EN Turkey is among the top five countries with the highest increase in fixed Internet penetration in the one-year period of 2019-2020 (June) among the OECD countries (BTK 2021).
{search} keeles Inglise saab tõlkida järgmisteks Türgi keel sõnadeks/fraasideks:
EN Turkey is among the top five countries with the highest increase in fixed Internet penetration in the one-year period of 2019-2020 (June) among the OECD countries (BTK 2021).
TR Türkiye, OECD ülkeleri içinde 2019-2020 (Haziran) yılları arasındaki bir yıllık süreçte sabit internet yaygınlığı en çok artan ilk beş ülke arasında yer alıyor (BTK 2021).
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fixed | sabit |
internet | internet |
period | süre |
june | haziran |
year | yıllık |
turkey | türkiye |
countries | ülke |
highest | en |
among | bir |
the | arasında |
EN Clear differences between men and women emerged in Germany’s 2017 federal election: the CDU won 6.3 percentage points more votes among women than among men
TR 2017 genel seçimlerinde kadınlarla erkekler arasında net farklılıklar ortaya çıktı: Hristiyan Demokrat Parti CDU, kadınlardan erkeklerdekine kıyasla %6,3 daha yüksek bir oy oranına ulaştı
Inglise | Türgi keel |
---|---|
clear | net |
men | erkekler |
cdu | cdu |
between | arası |
more | daha |
the | arasında |
EN The Greens also recorded a markedly higher share of the vote among women (10.2 percent) than among men (7.6 percent)
TR Yeşiller partisi de, erkeklerin %7,6’sından oy almışken, kadınlarda %10,2 ile çok daha yüksek bir oy oranına ulaştı
Inglise | Türgi keel |
---|---|
greens | yeşiller |
vote | oy |
higher | daha yüksek |
also | de |
among | bir |
EN In the 2017 parliamentary elections, the right-wing populist party’s share of the vote was 16.3 percent among men and 9.2 percent among women
TR 2017 genel seçimlerinde sağ popülist bu parti erkeklerde %16,3’lük kadınlarda ise %9,2’lik bir oy oranına ulaştı
Inglise | Türgi keel |
---|---|
vote | oy |
right | sağ |
among | bir |
the | ise |
EN Climate change, access to water, energy costs and the health trend among consumers are among the trends facing the juice, nectar and still drinks industry.
TR İklim değişikliği, suya erişim, enerji maliyetleri ve tüketiciler arasındaki sağlık endişeleri; meyve suyu, nektar ve gazsız içecek endüstrisindeki eğilimler arasındadır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
change | değişikliği |
access | erişim |
energy | enerji |
costs | maliyetleri |
and | ve |
consumers | tüketiciler |
health | sağlık |
to | arasındaki |
water | suya |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN Once you start a group, Meetup goes to work. We'll announce your group to the right members in our 37M strong global community. Before you know it, you'll have members joining your community and showing up at your events.
TR Bir grup başlattığınızda Meetup işbaşı yapar. Grubunuzu 37 milyon kişilik güçlü küresel topluluğumuzdaki doğru üyelere haber veririz. Siz farkına bile varmadan yeni üyeler topluluğunuza katılır ve etkinliklerinize gelir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
meetup | meetup |
work | iş |
global | küresel |
strong | güçlü |
members | üyeler |
group | grup |
a | bir |
and | ve |
to | bile |
EN We have a detailed Acceptable Use policy, but much like the Community Guidelines they boil down into a few fairly simple concepts: play nicely, respect other members of the community and use common sense
TR Ayrıntılı bir Kabul Edilebilir Kullanım Politikamız vardır, ancak aynı Topluluk Kuralları gibi birkaç oldukça basit temele dayanır: Adil oyna, topluluğun diğer üyelerine saygı göster ve sağduyunu kullan
Inglise | Türgi keel |
---|---|
acceptable | kabul edilebilir |
detailed | ayrıntılı |
guidelines | kuralları |
use | kullanım |
simple | basit |
other | diğer |
community | topluluk |
a | birkaç |
and | ve |
respect | saygı |
the | aynı |
but | ancak |
EN Last.fm has a pretty open and respectful community, and we want it to stay that way. Our Community Guidelines lay down in clear terms what we consider unacceptable behaviour.
TR Last.fm oldukça açık ve saygılı bir topluluktur ve böyle kalmasını istiyoruz. Topluluk Kurallarımızda neleri kabul edilemez davranışlar olarak gördüğümüz açıkça belirtilmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
pretty | oldukça |
community | topluluk |
guidelines | kuralları |
last | last |
open | açık |
what | neleri |
and | ve |
that | böyle |
we | istiyoruz |
a | bir |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN Motivated Streamers, YouTube personalities, and game community managers can apply to participate. You must submit information about who you are and your channel, stream or community; then the SteelSeries team will evaluate your submission.
TR Motive Yayıncılar, YouTube kişilikleri ve oyun topluluk yöneticileri katılmak için başvurabilir. Kim olduğunuza ve kanal, yayın veya topluluğunuza dair bilgileri göndermeniz gerekiyor; sonra SteelSeries ekibi başvurunuzu değerlendirecek.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
youtube | youtube |
game | oyun |
community | topluluk |
managers | yöneticileri |
participate | katılmak |
must | gerekiyor |
information | bilgileri |
channel | kanal |
team | ekibi |
steelseries | steelseries |
or | veya |
and | ve |
to | için |
who | kim |
EN Humanitarian aid organization Support to Life reopened its community center, Support to Life House in Istanbul Küçükçekmece, which will provide services to the Syrian refugee community and host population
TR İnsani yardım kuruluşu Hayata Destek, İstanbul Küçükçekmece’de Suriyeli mültecilere ve ev sahibi topluma hizmet verecek toplum merkezi İstanbul Hayata Destek Evi’nin kapılarını yeniden açtı
Inglise | Türgi keel |
---|---|
organization | kuruluş |
community | toplum |
center | merkezi |
house | ev |
syrian | suriyeli |
support | destek |
aid | yardım |
services | hizmet |
and | ve |
to life | hayata |
EN Humanitarian aid organization Support to Life reopened its community center, Support to Life House in Istanbul Küçükçekmece, which will provide services to the Syrian refugee community and host population
TR İnsani yardım kuruluşu Hayata Destek, İstanbul Küçükçekmece’de Suriyeli mültecilere ve ev sahibi topluma hizmet verecek toplum merkezi İstanbul Hayata Destek Evi’nin kapılarını yeniden açtı
Inglise | Türgi keel |
---|---|
organization | kuruluş |
community | toplum |
center | merkezi |
house | ev |
syrian | suriyeli |
support | destek |
aid | yardım |
services | hizmet |
and | ve |
to life | hayata |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN We are conducing community based protection activities in 4 community centres we call Support to Life Houses
TR Hayata Destek Evleri ismini verdiğimiz 4 toplum merkezimizde toplum temelli koruma programı yürütüyoruz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
we | verdiğimiz |
community | toplum |
based | temelli |
protection | koruma |
support | destek |
to life | hayata |
EN Humanitarian aid organization Support to Life reopened its community center, Support to Life House in Istanbul Küçükçekmece, which will provide services to the Syrian refugee community and host population
TR Geçim Kaynağı Yaşam Kaynağı Ülkesini terk etmek zorunda kalmış yaklaşık 80 milyon insan
Inglise | Türgi keel |
---|---|
life | yaşam |
to | etmek |
in | yaklaşık |
its | ya |
EN Join a vivid community of 3D artists from around the world! Download free 3d models, engage with the community, share your work.
TR Canlı 3D sanatçı topluluğuna katılın dünyanın dört bir yanından! Ücretsiz 3B modelleri indirin, topluluğa katılın, çalışmalarınızı paylaşın.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
world | dünyanın |
download | indirin |
models | modelleri |
share | paylaşın |
artists | sanatçı |
join | katılın |
from | yanından |
a | bir |
the | dört |
EN Have attitudes towards the queer community changed in recent years in German society? We missed out on the chance for attitudes to the queer community to become mainstream
TR Alman toplumunda, kuir topluluğa olan yaklaşım konusunda son yıllarda bir değişim oldu mu? Kuir topluluğa yönelik tutumların ana akım haline geldiği anı biz kaçırdık
Inglise | Türgi keel |
---|---|
we | biz |
years | bir |
out | de |
become | olan |
EN Once you start a group, Meetup goes to work. We'll announce your group to the right members in our 37M strong global community. Before you know it, you'll have members joining your community and showing up at your events.
TR Bir grup başlattığınızda Meetup işbaşı yapar. Grubunuzu 37 milyon kişilik güçlü küresel topluluğumuzdaki doğru üyelere haber veririz. Siz farkına bile varmadan yeni üyeler topluluğunuza katılır ve etkinliklerinize gelir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
meetup | meetup |
work | iş |
global | küresel |
strong | güçlü |
members | üyeler |
group | grup |
a | bir |
and | ve |
to | bile |
EN We have a detailed Acceptable Use policy, but much like the Community Guidelines they boil down into a few fairly simple concepts: play nicely, respect other members of the community and use common sense
TR Ayrıntılı bir Kabul Edilebilir Kullanım Politikamız vardır, ancak aynı Topluluk Kuralları gibi birkaç oldukça basit temele dayanır: Adil oyna, topluluğun diğer üyelerine saygı göster ve sağduyunu kullan
Inglise | Türgi keel |
---|---|
acceptable | kabul edilebilir |
detailed | ayrıntılı |
guidelines | kuralları |
use | kullanım |
simple | basit |
other | diğer |
community | topluluk |
a | birkaç |
and | ve |
respect | saygı |
the | aynı |
but | ancak |
EN Last.fm has a pretty open and respectful community, and we want it to stay that way. Our Community Guidelines lay down in clear terms what we consider unacceptable behaviour.
TR Last.fm oldukça açık ve saygılı bir topluluktur ve böyle kalmasını istiyoruz. Topluluk Kurallarımızda neleri kabul edilemez davranışlar olarak gördüğümüz açıkça belirtilmektedir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
pretty | oldukça |
community | topluluk |
guidelines | kuralları |
last | last |
open | açık |
what | neleri |
and | ve |
that | böyle |
we | istiyoruz |
a | bir |
EN List of TOP 589 Community Management Agencies in the World. Discover the most skilled marketing agencies from our community to outsource your marketing to.
TR Dünya genelinde EN İYİ 589 Topluluk Yönetimi Ajanslar Listesi. Pazarlamanızı harici bir firmaya emanet için topluluğumuzdaki en yetenekli pazarlama ajanslarını keşfedin.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
list | listesi |
community | topluluk |
management | yönetimi |
world | dünya |
discover | keşfedin |
marketing | pazarlama |
most | en |
of | in |
agencies | ajanslar |
to | için |
EN For the past nine years this unique programme has worked to promote an understanding of peer review among journalists, policymakers and the public.
TR Son dokuz yılda bu eşsiz program hakem denetiminin gazeteciler, karar alıcılar ve kamu tarafından daha iyi anlaşılması için çalışmaktadır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
nine | dokuz |
unique | eşsiz |
programme | program |
journalists | gazeteciler |
and | ve |
public | kamu |
this | bu |
of | in |
EN Although it found praise among chemists – including the Dutch and American Chemical Societies – it did not become a success
TR Hollanda ve Amerikan Kimya Topluluklarına üye kimyacılardan övgüler almış olsa da başarı yakalayamamıştır
Inglise | Türgi keel |
---|---|
dutch | hollanda |
american | amerikan |
chemical | kimya |
success | başarı |
the | olsa |
and | ve |
EN Immediate access to important updatesProvides important updates even on weekends and holidays, which is unique among drug references
TR Önemli güncellemelere anında erişimÖnemli güncellemeleri hafta sonları ve tatil günlerinde bile sağlar ve bu özelliğiyle ilaç referansları arasında benzersizdir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
access | erişim |
updates | güncellemeleri |
weekends | hafta |
holidays | tatil |
drug | ilaç |
and | ve |
on | anında |
EN Issuing internal briefings to raise staff awareness of the subject and giving them tools and resources to further spread awareness among editors, board members and reviewers
TR Konu hakkında çalışanların bilincini artırmak ve onlara editörler, kurul üyeleri ve hakemler arasında da farkındalığı daha fazla yayacak araçlar ve kaynaklar sunmak üzere dahili brifingler vermek
Inglise | Türgi keel |
---|---|
internal | dahili |
raise | artırmak |
editors | editörler |
members | üyeleri |
and | ve |
resources | kaynaklar |
tools | araçlar |
to | hakkında |
them | onlara |
further | da |
EN As part of Elsevier?s diversity and inclusion strategy, we would like to track representation among authors, reviewers, and editors to address gender bias in publishing
TR Elsevier'in çeşitlilik ve kapsayıcılık stratejisi kapsamında, yayıncılıkta cinsiyet önyargısı konusunun üzerine eğilmek için yazarlar, hakemler ve editörler içinde cinsiyetlerin ne oranda temsil edildiğini takip etmek istiyoruz
Inglise | Türgi keel |
---|---|
s | s |
strategy | stratejisi |
authors | yazarlar |
editors | editörler |
gender | cinsiyet |
diversity | çeşitlilik |
we | istiyoruz |
track | takip |
and | ve |
of | in |
in | içinde |
EN Scout out the market situation before entering a new niche and find your place among the top players
TR Yeni bir nişe girmeden önce pazar durumunu keşfedin ve en iyi oyuncular arasındaki yerinizi bulun
Inglise | Türgi keel |
---|---|
players | oyuncular |
find | bulun |
market | pazar |
out | e |
and | ve |
new | yeni bir |
among | bir |
top | en |
EN Find the “low-hanging fruit” among your keyword ideas. Our KD score calculates how hard it will be to rank for your keyword based on the current top-ranking pages.
TR Anahtar kelime fikirleriniz arasındaki en kolay hedefi bulun. KD skorumuz, şu an ilk sıralarda yer alan sayfalara dayanarak anahtar kelimeniz için sıralanmanın ne kadar zor olacağını hesaplar.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
find | bulun |
based on | dayanarak |
hard | zor |
will | olacağını |
keyword | anahtar |
EN We support life solely on the basis of rights and needs with no discrimination among those in need.
TR Çalıştığımız bölgelerde, hiçbir çatışmanın tarafı olmadan insani ihtiyaçlara odaklanarak hayatı destekleriz.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
of | ın |
we support | destekleriz |
life | hayatı |
with | olmadan |
no | hiçbir |
among | bir |
need | ihtiyaç |
EN We assess your application according to our criteria and accept positive candidates among our approved suppliers to give them the opportunity to introduce and transmit their product/services to us more easily.
TR Başvurunuzu kriterlerimize dikkate alarak değerlendiriyor, olumlu adayları ürün/hizmetlerini bize daha kolay tanıtma ve ulaştırma olanağını elde edebilmeleri için onaylı tedarikçilerimiz arasına alıyoruz.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
positive | olumlu |
approved | onaylı |
product | ürün |
easily | kolay |
give | için |
and | ve |
us | bize |
EN Cross-device linking is the practice of associating different browsers and/or devices (such as mobile devices and televisions) based on information about the likely relationships among them.
TR Cihazlar arası bağlantı, aralarındaki olası ilişkiler hakkındaki bilgilere dayanarak farklı tarayıcıları ve/veya cihazları (mobil cihazlar ve televizyonlar gibi) ilişkilendirme uygulamasıdır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
devices | cihazlar |
mobile | mobil |
information | bilgilere |
relationships | ilişkiler |
linking | bağlantı |
about | hakkındaki |
based on | dayanarak |
and | ve |
different | farklı |
browsers | tarayıcılar |
or | veya |
EN The social and environmental demands of our planet today, require the adoption of specific certification tools for auditing social and environmental issues among companies and farmers
TR Gezegenimizin bugünkü sosyal ve çevresel talepleri, şirketler ve çiftçiler arasındaki sosyal ve çevresel sorunların denetlenmesine yönelik özel sertifikasyon araçlarının kullanılmasını gerektirir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
social | sosyal |
require | gerektirir |
certification | sertifikasyon |
our planet | gezegenimizin |
environmental | çevresel |
companies | şirketler |
and | ve |
tools | araçları |
issues | sorunları |
the | özel |
EN We launched the company in 1999 and are among the pioneers of cloud software in Europe
TR Şirketi 1999 yılında başlattık ve Avrupa'da bulut yazılımının öncüleri arasındayız
Inglise | Türgi keel |
---|---|
launched | başlattı |
in | yılında |
and | ve |
cloud | bulut |
software | yazılım |
of | nın |
EN "Reading Terminal Market in Philadelphia opened in 1892 and is a favorite among locals and visitors. Choose from ethnic restaurants, including the Food Network famed pork & roast beef at DiNic's."
TR "Burası mükemmel bir pazar alanı. Yiyecek olarak ne ararsanız var hepsi birbirinden leziz. Adeta panayır alanı gibi bir yer. Philadelphia'ya gelen çanı falan bırakıp buraya gelmeli!"
Inglise | Türgi keel |
---|---|
market | pazar |
food | yiyecek |
from | birbirinden |
in | yer |
at | mükemmel |
among | bir |
the | gibi |
and | gelen |
EN Be among the first ones to receive our latest news and offers
TR Son haber ve tekliflerimiz ilk olarak size ulaşsın
Inglise | Türgi keel |
---|---|
latest | son |
news | haber |
and | ve |
the | size |
to | olarak |
first | ilk |
EN Many other cross-chain protocols are in the process of being built or deployed on Binance Smart Chain. This will open up Ethereum assets, among others, to Binance Smart Chain DeFi investors. You can also stake Binance Coin (BNB) with Trust Wallet.
TR Diğer birçok çapraz zincir protokolü, Binance Akıllı Zincir üzerinde oluşturulma veya devreye alma sürecindedir. Bu, diğerlerinin yanı sıra Ethereum varlıklarını Binance Smart Chain DeFi yatırımcılarına açacaktır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
binance | binance |
chain | zincir |
ethereum | ethereum |
defi | defi |
investors | yatırımcılar |
cross | çapraz |
smart | akıllı |
other | diğer |
this | bu |
assets | varlıklar |
many | çok |
or | veya |
among | bir |
EN With a website icon, you will have the advantage of standing out among the sea of competitors, as a favicon helps users instantly identify your website
TR Bir web sitesi simgesiyle, kullanıcılara anında web sitenizi tanıma imkanı verdiğinden, rakiplerden oluşan bir denizde öne geçme şansı yakalayacaksınız
Inglise | Türgi keel |
---|---|
instantly | anında |
out | ne |
among | bir |
users | kullanıcı |
EN Create a unique slogan for your company. Select the best slogan from among hundreds of options.
TR Şirketiniz için eşsiz bir slogan oluşturun. Yüzlerce seçenek arasından en iyi sloganı seçin.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
slogan | slogan |
your | siz |
options | seçenek |
unique | eşsiz |
create | oluşturun |
best | en |
the best | iyi |
for | için |
from | arasından |
of | in |
among | bir |
EN Our collection of iconic hotels spans the globe. From Austin to Zimbali, our curated destinations are among the most-sought after by knowledgeable travelers.
TR Simgesel oteller koleksiyonumuz tüm küreye yayılmıştır. Austin’den Zimbali’ye kadar, özel tasarlanmış destinasyonlarımız bilgili gezginlerin en çok aradıkları arasındadır.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
iconic | simgesel |
hotels | oteller |
knowledgeable | bilgili |
most | en |
to | tüm |
the | özel |
EN Choose among elegant boardrooms, grand ballrooms and meeting rooms with smart technology. Natural light, pristine garden views and urban locations are three more reasons to choose Fairmont.
TR Şık yönetim kurulu odaları, büyük balo salonları ve akıllı teknoloji bulunan toplantı salonları arasında seçim yapın. Doğal ışık, bakir bahçe manzaraları ve kentsel konumlar Fairmont’u seçmek için fazladan üç nedendir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
rooms | odalar |
technology | teknoloji |
natural | doğal |
garden | bahçe |
views | manzaralar |
urban | kentsel |
smart | akıllı |
meeting | toplantı |
light | ışık |
and | ve |
are | bulunan |
choose | seçim |
locations | konumlar |
more | fazladan |
grand | büyük |
to | yapın |
EN For more than 25 years, Fairmont has been an environmental leader among eco-friendly hotels
TR 25 yılı aşkın zamandır, Fairmont çevre dostu oteller arasında bir çevresel liderdir
Inglise | Türgi keel |
---|---|
fairmont | fairmont |
hotels | oteller |
friendly | dostu |
for | aşkın |
environmental | çevresel |
eco | çevre |
EN Kyiv—Ukraine’s capital and largest city—is among Eastern Europe’s prime tourist destinations.
TR Ukrayna’nın başkenti ve en büyük şehri Kiev, Doğu Avrupa’nın önde gelen turist destinasyonlarından biridir.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
city | şehri |
kyiv | kiev |
tourist | turist |
capital | başkenti |
and | ve |
largest | büyük |
is | doğu |
EN CONCERN AMONG REFUGEES UNDER INTERNATIONAL PROTECTION
TR SINIR KÖYLERİNDE KAYIT SORUNLARI
EN Occurring just before the pandemic hit Turkey, this development caused concern among internationally protected refugees
TR Bu dönemde özellikle yeni doğan bebekler ve kronik rahatsızlığı olanlar gibi kırılgan grupların karşı karşıya olduğu risk çok daha büyüktü
Inglise | Türgi keel |
---|---|
this | bu |
the | gibi |
EN We now had to define a new ‘normal’ and respond to the changing and increasing needs of the most vulnerable among our clients.
TR Artık yeni bir ‘normal’ tanımlamak ve danışanlarımız olan dezavantajlı kesimlerin değişen ve artan ihtiyaçlarına cevap verebilmek zorundaydık.
Inglise | Türgi keel |
---|---|
define | tanımlamak |
normal | normal |
increasing | artan |
most | en |
and | ve |
needs | ihtiyaç |
new | yeni bir |
among | bir |
EN Digitalization and digital literacy were among the frequently discussed topics in the COVID-19 …
TR STÖ'lerin dijital kapasitelerinin ve becerilerinin gelişimine katkıda bulunmak hedefiyle Veri…
EN Purpose of this special day is to inspire more active participation in the civil society sector and encourage expansion of cooperation NGOs establish among each other and with public and private sectors
TR Bu özel günün amacı, sivil toplum sektörüne daha aktif bir katılım sağlanması için ilham vermek ve STK'ların hem kendi aralarının, hem de kamu ve özel sektör ile kurdukları ortaklık alanlarının genişlemesini teşvik etmek
Inglise | Türgi keel |
---|---|
active | aktif |
participation | katılım |
civil | sivil |
encourage | teşvik |
purpose | amacı |
society | toplum |
this | bu |
public | kamu |
day | gün |
and | ve |
sector | sektör |
among | bir |
of | in |
the | özel |
EN CONCERN AMONG REFUGEES UNDER INTERNATIONAL PROTECTION
TR SINIR KÖYLERİNDE KAYIT SORUNLARI
EN Occurring just before the pandemic hit Turkey, this development caused concern among internationally protected refugees
TR Bu dönemde özellikle yeni doğan bebekler ve kronik rahatsızlığı olanlar gibi kırılgan grupların karşı karşıya olduğu risk çok daha büyüktü
Inglise | Türgi keel |
---|---|
this | bu |
the | gibi |
Kuvatakse 50 tõlget 50 -st