TR Tamir edilmiş elektronik cihazlar insanların, düşük maliyetli elektronik cihazlara erişimini sağlar ve teknolojinin harika avantajlarından faydalanmalarına yardımcı olur
{search} keeles Türgi keel saab tõlkida järgmisteks Inglise sõnadeks/fraasideks:
teknolojinin | technology |
TR Tamir edilmiş elektronik cihazlar insanların, düşük maliyetli elektronik cihazlara erişimini sağlar ve teknolojinin harika avantajlarından faydalanmalarına yardımcı olur
EN Repaired electronics give people access to low-cost electronics and help them access the awesome benefits of technology
Türgi keel | Inglise |
---|---|
elektronik | electronics |
düşük | low |
maliyetli | cost |
sağlar | give |
ve | and |
harika | awesome |
insanları | people |
ın | of |
TR Bunun tek sebebi 2,4G kablosuz teknolojinin 48 kHz üzeri örnekleme değerlerini destekleyememesi
EN The only reason is that the 2.4G wireless technology cannot support sampling rates above 48 kHz
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kablosuz | wireless |
TR Regülasyonlar ve kanunlar teknolojinin insanları güçlendirmesini engelleyemez
EN Regulations and laws cannot stop technology from empowering people
Türgi keel | Inglise |
---|---|
ve | and |
insanları | people |
TR Kin blockchaininin kullanımı kolay araçları, güvenliği ve hızı sayesinde geliştiriciler, teknolojinin arka yüz karmaşıklığı olmadan kripto paranın gücünden faydalanabilirler.
EN With easy-to-use blockchain tools and the security and speed of the Kin blockchain, developers are able to harness the power of cryptocurrency without the common backend complexities of this technology.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kullanımı | use |
kolay | easy |
güvenliği | security |
ve | and |
hızı | speed |
geliştiriciler | developers |
olmadan | without |
kripto | cryptocurrency |
TR Tamer Saka, teknolojinin hakim olduğu modern çağda hiç bitmeyen bir döngü haline gelen dönüşümde başarılı olabilmenin ön koşulunun yöneticilerin vizyonu ve enerjsine bağlı olduğunu ifade etti.
EN Tamer Saka, the Kibar Holding CEO, stated that a successful transformation, which has become a never-ending cycle in this technological modern age, depends on the vision and the energy of the executives.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
modern | modern |
hiç | never |
döngü | cycle |
başarılı | successful |
vizyonu | vision |
bağlı | depends |
TR Popüler QLn Serisini daha da geliştiren ZQ600 Serisi, ileri teknolojinin yanı sıra, verimlilik, kullanım kolaylığı ve yönetilebilirliği yeni bir seviyeye taşıyan yenilikçi ve portatif bir tasarıma sahip.
EN Taking the popular QLn Series and making it even better, the ZQ600 Series delivers advanced technology and an innovative and portable design that drives productivity, ease-of-use and manageability to a new level.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
popüler | popular |
serisi | series |
verimlilik | productivity |
kullanım | use |
kolaylığı | ease |
seviyeye | level |
tasarıma | design |
TR Sınır tanımayan ve sizi teknolojinin ön saflarında tutmak için gelecekteki veri yakalama ihtiyaçlarını öngören bir Zebra anlayışıyla korunuyorsunuz
EN You’re safeguarded by a Zebra mindset that accepts no limitations and anticipates future data capture needs to keep you at the forefront of technology
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sizi | you |
gelecekteki | future |
veri | data |
yakalama | capture |
zebra | zebra |
ihtiyaçları | needs |
TR Teknolojinin yeni adresi IMEX İstanbul!
EN IMEX Istanbul is the new address of technology!
Türgi keel | Inglise |
---|---|
adresi | address |
TR Tamir edilmiş elektronik cihazlar insanların, düşük maliyetli elektronik cihazlara erişimini sağlar ve teknolojinin harika avantajlarından faydalanmalarına yardımcı olur
EN Repaired electronics give people access to low-cost electronics and help them access the awesome benefits of technology
Türgi keel | Inglise |
---|---|
elektronik | electronics |
düşük | low |
maliyetli | cost |
sağlar | give |
ve | and |
harika | awesome |
insanları | people |
ın | of |
TR Popüler QLn Serisini daha da geliştiren ZQ600 Serisi, ileri teknolojinin yanı sıra, verimlilik, kullanım kolaylığı ve yönetilebilirliği yeni bir seviyeye taşıyan yenilikçi ve portatif bir tasarıma sahip.
EN Taking the popular QLn Series and making it even better, the ZQ600 Series delivers advanced technology and an innovative and portable design that drives productivity, ease-of-use and manageability to a new level.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
popüler | popular |
serisi | series |
verimlilik | productivity |
kullanım | use |
kolaylığı | ease |
seviyeye | level |
tasarıma | design |
TR Sınır tanımayan ve sizi teknolojinin ön saflarında tutmak için gelecekteki veri yakalama ihtiyaçlarını öngören bir Zebra anlayışıyla korunuyorsunuz
EN You’re safeguarded by a Zebra mindset that accepts no limitations and anticipates future data capture needs to keep you at the forefront of technology
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sizi | you |
gelecekteki | future |
veri | data |
yakalama | capture |
zebra | zebra |
ihtiyaçları | needs |
TR Teknolojinin Enerjisi Yeni yatırımlarımızla birlikte enerji çağı başlıyor
EN Energy of Technology The energy age begins with our new investments
Türgi keel | Inglise |
---|---|
yeni | new |
enerji | energy |
TR Teknolojinin Vadettiklerini Kuvvet Çarpanına Dönüştürüyoruz
EN If Technology Promises, We Turn it into Force Multipliers
TR ASPİLSAN Enerji, Türkiye’de pil ve batarya teknolojisinde milli bir teknolojinin oluşturulması ve sektöre yön veren bir konuma gelme amacı ile 2017 yılından itibaren Ar-Ge faaliyetlerine başlamıştır
EN ASPİLSAN Enerji has been doing research and development since 2017, with the goal of developing a national battery and battery technology in Turkey and becoming a leader in the field
Türgi keel | Inglise |
---|---|
türkiye | turkey |
pil | battery |
milli | national |
amacı | goal |
TR Almanya menşeli yüksek teknolojinin rağbet gördüğü yer sırf Çin değil. Yurtdışı yatırımları bir rekor seviyeye ulaştı. İşte bunun avantajları ve dezavantajları.
EN German high-tech is in demand, not only in China. Foreign direct investment has reached a record level. We explain the advantages and disadvantages.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
almanya | german |
yüksek | high |
değil | not |
rekor | record |
seviyeye | level |
TR Bu bariyerler veya kurallar, ekonominin ve teknolojinin gelişmesine kumanda ederek bir yön gösterirler
EN These guard rails or rules steer the development of business and technology and thus set a direction
Türgi keel | Inglise |
---|---|
veya | or |
kurallar | rules |
TR Onun ifadesiyle Mynaric’in hedefi “bu teknolojinin çeşitli havacılık ve uzay uygulamalarında büyük ölçekli kullanımının yolunu açmak”
EN Mynaric’s goal is to “lead the way to enable the large-scale deployment across various applications in aerospace”
Türgi keel | Inglise |
---|---|
çeşitli | various |
büyük | large |
uygulamaları | applications |
TR 1. Tıp ve teknolojinin kesiştiği yer
EN 1. Interface between medicine and technology
Türgi keel | Inglise |
---|---|
tıp | medicine |
ve | and |
TR Hoerr, en başından beri m-RNA konusunda bir öncü ve şirketini bu teknolojinin getirebileceği olanaklara endekslemiş biri
EN Hoerr is an mRNA pioneer of the first hour who focused his firm on the possibilities of this technology from the very outset
Türgi keel | Inglise |
---|---|
bu | this |
TR Regülasyonlar ve kanunlar teknolojinin insanları güçlendirmesini engelleyemez
EN Regulations and laws cannot stop technology from empowering people
Türgi keel | Inglise |
---|---|
ve | and |
insanları | people |
TR Özel soğutmaya ihtiyacınız olup olmadığını belirleyebilecek teknolojinin ısı yükünü değerlendirin. Uzaktan çevresel izleme, BT’nin etkin noktaları belirlemesine ve bunları proaktif olarak çözmesine yardımcı olabilir.
EN Evaluate the heat load of technology which can determine if you need dedicated cooling. Remote environmental monitoring can help IT identify hotspots and resolve them proactively.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
ısı | heat |
uzaktan | remote |
çevresel | environmental |
izleme | monitoring |
olabilir | can |
TR Larry Rosen, teknolojinin “rahatsız kullanıcılar”, bilişsel bilgisayar fobları ve endişeli bilgisayar fobları gibi üç ana kategorisi olduğunu söyledi.
EN Larry Rosen research psychologist, computer educator & professor at California State University said that.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
bilgisayar | computer |
TR Ancak, birçok grup var teknofobik insanlar İdeolojilerini korumak için teknolojinin gelişmesine karşı duran ve teknofobi ebeveynleri bunlardan biri.
EN However, there are many groups of technophobic people that have stood against the technology development in order to preserve their ideologies and the technophobe parents are one of them.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
grup | groups |
insanlar | people |
korumak | preserve |
TR Bunun tek sebebi 2,4G kablosuz teknolojinin 48 kHz üzeri örnekleme değerlerini destekleyememesi
EN The only reason is that the 2.4G wireless technology cannot support sampling rates above 48 kHz
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kablosuz | wireless |
TR Popüler QLn Serisini daha da geliştiren ZQ600 Plus Serisi, ileri teknolojinin yanı sıra, verimlilik, kullanım kolaylığı ve yönetilebilirliği yeni bir seviyeye taşıyan yenilikçi ve portatif bir tasarıma sahip.
EN Taking the popular QLn Series and making it even better, the ZQ600 Plus Series delivers advanced technology and an innovative and portable design that drives productivity, ease-of-use and manageability to a new level.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
popüler | popular |
serisi | series |
verimlilik | productivity |
kullanım | use |
kolaylığı | ease |
seviyeye | level |
tasarıma | design |
TR Yeni teknolojinin yönlendirdiği endüstri değişiklikleri
EN Industry changes driven by new technology
Türgi keel | Inglise |
---|---|
yeni | new |
endüstri | industry |
değişiklikleri | changes |
Kuvatakse 26 tõlget 26 -st