Käännä "make believe" kielelle Turkki

Näytetään 50 / 50 käännöstä lauseelle "make believe" kielestä Englanti kielelle Turkki

Käännös kielestä Englanti kieleen Turkki / make believe

Englanti
Turkki

EN Do you believe that one day face-to-face instruction will be a thing of the past? No, I don’t believe that, nor do I hope it will be

TR Bir gün artık hiç yüz yüze eğitimim yapmayacağımıza inanıyor musunuz? Hayır, buna inanmıyor ve böyle bir şey dilemiyorum

Englanti Turkki
face yüz
do you musunuz
you ve
a bir
to şey

EN I truly believe that this measure will help to make science more reproducible.

TR Bu önlemin bilimin daha tekrarlanabilir hale gelmesine yardımcı olacağına gerçekten inanıyorum.

Englanti Turkki
truly gerçekten
this bu
help yardımcı

EN When she wakes up, her son tries to make her believe that nothing has changed – an undertaking that is as amusing as it is revealing on all kinds of levels.

TR Oğlu, annesi için DAC’nin hala var olduğu sahte bir dünya yaratmaya çabalar; bir yandan komik bir yandan da çok şey anlatan çok katmanlı bir girişim.

Englanti Turkki
is olduğu

EN At IBM, we believe AI should make all of us better at our jobs, and that the benefits of the AI era should touch the many, not just the elite few.

TR IBM'de biz, yapay zekanın hepimizi işlerimizde daha iyi hale getirmesi ve yapay zeka çağının sağladığı avantajların sadece seçkin bir azınlığa değil, pek çok kişiye dokunması gerektiğine inanıyoruz.

Englanti Turkki
benefits avantajlar
we believe inanıyoruz
at de
we biz
better daha iyi
and ve
many pek
few bir
the değil

EN With the right expertise, technology and partnerships, we believe we can make a real difference

TR Doğru uzmanlık, teknoloji ve ortaklıklarla gerçek bir fark yaratabileceğimize inanıyoruz

Englanti Turkki
expertise uzmanlık
technology teknoloji
difference fark
we believe inanıyoruz
and ve
real gerçek
right doğru
a bir

EN Working together, we can achieve a more inclusive, collaborative and transparent world of research. We believe open science can benefit research and society and drive research performance.

TR Birlikte çalışarak daha kapsayıcı, ortak çalışmaya dayalı ve şeffaf bir araştırma dünyası oluşturabiliriz. Açık bilimin araştırmalara ve topluma fayda sağlayacağına ve araştırma performansını artıracağına inanıyoruz.

Englanti Turkki
more daha
collaborative ortak
open açık
benefit fayda
society topluma
working çalışarak
inclusive kapsayıcı
transparent şeffaf
world dünyası
we believe inanıyoruz
and ve
research araştırma
a bir
of birlikte
performance performans

EN For locations where many people share the same IP address (e.g., corporations and conferences), our rate limits may be too strict. If you believe you are using Twitter normally, please let us know.

TR Birçok kişinin aynı IP adresini paylaştığı konumlar (kuruluşlar ve konferanslar gibi) için hız limitlerimiz fazla kısıtlı olabilir. Twitter'ı normal bir şekilde kullandığınızı düşünüyorsanız lütfen bizi haberdar edin.

Englanti Turkki
locations konumlar
share paylaş
ip ip
address adresini
conferences konferanslar
twitter twitter
and ve
please lütfen
be olabilir
us bizi
the aynı
many çok
same bir

EN At Elsevier we believe there are 10 aspects of highly effective data and which can function as a roadmap for the development of better data management processes and systems throughout the data lifecycle

TR Elsevier olarak, yüksek etkili verilerin 10 özelliği olduğuna ve bunların veri yaşam döngüsü boyunca daha iyi veri yönetim süreçleri ve sistemleri geliştirilmesinde kılavuz olarak kullanılabileceğine inanmaktadır

Englanti Turkki
effective etkili
systems sistemleri
elsevier elsevier
management yönetim
processes süreçleri
data veri
and ve
better daha iyi

EN We believe that online privacy is a fundamental human right which can no longer be taken for granted so we decided that it was time to offer a service which is fully dedicated to email privacy

TR Çevrimiçi gizliliğin artık hafife alınamayacak temel bir insan hakkı olduğuna inanıyoruz, bu yüzden e-posta gizliliğine tamamen adanmış bir hizmet sunmanın zamanının geldiğine karar verdik

Englanti Turkki
human insan
fully tamamen
right hakkı
we believe inanıyoruz
dedicated adanmış
time zaman
service hizmet
which bu
email posta
so bu yüzden
is artık
a bir
to e

EN We believe online privacy matters.

TR Çevrimiçi gizliliğin önemli olduğuna inanıyoruz.

Englanti Turkki
matters önemli
we believe inanıyoruz

EN We believe that every user has the right to know exactly what threats Mailfence protects or does not protect you from.We therefore composed this generic Mailfence threat model.

TR Her kullanıcının Mailfence'in sizi hangi tehditlerden koruduğunu veya korumadığını tam olarak bilme hakkına sahip olduğuna inanıyoruz. Bu nedenle bu genel Mailfence tehdit modeli oluşturduk.

Englanti Turkki
right hakkı
threats tehditlerden
generic genel
threat tehdit
model modeli
we believe inanıyoruz
mailfence mailfence
user kullanıcı
exactly tam olarak
this bu
therefore bu nedenle
or veya
that tam

EN We believe that we will lose our right to online privacy if we don't fight for it

TR Bunun için savaşmazsak çevrimiçi gizlilik hakkımızı kaybedeceğimize inanıyoruz

Englanti Turkki
right hakkı
privacy gizlilik
online çevrimiçi
we believe inanıyoruz
that bunun

EN "Good sized park that has a petting zoo, athletic park, restaurants and a bathhouse I believe. You can take the public transport boats to and from either side of the City. Buda or Pest. Nice park."

TR "Kesinlikle yeşile doyuyorsunuz. Adaya girdiğinizde farklı yerleden kiralayabileceğiniz 2-4 kişilik pedallı araçlarla gezinizi daha eğlenceli kılabilirsiniz."

Englanti Turkki
to ile
the daha
you farklı

EN Recycling is better than throwing stuff away. But it’s not a solution—and it’s not nearly as “green” as electronics manufacturers want you to believe.

TR Geri dönüşüm, çöpe atmaktan iyidir ama maalesef çözüm değildir. Hatta üreticilerin inanmanı sağladıkları kadar da "yeşil" bir seçenek değildir.

Englanti Turkki
solution çözüm
green yeşil
and da
not değildir
but ama
a bir
to hatta

EN We believe that for happiness, a balance of body, mind and spirit should be achieved.

TR Sams Food olarak; mutluluk için beden, zihin ve ruh dengesinin sağlanması gerektiğine inanıyoruz.

Englanti Turkki
mind zihin
we believe inanıyoruz
and ve
for için
of in

EN If we believe someone isn’t playing fairly and within the spirit of the guidelines then we’re entitled to ban that user at our sole discretion

TR Birinin adil oynamadığını düşündüğümüzde, kurallar doğrultusunda söz konusu kullanıcıyı tamamen kendi takdirimize bağlı olarak yasaklama hakkına sahibiz

Englanti Turkki
user kullanıcı
sole tamamen
we sahibiz

EN We believe it is our privilege to enhance genuine experiences and promote a rich cultural exchange within our communities by ensuring long-term sustainability and stewardship of our planet

TR Özgün deneyimleri güçlendirmenin ve uzun dönemli sürdürülebilirliği ve gezegenimizin koruyuculuğunu üstlenerek topluluklarımız içinde zengin bir kültürel alış verişi desteklememin ayrıcalığımız olduğuna inanırız

Englanti Turkki
experiences deneyimleri
rich zengin
cultural kültürel
our planet gezegenimizin
it is olduğuna
long uzun
and ve

EN We believe our role as caretakers for our local ecosystems is vital

TR Yerel ekosistemlerimizin koruyucusu olarak görevimizin hayati önemi olduğuna inanırız

Englanti Turkki
local yerel
vital hayati
as olarak

EN Our People: Careers at Simon-Kucher Consulting is a people business, and here at Simon-Kucher, we firmly believe that our people are our most valuable resource by far

TR Ekibimiz: Simon-Kucher’de Kariyer Danışmanlık bir ekip işi ve Simon-Kucher’de, en değerli kaynaklarımızdan birinin ekibimiz olduğuna inanıyoruz

Englanti Turkki
careers kariyer
consulting danışmanlık
valuable değerli
most en
at de
business
a bir
and ve

EN We believe in the power of crypto to usher in a new, open financial system for the Internet

TR İnternet için yeni, açık bir finansal sistem başlatmak için kriptonun gücüne inanıyoruz

Englanti Turkki
power gücü
new yeni
open açık
financial finansal
system sistem
we believe inanıyoruz
of in
a bir

EN We believe that building a crypto-centric financial system for the internet is a problem worth staying awake for.

TR İnternet için kripto merkezli bir finansal sistem kurmanın uyanık kalmaya değer bir sorun olduğuna inanıyoruz.

Englanti Turkki
financial finansal
problem sorun
worth değer
we believe inanıyoruz
system sistem
crypto kripto
for için
a bir

EN One team, one dream. We reject politics in favor of direct, respectful communication and open collaboration. We believe that the mission and the team are bigger than individual power or recognition.

TR Tek ekip, tek hayal. Doğrudan, saygılı iletişim ve açık işbirliğinden yana durarak siyaseti reddediyoruz. Misyonun ve ekibin, bireysel güç veya tanınmadan daha büyük olduğuna inanıyoruz.

Englanti Turkki
dream hayal
direct doğrudan
communication iletişim
open açık
power güç
we believe inanıyoruz
team ekip
and ve
individual bireysel
or veya
bigger büyük

EN Oh my goodness, THANK YOU! I cannot believe you were able to fix it! I have literally tried everything else- this is amazing, and I am so

TR Aman Tanrım, TEŞEKKÜRLER! Düzeltebildiğine inanamıyorum! Kelimenin tam anlamıyla diğer her şeyi denedim - bu harika ve ben de öyle

Englanti Turkki
it tam
i ben
so öyle
this bu
amazing harika
and ve
to şeyi

EN Oh my goodness, THANK YOU! I cannot believe you were able to fix it! I have literally tried everything else- this is amazing, and I am so grateful.

TR Aman Tanrım, TEŞEKKÜRLER! Düzeltebildiğine inanamıyorum! Kelimenin tam anlamıyla her şeyi denedim - bu harika ve çok minnettarım.

Englanti Turkki
it tam
this bu
amazing harika
and ve
to şeyi

EN "We Believe in Civil Society and We Regard Its Views"

TR "Türkiye’deki Gençlik Mücadelesi Gençlerin Birey Olma Mücadelesidir"

EN As we believe in the importance of innovation and creativity, we were eager to create a more intimate atmosphere for our guests.

TR Konuyu liberallerin öğrenci temsilcisi Deniz Karakullukçu’yla konuştuk.

Englanti Turkki
more deniz

EN But there are still those who believe they know what's best for their neighbor

TR Buna karşın hala komşuları için neyin iyi olduğunu kendilerinin bildiklerine inananlar mevcuttur

Englanti Turkki
best iyi
are mevcuttur
their in

EN There are those who believe that censorship and control are necessary

TR Benzer olarak sansürün ve kontrolün gerekli olduğuna inananlar olduğu gibi

Englanti Turkki
necessary gerekli
and ve
control kontrol
are gibi

EN We believe the best hope for this is to allow technological innovation to create tools and resources for autonomous people to explore the ocean of ideas, communicate, search, find and exercise their right to free expression and commerce

TR Bunun için en iyi umudun; özgür ifade ve ilişki haklarını kullanan, iletişim kuran, araştıran, bulan, okyanuslar dolusu fikir keşfeden özerk insanlar için kaynak ve aygıt üreten teknolojik inovasyona izin verilmesi olduğuna inanıyoruz

Englanti Turkki
technological teknolojik
resources kaynak
people insanlar
ideas fikir
communicate iletişim
expression ifade
free özgür
we believe inanıyoruz
of in
and ve
best en

EN And we believe all companies should do the same

TR Tüm şirketlerin aynısını yapması gerektiğine inanıyoruz

Englanti Turkki
same aynı
companies şirketlerin
we believe inanıyoruz
all tüm

EN We believe that creativity and collaboration are crucial components of build a thriving business. The workplace is changing and so are we. We are fully embracing the flexibility of remote work.

TR Yaratıcılığın ve işbirliğinin gelişen bir iş kurmanın önemli bileşenleri olduğuna inanıyoruz. İşyeri değişiyor, biz de değişiyoruz. Uzaktan çalışmanın esnekliğini tamamen kucaklıyoruz.

Englanti Turkki
components bileşenleri
fully tamamen
flexibility esnekliğini
remote uzaktan
crucial önemli
we believe inanıyoruz
and ve
we biz
a bir
business

EN We firmly believe that the world should be more accessible. And to start making media more accessible, it starts with fast, accurate, and affordable transcription.

TR Dünyanın daha erişilebilir olması gerektiğine inanıyoruz. Medyayı daha erişilebilir hale getirmek için hızlı, doğru ve uygun fiyatlı transkripsiyon ile başlar.

Englanti Turkki
world dünyanın
starts başlar
transcription transkripsiyon
media medyayı
and ve
fast hızlı
accessible erişilebilir
to için
more daha

EN We believe that work is more than lines of code or a to-do list. It all starts with an amazing team that thoroughly enjoys what they do. With a relentless focus on customers, Sonix has a winning formula.

TR Çalışmanın kod satırlarından veya yapılacaklar listesinden daha fazlası olduğuna inanıyoruz. Her şey yaptıklarını iyice hoşlanan inanılmaz bir ekip ile başlar. Müşterilere acımasız bir odaklanma ile Sonix kazanan bir formülü var.

Englanti Turkki
code kod
list listesinden
starts başlar
team ekip
focus odaklanma
customers müşterilere
sonix sonix
winning kazanan
formula formül
we believe inanıyoruz
more fazlası
or veya
lines bir
with ile

EN We believe more amazing stories and ideas need to be heard across the globe

TR Dünya çapında daha şaşırtıcı hikayelerin ve fikirlerin duyulması gerektiğine inanıyoruz

Englanti Turkki
and ve
globe dünya
amazing şaşırtıcı
we believe inanıyoruz

EN Step 2: We came to believe that power greater than ourselves could restore us to sanity.

TR Adım 2: Kendimizden daha büyük bir gücün bizi akıl sağlığına kavuşturabileceğine inanmaya başladık.

Englanti Turkki
step adım
power gücü
greater daha büyük
us bizi

EN Comments or behavior of an aggressive or sexual nature directed towards other members are not appropriate in the meeting. If you believe somebody has acted inappropriately, please reach out to the chair or to another trusted member.

TR Diğer üyelere yönelik saldırgan veya cinsel içerikli yorumlar veya davranışlar toplantıda uygun değildir. Birinin uygunsuz davrandığını düşünüyorsanız, lütfen sandalyeye veya başka bir güvenilir üyeye ulaşın.

Englanti Turkki
comments yorumlar
behavior davranış
sexual cinsel
appropriate uygun
meeting toplantı
inappropriately uygunsuz
trusted güvenilir
member üyeye
in da
other diğer
reach ulaşın
or veya
please lütfen
out de
the başka
not değildir

EN If we believe another member has acted inappropriately, here are some suggestions for actions we can take:

TR Başka bir üyenin uygunsuz davrandığına inanırsak, alabileceğimiz önlemler için bazı öneriler aşağıda verilmiştir:

Englanti Turkki
another başka
inappropriately uygunsuz
suggestions öneriler
some bazı
for için

EN We believe that you can take your corporate presentations and educational videos to the next level with the help of our templates, which are specially designed to give your informative video messages a final touch.

TR Şablonlarımız yardımıyla kurumsal ya da eğitim sunumlarınızı bir seviye yukarı taşıyın. Bilgilendirici video mesajınıza final dokunuşunu yapın.

Englanti Turkki
corporate kurumsal
presentations sunumlar
educational eğitim
level seviye
informative bilgilendirici
with the help of yardımıyla
final final
help yardım
video video
to yapın
a bir

EN Renderforest is a comprehensive online platform for branding. We believe in making branding affordable to all businesses and startups.

TR Renderforest, marka çalışmalarına yönelik kapsamlı bir online platformdur. Markalamanın tüm işletmeler ve startup'lar için erişilebilir olması gerektiğine inanıyoruz.

Englanti Turkki
renderforest renderforest
online online
businesses işletmeler
we believe inanıyoruz
and ve
comprehensive kapsamlı
all tüm
a bir

EN At Crisp, we believe that you shouldn't pay more to improve the quality of your customer service through live chat

TR Crisp'te, canlı sohbet yoluyla müşteri hizmetinizin kalitesini artırmak için daha fazla ödememeniz gerektiğine inanıyoruz

Englanti Turkki
quality kalitesini
customer müşteri
live canlı
we believe inanıyoruz
chat sohbet
of in
to için

EN Multiple businesses believe this process starts with the first interaction and extends beyond the point of puchage

TR Birden fazla işletme, bu sürecin ilk etkileşimle başladığına ve satın alma noktasının ötesine geçtiğine inanıyor

Englanti Turkki
businesses işletme
process
point noktası
beyond ötesine
and ve
this bu
multiple birden fazla
first ilk
of nın
the birden

EN We believe that everyone has a right to privacy, that the pursuit of economic freedom is virtuous, and that the future of money is an attack- and censorship-resistant digital currency.

TR Gizliliğin herkesin hakkı olduğuna, ekonomik özgürlük arayışının erdemli bir çaba olduğuna ve paranın geleceğinin saldırı ve sansüre dayanıklı dijital paralarda olduğuna inanıyoruz.

Englanti Turkki
economic ekonomik
right hakkı
freedom özgürlük
we believe inanıyoruz
and ve
everyone herkesin
of in
digital dijital

EN We believe that trust is earned

TR Bu güvenin hak edildiğine inanıyoruz

Englanti Turkki
we believe inanıyoruz

EN Considering everything you get at this price point it's hard to believe that such a tool is available in the market. This is absolutely a gem. I also just downloaded the mobile app and am impressed with the functionality so far.

TR Uzun zamandır farklı bir çok sosyal medya yönetim platformunu kullanma fırsatı buldum. Hootsuite'ten Buffer'a, Stackposts'tan, Social Champ'e birçok yazılımı denedim...Söylemeliyim ki, RADAAR taptaze yeni bir soluk!

Englanti Turkki
you farklı
a bir

EN We believe that all users, regardless of their physical or mental ability, device or reason for using the Web, are entitled to benefit from the best service that we can offer them.

TR Fiziksel veya zihinsel yeteneklerine Web’i kullanmak için nedenine veya kullandığı cihaza bakılmaksızın, tüm kullanıcıların onlara sunabileceğimiz en iyi hizmete hakları olduğuna inanıyoruz.

Englanti Turkki
physical fiziksel
mental zihinsel
device cihaza
we believe inanıyoruz
of in
all tüm
or veya
users kullanıcılar
best en
service hizmete
using kullanmak

EN Finally, we believe in providing all guests with something authentically Swiss: peace of mind

TR Sonuç olarak, tüm konuklarımıza İsviçre'ye dair otantik bir şey sunmanın önemine inanıyoruz: huzur

Englanti Turkki
peace huzur
we believe inanıyoruz
all tüm
something bir şey
of dair

EN At Swissotel, we believe in more than just meetings

TR Swissotel’de biz toplantılardan daha fazlasına inanırız

Englanti Turkki
meetings toplantı
we biz
more daha

EN Sainz: Hard to believe Leclerc’s ‘crazy quick’ Ferrari F1 driving style

TR Horner, Verstappen'in ilk şampiyonluğunu Vettel'in şampiyonluklarıyla karşılaştırdı

EN We believe that online privacy is a fundamental human right which can no longer be taken for granted so we decided that it was time to offer a service which is fully dedicated to email privacy.

TR Çevrimiçi gizliliğin artık hafife alınamayacak temel bir insan hakkı olduğuna inanıyoruz, bu yüzden e-posta gizliliğine tamamen adanmış bir hizmet sunmanın zamanının geldiğine karar verdik.

Englanti Turkki
human insan
fully tamamen
right hakkı
we believe inanıyoruz
dedicated adanmış
time zaman
service hizmet
which bu
email posta
so bu yüzden
is artık
a bir
to e

EN Therefore, we would like to share with the public that we believe that the Presidential decision in question should be annulled by a judicial decision.

TR Bu nedenle, söz konusu Cumhurbaşkanlığı kararının bir yargı kararıyla iptal edilmesi gerektiğine inandığımızı kamuoyuyla paylaşmak isteriz.

Englanti Turkki
decision karar
to edilmesi
therefore bu nedenle
to share paylaşmak
that nedenle
a bir
question bu

Näytetään 50 / 50 käännöstä