EN “The neutrality concept takes as its starting point a reasonable desire: fair user access to the network, on fair terms, and at a fair price
EN “The neutrality concept takes as its starting point a reasonable desire: fair user access to the network, on fair terms, and at a fair price
TR "Tarafsızlık kavramı başlangıç noktasını makul bir istekten alıyor: ağa adil kullanıcı erişimi, adil şartlarla ve adil bir fiyata
Inglés | Turco |
---|---|
concept | kavramı |
starting | başlangıç |
reasonable | makul |
fair | adil |
user | kullanıcı |
access | erişimi |
price | fiyata |
and | ve |
a | bir |
EN “The neutrality concept takes as its starting point a reasonable desire: fair user access to the network, on fair terms, and at a fair price
TR "Tarafsızlık kavramı başlangıç noktasını makul bir istekten alıyor: ağa adil kullanıcı erişimi, adil şartlarla ve adil bir fiyata
Inglés | Turco |
---|---|
concept | kavramı |
starting | başlangıç |
reasonable | makul |
fair | adil |
user | kullanıcı |
access | erişimi |
price | fiyata |
and | ve |
a | bir |
EN The Control Union social and fair trade standard - CU Fair Choice - is based on the development of human, social, environmental and economic principles.
TR Control Union sosyal ve adil ticaret standardı, CU Fair Choice; insani, sosyal, çevresel ve ekonomik prensipler geliştirmeye dayanır.
Inglés | Turco |
---|---|
social | sosyal |
and | ve |
fair | adil |
trade | ticaret |
development | geliştirmeye |
economic | ekonomik |
control | control |
union | union |
standard | standardı |
environmental | çevresel |
EN We are attending the SAHA EXPO VIRTUAL FAIR, the World's First Virtual Fair, in Turkey
TR Dünyanın ve Türkiye’nin İlk Sanal Fuarı olan SAHA EXPO SANAL FUARI’ndayız
Inglés | Turco |
---|---|
virtual | sanal |
are | dünyanın |
EN Co-founderCo-author FAIR Data principlesImplementation data citations principles
TR Kurucu ortakKurucu ortak FAIR Veri ilkeleriVeri alıntılama ilkelerinin hayata geçirilmesi
Inglés | Turco |
---|---|
data | veri |
co | ortak |
EN Elsevier considers it vital that academic publishing is as fair and unbiased as possible
TR Elsevier akademik yayıncılığın mümkün olduğunca adil ve önyargısız olması gerektiğine inanmaktadır
Inglés | Turco |
---|---|
academic | akademik |
fair | adil |
and | ve |
elsevier | elsevier |
possible | mümkün |
EN Back in 2008, Semrush started as a small group of SEO and IT specialists united by one mission — to make online competition fair and transparent, with equal opportunities for everyone
TR Semrush 2008'de, küçük bir grup SEO ve IT Uzmanının çevrimiçi rekabeti herkes için eşit şartlarda, adil ve transparan hale getirme gibi tek bir amaçla bir araya gelmesiyle başladı
Inglés | Turco |
---|---|
semrush | semrush |
small | küçük |
group | grup |
seo | seo |
online | çevrimiçi |
competition | rekabeti |
equal | eşit |
fair | adil |
started | başladı |
and | ve |
it | it |
a | bir |
EN It’s a fair question, and while there’s no way for us to answer it entirely without bias (obviously, we think our tool is best), we didn’t want to create yet another tedious side-by-side comparison of features
TR Güzel bir soru, bu soruyu tamamen önyargısız şekilde yanıtlamamızın bir yolu olmasa da (tabii ki, en iyisinin kendi aracımız olduğunu düşünüyoruz) sıkıcı bir özellikler kıyaslaması tablosu hazırlamak istemedik
Inglés | Turco |
---|---|
entirely | tamamen |
tool | aracı |
tedious | sıkıcı |
features | özellikler |
best | en |
and | şekilde |
way | yolu |
is | olduğunu |
its | bu |
a | bir |
question | soru |
EN We do not discriminate between our suppliers in our relationships and ensure they can act in fair competition environment
TR Tedarikçilerimizle ilişkilerimizde ayrım göz etmiyor, adil rekabet ortamı içerisinde hareket edebilmelerini sağlıyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
fair | adil |
competition | rekabet |
in | içerisinde |
environment | ortamı |
EN Support to Life encourages fair and ethical procurement and business applications as a humanitarian actor
TR Hayata Destek Derneği, bir insani yardım aktörü olarak, adil ve etik satınalma ve iş uygulamalarını teşvik eder
Inglés | Turco |
---|---|
fair | adil |
ethical | etik |
and | ve |
support | destek |
to life | hayata |
applications | uygulamalar |
a | bir |
EN CU Fair Choice has developed its criteria to bring together CU's experience of auditing different organisations around the world, based on the following principles:
TR CU Fair Choice, aşağıdaki prensiplere dayanarak CU'nun dünya genelinde farklı kuruluşlardaki denetim tecrübesini sunmak için kendi kriterlerini geliştirmiştir:
Inglés | Turco |
---|---|
developed | geliştirmiştir |
criteria | kriterlerini |
auditing | denetim |
world | dünya |
based on | dayanarak |
different | farklı |
of | in |
the | aşağıdaki |
bring | için |
EN Fair Trade and management systems (optional).
TR Adil Ticaret ve yönetim sistemleri (isteğe bağlı).
Inglés | Turco |
---|---|
fair | adil |
trade | ticaret |
management | yönetim |
systems | sistemleri |
optional | isteğe |
and | ve |
EN At Golden Frog we are fighting for a free and open Internet, and for fair access to the infrastructure that could support competitive Internet access
TR Golden Frog'da bizler özgür ve açık bir internet için ve rekabet edilebilir İnternet erişimi sağlayan altyapılara adil erişim için mücadele ediyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
internet | internet |
fair | adil |
infrastructure | altyapı |
golden | golden |
competitive | rekabet |
and | ve |
open | açık |
free | özgür |
access | erişim |
a | bir |
EN Aion aims to help transition the world to a fair and equitable internet by helping the masses leverage blockchain technology
TR Aion, kitlelerin Blockchain teknolojisinden faydalanmalarına yardım ederek dünyanın daha adil ve tarafsız bir İnternete ulaşmasına katkıda bulunmayı amaçlar
Inglés | Turco |
---|---|
world | dünyanın |
fair | adil |
blockchain | blockchain |
and | ve |
help | yardım |
a | bir |
EN We do not discriminate between our suppliers in our relationships and ensure they can act in fair competition environment
TR Tedarikçilerimizle ilişkilerimizde ayrım göz etmiyor, adil rekabet ortamı içerisinde hareket edebilmelerini sağlıyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
fair | adil |
competition | rekabet |
in | içerisinde |
environment | ortamı |
EN Support to Life encourages fair and ethical procurement and business applications as a humanitarian actor
TR Hayata Destek Derneği, bir insani yardım aktörü olarak, adil ve etik satınalma ve iş uygulamalarını teşvik eder
Inglés | Turco |
---|---|
fair | adil |
ethical | etik |
and | ve |
support | destek |
to life | hayata |
applications | uygulamalar |
a | bir |
EN POWER SECURE & FAIR FINANCIAL SERVICES
TR Güvenli ve Adil Finansal Servisler
Inglés | Turco |
---|---|
secure | güvenli |
fair | adil |
financial | finansal |
services | servisler |
EN Ensure lenders only use fair criteria to make decisions and securely verify relevant information without accessing private user data.
TR Servis sağlayıcılarının adil karar vermesini ve kişisel bilgilere erişmeden güvenli işlemler yapmasını güvence altına alın.
Inglés | Turco |
---|---|
fair | adil |
decisions | karar |
private | kişisel |
and | ve |
to | güvenli |
data | bilgilere |
EN The leading trade fair for photo and video presents surprising new perspectives.
TR Münih’te düzenlenen “High End“ fuarı yüksek kaliteli eğlence teknolojisi meraklılarını bir araya getiriyor. Alman teknoloji firmaları arasından bir seçki.
Inglés | Turco |
---|---|
and | bir |
EN Raw materials, recycling and fair trade. Current information and background on resources and sustainability
TR Kaynaklar ve sürdürülebilirlikle ilgili güncel bilgiler ve araştırma yazıları:doğal kaynaklar, geri dönüşüm, adil ticaret
Inglés | Turco |
---|---|
recycling | geri dönüşüm |
and | ve |
fair | adil |
trade | ticaret |
current | güncel |
information | bilgiler |
resources | kaynaklar |
on | ilgili |
EN She uses her outreach to promote sustainability in the world: Influencer Bina Nöhr shows how attractive fair trade fashion can be.
TR O, dünyayı daha sürdürülebilir kılmak için kendi etki alanını kullanıyor: Influencer Bina Nöhr, adil modanın ne kadar çekici olabileceğini gösteriyor.
Inglés | Turco |
---|---|
uses | kullanıyor |
sustainability | sürdürülebilir |
shows | gösteriyor |
fair | adil |
attractive | çekici |
world | dünyayı |
to | için |
EN Making policy fair for all generations: a discussion with Anna Braam, Chairwoman of the Foundation for the Rights of Future Generations.
TR Nesiller arası eşitliği gözeten bir politika: Gelecek Nesillerin Hakları Vakfı Başkanı Anna Braam ile bir söyleşi.
Inglés | Turco |
---|---|
policy | politika |
future | gelecek |
foundation | vakfı |
rights | hakları |
for | arası |
a | bir |
EN Highly qualified, fair and socially secured – these are the goals of the German employment market
TR Yüksek nitelikli, adil ve sosyal açıdan güvenli - bunlar, Alman istihdam piyasasının talepleri
Inglés | Turco |
---|---|
highly | yüksek |
qualified | nitelikli |
fair | adil |
employment | istihdam |
and | ve |
are | bunlar |
EN Around 160 other journalists were imprisoned with him at the time, all of them sharing the same fate: arbitrary detention and the lack of a fair trial
TR O dönemde yaklaşık 160 diğer gazeteci onunla birlikte hapsedildi ve hepsi aynı kaderi paylaştılar: Hukuki keyfilik ve adil yargılanma eksikliği
Inglés | Turco |
---|---|
other | diğer |
fair | adil |
and | ve |
the | aynı |
around | yaklaşık |
with | onunla |
EN developing methods to ensure the efficient, fair and principled use of the supports to be extended to CSOs.
TR STÖ’lere verilecek desteğin verimli, adil ve ilkelere uygun kullanımı için yöntemler geliştirir.
Inglés | Turco |
---|---|
methods | yöntemler |
efficient | verimli |
fair | adil |
and | ve |
of | in |
use | kullanımı |
to | için |
EN On one hand, the right to participation implies the right to vote and be elected as an integral part of democratic systems. In this respect, it stands for free, fair, and transparent elections organized periodically at certain time intervals.
TR Katılım hakkı bir yandan demokratik sistemlerin vazgeçilmezi olarak seçme ve seçilme hakkını ifade eder. Bu haliyle katılım hakkı düzenli aralıklarla tekrarlanan, özgür, adil ve şeffaf seçimleri ifade eder.
Inglés | Turco |
---|---|
participation | katılım |
democratic | demokratik |
fair | adil |
free | özgür |
transparent | şeffaf |
this | bu |
and | ve |
right | hakkını |
respect | bir |
organized | düzenli |
EN Therefore, it is required to set up an open, fair, and democratic mechanism related to the participation process, and also to secure this mechanism legally as a requisite of active and effective participation in decision-making processes
TR Bu nedenle karar verme süreçlerine aktif ve etkili katılım, katılım sürecine dair açık, adil ve demokratik bir mekanizmanın oluşturulmasını ve bu mekanizmanın hukuk yoluyla da garanti altına alınmasını gerektirir
Inglés | Turco |
---|---|
open | açık |
fair | adil |
democratic | demokratik |
participation | katılım |
active | aktif |
effective | etkili |
processes | süreçlerine |
this | bu |
therefore | bu nedenle |
and | ve |
process | süreç |
in | da |
a | bir |
decision-making | karar |
to | nedenle |
of | dair |
EN 15.6. Promote fair and equitable sharing of the benefits arising from the utilization of genetic resources and promote appropriate access to such resources, as internationally agreed
TR 15.6. Üzerinde uluslararası olarak anlaşmaya varıldığı gibi, genetik kaynakların kullanımından kazanılan yararların adil ve eşitlikçi biçimde paylaşımının desteklenmesi ve bu tür kaynaklara erişimin teşvik edilmesi
Inglés | Turco |
---|---|
promote | teşvik |
fair | adil |
access | erişimin |
internationally | uluslararası |
and | ve |
to | edilmesi |
sharing | paylaşım |
resources | kaynaklar |
such | bu |
EN 15.6.1. Number of countries that have adopted legislative, administrative and policy frameworks to ensure fair and equitable sharing of benefits
TR 15.6.1. Faydaların adil ve eşit bir şekilde paylaşımını sağlamak için yasal, idari ve politika çerçevelerini benimseyen ülkelerin sayısı
Inglés | Turco |
---|---|
administrative | idari |
fair | adil |
countries | ülkelerin |
policy | politika |
and | ve |
of | in |
to | sağlamak |
ensure | sağlamak için |
benefits | faydalar |
sharing | paylaşım |
EN We offer a workplace environment, prioritizing occupational health & safety, promoting professional development, ensuring fair treatment, and providing equal opportunities to all employees without any form of discrimination.
TR Kadın çalışanların istihdamını destekleyen ve güçlendiren uygulamaları hayata geçirmeye devam ediyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
of | ın |
and | ve |
EN We believe every person is worthy of respect and deserves fair treatment. Everyone should have the opportunity to succeed to the fullest extent of his or her potential.
TR Biz her insanın saygıya değer olduğuna ve adil davranılmayı hak ettiğine inanıyoruz. Herkes tüm potansiyeli ölçüsünde başarma fırsatına sahip olmalıdır.
Inglés | Turco |
---|---|
respect | saygı |
fair | adil |
should | olmalı |
potential | potansiyeli |
we believe | inanıyoruz |
and | ve |
we | biz |
opportunity | fırsat |
EN Unfair trade practice laws promote clarity, as well as protect free and fair competition between competitors
TR Haksız ticari uygulamalara ilişkin düzenlemeler piyasadaki rakipler arasında serbest ve adil rekabetin korunmasını sağlar
Inglés | Turco |
---|---|
trade | ticari |
free | serbest |
fair | adil |
competitors | rakipler |
and | ve |
between | arası |
EN Please click here to download Marmara Fair logo
TR Marmara Fuar logosunu indirmek için tıklayınız
Inglés | Turco |
---|---|
click | tıklayın |
to | için |
download | indirmek |
EN Marmara Fair © 2017 - All rights are reserved -
TR Marmara Fuar © 2017 - Tüm hakları saklıdır -
Inglés | Turco |
---|---|
all | tüm |
rights | hakları |
EN Co-founderCo-author FAIR Data principlesImplementation data citations principles
TR Kurucu ortakKurucu ortak FAIR Veri ilkeleriVeri alıntılama ilkelerinin hayata geçirilmesi
Inglés | Turco |
---|---|
data | veri |
co | ortak |
EN Elsevier considers it vital that academic publishing is as fair and unbiased as possible
TR Elsevier akademik yayıncılığın mümkün olduğunca adil ve önyargısız olması gerektiğine inanmaktadır
Inglés | Turco |
---|---|
academic | akademik |
fair | adil |
and | ve |
elsevier | elsevier |
possible | mümkün |
EN We do not discriminate between our suppliers in our relationships and ensure they can act in fair competition environment
TR Tedarikçilerimizle ilişkilerimizde ayrım göz etmiyor, adil rekabet ortamı içerisinde hareket edebilmelerini sağlıyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
fair | adil |
competition | rekabet |
in | içerisinde |
environment | ortamı |
EN Support to Life encourages fair and ethical procurement and business applications as a humanitarian actor
TR Hayata Destek Derneği, bir insani yardım aktörü olarak, adil ve etik satınalma ve iş uygulamalarını teşvik eder
Inglés | Turco |
---|---|
fair | adil |
ethical | etik |
and | ve |
support | destek |
to life | hayata |
applications | uygulamalar |
a | bir |
EN We do not discriminate between our suppliers in our relationships and ensure they can act in fair competition environment
TR Tedarikçilerimizle ilişkilerimizde ayrım göz etmiyor, adil rekabet ortamı içerisinde hareket edebilmelerini sağlıyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
fair | adil |
competition | rekabet |
in | içerisinde |
environment | ortamı |
EN Support to Life encourages fair and ethical procurement and business applications as a humanitarian actor
TR Hayata Destek Derneği, bir insani yardım aktörü olarak, adil ve etik satınalma ve iş uygulamalarını teşvik eder
Inglés | Turco |
---|---|
fair | adil |
ethical | etik |
and | ve |
support | destek |
to life | hayata |
applications | uygulamalar |
a | bir |
EN POWER SECURE & FAIR FINANCIAL SERVICES
TR Güvenli ve Adil Finansal Servisler
Inglés | Turco |
---|---|
secure | güvenli |
fair | adil |
financial | finansal |
services | servisler |
EN Ensure lenders only use fair criteria to make decisions and securely verify relevant information without accessing private user data.
TR Servis sağlayıcılarının adil karar vermesini ve kişisel bilgilere erişmeden güvenli işlemler yapmasını güvence altına alın.
Inglés | Turco |
---|---|
fair | adil |
decisions | karar |
private | kişisel |
and | ve |
to | güvenli |
data | bilgilere |
EN developing methods to ensure the efficient, fair and principled use of the supports to be extended to CSOs.
TR STÖ’lere verilecek desteğin verimli, adil ve ilkelere uygun kullanımı için yöntemler geliştirir.
Inglés | Turco |
---|---|
methods | yöntemler |
efficient | verimli |
fair | adil |
and | ve |
of | in |
use | kullanımı |
to | için |
EN On one hand, the right to participation implies the right to vote and be elected as an integral part of democratic systems. In this respect, it stands for free, fair, and transparent elections organized periodically at certain time intervals.
TR Katılım hakkı bir yandan demokratik sistemlerin vazgeçilmezi olarak seçme ve seçilme hakkını ifade eder. Bu haliyle katılım hakkı düzenli aralıklarla tekrarlanan, özgür, adil ve şeffaf seçimleri ifade eder.
Inglés | Turco |
---|---|
participation | katılım |
democratic | demokratik |
fair | adil |
free | özgür |
transparent | şeffaf |
this | bu |
and | ve |
right | hakkını |
respect | bir |
organized | düzenli |
EN Therefore, it is required to set up an open, fair, and democratic mechanism related to the participation process, and also to secure this mechanism legally as a requisite of active and effective participation in decision-making processes
TR Bu nedenle karar verme süreçlerine aktif ve etkili katılım, katılım sürecine dair açık, adil ve demokratik bir mekanizmanın oluşturulmasını ve bu mekanizmanın hukuk yoluyla da garanti altına alınmasını gerektirir
Inglés | Turco |
---|---|
open | açık |
fair | adil |
democratic | demokratik |
participation | katılım |
active | aktif |
effective | etkili |
processes | süreçlerine |
this | bu |
therefore | bu nedenle |
and | ve |
process | süreç |
in | da |
a | bir |
decision-making | karar |
to | nedenle |
of | dair |
EN Promoting fair, transparent and positive work culture as top management for the administration, effectiveness and maintainability of safety applications.
TR Emniyet uygulamalarının yönetimi etkinliği ve sürdürülebilirliği için yönetim olarak adil, şeffaf ve pozitif iş atmosferi kültürünün oluşturulması
Inglés | Turco |
---|---|
fair | adil |
positive | pozitif |
safety | emniyet |
transparent | şeffaf |
and | ve |
culture | kültür |
of | in |
for | için |
applications | uygulamalar |
management | yönetimi |
the | olarak |
EN ASPİLSAN Enerji will launch the fuel cell during the SAHA EXPO 2021 fair, which will feature a number of firsts.
TR Birçok ilke imza atılacak olan SAHA EXPO 2021 fuarında, ASPİLSAN Enerji’de fuarda yakıt pilinin lansmanını yapacak.
Inglés | Turco |
---|---|
fuel | yakıt |
of | ın |
a | bir |
will | yapacak |
which | olan |
EN 12th INTERNATIONAL ENERGY CONGRESS AND FAIR
TR 12. ULUSLARARASI ENERJİ KONGRESİ VE FUARI
Inglés | Turco |
---|---|
and | ve |
EN We invite you to visit our booth at the 12th International Energy Congress and Fair
TR Sizleri 6-8 Kasım tarihleri arasında Ankara’da düzenlenecek olan 12. Uluslararası Enerji Kongresi ve Fuarında standımızı
Inglés | Turco |
---|---|
energy | enerji |
international | uluslararası |
at | nda |
and | ve |
EN We are pleased to welcome you to our booth at Kormarine 2019 fair which will
TR 22-25 Ekim 2019 tarihleri arasında Busan / Kore’de düzenlenecek olan Kormarine 2019 fuarında sizleri standımızda
Inglés | Turco |
---|---|
you | sizleri |
at | nda |
to | arasında |
are | olan |
Amosando 50 de 50 traducións