EN Semrush reports start at just $1000 for our general reports. Other reports can vary in scope and size dictating a different price point. For more custom reports options, contact us for your personal report criteria and price.
{search} keeles Inglise saab tõlkida järgmisteks Türgi keel sõnadeks/fraasideks:
fuel | yakıt |
efficiency | bu verimlilik verimliliği verimliliğini |
reports | analiz bir için rapor raporlar raporları raporlarına raporlarını |
EN Semrush reports start at just $1000 for our general reports. Other reports can vary in scope and size dictating a different price point. For more custom reports options, contact us for your personal report criteria and price.
TR Semrush raporları genel raporlar için sadece 1000$'dan başlıyor. Diğer raporlar, farklı fiyatlara neden olan kapsam ve boyuta göre değişebilir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
semrush | semrush |
general | genel |
scope | kapsam |
other | diğer |
different | farklı |
at | de |
reports | raporları |
and | ve |
for | için |
EN Semrush reports start at just $1000 for our general reports. Other reports can vary in scope and size dictating a different price point. For more custom reports options, contact us for your personal report criteria and price.
TR Semrush raporları genel raporlar için sadece 1000$'dan başlıyor. Diğer raporlar, farklı fiyatlara neden olan kapsam ve boyuta göre değişebilir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
semrush | semrush |
general | genel |
scope | kapsam |
other | diğer |
different | farklı |
at | de |
reports | raporları |
and | ve |
for | için |
EN Semrush reports start at just $1000 for our general reports. Other reports can vary in scope and size dictating a different price point. For more custom reports options, contact us for your personal report criteria and price.
TR Semrush raporları genel raporlar için sadece 1000$'dan başlıyor. Diğer raporlar, farklı fiyatlara neden olan kapsam ve boyuta göre değişebilir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
semrush | semrush |
general | genel |
scope | kapsam |
other | diğer |
different | farklı |
at | de |
reports | raporları |
and | ve |
for | için |
EN Fuel cells containing fuel, powering portable electronic devices (e.g. cameras, cellular phones, laptop computers and camcorders).
TR Laptop, fotoğraf makinesi, cep telefonu benzeri cihazları şarj eden cihazlar
Inglise | Türgi keel |
---|---|
devices | cihazlar |
EN Experience X20 – a small pump with big power that’s built for better productivity, fuel efficiency, control and reliability.
TR X20’yi tecrübe edin. Daha iyi üretkenlik, yakıt verimliliği, kontrol ve güvenilirlik için üretilmiş, büyük güce sahip bu küçük pompayı tanıyın.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
experience | tecrübe |
fuel | yakıt |
control | kontrol |
reliability | güvenilirlik |
big | büyük |
small | küçük |
better | iyi |
for | için |
and | ve |
efficiency | verimliliği |
with | daha |
EN New winglets for more fuel-efficiency
TR Yakıt tasarrufu sağlayan yeni kanatçıklar
Inglise | Türgi keel |
---|---|
new | yeni |
fuel | yakıt |
EN To convert the chemical energy in the fuel into electrical energy, conventional power generation systems require a number of intermediate processes, each of which reduces the efficiency of the system
TR Buna ek olarak, hem anot hem katot katmanlarında kullanılan katalizörler sentezlenmekte, elektrolizör katmanlarının (plaka, levha, dizin) tasarımı da birim içinde yerli olarak yapılmaktadır
Inglise | Türgi keel |
---|---|
in | da |
EN Use easy reports to evaluate how well your link building strategy is being implemented and what you can to do to increase its efficiency.
TR Bağlantı kurma stratejinizin ne kadar iyi uygulandığını ve verimliliğini artırmak için ne yapabileceğinizi değerlendirmek için kolay raporlar kullanın.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
easy | kolay |
reports | raporlar |
well | iyi |
efficiency | verimliliğini |
link | bağlantı |
what | ne |
its | in |
and | ve |
increase | artırmak |
to | için |
EN Use easy reports to evaluate how well your link building strategy is being implemented and what you can to do to increase its efficiency.
TR Bağlantı kurma stratejinizin ne kadar iyi uygulandığını ve verimliliğini artırmak için ne yapabileceğinizi değerlendirmek için kolay raporlar kullanın.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
easy | kolay |
reports | raporlar |
well | iyi |
efficiency | verimliliğini |
link | bağlantı |
what | ne |
its | in |
and | ve |
increase | artırmak |
to | için |
EN No more digging through endless files on your computer — build, save and manage all your reports in the tool with a user-friendly interface. Organize reports by client profile with the Semrush Client Manager tool.
TR Artık bilgisayarınızdaki sonsuz dosyalar arasında gezinmeye gerek yok - tüm raporlarınızı kullanıcı dostu bir arayüzle araçta oluşturun, kaydedin ve yönetin. Semrush Client Manager aracıyla raporları müşteri profiline göre düzenleyin.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
files | dosyalar |
user | kullanıcı |
friendly | dostu |
build | oluşturun |
save | kaydedin |
semrush | semrush |
manager | manager |
reports | raporları |
client | müşteri |
and | ve |
manage | yönetin |
all | tüm |
by | göre |
the | artık |
a | bir |
no | yok |
EN AWS provides customers with on-demand access to third-party audit reports (such as our SOC 1 and SOC 2 reports) in AWS Artifact
TR AWS, müşterilere AWS Artifact üzerinden üçüncü taraf denetim raporlarına (SOC 1 ve SOC 2 raporları gibi) erişim imkanı vermektedir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
aws | aws |
customers | müşterilere |
access | erişim |
audit | denetim |
soc | soc |
artifact | artifact |
party | taraf |
third | üçüncü |
and | ve |
reports | raporlar |
as | gibi |
EN The Artifact Reports Console will list all available AWS Compliance Reports
TR Artifact Raporlar Konsolu, tüm erişilebilir AWS Uygunluk Raporlarını listeler
Inglise | Türgi keel |
---|---|
console | konsolu |
all | tüm |
available | erişilebilir |
aws | aws |
compliance | uygunluk |
artifact | artifact |
reports | raporlar |
EN Generate on-demand reports the moment you need them, or set a schedule and compile reports automatically on a regular basis, daily, weekly, monthly, or at any other interval
TR İhtiyaç duyduğunuz anda isteğe bağlı raporlar oluşturun veya bir zamanlama belirleyin ve raporları düzenli olarak, günlük, haftalık, aylık veya başka bir aralıkta otomatik olarak derleyin
Inglise | Türgi keel |
---|---|
regular | düzenli |
demand | isteğe |
daily | günlük |
weekly | haftalık |
monthly | aylık |
and | ve |
reports | raporları |
them | e |
or | veya |
automatically | otomatik olarak |
generate | oluşturun |
a | bir |
the | başka |
EN Leverage advanced reports to get a complete picture of your keyword rankings and make decisions about your SEO strategy and budget. In Ranktracker, you can build advanced reports in a matter of minutes.
TR Anahtar kelime sıralamalarınızın tam bir resmini elde etmek ve SEO stratejiniz ve bütçeniz hakkında kararlar almak için gelişmiş raporlardan yararlanın. Ranktracker'da birkaç dakika içinde gelişmiş raporlar oluşturabilirsiniz.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
reports | raporlar |
picture | resmini |
rankings | sıralamalarını |
decisions | kararlar |
seo | seo |
advanced | gelişmiş |
minutes | dakika |
complete | tam |
get | elde |
of | in |
about | hakkında |
and | ve |
a | birkaç |
in | içinde |
to get | almak |
EN You can see these reports daily, weekly, or even monthly, and these reports will also account for different languages and geographical locations
TR Bu raporları günlük, haftalık ve hatta aylık olarak görebilirsiniz ve bu raporlar farklı dilleri ve coğrafi konumları da hesaba katacaktır
Inglise | Türgi keel |
---|---|
account | hesaba |
geographical | coğrafi |
these | bu |
daily | günlük |
weekly | haftalık |
monthly | aylık |
you can see | görebilirsiniz |
and | ve |
different | farklı |
for | olarak |
reports | raporları |
locations | konumları |
EN The Boeing 737 - 800, which also provides fuel savings, has upgraded and redesigned interior configurations and has a capacity of 189 passengers.
TR Aynı zamanda yakıt tasarrufu sağlayan Boeing 737 - 800, iç konfigürasyonları ve tasarımı yenilenerek, 189 yolcu kapasitesine ulaşmıştır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fuel | yakıt |
boeing | boeing |
and | ve |
the | aynı |
EN New Mazda patent filings add more fuel to future RX rumours
TR Honda, fütüristik bir araç tasarımı için patent aldı!
Inglise | Türgi keel |
---|---|
to | için |
EN The integrity of its fuel line connector has been in question since 2018.
TR Bu yedinci geri çağırma oldu.
EN Honda issues NSX recalls to replace fuel tanks, third brake light
TR 30 adet Chevrolet Camaro, ilginç bir sebepten geri çağırılıyor!
Inglise | Türgi keel |
---|---|
to | geri |
EN Valves | Hydraulic | Air and fuel | Lifters and actuation | Eaton
TR Valfler | Hidrolik | Hava ve Yakıt | Yülselticiler ve Aktivasyon | Eaton
Inglise | Türgi keel |
---|---|
hydraulic | hidrolik |
air | hava |
and | ve |
fuel | yakıt |
eaton | eaton |
EN UK fuel duty freeze to continue as pump prices hit record levels
TR Honda'nın Gebze'deki fabrikası resmen kapatıldı
EN Soirées, Sojourns & Stories by Raffles highlights our luminous past and the iconic guests that fuel our reputation
TR Soirées, Sojourns & Stories by Raffles ışıltılı geçmişimizi ve ünlenmemize neden olan simgesel misafirlerimizi vurgular
Inglise | Türgi keel |
---|---|
raffles | raffles |
past | geçmiş |
iconic | simgesel |
by | by |
that | neden |
and | ve |
EN The low fuel consumption offered by these engines means considerable savings at the pump.
TR Bu motorlar tarafından sunulan düşük yakıt tüketimi, pompada önemli tasarruf anlamına gelir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
low | düşük |
fuel | yakıt |
consumption | tüketimi |
offered | sunulan |
engines | motorlar |
means | anlamına |
by | tarafından |
these | bu |
EN Car ownership costs come in two main forms: retail price and cost in use (fuel consumption, maintenance costs, and so on)
TR Araç sahipliği maliyetleri iki ana biçimde gelir: perakende fiyat ve kullanım maliyeti (yakıt tüketimi, bakım maliyetleri vb.)
Inglise | Türgi keel |
---|---|
ownership | sahipliği |
come | gelir |
main | ana |
retail | perakende |
price | fiyat |
fuel | yakıt |
consumption | tüketimi |
maintenance | bakım |
car | araç |
use | kullanım |
costs | maliyetleri |
and | ve |
cost | maliyeti |
two | iki |
EN • latest-generation engines, with the PureTech petrol units and BlueHDi diesel, for lower fuel consumption and CO2 emissions
TR • Daha düşük yakıt tüketimi ve CO2 emisyonları için PureTech benzin üniteleri ve BlueHDi dizel motorlu son nesil motorlar
EN The low fuel consumption offered by these engines (just 82 g/km of CO2 and 3.1 l/100 km for the BlueHDi 100 version and under 100 g/km for the petrol models) means considerable savings at the pump
TR Bu motorlar tarafından sunulan düşük yakıt tüketimi (sadece 82 g / km CO2 ve BlueHDi 100 modeli için 3.1 l / 100 km ve benzinli modeller için 100 g / km?nin altında), pompada önemli tasarruflar anlamına gelir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fuel | yakıt |
consumption | tüketimi |
offered | sunulan |
engines | motorlar |
km | km |
bluehdi | bluehdi |
petrol | benzinli |
models | modeller |
g | g |
and | ve |
these | bu |
at | nda |
low | düşük |
by | tarafından |
under | altında |
means | anlamına |
for | için |
of | in |
the | sadece |
EN FUEL: NEW NAMES AND NEW SYMBOLS
TR YAKIT: YENİ ADLAR VE YENİ SEMBOLLER
Inglise | Türgi keel |
---|---|
and | ve |
EN Munich now offers the world’s first car-sharing service that exclusively uses fuel-cell vehicles running on hydrogen: BeeZero.
TR Almanya’daki start up çevresi hiç bu kadar canlı olmamıştı. Başarılı iş kuran küçük girişimciler üzerine küçük bir seri. 1. Kısım: BT alanındaki start up’lar.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
on | üzerine |
now | bu |
the | bir |
EN 12.c.1. Amount of fossil-fuel subsidies per unit of GDP (production and consumption) and as a proportion of total national expenditure on fossil fuels
TR 12.c.1. Toplam ulusal fosil yakıt harcamalarına ve GSYH'ye (üretim ve tüketim) oranı olarak, fosil yakıtlara verilen sübvansiyon miktarı
Inglise | Türgi keel |
---|---|
c | c |
consumption | tüketim |
national | ulusal |
fuel | yakıt |
production | üretim |
amount | miktarı |
and | ve |
total | toplam |
of | olarak |
EN Ali Kibar, the Chairman of the Executive Board of Kibar Holding, said that fossil-fuel-based vehicles will maintain their dominance in the market for 10-15 years more despite the global trend of hybrid and electric cars.
TR Kibar Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ali Kibar, dünyadaki hibrit ve elektrikli otomobil akımına rağmen, fosil yakıtlı araçların 10-15 yıl daha pazar hakimiyetini koruyacaklarını söyledi.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
ali | ali |
kibar | kibar |
of | ın |
years | yıl |
hybrid | hibrit |
electric | elektrikli |
holding | holding |
vehicles | araçlar |
market | pazar |
despite | rağmen |
board | kurulu |
and | ve |
cars | araç |
more | daha |
the | otomobil |
EN Our online development portal brings developers from around the world together to collaborate and access the knowledge and insight that fuel successful solutions.
TR Çevrimiçi geliştirme portalımız, dünyanın dört bir yanından geliştiricileri, işbirliği yapmak ve başarılı çözümleri destekleyen bilgi ve öngörüyü kazandırmak adına bir araya getirir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
development | geliştirme |
brings | getirir |
developers | geliştiricileri |
world | dünyanın |
collaborate | işbirliği |
successful | başarılı |
solutions | çözümleri |
from | yanından |
insight | bilgi |
and | ve |
the | dört |
to | araya |
EN Boeing 737-800 with modern winglets for fuel efficient flying
TR Boeing 737-800 - Modern kıvrık kanatları ile daha fazla yakıt tasarrufu
Inglise | Türgi keel |
---|---|
modern | modern |
fuel | yakıt |
boeing | boeing |
with | ile |
for | fazla |
EN Fuel saving and reduction of CO2 emission with new winglets
TR Yeni Kanatçıklarla Karbondioksit Emiliminin Azaltılması ve Yakıt Tasarrufu
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fuel | yakıt |
and | ve |
new | yeni |
EN By starting to upgrade 31 Boeing 737-800 with new, fuel-efficient “Split Scimitar Winglets”, the SunExpress fleet further decreases its CO2 emission.
TR SunExpress, 31 adet Boeing 737-800 uçağını yakıt tasarrufu yapan “Split Scimitar Winglets” ile modernize ederek filosunun karbondioksit emilimini azalttı.
EN Visibility and control are two key factors that fuel the automotive industry to leap forward
TR Görüş netliği ve kontrol, otomotiv endüstrisine atılım yapması için yakıt sağlayan iki temel faktördür
Inglise | Türgi keel |
---|---|
control | kontrol |
key | temel |
fuel | yakıt |
automotive | otomotiv |
and | ve |
to | için |
EN With our supply chain solutions, you get to experience real results to fuel your growth continuously to have an edge over your competition at all times.
TR Tedarik zinciri çözümlerimiz ile, büyümenizi sürekli besleyerek firmanıza, rakipleriniz üzerinde sürekli avantaj kazandıracak somut sonuçlar elde edeceksiniz.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
supply | tedarik |
chain | zinciri |
get | elde |
continuously | sürekli |
EN The Boeing 737 - 800, which also provides fuel savings, has upgraded and redesigned interior configurations and has a capacity of 189 passengers.
TR Aynı zamanda yakıt tasarrufu sağlayan Boeing 737 - 800, iç konfigürasyonları ve tasarımı yenilenerek, 189 yolcu kapasitesine ulaşmıştır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fuel | yakıt |
boeing | boeing |
and | ve |
the | aynı |
EN Fuel business growth with zero trust
TR İşinizi sıfır güven yaklaşımıyla büyütün
Inglise | Türgi keel |
---|---|
zero | sıfır |
trust | güven |
EN Our online development portal brings developers from around the world together to collaborate and access the knowledge and insight that fuel successful solutions.
TR Çevrimiçi geliştirme portalımız, dünyanın dört bir yanından geliştiricileri, işbirliği yapmak ve başarılı çözümleri destekleyen bilgi ve öngörüyü kazandırmak adına bir araya getirir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
development | geliştirme |
brings | getirir |
developers | geliştiricileri |
world | dünyanın |
collaborate | işbirliği |
successful | başarılı |
solutions | çözümleri |
from | yanından |
insight | bilgi |
and | ve |
the | dört |
to | araya |
EN Solar Cell, Thermal Cell and Fuel Cell
TR Güneş Pili, Isıl Pil ve Yakıt Pili
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fuel | yakıt |
solar | güneş |
and | ve |
EN ASPİLSAN Enerji will launch the fuel cell during the SAHA EXPO 2021 fair, which will feature a number of firsts.
TR Birçok ilke imza atılacak olan SAHA EXPO 2021 fuarında, ASPİLSAN Enerji’de fuarda yakıt pilinin lansmanını yapacak.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fuel | yakıt |
of | ın |
a | bir |
will | yapacak |
which | olan |
EN Hydrogen will be used not just for today's applications and energy, but also for heat in industry and as a transportation fuel to reach zero carbon emissions
TR Sıfır karbon emisyonuna ulaşmak için, hidrojen yalnızca bugünkü kullanımları ve elektrik için değil, aynı zamanda endüstride ısı için ve ulaşımda yakıt olarak kullanılacaktır
Inglise | Türgi keel |
---|---|
hydrogen | hidrojen |
energy | elektrik |
fuel | yakıt |
zero | sıfır |
carbon | karbon |
heat | ısı |
and | ve |
a | aynı |
EN In this regard, as ASPİLSAN Enerji, we work with our Istanbul R&D Unit on the production (electrolyser) and use (fuel cells) of clean (green) hydrogen within the hydrogen ecosystem.
TR Bu bağlamda; ASPİLSAN Enerji olarak hidrojen ekosistemi içinde; temiz (yeşil) hidrojenin üretimi (elektrolizör) ve tüketimi (yakıt pilleri) konularında İstanbul Ar-Ge Birimimiz ile faaliyet göstermekteyiz.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
enerji | enerji |
fuel | yakıt |
clean | temiz |
hydrogen | hidrojen |
ecosystem | ekosistemi |
production | üretimi |
this | bu |
in | içinde |
and | ve |
green | yeşil |
EN Not only in land vehicles, but also in air (UAV-SHA) and sea vehicles, fuel cell vehicles are particularly convenient technologies for extending the duty term (submarine).
TR Yakıt pilli araçlar sadece kara araçlarında değil hava (İHA-SİHA) ve deniz araçlarında (denizaltı) görev süresini uzatmak için çok elverişli sistemlerdir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
vehicles | araçlar |
air | hava |
sea | deniz |
fuel | yakıt |
and | ve |
the | değil |
for | için |
EN At our Istanbul R&D Centre, ASPİLSAN Enerji continues to research PEM type fuel cells
TR ASPİLSAN Enerji İstanbul Ar-Ge Merkezimizde, PEM tipi yakıt pili geliştirme çalışmalarına devam etmektedir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
enerji | enerji |
continues | devam |
type | tipi |
fuel | yakıt |
EN Fuel cell designs can range from 50 watts to 100 kilowatts
TR 50 watt ile 100 kW seviyelerinde yakıt pili tasarımları yapılabilmektedir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fuel | yakıt |
to | ile |
designs | tasarımları |
EN Your overheads may include salik (toll), fuel and parking on your own as per your usage. Delivery and pick-up for the rental car might be charged extra.
TR Genel giderleriniz, kullanımınıza göre salik (gişe), yakıt ve otoparkı kendi başınıza içerebilir. Kiralık araç için teslimat ve teslim alma ekstra ücretlendirilebilir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fuel | yakıt |
rental | kiralık |
extra | ekstra |
delivery | teslimat |
and | ve |
usage | kullanım |
EN Always return the car with same level of fuel as was provided - take a picture before starting if required
TR Aynı yakıt seviyesine sahip araç - gerekirse çalıştırmadan önce bir resim çekin
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fuel | yakıt |
picture | resim |
same | bir |
EN Toyota is also a market leader in hydrogen fuel-cell vehicles
TR Toyota ayrıca hidrojen yakıt hücreli araçlarda pazar lideridir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
toyota | toyota |
also | ayrıca |
market | pazar |
hydrogen | hidrojen |
fuel | yakıt |
EN Soirées, Sojourns & Stories by Raffles highlights our luminous past and the iconic guests that fuel our reputation
TR Soirées, Sojourns & Stories by Raffles ışıltılı geçmişimizi ve ünlenmemize neden olan simgesel misafirlerimizi vurgular
Inglise | Türgi keel |
---|---|
raffles | raffles |
past | geçmiş |
iconic | simgesel |
by | by |
that | neden |
and | ve |
Kuvatakse 50 tõlget 50 -st