EN The soft and smooth silicone design is curved to sit perfectly on the eye contour allowing a gentle massage of your delicate eye area.
English | Turkish |
---|---|
soft | yumuşak |
smooth | pürüzsüz |
silicone | silikon |
design | tasarım |
eye | göz |
massage | masaj |
delicate | narin |
of | in |
to | için |
and | ve |
English | Turkish |
---|---|
technology | teknoloji |
eye | göz |
massage | masaj |
using | e |
unique | eşsiz |
your | ve |
English | Turkish |
---|---|
eye | göz |
right | sağ |
EN CONTOUR – Mobile Gaming Controller – The new complete mobile gaming revolution officially MFi certif...
TR CONTOUR - Mobil Oyun Kumandası - Yeni komple mobil oyun devrimi, resmi olarak Apple tarafından onayl...
English | Turkish |
---|---|
mobile | mobil |
gaming | oyun |
the | olarak |
new | yeni |
EN CONTOUR – Mobile Gaming Controller – The new complete mobile gaming revolution officially MFi certif...
TR CONTOUR - Mobil Oyun Kumandası - Yeni komple mobil oyun devrimi, resmi olarak Apple tarafından onayl...
English | Turkish |
---|---|
mobile | mobil |
gaming | oyun |
the | olarak |
new | yeni |
EN At Yeux (French for eyes), our primary focus is to bring awareness to eye care and eye health across the globe
TR Yeux?ta (Fransızcada göz), öncelikli odağımız, dünya genelinde göz bakımı ve göz sağlığı konusunda farkındalık yaratmaktır
English | Turkish |
---|---|
awareness | farkındalık |
globe | dünya |
health | sağlığı |
care | bakım |
and | ve |
to | konusunda |
eye | göz |
English | Turkish |
---|---|
eye | göz |
use | kullanın |
and | ve |
to | her |
EN Cloudflare is both identity and application agnostic, allowing you to protect any application, SaaS, cloud, or on-premises with your preferred identity provider.
TR Cloudflare, hem kimlikten hem de uygulamadan bağımsızdır ve herhangi bir uygulamayı, SaaS'i, bulutu veya şirket içi altyapınızı tercih ettiğiniz kimlik sağlayıcısıyla korumanıza olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
cloud | bulutu |
preferred | tercih |
cloudflare | cloudflare |
or | veya |
both | de |
any | herhangi |
and | ve |
EN Combine efficiency and confidence in their practice – With ClinicalKey, there is no need to consult multiple sources, allowing physicians to save time by quickly finding accurate answers
TR Uzmanlıklarında etkinlik ve güveni birleştirmek – ClinicalKey sayesinde, birden çok kaynağa başvurma ihtiyacı ortadan kalkar ve doktorlar doğru cevapları hızla bularak zaman kazanabilir
English | Turkish |
---|---|
modern | modern |
friends | arkadaşlar |
securely | güvenli bir şekilde |
to | güvenli |
a | bir |
and | ve |
EN Sender Policy Framework (SPF) protects against sender address forgery, also called spoofing, by allowing a domain owner to publish the IP addresses of the mail servers it uses.
TR Gönderen Politikası Çerçevesi (SPF) bir etki alanı sahibinin kullandığı posta sunucularının IP adreslerini yayınlamasına izin vererek gönderici adres sahteciliği yle karşı korur.
English | Turkish |
---|---|
protects | korur |
owner | sahibinin |
ip | ip |
posta | |
policy | politikası |
domain | alan |
address | adres |
addresses | adreslerini |
a | bir |
to | karşı |
EN Free tools allowing users to get information on similar sites in a few seconds.
TR Kullanıcıların birkaç saniye içinde benzer siteler hakkında bilgi edinmelerini sağlayan ücretsiz araçlar.
English | Turkish |
---|---|
similar | benzer |
sites | siteler |
seconds | saniye |
free | ücretsiz |
information | bilgi |
tools | araçlar |
users | kullanıcılar |
in | içinde |
a | birkaç |
EN Increase the number of orders by allowing your customers to personalize and customize the apparels by using this Custom Apparel Order Form. This template is convenient for the customers because it is very user-friendly.
TR Müşterilerinizin kolaylıkla online sipariş vermelerini sağlayan, temel iletişim bilgileri, ürün detayı ve teslimat adresi bilgilerini toplayan form örneği.
English | Turkish |
---|---|
your customers | müşterilerinizin |
form | form |
order | sipariş |
and | ve |
EN Logaster offers you free online services for handling routine business tasks. These tools will save you time and money, allowing you to concentrate on growing your brand.
TR Logaster rutın işletme görevleriyle başa çıkmanıza yardımcı olmak için ücretsiz online hizmetler sunmaktadır. Bu araçlar size zamandan ve paradan tasarruf sağlarken büyüyen markanıza odaklanmanıza imkan tanır
English | Turkish |
---|---|
logaster | logaster |
offers | sunmaktadır |
online | online |
services | hizmetler |
save | tasarruf |
time | zamandan |
money | paradan |
growing | büyüyen |
free | ücretsiz |
business | iş |
these | bu |
tools | araçlar |
and | ve |
brand | için |
EN Thank you for allowing us the opportunity to assist you.
TR Size yardım etmemizi sağladığınız için teşekkür ederiz.
English | Turkish |
---|---|
assist | yardım |
thank you | teşekkür |
the | size |
EN Outstanding client service, delivering results and the support of our distinguished independent Of Counsels have all been fundamental to the firm’s success, allowing us to support the success of our clients.
TR Müvekkillerimize sunduğumuz sonuç odaklı çalışmalarımız ve seçkin hukuk danışmanlarımızın desteği müvekkillerimizin başarılarına destek vermemizi sağlamaktadır.
English | Turkish |
---|---|
of | ın |
distinguished | seçkin |
success | başarı |
results | sonuç |
and | ve |
support | destek |
English | Turkish |
---|---|
change | değiştirin |
forms | form |
this | bu |
and | ve |
to | her |
EN Allowing your to create a shared sms inbox or a shared whatsapp inbox
TR Paylaşılan bir sms gelen kutusu veya paylaşılan bir whatsapp gelen kutusu oluşturmanıza izin vermek
English | Turkish |
---|---|
shared | paylaşılan |
sms | sms |
inbox | gelen kutusu |
or | veya |
to create | oluşturmanıza |
a | bir |
English | Turkish |
---|---|
performing | performans |
your data | verilerinizi |
data | raporlar |
these | bu |
on | ilgili |
the | araç |
need | ihtiyaç |
you can add | ekleyebilirsiniz |
and | ve |
a | bir |
provide | sağlar |
to | kadar |
English | Turkish |
---|---|
performing | performans |
your data | verilerinizi |
these | bu |
on | ilgili |
the | araç |
data | raporlar |
need | ihtiyaç |
more | fazla |
you can add | ekleyebilirsiniz |
a | bir |
provide | sağlar |
to | kadar |
EN Vault is a blockchain compression technology that allows new users to immediately join and participate in the Algorand network without a burdensome download, allowing for efficient onboarding, chain growth, and info retrieval.
TR Vault, yeni kullanıcıların Algorand ağına yüklü indirmeler olmadan anında katılmasını sağlayan bir blockchain sıkıştırma teknolojisi. Bu sayede verimli üye alımı, zincir büyümesi ve bilgi alımı sağlanıyor
English | Turkish |
---|---|
technology | teknolojisi |
new | yeni |
without | olmadan |
efficient | verimli |
chain | zincir |
info | bilgi |
blockchain | blockchain |
and | ve |
network | ağı |
a | bir |
in | anında |
users | kullanıcılar |
EN Amazon EC2 offers flexibility, with a wide range of instance types and the option to customize the operating system, network and security settings, and the entire software stack, allowing you to easily move existing applications to the cloud
TR Amazon EC2, farklı bulut sunucusu tiplerinin yanı sıra işletim sistemi, ağ ve güvenlik ayarlarını özelleştirme seçeneğiyle birlikte var olan uygulamaları buluta kolayca taşımanızı sağlayan tam bir yazılım yığını ile esneklik sunar
English | Turkish |
---|---|
amazon | amazon |
flexibility | esneklik |
security | güvenlik |
easily | kolayca |
cloud | bulut |
to the cloud | buluta |
offers | sunar |
software | yazılım |
system | sistemi |
and | ve |
settings | ayarlarını |
applications | uygulamalar |
EN No. AWS Lambda operates the compute infrastructure on your behalf, allowing it to perform health checks, apply security patches, and do other routine maintenance.
TR Hayır. AWS Lambda, bilişim altyapısını sizin adınıza çalıştırır, sistem durumunu kontrol eder, güvenlik düzeltme eklerini uygular ve diğer rutin bakım prosedürlerini gerçekleştirir.
English | Turkish |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
other | diğer |
routine | rutin |
maintenance | bakım |
security | güvenlik |
checks | kontrol |
infrastructure | altyapı |
and | ve |
the | sizin |
no | hayır |
EN We have open-sourced a set of software packages, Runtime Interface Clients (RIC), that implement the Lambda Runtime API, allowing you to seamlessly extend your preferred base images to be Lambda compatible.
TR Tercih ettiğiniz temel görüntüleri kolayca genişleterek Lambda uyumlu yapabilmeniz için Lambda Çalışma Zamanı API'sini uygulayan bir dizi yazılım paketini ve Çalışma Zamanı Arabirimi İstemcisini (RIC) açık kaynaklı hale getirdik.
English | Turkish |
---|---|
set | dizi |
software | yazılım |
lambda | lambda |
preferred | tercih |
compatible | uyumlu |
open | açık |
of | in |
your | ve |
to | için |
a | bir |
images | görüntüleri |
EN Not allowing the use of such cookies may result in a feature specific to you not being used and will prevent it from remembering your preferences.
TR Bu tür çerezlerin kullanımına izin verilmemesi size özel bir özelliğin kullanılmamasına neden olabilir ve tercihlerinizi hatırlamasını engeller.
English | Turkish |
---|---|
not | tür |
and | ve |
to | neden |
use | kullanım |
of | in |
such | bu |
the | size |
EN AWS Organizations helps you quickly scale your environment by allowing you to programmatically create new AWS accounts
TR AWS Organizations, programlama yoluyla yeni AWS hesapları oluşturmanızı sağlayarak ortamınızı hızlı bir şekilde ölçeklendirmenize yardımcı olur
English | Turkish |
---|---|
aws | aws |
helps | yardımcı olur |
new | yeni |
accounts | hesaplar |
create | oluşturmanızı |
environment | ortamı |
by | şekilde |
to | bir |
EN Complemented with up-to-the-minute technologies and a team of experienced convention specialists, every detail is organised to perfection allowing you to focus on getting the most from your meeting.
TR En son teknoloji ve deneyimli toplantı uzmanları, tüm detayları mükemmel bir şekilde organize ederek, sizin toplantınızdan en iyi şekilde yararlanmanıza olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
technologies | teknoloji |
experienced | deneyimli |
meeting | toplantı |
most | en |
and | ve |
a | bir |
the | şekilde |
to | tüm |
EN By allowing guests to stimulate their physical and mental fitness at any time, Vitality allows our guests to feel as good on the road as they would at home.We promote Vitality in movement, cuisine, and meetings.
TR Misafirlerin herhangi bir zamanda fiziksel ve zihinsel formunu canlandırarak Vitality, seyahatlerinde evlerindeki gibi iyi hissetmelerine olanak tanır.Hareketlerde, mutfakta ve toplantılarda Vitality’yi destekleriz.
English | Turkish |
---|---|
physical | fiziksel |
mental | zihinsel |
time | zamanda |
meetings | toplantı |
and | ve |
any | herhangi |
EN Its goal is to gain a better understanding of the body’s individual cells – allowing conclusions to be drawn about the disease mechanisms of cell groups and organs
TR Amaç, tekil vücut hücrelerini daha iyi anlamak; buna bağlı olarak da hücre kümelerindeki ve organlardaki hastalıkların mekanizmaları hakkında sonuçlar çıkarılmasına olanak sağlamak
English | Turkish |
---|---|
cell | hücre |
better | iyi |
and | ve |
about | hakkında |
to | sağlamak |
EN Remain one step ahead of hackers with our Award-Winning protection, allowing you to go about your routine with zero hang-ups about cyber criminals ruining your day.
TR Gününüzü mahvedebilecek siber suçlularla uğraşmadan işlerinizle ilgilenmenize olanak veren ödüllü korumamızla bilgisayar korsanlarının hep bir adım önünde olun.
English | Turkish |
---|---|
step | adım |
cyber | siber |
award-winning | ödüllü |
ahead | önünde |
day | gün |
EN “This is an affordable and great antivirus package. It blocks what is not wanted while allowing free range to do what you want and need both on and offline.”
TR “Cok iyi ve cok kolay kuruldu”
EN Total Adblock instantly removes annoying adverts, pop-ups and notifications, allowing you to enjoy a clutter-free internet, the way it was intended to be.
TR Total Adblock, sinir bozucu reklamları, açılır pencereleri ve bildirimleri anında kaldırarak internette olması gerektiği gibi, yani keyifle gezinmenize olanak verir.
English | Turkish |
---|---|
instantly | anında |
notifications | bildirimleri |
a | a |
internet | internette |
be | verir |
to be | olması |
and | ve |
EN Support your favourite websites by allowing safe ads and even create your own personal whitelist.
TR Güvenli reklamlara izin vererek favori web sitelerinizi destekleyin ve hatta kendi güvenilenler listenizi oluşturun.
English | Turkish |
---|---|
support | destekleyin |
websites | web |
create | oluşturun |
even | hatta |
safe | güvenli |
and | ve |
EN In one page WordPress theme and gradient design eCommerce template skillfully used color contrasts, allowing you to provide all the necessary information in an accessible and understandable to any visitor.
TR Bir sayfada WordPress teması ve degrade tasarımı e-Ticaret şablonu, renk kontrastlarını ustaca kullandı ve gerekli tüm bilgileri herhangi bir ziyaretçi için erişilebilir ve anlaşılır bir şekilde sağlamanıza izin verdi.
English | Turkish |
---|---|
page | sayfada |
ecommerce | e-ticaret |
necessary | gerekli |
information | bilgileri |
accessible | erişilebilir |
visitor | ziyaretçi |
wordpress | wordpress |
template | şablonu |
and | ve |
design | tasarım |
color | renk |
all | tüm |
the | şekilde |
any | herhangi |
English | Turkish |
---|---|
uwb | uwb |
small | küçük |
configure | yapılandırmak |
inventory | envanter |
easily | kolayca |
a | bir |
and | ve |
of | in |
used | kullanılan |
users | kullanıcılar |
to | için |
English | Turkish |
---|---|
zebra | zebra |
different | farklı |
events | olayları |
a | birkaç |
English | Turkish |
---|---|
enable | etkinleştirin |
video | video |
camera | kamera |
technical | teknik |
equipment | ekipman |
more | fazlasını |
color | için |
need | ihtiyaç |
and | ve |
instant | anında |
help | yardım |
issues | sorunları |
with | ile |
EN Thank you for allowing us the opportunity to assist you.
TR Size yardım etmemizi sağladığınız için teşekkür ederiz.
English | Turkish |
---|---|
assist | yardım |
thank you | teşekkür |
the | size |
EN Thank you for allowing us the opportunity to assist you.
TR Size yardım etmemizi sağladığınız için teşekkür ederiz.
English | Turkish |
---|---|
assist | yardım |
thank you | teşekkür |
the | size |
EN YouTube Music is a music streaming service. It provides a tailored interface for the service that is oriented towards music streaming, allowing users to browse through music videos on YouTube based on genres, playlists, and recommendations.
TR YouTube Music, bir müzik yayını hizmetidir. Müzik yayınına yönelik hizmet için özel bir arayüzü vardır ve kullanıcıların türlere, çalma listelerine ve önerilere göre YouTube'daki müzik videolarına göz atmalarına olanak tanır.
English | Turkish |
---|---|
service | hizmet |
videos | videoları |
and | ve |
music | müzik |
interface | arayüzü |
users | kullanıcılar |
EN In comparison to cotton, TENCEL ™ Modal fibers remain soft over time and are able to withstand repeated wash and dry cycles, allowing fabrics to retain their softness.
TR Pamukla kıyaslandığında, TENCEL™ Modal elyaflar yumuşaklığını zamanla yitirmez, defalarca yıkamaya ve kurutmaya karşı dayanıklılığıyla kumaşların yumuşaklığını korumasını sağlar.
EN The aggregator will automatically check the RSS feed for new content, allowing the list to be automatically passed from website to website or from website to user..
TR Okuyucu, internet sitesinin RSS beslemeleri üzerinden yeni içeriği otomatik olarak sorgulayarak kullanıcıların güncellemelerden haberdar olmalarını sağlar.
English | Turkish |
---|---|
new | yeni |
content | içeriği |
allowing | sağlar |
user | kullanıcı |
website | internet |
automatically | otomatik olarak |
to | üzerinden |
the | olarak |
EN Lambda natively supports Java, Go, PowerShell, Node.js, C#, Python, and Ruby code, and provides a Runtime API allowing you to use any additional programming languages to author your functions.
TR Lambda; Java, Go, PowerShell, Node.js, C #, Python ve Ruby kodlarını doğal olarak destekler ve işlevlerinizi oluşturmak için herhangi bir ek programlama dili kullanmanıza izin veren bir Çalışma Zamanı API'si sağlar.
English | Turkish |
---|---|
lambda | lambda |
supports | destekler |
java | java |
c | c |
python | python |
additional | ek |
programming | programlama |
node | node |
provides | sağlar |
any | herhangi |
and | ve |
a | bir |
to | için |
EN With Lambda@Edge you can easily run your code across AWS locations globally, allowing you to respond to your end-users at the lowest latency. Get started >>
TR Lambda@Edge ile kodunuzu dünya genelindeki AWS konumlarında kolayca çalıştırabileceğinizden, son kullanıcılarınıza olabildiğince az gecikme süresiyle yanıt verme imkanına sahip olursunuz. Kullanmaya başlayın >>
English | Turkish |
---|---|
lambda | lambda |
easily | kolayca |
aws | aws |
respond | yanıt |
latency | gecikme |
edge | edge |
your code | kodunuzu |
end | son |
at | nda |
locations | konumlar |
with | kullanmaya |
to | sahip |
get started | başlayın |
EN Amazon EC2 offers flexibility, with a wide range of instance types and the option to customize the operating system, network and security settings, and the entire software stack, allowing you to easily move existing applications to the cloud
TR Amazon EC2, farklı bulut sunucusu tiplerinin yanı sıra işletim sistemi, ağ ve güvenlik ayarlarını özelleştirme seçeneğiyle birlikte var olan uygulamaları buluta kolayca taşımanızı sağlayan tam bir yazılım yığını ile esneklik sunar
English | Turkish |
---|---|
amazon | amazon |
flexibility | esneklik |
security | güvenlik |
easily | kolayca |
cloud | bulut |
to the cloud | buluta |
offers | sunar |
software | yazılım |
system | sistemi |
and | ve |
settings | ayarlarını |
applications | uygulamalar |
EN No. AWS Lambda operates the compute infrastructure on your behalf, allowing it to perform health checks, apply security patches, and do other routine maintenance.
TR Hayır. AWS Lambda, bilişim altyapısını sizin adınıza çalıştırır, sistem durumunu kontrol eder, güvenlik düzeltme eklerini uygular ve diğer rutin bakım prosedürlerini gerçekleştirir.
English | Turkish |
---|---|
aws | aws |
lambda | lambda |
other | diğer |
routine | rutin |
maintenance | bakım |
security | güvenlik |
checks | kontrol |
infrastructure | altyapı |
and | ve |
the | sizin |
no | hayır |
Showing 50 of 50 translations