TR Herkesin zamanını büyük oranda evlerinde geçirdiği salgın döneminde, ‘ev’ bazıları için güvenli alan demek değildi
TR Herkesin zamanını büyük oranda evlerinde geçirdiği salgın döneminde, ‘ev’ bazıları için güvenli alan demek değildi
EN During the pandemic, when everyone spent most of their time at home, 'home' did not mean a safe space for some
Türgi keel | Inglise |
---|---|
herkesin | everyone |
büyük | most |
salgın | pandemic |
ev | home |
bazıları | some |
güvenli | safe |
TR İngilizce, Almanca ve İspanyolca: Jan Keck ve eşi Natalia 2018’de anne baba olmuş, Kanada’nın Toronto kentindeki evlerinde çok dilli bir ortam var
EN English, German and Spanish: since Jan Keck and his wife Natalia became parents in 2018, their home in Toronto, Canada, has been multilingual
Türgi keel | Inglise |
---|---|
jan | jan |
anne | parents |
kanada | canada |
toronto | toronto |
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kez | times |
erhan | erhan |
gelecek | future |
TR Burada, aylık sayfa ziyaretlerini, kullanıcılarınızın sitede geçirdiği ortalama süreyi ve ikinci bir sayfayı görüntülemeden siteden ayrılan ziyaretçilerin yüzdesi gibi diğer yararlı ölçümleri görüntüleyebilirsiniz
EN There you can view page visits per month, the average time your users spent on the site, and other useful metrics, like the percentage of visitors that leave a site without viewing a second page
Türgi keel | Inglise |
---|---|
aylık | month |
ortalama | average |
ikinci | second |
ziyaretçilerin | visitors |
diğer | other |
yararlı | useful |
görüntüleyebilirsiniz | you can view |
TR Hastanın hastalık öyküsünde hastanın geçirdiği hastalıklar, aileden gelen kalıtsal hastalıklar, daha önce koyulmuş teşhisler, hastalık özeti, uygulanan tedaviler, alerji durumu ve kullanılan ilaçlar belirtilmelidir
EN A patient’s medical history may include details about past diseases, illnesses running in the family, previous diagnoses, medical abstract, therapies, allergies, and medication
Türgi keel | Inglise |
---|---|
hastalıklar | diseases |
ve | and |
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kez | times |
erhan | erhan |
gelecek | future |
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kez | times |
erhan | erhan |
gelecek | future |
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kez | times |
erhan | erhan |
gelecek | future |
TR Bağcı, STGM’nin akademi ve sivil toplum arasındaki birlikteliği desteklemek için hayata geçirdiği Sivil Toplum Okulu (STOK) ve Akademisyen/Araştırmacı Veritabanı hakkında da bilgi verdi.
EN Bağcı also gave information about the Civil Society School (STOK) and the Academic / Researcher Database, which STGM has established to support the togetherness between academia and civil society.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
stgm | stgm |
sivil | civil |
toplum | society |
okulu | school |
araştırmacı | researcher |
veritabanı | database |
bilgi | information |
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kez | times |
erhan | erhan |
gelecek | future |
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kez | times |
erhan | erhan |
gelecek | future |
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kez | times |
erhan | erhan |
gelecek | future |
TR Geçirdiği iş kazası sonrası sahip olduğu engeli gerekçe gösterilerek iş görüşmelerinde pek çok kez geri çevrilen Erhan, şimdi psikolojik ve maddi olarak daha rahat ve gelecek için daha umutlu olduğunu söylüyor.
EN Erhan, who was rejected in job interviews several times on the grounds of his disability after a work accident, says that he is psychologically and financially relieved and more hopeful for the future.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
kez | times |
erhan | erhan |
gelecek | future |
TR Bağcı, STGM’nin akademi ve sivil toplum arasındaki birlikteliği desteklemek için hayata geçirdiği Sivil Toplum Okulu (STOK) ve Akademisyen/Araştırmacı Veritabanı hakkında da bilgi verdi.
EN Bağcı also gave information about the Civil Society School (STOK) and the Academic / Researcher Database, which STGM has established to support the togetherness between academia and civil society.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
stgm | stgm |
sivil | civil |
toplum | society |
okulu | school |
araştırmacı | researcher |
veritabanı | database |
bilgi | information |
TR Burası, Mies‘in 1938’de Amerika’ya göçünden sonra Avrupa’da hayata geçirdiği son ve tek eseriydi
EN It was Mies’s last work, and also the only one that he completed in Europe after emigrating to the USA in 1938
Türgi keel | Inglise |
---|---|
avrupa | europe |
son | last |
TR erkeklerin internette geçirdiği daha fazla süre: Erkekler günde ortalama 175 dakika online, kadınlar ise 125 dakikayla yetiniyor.
EN more time is spent on the Internet by men: on average they are online 175 minutes per day, while women spend around 125 minutes online.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
erkekler | men |
ortalama | average |
kadınlar | women |
TR Ancak elektronik hesaplamanın ortaya çıkışından bu yana (ve bu makalede ele alınan bazı konularla ilgili olarak) yapay zekanın geçirdiği evrimde önemli olaylar ve aşamalar aşağıda verilmiştir:
EN But since the advent of electronic computing (and relative to some of the topics discussed in this article) important events and milestones in the evolution of artificial intelligence include the following:
Türgi keel | Inglise |
---|---|
ancak | but |
elektronik | electronic |
bu | this |
bazı | some |
önemli | important |
olaylar | events |
TR Salgın Günlerinde Kadın Hakları
EN Celebrities Ran For The Newborns!
TR Yaklaşık iki yıldır, tüm dünya modern çağın en ciddi sağlık krizlerinden biri olan COVID-19 salgını ile mücadele ediyor. Salgın, iş piyasasından sağlık hizmetlerine kadar hayatın çeşitli sektörlerinde büyük değişiklikle...
EN For almost two years now, the world has been struggling with one of the most serious health crises of the modern world, COVID-19 pandemic. While the pandemic has resulted in major changes in various sectors of life from...
Türgi keel | Inglise |
---|---|
dünya | world |
modern | modern |
ciddi | serious |
sağlık | health |
salgın | pandemic |
hayatı | life |
TR Salgın koşullarında yüz yüze gelemediğimiz ihtiyaç sahiplerine, ücretsiz ‘Hayata Destek Bilgi ve Destek Hattı’ başta olmak üzere yeni iletişim araçları aracılığıyla ulaştık, ulaşmayı sürdürüyoruz.
EN The ‘STL Information and Support Line’ helps people in need in Turkey amidst the coronavirus pandemic.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
salgın | pandemic |
ihtiyaç | need |
bilgi | information |
ve | and |
hattı | line |
olmak | the |
aracılığıyla | in |
TR Sivil toplum sektörünün bir üyesi olarak biz de, küresel düzeyde mücadele edilen salgın koşullarına göğüs gerdiğimiz bu dönemde, 27 Şubat vesilesiyle tüm sivil toplum paydaşlarının bu özel gününü kutluyoruz.
EN As a member of the civil society sector we celebrate this special day of all civil society stakeholders on the occasion of February 27th in this period when we stand up to conditions of a global pandemic.
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sivil | civil |
toplum | society |
üyesi | member of |
biz | we |
bu | this |
tüm | all |
özel | special |
kutluyoruz | we celebrate |
günü | day |
koşulları | conditions |
TR Salgın Günlerinde Kadın Hakları
EN Celebrities Ran For The Newborns!
TR Yaklaşık iki yıldır, tüm dünya modern çağın en ciddi sağlık krizlerinden biri olan COVID-19 salgını ile mücadele ediyor. Salgın, iş piyasasından sağlık hizmetlerine kadar hayatın çeşitli... Daha fazla
EN For almost two years now, the world has been struggling with one of the most serious health crises of the modern world, COVID-19 pandemic. While the pandemic has resulted in major changes in various... Read more
Türgi keel | Inglise |
---|---|
dünya | world |
modern | modern |
ciddi | serious |
sağlık | health |
salgın | pandemic |
TR WATAN, bulaşıcı hastalıkların ve salgın hastalıkların yayılmasını sınırlamak amacıyla güvenli, sağlıklı ve istikrarlı bir ortam sağlamak için kişisel hijyeni arttırmanın gerekliliğine inanmaktadır.
EN As a result of the deteriorating health situation in the camps, there is an urgent need to re-emphasise the issue of hygiene. This comes in light of the spread of the COVID-19 virus, which is still a matter of fear for all people- especially the
TR WATAN, bulaşıcı hastalıkların ve salgın hastalıkların yayılmasını sınırlamak için güvenli, sağlıklı ve istikrarlı bir ortam sağlamak için kişisel hijyenin artırılmasının gerekliliğine inanmaktadır. Bu, özellikle
EN WATAN begun a project to restore 200 houses in the countryside of Afrin. This project aims at enhancing housing conditions and seeks to lessen citizens’ sufferings. This project
Türgi keel | Inglise |
---|---|
watan | watan |
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu | STGM
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic | STGM
Türgi keel | Inglise |
---|---|
ve | and |
diğer | other |
bağlamında | in the context of |
sorunlar | problems |
raporu | report |
stgm | stgm |
ın | of |
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
ve | and |
diğer | other |
bağlamında | in the context of |
sorunlar | problems |
raporu | report |
ın | of |
TR 2022 yılında, salgın etkisinin kalkmasıyla birlikte sokağa fırlayacağız ve açık havada, meydanlarda, sokaklarda, parklarda… festival gibi festival yapacağız.
EN In 2022, with the end of the epidemic, we will jump out into the streets and hold festivals in the open air, in squares, streets, parks…
Türgi keel | Inglise |
---|---|
açık | open |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu | STGM
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic | STGM
Türgi keel | Inglise |
---|---|
ve | and |
diğer | other |
bağlamında | in the context of |
sorunlar | problems |
raporu | report |
stgm | stgm |
ın | of |
TR Küresel Salgın Döneminde Çalışma Hakkı ve Diğer İnsan Hakları İhlalleri Bağlamında Ev İşçilerinin Karşılaştıkları Sorunlar Raporu
EN Report on Problems Faced by Domestic Workers in the Context of the Right to Work and Other Human Rights Violations During the Global Pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
ve | and |
diğer | other |
bağlamında | in the context of |
sorunlar | problems |
raporu | report |
ın | of |
TR Hava saldırıları, silahlı çarpışmalar, yerle bir olmuş altyapı, hizmet veremeyecek duruma gelmiş hastaneler, salgın hastalıklar, kıtlık; Yemen’de sivil halk yıllardır süren savaşın sonuçları altında eziliyor
EN Air raids, ground fighting, devastated infrastructures, hardly any intact hospitals, epidemics, famine: the civilian population in Yemen has been suffering from the effects of war for years
Türgi keel | Inglise |
---|---|
hava | air |
yıllardır | for years |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
TR Sahne ve donanım hazırlama şirketi salgın için yeni bir sahne hazırlıyor
EN Staging and rigging company sets new stage during pandemic
Türgi keel | Inglise |
---|---|
sahne | stage |
şirketi | company |
salgın | pandemic |
Kuvatakse 50 tõlget 50 -st