EN True industry-leading customer experience isn?t a vision. It?s a passion. A passion for our customers whose business is dependent on moving the right products to the right market at the right time.
"bring the passion" en Inglés se puede traducir en las siguientes palabras / frases en Turco:
EN True industry-leading customer experience isn?t a vision. It?s a passion. A passion for our customers whose business is dependent on moving the right products to the right market at the right time.
TR Sektör lideri, gerçek bir müşteri deneyimi, bir vizyon değildir. Bir tutkudur. İşleri doğru ürünün, doğru pazara, doğru zamanda taşınmasına bağlı olan müşterilerimiz için bir tutku.
Inglés | Turco |
---|---|
experience | deneyimi |
vision | vizyon |
market | pazara |
time | zamanda |
industry | sektör |
leading | lideri |
our customers | müşterilerimiz |
true | gerçek |
at | de |
customer | müşteri |
EN Bootstrapped by a small team with a big passion for technology and SEO.
TR Teknoloji ve SEO’ya büyük tutku besleyen küçük bir ekip tarafından başlatıldı.
Inglés | Turco |
---|---|
small | küçük |
team | ekip |
big | büyük |
technology | teknoloji |
and | ve |
by | tarafından |
a | bir |
EN We do serious things but with passion
TR Ciddi şeyler yapıyoruz ama tutkuyla
Inglés | Turco |
---|---|
serious | ciddi |
things | şeyler |
but | ama |
EN Your protection is more than just our priority. It’s our passion.
TR Korunmanız sadece önceliğimiz değil, tutkumuz.
Inglés | Turco |
---|---|
your | değil |
our | de |
just | sadece |
EN Passion Pit music, videos, stats, and photos | Last.fm
TR Passion Pit müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
Inglés | Turco |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
and | ve |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
EN Mina is an inclusive open source project uniting people around the world with a passion for decentralized technology and building what's next.
TR Kapsayıcı açık kaynaklı bir proje olan Mina dünyanın her yerinden merkeziyetsiz teknoloji için tutkulu kişileri bir araya getiriyor, geliştirmeleri onlarla birlikte yapıyor.
Inglés | Turco |
---|---|
open | açık |
world | dünyanın |
decentralized | merkeziyetsiz |
technology | teknoloji |
inclusive | kapsayıcı |
source | kaynaklı |
mina | mina |
project | proje |
building | yapı |
with | araya |
for | için |
EN If you love our products and are an advocate for the brand, or if you’re just a fan of the passion that gets poured into building SteelSeries products then, we want to equip and reward you.
TR Ürünlerimizi seviyorsanız ve markanın destekçisiyseniz veya SteelSeries ürünlerini oluşturan tutkunun hayranıysanız sizi ürünlerle donatıp ödüllendirmek isteriz.
Inglés | Turco |
---|---|
brand | markanın |
steelseries | steelseries |
products | ürünlerini |
and | ve |
or | veya |
EN It’s not just about your followers, concurrent viewers or subs, it’s about the passion and dedication that you put into your game
TR Bu sadece takipçileriniz, eşzamanlı izleyiciler veya altlarla alakalı değil, oyununuza koyduğunuz tutku ve özveriyle de ilgili
Inglés | Turco |
---|---|
about | ilgili |
its | bu |
or | veya |
and | ve |
EN We’re interested in the time you dedicate, the tone in which you interact with your viewers, and of course your passion towards all-things gaming.
TR Adadığınız zamanınız, izleyicilerinizle etkileşirken kullandığınız ton ve tabii ki oyunculukla ilgili her şeye karşı tutkunuzla ilgileniyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
of course | tabii |
time | zaman |
and | ve |
EN No matter your professional background, life experience or education; with passion and hard work you too can run your own successful Amway business.
TR Profesyonel geçmişiniz, hayat tecrübeniz veya eğitiminize bakılmaksızın; tutkunuzla ve çok çalışarak Amway İşi’nizi başarıyla yürütebilirsiniz.
Inglés | Turco |
---|---|
life | hayat |
amway | amway |
professional | profesyonel |
or | veya |
and | ve |
EN Against Juventus, Inter and their Global Main Partner Socios.com will honour the unique passion o (...)
TR Altı kez Super Bowl™ şampiyonu olan New England Patriots ve 2021 Supporters? Shield kaz (...)
Inglés | Turco |
---|---|
and | ve |
EN Let your chic hairstylist logo shine through, reflecting your talent and passion for hairstyling. Design your dream logo with ease through these flexible templates.
TR Şık kuaför logonuzun, yeteneğinizi ve saç stiline olan tutkunuzu yansıtacak şekilde parlamasını sağlayın. Esnek şablonlar sayesinde hayallerinizdeki logoyu kolaylıkla tasarlayın.
Inglés | Turco |
---|---|
logo | logoyu |
design | tasarlayın |
flexible | esnek |
templates | şablonlar |
with ease | kolaylıkla |
and | ve |
EN Do you have a passion for skincare and oral care? Tell everyone about FOREO and earn money at the same time! If you are a blogger or own your own website, we would love for you to join our affiliate program
TR Deri ve ağız bakımına karşı tutkunuz var mı? Herkese FOREO'dan bahsedin ve aynı zamanda para kazanın! Blog yazarıysanız ya da kendinize ait bir siteniz varsa, ortaklık programımıza katılmanızdan memnuniyet duyarız
Inglés | Turco |
---|---|
time | zamanda |
earn | kazanın |
if | varsa |
care | bakım |
program | programı |
and | ve |
the | aynı |
same | bir |
EN Her passion for computers and programming was behind her pursuit to earn a first-class higher diploma in Software Engineering.
TR Ayrıca bilgisayarlar ve programlama konularındaki tutkusu sayesinde Yazılım Mühendisliği alanında birinci sınıf yüksek öğrenim diploması almıştır.
Inglés | Turco |
---|---|
computers | bilgisayarlar |
and | ve |
programming | programlama |
higher | yüksek |
class | sınıf |
software | yazılım |
engineering | mühendisliği |
to | ayrıca |
a | birinci |
EN Mina is an inclusive open source project uniting people around the world with a passion for decentralized technology and building what's next.
TR Kapsayıcı açık kaynaklı bir proje olan Mina dünyanın her yerinden merkeziyetsiz teknoloji için tutkulu kişileri bir araya getiriyor, geliştirmeleri onlarla birlikte yapıyor.
Inglés | Turco |
---|---|
open | açık |
world | dünyanın |
decentralized | merkeziyetsiz |
technology | teknoloji |
inclusive | kapsayıcı |
source | kaynaklı |
mina | mina |
project | proje |
building | yapı |
with | araya |
for | için |
EN Marketing specialist at Logaster. Writes about smart ways of using web tools, plugins, and graphic editors. Manages visual content on Logaster’s website. Andriy’s passion is photography.
TR Logaster’da pazarlama uzmanı. Web araçlarını, eklentileri ve grafik düzenleyicileri ustaca kullanmanın yolları hakkında yazar. Logaster web sitesindeki görsel içeriği yönetir. Andriy’nin tutkusu fotoğrafçılıktır.
Inglés | Turco |
---|---|
marketing | pazarlama |
logaster | logaster |
ways | yollar |
of | ın |
plugins | eklentileri |
and | ve |
graphic | grafik |
visual | görsel |
content | içeriği |
tools | araçlarını |
about | hakkında |
at | nda |
website | web |
EN Passion, conviction, courage and vision: Özlem Türeci and Uğur Şahin have all of these. They are the dynamic couple behind Biontech.
TR Tutku, inanma, cesaret ve vizyon: Özlem Türeci ve Uğur Şahin’de bunların hepsi var. Biontech’in arkasındaki güçlü iki hayat arkadaşı.
Inglés | Turco |
---|---|
vision | vizyon |
behind | arkasındaki |
all | hepsi |
and | ve |
EN Your protection is more than just our priority. It’s our passion.
TR Korunmanız sadece önceliğimiz değil, tutkumuz.
Inglés | Turco |
---|---|
your | değil |
our | de |
just | sadece |
EN Meet local people interested in mobile technology. Gather to share your passion for technology and exchange ideas!
TR Mobil teknolojiyle ilgilenen yerel insanlarla tanışın. Teknoloji tutkunuzu paylaşmak ve fikir alışverişinde bulunmak için bir araya gelin!
Inglés | Turco |
---|---|
meet | tanışın |
local | yerel |
people | insanlarla |
interested | ilgilenen |
mobile | mobil |
ideas | fikir |
technology | teknoloji |
to share | paylaşmak |
and | ve |
to | araya |
for | için |
EN Passion Pit music, videos, stats, and photos | Last.fm
TR Passion Pit müzikleri, videoları, istatistikleri ve fotoğrafları | Last.fm
Inglés | Turco |
---|---|
music | müzikleri |
stats | istatistikleri |
and | ve |
last | last |
photos | fotoğrafları |
videos | videoları |
EN Dear Phemexers, It’s time to rekindle your burning passion and light it up with us here at Phemex! Check out our new Limited Time Task, “Deposit Bright” and light up as many boxes as you can ……
TR Sevgili Kullanıcılarımız, Haftanın en eğlenceli günü Cuma geldi çattı! Hafta sonuna giriş, ve dolayısıyla en eğlenceli ve en favori gün olan Cuma gününü daha da güzelleştirecek ……
EN You provide old favourites or new recipes filled with your own brand of passion and uniqueness
TR Markanızın sahip olduğu tutku ve özgünlükle eskiden beri sevdiklerinizi veya yeni tariflerinizi sunabilirsiniz
Inglés | Turco |
---|---|
new | yeni |
or | veya |
of | beri |
and | ve |
EN Are you looking for ways to transform your passion for gaming into a professional journey? Then a unique logo for a gaming channel is a must-have for you to represent your character in the world of games!
TR Oyunlara olan tutkunuzu profesyonel bir yolculuğa dönüştürmenin yollarını mı arıyorsunuz? Öyleyse, karakterinizi oyun dünyasında temsil etmek için benzersiz bir oyun logosu kanalı olmazsa olmaz.
Inglés | Turco |
---|---|
ways | yollar |
represent | temsil |
looking for | arıyorsunuz |
logo | logosu |
professional | profesyonel |
unique | benzersiz |
channel | kanal |
character | a |
of | in |
gaming | oyun |
EN For instance, red usually indicates passion, while blue is used to give a sense of security
TR Örneğin; kırmızı tutkuyu, mavi ise güven duygusunu aktarmak için kullanılır
Inglés | Turco |
---|---|
used | kullanılır |
blue | mavi |
of | in |
red | kırmızı |
give | için |
EN This archetype is sensitive and likes to please others with devotion and passion. The Lover has a desire to connect and interact with others.
TR Bu arketip hassastır ve başkalarını bağlılık ve tutkuyla memnun etmekten hoşlanır. Aşık, başkalarıyla bağlantı kurma ve etkileşim kurma arzusuna sahiptir.
Inglés | Turco |
---|---|
others | başkaları |
a | a |
interact | etkileşim |
and | ve |
this | bu |
EN The LifePoints Community is an exciting group of like-minded consumers who share a passion for building a better world and experiencing the value of their opinions
TR LifePoints Topluluğu, daha iyi bir dünya inşa etme ve fikirlerinin değerini deneyimleme tutkusunu paylaşan, benzer düşünen tüketicilerden oluşan heyecan verici bir gruptur
Inglés | Turco |
---|---|
community | topluluğu |
exciting | heyecan verici |
share | paylaş |
world | dünya |
building | inşa |
like | benzer |
the | etme |
better | daha iyi |
of | in |
and | ve |
value | bir |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
Inglés | Turco |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
Inglés | Turco |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
Inglés | Turco |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
Inglés | Turco |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
Inglés | Turco |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
Inglés | Turco |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
Inglés | Turco |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
Inglés | Turco |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
Inglés | Turco |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN "Rent some bikes go there and peddle away. Loads of fun, good training. Bring snacks or why not bring a basket of them. You can turn it to a full day thing without being bored."
TR "Piknik ve ucurtma ucurmak icin harika bir yer! Ucak pistinde bisiklet scooter surebilir paten kaykay vs kayabilirsiniz. Cevresinde dolasabileceginiz bir parkida var!"
Inglés | Turco |
---|---|
good | harika |
bikes | bisiklet |
and | ve |
a | bir |
of | yer |
EN We provide platforms and partner in programs that facilitate collaboration. We help bring other stakeholders, including the public, into the world of research.
TR Ortak çalışmayı kolaylaştıran platformlar ve ortaklık programları sağlarız. Kamu da dahil olmak üzere diğer paydaşların araştırma dünyasına çekilmesine yardımcı oluruz.
Inglés | Turco |
---|---|
platforms | platformlar |
other | diğer |
of | ın |
research | araştırma |
we provide | sağlarız |
in | da |
help | yardımcı |
provide | sağlar |
partner | ortak |
world | dünyasına |
and | ve |
programs | programları |
public | kamu |
the | olmak |
including | dahil |
EN Our publishing and support teams bring the same expertise to you that we share with Cell and Lancet, and together we are fully committed to your publishing and financial success.
TR Yayıncılık ve destek ekiplerimiz size Cell ve Lancet ile paylaştığımız aynı uzmanlığı sunuyor ve kendimizi sizinle birlikte yayıncılık ve finansal başarılarınıza adamış durumdayız.
Inglés | Turco |
---|---|
publishing | yayıncılık |
support | destek |
financial | finansal |
success | başarı |
are | sunuyor |
with | sizinle |
and | ve |
the | aynı |
to | birlikte |
EN "We launched quickly in April 2020 to bring remote learning to children throughout the UK during the coronavirus pandemic
TR "Koronavirüs pandemisi sırasında Birleşik Krallık'taki çocuklara uzaktan öğrenme imkanı sunmak için Nisan 2020'de hızlı bir başlangıç yaptık
Inglés | Turco |
---|---|
april | nisan |
remote | uzaktan |
coronavirus | koronavirüs |
pandemic | pandemisi |
children | çocuklara |
quickly | hızlı |
during | sırasında |
learning | öğrenme |
bring | için |
EN Science & People: This is a series of events organized by Elsevier which bring together researchers and the interested public to discuss the latest science, technology and medical research
TR Science & People: En son bilim, teknoloji ve tıp araştırmalarını tartışmaları için araştırmacılar ve halktan konuya ilgi duyan kişileri bir araya getiren ve Elsevier tarafından düzenlenen bir dizi etkinliktir
Inglés | Turco |
---|---|
series | dizi |
researchers | araştırmacılar |
interested | ilgi |
medical | tıp |
elsevier | elsevier |
technology | teknoloji |
science | bilim |
and | ve |
by | tarafından |
latest | en |
the latest | son |
of | in |
a | bir |
bring | için |
to | araya |
EN Bring your product to life and create instant brand awareness with a banner ad placement
TR Banner reklam yerleşimi ile ürününüze hayat verin ve anında marka bilinci oluşturun
Inglés | Turco |
---|---|
life | hayat |
instant | anında |
ad | reklam |
create | oluşturun |
brand | marka |
and | ve |
with | ile |
EN Create portals with individual URLs and passwords, set reports you want to share, and send credentials to your clients to bring reporting to a new level.
TR Bireysel URL'ler ve parolalarla portallar oluşturun, paylaşmak istediğiniz raporları ayarlayın ve raporlamayı yeni bir düzeye getirmek için müşterilerinize kimlik bilgileri gönderin.
Inglés | Turco |
---|---|
set | ayarlayın |
credentials | kimlik |
you want | istediğiniz |
reporting | raporlamayı |
create | oluşturun |
individual | bireysel |
to share | paylaşmak |
reports | raporları |
and | ve |
a | bir |
send | gönderin |
bring | için |
new | yeni bir |
EN Monitor your customers’ opinion and jump to the very review you need to reply. The tool will bring you to the platform where the review has been created, so that you’ll be able to respond to it quickly.
TR Müşterilerinizin görüşlerini takip edin ve yanıtlamanız gereken değerlendirmeye geçiş yapın. Araç, sizi değerlendirmenin oluşturulduğu yere götürür bu sayede daha hızlı cevap verebilirsiniz.
Inglés | Turco |
---|---|
need | gereken |
your customers | müşterilerinizin |
quickly | hızlı |
to | yapın |
the | araç |
that | sizi |
and | ve |
EN <strong>Organic traffic research</strong> - See what keywords your competitors are ranking for and which pages bring the most search engine traffic.
TR <strong>Organik trafik araştırması</strong> - Rakiplerinizin hangi anahtar kelimeler için sıralandığını ve hangi sayfaların en fazla arama motoru trafiği getirdiğini görün.
Inglés | Turco |
---|---|
organic | organik |
strong | strong |
research | araştırması |
see | görün |
engine | motoru |
keywords | anahtar |
most | en |
search | arama |
traffic | trafik |
and | ve |
pages | sayfalar |
bring | için |
the | kelimeler |
EN Monitor your SEO health, check your backlinks, and see all the keywords that bring you traffic.
TR SEO sağlığınızı izleyin, backlinklerinizi denetleyin, ve size trafik getiren tüm anahtar kelimeleri görün.
Inglés | Turco |
---|---|
seo | seo |
health | sağlığı |
keywords | anahtar |
traffic | trafik |
monitor | izleyin |
see | görün |
all | tüm |
and | ve |
the | size |
EN 3/ See keywords that bring you traffic
TR 3/ Size trafik getiren anahtar kelimeleri görün
Inglés | Turco |
---|---|
see | görün |
keywords | anahtar |
traffic | trafik |
you | size |
EN ScienceDirect is Elsevier?s leading information solution for researchers who strive to bring innovations, products and technologies to market.
TR ScienceDirect, Elsevier'in yenilikler, ürünler ve teknolojiler getirmek için çalışan araştırmacılara yönelik en önemli bilgi çözümüdür.
Inglés | Turco |
---|---|
information | bilgi |
innovations | yenilikler |
technologies | teknolojiler |
sciencedirect | sciencedirect |
and | ve |
leading | en |
products | ürünler |
bring | için |
EN We organize round table meetings that bring together all stakeholders such as public authorities, civil society actors, academics and syndicate representatives.
TR Çocuk işçiliği ile ilgili kamu, sivil toplum, akademi ve sendika temsilcileri gibi konuyla ilgili çalışma yürüten tüm paydaşları yan yana getirdiğimiz yuvarlak masa toplantıları organize ediyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
round | yuvarlak |
civil | sivil |
representatives | temsilcileri |
organize | organize |
society | toplum |
and | ve |
all | tüm |
public | kamu |
meetings | toplantıları |
bring | ile |
as | gibi |
EN Our Meetups bring dads together for playdates, Dads' Nights Out, educational workshops, and special events."
TR Meetup etkinliklerimiz sayesinde babalar oyun buluşmaları, Babalar Gecesi, eğitim amaçlı atölyeler ve özel etkinliklerle bir araya geliyor."
Inglés | Turco |
---|---|
educational | eğitim |
workshops | atölyeler |
events | etkinliklerle |
out | e |
and | ve |
together | araya |
EN Monitor and analyze all the backlinks you have found or built for your website.Be the first to know when the links get lost and bring them back to life.
TR Web siteniz için bulduğunuz veya oluşturduğunuz tüm backlinkleri izleyin ve analiz edin. Bağlantılar kaybolduğunda ilk öğrenen siz olun ve onları hayata döndürün.
Inglés | Turco |
---|---|
analyze | analiz |
website | web |
your website | siteniz |
get | edin |
to life | hayata |
all | tüm |
or | veya |
first | ilk |
and | ve |
links | bağlantılar |
bring | için |
Mostrando 50 de 50 traducciones