EN If you have many brands, you can create multiple subscriptions to help manage your brands' social media profiles, and team members.
EN If you have many brands, you can create multiple subscriptions to help manage your brands' social media profiles, and team members.
TR Eğer birden fazla marka yönetiyorsanız, her markanız ve ilgili ekip arkadaşlarınız için ayrı ayrı abonelik oluşturabilirsiniz.
Inglés | Turco |
---|---|
team | ekip |
if | eğer |
multiple | birden fazla |
and | ve |
EN Special days are among the moments that brands attach great importance to and see as opportunities.Special days, which are recognized collectively or universally, are met with great interest by brands throughout the year
TR Özel günler, markaların bilhassa çok önemsediği ve fırsat olarak gördüğü günler arasındadır.Kolektif ya da evrensel düzeyde karşılık bulan özel günler, sene boyunca markalar tarafından ciddi bir ilgiyle karşılanır
Inglés | Turco |
---|---|
days | günler |
opportunities | fırsat |
and | ve |
among | bir |
brands | markalar |
by | tarafından |
the | özel |
EN We offer security products from the world's most well-known SSL brands. When you purchase an SSL certificate from us, you and your customers will receive the same certificate as you purchased directly from CAs (SSL brands).
TR Dünyanın en tanınmış SSL markalarına ait güvenlik ürünlerini sunuyoruz. Bizden bir SSL sertifikası satın aldığınızda, siz ve müşterileriniz doğrudan CA'lardan (SSL markalarından) satın aldığınız aynı sertifikayı alacaksınız.
Inglés | Turco |
---|---|
security | güvenlik |
most | en |
ssl | ssl |
brands | markalar |
directly | doğrudan |
known | tanınmış |
certificate | sertifikası |
products | ürünlerini |
purchase | satın |
and | ve |
the | aynı |
same | bir |
we offer | sunuyoruz |
EN We offer security products from the world's most well-known SSL brands. When you purchase an SSL certificate from us, you and your customers will receive the same certificate as you purchased directly from CAs (SSL brands).
TR Dünyanın en tanınmış SSL markalarına ait güvenlik ürünlerini sunuyoruz. Bizden bir SSL sertifikası satın aldığınızda, siz ve müşterileriniz doğrudan CA'lardan (SSL markalarından) satın aldığınız aynı sertifikayı alacaksınız.
Inglés | Turco |
---|---|
security | güvenlik |
most | en |
ssl | ssl |
brands | markalar |
directly | doğrudan |
known | tanınmış |
certificate | sertifikası |
products | ürünlerini |
purchase | satın |
and | ve |
the | aynı |
same | bir |
we offer | sunuyoruz |
EN Examples include Dorothy from Wizard of Oz, Forrest Gump, and wholesome skincare brands such as Dove or toy brands like Toys R Us.
TR Oz Büyücüsü'nden Dorothy, Forrest Gump ve Dove gibi sağlıklı cilt bakım markaları veya Toys R Us gibi oyuncak markaları örnek olarak verilebilir.
Inglés | Turco |
---|---|
brands | markalar |
or | veya |
examples | örnek |
and | ve |
as | gibi |
EN The Outlaw archetype should be used by brands that offer products to help retain values that prevailing ones often threaten. Examples of this archetype include Zorro and brands like Harley Davidson and MTV.
TR Haydut arketipi, hakim olanların sıklıkla tehdit ettiği değerlerin korunmasına yardımcı olacak ürünler sunan markalar tarafından kullanılmalıdır. Bu arketipe örnek olarak Zorro ile Harley Davidson ve MTV gibi markalar verilebilir.
Inglés | Turco |
---|---|
brands | markalar |
offer | sunan |
often | sıklıkla |
help | yardımcı |
products | ürünler |
examples | örnek |
this | bu |
by | tarafından |
and | ve |
the | gibi |
EN Brands offer products to help people perform at their best, and brands that offer solid products or services that help do a tough job efficiently and well.
TR Markalar, insanların en iyi performanslarını göstermelerine yardımcı olacak ürünler ve zor bir işi verimli ve iyi bir şekilde yapmalarına yardımcı olan sağlam ürünler veya hizmetler sunar.
Inglés | Turco |
---|---|
brands | markalar |
solid | sağlam |
efficiently | verimli |
job | iş |
offer | sunar |
products | ürünler |
do | işi |
or | veya |
help | yardımcı |
people | insanlar |
services | hizmetler |
and | ve |
best | en |
EN That is why brands that help people find love or friendship and fosters beauty, such as cosmetic brands, use the Lover archetype.
TR Bu nedenle, insanların aşkı veya arkadaşlığı bulmalarına yardımcı olan ve kozmetik markaları gibi güzelliği teşvik eden markalar Aşık arketipini kullanır.
Inglés | Turco |
---|---|
brands | markalar |
help | yardımcı |
and | ve |
people | insanlar |
use | kullan |
is | olan |
or | veya |
EN Examples of this archetype include Mary Poppins, health care brands, and brands like Johnson and Johnson, Campbell’s Soup, and Pampers.
TR Bu arketipin örnekleri arasında Mary Poppins, sağlık bakım markaları ve Johnson and Johnson, Campbell's Soup ve Pampers gibi markalar yer almaktadır.
Inglés | Turco |
---|---|
health | sağlık |
care | bakım |
brands | markalar |
examples | örnekleri |
this | bu |
and | ve |
EN Some brands use archetypes for brand storytelling, some brands channel archetypes for a specific marketing campaign
TR Bazı markalar arketipleri marka hikayesi anlatımı için kullanırken, bazı markalar arketipleri belirli bir pazarlama kampanyası için kanalize eder
Inglés | Turco |
---|---|
campaign | kampanyası |
brands | markalar |
marketing | pazarlama |
some | bazı |
brand | marka |
for | için |
EN See what keywords your competitors rank for in search and how much traffic each keyword brings them.
TR Rakiplerinizin aramada hangi anahtar kelimeler için sıralandığını ve her anahtar kelimenin ne kadar trafik getirdiğini görün.
Inglés | Turco |
---|---|
traffic | trafik |
see | görün |
what | ne |
and | ve |
EN This is the only report of its kind that brings important SEO metrics like backlinks, organic traffic and organic keywords together.
TR Bu rapor backlink, organik trafik ve organik anahtar kelimeler gibi önemli SEO ölçümlerini bir araya getiren tek rapordur.
Inglés | Turco |
---|---|
report | rapor |
seo | seo |
organic | organik |
traffic | trafik |
together | araya |
important | önemli |
this | bu |
keywords | anahtar |
and | ve |
EN See every keyword you rank for in the top 100, where you rank, and how much traffic each term brings you. Compare how you stack up against competitors at a glance.
TR İlk 100’de sıralandığınız her anahtar kelimeyi, hangi sırada yer aldığınızı ve her terimin size ne kadar trafik getirdiğini görün. Tek bakışta kendi durumunuzu rakiplerinizinkiyle karşılaştırın.
Inglés | Turco |
---|---|
traffic | trafik |
compare | karşılaştırın |
against | karşı |
see | görün |
keyword | anahtar |
at | de |
and | ve |
the | size |
in | yer |
a | tek |
EN Our new education and research resource portal brings you videos, articles, infographics and more on hot topics like active learning, diversity & inclusion and career planning.
TR Yeni eğitim ve araştırma kaynakları portalımız aktif öğrenme, çeşitlilik ve dahil etme ve kariyer planlaması gibi popüler konulardaki videolar, makaleler, bilgi grafikleri ve diğer şeyleri size sunuyor.
Inglés | Turco |
---|---|
new | yeni |
research | araştırma |
videos | videolar |
active | aktif |
career | kariyer |
diversity | çeşitlilik |
planning | planlaması |
education | eğitim |
and | ve |
more | dahil |
EN New acquisition brings auction monitoring into the Motorsport Network Driven Lifestyle Division.
TR Yeni haber kanalı Motorsport.tv Live’ın dört ana sunucusu açıklandı.
Inglés | Turco |
---|---|
new | yeni |
motorsport | motorsport |
the | dört |
EN The commercial leader brings NFL Game Pass, Eurosport Player, and BBC Studios experience to Motorsport Network’s flagship OTT platform.
TR OTT platformu Stock Car Brezilya Serisinin tüm yarışlarını canlı olarak yayınlayacak.
Inglés | Turco |
---|---|
platform | platformu |
to | tüm |
the | olarak |
EN The first thing Mexico’s Riviera Maya brings to mind is the beach, pristine and stretching to infinity
TR Meksika’nın Riviera Maya’sının akla ilk getirdiği şey, bakir ve sonsuzluğa uzanan kumsalıdır
Inglés | Turco |
---|---|
riviera | riviera |
beach | kumsal |
and | ve |
stretching | uzanan |
to | şey |
first | ilk |
EN Born in Tunis, Emel is a songwriter, composer, guitarist, and singer. She brings an amazing brand new sound to Tunisian music. Hearing her voice, we can evoke Joan Baez, Sister Marie Keyrou… read more
TR “Bulimik hastaları misali, Joan Baez, Bob Dylan, Şeyh İmam ve Marcel Khalife gibi onlarca müzisyeni bir arada dinleyerek büyüdüm.” Tunuslu şarkıcı Emel Mathlouthi, müzikal oburluğunu bu … Devamını oku
EN “Kibar Volunteers,” which brings all volunteering activities within the body of Kibar Holding and the Group Companies together under one roof, aim to contribute more to the benefit of society
TR Kibar Holding ve Grup Şirketlerinde yapılan tüm gönüllülük çalışmalarını tek çatı altında buluşturan “Kibar Gönüllülleri”, toplum yararına daha fazla katkı sağlamayı amaçlıyor
EN Each article is linked to a category so it brings contexts to your article, showing similar help content that can provide resourceful information for your users
TR Her makale bir kategoriyle bağlantılıdır, böylece makalenize bağlamlar getirir ve kullanıcılarınıza faydalı bilgiler sağlayabilecek benzer yardım içeriğini gösterir
Inglés | Turco |
---|---|
linked | bağlantılı |
brings | getirir |
similar | benzer |
help | yardım |
information | bilgiler |
your | ve |
article | bir |
users | kullanıcılar |
EN We proudly open Support to Life 360 to be a circle that brings together you valuable humanitarian…
TR Norveç Helsinki Komitesi (NHC) 2020/2021 Avrasya Sivil Toplum Programı desteği ile hayata…
EN Matsuhisa Paris brings a highly contemporary vision of Japanese cuisine in pure Nobu style!
TR Matsuhisa Paris, Japon mutfağına saf bir Nabu tarzı ile oldukça çağdaş bir vizyon getirir!
Inglés | Turco |
---|---|
paris | paris |
brings | getirir |
highly | oldukça |
japanese | japon |
pure | saf |
style | tarz |
contemporary | çağdaş |
in | da |
a | bir |
vision | vizyon |
EN The Journalists Network brings media professionals together worldwide. Chairperson Lea Sahay talks about the idea behind it.
TR “Journalists Network” iletişim ağı, dünyanın her yerindeki medya yapımcılarını bir araya getiriyor. Yönetim Kurulu Başkanı Lea Sahay ile, bunun arkasındaki düşünce hakkında konuştuk.
Inglés | Turco |
---|---|
network | iletişim |
brings | getiriyor |
media | medya |
behind | arkasındaki |
together | araya |
EN Combining versatile functional advantages with superior sleep technology, Somni Ionic Energy Bed Set brings a stylish interpretation to the bedrooms with the Loris headboard standing out with its modern design details.
TR Çok yönlü işlevsel avantajlarını üstün uyku teknolojisiyle buluşturan Somni Ionic Energy Yatak Seti, modern tasarım detaylarıyla öne çıkan Loris başlık ile yatak odalarına şık bir yorum getiriyor.
Inglés | Turco |
---|---|
functional | işlevsel |
sleep | uyku |
somni | somni |
bed | yatak |
brings | getiriyor |
headboard | başlık |
design | tasarım |
superior | üstün |
modern | modern |
stylish | şık |
details | detaylar |
advantages | avantajları |
a | bir |
EN This refined member of the Enlarge Sofa Series, which is separated from their counterparts with its ability to be a double bed of 140 cm, brings simplicity to your home with its modern stance.
TR 140 cm genişliğinde çift kişilik yatak olabilme özelliğiyle benzerlerinden ayrılan Enlarge Koltuk Serisi'nin bu rafine üyesi, modern duruşu ile evinize sadelik getiriyor.
Inglés | Turco |
---|---|
bed | yatak |
brings | getiriyor |
modern | modern |
double | çift |
this | bu |
member | üyesi |
EN Porn star brings daughter into 3some
TR Daringsex Ava Dalush Büyük Schlong ile Araba
Inglés | Turco |
---|---|
some | ile |
EN The European Cultural Foundation brings together the policymaking process and practices with the aim of improving artistic and cultural expression and making an impact on European cultural policies and strategies.
TR Avrupa Kültür Vakfı ( European Cultural Foundation) sanatsal ve kültürel ifade biçimlerini geliştirmek ve Avrupa kültür politikaları ve stratejilerinde etki yaratmak hedefiyle, politika üretim süreci ve uygulamayı bir araya getirir.
Inglés | Turco |
---|---|
brings | getirir |
process | süreci |
expression | ifade |
impact | etki |
foundation | vakfı |
and | ve |
cultural | kültürel |
european | avrupa |
policies | politikalar |
EN The use of energy and natural resources is increasing in the world and this brings environmental problems
TR Dünyada enerji ve doğal kaynakların kullanımı artmakta ve bu da çevre sorunlarını beraberinde getirmektedir
Inglés | Turco |
---|---|
of | ın |
energy | enerji |
natural | doğal |
and | ve |
in | da |
this | bu |
in the world | dünyada |
environmental | çevre |
use | kullanımı |
problems | sorunları |
resources | kaynaklar |
EN Dear users, Phemex believes in a blockchain-empowered future that brings richer, more meaningful lives for all. In this new financial paradigm, every individual can access infinite possibilities fr……
TR Sevgili kullanıcılar, Phemex, herkese daha zengin ve daha anlamlı yaşamlar getiren, blok zinciriyle güçlendirilmiş bir geleceğe inanıyor. Bu yeni finansal paradigmada, her birey aynı baş……
EN Our online development portal brings developers from around the world together to collaborate and access the knowledge and insight that fuel successful solutions.
TR Çevrimiçi geliştirme portalımız, dünyanın dört bir yanından geliştiricileri, işbirliği yapmak ve başarılı çözümleri destekleyen bilgi ve öngörüyü kazandırmak adına bir araya getirir.
Inglés | Turco |
---|---|
development | geliştirme |
brings | getirir |
developers | geliştiricileri |
world | dünyanın |
collaborate | işbirliği |
successful | başarılı |
solutions | çözümleri |
from | yanından |
insight | bilgi |
and | ve |
the | dört |
to | araya |
EN The FX9600 brings a new level of cost efficiency to passive UHF asset tracking and inventory management, without compromising performance
TR FX9600, performanstan ödün vermeden, pasif UHF varlık takibi ve envanter yönetimine yeni bir ekonomi düzeyi getiriyor
Inglés | Turco |
---|---|
brings | getiriyor |
level | düzeyi |
asset | varlık |
tracking | takibi |
inventory | envanter |
management | yönetimine |
without | vermeden |
and | ve |
a | bir |
new | yeni bir |
EN Zebra Aurora brings a new level of elegance and simplicity to controlling enterprise-wide manufacturing and logistics automation solutions
TR Zebra Aurora, kurum çapında üretim ve lojistik otomasyon çözümlerinin kontrolünde basitliği ve zerafeti yeni bir seviyeye taşır
Inglés | Turco |
---|---|
zebra | zebra |
aurora | aurora |
level | seviyeye |
logistics | lojistik |
automation | otomasyon |
enterprise | kurum |
manufacturing | üretim |
and | ve |
a | bir |
new | yeni bir |
EN Zebra Aurora™ brings a new level of elegance and simplicity to controlling enterprise-wide manufacturing and logistics automation solutions
TR Zebra Aurora™, kurum çapında üretim ve lojistik otomasyon çözümlerinin kontrolünde basitliği ve zerafeti yeni bir seviyeye taşır
EN Our brand-new pressing system brings a new level of intelligence, unlocking smarter decision making and realism
TR Yepyeni bir pres yapma sistemi, yeni bir zeka seviyesi katarak daha akıllı karar verme ve gerçekçiliğe olanak tanır
Inglés | Turco |
---|---|
system | sistemi |
level | seviyesi |
intelligence | zeka |
decision | karar |
smarter | akıllı |
and | ve |
a | bir |
new | yeni bir |
EN The first thing Mexico’s Riviera Maya brings to mind is the beach, pristine and stretching to infinity
TR Meksika’nın Riviera Maya’sının akla ilk getirdiği şey, bakir ve sonsuzluğa uzanan kumsalıdır
Inglés | Turco |
---|---|
riviera | riviera |
beach | kumsal |
and | ve |
stretching | uzanan |
to | şey |
first | ilk |
EN The first thing Mexico’s Riviera Maya brings to mind is the beach, pristine and stretching to infinity
TR Meksika’nın Riviera Maya’sının akla ilk getirdiği şey, bakir ve sonsuzluğa uzanan kumsalıdır
Inglés | Turco |
---|---|
riviera | riviera |
beach | kumsal |
and | ve |
stretching | uzanan |
to | şey |
first | ilk |
EN The comminution or desagglomeration of active pharmaceutical ingredients (API) is called micronization and brings about several advantages
TR Aktif ezca maddelerinin (API) ufalanması veya topaklarının çözülmesi mikronlaştırma olarak tanımlanır ve çeşitli avantajlar sağlayabilir
Inglés | Turco |
---|---|
active | aktif |
api | api |
advantages | avantajlar |
several | çeşitli |
and | ve |
or | veya |
EN Eco Clean technology brings totally chlorine-free-bleached TENCEL™ Modal fibers to the textile industry, offering one of the most responsible and cleanest choices within all existing modal fibers.
TR Öncü REFIBRA™ teknolojisi, saf yeni TENCEL™ Lyocell elyafını üretmek için ağaç hamurunun yanı sıra ileri dönüşümlü pamuklu giysi üretiminden kalan artıkları da kapsar.
EN Entertaining, informative and exciting, Deutschland Edition magazine brings you information about the big topics affecting the country
TR Deutschland Edition dergisi, sizi eğlenceli, bilgilendirici, sürükleyici bir tarzla ülkeyi etkileyen önemli konular hakkında bilgilendiriyor
Inglés | Turco |
---|---|
informative | bilgilendirici |
deutschland | deutschland |
affecting | etkileyen |
about | hakkında |
the | sizi |
and | bir |
EN IMEX ISTANBUL BRINGS TOGETHER ALL SEGMENTS OF THE INDUSTRY!
TR IMEX İSTANBUL SEKTÖRÜN TÜM KESİMLERİNİ BİR ARAYA GETİRİYOR!
Inglés | Turco |
---|---|
together | araya |
EN The first thing Mexico’s Riviera Maya brings to mind is the beach, pristine and stretching to infinity
TR Meksika’nın Riviera Maya’sının akla ilk getirdiği şey, bakir ve sonsuzluğa uzanan kumsalıdır
Inglés | Turco |
---|---|
riviera | riviera |
beach | kumsal |
and | ve |
stretching | uzanan |
to | şey |
first | ilk |
EN The first thing Mexico’s Riviera Maya brings to mind is the beach, pristine and stretching to infinity
TR Meksika’nın Riviera Maya’sının akla ilk getirdiği şey, bakir ve sonsuzluğa uzanan kumsalıdır
Inglés | Turco |
---|---|
riviera | riviera |
beach | kumsal |
and | ve |
stretching | uzanan |
to | şey |
first | ilk |
EN The European Cultural Foundation brings together the policymaking process and practices with the aim of improving artistic and cultural expression and making an impact on European cultural policies and strategies.
TR Avrupa Kültür Vakfı ( European Cultural Foundation) sanatsal ve kültürel ifade biçimlerini geliştirmek ve Avrupa kültür politikaları ve stratejilerinde etki yaratmak hedefiyle, politika üretim süreci ve uygulamayı bir araya getirir.
Inglés | Turco |
---|---|
brings | getirir |
process | süreci |
expression | ifade |
impact | etki |
foundation | vakfı |
and | ve |
cultural | kültürel |
european | avrupa |
policies | politikalar |
EN The FX9600 brings a new level of cost efficiency to passive UHF asset tracking and inventory management, without compromising performance
TR FX9600, performanstan ödün vermeden, pasif UHF varlık takibi ve envanter yönetimine yeni bir ekonomi düzeyi getiriyor
Inglés | Turco |
---|---|
brings | getiriyor |
level | düzeyi |
asset | varlık |
tracking | takibi |
inventory | envanter |
management | yönetimine |
without | vermeden |
and | ve |
a | bir |
new | yeni bir |
EN Our online development portal brings developers from around the world together to collaborate and access the knowledge and insight that fuel successful solutions.
TR Çevrimiçi geliştirme portalımız, dünyanın dört bir yanından geliştiricileri, işbirliği yapmak ve başarılı çözümleri destekleyen bilgi ve öngörüyü kazandırmak adına bir araya getirir.
Inglés | Turco |
---|---|
development | geliştirme |
brings | getirir |
developers | geliştiricileri |
world | dünyanın |
collaborate | işbirliği |
successful | başarılı |
solutions | çözümleri |
from | yanından |
insight | bilgi |
and | ve |
the | dört |
to | araya |
EN Support for Apache Hadoop 3.0 in EMR 6.0 brings Docker container support to simplify managing dependencies
TR EMR 6.0'da Apache Hadoop 3.0 desteği, bağımlılıkları yönetmeyi basitleştirmek için Docker container'ı desteği getiriyor
Inglés | Turco |
---|---|
support | desteği |
apache | apache |
emr | emr |
brings | getiriyor |
docker | docker |
container | container |
in | da |
EN The first thing Mexico’s Riviera Maya brings to mind is the beach, pristine and stretching to infinity
TR Meksika’nın Riviera Maya’sının akla ilk getirdiği şey, bakir ve sonsuzluğa uzanan kumsalıdır
Inglés | Turco |
---|---|
riviera | riviera |
beach | kumsal |
and | ve |
stretching | uzanan |
to | şey |
first | ilk |
EN The first thing Mexico’s Riviera Maya brings to mind is the beach, pristine and stretching to infinity
TR Meksika’nın Riviera Maya’sının akla ilk getirdiği şey, bakir ve sonsuzluğa uzanan kumsalıdır
Inglés | Turco |
---|---|
riviera | riviera |
beach | kumsal |
and | ve |
stretching | uzanan |
to | şey |
first | ilk |
EN The first thing Mexico’s Riviera Maya brings to mind is the beach, pristine and stretching to infinity
TR Meksika’nın Riviera Maya’sının akla ilk getirdiği şey, bakir ve sonsuzluğa uzanan kumsalıdır
Inglés | Turco |
---|---|
riviera | riviera |
beach | kumsal |
and | ve |
stretching | uzanan |
to | şey |
first | ilk |
EN The first thing Mexico’s Riviera Maya brings to mind is the beach, pristine and stretching to infinity
TR Meksika’nın Riviera Maya’sının akla ilk getirdiği şey, bakir ve sonsuzluğa uzanan kumsalıdır
Inglés | Turco |
---|---|
riviera | riviera |
beach | kumsal |
and | ve |
stretching | uzanan |
to | şey |
first | ilk |
Mostrando 50 de 50 traducciones