EN Whether you’re just starting out or already a seasoned pro, Autodesk 3D animation software can help you to create beautiful content faster, more collaboratively and without creative limits.
ניתן לתרגם את "together more collaboratively" ב-אנגלית לטורקי מילים/ביטויים הבאים:
EN Whether you’re just starting out or already a seasoned pro, Autodesk 3D animation software can help you to create beautiful content faster, more collaboratively and without creative limits.
TR İster yeni başlıyor olun ister deneyimli bir profesyonel, Autodesk 3B animasyon yazılımı harika içerikleri daha hızlı, işbirliğine dayalı şekilde ve yaratıcılıkta sınırlar olmaksızın oluşturmanıza yardımcı olabilir.
אנגלית | טורקי |
---|---|
pro | profesyonel |
autodesk | autodesk |
can | olabilir |
beautiful | harika |
without | olmaksızın |
creative | yaratıcı |
faster | hızlı |
animation | animasyon |
to create | oluşturmanıza |
and | ve |
help | yardımcı |
software | yazılımı |
EN Whether you’re just starting out or already a seasoned pro, Autodesk 3D animation software can help you to create beautiful content faster, more collaboratively and without creative limits.
TR İster yeni başlıyor olun ister deneyimli bir profesyonel, Autodesk 3B animasyon yazılımı harika içerikleri daha hızlı, işbirliğine dayalı şekilde ve yaratıcılıkta sınırlar olmaksızın oluşturmanıza yardımcı olabilir.
אנגלית | טורקי |
---|---|
pro | profesyonel |
autodesk | autodesk |
can | olabilir |
beautiful | harika |
without | olmaksızın |
creative | yaratıcı |
faster | hızlı |
animation | animasyon |
to create | oluşturmanıza |
and | ve |
help | yardımcı |
software | yazılımı |
EN Develop applications quickly and collaboratively
TR Uygulamaları hızla ve iş birliğine dayalı bir şekilde geliştirin
אנגלית | טורקי |
---|---|
develop | geliştirin |
quickly | hızla |
and | ve |
applications | uygulamalar |
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
אנגלית | טורקי |
---|---|
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
other | diğer |
topics | konularda |
for | amaçlar |
and | ve |
in | içerisinde |
to | belirli |
EN We will go into the matter together and go out together.
TR Meselenin içine birlikte girip, birlikte çıkacağız.
אנגלית | טורקי |
---|---|
together | birlikte |
into | içine |
EN The cooperative is an enterprise where volunteers come together and work together in line with economic, social, and cultural needs, and there are 7 universal principles of cooperatives.
TR Kooperatifler temel olarak, gönüllü kişilerin bir araya gelerek, ekonomik, sosyal ve kültürel ihtiyaçlar doğrultusunda birlikte çalıştıkları işletmelerdir ve kooperatifçiliğin 7 evrensel ilkesi bulunmaktadır.
אנגלית | טורקי |
---|---|
economic | ekonomik |
social | sosyal |
cultural | kültürel |
needs | ihtiyaç |
universal | evrensel |
and | ve |
work | iş |
of | in |
אנגלית | טורקי |
---|---|
strength | güç |
because | çünkü |
we | biz |
together | birlikte |
EN CSOs can come together by getting associated in networks/platforms, and build up partnerships with other organizations for acting together with regard to some specific topics in accordance with their fields of activity
TR STÖ’ler ağlar/platformlar içerisinde örgütlenerek ortak amaçlar etrafında birleşebilir, çalışma alanlarıyla ilgili belirli konularda diğer örgütlerle ortaklık kurabilir ve ortak çalışma yürütebilirler
אנגלית | טורקי |
---|---|
networks | ağlar |
platforms | platformlar |
other | diğer |
topics | konularda |
for | amaçlar |
and | ve |
in | içerisinde |
to | belirli |
EN Dear Phemexers, The friends who trade crypto together, stay together! Here at Phemex we are all about the good times, so here’s extra rewards on us. Invite your friends and earn up to $100 just b……
TR Değerli kullanıcılarımız, Phemex TR mobil uygulamamızı hayata geçirdiğimizi sizlerle paylaşmaktan mutluluk duyuyoruz. Hiç olmadığı kadar düşük ücretlerle kripto satın alımı……
EN The Play Together feature will no longer be available. You will not be able to start a Play Together session from Party screen. You can continue creating parties, and talking to your friends through the Party.
TR Birlikte Oynama özelliği artık kullanılamayacak. Grup ekranından bir Birlikte Oynama oturumunu başlatamayacaksınız. Grup oluşturmaya ve Grup üzerinden arkadaşlarınızla konuşmaya devam edebilirsiniz.
EN Working together against Corona: more and more people are getting involved in helping each other. Introducing four great projects from Germany.
TR Krize karşı el ele: Başkalarına yardım için harekete geçenlerin sayısı giderek artıyor. Almanya’dan dört çarpıcı birlik ve beraberlik girişimini tanıtıyoruz.
אנגלית | טורקי |
---|---|
helping | yardım |
and | ve |
and more | giderek |
getting | için |
four | dört |
EN The Internet is changing the way literature is produced, with more and more people choosing to read and write together.
TR İnternet edebiyat faaliyetinde değişim getiriyor. Yazma ve okuma eylemi giderek daha sık birarada yapılıyor.
אנגלית | טורקי |
---|---|
the | giderek |
read | ve |
EN That’s why we are committed to working together with our customers, global organisations, partners, suppliers and NGOs, as we commit to helping to shape a more secure – and a more equal – global food system.
TR İşte bu yüzden, daha güvenli (ve daha eşit) bir küresel gıda sistemini şekillendirmeye yardımcı olmayı taahhüt ederken müşterilerimiz, küresel kuruluşlar, ortaklar, tedarikçiler ve STK'ler ile birlikte çalışmaya kararlıyız.
אנגלית | טורקי |
---|---|
why | yüzden |
equal | eşit |
global | küresel |
food | gıda |
system | sistemini |
our customers | müşterilerimiz |
partners | ortaklar |
suppliers | tedarikçiler |
as | ederken |
a | yardımcı |
and | ve |
EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.
אנגלית | טורקי |
---|---|
more | daha |
collaborative | ortak |
open | açık |
benefit | fayda |
society | topluma |
working | çalışarak |
inclusive | kapsayıcı |
transparent | şeffaf |
world | dünyası |
we believe | inanıyoruz |
and | ve |
research | araştırma |
a | bir |
of | birlikte |
performance | performans |
EN Our solutions and products drive sustainable, long term profit impact. Together, let’s power your growth. Explore & discover more now.
TR Mayıs’tan beri, pandemi döneminde ticari çevikliğin önemini vurguluyoruz. Pandemi devam ettikçe, kazananları başkalarından ayıran bilgiler paylaşmaya devam ediyoruz.
אנגלית | טורקי |
---|---|
apps | uygulama |
together | birlikte |
EN Use our slideshow maker to assemble together the photos and videos of your best moments and connect with your audience on a more personal level.
TR Slayt gösterisi aracımızı kullanarak, en güzel anlarınızı kaydettiğiniz fotoğraf ve videoları bir araya getirin ve hedef kitlenizle daha samimi bir ilişki kurun.
אנגלית | טורקי |
---|---|
photos | fotoğraf |
moments | anları |
your audience | kitlenizle |
best | en |
videos | videoları |
and | ve |
a | bir |
EN Together for more climate protection
TR Birlikte daha fazla iklim koruma
אנגלית | טורקי |
---|---|
climate | iklim |
protection | koruma |
EN Public sector, civil society and United Nations organizations came together at the “Increasing Access of Refugees with Disabilities to Protection Services Workshops”. The workshops were held in... Read more
TR Kamu, sivil toplum ve Birleşmiş Milletler kuruluşları Engelli Göçmenlerin Koruma Hizmetlerine Erişimi Çalıştayları’nda buluştu. Çalıştaylar, Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu (UNFPA) koordinasyonunda,... Daha fazla
אנגלית | טורקי |
---|---|
civil | sivil |
and | ve |
nations | milletler |
protection | koruma |
services | hizmetlerine |
access | erişimi |
society | toplum |
public | kamu |
more | fazla |
EN Two hundred sixty-eight organizations participated and more than six hundred civil society actors came together in the Civil Voices Festival that we organized with support from the Delegation of the European Union to Turkey.
TR Avrupa Birliği Türkiye Delegasyonunun desteğiyle düzenlenlediğimiz Sivil Sesler Festivali'ne iki yüz altmış sekiz örgüt katıldı, altı yüzden fazla sivil toplum aktörü bir araya geldi.
אנגלית | טורקי |
---|---|
civil | sivil |
society | toplum |
came | geldi |
support | desteğiyle |
union | birliği |
turkey | türkiye |
six | bir |
eight | sekiz |
more | fazla |
european | avrupa |
TR Tedarikçilerimizi nasıl seçtiğimiz ve birlikte nasıl çalıştığımız hakkında daha fazla bilgi için lütfen aşağıdaki tedarik yöneticilerimizle iletişime geçin
אנגלית | טורקי |
---|---|
details | bilgi |
supply | tedarik |
contact | iletişime |
please | lütfen |
and | ve |
how | nasıl |
below | aşağıdaki |
of | in |
for | için |
EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.
TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.
אנגלית | טורקי |
---|---|
more | daha |
collaborative | ortak |
open | açık |
benefit | fayda |
society | topluma |
working | çalışarak |
inclusive | kapsayıcı |
transparent | şeffaf |
world | dünyası |
we believe | inanıyoruz |
and | ve |
research | araştırma |
a | bir |
of | birlikte |
performance | performans |
EN The conference brings together representatives from more than eleven world religions and from over 60 countries
TR Konferans, en az on bir dünya dininden ve 60’tan fazla ülkeden temsilcileri bir araya getiriyor
אנגלית | טורקי |
---|---|
conference | konferans |
brings | getiriyor |
together | araya |
representatives | temsilcileri |
world | dünya |
and | ve |
more | fazla |
over | en |
from | tan |
EN We are successfully building and linking together increasingly better and more attractive ecosystems focusing on both research and applications
TR Araştırma ve uygulamadan oluşan cazip ekosistemler kurmayı ve ikisini birbirine bağlamayı her geçen gün daha iyi başarıyoruz
אנגלית | טורקי |
---|---|
and | ve |
ecosystems | ekosistemler |
research | araştırma |
better | daha iyi |
more | daha |
EN If we want to remain pioneers in these fields, we need to experiment more, be bolder and work together earlier in an interdisciplinary way
TR Bu dallarda öncü konumunu koruyabilmek için daha fazla denemeler yapmak, daha cesur olmak ve daha erken safhada disiplinlerarası iş birliği yapmak zorundayız
אנגלית | טורקי |
---|---|
these | bu |
and | ve |
to | için |
EN In this article, we will explain in more detail what crypto derivatives trading together with crypto derivatives exchange means.
TR Bu yazımızda, kripto türevleri borsası ile birlikte alım satım yapan kripto türevlerinin ne anlama geldiğini daha ayrıntılı olarak açıklayacağız.
אנגלית | טורקי |
---|---|
crypto | kripto |
means | anlama |
this | bu |
what | ne |
more | daha |
EN Use our slideshow maker to assemble together the photos and videos of your best moments and connect with your audience on a more personal level.
TR Slayt gösterisi aracımızı kullanarak, en güzel anlarınızı kaydettiğiniz fotoğraf ve videoları bir araya getirin ve hedef kitlenizle daha samimi bir ilişki kurun.
אנגלית | טורקי |
---|---|
photos | fotoğraf |
moments | anları |
your audience | kitlenizle |
best | en |
videos | videoları |
and | ve |
a | bir |
EN Dive into real-world stories of how people and organizations are creatively using the Zoom platform to connect, communicate, and get more done together.
TR Kişi ve kuruluşların Zoom platformunu bağlantı ve iletişim kurmak ve birlikte daha fazlasını başarmak için yaratıcı bir şekilde nasıl kullandığını gösteren gerçek hayat hikâyelerine göz atın.
אנגלית | טורקי |
---|---|
people | kişi |
zoom | zoom |
platform | platformunu |
communicate | iletişim |
real | gerçek |
more | fazlasını |
organizations | kuruluşlar |
connect | bağlantı |
and | ve |
of | in |
how | nasıl |
the | şekilde |
EN Our customers inspire us! See how organizations are using our platform to connect, communicate, and get more done together.
TR Müşterilerimiz bize ilham veriyor! Kuruluşların platformumuzu bağlantı kurmak, iletişimde olmak ve birlikte daha fazlasını başarmak için nasıl kullandığına bakın.
אנגלית | טורקי |
---|---|
our customers | müşterilerimiz |
more | fazlasını |
organizations | kuruluşlar |
connect | bağlantı |
and | ve |
us | bize |
how | nasıl |
EN Zoom keeps you and your team connected wherever you are, so you can get more done, together.
TR Zoom, nerede olursanız olun sizi ve ekibinizi bağlı tutar, böylece birlikte daha fazlasını yapabilirsiniz.
אנגלית | טורקי |
---|---|
zoom | zoom |
keeps | tutar |
your team | ekibinizi |
connected | bağlı |
so | böylece |
more | fazlasını |
you can | yapabilirsiniz |
together | birlikte |
and | ve |
are | olun |
EN Organise course materials, work together on papers and share information across any device with Mendeley
TR Mendeley ile ders materyallerini düzenleyin, makaleler üzerinde birlikte çalışın ve tüm cihazlardan bilgi paylaşın
אנגלית | טורקי |
---|---|
information | bilgi |
mendeley | mendeley |
and | ve |
share | paylaşın |
on | üzerinde |
EN Our publishing and support teams bring the same expertise to you that we share with Cell and Lancet, and together we are fully committed to your publishing and financial success.
TR Yayıncılık ve destek ekiplerimiz size Cell ve Lancet ile paylaştığımız aynı uzmanlığı sunuyor ve kendimizi sizinle birlikte yayıncılık ve finansal başarılarınıza adamış durumdayız.
אנגלית | טורקי |
---|---|
publishing | yayıncılık |
support | destek |
financial | finansal |
success | başarı |
are | sunuyor |
with | sizinle |
and | ve |
the | aynı |
to | birlikte |
EN Learn how Cloudflare's Zero Trust solution works together to provide secure, optimized connectivity for remote workforces.
TR Cloudflare'ın Sıfır Güven çözümünün, uzaktan iş gücü için güvenli ve optimize edilmiş bağlantı sağlamak üzere birlikte nasıl çalıştığını öğrenin.
אנגלית | טורקי |
---|---|
zero | sıfır |
optimized | optimize |
remote | uzaktan |
connectivity | bağlantı |
works | çalıştığını |
trust | güven |
to | sağlamak |
how | nasıl |
EN Science & People: This is a series of events organized by Elsevier which bring together researchers and the interested public to discuss the latest science, technology and medical research
TR Science & People: En son bilim, teknoloji ve tıp araştırmalarını tartışmaları için araştırmacılar ve halktan konuya ilgi duyan kişileri bir araya getiren ve Elsevier tarafından düzenlenen bir dizi etkinliktir
אנגלית | טורקי |
---|---|
series | dizi |
researchers | araştırmacılar |
interested | ilgi |
medical | tıp |
elsevier | elsevier |
technology | teknoloji |
science | bilim |
and | ve |
by | tarafından |
latest | en |
the latest | son |
of | in |
a | bir |
bring | için |
to | araya |
EN Our reports are customized so you will need to provide at least some basic details to our team members so that they could put together the most relevant information for you.
TR Raporlarımız özelleştirilmiştir, bu yüzden ekibimizin en alakalı bilgiyi bir araya getirmesi için en azından bir kaç temel detayı ekibimiz ile paylaşmanız gerekiyor.
אנגלית | טורקי |
---|---|
need | gerekiyor |
basic | temel |
information | bilgiyi |
relevant | alakalı |
our team | ekibimiz |
most | en |
least | az |
so | bu yüzden |
our | ile |
reports | raporlar |
put | için |
you | bu |
to | araya |
EN This is the only report of its kind that brings important SEO metrics like backlinks, organic traffic and organic keywords together.
TR Bu rapor backlink, organik trafik ve organik anahtar kelimeler gibi önemli SEO ölçümlerini bir araya getiren tek rapordur.
אנגלית | טורקי |
---|---|
report | rapor |
seo | seo |
organic | organik |
traffic | trafik |
together | araya |
important | önemli |
this | bu |
keywords | anahtar |
and | ve |
EN With Ahrefs Enterprise, your team comes together to grow your web presence.
TR Ahrefs Enterprise ile ekibiniz, web’deki varlığınızı büyütmek için bir araya gelir.
אנגלית | טורקי |
---|---|
ahrefs | ahrefs |
presence | varlığını |
enterprise | enterprise |
your team | ekibiniz |
comes | ile |
EN We initiated a project together with The Governership of Ordu. The project aimed to keep children away from hazelnut groves, laying the foundation of our Child Labour Program.
TR Ordu Valiliği ile yaptığımız işbirliği ile çocukların fındık bahçelerinden uzak tutulmasını hedefleyen ve çocuk işçiliği ile mücadelemizin temellerini oluşturan projemize başladık.
אנגלית | טורקי |
---|---|
labour | iş |
children | çocukların |
child | çocuk |
our | ve |
with | ile |
EN We brought Syrian NGOs Together
TR Suriyeli Sivil Toplum Kuruluşlarını bir araya getirdik
אנגלית | טורקי |
---|---|
syrian | suriyeli |
together | araya |
EN In the seminar organized by Bilgi University within the scope of 12 June World Day Against Child Labor, we explained the negative effects of child labor in seasonal agriculture together with our field experiences.
TR 12 Haziran Dunya Çocuk İsçiliğiyle Mücadele Günü kapsamında Bilgi Üniversitesi tarafından düzenlenen seminerde mevsimlik tarımda çocuk isçiliğinin olumsuz etkilerini saha deneyimlerimizle beraber anlattık.
אנגלית | טורקי |
---|---|
june | haziran |
negative | olumsuz |
effects | etkilerini |
seasonal | mevsimlik |
agriculture | tarımda |
field | saha |
child | çocuk |
day | gün |
by | tarafından |
scope | kapsamında |
with | beraber |
EN Elazığ Earthquake: After the earthquake that occurred in Elazığ on January 24, we carried out humanitarian works together with the Disaster Platform after identifying the needs and the situation
TR Elazığ Depremi: 24 Ocak’ta Elazığ’da meydana gelen depremin ardından ihtiyaç ve durum tespiti yaparak Afet Platformu ile beraber insani yardım çalışmaları yürüttük
אנגלית | טורקי |
---|---|
elazığ | elazığ |
disaster | afet |
platform | platformu |
situation | durum |
needs | ihtiyaç |
in | da |
and | ve |
with | ile |
EN Together to Protect Human Honor: Core Humanitarian Standards Training (CHS)
TR "Çalışıyorum, Kendime Daha Fazla Güveniyorum"
אנגלית | טורקי |
---|---|
to | fazla |
EN We organize round table meetings that bring together all stakeholders such as public authorities, civil society actors, academics and syndicate representatives.
TR Çocuk işçiliği ile ilgili kamu, sivil toplum, akademi ve sendika temsilcileri gibi konuyla ilgili çalışma yürüten tüm paydaşları yan yana getirdiğimiz yuvarlak masa toplantıları organize ediyoruz.
אנגלית | טורקי |
---|---|
round | yuvarlak |
civil | sivil |
representatives | temsilcileri |
organize | organize |
society | toplum |
and | ve |
all | tüm |
public | kamu |
meetings | toplantıları |
bring | ile |
as | gibi |
EN the right to request access to, or copies of, your personal data that we process or control, together with information regarding the nature, processing and disclosure of that personal data;
TR işlediğimiz veya kontrol ettiğimiz kişisel verilerinize, bu kişisel verilerin niteliği, işlenmesi ve ifşasıyla ilgili bilgilerle birlikte erişim veya bunların kopyalarını isteme hakkı;
אנגלית | טורקי |
---|---|
access | erişim |
data | verilerin |
process | iş |
control | kontrol |
processing | işlenmesi |
right | hakkı |
or | veya |
personal | kişisel |
and | ve |
EN Our Meetups bring dads together for playdates, Dads' Nights Out, educational workshops, and special events."
TR Meetup etkinliklerimiz sayesinde babalar oyun buluşmaları, Babalar Gecesi, eğitim amaçlı atölyeler ve özel etkinliklerle bir araya geliyor."
אנגלית | טורקי |
---|---|
educational | eğitim |
workshops | atölyeler |
events | etkinliklerle |
out | e |
and | ve |
together | araya |
EN These finds, which come together with the products of the Central Anatolian Bronze Age civilizations, document that there is an advanced trade and culture exchange in the region
TR İç Anadolu Bronz Çağı uygarlıkları ürünleriyle bir arada çıkan bu buluntular bölgede gelişmiş ticaret ve kültür alış verişi olduğunu belgelemektedir
אנגלית | טורקי |
---|---|
bronze | bronz |
trade | ticaret |
culture | kültür |
advanced | gelişmiş |
is | olduğunu |
and | ve |
these | bu |
products | bir |
EN CU Fair Choice has developed its criteria to bring together CU's experience of auditing different organisations around the world, based on the following principles:
TR CU Fair Choice, aşağıdaki prensiplere dayanarak CU'nun dünya genelinde farklı kuruluşlardaki denetim tecrübesini sunmak için kendi kriterlerini geliştirmiştir:
אנגלית | טורקי |
---|---|
developed | geliştirmiştir |
criteria | kriterlerini |
auditing | denetim |
world | dünya |
based on | dayanarak |
different | farklı |
of | in |
the | aşağıdaki |
bring | için |
מציג 50 מתוך 50 תרגומים