TR Esinlenmeyi ve konsantrasyonu uyarmak için tasarlanan alanlar topluluk, bağlantı ve şık tasarım ilkeleri ile şekillendirilir.DUYARLI ALANLARÖzel alanlar insanlara yeniden bağlanmak ve enerji depolamak için ihtiyaçları olan alanı sunar
TR Esinlenmeyi ve konsantrasyonu uyarmak için tasarlanan alanlar topluluk, bağlantı ve şık tasarım ilkeleri ile şekillendirilir.DUYARLI ALANLARÖzel alanlar insanlara yeniden bağlanmak ve enerji depolamak için ihtiyaçları olan alanı sunar
EN Designed to stimulate inspiration and concentration, the zones are driven by community, connection and beautiful design.MINDFUL SPACESDedicated areas give people the space they need to take time to reconnect and recharge
טורקי | אנגלית |
---|---|
alanlar | areas |
topluluk | community |
bağlantı | connection |
insanlara | people |
ihtiyaçları | need |
olan | are |
alanı | space |
sunar | give |
TR Esinlenmeyi ve konsantrasyonu uyarmak için tasarlanan alanlar topluluk, bağlantı ve şık tasarım ilkeleri ile şekillendirilir.DUYARLI ALANLARÖzel alanlar insanlara yeniden bağlanmak ve enerji depolamak için ihtiyaçları olan alanı sunar
EN Designed to stimulate inspiration and concentration, the zones are driven by community, connection and beautiful design.MINDFUL SPACESDedicated areas give people the space they need to take time to reconnect and recharge
טורקי | אנגלית |
---|---|
alanlar | areas |
topluluk | community |
bağlantı | connection |
insanlara | people |
ihtiyaçları | need |
olan | are |
alanı | space |
sunar | give |
TR Belirli bir arama terimi için en iyi arama motoru sonuçlarını işgal eden alanlar. İlk sayfada kimin listelendiğini görebilirsiniz.
EN The domains that occupy the top search engine results for a particular search term. You can see who is listed on the first page.
טורקי | אנגלית |
---|---|
belirli | particular |
terimi | term |
motoru | engine |
sayfada | page |
görebilirsiniz | you can see |
TR Keşmir Depremi sonrasında kadınlar ve çocuklar için özel alanlar içeren 15 toplum merkezi kurduk ve eğitime ara verilmemesi için 78 geçici okul ve 2000 çocuk için 100 çadır sınıf inşa ettik.
EN After the Kashmir earthquake we built 15 community centers with special areas for women and children, and we built 78 temporary schools and 100 tent classes for 2000 children to avoid training breaks.
טורקי | אנגלית |
---|---|
kadınlar | women |
özel | special |
alanlar | areas |
toplum | community |
geçici | temporary |
okul | schools |
çadır | tent |
inşa | built |
TR Hub 2021.1, yeni yılda kullanıcıların kullanıcı profillerine özel alanlar eklemelerine imkan sağlayan yeni bir özelleştirme özelliğiyle kullanıma sunuluyor
EN Hub 2021.1 is starting this year off with a new customization feature, which allows users to add custom fields to user profiles
טורקי | אנגלית |
---|---|
hub | hub |
özel | custom |
özelleştirme | customization |
TR Sol taraftaki "Form Elemanları" menüsünü kullanarak formunuza çeşitli alanlar, ödeme platformları ve widget'lar ekleyin
EN The “Form Elements” menu on the left allows you to add form fields, payment processors, and widgets to your form
טורקי | אנגלית |
---|---|
sol | left |
form | form |
ödeme | payment |
ve | and |
widget | widgets |
ekleyin | add |
menüsü | menu |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
טורקי | אנגלית |
---|---|
alanlar | areas |
özel | specifically |
bakım | care |
טורקי | אנגלית |
---|---|
youtube | youtube |
TR Keşmir Depremi sonrasında kadınlar ve çocuklar için özel alanlar içeren 15 toplum merkezi kurduk ve eğitime ara verilmemesi için 78 geçici okul ve 2000 çocuk için 100 çadır sınıf inşa ettik.
EN After the Kashmir earthquake we built 15 community centers with special areas for women and children, and we built 78 temporary schools and 100 tent classes for 2000 children to avoid training breaks.
טורקי | אנגלית |
---|---|
kadınlar | women |
özel | special |
alanlar | areas |
toplum | community |
geçici | temporary |
okul | schools |
çadır | tent |
inşa | built |
TR Dijital sertifika, bir sertifikanın amacını belirleyen anahtar kullanımı ve genişletilmiş anahtar kullanımı gibi alanlar içerir
EN A digital certificate includes fields such as key usage and extended key usage that determine the purpose of a certificate
טורקי | אנגלית |
---|---|
sertifika | certificate |
anahtar | key |
kullanımı | usage |
genişletilmiş | extended |
içerir | includes |
TR Paketlerimiz aydınlık ve tasarımı ön plana çıkaran alanlar ve yenilikçi teknolojiyi standart olarak içerir
EN Our packages include light-filled and flexible design-led spaces and innovative technology as standard
טורקי | אנגלית |
---|---|
tasarımı | design |
yenilikçi | innovative |
teknolojiyi | technology |
standart | standard |
içerir | include |
TR Metropoliten alanlar, Berlin, Hamburg, Ruhr Bölgesi, sürdürülebilir kentsel gelişimler, doğal koruma alanları ve ülke coğrafyası.
EN Metropolitan areas, Berlin, Hamburg, the Ruhr, sustainable urban development, natural parks and landscapes.
טורקי | אנגלית |
---|---|
alanlar | areas |
berlin | berlin |
hamburg | hamburg |
sürdürülebilir | sustainable |
kentsel | urban |
doğal | natural |
ve | and |
TR Ekonomik bölgeler, bilim yerleri, doğal alanlar veya kültürel sahneler olsun - burada olayların kaydını tutabilirsiniz.
EN From the coast to the Alpine foothills, from Saxony to the Saarland, these links inform you about destinations for trips and outings.
TR Konumuz, vazgeçilemez bir görev; fahri görev. İşte Almanların çok zaman harcayarak ve büyük bir tutkuyla gönüllü sorumluluk üstlendikleri alanlar.
EN Working at the office from 9 to 5? That’s a thing of the past. Here you can discover different work models that exist in Germany alongside traditional full-time employment.
טורקי | אנגלית |
---|---|
zaman | time |
TR "Bir yıldır kartpostallar gönderiyorum, hiçbir şikayetim yok! Kartpostallarımı alanlar çok kaliteli ve eğlenceli olduklarını söylüyorlar! MyPostcard uygulamasından herkese bahsediyorum! Bu uygulamayı seviyorum!"
EN "I have been sending postcards for a year now with no complaints! Recipients say cards are good quality and fun to get! I tell everyone about the MyPostcard app! Love it!"
טורקי | אנגלית |
---|---|
kaliteli | quality |
eğlenceli | fun |
mypostcard | mypostcard |
herkese | everyone |
TR Bu Tur için UNDEF, sekiz tematik alandan birini veya daha fazlasını kapsayan proje tekliflerini davet ediyor. alanlar:
EN For this round, UNDEF invites project proposals covering one or more of eight thematic areas. The fields:
טורקי | אנגלית |
---|---|
veya | or |
kapsayan | covering |
proje | project |
davet | invites |
alanlar | areas |
TR Bu pozisyon, Lider Kadın Derneğinin Diyarbakır’da bulunan Ofisine bağlı olarak Diyarbakır ili ve ilçelerinde (kırsal alanlar dahil) çalışacaktır.
EN This position will work in Diyarbakır province and its districts (including rural areas) under the Office of the Leader Women's Association in Diyarbakır.
טורקי | אנגלית |
---|---|
bu | this |
pozisyon | position |
lider | leader |
kadın | women |
kırsal | rural |
alanlar | areas |
dahil | including |
TR 15.3. 2030’a kadar çölleşmeyle mücadele edilmesi, çölleşme, kuraklık ve sellerden etkilenen alanlar dâhil tahrip edilmiş toprakların eski haline getirilmesi ve arazi bozulumunun olduğu, nötr bir dünya yaratmak için çaba gösterilmesi
EN 15.3. 2030, combat desertification, restore degraded land and soil, including land affected by desertification, drought and floods, and strive to achieve a land degradation-neutral world
טורקי | אנגלית |
---|---|
mücadele | combat |
kuraklık | drought |
etkilenen | affected |
arazi | land |
dünya | world |
טורקי | אנגלית |
---|---|
termal | thermal |
tasarım | design |
dış | exterior |
uygulamaları | applications |
diğer | other |
duyarlı | sensitive |
alanlar | areas |
idealdir | ideal |
טורקי | אנגלית |
---|---|
zebra | zebra |
hızlı | faster |
akıllı | smarter |
haline | make |
fark | difference |
alanlar | areas |
iletişim | contact |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Alanlar, 'fields' dizisindeki ile aynı sırada gösterilecektir.
EN Fields will be displayed in the same sequence as they are in the array 'fields'.
TR İlham verici ortak çalışma alanı | Çalışmaya hazır ofisler | Toplantı ve atölyeleriniz için alanlar
EN Inspiring co-working space | Plug-and-work office | Meeting and Workshop room rental
טורקי | אנגלית |
---|---|
ortak | co |
alanı | space |
toplantı | meeting |
alan | room |
TR Keşmir Depremi sonrasında kadınlar ve çocuklar için özel alanlar içeren 15 toplum merkezi kurduk ve eğitime ara verilmemesi için 78 geçici okul ve 2000 çocuk için 100 çadır sınıf inşa ettik.
EN After the Kashmir earthquake we built 15 community centers with special areas for women and children, and we built 78 temporary schools and 100 tent classes for 2000 children to avoid training breaks.
טורקי | אנגלית |
---|---|
kadınlar | women |
özel | special |
alanlar | areas |
toplum | community |
geçici | temporary |
okul | schools |
çadır | tent |
inşa | built |
TR Keşmir Depremi sonrasında kadınlar ve çocuklar için özel alanlar içeren 15 toplum merkezi kurduk ve eğitime ara verilmemesi için 78 geçici okul ve 2000 çocuk için 100 çadır sınıf inşa ettik.
EN After the Kashmir earthquake we built 15 community centers with special areas for women and children, and we built 78 temporary schools and 100 tent classes for 2000 children to avoid training breaks.
טורקי | אנגלית |
---|---|
kadınlar | women |
özel | special |
alanlar | areas |
toplum | community |
geçici | temporary |
okul | schools |
çadır | tent |
inşa | built |
TR Dijital sertifika, bir sertifikanın amacını belirleyen anahtar kullanımı ve genişletilmiş anahtar kullanımı gibi alanlar içerir
EN A digital certificate includes fields such as key usage and extended key usage that determine the purpose of a certificate
טורקי | אנגלית |
---|---|
sertifika | certificate |
anahtar | key |
kullanımı | usage |
genişletilmiş | extended |
içerir | includes |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Bu Tur için UNDEF, sekiz tematik alandan birini veya daha fazlasını kapsayan proje tekliflerini davet ediyor. alanlar:
EN For this round, UNDEF invites project proposals covering one or more of eight thematic areas. The fields:
טורקי | אנגלית |
---|---|
veya | or |
kapsayan | covering |
proje | project |
davet | invites |
alanlar | areas |
טורקי | אנגלית |
---|---|
termal | thermal |
tasarım | design |
dış | exterior |
uygulamaları | applications |
diğer | other |
duyarlı | sensitive |
alanlar | areas |
idealdir | ideal |
טורקי | אנגלית |
---|---|
termal | thermal |
tasarım | design |
temiz | clean |
duyarlı | sensitive |
diğer | other |
alanlar | areas |
idealdir | ideal |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Sevilen teçhizat ödünç verme programımızın yeniden başlatılması, yemyeşil kentsel yeşil alanlar ve sürdürülebilir plastiksiz su politikamız ile başlar.
EN It begins with a reboot of our celebrated gear-lending program, lush urban green spaces, and a newly introduced plastic-free sustainable water policy.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yeniden | newly |
kentsel | urban |
yeşil | green |
sürdürülebilir | sustainable |
su | water |
başlar | begins |
TR Metropoliten alanlar, Berlin, Hamburg, Ruhr Bölgesi, sürdürülebilir kentsel gelişimler, doğal koruma alanları ve ülke coğrafyası.
EN Metropolitan areas, Berlin, Hamburg, the Ruhr, sustainable urban development, natural parks and landscapes.
טורקי | אנגלית |
---|---|
alanlar | areas |
berlin | berlin |
hamburg | hamburg |
sürdürülebilir | sustainable |
kentsel | urban |
doğal | natural |
ve | and |
TR Ekonomik bölgeler, bilim yerleri, doğal alanlar veya kültürel sahneler olsun - burada olayların kaydını tutabilirsiniz.
EN Whether you’re interested in economic regions, research centers, natural landscapes or cultural scenes – here you’re given an overview.
טורקי | אנגלית |
---|---|
ekonomik | economic |
bölgeler | regions |
bilim | research |
doğal | natural |
veya | or |
kültürel | cultural |
burada | here |
TR Konumuz, vazgeçilemez bir görev; fahri görev. İşte Almanların çok zaman harcayarak ve büyük bir tutkuyla gönüllü sorumluluk üstlendikleri alanlar.
EN Working at the office from 9 to 5? That’s a thing of the past. Here you can discover different work models that exist in Germany alongside traditional full-time employment.
טורקי | אנגלית |
---|---|
zaman | time |
TR Devlet Bakanı Roth şunları vurguladı: “LGBTİ bireylerin korunabileceği alanlar sağlanmasını hedefliyoruz
EN Minister of State Roth emphasizes: "We want to provide protected spaces for LGBTI people
טורקי | אנגלית |
---|---|
devlet | state |
ın | of |
TR Almanya’da çalışma: Ülkeye giriş, alanlar ve dil üzerine bilgiler
EN Working in Germany: information on immigration, industries and language
טורקי | אנגלית |
---|---|
almanya | germany |
çalışma | working |
dil | language |
bilgiler | information |
TR Geriye kalan yüzde 2,8’lik bir alan da bu kategorilere girmeyen arazilerden oluşuyor: sahiller, ormansız dağlar ya da benzeri alanlar.
EN This leaves 2.8 per cent of the terrain that cannot be assigned to the previous categories, such as coasts, high mountains without forest or the like.
טורקי | אנגלית |
---|---|
yüzde | per cent |
bu | this |
TR Geleneklere verilen değer, Alplere yakınlığı, kentsel yeşil alanlar, seçkin üniversiteler ve müzelerin yanı sıra iyi altyapısıyla jürinin kararını etkiledi
EN The jury was convinced by the awareness of tradition, proximity to the Alps, abundant greenery in public spaces, top-class universities and museums, and a good infrastructure
טורקי | אנגלית |
---|---|
üniversiteler | universities |
ve | and |
ın | of |
altyapısı | infrastructure |
TR Öyle ki, ABD’li Hava Kurtarma Servisi Air Methods, Hessen menşeli bu startupla yeni ticari alanlar açmak ve IHA’larla ilaç, kan üniteleri, kan örnekleri veya organ bağışları gibi acil tıbbi ihtiyaçlarının nakliyatını yapmak istiyor.
EN For example, the US air rescue service Air Methods is planning to team up with the Hesse-based start-up to tap into new fields of business, using drones to transport urgent medical supplies such as drugs, blood bags, blood samples or donated organs.
טורקי | אנגלית |
---|---|
abd | us |
servisi | service |
yeni | new |
ticari | business |
kan | blood |
veya | or |
acil | urgent |
tıbbi | medical |
ın | of |
מציג 50 מתוך 50 תרגומים