TR İster kabul edelim, ister etmeyelim; perakende satış firmaları bir 'belirsizlikler' dünyasında yaşar ve bu dünyada 'her an her şeye hazır olmak' son derece önemlidir
Turkiera-ko "her şeye" Ingelesa hitz/esaldi hauetara itzul daiteke:
TR İster kabul edelim, ister etmeyelim; perakende satış firmaları bir 'belirsizlikler' dünyasında yaşar ve bu dünyada 'her an her şeye hazır olmak' son derece önemlidir
EN Whether we like it or not, retailers live in a world of uncertainties and preparation is key
TR Gıdayı her yerde güvenli ve erişilebilir hale getirmeyi taahhüt ediyor ve iyi olanı, yani gıdayı, insanları ve gezegeni korumaya söz veriyoruz. Bu, yaptığımız her şeye yön veriyor ve tüm kararlarımızı destekliyor.
EN We commit to making food safe and available, everywhere and we promise to protect what’s good: food, people and the planet. It drives everything we do and underpins all of our decisions.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
gıdayı | food |
ve | and |
erişilebilir | available |
iyi | good |
yani | to |
insanları | people |
gezegeni | planet |
söz | promise |
yaptığımız | we do |
kararları | decisions |
TR Ahrefs’in sunduğu her şeye tam erişim sağlayın ve SEO uzmanı haline gelin.
EN Get full access to everything Ahrefs has to offer and become an SEO pro.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
tam | full |
TR İstediğin her şeye ulaşmak için birden fazla sağlayıcıya ihtiyacın yok. Name.com, basit ve zahmetsiz alan adı yönetimini DigitalOcean ve Google Workspace gibi tercih edilen ürünlerle bir araya getirir.
EN You don’t need multiple providers to get everything you want. Name.com combines simple, easy domain management with preferred products like DigitalOcean and Google Workspace.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
yok | don’t |
digitalocean | digitalocean |
TR Terfi etmek ve kazanmak için ihtiyacınız olan her şeye sahibiz!
EN We have what you need to start promoting and earn!
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
kazanmak | earn |
TR Görüntülerden GIF'lere veya Youtube Entegrasyonlarına kadar, potansiyel müşterileriniz veya müşterileriniz için doğru yardım merkezini oluşturmak için ihtiyacınız olan her şeye sahip olacaksınız
EN From images to GIFs or Youtube Integrations you'll get everything you need to build the right help center for your leads or customers
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
veya | or |
youtube | youtube |
müşterileriniz | customers |
yardım | help |
TR “Beni en çok etkileyen şey, yardım makalelerinin kalitesiydi. Tamamen özerk olmak için her şeye sahibiz.“
EN “The thing that strucked me the most about was the quality of the help articles. We have everything to be fully autonomous.“
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
beni | me |
yardım | help |
tamamen | fully |
TR Trust Cüzdanı LTC Cüzdanı olarak kullanarak, hizmetler için Litecoin ile ödeme yapabilirsiniz. Litecoini (LTC) istediğiniz yere ve istediğiniz her şeye harcayın.
EN Using Trust Wallet as your LTC Wallet, you can pay for services with Litecoin. Spend your Litecoin (LTC) anywhere and on anything you want.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
trust | trust |
cüzdanı | wallet |
hizmetler | services |
litecoin | litecoin |
ödeme | pay |
istediğiniz | you want |
TR Trust Cüzdan kullanarak, kolayca ve güvenli bir şekilde dünya genelinde XRP transferi yapabilirsiniz. Cüzdanımız size, XRP'nizi istediğiniz yerde istediğiniz her şeye harcayabileceğiniz kullanımı kolay bir uygulama sağlar.
EN Using Trust Wallet, you can easily and securely transfer XRP around the globe. Our wallet provides you with an easy to use application where you can spend your XRP anywhere and on anything you want.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
trust | trust |
dünya | globe |
xrp | xrp |
transferi | transfer |
size | you |
istediğiniz | you want |
sağlar | provides |
TR Citrix Workspace uygulaması, işinizi yapmak için ihtiyaç duyduğunuz her şeye sorunsuz ve güvenli erişim sağlayan, kolayca kurulabilen istemci yazılımıdır.
EN Citrix Workspace app is the easy-to-install client software that provides seamless secure access to everything you need to get work done.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
uygulaması | app |
ihtiyaç | need |
sorunsuz | seamless |
güvenli | secure |
kolayca | easy |
istemci | client |
yazılımı | software |
TR WordPress ile hazırlanmış bir web sitesi çeşitli eklentiler, yanlış kullanım vb. sebeplerle yavaşlayabilir. Bu makalede WordPress sitenizi hızlandırmak için gereken her şeye ulaşabileceksiniz.
EN MLH and Atakdomain.com voucher redemption instructions. Who should I contact if I encounter problems?
TR Dijital dünya giderek her şeye hakim olmaya başladı ve alan adının popülerliği de dijitalime bağlı olarak hızlı büyüyor
EN The digital world is increasingly dominating everything, and the popularity of the domain is growing fast due to my digital
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
dijital | digital |
dünya | world |
giderek | increasingly |
olmaya | is |
hızlı | fast |
TR Neredeyse her şeye QR Kodu ekleyin
EN Add QR Codes to virtually anything
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
neredeyse | virtually |
qr | qr |
kodu | codes |
ekleyin | add |
TR Toplantı ortasında enerji tükenmesini unutun. Üretkenliğinizi desteklemek için ihtiyacınız olan her şeye sahibiz.
EN Forget the mid-meeting energy slump. We have everything you need to boost your productivity.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
toplantı | meeting |
enerji | energy |
TR Adadığınız zamanınız, izleyicilerinizle etkileşirken kullandığınız ton ve tabii ki oyunculukla ilgili her şeye karşı tutkunuzla ilgileniyoruz.
EN We’re interested in the time you dedicate, the tone in which you interact with your viewers, and of course your passion towards all-things gaming.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
ve | and |
tabii | of course |
ilgili | re |
her | all |
TR Tamer Saka, "Türkiye ekonomisi her şeye rağmen sergilediği performansla bir direnç gösteriyor ve bu direnç de bize umut veriyor" diyor.
EN Tamer Saka, stated that “Despite everything that is going on, Turkish economy is displaying a tremendous strength with its performance and this strength gives us hope.”
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
ekonomisi | economy |
rağmen | despite |
bu | this |
bize | us |
umut | hope |
TR Ücretsiz kaydırıcı şablonu, kişisel bir web sitesi yapmak için ihtiyacınız olan her şeye sahip ücretsiz bootstrap 4 web uygulamasını kullanarak bir web sitesi kaydırıcısı oluşturur
EN Free slider template creates a website slider using free bootstrap 4 web application that has everything you need to make a personal website
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
kaydırıcı | slider |
şablonu | template |
ücretsiz | free |
bootstrap | bootstrap |
oluşturur | creates |
TR Uygun sıcaklık ve lezzetteki yiyeceklerle, optimum hizmet sunumu için ihtiyacınız olan her şeye sahip olduğunuzu bileceksiniz.
EN With food at the right temperatures and tastes, you’ll know you have what you need for optimum service delivery.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
hizmet | service |
TR Hava Taşımacılığı, kargonuzun her şeye rağmen zamanında teslim edilmesini garantileyerek, sefer süresindeki kaybı azaltabilir.
EN Air Freight can be a mitigation on lost transit time, making sure your cargo is delivered on time after all.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
her | all |
zamanında | on time |
teslim | delivered |
TR Football Manager topluluğu içindeki bazı meşhur yazarların derlediği öğeler, sıfırdan bir taktik oluşturmaktan taç atışı rutinlerinde ustalaşmanın ince ayrıntılarına kadar her şeye değinirler.
EN Compiled by some well-known writers within the Football Manager community, they look at everything from building a tactic from scratch to the finer details of mastering throw-in routines.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
football | football |
manager | manager |
sıfırdan | from scratch |
ayrıntıları | details |
TR Taşımanızı sorunsuz hale getirmek, sitenizi ve sıralamanızı aynı tutmak için ihtiyacınız olan her şeye sahibiz.
EN We have everything you need to make your migration smooth, and keep your site and rankings intact.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
sorunsuz | smooth |
sitenizi | your site |
tutmak | keep |
TR “Beni en çok etkileyen şey, yardım makalelerinin kalitesiydi. Tamamen özerk olmak için her şeye sahibiz.“
EN “The thing that strucked me the most about was the quality of the help articles. We have everything to be fully autonomous.“
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
beni | me |
yardım | help |
tamamen | fully |
TR Trust Cüzdanı LTC Cüzdanı olarak kullanarak, hizmetler için Litecoin ile ödeme yapabilirsiniz. Litecoini (LTC) istediğiniz yere ve istediğiniz her şeye harcayın.
EN Using Trust Wallet as your LTC Wallet, you can pay for services with Litecoin. Spend your Litecoin (LTC) anywhere and on anything you want.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
trust | trust |
cüzdanı | wallet |
hizmetler | services |
litecoin | litecoin |
ödeme | pay |
istediğiniz | you want |
TR Trust Cüzdan kullanarak, kolayca ve güvenli bir şekilde dünya genelinde XRP transferi yapabilirsiniz. Cüzdanımız size, XRP'nizi istediğiniz yerde istediğiniz her şeye harcayabileceğiniz kullanımı kolay bir uygulama sağlar.
EN Using Trust Wallet, you can easily and securely transfer XRP around the globe. Our wallet provides you with an easy to use application where you can spend your XRP anywhere and on anything you want.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
trust | trust |
dünya | globe |
xrp | xrp |
transferi | transfer |
size | you |
istediğiniz | you want |
sağlar | provides |
TR Kitimiz, Moto'nuzu düzeltmek için ihtiyacınız olan her şeye sahiptir: Özel bir sürücü, çelik uçları, açılış araçları, ESD güvenli cımbızlar ve ömür boyu garantimizle desteklenen yedek parça.
EN Our kit has everything you need to fix your Moto: A custom driver, steel bits, opening tools, ESD-safe tweezers, and a replacement part backed by our lifetime guarantee.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
düzeltmek | fix |
sürücü | driver |
çelik | steel |
açılış | opening |
güvenli | safe |
ömür | lifetime |
desteklenen | backed |
parça | part |
TR Taşımanızı sorunsuz hale getirmek, sitenizi ve sıralamanızı aynı tutmak için ihtiyacınız olan her şeye sahibiz.
EN We have everything you need to make your migration smooth, and keep your site and rankings intact.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
sorunsuz | smooth |
sitenizi | your site |
tutmak | keep |
TR Neredeyse her şeye QR Kodu ekleyin
EN Add QR Codes to virtually anything
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
neredeyse | virtually |
qr | qr |
kodu | codes |
ekleyin | add |
TR Neredeyse her şeye QR Kodu ekleyin
EN Add QR Codes to virtually anything
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
neredeyse | virtually |
qr | qr |
kodu | codes |
ekleyin | add |
TR Sunulan SUV'ler gerçekten her şeye sahip.
EN The SUVs offered really do have it all.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
sunulan | offered |
gerçekten | really |
her | all |
TR Mercedes Benz G63 AMG gibi büyük, premium SUV'lerden Hyundai Creta gibi daha kompakt SUV'lere kadar her şeye sahibiz! Dubai'de seyahat etmenin bir SUV'den daha iyi bir yolu yoktur
EN From large, premium SUVs amongst the likes of the Mercedes Benz G63 AMG, to more compact SUVs like the Creta by Hyundai, we?ve got it all! There?s no better way to travel in Dubai than an SUV
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
premium | premium |
suv | suv |
hyundai | hyundai |
kompakt | compact |
her | all |
sahibiz | we |
dubai | dubai |
seyahat | travel |
yolu | way |
yoktur | no |
TR Her şeye sahibiz: Ford Mustang, BMW 5-serisi ve Audi A5 gibi uygun fiyatlı üstü açılır araba kiralamadan lüks üstü açılır araçların özü olan Rolls Royce Dawn'a
EN We have it all: From affordable convertible car hire such as Ford Mustang, BMW 5-series and Audi A5 to Rolls Royce Dawn ? the epitome of luxury convertibles
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
her | all |
audi | audi |
uygun | affordable |
araba | car |
lüks | luxury |
rolls | rolls |
royce | royce |
ın | of |
TR Her şeye sahibiz: Ford Mustang, BMW 5 serisi ve Audi A5 gibi uygun fiyatlı dönüştürülebilir araç kiralamadan lüks Cabrioların özeti olan Rolls Royce Dawn'a
EN We have it all: From affordable convertible car hire such as Ford Mustang, BMW 5-series and Audi A5 to Rolls Royce Dawn ? the epitome of luxury convertibles
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
her | all |
serisi | series |
audi | audi |
uygun | affordable |
araç | car |
lüks | luxury |
rolls | rolls |
royce | royce |
ın | of |
TR Her şeye evet deyin, topluluğa karışın ve etkin olun.
EN Say yes to everything, get engaged in the community and get active.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
ve | and |
etkin | active |
TR Güvenli olmayan bir WiFi erişim noktasına bağlanmanız gerekse bile, korunmak için ihtiyacınız olan her şeye sahip olacaksınız.
EN Even if you have to connect to a poorly secured WiFi hotspot, you'll have everything you need to stay protected.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
güvenli | protected |
wifi | wifi |
her | ll |
TR Ranktracker sizin için her şeyi otomatikleştirir ve en önemli şeye odaklanmanızı sağlar: işletmeniz veya müşterileriniz için web sitesi trafiğini ve kârını artırmak.
EN Ranktracker automates everything for you and allows you to focus on what matters most: boosting website traffic and profits for your business or your clients.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
ranktracker | ranktracker |
şeyi | everything |
en | most |
önemli | matters |
sağlar | allows |
işletmeniz | your business |
veya | or |
müşterileriniz | clients |
TR İçgörüleri eyleme dönüştürün ve gerçek zamanlı verilere göre önemli kararlar alın. Verilerinizi tek bir üst düzey görünümde merkezileştirin ve tüm projelerde ve programlarda ihtiyacınız olan her şeye kolayca ulaşın.
EN Turn insights into action and make key decisions based on real-time data. Centralize your data into one high-level view and easily pull everything you need across all projects and programs.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
dönüştürün | turn |
gerçek | real |
verilere | data |
önemli | key |
kararlar | decisions |
verilerinizi | your data |
düzey | level |
TR İnfografikler harikadır, çünkü büyük bir konuyu yoğunlaştırmanıza bilgi miktarını sindirmesi nispeten kolay ve yararlı, kaliteli bir şeye dönüştürmek içerik her zaman ağır aksak ve yavan içerikten daha başarılıdır.
EN Infographics are great because they allow you to condense a large amount of information into something that’s relatively easy to digest, and helpful, quality content is always more successful than plodding and uninspiring content.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
nispeten | relatively |
kolay | easy |
yararlı | helpful |
kaliteli | quality |
TR Yaptığımız her şeye yön veren bir amaç duygusu
EN A sense of purpose that drives everything we do
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
yaptığımız | we do |
amaç | purpose |
TR Visme videolarınız için mükemmel outro’yu oluşturmak üzere için ihtiyaç duyduğunuz her şeye sahiptir
EN Visme has everything you need to create the perfect outro for your videos
TR Dijital dünya giderek her şeye hakim olmaya başladı ve alan adının popülerliği de dijitalime bağlı olarak hızlı büyüyor
EN The digital world is increasingly dominating everything, and the popularity of the domain is growing fast due to my digital
TR Psikolog Susan David duygularımızla baş etme şeklimizin önemli olan her şeye şekil verdiğini anlatıyor: hareketlerimiz, kariyerlerimiz, ilişkilerimiz, sağlığımız ve mutluluğumuz
EN Psychologist Susan David shares how the way we deal with our emotions shapes everything that matters: our actions, careers, relationships, health and happiness
TR Bu, stajyerlikten çıraklığa, ustalık unvanına ve nihayet kendi salonuna kadar her şeye yeniden başlamak anlamına geliyordu
EN That meant starting all over again – from the internship to the apprenticeship to the master’s degree and finally to having his own salon
TR Bir şeye sahip olmak onu açabilme, hekleme, tamir etme, geliştirme hakkının da sende olması anlamına gelmelidir.
EN Ownership means you should be able to open, hack, repair, upgrade, or tie bells on it.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
tamir | repair |
TR Bir noktada bir meslektaşımla bilgisayarda çalıştığımı ve intranette bir şeye bakmamız gerektiğini hatırlıyorum
EN I remember that at some point I was working on the computer with a colleague and we needed to look at something on the intranet
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
noktada | point |
TR Bu, herhangi bir şeye takılırsanız, anında yardım almak için canlı sohbet seçeneğiniz olmadığı anlamına gelir
EN This means if you get stuck on anything, you don’t have the option for live chat in order to get instant help
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
herhangi | anything |
yardım | help |
canlı | live |
sohbet | chat |
TR Bir şeye sahip olmak onu açabilme, hekleme, tamir etme, geliştirme hakkının da sende olması anlamına gelmelidir.
EN Ownership means you should be able to open, hack, repair, upgrade, or tie bells on it.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
tamir | repair |
TR Bu tartışmalar sayesinde birçok medya yapıcısının özü teşkil eden şeye bakışının yeni bir netlik kazanmış olması önemlidir
EN It is important that this debate resharpens many media-makers’ eye for what is important
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
bu | this |
medya | media |
önemlidir | it is important |
TR Video gibi şeyler üretmeye kıyasla, doğru bir şekilde üretmekten başka pek bir şeye ihtiyacınız yok Blog yazılarından en iyi şekilde yararlanmak için araştırma ve kaynaklar
EN Compared to producing things like videos, you don’t need much aside from accurate research and sources to make the most of blog posts
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
video | videos |
şeyler | things |
ihtiyacınız | need |
yok | don’t |
blog | blog |
araştırma | research |
TR Gıdaların güvenliğini ve besleyiciliğini, paket dışında hiçbir şeye gerek olmadan korumak.
EN Keeping food safe and nutritious with nothing but a package.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
paket | package |
TR Birinci sınıf bir dondurma markası olan Bruno Gelato iki şeye güvenir: yüksek kaliteli malzemelerin yanı sıra güvenilir ve istikrarlı bir üretim sürecine.
EN As a premium ice cream brand, Bruno Gelato is dependent on two things: high-quality ingredients and having a reliable and consistent production process.
Turkiera | Ingelesa |
---|---|
olan | is |
güvenilir | reliable |
üretim | production |
{Totalresult} itzulpenen 50 erakusten