NL Aangezien tablets in populariteit toenemen en meer wijdverspreid worden over de wereld, is het essentieel dat u tablet zoekmachine tracking evalueert en gebruikt wanneer u SEO strategieën ontwikkelt voor uw bedrijf of klanten
{search} in Hollannin kieli voidaan kääntää seuraaviksi Turkki sanoiksi/lauseiksi:
NL Aangezien tablets in populariteit toenemen en meer wijdverspreid worden over de wereld, is het essentieel dat u tablet zoekmachine tracking evalueert en gebruikt wanneer u SEO strategieën ontwikkelt voor uw bedrijf of klanten
TR Tabletlerin popülerliği arttıkça ve dünya çapında daha yaygın hale geldikçe, işletmeniz veya müşterileriniz için SEO stratejileri geliştirirken tablet arama motoru takibini değerlendirmeniz ve kullanmanız çok önemlidir
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
en | ve |
tablet | tablet |
zoekmachine | arama |
seo | seo |
bedrijf | iş |
klanten | müşterileriniz |
NL Aangezien elk bedrijf anders is, geeft Google Analytics u de vrijheid om de informatie te analyseren zoals u dat wilt, in plaats van te proberen een soort one-size-fits-all formule te creëren (wat onmogelijk zou zijn).
TR Her işletme farklı olduğundan, Google Analytics size herkese uyan tek bir formül oluşturmaya çalışmak yerine (ki bu imkansızdır) bilgileri uygun gördüğünüz şekilde analiz etme özgürlüğü verir.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
geeft | verir |
analytics | analytics |
analyseren | analiz |
anders | farklı |
u | size |
NL Om u te helpen bij het maken van de juiste website voor uw bedrijf, of u nu een ondernemer bent of een groot bedrijf runt, bevat een HTML-sjabloon voor het bedrijf een plug-in voor het maken van pagina's.
TR İster bir girişimci olun, ister büyük bir firma yönetin, işletmeniz için doğru web sitesini oluşturmanıza yardımcı olmak için, şirket için bir HTML şablonu bir sayfa oluşturucu eklentisi içerir.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
helpen | yardımcı olmak |
of | ister |
groot | büyük |
bevat | içerir |
html | html |
sjabloon | şablonu |
NL Eigen risico, het maximale bedrag dat u moet betalen in het geval u een rode bon krijgt voor onopzettelijke schade aan het voertuig. Het dekt de volledige reparatiekosten van uw kant, aangezien het saldo wordt gedekt door de verzekeringsmaatschappij.
TR Aşırı hasar tutarı, araca kazara zarar gelmesi için kırmızı bir fiş alırsanız ödemeniz gereken maksimum tutar. Bakiye sigorta şirketi tarafından karşılandığından onarım masraflarının tamamını sizin tarafınızdan karşılar.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
maximale | maksimum |
schade | hasar |
NL Het platform is beschikbaar in het Engels of Spaans. Als een gebruiker er geen kent, maar een andere taal spreekt, is het nogal problematisch om met de website te communiceren, aangezien deze de automatische vertaling niet ondersteunt.
TR Platform, İngilizce veya İspanyolca olarak mevcuttur. Bir kullanıcı bunlardan hiçbirini bilmiyorsa ancak başka bir dil konuşuyorsa, web sitesi otomatik çeviriyi desteklemediğinden web sitesiyle etkileşim kurmak oldukça sorunludur.
NL Het is gemakkelijk voor u om uw partner te vinden, aangezien het platform uw zoekresultaten filtert op basis van uw voorkeuren
TR Platform, arama sonuçlarınızı tercihlerinize göre filtrelediği için eşinizi bulmanız çok kolay
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
gemakkelijk | kolay |
platform | platform |
op basis van | göre |
NL Er is een onbeperkt aantal manieren om hun formuliersjabloon of de contactpagina te organiseren, aangezien er geen vaste regels zijn voor het ontwerp van het contactformulier
TR İletişim formu tasarımında belirlenmiş kurallar olmadığından, Bize Ulaşın sayfasındaki form şablonlarını düzenlemenin sınırsız sayıda yolu vardır
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
onbeperkt | sınırsız |
van | da |
NL Het dekt de volledige reparatiekosten van uw kant, aangezien het saldo wordt gedekt door de verzekeringsmaatschappij
TR Bakiye sigorta şirketi tarafından karşılandığı için sizin tarafınızdan yapılacak tüm onarım masraflarını karşılar
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
volledige | tüm |
uw | sizin |
NL Aangezien e-commerce de markt blijft domineren, is het belangrijker dan ooit om u te concentreren op het verhogen van uw verkeer door te ranken voor specifieke zoekwoorden op Google (en andere zoekmachines)
TR E-ticaret pazara hakim olmaya devam ettikçe, Google'da (ve diğer arama motorlarında) belirli anahtar kelimeler için sıralama yaparak trafiğinizi artırmaya odaklanmak her zamankinden daha önemli hale geliyor
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
specifieke | belirli |
en | ve |
NL Ranktracker staat geen misbruik van onze trials toe aangezien het tegen de oorspronkelijke bedoeling in gaat van het toestaan van nieuwe gebruikers om onze functies uit te proberen
TR Ranktracker, yeni kullanıcıların özelliklerimizi denemesine izin vermenin ilk amacına aykırı olduğu için denemelerimizin kötüye kullanılmasına göz yummaz
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
nieuwe | yeni |
ranktracker | ranktracker |
NL En aangezien we het over de Levenslange Garantie hebben: als je ooit een probleem hebt met een onderdeel na installatie hiervan, komen we graag onze Levenslange iFixit Garantie na
TR Ömür Boyu Garantiden bahsetmişken: monte edildikten sonra satın almış olduğunuz parça ile ilgili bir sorun yaşarsanız, iFixit'in Ömür Boyu Garantisinden yararlanmanızdan memnuniyet duyarız
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
probleem | sorun |
na | sonra |
ifixit | ifixit |
NL Aangezien de opt-out instrumenten afhankelijk kunnen zijn van cookies, kan het zo zijn dat u deze sites opnieuw moet bezoeken om uw voorkeuren te (her)bevestigen nadat u uw cookies hebt verwijderd
TR Reddetme araçları tanımlama bilgilerine göre değişebileceği için tanımlama bilgilerinizi silerseniz, tercihlerinizi tekrar belirtmek için bu siteleri tekrar ziyaret etmeniz gerekebilir
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
sites | siteleri |
opnieuw | tekrar |
bezoeken | ziyaret |
NL Het idee om een website-mockup te maken is geweldig, aangezien een responsief WordPress-thema er erg goed uitziet.
TR Duyarlı bir WordPress teması çok iyi göründüğü için bir web sitesi mockup'ı oluşturma fikri harika.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
maken | oluşturma |
geweldig | harika |
goed | iyi |
responsief | duyarlı |
wordpress | wordpress |
NL Bijvoorbeeld, een LG VX5200 telefoon moet de producentnaam in de URL van toestelpagina insluiten, aangezien enkel de term "VX 5200" niet wereldwijd gekend is als het product van LG: //www.ifixit.com/Guide/Device/LG_VX5200
TR Örneğin, bir LG VX5200 Repair telefonun cihaz sayfa URL'sinde üreticisinin ismi geçmeli; yalnız başına "VX 5200"ü görmek, herkes için LG'nin ürettiği bir ürünü çağrıştırmayabilir: //www.ifixit.com/Guide/Device/LG_VX5200
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
url | url |
product | ürünü |
ifixit | ifixit |
NL Maandelijkse autohuur Dubai- basis is ideaal in Dubai, aangezien de stad Dubai voor 90% uit expats bestaat. Hoewel de meesten jarenlang in het emiraat willen blijven, verhuizen velen na een paar jaar terug naar hun thuisland.
TR Aylık araç kiralama Dubai esası, Dubai şehrinin %90'ını göçmen nüfusundan oluşturduğu için Dubai'de idealdir. Birçoğu Emirlik'te yıllarca kalmayı isterken, birçoğu birkaç yıl sonra kendi ülkelerine geri dönüyor.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
maandelijkse | aylık |
ideaal | idealdir |
terug | geri |
dubai | dubai |
NL Om verwarring te voorkomen, kunt u het autoverhuurbedrijf raadplegen voor suggesties met betrekking tot uw reisplan, aangezien er bundels voor verschillende kilometers beschikbaar kunnen zijn
TR Herhangi bir karışıklığı önlemek için, farklı kilometreler için paketler olabileceğinden, seyahat planınızla ilgili öneriler için araç kiralama acentesine danışın
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
voorkomen | önlemek |
met betrekking tot | ilgili |
suggesties | öneriler |
NL Voor deze auto's kunt u het beste vroeg reserveren, aangezien er veel vraag naar is
TR Yüksek talep gördükleri için bu araçlar için erken rezervasyon yaptırmak en iyisidir
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
beste | yüksek |
vroeg | erken |
veel | en |
NL Aangezien we met meerdere bedrijven werken, is het waarschijnlijk dat we elke auto hebben die u wilt of zou willen huren in Dubai
TR Birden fazla şirketle çalıştığımızdan, Dubai'de kiralamak istediğiniz veya ilginizi çekebilecek her arabanız olması muhtemeldir
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
huren | kiralamak |
dubai | dubai |
NL Aangezien we met meerdere bedrijven werken, is het zeer waarschijnlijk dat we elke auto hebben die u wilt of zou willen huren in Sharjah en de rest van de VAE
TR Birden fazla şirketle çalıştığımızdan, Sharjah ve BAE'nin geri kalanında kiralamak istediğiniz veya ilginizi çekebilecek her araca sahip olmamız son derece olasıdır
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
zeer | son derece |
huren | kiralamak |
en | ve |
vae | bae |
sharjah | sharjah |
NL Aangezien we met meerdere bedrijven werken, is het zeer waarschijnlijk dat we elke auto hebben die u wilt of zou willen huren in Ajman en de rest van de VAE
TR Birden fazla şirketle çalıştığımızdan, Ajman'da ve BAE'nin geri kalanında kiralamak istediğiniz veya ilginizi çekebilecek her araca sahip olmamız son derece olasıdır
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
zeer | son derece |
huren | kiralamak |
en | ve |
vae | bae |
NL Het is ideaal om gedurende deze periode een maandelijks huurplan voor de lange termijn te starten, aangezien de meeste bedrijven hun vloot korting geven voor onmiddellijke verkoop in tijden van nood
TR Bu süre zarfında uzun vadeli bir aylık kiralama planı başlatmak idealdir çünkü çoğu şirket, ihtiyaç anında anında satış için filosunu indirir
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
ideaal | idealdir |
maandelijks | aylık |
lange | uzun |
termijn | vadeli |
bedrijven | şirket |
verkoop | satış |
NL Aangezien we met meerdere bedrijven werken, is het zeer waarschijnlijk dat we elke auto hebben die u wilt of zou willen huren in Fujairah en de rest van de VAE
TR Birden fazla şirketle çalıştığımızdan, Fujairah ve BAE'nin geri kalanında kiralamak istediğiniz veya ilginizi çekebilecek her araca sahip olmamız son derece olasıdır
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
zeer | son derece |
huren | kiralamak |
en | ve |
vae | bae |
NL Dit is de reden waarom veel sites het bij .jpeg en .png afbeeldingen houden, aangezien deze relatief snel laden met een minimaal verlies in kwaliteit.
TR Bu nedenle pek çok site .jpeg ve .png resimlerini tercih eder, çünkü bunlar kalitede minimum kayıpla nispeten hızlı yüklenir.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
en | ve |
relatief | nispeten |
kwaliteit | kalitede |
snel | hızlı |
NL Je mag een lineare kleurengradiënt gebruiken. Radiale gradiënten zijn niet aanbevolen aangezien het middelste element en de ring dan in totaal verschillende kleuren kunnen worden weergegeven.
TR Cookie'ye doğrusal renk geçişi ekleyebilirsiniz. Radyal renk geçişleri, yüzük ve orta element farklı renklerde bulunabileceğinden tavsiye edilmemektedir.
NL Aangezien hardware, software en toegang tot het internet nodig zijn om de Diensten en Software te kunnen gebruiken, kan je vermogen om de Diensten en Software te gebruiken worden beïnvloed door de prestaties van deze zaken
TR Hizmetlerin ve Yazılımın kullanımı donanım, yazılım ve Internet erişimi içerdiğinden, Hizmetlere ve Yazılıma erişme ve bunları kullanma kapasiteniz yukarıdakilerin performansından etkilenebilir
NL LEES DIT ARTIKEL ZORGVULDIG DOOR, AANGEZIEN HET ONZE AANSPRAKELIJKHEID JEGENS JOU BEPERKT.
TR BU BÖLÜM, SİZE KARŞI SORUMLULUĞUMUZU SINIRLANDIRDIĞI İÇİN BU BÖLÜMÜ DİKKATLE OKUYUN.
NL Aangezien de aard van de site vooral gaat over het dienen als collectie voor jonge meisjes en iets oudere mannen, is er meer aandacht voor bruikbaarheid en design
TR Sitenin doğası, öncelikle genç kızlar ve biraz daha yaşlı erkekler için bir koleksiyon olarak hizmet vermekle ilgili olduğundan, kullanılabilirlik ve tasarıma daha fazla odaklanılmaktadır
NL De kwaliteit van de profielen op Sugarbook is eigenlijk heel behoorlijk, aangezien gebruikers onmiddellijk na het aanmelden een reeks informatie moeten verstrekken
TR Sugarbook’taki profil kalitesi, kullanıcıların kaydolduktan hemen sonra bir dizi bilgi sağlaması gerektiği düşünüldüğünde, aslında oldukça iyi
NL Het is klein aangezien er slechts 12 werknemers werken.
TR Orada sadece 12 çalışan çalıştığı için küçük.
NL De specificaties en kenmerken van elektronica zijn niet cruciaal, aangezien het platform op elke computer goed werkt.
TR Platform herhangi bir bilgisayarda iyi çalıştığı için elektroniğin özellikleri ve özellikleri çok önemli değildir.
NL Als webdesigner vind ik het belangrijk dat ik direct support krijg, aangezien ik de websites van mijn klanten beheer op Hostinger
TR Bir web tasarımcısı olarak, müşterilerimin web sitelerini Hostinger'da barındırdığım için hızlı destek almam önemli
NL Als je een hotel in de buurt van Manhattan Cruise Terminal zoekt, zijn Cachet Boutique Hotel NYC, YOTEL New York en Ink 48 Hotel een idee, aangezien deze het meest worden aanbevolen door KAYAK-gebruikers.
TR Son 3 saat içinde kullanıcılar, ₺ 7.485 gibi düşük bir fiyata bu gece için New York'ta otel buldu. Kullanıcılar ayrıca ₺ 7.485'den başlayan fiyatlarla 3 yıldızlı ve ₺ 3.520'den başlayan fiyatlarla 4 yıldızlı oteller buldu.
NL Als je een hotel in de buurt van National Mall zoekt, zijn Washington Plaza Hotel, Yotel Washington DC Formerly Liaison en Hamilton Hotel - Washington DC een idee, aangezien deze het meest worden aanbevolen door KAYAK-gebruikers.
TR KAYAK üzerinden otel araması yaptıktan sonra aramanızı semte göre filtreleyerek merkezi Washington ilçelerini seçebilirsiniz. Ayrıca, Washington şehir merkezi gibi belirli bir konumu seçmek için şehir haritasını da kullanabilirsiniz.
NL En aangezien de Studio compleet in de cloud werkt, kunnen leerlingen thuis doorwerken aan hun project
TR Studio'da bulut teknolojisinin tüm özellikleri olduğundan, öğrenciler evlerine gittiklerinde projeleri üzerinde çalışmaya devam edebilirler
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
cloud | bulut |
NL Een grotere hindernis voor de nieuwe luchtvaartmaatschappij is ervoor te zorgen dat ze door reizigers in Google kan worden gevonden, aangezien ze momenteel concurrentie ondervindt van de eigen Matrix-software van Google.
TR Yeni havayolunun önündeki en büyük engel, şu anda Google?ın kendi Matrix yazılımıyla rekabetle karşı karşıya olduğu için Google?da gezginler tarafından bulunabilmesini sağlamaktır.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
grotere | büyük |
nieuwe | yeni |
reizigers | gezginler |
NL Controleer uw bestelgegevens, aangezien we uw bestelling niet kunnen wijzigen nadat deze is verwerkt naar ons magazijn voor verzending
TR Siparişinizin depomuza gönderim için işlenmesinden sonra değişiklik yapamayacağımız için lütfen sipariş bilgilerinizi doğrulayın
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
bestelling | sipariş |
uw | lütfen |
NL Medewerkers hebben er ook veel baat bij, aangezien ze in staat zijn om hun verbinding vanaf elke locatie gemakkelijk te beveiligen.
TR Çalışanlar da bu durumdan yarar sağlıyorlar, çünkü artık bulundukları her konumdan bağlantılarını kolayca güvenli hale getirebiliyorlar.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
verbinding | bağlantı |
gemakkelijk | kolayca |
NL Zo kan de 1998 Honda Accord toestelpagina doorverwijzen naar de 1998-2002 Honda Accord toestelpagina, aangezien alle Accords van 1998 tot 2002 in wezen dezelfde auto zijn.
TR Örneğin, 1998 Honda Accord Repaircihaz sayfası, zaten 1988'den 2002'ye kadar olan araçların hepsi aynı olduğu için 1998-2002 Honda Accord Repair cihaz sayfasına yönlendirebilir.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
auto | araç |
zijn | olan |
dezelfde | aynı |
NL En aangezien de Studio helemaal in de cloud werkt, kunnen leerlingen thuis doorwerken aan hun muziek of podcasts
TR Studio tamamen bulut tabanlı olduğundan, öğrenciler evlerine gittiklerinde müzikleri veya podcast'leri üzerinde çalışmaya devam edebilirler
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
helemaal | tamamen |
cloud | bulut |
NL Een grotere hindernis voor de nieuwe luchtvaartmaatschappij is ervoor te zorgen dat ze door reizigers in Google kan worden gevonden, aangezien ze momenteel concurrentie ondervindt van de eigen Matrix-software van Google.
TR Yeni havayolunun önündeki en büyük engel, şu anda Google?ın kendi Matrix yazılımıyla rekabetle karşı karşıya olduğu için Google?da gezginler tarafından bulunabilmesini sağlamaktır.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
grotere | büyük |
nieuwe | yeni |
reizigers | gezginler |
NL Welke auto u ook kiest om te huren, we beloven u deze tegen een onverwachte prijs te leveren, aangezien u rechtstreeks bij de leverancier huurt via OneClickDrive
TR Hangi arabayı kiralamayı seçerseniz seçin, doğrudan tedarikçiden OneClickDrive aracılığıyla kiraladığınızda, bu aracı beklenmedik bir fiyata sağlayacağınıza söz veriyoruz
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
deze | bu |
onverwachte | beklenmedik |
prijs | fiyata |
rechtstreeks | doğrudan |
NL De tarieven voor autoverhuur variëren, afhankelijk van de duur van de huurperiode, aangezien sommige bedrijven goedkopere tarieven bieden tot AED 30 per dag voor lange termijn huur of lease.
TR Araç kiralama fiyatları, kiralama süresine bağlı olarak değişiklik göstermektedir, çünkü bazı şirketler uzun süreli kiralama veya kiralama için günlük 30 AED'ye kadar daha ucuz fiyatlar sunmaktadır.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
tarieven | fiyatlar |
lange | uzun |
termijn | süreli |
huur | kiralama |
of | veya |
sommige | bazı |
bedrijven | şirketler |
aed | aed |
NL Onze leveranciers garanderen u autoservice van hoge kwaliteit, aangezien we alleen met gerenommeerde bedrijven werken
TR Sadece tanınmış şirketlerle çalıştığımız için tedarikçilerimiz size yüksek kalitede araba hizmeti vermeyi garanti ediyor
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
garanderen | garanti |
hoge | yüksek |
kwaliteit | kalitede |
alleen | sadece |
u | size |
NL De tarieven voor autoverhuur variëren, afhankelijk van de duur van de huurperiode, aangezien sommige bedrijven ook goedkopere tarieven bieden tot AED 29 per dag voor huur of lease op lange termijn.
TR Bazı şirketler uzun süreli kiralama veya kiralama için günlük 29 AED'ye kadar daha ucuz fiyatlar sağladığından, araç kiralama fiyatları kiralama süresine bağlıdır.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
tarieven | fiyatlar |
afhankelijk | bağlı |
dag | günlük |
huur | kiralama |
lange | uzun |
termijn | süreli |
sommige | bazı |
bedrijven | şirketler |
aed | aed |
NL Aangezien de meeste autoverhuurbedrijven, inclusief luxe- en sportwagens, een standaard kilometerlimiet hebben van 250 km per dag
TR Lüks ve spor arabalar da dahil olmak üzere çoğu araba kiralama, günlük 250 km'lik standart bir kilometre sınırına sahiptir
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
en | ve |
standaard | standart |
luxe | lüks |
NL Een borgsom per creditcard als pre-autorisatieblokkering wordt echter aanbevolen, aangezien deze na 21 dagen automatisch door de bank wordt vrijgegeven.
TR Ancak, 21 gün sonra banka tarafından otomatik olarak serbest bırakıldığından, ön provizyon bloğu olarak kredi kartı ile güvenlik teminatı tavsiye edilir.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
dagen | gün |
creditcard | kartı |
NL Alleen de huurder mag de huurauto besturen aangezien de autoverzekering op zijn naam staat
TR Araç sigortası adına tahsis edildiğinden, kiralık aracı sadece kiracının kullanmasına izin verilir
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
alleen | sadece |
naam | adı |
NL Krijg de beste concurrerende tarieven voor Bentley-autoverhuur in Dubai , aangezien we u in contact brengen met de beste lokale autoverhuurbedrijven in Dubai die al tientallen jaren betrouwbare diensten bieden
TR Sizi onlarca yıldır güvenilir hizmetler sunan Dubai'deki en iyi yerel araç kiralama şirketleriyle buluştururken, Dubai'de Bentley araç kiralama için en rekabetçi fiyatları alın
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
krijg | alın |
concurrerende | rekabetçi |
tarieven | fiyatlar |
lokale | yerel |
tientallen | onlarca |
jaren | yıldır |
betrouwbare | güvenilir |
diensten | hizmetler |
bieden | sunan |
u | sizi |
dubai | dubai |
NL U kunt kiezen uit de grote verscheidenheid aan modellen, aangezien wij u in contact brengen met de lokale autoverhuurbedrijven
TR Sizi yerel araç kiralama firmalarına bağladığımız için çok çeşitli modellerden seçim yapabilirsiniz
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
kiezen | seçim |
lokale | yerel |
u | sizi |
NL Dus boek meteen een autohuurplan tegen een budgetvriendelijk tarief en mis deze indrukwekkende kans niet, aangezien deze aanbiedingen slechts voor een beperkte periode gelden.
TR Bu nedenle, hemen bütçe dostu bir fiyata bir araba kiralama planı ayırtın ve bu teklifler yalnızca sınırlı bir süre için geçerli olduğundan bu etkileyici fırsatı kaçırmayın.
Hollannin kieli | Turkki |
---|---|
en | ve |
deze | bu |
indrukwekkende | etkileyici |
aanbiedingen | teklifler |
beperkte | sınırlı |
Näytetään 50 / 50 käännöstä