Translate "lived" to Turkish

Showing 14 of 14 translations of the phrase "lived" from English to Turkish

Translation of English to Turkish of lived

English
Turkish

EN When the tribes were not determined in ancient times in Geyre, the local people lived in Anatolia

TR Geyre?de antik çağlarda kavimlerin henüz belirlenmediği dönemde yerli olarak Anadolu halkı yaşıyordu

English Turkish
ancient antik
local yerli
anatolia anadolu
not henüz
the olarak

EN With the new regulation entering into effect, health provisions for refugees with international protection status who have lived in Turkey for more than 1 year were stopped

TR 2019 yılı Ekim ayında başlayan sınır hareketliliği sebebiyle, Suriye sınırında bulunan köylere sığınan mülteciler henüz kayıt altına alınamadan, ülkede pandemi vakaları görülmeye başladı

English Turkish
refugees mülteciler
for henüz
year yıl
with altına

EN With the new regulation entering into effect, health provisions for refugees with international protection status who have lived in Turkey for more than 1 year were stopped

TR 2019 yılı Ekim ayında başlayan sınır hareketliliği sebebiyle, Suriye sınırında bulunan köylere sığınan mülteciler henüz kayıt altına alınamadan, ülkede pandemi vakaları görülmeye başladı

English Turkish
refugees mülteciler
for henüz
year yıl
with altına

EN I never imagined the depth of what I was struggling with, and the relief I?ve felt at finding real, lived freedom from my mental disease

TR Mücadele ettiğim şeyin derinliğini ve zihinsel hastalığımdan gerçek, yaşanmış özgürlüğü bulduğumda hissettiğim rahatlamayı asla hayal etmemiştim

English Turkish
mental zihinsel
disease hastalığı
freedom özgürlüğü
and ve
real gerçek
never asla

EN I?ve lived with my addiction my whole life, and I never knew how deep my problem was until I started to experience life without it

TR Hayatım boyunca bağımlılığımla yaşadım ve onsuz bir hayat yaşamaya başlayana kadar sorunumun ne kadar derin olduğunu bilmiyordum

English Turkish
deep derin
and ve
it olduğunu
whole ya
life hayat
to kadar

EN When the tribes were not determined in ancient times in Geyre, the local people lived in Anatolia

TR Geyre?de antik çağlarda kavimlerin henüz belirlenmediği dönemde yerli olarak Anadolu halkı yaşıyordu

English Turkish
ancient antik
local yerli
anatolia anadolu
not henüz
the olarak

EN With the new regulation entering into effect, health provisions for refugees with international protection status who have lived in Turkey for more than 1 year were stopped

TR 2019 yılı Ekim ayında başlayan sınır hareketliliği sebebiyle, Suriye sınırında bulunan köylere sığınan mülteciler henüz kayıt altına alınamadan, ülkede pandemi vakaları görülmeye başladı

English Turkish
refugees mülteciler
for henüz
year yıl
with altına

EN Fashion trends are short-lived and often change more quickly than the weather

TR Moda trendleri kısa ömürlü ve çoğu kez havadan bile daha çabuk değişiyor

English Turkish
fashion moda
trends trendleri
short kısa
and ve
the çoğu
more daha

EN However, solidarity and acceptance first need to be learnt before they can be lived.

TR Dayanışma ve kabullenmenin hayata geçirilebilmesi için önce bunların öğrenilmesi gerekiyor.

English Turkish
solidarity dayanışma
need gerekiyor
and ve
before önce

EN In 2020, 77.5 per cent of the population in Germany lived in cities and small towns.

TR 2020 yılı sayılarına göre Alman nüfusunun yüzde 77,5’i şehir ve kasabalarda yaşıyor.

English Turkish
per göre
per cent yüzde
cities şehir
and ve
the alman

EN The Transylvanian Saxons settled in Romania in the twelfth century and and Banat Swabians in the seventeenth to the nineteenth centuries. In 2011, 36,000 Romanian Germans lived in the country.

TR Transilvanya Saksonyalıları ve Banat Suebyalıları 12, 17. ve 19. Yüzyıl arasında Romanya’ya yerleştiler. 2011 itibariyle ülkede 36.000 Romanya Almanı yaşıyordu.

English Turkish
germans alman
country ülkede
and ve
the arasında

EN The fifty-two year old, who grew up in Moscow, has lived in Berlin since 1990 and writes his books in German, not in his Russian mother tongue

TR 52 yaşınndaki Kaminer 1990’dan beri Berlin’de yaşıyor ve kitaplarını anadili olan Rusçada değil Almanca yazıyor

English Turkish
has olan
his ya
and ve
books kitaplar
the değil

EN “Until I stopped putting the post code on my applications.” He only told them where he lived after he received a firm offer

TR “Ta ki başvurularımda posta kodunu kaldırana kadar.” Ancak olur aldıktan sonra nerede oturduğunu söylemiş

EN WELCOME TO LORD BALTIMORE. This intimate venue combines the glamour of a British club house with the grandeur of Parisian aesthetics, accentuated by lighting effects making it feel lived in.

TR LORD BALTIMORE'A HOŞ GELDİNİZ. Bu özel mekan, içindeki yaşamı yansıtan aydınlatma efektleriyle vurgulanan bir İngiliz özel kulübünün cazibesiyle Paris estetiğinin ihtişamını bir araya getiriyor.

English Turkish
venue mekan
lighting aydınlatma
this bu

Showing 14 of 14 translations