EN You can contact us in Turkey and abroad on a special number
EN You can contact us in Turkey and abroad on a special number
TR Türkiye içerisinde veya dışında farketmez, sana özel bir numaramız var
Inglés | Turco |
---|---|
turkey | türkiye |
you | sana |
and | özel |
in | içerisinde |
EN Kaya emphasized that when supported with access to relevant expertise, refugees have the capacity to make significant contributions to the economy and she shared a number of examples from Turkey and abroad.
TR Kaya, göçmen ve mültecilerin piyasaya katılımlarında uzmanlık desteği aldıkları koşulda ekonomiye ciddi katkı yapabilme potansiyeli olduğuna dikkat çekerek Türkiye ve dünyadan bazı örnekleri paylaştı.
Inglés | Turco |
---|---|
expertise | uzmanlık |
refugees | mültecilerin |
turkey | türkiye |
examples | örnekleri |
and | ve |
to | bazı |
EN Kaya emphasized that when supported with access to relevant expertise, refugees have the capacity to make significant contributions to the economy and she shared a number of examples from Turkey and abroad.
TR Kaya, göçmen ve mültecilerin piyasaya katılımlarında uzmanlık desteği aldıkları koşulda ekonomiye ciddi katkı yapabilme potansiyeli olduğuna dikkat çekerek Türkiye ve dünyadan bazı örnekleri paylaştı.
Inglés | Turco |
---|---|
expertise | uzmanlık |
refugees | mültecilerin |
turkey | türkiye |
examples | örnekleri |
and | ve |
to | bazı |
EN 2 years living/traveling abroad with very little time spent sightseeing.
TR 2 yıl yurtdışında yaşamak/gezmek, gezmek için çok az zaman harcamak.
Inglés | Turco |
---|---|
little | az |
time | zaman |
abroad | için |
years | yıl |
with | çok |
EN Nothing’s as easy as sticking your foot in it when you’re abroad. But don’t worry. Here the do's and don’ts.
TR Yenilikçi, uluslararası, küresel çapta ağın parçası: Alman üniversitelerinin başarısındaki beş etken.
Inglés | Turco |
---|---|
the | alman |
in | beş |
EN Working abroad: find out here why people go to other countries and what they expect there.
TR Bir başka ülkede modern çalışma : İnsanların neden yurt dışına gittiklerini ve bundan ne beklediklerini burada öğrenebilirsin.
Inglés | Turco |
---|---|
other | başka |
countries | ülkede |
working | çalışma |
here | burada |
what | ne |
and | ve |
why | neden |
EN consolidating intra-organizational democracy; developing CSOs' engagement in communication and cooperation, both within the country and abroad, among themselves as well as with central/local public administrations or private sector
TR Örgüt içi demokrasilerin pekiştirilmesi; STÖ’lerin yurtiçi ve yurtdışında kendi aralarında ve devlet/yerel yönetim veya özel sektör gibi diğer alanlarla iletişim ve işbirliğinin geliştirilmesi,
Inglés | Turco |
---|---|
communication | iletişim |
local | yerel |
sector | sektör |
developing | geliştirilmesi |
and | ve |
or | veya |
EN Guideline on Procurement and Use of Medicines from Abroad has been Amended
TR Yurt Dışından İlaç Temini ve Kullanım Kılavuzu Güncellendi
Inglés | Turco |
---|---|
and | ve |
use | kullanım |
EN We believe that increasing visitor participation from abroad and promoting participating brands better would bring higher ?
TR Biz, katılımda bulunduğumuz ?
Inglés | Turco |
---|---|
we | biz |
EN All of the activities carried out in Turkey and abroad regarding the promotion and visitor activities for our exhibition are listed below
TR Fuarımızın tanıtımı ve ziyaretçi çalışmaları için yurt içinde ve yurt dışında yapılan tüm çalışmalar aşağıda yer almaktadır
Inglés | Turco |
---|---|
visitor | ziyaretçi |
activities | çalışmaları |
all | tüm |
in | da |
and | ve |
of | in |
for | için |
EN Our exhibitions will be promoted to sector associations, chambers, foundations and similar organizations which have potential buyers in abroad. Potential buyers will be reached through these organizations.
TR Yurt dışındaki potansiyel alıcıların bulunduğu sektör dernekleri, odaları, vakıfları ve benzeri kuruluşlarına fuarlarımızın tanıtımı yapılacaktır. Bu kuruluşlar kanalıyla potansiyel alıcılara ulaşılacaktır.
Inglés | Turco |
---|---|
sector | sektör |
organizations | kuruluşlar |
potential | potansiyel |
these | bu |
and | ve |
EN Joint activities will be carried out with sectoral associations, chambers, foundations and all professional organizations in all specified countries abroad.
TR Yurt dışında belirlenmiş tüm ülkelerdeki sektörel dernekler, odalar, vakıflar ve tüm meslek örgütleri ile ortak çalışmalar yürütülecektir.
Inglés | Turco |
---|---|
joint | ortak |
associations | dernekler |
countries | ülkelerdeki |
organizations | örgütleri |
and | ve |
out | dışında |
all | tüm |
EN We will have a stand at exhibitions where mutual activities carry out in Turkey and abroad. Our exhibition will be promoted at our stand.
TR Yurt içinde ve yurtdışında karşılıklı çalışma yapılan fuarlarda standımız olacaktır. Standımızda fuarımızın tanıtımı yapılacaktır.
Inglés | Turco |
---|---|
at | nda |
and | ve |
in | içinde |
will | olacaktır |
EN Announcements of our exhibition will be made at home and abroad during the events such as conferences, congresses, confexes related to the sectors that our exhibitions covers.
TR Yurt içinde ve yurtdışında, fuarlarımızın sektörleri ile ilgili konferans, kongre, confex gibi etkinliklerde fuarımızın duyuruları yapılacaktır.
Inglés | Turco |
---|---|
announcements | duyurular |
related | ilgili |
at | nda |
and | ve |
to | içinde |
EN Activities will be carried out through our representatives in different countries abroad. Our representatives will announce our exhibitions in the country and region in which they are responsible.
TR Yurt dışında farklı ülkelerdeki temsilcilerimiz kanalıyla çalışmalar yapılacaktır. Temsilcilerimiz sorumlu oldukları ülke ve bölgede fuarlarımızı duyuracaktır.
Inglés | Turco |
---|---|
responsible | sorumlu |
out | dışında |
different | farklı |
and | ve |
country | ülke |
countries | ülkelerdeki |
EN Announcements will be made in the region where they are abroad, through our solution partners in the country.
TR Yurt içinde bulunan çözüm ortaklarımız vasıtası ile yurtdışında bulundukları bölgede duyurular yapılacaktır.
Inglés | Turco |
---|---|
announcements | duyurular |
are | bulunan |
solution | çözüm |
in | içinde |
EN You can contact us in Turkey and abroad on a special number
TR Türkiye içerisinde veya dışında farketmez, sana özel bir numaramız var
Inglés | Turco |
---|---|
turkey | türkiye |
you | sana |
and | özel |
in | içerisinde |
EN consolidating intra-organizational democracy; developing CSOs' engagement in communication and cooperation, both within the country and abroad, among themselves as well as with central/local public administrations or private sector
TR Örgüt içi demokrasilerin pekiştirilmesi; STÖ’lerin yurtiçi ve yurtdışında kendi aralarında ve devlet/yerel yönetim veya özel sektör gibi diğer alanlarla iletişim ve işbirliğinin geliştirilmesi,
Inglés | Turco |
---|---|
communication | iletişim |
local | yerel |
sector | sektör |
developing | geliştirilmesi |
and | ve |
or | veya |
EN We are also making a difference abroad with our flexibility
TR Yurt dışında ise esnekliğimizle fark yaratıyoruz
Inglés | Turco |
---|---|
difference | fark |
EN Nothing’s as easy as sticking your foot in it when you’re abroad. But don’t worry. Here the do's and don’ts.
TR Yenilikçi, uluslararası, küresel çapta ağın parçası: Alman üniversitelerinin başarısındaki beş etken.
Inglés | Turco |
---|---|
the | alman |
in | beş |
EN Working abroad: find out here why people go to other countries and what they expect there.
TR Bir başka ülkede modern çalışma : İnsanların neden yurt dışına gittiklerini ve bundan ne beklediklerini burada öğrenebilirsin.
Inglés | Turco |
---|---|
other | başka |
countries | ülkede |
working | çalışma |
here | burada |
what | ne |
and | ve |
why | neden |
EN With more than 1.8 million members in 420 cities worldwide, the Munich-based company is one of the largest networks and information portals for people living abroad
TR Dünyanın çapında 420 kentte 1,8 milyondan fazla üyesi olan Münih merkezli şirket, yurtdışında yaşayan insanlar için en kapsamlı ağ ve bilgi portallarından biri
Inglés | Turco |
---|---|
million | milyondan |
living | yaşayan |
munich | münih |
based | merkezli |
company | şirket |
information | bilgi |
largest | en |
and | ve |
worldwide | çapında |
more | fazla |
people | insanlar |
for | için |
is | olan |
EN 11. The strong foreign trade effort is supported by 140 German Chambers of Commerce Abroad (AHKs) in 92 countries with a total of over 50,000 members.
TR 11. Güçlü yurt dışı ekonomik faaliyetleri, 92 ülkede bulunan ve toplam üye sayıları 50 binin üzerinde olan 140 Alman yurt dışı ticaret odası tarafından destekleniyor.
Inglés | Turco |
---|---|
strong | güçlü |
members | üye |
countries | ülkede |
by | tarafından |
is | bulunan |
commerce | ticaret |
EN 12. The AHK India has over 5,500 German and Indian members, which makes it the largest German chamber of commerce abroad.
TR 12. Hindistan’daki yurt dışı ticaret odasının Alman ve Hintli üyelerinin sayısı 5.500’ün üzerinde. Bu özelliğiyle buradaki ticaret odası, Almanya’nın en büyük yurt dışı ticaret odası.
Inglés | Turco |
---|---|
indian | hintli |
commerce | ticaret |
members | üyelerinin |
has | bu |
and | ve |
EN He went abroad to study and did a degree in computer science at the Technical University of Munich from 1996 to 2001
TR Eğitim almak için yurt dışına gitmiş ve 1996’dan 2001’e kadar öğrenim gördüğü Münih Teknik Üniversitesi’nde enformatik dalından mezun olmuş
Inglés | Turco |
---|---|
technical | teknik |
munich | münih |
of | in |
and | ve |
EN The main reason is work: 47 per cent of all expats worldwide have moved abroad on this account; 52 per cent of all German expats
TR Ana neden iş: Dünyanın her yerindeki tüm expat’ların yüzde 47’si bu nedenle yurtdışına gitmişler, Alman expat’larda bu oran yüzde 52
Inglés | Turco |
---|---|
main | ana |
reason | nedenle |
worldwide | dünyanın |
per cent | yüzde |
all | tüm |
this | bu |
of | her |
EN Incidentally, 21 per cent of German expats were sent abroad by their company, compared with only 17 per cent worldwide.
TR Bu arada; Alman expat’ların 21’ini firmaları yurt dışına göndermiş, firmasınca yurt dışına gönderilen expat’ların dünya ortalaması ise sadece yüzde 17.
Inglés | Turco |
---|---|
german | alman |
sent | gönderilen |
company | firması |
worldwide | dünya |
per cent | yüzde |
were | bu |
only | sadece |
EN Here is the ranking (in million overnight stays/2019 figures) for travellers from abroad:
TR İşte yabancı ülkelerden Almanya’ya gelen tatilcilerin ülkelere göre sıralaması (milyon geceleme/ 2019 sayıları) :
Inglés | Turco |
---|---|
million | milyon |
ranking | sıralaması |
for | göre |
the | gelen |
EN Doing a German course of dual training abroad
TR Yurt dışında Alman modeli ikili meslek eğitimi
Inglés | Turco |
---|---|
german | alman |
dual | ikili |
training | eğitimi |
EN Visas, language skills, degrees: what skilled craftsmen from abroad should look out for when looking for a job in Germany.
TR Vize, Almanca bilgisi, diplomalar: Yurt dışından gelip Almanya’da iş bulmak isteyen usta ve zanaatkarların dikkat etmesi gereken noktalar.
Inglés | Turco |
---|---|
should | gereken |
language | ve |
for | almanca |
EN In all, over 1,000 journalists work for the dpa from roughly 150 locations in Germany and abroad
TR Almanya ve yurtdışındaki yaklaşık 150 farklı şehirde toplam 1.000’den fazla gazeteci dpa için çalışıyor
Inglés | Turco |
---|---|
dpa | dpa |
germany | almanya |
work | çalışıyor |
and | ve |
the | toplam |
for | için |
from | den |
EN This likewise applies to graduates with either a German university degree, a recognised degree from abroad, or a foreign university qualification that is comparable to a German degree.
TR Aynı şey Alman üniversite diplomasına sahip veya Alman diplomasıyla denkliği kabul edilen veya karşılaştırılabilir nitelikte bir üniversite eğitiminden mezun olanlar için de geçerli.
Inglés | Turco |
---|---|
applies | geçerli |
university | üniversite |
german | alman |
or | veya |
EN Prerequisite: doctors trained abroad who have training comparable to that in Germany receive a state license to practice as a doctor in Germany.
TR Ön koşullar: Yurt dışında eğitim almış hekimler, denk bir eğitim aldıklarını belgelemeleri durumunda Almanya’da hekimlik için resmi izin alıyorlar.
Inglés | Turco |
---|---|
training | eğitim |
a | bir |
EN Three projects show how German skilled crafts training creates better job prospects abroad for young people.
TR Ustalık mesleklerine yönelik Alman eğitim modelinin yurt dışında gençlere nasıl daha iyi kariyer fırsatları sunduğuna üç örnek proje.
Inglés | Turco |
---|---|
projects | proje |
training | eğitim |
young | genç |
german | alman |
how | nasıl |
for | yönelik |
better | daha iyi |
three | daha |
EN Anyone who wants to work as a specialist from abroad in Germany and make a career here has to find his way around first
TR Almanya’da çalışmak ve kariyer yapmak isteyen nitelikli yabancı adayların her şeyden önce bir yol göstericiye ihtiyaçları var
Inglés | Turco |
---|---|
career | kariyer |
way | yol |
and | ve |
work | çalışmak |
to | her |
EN The so-called Virtual Welcome Centre is the first point of contact for applicants from abroad; it can be reached via telephone, e-mail, text chat or Skype
TR ZAV’ın telefon, e-posta, chat yazışması veya Skype üzerinden erişilebilen sanal danışmanlık merkezi olan Virtuelle Welcome Center, nitelikli yabancı adayların kuruluşla ilk buluşma noktası
Inglés | Turco |
---|---|
virtual | sanal |
centre | merkezi |
telephone | telefon |
skype | skype |
chat | chat |
point | noktası |
posta | |
e-posta | |
via | e |
is | olan |
first | ilk |
or | veya |
of | üzerinden |
EN What qualifications should applicants from abroad have when they apply for vocational training in Germany?
TR Almanya’da bir meslek eğitimi için müracaat eden yabancı başvurucuların hangi niteliklere sahip olmaları gerekir?
Inglés | Turco |
---|---|
training | eğitimi |
have | sahip |
what | hangi |
EN It is a highly successful European project: for 30 years now, the EU Erasmus Programme has been enabling EU students, apprentices, interns and academics to spend periods abroad.
TR Büyük başarıya ulaşan bir Avrupa projesi: Avrupa Birliği’nin Erasmus programı üniversite ve meslek üniversitesi öğrencileri, stajyerler ve üniversite çalışanları için yurt dışına açılan bir kapı.
Inglés | Turco |
---|---|
project | projesi |
and | ve |
european | avrupa |
been | ya |
programme | program |
years | bir |
EN The Skilled Immigration Act helps employers and skilled workers from abroad. We answer some important questions.
TR Nitelikli İş Gücü Göçü Yasası, işverenlere ve yurt dışı vasıflı elemanlara kolaylıklar getiriyor. Önemli soruları cevaplıyoruz.
Inglés | Turco |
---|---|
act | yasası |
and | ve |
EN There are various reasons for gaps in employment, such as a stay abroad, further training or retraining, an application phase, preparing for self-employment and starting a family.
TR Bir yurtdışı ikameti, geliştirme eğitimleri, meslek değiştirme eğitimleri ya da kendi işyerinizi kurmak için bir hazırlık dönemi veya aile kurma dönemi gibi şeyler, bu boşlukları izah edebilir.
Inglés | Turco |
---|---|
employment | iş |
family | aile |
in | da |
or | veya |
such | bu |
as | gibi |
a | bir |
EN That was Tirkkonen’s reason, too: “I’ve always wanted to work abroad, and in the third year of my training I had the opportunity to do so.”
TR “Yurt dışında çalışmayı hep istemiştim” diyen Tirkkonen eğitiminin üçüncü yılında bu fırsata kavuştu.
EN Germany is trying to attract skilled workers from abroad
TR Almanya yurt dışından uzman elemanların gelmesini istiyor
Inglés | Turco |
---|---|
germany | almanya |
EN Almost one in four students at the Technical University of Munich comes from abroad
TR Münih Teknik Üniversitesi’ndeki neredeyse her dört öğrenciden biri yabancı
Inglés | Turco |
---|---|
almost | neredeyse |
technical | teknik |
munich | münih |
EN International research training groups specifically promote scholarly and scientific exchange. During your doctorate work, you conduct research abroad for six months.
TR Uluslararası lisans üstü okulları uluslararası bilimsel alışverişi hedefli biçimde destekliyor. Doktora sırasında altı ay Almanya dışında araştırma yapıyorsunuz.
Inglés | Turco |
---|---|
exchange | alışverişi |
months | ay |
international | uluslararası |
research | araştırma |
scientific | bilimsel |
during | sırasında |
six | altı |
EN In comparison with previous years, the number of Germans studying abroad has remained stable at 137,700
TR Yurt dışında öğrenim gören Alman üniversite öğrencilerinin sayısı toplam 137.700’le önceki yılların yüksek düzeyinde seyretti
Inglés | Turco |
---|---|
years | yıllar |
of | ın |
at | nda |
the | alman |
previous | önceki |
EN Created in 2005, its 586 kilometres follow the Rhine, Moselle, Lahn and Nahe rivers, where giants, highwaymen and unhappy virgins walk abroad along the river banks
TR Zira nehirlerin kıyıları boyunca devler, haydutlar ve mutsuz bakireler ortalığa dehşet saçıyor
Inglés | Turco |
---|---|
and | ve |
in | boyunca |
EN Dreaming in German, joking in English? We spoke to people about how the relation to their mother tongues changes abroad.
TR Almanca rüya görmek, İngilizce espri yapmak nasıl bir şey? Anadilin yurt dışında nasıl değişime uğradığını insanlarla konuştuk.
Inglés | Turco |
---|---|
people | insanlarla |
their | de |
german | almanca |
to | görmek |
how | nasıl |
EN Siyana is now active at her university as a study ambassador, supporting school-leavers from abroad on their way to a university course in Germany.
TR Siyana şimdi kendi üniversitesinde yükseköğrenim elçisi olarak sosyal sorumluluk üstleniyor ve böylece başka ülkelerden gelen okul mezunlarına, Almanya’da yükseköğrenime uzanan yolda destek oluyor.
Inglés | Turco |
---|---|
ambassador | elçisi |
supporting | destek |
school | okul |
now | şimdi |
to | böylece |
study | ve |
EN German schools abroad create connections.
TR Dünya çapında bir “couch surfing” ağı ve Moğolistan’da Almanca öğrenmek: Bu yıl ilk defa düzenlenen PASCH mezunları buluşmasında altı proje ödüle layık görüldü.
EN At 30 percent, the proportion of students from Germany who spend time studying abroad is high
TR Almanya’dan eğitim amaçlı olarak yurt dışında bulunan üniversite öğrencilerinin hareketliliği açısından bakıldığında da yüzde 30’luk bir oranla yüksek bir performans gözleniyor
Inglés | Turco |
---|---|
percent | yüzde |
students | öğrencilerinin |
high | yüksek |
at | nda |
from | açısından |
is | bulunan |
Mostrando 50 de 50 traducciones