education, disability, women's empowerment, and humanitarian aid.
török | angol |
---|---|
çocuklar | children |
ve | and |
tıbbi | medical |
bakım | care |
bilgisayar | computer |
eğitim | education |
yardım | aid |
TR Akdeniz Kadın Fonu, Akdeniz bölgesindeki kadınların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi için çalışır ve bunun için bölgedeki kadın hareketini destekler.
EN The Mediterranean Women's Fund works for the improvement of women's living conditions and gender equality in the Mediterranean region and supports the women's movement in the region to this end.
török | angol |
---|---|
akdeniz | mediterranean |
bölgesindeki | the region |
yaşam | living |
çalışır | works |
destekler | supports |
TR 3.7.1. Modern yöntemlerle kendi aile planlaması ihtiyacını karşılayabilen üreme çağındaki (15-49 yaş) kadınların oranı 3.7.2. 10-14 yaş ve15-19 yaş gruplarında, 1000 kadın başına düşen adölesan doğurganlık hızı
EN 3.7.1. Proportion of women of reproductive age (aged 15-49 years) who have their need for family planning satisfied with modern methods 3.7.2. Adolescent birth rate (aged 10-14 years; aged 15-19 years) per 1,000 women in that age group
török | angol |
---|---|
modern | modern |
aile | family |
oranı | rate |
kadın | women |
TR 5.3.1. 15 yaşından önce ve 18 yaşından önce evlenmiş ya da bir birliktelikte olmuş 20-24 yaştaki kadınların oranı 5.3.2. Yaşa göre, kadın sünneti/kesme geçirmiş 15-49 yaş arası kadın ve kızların oranı
EN 5.3.1. Proportion of women aged 20-24 years who were married or in a union before age 15 and before age 18 5.3.2. Proportion of girls and women aged 15-49 years who have undergone female genital mutilation/cutting, by age
török | angol |
---|---|
önce | before |
TR Gebelik önleyici uygulamaların kullanımı, cinsel ilişkileri ve üreme sağlığına ilişkin kendi bilinçli kararlarını veren 15-49 yaş kadınların oranı 5.6.2
EN Proportion of women aged 15-49 years who make their own informed decisions regarding sexual relations, contraceptive use and reproductive health care 5.6.2
török | angol |
---|---|
kullanımı | use |
cinsel | sexual |
ilişkin | regarding |
kararları | decisions |
TR Toprak sahipliği ve/veya kontrolünde kadınların eşit haklarını garantileyen yasal çerçeveleri olan (örf ve adet hukuku dahil) ülkelerin oranı
EN Proportion of countries where the legal framework (including customary law) guarantees women’s equal rights to land ownership and/or control
török | angol |
---|---|
sahipliği | ownership |
ve | and |
veya | or |
eşit | equal |
yasal | legal |
hukuku | law |
dahil | including |
ülkelerin | countries |
ın | of |
kontrolü | control |
TR 5.b. Kadınların güçlenmelerinin ilerletilmesi için özellikle bilgi ve iletişim teknolojileri olmak üzere etkinleştirme teknolojisinin kullanımının geliştirilmesi
EN 5.b. Enhance the use of enabling technology, in particular information and communications technology, to promote the empowerment of women
török | angol |
---|---|
bilgi | information |
iletişim | communications |
teknolojileri | technology |
kullanımının | the use of |
TR 5.c.1. Cinsiyet eşitliği ve kadınların güçlendirilmesi için kamu ödenekleri yapan ve izleme sistemleri olan ülkelerin oranı
EN 5.c.1. Proportion of countries with systems to track and make public allocations for gender equality and women’s empowerment
török | angol |
---|---|
c | c |
cinsiyet | gender |
kamu | public |
izleme | track |
sistemleri | systems |
ülkelerin | countries |
TR Kadınların eğitim, kurs ve profesyonel gelişim olanaklarının desteklenmesi,
EN Ensuring the health, safety, and well-being of all women and men workers,
török | angol |
---|---|
ve | and |
ın | of |
TR Gebe kadınların ikinci trimester prenatal genetik testine ilişkin karar verme sürecinde danışmanlık nedeninin etkisi
EN The impact of counseling indications in the decision-making process regarding second trimester prenatal genetic testing of pregnant women
török | angol |
---|---|
ikinci | second |
ilişkin | regarding |
karar | decision |
sürecinde | process |
etkisi | impact |
ın | of |
TR KADINLARIN JİNEKOLOJİK MUAYENE ÖNCESİ ANKSİYETE DÜZEYİ VE ETKİLEYEN FAKTÖRLER
EN Anxiety Level of Women before Gynecological Examination and Effective Factors
török | angol |
---|---|
ve | and |
TR ‘Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi’ Atölyelerinden...
EN Gade continues to work at the job she got in the scope of our short-term...
török | angol |
---|---|
ın | of |
TR Kadınların haklarına erişimini desteklemek için öncelikle bu haklardan yaygın biçimde haberdar olmalarını sağlamak gerekiyor
EN We have a good news! As Support to Life, we have implemented a series of 'new' in order to continue our communication with our beneficiaries efficiently during the pandemic
török | angol |
---|---|
desteklemek | support |
TR Geçim kaynağına erişim ve ekonomik özgürlük, tüm kadınların;...
EN OUR LIFE BEFORE We had a very good life in Syria. My husband who was a French...
TR ‘Kadınların Adalete Erişiminin Güçlenmesi’ Atölyelerinden...
EN Gade continues to work at the job she got in the scope of our short-term...
török | angol |
---|---|
ın | of |
TR Kadınların haklarına erişimini desteklemek için öncelikle bu haklardan yaygın biçimde haberdar olmalarını sağlamak gerekiyor
EN We have a good news! As Support to Life, we have implemented a series of 'new' in order to continue our communication with our beneficiaries efficiently during the pandemic
török | angol |
---|---|
desteklemek | support |
TR Geçim kaynağına erişim ve ekonomik özgürlük, tüm kadınların;...
EN OUR LIFE BEFORE We had a very good life in Syria. My husband who was a French...
TR UN Women Türkiye kadın hakları / kadınların liderlik ettiği sivil toplum örgütlerini ve ilgili…
EN Education Reform Initiative is looking for new teammates. The details of the postings for the…
török | angol |
---|---|
ın | of |
TR COVID-19 salgınının kadınların hayatına etkisi üzerine yapılan Salgında Kadın Olmak Araştırması’nın raporu yayımlandı.
EN The report of Being a Woman in a Pandemic, which examines the impact of the COVID-19 outbreak on women's lives, has been published.
török | angol |
---|---|
etkisi | impact |
raporu | report |
TR Rapor, Türkiye’de mevcut şiddetle mücadele mekanizmalarının bugün hala kadınların şiddetsiz bir yaşama adım atmalarını sağlama kapasitesinden uzak olduğunu gösteriyor.
EN The report shows that the existing mechanisms to combat violence in Turkey are still far from their capacity to enable women to take a step towards a life without violence.
török | angol |
---|---|
rapor | report |
türkiye | turkey |
mücadele | combat |
TR Akdeniz Kadın Fonu, Akdeniz bölgesindeki kadınların yaşam koşullarının iyileştirilmesi ve cinsiyet eşitliğinin geliştirilmesi için çalışır ve bunun için bölgedeki kadın hareketini destekler.
EN The Mediterranean Women's Fund works for the improvement of women's living conditions and gender equality in the Mediterranean region and supports the women's movement in the region to this end.
török | angol |
---|---|
akdeniz | mediterranean |
bölgesindeki | the region |
yaşam | living |
çalışır | works |
destekler | supports |
TR Refakatsiz çocuklar, sokakta çalışan ve yaşayan çocuklar, AIDS, tıbbi bakım, bilgisayar okur yazarlığı, eğitim, engellilik, kadınların güçlendirilmesi ve insani yardım.
EN Unaccompanied minors, children working and living on the street, AIDS, medical care, computer literacy, education, disability, women's empowerment, and humanitarian aid.
török | angol |
---|---|
çocuklar | children |
ve | and |
tıbbi | medical |
bakım | care |
bilgisayar | computer |
eğitim | education |
yardım | aid |
TR Bu karar, çatışmaları çözmede ve yol açtığı sorunların üstesinden gelmede kadınların önemini tanıyan ilk örnek oldu
EN It is the first resolution to recognize the importance of women in resolving conflicts and dealing with their consequences
török | angol |
---|---|
ve | and |
ilk | first |
ın | of |
TR Karar metni, özellikle kadınların çatışmaların kurbanı olduğu tespitini yapıyor
EN It also notes that women in particular are victims of conflict
török | angol |
---|---|
ın | of |
{Totalresult} / 50 fordítás megjelenítése