NL Slechte gewoonten en onervarenheid met SEO kan leiden tot u onbewust saboteren van uw eigen site SEO waarde, en je kan dit niet opmerken totdat het veel te laat is
Nederlandera-ko "vaak onbewust" Turkiera hitz/esaldi hauetara itzul daiteke:
vaak | daha daha fazla daha yüksek fazla genelde genellikle veya yüksek |
NL Slechte gewoonten en onervarenheid met SEO kan leiden tot u onbewust saboteren van uw eigen site SEO waarde, en je kan dit niet opmerken totdat het veel te laat is
TR Kötü alışkanlıklar ve SEO konusundaki deneyimsizlik, farkında olmadan kendi sitenizin SEO değerini sabote etmenize yol açabilir ve bunu çok geç olana kadar fark etmeyebilirsiniz
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
en | ve |
seo | seo |
niet | olmadan |
NL Om deze verlangens te verwezenlijken ontwikkelde Carl Jung het concept van de archetypen. Deze archetypen worden gedefinieerd als universele symboliek die onbewust en aangeboren door alle mensen wordt begrepen.
TR Bu arzuları gerçekleştirmek için Carl Jung arketip kavramını geliştirmiştir. Bu arketipler, tüm insanlar tarafından bilinçsizce ve doğuştan anlaşılabilir olan evrensel sembolizm olarak tanımlanmaktadır.
NL DNS is een missiekritiek onderdeel voor elk online bedrijf. Toch wordt dit onderdeel vaak over het hoofd gezien en vergeten, totdat er iets fout gaat.
TR DNS, tüm çevrim içi işletmeler için iş açısından kritik bir bileşendir. Yine de bu bileşen genellikle ikinci planda kalır ve bir şeyler bozulana kadar pek akla gelmez.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
dns | dns |
bedrijf | iş |
vaak | genellikle |
en | ve |
NL Voer het domein van je concurrent in in Content Explorer om te zien hoe vaak ze content publiceren en herpubliceren.
TR Rakibinizin domain’ini İçerik Gezgini’ne girerek ne kadar sık şekilde yayınlama ve yeniden yayınlama yaptıklarını görün.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
en | ve |
NL Throttling wordt vaak toegepast op de verbindingen van gamers omdat die veel bandbreedte innemen
TR Kısıtlama, genellikle önemli miktarda bant genişliğine sahip oldukları için oyuncuların bağlantılarına yapılır
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genellikle |
NL Hergebruik in ontwikkelingslanden is vaak effectiever dan lokale recycling—er is bijvoorbeeld niet echt een markt in de VS voor oude kathodestraalbuizen, maar deze worden wel hergebruikt in andere landen.
TR Gelişmekte olan ülkelerde bir cihazın tekrar kullanımı, hanede yapılan geri dönüşümden daha etkilidir—her ne kadar ABD'de tüplü monitörler için bir pazar olmasa da, bu monitörler diğer ülkelerde hâlâ kullanılmakta.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vs | abd |
NL Het is lastig om technische SEO-fouten op te sporen, maar ze kunnen vaak voorkomen
TR Teknik SEO hatalarını bulmak zor, ancak bunlar sıklıkla ortaya çıkabilir
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
technische | teknik |
maar | ancak |
seo | seo |
het | bunlar |
NL Ze worden vaak gezien als omslagfoto's voor sociale media of als website banners, maar kunnen ook gebruikt worden als online advertenties voor promotiecampagnes.
TR Genellikle sosyal medya kapak fotoğrafları veya web sitesi banner’ları olarak görülürler, ama aynı zamanda promosyon kampanyaları için çevrimiçi reklamlar olarak da kullanılabilirler.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genellikle |
maar | ama |
advertenties | reklamlar |
NL Hoe vaak een ontwerp wordt gemaakt
TR Yeni bir tasarımın oluşturulduğu zaman
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
een | bir |
NL Om de biologische status, duurzaamheid, veiligheid en kwaliteit van een product te bewijzen, wordt vaak een certificaat, factuur of verklaring gebruikt
TR Ürünlerin organik, sürdürülebilir, güvenli ve kaliteli olma durumu genellikle bir sertifika, fatura veya beyanla ortaya konur
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
en | ve |
kwaliteit | kaliteli |
vaak | genellikle |
factuur | fatura |
NL Door de lengte en complexiteit van de toeleveringsketen is het voor importeurs en bedrijven vaak moeilijk en onbetaalbaar om elk radartje in de keten te controleren
TR Tedarik zincirlerinin uzunluğu ve karmaşıklığı, ithalatçılar ve şirketler için tedarik zincirindeki her işi doğrulamayı imkansız ve pahalı bir hale getirir
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
en | ve |
bedrijven | şirketler |
NL Certificeringsnormen verplichten vaak tot het nemen van steekproeven of monsters uit geproduceerde of verwerkte producten.
TR Birçok sertifikasyon standardı, üretilen veya işlemden geçirilen ürünlerden rastgele bir numune alınmasını gerektirir.
NL Op basis van deze kwalificatietest krijgen ze de eerste beoordeling, die zal bepalen of en hoe vaak ze betaalde gebruikerstesten zullen doen
TR Bu teste dayanarak test katılımcısının ücretli kullanılabilirlik testi yapıp yapamayacağını ve ne sıklıkla test yapabileceğini belirleyen ilk değerlendirme gerçekleştirilir
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
eerste | ilk |
en | ve |
betaalde | ücretli |
NL Klanten moeten vaak externe software installeren om met u te communiceren, maar met onze Live Chat software (link to Live chat software page) kunnen uw klanten kant-en-klaar video- en audiogesprekken voeren
TR Müşterilerin, ekibinizle iletişim kurmak için genellikle üçüncü taraf yazılımı kurmaları gerekir
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
klanten | müşterilerin |
moeten | gerekir |
vaak | genellikle |
communiceren | iletişim |
NL "Met Soundtrap kunnen mijn leerlingen zich emotioneel, sociaal en academisch uitdrukken, terwijl ze het vaak heel moeilijk vinden om dat verbaal te doen."
TR "Öğrencilerim sözlü anlatımın zor olduğu durumlarda Soundtrap'i kullanarak kendilerini duygusal, sosyal ve akademik anlamda ifade edebiliyor."
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
en | ve |
moeilijk | zor |
soundtrap | soundtrap |
NL Zo vaak als u wilt. Maar houd in het achterhoofd dat de crawler automatisch wordt herstart na elke verandering.
TR İhtiyacınız olduğu kadar sık değiştirebilirsiniz. Unutmayın ki her değişiklikten sonra tarayıcı otomatik olarak yeniden başlayacaktırç
NL Controleer bij de lokale nutsbedrijven waar eventuele ondergrondse leidingen of kabels zich bevinden (een bouwbedrijf helpt hier vaak bij).
TR Yeraltında bulunan kablo, hat veya boruların konumları için yerel tesisat firmalarını arayın (bu konuda genellikle bir yapı ustası yardımcı olacaktır).
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
lokale | yerel |
vaak | genellikle |
NL In 2015 kwamen honderdduizenden vluchtelingen aan in Duitsland die alles en vaak ook een deel van hun familie hadden moeten achterlaten om te ontsnappen aan terreur en oorlog
TR 2015 yılında, terör ve savaştan kaçmak için tüm hayatlarından vaz geçmek, kısmen ailelerini geride bırakmak zorunda kalmış yüz binlerce mülteci Almanya’ya ulaştı
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
duitsland | almanya |
en | ve |
NL Vaak kun je de software ook niet aan iemand anders geven
TR Başka birisine hediye edemezsin
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
anders | başka |
NL Uiteindelijk is de software voor individuele gebruikers vaak gratis, terwijl bedrijven meestal graag betalen voor meer ondersteuning.
TR Sonuç olarak, kurumsal müşteriler daha fazla destek almak için ödeme yapmaktan mutluyken, bireysel son kullanıcılar ise genellikle sıfır maliyetle yazılım elde ederler.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
software | yazılım |
individuele | bireysel |
bedrijven | kurumsal |
ondersteuning | destek |
betalen | ödeme |
NL Vanwege de eenvoudige instellingen in het admin-paneel vallen ze vaak in populaire categorieën
TR Yönetici panelindeki basit ayarlar nedeniyle genellikle popüler kategorilere girerler
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vanwege | nedeniyle |
eenvoudige | basit |
instellingen | ayarlar |
vaak | genellikle |
populaire | popüler |
admin | yönetici |
NL Als je problemen ondervindt nadat je verbinding hebt gemaakt met een nieuw wifi-netwerk, houd er dan rekening mee dat universiteiten, bibliotheken, kantoren en bepaalde andere plaatsen Facebook vaak verbieden om de productiviteit te verhogen.
TR Yeni bir Wifi ağına bağlandıktan sonra sorun yaşamaya başladıysanız üniversiteler, kütüphaneler, ofisler ve bazı diğer yerlerin üretkenliği artırmak amacıyla Facebook'u genellikle yasakladığını unutmayın.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
problemen | sorun |
nieuw | yeni |
en | ve |
andere | diğer |
vaak | genellikle |
NL Bepaalde criteria nakijken is een ondankbare taak en is vaak ook duur. Jij, je team en je SEO-providers hebben niet altijd de tijd om alles steeds na te kijken.
TR Bazı kriterleri kontrol etmek sıkıcı ve genellikle pahalı bir iştir. Siz, ekibiniz veya SEO sağlayıcınız, bunu sürekli olarak kontrol edecek zamana sahip değilsiniz.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
en | ve |
vaak | genellikle |
seo | seo |
NL "Wanneer mensen tussen teams of tussen rollen wisselden, ging informatie vaak verloren in e-mailthreads. monday.com stelt ons in staat om al die kennis echt vast te leggen, zodat we na verloop van tijd geen informatie verliezen."
TR "İnsanlar ekipler veya roller arasında gidip gelirken, bilgiler genellikle e-posta dizilerinde kayboluyordu. monday.com, zaman içinde bilgileri kaybetmememiz için tüm bu bilgileri depolamamıza olanak tanıyor. "
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
teams | ekipler |
vaak | genellikle |
tijd | zaman |
NL Als je eenmaal je middelbare leeftijd bent ingegaan, ga je vaak door wat langere periodes van singledom dan toen je in de twintig was
TR Kısa Versiyon: Bazı bekarlar profesyonel yaşamlarında oldukça başarılıdır, ancak özel yaşamlarına biraz daha dikkat edilmesi gerekir
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
de | özel |
NL Woorden met een hashtag die veelvuldig worden gebruikt, zijn vaak populaire onderwerpen.
TR Çok popüler olan etiketli sözcükler genellikle gündem başlıklarıdır.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genellikle |
populaire | popüler |
NL "Wanneer mensen tussen teams of tussen rollen wisselden, ging informatie vaak verloren in e-mailthreads. monday.com stelt ons in staat om al die kennis echt vast te leggen, zodat we na verloop van tijd geen informatie verliezen."
TR "İnsanlar ekipler veya roller arasında gidip gelirken, bilgiler genellikle e-posta dizilerinde kayboluyordu. monday.com, zaman içinde bilgileri kaybetmememiz için tüm bu bilgileri depolamamıza olanak tanıyor. "
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
teams | ekipler |
vaak | genellikle |
tijd | zaman |
NL Zo vaak als u wilt. Maar houd in het achterhoofd dat de crawler automatisch wordt herstart na elke verandering.
TR İhtiyacınız olduğu kadar sık değiştirebilirsiniz. Unutmayın ki her değişiklikten sonra tarayıcı otomatik olarak yeniden başlayacaktırç
NL Het is lastig om technische SEO-fouten op te sporen, maar ze kunnen vaak voorkomen
TR Teknik SEO hatalarını bulmak zor, ancak bunlar sıklıkla ortaya çıkabilir
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
technische | teknik |
maar | ancak |
seo | seo |
het | bunlar |
NL Ze worden vaak gezien als omslagfoto's voor sociale media of als website banners, maar kunnen ook gebruikt worden als online advertenties voor promotiecampagnes.
TR Genellikle sosyal medya kapak fotoğrafları veya web sitesi banner’ları olarak görülürler, ama aynı zamanda promosyon kampanyaları için çevrimiçi reklamlar olarak da kullanılabilirler.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genellikle |
maar | ama |
advertenties | reklamlar |
NL Om de biologische status, duurzaamheid, veiligheid en kwaliteit van een product te bewijzen, wordt vaak een certificaat, factuur of verklaring gebruikt
TR Ürünlerin organik, sürdürülebilir, güvenli ve kaliteli olma durumu genellikle bir sertifika, fatura veya beyanla ortaya konur
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
en | ve |
kwaliteit | kaliteli |
vaak | genellikle |
factuur | fatura |
NL Door de lengte en complexiteit van de toeleveringsketen is het voor importeurs en bedrijven vaak moeilijk en onbetaalbaar om elk radartje in de keten te controleren
TR Tedarik zincirlerinin uzunluğu ve karmaşıklığı, ithalatçılar ve şirketler için tedarik zincirindeki her işi doğrulamayı imkansız ve pahalı bir hale getirir
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
en | ve |
bedrijven | şirketler |
NL Certificeringsnormen verplichten vaak tot het nemen van steekproeven of monsters uit geproduceerde of verwerkte producten.
TR Birçok sertifikasyon standardı, üretilen veya işlemden geçirilen ürünlerden rastgele bir numune alınmasını gerektirir.
NL Hergebruik in ontwikkelingslanden is vaak effectiever dan lokale recycling—er is bijvoorbeeld niet echt een markt in de VS voor oude kathodestraalbuizen, maar deze worden wel hergebruikt in andere landen.
TR Gelişmekte olan ülkelerde bir cihazın tekrar kullanımı, hanede yapılan geri dönüşümden daha etkilidir—her ne kadar ABD'de tüplü monitörler için bir pazar olmasa da, bu monitörler diğer ülkelerde hâlâ kullanılmakta.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vs | abd |
NL "Met Soundtrap kunnen mijn leerlingen zich emotioneel, sociaal en academisch uitdrukken, terwijl ze het vaak heel moeilijk vinden om dat verbaal te doen."
TR "Öğrencilerim sözlü anlatımın zor olduğu durumlarda Soundtrap'i kullanarak kendilerini duygusal, sosyal ve akademik anlamda ifade edebiliyor."
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
en | ve |
moeilijk | zor |
soundtrap | soundtrap |
NL Controleer bij de lokale nutsbedrijven waar eventuele ondergrondse leidingen of kabels zich bevinden (een bouwbedrijf helpt hier vaak bij).
TR Yeraltında bulunan kablo, hat veya boruların konumları için yerel tesisat firmalarını arayın (bu konuda genellikle bir yapı ustası yardımcı olacaktır).
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
lokale | yerel |
vaak | genellikle |
NL Het is tijdens de winter dat de rijken en beroemdheden van Dubai vaak hun cabrio's uitbrengen. De betoverende infrastructuur en bezienswaardigheden van de stad kunnen niet beter worden ervaren dan vanuit een cabriolet. Ongetwijfeld!
TR Kış aylarında Dubai'nin zengin ve ünlüleri genellikle üstü açılır arabalarını çıkarır. Şehrin büyüleyici altyapısı ve manzaraları, dönüştürülebilir bir arabadan daha iyi deneyimlenemez. Şüphesiz!
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
en | ve |
vaak | genellikle |
dubai | dubai |
NL Standaard of polis van derden wordt vaak geleverd volgens de RTA-regelgeving
TR Standart veya üçüncü taraf politikası genellikle RTA düzenlemelerine göre sağlanır
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
standaard | standart |
of | veya |
vaak | genellikle |
volgens | göre |
derden | üçüncü |
NL Het is tijdens de winter dat de rich and famous van Sharjah vaak hun cabrio's uitbrengen. De betoverende infrastructuur en bezienswaardigheden van de stad kunnen niet beter worden ervaren dan vanuit een cabriolet. Ongetwijfeld!
TR Kış aylarında Sharjah'ın zengin ve ünlüleri çoğu zaman üstü açık arabalarını ortaya çıkarır. Şehrin büyüleyici altyapısı ve manzaraları, bir Cabrio arabadan daha iyi deneyimlenemez. Şüphesiz!
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
sharjah | sharjah |
NL Ford-automotoren worden vaak vergeleken met automotoren met een hoge capaciteit, omdat het een geweldige prestatie levert met handige rijtechnieken.
TR Ford otomobil motorları, kullanışlı sürüş teknikleriyle inanılmaz bir güç hizmeti sunduğu için genellikle yüksek kapasiteli otomobil motorlarıyla karşılaştırılır.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genellikle |
hoge | yüksek |
handige | kullanışlı |
geweldige | inanılmaz |
NL Enkele van de populaire Renault-automodellen die vaak de voorkeur hebben, zijn Renault Megane, Renault Duster, Renault Symbol en vele andere zijn beschikbaar op onze website en mobiele app.
TR Sık tercih edilen popüler Renault otomobil modellerinden çok azı Renault Megane, Renault Duster, Renault Symbol ve daha pek çoğu web sitemizde ve mobil uygulamamızda mevcuttur.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
populaire | popüler |
voorkeur | tercih |
en | ve |
website | web |
mobiele | mobil |
NL Supersnel: elektrische auto's hebben één motor of elk wiel. Daarom is de acceleratiesnelheid hoog, terwijl de topsnelheid gemakkelijk kan worden bereikt. Tesla-automodellen hebben vaak voorrang op de meeste automerken in snelheid.
TR Süper Hızlı: Elektrikli arabalarda bir motor veya her tekerlek bulunur. Bu nedenle, hızlanma oranı yüksektir ve en yüksek hıza kolayca ulaşılabilir. Tesla otomobil modelleri, hız açısından çoğu otomobil markasını geçersiz kılar.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
elektrische | elektrikli |
auto | otomobil |
motor | motor |
of | veya |
gemakkelijk | kolayca |
snelheid | hız |
tesla | tesla |
NL Mensen aarzelen vaak over het huren van een auto vanwege de exorbitante tarieven voor autohuurplannen, maar niet hier bij OneClickDrive.com
TR İnsanlar, araba kiralama planlarındaki fahiş fiyatlar nedeniyle araba kiralama konusunda genellikle tereddüt ediyorlar, ancak burada OneClickDrive.com'da değil
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genellikle |
huren | kiralama |
auto | araba |
tarieven | fiyatlar |
hier | burada |
NL Porsche wordt vaak beschouwd als een samensmelting van een elegante look, superieure prestaties en een uitstekende levensduur
TR Porsche genellikle zarif bir görünüm, üstün performans ve mükemmel uzun ömürlülüğün bir karışımı olarak kabul edilir
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genellikle |
prestaties | performans |
en | ve |
uitstekende | mükemmel |
NL DXF is ASCII-tekst en DWG is een binair bestand. Dit betekent dat DXF vaak veel groter is dan DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genelde |
dxf | dxf |
dwg | dwg |
NL DXF is ASCII-tekst en DWG is een binair bestand. Dit betekent dat DXF vaak veel groter is dan DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genelde |
dxf | dxf |
dwg | dwg |
NL DXF is ASCII-tekst en DWG is een binair bestand. Dit betekent dat DXF vaak veel groter is dan DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genelde |
dxf | dxf |
dwg | dwg |
NL DXF is ASCII-tekst en DWG is een binair bestand. Dit betekent dat DXF vaak veel groter is dan DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genelde |
dxf | dxf |
dwg | dwg |
NL DXF is ASCII-tekst en DWG is een binair bestand. Dit betekent dat DXF vaak veel groter is dan DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genelde |
dxf | dxf |
dwg | dwg |
NL DXF is ASCII-tekst en DWG is een binair bestand. Dit betekent dat DXF vaak veel groter is dan DWG.
TR DXF formatı ASCII metinken DWG ise binary dosyasıdır. Yani DXF dosyaları DWG'ye kıyasla genelde daha yüksek boyutludur.
Nederlandera | Turkiera |
---|---|
vaak | genelde |
dxf | dxf |
dwg | dwg |
{Totalresult} itzulpenen 50 erakusten